ses - Turco Inglés Diccionario
Historia

ses



Significados de "ses" en diccionario inglés turco : 53 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
ses noise n.
ses sound n.
ses voice n.
ses audio adj.
ses vocal adj.
General
ses call n.
ses beat n.
ses shout n.
ses sonance n.
ses murmur n.
ses clatter n.
ses crunch n.
ses utterance n.
ses patter n.
ses cry n.
ses voice n.
ses sound n.
ses vocal n.
ses pipes n.
ses acoustic phenomenon n.
ses chellup [dialect] n.
ses breath n.
ses quatch n.
ses leden n.
ses lude [obsolete] n.
ses lyden n.
ses pipe n.
ses sonority n.
ses steven [dialect] n.
ses acoustic adj.
ses vocal adj.
ses sonic adj.
ses phonic adj.
ses phonetic adj.
ses acoustical adj.
Idioms
ses hobson's choice n.
Technical
ses tone n.
ses voice n.
ses sound n.
ses rattle n.
Computer
ses vol n.
ses volume n.
ses voice adj.
Telecom
ses audio n.
Linguistics
ses sound n.
ses phone n.
ses voice n.
ses vox n.
ses diathesis n.
Music
ses note n.
ses strain n.
Latin
ses vox n.
Engineering
ses dither n.

Significados de "ses" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
titrek (ses) wobbly adj.
yüksek (ses) loud adj.
General
ses duvarını aşan bir uçağın yol açtığı patlama sesi sonic boom n.
çeşitli tonlarda ses veren çanlar carillon n.
çeneden ses gelmesi jaw clicking n.
basit ses phone n.
ses kablosu vocal cord n.
monoton ses tonu chant n.
tiz bir ses screech n.
top gümbürtüsü gibi ses peal n.
yüksek ve devamlı ses peal n.
ses gürlüğü resonance n.
ıslıksı ses sibilant sound n.
borununkine benzer ses blare n.
tek ses veren iki harf digram n.
ses türemesi epenthesis n.
verici ses çıkışı transmit audio in n.
soprano ses treble n.
orta derecede yüksek (ses) mezzo forte n.
ses kaydırması slur n.
kısık ses hoarse voice n.
ses ahengi euphony n.
dudak ve damaktan telaffuz edilen ses labiovelar n.
ses analizi sound analysis n.
ses volümü sound volume n.
tokluk (ses) being deep n.
manyetik ses yolu magnetic sound track n.
alçak ses low voice n.
kulak tırmalayan ses strum n.
berrak ve tiz ses clarion n.
ses debisi sound level n.
bilgisayarla ses işleme computer sound processing n.
ses düzenleme düğmesi valve n.
kalın ses deep voice n.
ses tınısı timbre n.
birbirine çarpan madeni şeylerin çıkardığı ses clash n.
ses iletim ilmi telephony n.
ses efekti sound effect n.
ses karmaşası garboil n.
ses çıkarma utterance n.
ses dönüşümü amacıyla kullanılan yöntem markovian model n.
ses kaydı recording n.
harmonik ses harmonic n.
ses değişimi glide n.
kulak tırmalayıcı ses (törpü sesine benzeyen) rasp n.
ses yalıtımı sound insulation n.
küt diye ses çıkaran vuruş thwack n.
alçak ses tonu undertone n.
bir tür kuşdili birinci ses kelimenin sonuna getirilir ve ay eklenir pig latin n.
stereofonik ses sistemi stereo n.
ses tonunun değişmesi inflection n.
ıslıklı ses sibilant n.
hoş bir iniş çıkış (ses tonunda) lilt n.
ses kayıt cihazı phonoscope n.
ses gücü volume n.
ses perdesi intonation n.
ses ayarı volume control n.
ses alma receivers and reception n.
ses kayıt cihazı recorder n.
ses kısılması aphonia n.
ses teli vocal cord n.
ses titremesi trill n.
ses açma tune up n.
ses tonunun değişmesi inflexion n.
ses verme niteliği sonority n.
ses teli plica vocalis n.
ses bütünlüğü concert n.
ses şiddeti loudness of voice n.
ses kuvveti volume n.
