Historia

seyretmek

Significados de "seyretmek" en diccionario inglés turco : 27 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	seyretmek	watch v.
General
2	General	seyretmek	see v.
3	General	seyretmek	look v.
4	General	seyretmek	behold v.
5	General	seyretmek	sail v.
6	General	seyretmek	watch v.
7	General	seyretmek	view v.
8	General	seyretmek	fleet v.
9	General	seyretmek	look on v.
10	General	seyretmek	gaze at v.
11	General	seyretmek	contemplate v.
12	General	seyretmek	look at v.
13	General	seyretmek	cruise v.
14	General	seyretmek	oversee v.
15	General	seyretmek	steer v.
16	General	seyretmek	navigate v.
17	General	seyretmek	spectate v.
18	General	seyretmek	advew [obsolete] v.
19	General	seyretmek	catch v.
20	General	seyretmek	tout v.
21	General	seyretmek	ply v.
22	General	seyretmek	course v.
Phrasals
23	Phrasals	seyretmek	look upon v.
Idioms
24	Idioms	seyretmek	keep an eye on v.
Marine
25	Marine	seyretmek	navigate v.
26	Marine	seyretmek	cruise v.
Latin
27	Latin	seyretmek	ecce v.

Significados de "seyretmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 109 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	seyretmek (tv)	watch v.
General
2	General	manzarayı seyretmek	enjoy the scenery n.
3	General	televizyon seyretmek	watch television v.
4	General	seyretmek (gemi/tekne)	navigate v.
5	General	ağzı açık bir şekilde seyretmek	gawp at v.
6	General	zevkle seyretmek (birinin başarısızlığını)	gloat over v.
7	General	katılmadan seyretmek	look on v.
8	General	dikkatle seyretmek	contemplate v.
9	General	büyük bir zevkle seyretmek	drink in v.
10	General	şeytanca bir hazla seyretmek	gloat v.
11	General	zevkle seyretmek	gloat v.
12	General	mevsim normallerinin altında seyretmek	be below seasonal normals v.
13	General	mevsim normallerinin üstünde seyretmek	be above seasonal normals v.
14	General	karşı yönden seyretmek	come in the opposite direction v.
15	General	yüksek seyretmek	be in rise v.
16	General	orta şeritte seyretmek	hog v.
17	General	maç seyretmek	watch the match v.
18	General	aralığında seyretmek	range between v.
19	General	film seyretmek	watch film v.
20	General	dizi seyretmek	watch a tv series v.
21	General	vitrinleri seyretmek	go window-shopping v.
22	General	etrafı seyretmek	watch around v.
23	General	etrafı seyretmek	look around v.
24	General	(sahil) boyunca seyretmek	range v.
25	General	üzerinde seyretmek	sail v.
26	General	tüm zamanların en yüksek seviyesinde seyretmek	be at all-time high v.
27	General	kritik seviyenin altında seyretmek	be below the critical level v.
28	General	güneşin batışını seyretmek	watch the sunset v.
29	General	gün batımını seyretmek	watch the sunset v.
30	General	sessizce seyretmek	watch silently v.
31	General	manzarayı seyretmek	watch the scene v.
32	General	manzarayı seyretmek	watch the scenery v.
33	General	güneşin doğuşunu seyretmek	watch the sunrise v.
34	General	birlikte izlemek/seyretmek	watch together v.
35	General	yeniden seyretmek	watch again v.
36	General	tekrar seyretmek	watch again v.
37	General	bir daha seyretmek	watch again v.
38	General	kasetin tamamını izlemek/seyretmek	watch the whole tape v.
39	General	beraber televizyon seyretmek	watch television together v.
40	General	aksiyon filmi seyretmek	watch an action film v.
41	General	aksiyon filmi seyretmek	watch an action movie v.
42	General	bir şeyi dikkatle seyretmek	watch something carefully v.
43	General	haberleri seyretmek	watch the news v.
44	General	tekrar seyretmek	rewatch v.
45	General	çok televizyon seyretmek	watch a lot of tv v.
46	General	program seyretmek	watch a programme v.
47	General	program seyretmek	watch a program v.
48	General	doğa belgeseli seyretmek	watch a nature documentary v.
