bump - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bump

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "bump" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bump n. yumru
bump n. tümsek
bump v. çarpışmak
General
bump n. vurma
bump n. şiş
bump n. vuruş
bump n. küt
bump n. çarpışma
bump n. sadme
bump n. çıkıntı
bump n. darbe
bump n. gümbürtü
bump n. sarsıntı
bump n. şişlik
bump n. çarpma
bump n. artış
bump n. bombe
bump n. ani engel
bump n. ani zorluk
bump n. allah vergisi
bump n. doğal yetenek
bump n. nitelik
bump n. kalçalarını hızla öne doğru itme
bump n. miktar artışı
bump v. sarsılmak
bump v. çarpışmak
bump v. kütlemek
bump v. toslamak
bump v. bindirmek
bump v. çarpmak
bump v. vurmak
bump v. yerinden etmek
bump v. işinden etmek
bump v. yerine daha yüksek rütbeden biri oturacağı için (birini) oturduğu koltuktan kaldırmak
bump v. rütbesini düşürmek
bump v. üyelikten çıkarmak
bump v. paldır küldür yaklaşmak
bump v. apar topar ulaşmak
bump v. (araç) sürekli tümsekten geçermiş gibi takır takır gitmek
bump v. aniden ve şiddetle kaynamak
bump v. kalçalarını hızla öne doğru itmek
Colloquial
bump v. fazladan rezervasyon nedeniyle (birinin) uçak biletini açığa almak
Advertising
bump n. programın kısa tanıtımı
Technical
bump v. çarpmak
bump v. vurmak
bump v. çukurluk oluşturmak veya gidermek için metal saca basınç uygulamak
Computer
bump n. çarpma
Automotive
bump n. tümsek
bump v. çarpmak
bump v. elenmek
bump v. sıçramak
Railway
bump n. sadme
Mining
bump n. yer altı çalışmalarında meydana gelen ani toprak hareketi
Geology
bump n. patlama
Sport
bump v. (voleybolda) manşet atmak
bump v. (kriket topu) atıldıktan sonra çok yükseğe çıkmak
Volleyball
bump n. manşet
Slang
bump n. fırt
bump n. tek (içki)
bump n. shot (içki)
bump n. hamile karnı/göbeği
bump n. burundan çekilen toz uyuşturucu
bump v. arttırmak
bump v. yükseltmek

Sens de "bump" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 260 résultat(s)

Anglais Turc
General
bump of locality n. yön duygusu
bump of locality n. yolları bulma yeteneği
bump of locality n. yönünü bulma yeteneği
goose bump n. tüylerin ürpermesi
bump start n. iterek çalıştırma
bump start n. vurdurma
bump starting n. arabanın iterek çalıştırılması
bump starting n. arabayı iterek çalıştırma
bump in the road n. yoldaki tümsek
hip bump n. sevinç gösterisi olarak popo tokuşturma
razor bump n. saç tıraşı sonra oluşan, bazen iltihaplanan küçük şişlik
bump into v. çarpmak
bump off v. temizlemek
bump into v. bindirmek
bump up v. artırmak
bump somebody off v. nallamak
bump off v. öldürmek
bump up v. yükseltmek
bump somebody off v. gebertmek
bump into v. rastlamak
bump into v. toslamak
bump into v. arabayla (ağaca vb) çarpmak
bump into v. karşılaşmak
bump (up) v. aniden artmak
bump (up) v. metal levha üstündeki çukurluğu çekiçle düzeltmek
bump (into) v. şiddetle çarpmak
bump (into) v. nahoş bir şeyle karşılaşmak
bump (into) v. engelle karşılaşmak
bump (against) v. şiddetle çarpmak
bump (against) v. nahoş bir şeyle karşılaşmak
bump (against) v. engelle karşılaşmak
like a bump on a log adv. put gibi hareketsiz
Phrasals
bump into v. rast gelmek
bump (up) against (someone or something) v. (birine/bir şeye) değmek
bump (up) against (someone or something) v. (birine/bir şeye) dokunmak
bump (up) against (someone or something) v. (birine/bir şeye) hafifçe çarpmak
bump (up) against (someone or something) v. (birine/bir şeye) yavaşça vurmak
bump (up) against someone or something v. (birine/bir şeye) değmek
bump (up) against someone or something v. (birine/bir şeye) dokunmak
bump (up) against someone or something v. (birine/bir şeye) hafifçe çarpmak
bump (up) against someone or something v. (birine/bir şeye) yavaşça vurmak
bump along v. zıplamak
bump along v. sarsılmak
bump along v. hoplamak
bump along v. bir durup bir kalkarak/dura kalka ilerlemek/gitmek
bump along v. bir durup bir kalkarak/dura kalka yol almak