şarkı söyleyen ses pipe n.
tok ses dead sound n.
ses (hayvana ait) cry n.
ağır bir vuruşun çıkardığı ses thump n.
ses erimi voice range n.
ses kontrolü volume control n.
ahenksiz ses jangle n.
hızla geçen bir şeyin çıkardığı ses whiz n.
özel ses tonu timbre n.
ses tonu voice n.
çıkarma (inilti/ses) utterance n.
iki sert yüzün birbirine sürtünmesinden çıkan ses crepitation n.
ses kalitesi quality n.
ses anahtarlaması voice switching n.
ses cihazları meraklısı audiophile n.
alçak ses undertone n.
madeni ses clangor n.
cırtlak ses peep n.
ses alanı sound field n.
ses uyumu consonance n.
ses uyumu euphony n.
ses uyumu euphonism n.
ses uyumu vowel harmony n.
çok tiz ve anlık elektronik ses bleep n.
perdeli ses modeli tonal pattern n.
ses değişimi ablaut n.
ses uyumu cadence n.
madeni ses tang n.
ses bandı sound track n.
tiz ses squeak n.
monoton ses drone n.
ses erimi hearing n.
ses bilgisi sonics n.
fışırtılı ses (köpüren gazoz/soda vb'nin çıkardığı) fizz n.
ses kalitesi voice quality n.
pes ses tonu drone n.
uyumsuz ses jangle n.
hırıltılı ses wheeze n.
gök gürlemesi gibi ses peal n.
genizden çıkan ses twang n.
gırtlaksı ses guttural n.
suya düşen ağır bir cismin çıkardığı ses plop n.
çok tiz bir ses squeal n.
metalik ses chink n.
ses stüdyoları sound studios n.
ses reprodüksiyonu sound reproduction n.
kız arkadaş ses tonu girlfriend voice n.
tiz ses squeal n.
ses kaydı tape recording n.
ses titremesi quaver n.
ses tonunun yükselip alçalma şekli intonation n.
gürültülü ses çıkarma jangling n.
manyetik ses kaydı magnetic sound recording n.
ton (ses veya renge ait) tone n.
ikinci ses second sound n.
ses duvarı sound barrier n.
ıslık gibi keskin bir ses swish n.
armonik ses overtone n.
ses kalitesi voice n.
ses perdesi boşluğu tonal gap n.
ses kaydı sound recording n.
ses rengi timbre n.
ses dalgası sound wave n.
ses rengi quality n.
ses tonu tone of voice n.
çatlak ses jar n.
dijital ses yayıncılığı digital audio broadcasting n.
tiz ses high pitched voice n.
ses debisi noise level n.
madeni ses clang n.
erkeklerin kızarkadaşlarıyla konuşurken ses tonlarını değiştirmesi girlfriend voice n.
hışırtılı ses (eteklerin çıkardığı) froufrou n.
monoton ses monotone n.
ses sistemi ekipmanları sound system equipment n.
ses kayıtları sound recording n.
karısının kendisini aldattığını bilen ve buna ses çıkarmayan kişi wittol n.
ses uyumu intonation n.
ses hızı cinsinden bir hız ölçüsü mach number n.
ses yinelemesi alliteration n.
yüksek ve istenmeyen ses blare n.
derinden gelen ses boom n.
ünsüz ses stop n.
ses sınavı audition n.
çatal ses cracked voice n.
metalik ses çıkaran jangler n.
ses yoğunluğu sound intensity n.
ses kayıt endüstrisi sound recording industry n.
ses verme (motor) response n.
madeni ses clank n.
ses perdesi key n.
kafa (ses aygıtında manyetik) head n.
ses verme sonority n.
manyetik ses magnetic sound n.
ıslık gibi ses çıkarma sibilating n.