49	General	manzara seyretmek	enjoy a scenery v.
50	General	(bir sayıda/oranda) seyretmek	run v.
51	General	rüzgara doğru seyretmek	headreach v.
52	General	(gemi, pilot) seyretmek	guide v.
53	General	rüzgara daha yakın seyretmek	outpoint v.
54	General	yerinde seyretmek	stillstand v.
55	General	etrafında seyretmek	surround [obsolete] v.
56	General	(miktar) seyretmek	run v.
Phrasals
57	Phrasals	bir yerden/binadan dışarıyı seyretmek	gaze out on something v.
58	Phrasals	derinlemesine seyretmek	take in v.
59	Phrasals	doya doya seyretmek	take in v.
60	Phrasals	(bir şeye) doğru seyretmek	bear in with (something) v.
61	Phrasals	dışarıyı seyretmek	gaze out on v.
62	Phrasals	(olan bir şeyi) öylece durup seyretmek	look on as (something happens) v.
63	Phrasals	(olan bir şeyi) seyretmek/izlemek	look on as (something happens) v.
64	Phrasals	(birini/bir şeyi) seyretmek	look upon (someone or something) [old-fashioned] v.
Idioms
65	Idioms	erkeklerin oyun oynamak veya film seyretmek için vakit geçirdikleri oda	man cave n.
66	Idioms	durup hayatın akışını seyretmek	watch the world go by v.
67	Idioms	durup insanların geliş gidişlerini/ne yaptıklarını seyretmek	watch the world go by v.
68	Idioms	hiçbir şey yapmadan insanları/etrafı seyretmek	watch the world go by v.
69	Idioms	çok fazla televizyon seyretmek	have square eyes v.
70	Idioms	elinden kayıp gitmesini seyretmek	let slip away v.
71	Idioms	orsasına seyretmek	sail near the wind v.
72	Idioms	(kötü bir durumu) zevkle seyretmek	gloat over (something) v.
73	Idioms	vitrinleri seyretmek	window-shop v.
74	Idioms	bıkmadan yemek, seyretmek	can't get enough (of something) v.
Speaking
75	Speaking	bir bilim kurgu filmi seyretmek ister misin?	would you like to watch a sci-fi movie? expr.
76	Speaking	yaptıkları tek şey televizyon seyretmek	all they do is watching tv expr.
Trade/Economic
77	Trade/Economic	nötre yakın bir pozisyonda seyretmek	near neutral territory v.
78	Trade/Economic	yatay seyretmek	stay flat v.
Technical
79	Technical	çevresinde seyretmek (gezegen vb)	circumnavigate v.
80	Technical	televizyon seyretmek	teleview v.
Marine
81	Marine	temel faaliyetleri kano ile seyretmek olan bir dizi keşif birliğine mensup er	sea scout n.
82	Marine	temel faaliyetleri kano ile seyretmek olan bir dizi keşif birliğine mensup er	seascout n.
83	Marine	(gemi) tarifesiz seyretmek	tramp v.
84	Marine	fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmek	thrash v.
85	Marine	orsaya seyretmek	ply v.
86	Marine	orsasına seyretmek	sail close to the wind v.
87	Marine	orsasına seyretmek	luff v.
88	Marine	kıyıya yakın seyretmek	borrow v.
89	Marine	orsasına seyretmek	sail close of the wind v.
90	Marine	orsasına seyretmek	beat to windward v.
91	Marine	pupasına seyretmek	go targe v.
92	Marine	rüzgara karşı seyretmek	take the wind out of one's sails v.
93	Marine	sahil boyu seyretmek	stand off and on v.
94	Marine	rüzgar yönünde seyretmek	lay a ship ahold v.
95	Marine	(gemi, tekne) yeniden denizde seyretmek	renavigate v.
96	Marine	küçük sandalla seyretmek	dinghy v.
97	Marine	botla seyretmek	dinghy v.
98	Marine	belirli bir yönde seyretmek	heave v.
99	Marine	rüzgara karşı seyretmek	run v.
100	Marine	düz karinalı gemide seyretmek	flatboat v.
101	Marine	gemi ile seyretmek	ship v.
102	Marine	daha sığ sulara seyretmek	shoal v.
103	Marine	rüzgaraltına doğru seyretmek	beat to leeward v.
104	Marine	rüzgar yönünde seyretmek	stretch v.
Medical
105	Medical	fatal/ölümcül seyretmek	show a fatal course v.
106	Medical	hızlı seyretmek	progress rapidly v.
107	Medical	remisyon ve alevlenmelerle seyretmek	course with remissions and exacerbations v.
108	Medical	yavaş seyretmek	progress slowly v.
Geography
109	Geography	(akarsuda) aşağı yönde seyretmek	descend v.