bump along v. (proje/plan) güçlükle/belirsizlik içinde ilerlemek/devam etmek
bump off v. son dakikada listeden/plandan çıkarmak
bump off v. (internet/bağlantı) birden gitmek
bump off v. (interneti/bağlantıyı) kesmek/koparmak
bump off v. (ağdan) çıkarmak
bump into someone v. birine çarpmak/toslamak
bump hard into something v. bir şeye bindirmek
bump hard into something v. bir şeye çarpmak
bump someone up v. birisinin seviyesini veya statüsünü yükseltmek
bump into v. çarpışmak
bump into v. hızla çarpmak
bump someone up v. terfi ettirmek
bump into each other v. (yolda/rastlantı eseri) birbirlerine rastlamak/karşılaşmak
bump along v. (plan) sarpa sarmak
bump into someone v. biriyle karşılaşmak
bump into someone v. biriyle rastlaşmak
bump (up) against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) çarpmak
bump (up) against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) toslamak
bump (up) against someone or something v. birine ya da bir şeye çarpmak
bump (up) against someone or something v. birine ya da bir şeye toslamak
bump along v. zıplayarak ilerlemek
bump along v. hoplaya zıplaya yol almak
bump along v. bozuk bir yolda ilerlemek
bump against v. -e değmek
bump against v. -e dokunmak
bump against v. -e hafifçe çarpmak
bump against v. -e yavaşça vurmak
bump against v. -e toslamak
bump into (someone or something) v. (birine/bir şeye) toslamak
bump into (someone or something) v. (birine/bir şeye) çarpmak
bump into (someone or something) v. (birine/bir şeye) bindirmek
bump into (someone or something) v. (birine/bir şeye) hafifçe vurmak
bump into (someone or something) v. (birine/bir şeye) yanlışlıkla vurmak
bump into (someone) v. (birine) rastlamak
bump into (someone) v. (birine) tesadüf etmek
bump into (someone) v. (birine) rast gelmek
bump into (someone) v. (biriyle) karşılaşmak
bump into (someone) v. (biriyle) rastlaşmak
bump up v. vurup kırmak/zarar vermek
bump up v. hasar vermek
bump up v. incitmek
bump up v. yaralamak
bump up v. terfi ettirmek
bump up v. seviyesini/statüsünü/pozisyonunu yükseltmek
bump someone or something up v. birine/bir şeye zarar vermek
bump someone or something up v. birine/bir şeye hasar vermek
bump someone or something up v. birini/bir şeyi hırpalamak
bump someone or something up v. birini/bir şeyi terfi ettirmek
bump someone or something up v. birinin/bir şeyin seviyesini/statüsünü/pozisyonunu yükseltmek
things that go bump in the night expr. gece hayaletler/hortlaklar çıkacak sanma
Proverb
if frogs had wheels they wouldn't bump their butts ninemin sakalı olsa dedem olurdu
if frogs had wheels they wouldn't bump their butts teyzemin sakalı olsa dayım olurdu
if a toady frog had wings he wouldn't bump his ass ninemin sakalı olsa dedem olurdu
if a toady frog had wings he wouldn't bump his ass teyzemin sakalı olsa dayım olurdu
if a toady frog had wings he wouldn't bump his ass olmayacak duaya amin denmez
if a toady frog had wings he wouldn't bump his ass halamın sakalı olsa amcam olurdu
if frogs had wheels they wouldn't bump their butts halamın sakalı olsa amcam olurdu
if frogs had wheels they wouldn't bump their butts olmayacak duaya amin denmez
If a toady frog had wings he wouldn't bump his ass olmayacak duaya amin denmez
if frogs had wings, they wouldn't bump their butts (when they hop) olmayacak duaya amin denmez
if frogs had wings, they wouldn't bump their butts (when they hop) teyzemin sakalı olsa dayım olurdu
if frogs had wings, they wouldn't bump their butts (when they hop) ninemin sakalı olsa dedem olurdu
if frogs had wings, they wouldn't bump their butts (when they hop) halamın sakalı olsa amcam olurdu
Colloquial
bump of paternity n. babalık testi
baby bump n. karnı burnunda olma
pay bump n. maaş artışı
pregnant bump n. hamile göbeği
pregnant bump n. hamilelik göbeği
bump up v. artmak
bump up v. çıkmak
bump up v. fırlamak
bump into v. rastlantı sonucu karşılaşmak
bump into v. tesadüf etmek
bump up v. yükselmek
bump that! expr. unut!