çığlığa benzer ses çıkarma shrieking n.
kemanınkini andıran ses tweedle n.
vurgusuz ünlü ses shwa n.
uzun ses long n.
ses şeridi audiotape n.
ses bandı audiotape n.
ses kuşağı audiotape n.
gırtlaksı ses throatiness n.
ses boğukluğu hoarseness n.
ses kısıklığı hoarseness n.
çok yüksek ses stentorian n.
gürlük (ses) loudness n.
ses yüksekliği loudness n.
ses testi yapma auditioning n.
genizsi ses (fonetik) nasal n.
ses koruması sound protection n.
ses geçirmezlik soundproofing n.
ses frekansı audio frequency n.
ses amplifikatörleri audio amplifiers n.
ses koagülasyonu sonic coagulation n.
ses kayıtları sound recordings n.
yüksek ses loud sound n.
hafif ses little sound n.
yumuşak ses soft sound n.
ses mühendisi sound engineer n.
akustik ses acoustic noise n.
ses yankıması reverberation of sound n.
optik ses kuşağı optical sound track n.
optik ses optical sound n.
optik ses yolu optical sound track n.
optik ses lambası optical sound lamp n.
optik ses kayıt kafası optical sound head n.
optik ses kaydı optical sound recording n.
ses kayıt makinesi optical sound recorder n.
ses geçirgenliği sound permeability n.
ses geçirgenliği sound penetration n.
ses çalar audio player n.
ses emisyonu sound emission n.
ses eğitimi voice training n.
ses telleri vocal cords n.
tiz ses acute sound n.
ses işitme audio n.
çınlayan ses ringing sound n.
ses geçirmez duruma getirme deafening n.
ses sistemi sound system n.
ses sistemi audio system n.
ses kaseti voice tape n.
hi-fi ses sistemi high fidelity sound system n.
ses altı istasyon infra-sound station n.
kulak tırmalayıcı ses ear-splitting n.
ses dalgaları sound-waves n.
tok ses clump n.
ıslık gibi ses çıkarma wooshing n.
ses gürlüğü loudness of sound n.
ses yeğinliği loudness of voice n.
ses şiddeti loudness n.
ses emici muffler n.
ses arşivi phonotheque n.
ses çıkarma phonation n.
ses belgeliği phonotheque n.
(ses) güç volume n.
ses şiddeti volume n.
kuru ses dry voice n.
ses sanatçısı singer n.
ses sanatçısı vocal artist n.
ses sanatçısı singing artist n.
çepeçevre saran ses sistemi surround system n.
telefonun öteki ucundaki ses the voice on the other side of the line n.
telefonun ucundaki ses the voice on the end of the line n.
ses görüntü sistemleri audio-visual systems n.
telefonun öteki ucundaki ses the voice on the end of the line n.
telefonun diğer ucundaki ses the voice on the end of the line n.
telefonun ucundaki ses the voice on the other side of the line n.
ses sistemi cihazları sound system equipment n.
telefonun diğer ucundaki ses the voice on the other side of the line n.
ses terapisi voice therapy n.
ses eğitimi voice therapy n.
ses ve ışık gösterisi son et lumiere n.
hızla savrulan şeyin çıkardığı ses swoosh n.
ses geçirmez hücre padded cell n.
ses sistemi bileşenleri sound system components n.
ses sistemi ekipmanı sound system equipment n.
rahatsız edici ses jarring sound n.
pes ses low-pitched sound n.
tiz ses high-pitched sound n.
ses mühendisliği sound engineering n.
ses stüdyosu sound studio n.
ses perdesi tone n.
cızırtılı ses scratchy sound n.
cızırtılı ses squeaky sound n.
cızırtılı ses squeaking sound n.
cızırtılı ses creaking sound n.
ses ve haberleşme endüstrisi audio and telecommunication industry n.
tuhaf/garip ses strange sound n.
ses eğitmeni voice instructor n.
ses eğitmeni voice coach n.
ses getiren liste başı şarkı/parça smash hit n.
ses getiren liste başı şarkı/parça blockbuster n.
ses getiren liste başı şarkı/parça megahit n.
yanık ses touching/poignant voice n.
ses tokluğu/gürlüğü rotundity n.
ses kayıt cihazı tape recorder n.
yüksek ses loud noise n.
evde kullanılan yüksek kaliteli ses cihazları ve sistemleri household high-fidelity audio equipment and systems n.
ses tellerinin kenar kısımları kullanılarak çıkarılan ses falsetto n.
ses kaydetme recording sound n.
yan ton(yan ses) sidetone n.
ses getirmeyen protesto ripple of protest n.
ses algısı/düzeni/boyutu soundscape n.
ses manzarası soundscape n.
