itiraf - Turco Inglés Diccionario
Historia

itiraf



Significados de "itiraf" en diccionario inglés turco : 23 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
itiraf admission n.
itiraf confession n.
General
itiraf avowal n.
itiraf concession n.
itiraf cognizance n.
itiraf recognition n.
itiraf confession n.
itiraf acknowledgement n.
itiraf allowance n.
itiraf avow n.
itiraf cognisance n.
itiraf profession n.
itiraf avouchment n.
itiraf acknowledgment n.
itiraf grant [obsolete] n.
itiraf shrift n.
itiraf submission [obsolete] n.
Trade/Economic
itiraf profession n.
itiraf acknowledgement n.
Law
itiraf confession n.
itiraf concession n.
itiraf admission n.
itiraf cognovit n.

Significados de "itiraf" con otros términos en diccionario inglés turco: 168 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
itiraf etmek admit v.
itiraf etmek confess v.
General
itiraf etme avow n.
itiraf edilen günahları dinleme shriving n.
açıkça itiraf eden avower n.
itiraf dinleyen rahip father confessor n.
itiraf eden unbosomer n.
sesli itiraf earshrift n.
itiraf edilmemiş olma ulteriority n.
itiraf odası shrift [obsolete] n.
itiraf etmek own up v.
itiraf etmek stand in a white sheet v.
suçunu itiraf etmek come clean v.
itiraf etmek concede v.
itiraf etmek avow oneself v.
itiraf etmek recognize v.
itiraf etmek unburden v.
her şeyi itiraf etmek make a clean breast of v.
her şeyi itiraf etmek make a clean breast of it v.
itiraf etmek acknowledge v.
itiraf etmek beg v.
itiraf etmek allow v.
itiraf etmek disbosom v.
kabahatini itiraf edip af dilemek eat humble pie v.
itiraf etmek unbosom v.
yanılmış olduğunu itiraf etmek swallow one's words v.
itiraf ettirmek extract v.
itiraf etmek own v.
itiraf etmek grant v.
itiraf edilen günahları dinlemek shrive v.
itiraf etmek avow v.
itiraf etmek give v.
itiraf etmek profess v.
itiraf etmek confess v.
itiraf etmek come clean v.
itiraf etmek recognise v.
kabahatini itiraf edip/kabul edip af dilemek acknowledge wrongdoing and ask for forgiveness v.
itiraf etmek acknow v.
(birine) itiraf etmek admit to v.
yeniden itiraf etmek reavow v.
itiraf etmek tell v.
itiraf etmek be acknown v.
itiraf etmek be aknow v.
itiraf etmek unbreast v.
itiraf etmek let v.
itiraf etmek unpack v.
itiraf etmek beknow v.
itiraf ettirmek için soru yağmuruna tutmak lawyer v.
itiraf ederek bir sırrın yükünden kurtulmak disembosom v.
birlikte itiraf etmek coadmit v.
(bir şeyi) zorla itiraf ettirmek drag v.
itiraf etmek discover [obsolete] v.
itiraf ile ilgili confessional adj.
itiraf ettirilmiş extracted adj.
itiraf edilmiş professed adj.
itiraf edilmemiş ulterior adj.
itiraf edilen confessed adj.
itiraf edilmiş confessed adj.
itiraf edilmemiş unconfessed adj.
itiraf edilmemiş unowned adj.
(katil/hırsız/aşık olduğunu) itiraf eden self-confessed adj.
itiraf edilebilir bir şekilde avowably adv.
itiraf edildiği gibi admittedly adv.
itiraf edildiği gibi confessedly adv.
Phrasals
itiraf etmek take with [scottish] v.
itiraf edinceye kadar dövmek beat (someone or something) into (something) v.
itiraf edinceye kadar dövmek beat someone into something v.
itiraf edinceye kadar dövmek beat into v.
zorla/döve döve itiraf ettirmek beat out v.
(bir şeyi) itiraf etmek confess to (someone or something) v.
birine (bir şeyi) itiraf etmek confess to (someone or something) v.
birine bir şeyi itiraf etmek confess something to someone v.
birine bir şey yaptığını itiraf etmek confess something to someone v.
birine bir şeyi itiraf etmek confess to someone v.
birine bir şey yaptığını itiraf etmek confess to someone v.
bir şeyi itiraf etmek confess to something v.
bir şey yaptığını kabullenmek/itiraf etmek confess to something v.
bir şeyi itiraf etmek confess to v.
birine bir şeyi itiraf etmek confess to v.
itiraf etmek come clean about (something) v.
itiraf etmek fess up v.
(hatasını) itiraf etmek fess up v.
bir şeyi birine itiraf etmek admit something to someone v.
bir şeyi itiraf etmek admit to something v.
bir şeyi birine itiraf etmek admit something to someone v.
bir şeyi itiraf etmek admit to something v.
(birine bir şeyi) itiraf ettirmek extract (something) from (someone) v.