Idioms
baby bump n. hamile olduğu belli olmaya başlama
baby bump n. karnı çıkmaya/belirmeye başlama
bump and grind n. popoyu çıkartıp sürtünüyormuş benzeri hareketlerle yapılan dans
bump and grind n. bir dizi/seri ani, sarsıcı hareket
bump and grind n. ani, sarsıcı hareketler dizisi/serisi
bump in the road n. sorunlar/sıkıntılar
bump and grind n. sert vuruş ve sarsıntı
bump and grind n. iniş çıkışlarda yaşanan ani vuruş ve sarsıntılar
bump and grind n. (akarsu kanosu veya arazi yarışı gibi sporlarda) araçta yaşanan sarsıcı darbeler
bump in the road n. yoldaki/süreçteki sıkıntı/sorun/geçici engel
bump in the road n. önüne çıkan bir pürüz
fist bump n. (kutlama amacıyla) yumruk çakma
bump and grind v. popoyu çıkartıp sürtünüyormuş benzeri hareketlerle dans etmek
bump and grind v. bir dizi/seri ani, sarsıcı hareket yapmak
bump and grind v. ani, sarsıcı hareketler yapmak
bump heads with v. biriyle çatışmak
bump heads with v. biriyle aynı kafada/fikirde olmamak
come back to earth with a bang/bump/jolt v. ayakları (tekrardan/yeniden) yere basmak
bump somebody off v. birisini öldürmek
bump off somebody v. birisini öldürmek
come back to earth with a bang/bump/jolt v. gerçeğe dönmek
come back to earth with a bang/bump/jolt v. gündelik hayata dönüş yapmak
bump someone off v. gebertmek
bump someone off v. leşini sermek
bump someone up v. (kaza vb sonucu) birisini yaralamak
bump and grind v. ani sarsıntı yaşamak
bump and grind v. sert vuruşlar yapmak
bump and grind v. (akarsu kanosu veya arazi yarışı gibi sporlarda) araçta sarsıcı darbeler almak
bring somebody down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeklerle yüzleştirmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) v. birini eşekten düşmüşe döndürmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) v. birini (bir anda) gerçeğe döndürmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. gerçekler birinin yüzüne tokat gibi inmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeklerle yüzleşmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. eşekten düşmüşe dönmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeğe dönmek
come down to earth with a bump v. gerçekler yüzüne tokat gibi inmek
come down to earth with a bump v. bir anda gerçeklerle yüzleşmek
come down to earth with a bump v. eşekten düşmüşe dönmek
come down to earth with a bump v. bir anda gerçeğe dönmek
bump along the bottom v. dibe vurmak
bump along the bottom v. diplerde gezmek
bump heads with v. ile fikir çatışmasına girmek
bump heads with v. ile fikir çatışması yaşamak
bump heads with v. ile mücadeleye girmek
come down to earth with a bump v. gerçek dünyaya dönmek
come down to earth with a bump v. rüyadan uyanmak
come down to earth with a bump v. hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya dönmek
come down to earth with a bump v. ayakları yere basmak
come down to earth with a bump v. gerçek dünyaya hızlı/sert bir iniş/dönüş yapmak
come down to earth with a bump v. bir anda gerçeklerle yüzleşmek
fist bump v. yumruk yumruğa çak yapmak
like a bump on a log expr. ölü gibi
like a bump on a log expr. put gibi
Speaking
bump that! expr. unut gitsin!