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik low fidelity n.
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik lo-fi n.
hafif ses faint sound n.
ses dağılımı acoustics n.
yüksek ses blare n.
kulak tırmalayıcı ses bray n.
madeni ses clangour n.
berrak ses clear voice n.
net ses clear voice n.
güç ve ses şiddet birimi decibel n.
en yüksek ses descant n.
ses kaydedici dictaphone n.
ses bağı diphthong n.
atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses clippety-clop n.
atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses clip-clop n.
atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses clop n.
atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses clunking n.
atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses clumping n.
atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses clopping n.
büyük ses getiren konu cause celebre n.
yüksek ve tiz ses blaring n.
büyük bir ses a great voice n.
üst kattan gelen yüksek ses loud music coming from upstairs n.
ses kayıtçısı recordist n.
ünlü ses vowel sound n.
ses getiren ucuz roman yellowback n.
tuhaf ses strange noise n.
garip ses strange noise n.
tok ses rich voice n.
tok ses rich sound n.
ses bombası stun grenade n.
ses duvarı acoustical barrier n.
ses duvarı noise barrier n.
ses duvarı sound berm n.
ses duvarı soundwall n.
hafif ses faint voice n.
belli belirsiz ses faint voice n.
ince ses high pitch n.
ses profili sound profile n.
ses kontrol sound control n.
ses kontrol sound check n.
ses gürlüğünün azalması veya gitmesi sound fading n.
ses sensörü sound sensor n.
ses operatörü sound operator n.
sözcük niteliği taşımayan harf/ses dizisi nonword n.
kadife ses velvet voice n.
yüksek görüntü ve ses kalitesi olan film blu-ray movie n.
ani ve keskin ses clonk n.
etkileyici ses impressive voice n.
bronzdan yapılma keskin ses çıkaran zil krotala n.
tiz ses high pitch n.
minber ya da kürsü üzerindeki ses yansıtıcı abatvoix n.
sahne dışında seyircilerin duyması için yayılan ses noises off n.
derinleşen ses deepening voice n.
en tiz ses tonu whistle register n.
bebeğin ilk çıkardığı ses (agu) babble n.
her kafadan ses çıkması babelesque n.
ses olayı acoustic phenomenon n.
ses perdesi cadence n.
ses perdesi cadency n.
insanı andıran (hayvan) ses talk n.
konuşan/ses tanıma sistemi talker identification n.
konuşan kişiyi ses tonundan ve konuşma biçiminden tanıyan sistem talker identification n.
konuşan kişiyi ses tonundan ve konuşma biçiminden tanıyan sistem speaker identification n.
ses tanıma talker identification n.
erkek kuşların dişileri çağırmak için çıkardıkları ses call note n.
avcıların kuşları yakalamak için çıkardıkları ses call note n.
ses kaydetme tape recording n.
ses tekrarı tautophony n.
ses tekrarı tautophony n.
ses tekrarı tautophony n.
video veya ses sinyallerinin düzenlenmemiş formatta doğrudan bir ağ veya stüdyoya genellikle uydu ile iletilmesi backhaul n.
dili damağa değdirerek çıkarılan ince ses tchick n.
çeşitli tonlarda ses veren çanlarla müzik yapan kişi carillonneur n.
rahatsız edici ses raspiness n.
kulak tırmalayıcı ses raspiness n.
çatallı ses raucity n.
kulak tırmalayıcı ses raucity n.