-e itiraf ettirmek extract from v.
(bir şeyi) itiraf etmek own up (to something) v.
Phrases
itiraf etmeliyim ki I must admit that expr.
itiraf etmeliyim ki I must confess that expr.
itiraf etmek gerekirse I must confess that expr.
itiraf edelim ki let it be admitted that expr.
itiraf etmeliyim ki i must confess that expr.
Proverb
vicdan azabı çeken biri dışarıdan birinin suçlaması olmadan da sonunda suçunu itiraf eder a guilty conscience needs no accuser
vicdan azabından kurtulmanın yolu suçunu itiraf etmektir a guilty conscience needs no accuser
itiraf et rahatla/kurtul confession is good for the soul
Colloquial
itiraf etmek come clean v.
itiraf etmek low [us] v.
itiraf et confess it expr.
itiraf et! bring it! expr.
itiraf etmek gerekirse (if the) truth be known expr.
itiraf etmek gerekirse (if the) truth be told expr.
Idioms
her şeyi itiraf etmek make a clean breast v.
suçu itiraf etmek turn king's evidence v.
itiraf edinceye kadar dövmek beat the bejesus out of (one) v.
itiraf edinceye kadar dövmek beat the bejesus out of someone v.
suçunu itiraf etmek acknowledge the corn v.
itiraf etmek allow as how [us] v.
suçunu/hatasını itiraf etmek acknowledge the corn v.
hatasını kabul etmek/itiraf etmek fess up to something v.
hatasını itiraf etmek eat humble pie v.
itiraf veya ifşa etmek come out of the closet v.
itiraf veya ifşa etmek get out of the closet v.
itiraf etmek come clean v.
suçu itiraf etmek make a clean breast of it v.
suçunu itiraf etmek cop out v.
yanıldığını itiraf etmek eat humble pie v.
işkenceye dayanamayıp suçunu itiraf etmek sing in tribulation v.
suçunu itiraf etmek nod the nut [obsolete] v.
(birine) bir şeyi itiraf etmek make a clean breast of something (to someone) v.
(birine) doğruyu itiraf etmek come clean with (someone) v.
(birine) suçunu itiraf etmek come clean with (someone) v.
(bir şeyi) itiraf etmek make a clean breast of (something) v.
itiraf ediyorum ki I don't mind admitting (something) expr.
itiraf et rahatla open confession is good for the soul expr.
Speaking
itiraf etmeliyim ki I have to admit that expr.
itiraf et! admit it! expr.
itiraf ediyorum I confess expr.
Trade/Economic
borçlu olduğunu itiraf etme confession of indebtedness n.
itiraf etmek recognise v.
itiraf etmek recognize v.
Law
atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın suçunu itiraf karşılığında ceza indirimi uygulanması şartıyla suçunu kabul etmesi alford doctrine n.
atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın, suçunu itiraf karşılığında alacağı ceza indirimi şartıyla suçunu kabul etmesi alford plea n.
açıkça iddia veya itiraf open avowal n.
bir suçlunun suçunu itiraf ederek alacağı ceza indirimi plea-bargain n.
bir suçlunun suçunu itiraf ederek ceza indiriminden yararlanmak için yaptığı anlaşma plea agreement n.
bir suçlunun suçunu itiraf ederek alacağı ceza indirimi plea bargain n.
davalının suçunu itiraf etmemesine karşın ileri sürülen iddiaları kabul etmesi nolo contendere n.
gayriiradi itiraf involuntary confession n.
itiraf etme acknowledgement n.
ihtiyari itiraf voluntary confession n.
itiraf pazarlığı plea agreement n.
isteyerek yapılan itiraf voluntary confession n.
itiraf pazarlığı plea bargain n.
itiraf pazarlığı copping a plea n.
itiraf pazarlığı plea bargaining n.
itiraf pazarlığı plea deal n.
mahkeme dışı itiraf extrajudicial confession n.
mahkeme önünde itiraf judicial confession n.
suçunu itiraf eden approver n.
yalın itiraf naked confession n.
mahkemede (kral, kraliçe veya devletin safında) suçunu itiraf edip af talep ederek suç ortağı aleyhine ifade verme approvement n.
mahkemede suçunu itiraf edip af talep ederek suç ortağı aleyhine ifade veren kimse approver n.
zorunlu itiraf discovery n.
itiraf etmek confess v.
itiraf etmek admit v.
sahte itiraf uydurmak verbal [uk/australia] v.
itiraf sunmayan impleadable adj.
Politics
gönüllü itiraf voluntary disclosure n.
itiraf etmek confess v.
Archaic
itiraf etmek avouch v.
itiraf etmek aknow v.
itiraf etmek unburthen v.
Slang
itiraf etmek spill guts v.
bir suçu itiraf etmek cough v.
itiraf etmek fess (up) v.
British Slang
itiraf etmek fess up v.