Technical
bump stop n. çarpma tamponu
bump cap n. darbe başlığı
industrial bump cap n. endüstriyel darbeli kap
bump test n. gaz testi
bump rubber n. lastik tampon
bump mapping n. yumru haritalama
Computer
left table bump n. sol masa darbesi
bump a code v. sürüm değerini yükseltmek
Automotive
speed bump n. hız kesici kasis
bump shop n. kaporta ve boya atölyesi
hood bump stop adjustment n. kaput lastik dayama ayarı
hood bump stop adjustment n. kaput yükseklik ayarı
hood bump stop n. kaput dayama lastiği
rubber bump stop n. lastik takoz
rubber bump stop n. lastik tampon
bump steer n. sıçramaya bağlı yön kaybı
rubber bump stop n. tampon lastiği
bump stop n. takoz
bump shocks n. tümsek şokları
bump shock n. tümsek şoku
bump stop rubber n. tampon lastiği
bump-start v. iterek çalıştırmak
Traffic
bump starting n. arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması
bump starting n. arabayı vurdurma
speed bump n. hız kesme tümseği
speed bump n. hız tümseği
bump starting n. (arabayı) vurdurarak çalıştırma
bump starting v. arabayı vurdurmak
bump starting v. (arabayı) vurdurarak çalıştırmak
Medical
goose bump n. tüylerin diken diken olması
Environment
speed bump n. kasis
Geology
coal bump n. kömür pallaması
Hunting
bump stock n. yarı otomatik tüfeklerin neredeyse tam otomatik tüfeklerle aynı hızda atış yapabilmesine olanak sağlayan aparat
bump stock n. geri tepme önleyici
bump stock n. geri tepme engelleyici
bump stock n. geri tepme azaltıcı aparat
bump fire stock n. yarı otomatik tüfeklerin neredeyse tam otomatik tüfeklerle aynı hızda atış yapabilmesine olanak sağlayan aparat
bump fire stock n. geri tepme önleyici
bump fire stock n. geri tepme engelleyici
bump fire stock n. geri tepme azaltıcı aparat
bump stock n. tetiğe bir kez basmakla seri ateşleme yapmak üzere modifiye edilmiş yarı otomatik silah
Sport
bump ball n. (kriket) topun yere çarpıp sonra havaya yükseldiği vuruş
Volleyball
bump pass n. manşet pas
bump set n. manşetle oyun kurma
Slang
knuckle bump n. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
fist bump (ftb) n. (kutlama vb amacıyla) yumruk çakma
booty bump n. metamfetamini iğnesiz şırıngayla rektuma enjekte etme
bump fuzzies v. vuruşmak
bump fuzzies v. düzüşmek
bump off v. gebertmek
bump off v. tahtalı köye yollamak/göndermek
bump off v. künyesini silmek
bump off v. zıbartmak
bump off v. kaydını görmek
bump off v. mortlatmak
bump off v. temize havale etmek
bump off v. eşek cennetine göndermek/yollamak
bump somebody off v. birisini öldürmek
bump someone off v. birini öldürmek/temizlemek
bump off somebody v. birisini öldürmek
bump someone off v. birisini öldürmek
bump off v. gebertmek
bump off v. öldürmek
bump off v. (birisini) temizlemek
bump (one's) gums v. aptalca konuşmak
bump (one's) gums v. saçma sapan konuşmak
bump (one's) gums v. salakça konuşmak
bump (one's) gums v. mantıksızca konuşmak
bump (one's) gums v. anlamsız laflar etmek
bump (one's) gums v. bir şeyler zırvalamak
bump (one's) gums v. laf olsun diye konuşmak
bump [us] v. rap müzik dinlemek
bump [us] v. rap müzik çalmak
let's bump this place! expr. hadi gidelim buradan!
let's bump this place! expr. hadi çıkalım buradan!
let's bump this place! expr. hadi kaçalım buradan!
bump that expr. boşver
bump that expr. unut gitsin
bump that expr. salla gitsin
bump that expr. takma
bump that expr. aldırma
British Slang
bump start n. gaz
bump off v. öldürmek
bump tummies v. seks yapmak
bump uglies v. seks yapmak