çatallı ses raucousness n.
kulak tırmalayıcı ses raucousness n.
elektronik ton yerine orijinal ses kaydının kullanıldığı cep telefonu zil sesi realtone n.
eskiden özellikle tiyatrolarda oyuncuları yuhalamak amacıyla kullanılan ötürüldüğünde kedi çığlığına benzer bir ses çıkaran düdük catcall n.
ağız dolusu ısırıkla çıkan ses champ n.
dost canlısı bir ses a friendly voice n.
ağız dolusu ısırıkla ses çıkaran kimse champer n.
hareket eden makarayı andıran ses reel n.
ritmik ve değişmeyen bir ses tonuyla söylenen ilahiler, tilavetler, şarkılar chants n.
sohbet eden insanlar, kuş ötüşü, vb. içeren yüksek ve karmaşık ses charm [dialect] n.
müzik oluşturmayan ses nonmusic n.
belirli bir duyguyu taşıyan ses tonu note n.
tatlı ses mellifluous voice n.
hoş ses mellifluous voice n.
monoton ses thrum n.
monoton ses thrumming n.
(motorların, topçu birliklerinin veya marş eden askerlerin çıkardığı gibi) tekrar eden ses thrump n.
yağlanmamış motorun çıkardığı ses thud n.
gürültülü ses çıkaran patlama thunge [dialect] n.
darbeden kaynaklanan yüksek ses thwap n.
hafifçe vurarak çıkarılan ses tip-tap n.
zil benzeri ses tocsin n.
ani ve kulak tırmalayan ses tocsin n.
son ses top n.
konuşurken ses titremesi tremor n.
ses kirliliği noise pollution n.
kuş ötüşüne benzer ses trill n.
gök gürültüsü gibi ses trumpet n.
(filin çıkarttığı seslere benzeyen) delici ses trumpet n.
davul sesini andıran ses tuck n.
(ses) genizden gelme twanginess n.
çok yüksek ses earful n.
ses ve müzik kayıtlarında mükemmelliği yakalamak için yüksek kaliteli ekipmanla dinleme hali audiophilia n.
kulakta oluşan ses duymayla ilgili bir bozulma aural harmonic n.
haşır huşur ses yap n.
otomatik ses kontrolü avc (automatic volume control) n.
dip ses hiss noise n.
ses perdesi key n.
kulak yırtıcı ses bang n.
sürekli ve çok yüksek ses banging n.
kısa ve gürültülü ses bark n.
ani ve gürültülü ses bark n.
bas ses base [obsolete] n.
gürültülü ses çıkarma janglery n.
gürültülü ve uyumsuz ses katzenjammer n.
tangır tungur ses jingle-jangle n.
şangır şungur ses jingle-jangle n.
(ses) gürlük magnitude n.
ses çıkarmanın sözel olmayan kısımları vocalics n.
motorun yüksek hızda çıkardığı gürültülü ses vroom n.
inlemeyi andıran ses wail n.
ses aralığı vocal range n.
ses perde aralığı vocal range n.
ritmik, genellikle tekrarlanan bir ses clippity-clop n.
(duman, ses) dalgalı kitle billow n.
kuş sesini taklit eden ses birdcall n.
ani ve gürültülü ses blam n.
sıkışmış havanın çıkardığı ani ve gürültülü ses blast n.
düdüklü tencere gibi ses çıkarma blast n.
korna veya ıslıktan tek seferde çıkan ses blast n.
anlamsız ve kulak tırmalayıcı ses blat n.
tekrarlayan ses blatter [scotland] n.
ses ya da heceleri söylerken yanlışlıkla yerlerini değiştirme marrowsky n.
keskin ve hızlı bir darbenin çıkardığı ses whack n.
yüksek ve yankılanan ses whang n.
ünlem olarak kullanılan ıslığımsı ses whew n.
(havada veya suda) ani ve yüksek bir ses whoosh n.
ağır darbenin çıkardığı ses wop n.
ağır darbenin çıkardığı ses whap n.
titreyen ses wobble n.
titrek ses wobble n.
yabani ses wood-note n.
doğal ses wood-note n.
ses gürlüğü resonancy n.
(su damlaması gibi) tekrarlayan ses blip n.
(ses kaydı, film) kısa kesinti blip n.
hava, buhar veya gazın baskıyla çıkmasından kaynaklı ses blowing n.
belirsiz ses blur n.
orta ses medial n.
ses uyarımının mekanik enerjisi elektrik enerjisine dönüştürüldüğünde kokleada oluşan elektrik potansiyeli microphonics n.
orta ses frekansı üreten hoparlör midrange n.
orta ses frekansı çıkaran hoparlör midrange n.
ses izi voice print n.
ses rengi vocal color n.
ses rengi vocal colour n.
müzikal ses ilişkilerinin matematiksel temelini araştıran antik yunan teorisyenlerin bulunduğu ekolün üyesi olan kimse harmonist n.
konuşmacının çıkardığı tereddüt belirten ses haw n.
hıçkırık sesine benzeyen ses hiccup n.
kaz sesine benzer ses honk n.
yüksek ses humdudgeon [scotland] n.
şüphe veya küçümseme belirten ses humph n.
ses çıkarma aracı mouth [obsolete] n.
tekrarlanan ses repetend n.
tekrarlanan ses re-petition n.
rezonant ses reverberance n.
rezonant ses plangency n.
rezonant ses sonorousness n.
anlamsız ses çıkaran kimse yelper n.
köpek havlamasına benzer ses çıkaran kimse yelper n.
uyarıcı ses hunt's-up n.
tekrarlayan rahatsız edici ses hurry n.
(ses, aktivite) kesilme hush n.
hava akımının boru içinde ses oluşturduğu borulu org kenarı lip n.
yüksek ses ile konuşabilme becerisi lung-power n.
kısa ve keskin ses burp n.
rahatsız edici (ses, renk) glassy n.
ses organlarının pozisyon değiştirmesi sırasında çıkan önemsiz ses glide n.
eşlik eden ses obligato n.
hafifçe dalgalanan ses rippling n.
titrek bir ses chirl n.
üzüntülü ve kısık ses chirl [scotland] n.
karmaşık ses chirm [dialect] n.
(cırcır böceklerinin çıkardığı sese benzeyen) sert ve titrek bir ses chirr n.
(atı dehlerken olduğu gibi) dudakları kullanarak çıkarılan cıvıltı benzeri bir ses chirrup n.
ses karmaşası chivari n.
ses karmaşası chivaree n.
(ahşap blokların birbirine vurduğunda çıkardığı sese benzeyen) keskin, boğuk ses chock n.
aniden çıkan gürültülü ses claik [scotland] n.
ses kesen kimse clamorer n.
ses kesen kimse clamourer n.
ses tonu clang n.
ses tonu türü clang n.
yüksek ses çıkaran kimse clanger n.
(üst üste) yankılanan gürültülü ses clangoring n.
(kutu kapağı veya çıngırak gibi) ses çıkaran dilenci eşyası clapper n.
dişe karşı yerleştirilerek işitme sinirine ses ileten bir alet dentiphone n.
ses derinliği depth n.
(ses) peslik depth n.
(ses) kalınlık depth n.
sert ve keskin ses grinding n.
sert ve gıcırtılı ses groan n.
sürtüşmeli ses hissing n.
yüksek ses roar n.
yüksek ve tuhaf ses roaring n.
kanarya ötüşündeki tiz ses titremesi roll n.
gürültülü ses rub-a-dub n.
tekrarlanan ses rub-a-dub n.
alçak, yumuşak ve belirsiz ses rumor [us] n.
alçak, yumuşak ve belirsiz ses rumour [uk] n.
karışık ses churme n.
kırılan ses doktrini diaphonics n.
(ses perdesi) orta bölüm midrange n.
(ses, resim) aslını bozan şey distorter n.
dil üstünden çıkarılan ses dorsel n.
dorsal ses dorsel n.
yakın mesafe efekti vermek için yükseltilmiş ses close-up n.
ani ve keskin bir ses cracking n.
kulak tırmalayan ses crank n.
tekrarlayan ses drant n.