con - Turc Anglais Dictionnaire

con

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "con" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 77 résultat(s)

Anglais Turc
General
con n. dolandırıcılık
The ad for that charity is just a con.
Bu hayır kurumunun reklamı sadece bir dolandırıcılık.

More Sentences
con n. mahkum
Everyone gets surprised when they learn Ronin is an ex con.
Ronin'in eski bir mahkum olduğunu öğrenen herkes şaşırıyor.

More Sentences
con n. dolandırıcılık
Because of the con she cut the ties with all of her friends.
Dolandırıcılık olayı yüzünden tüm arkadaşlarıyla bağlarını kopardı.

More Sentences
con v. kandırmak
She was conned into paying more rent.
Daha fazla kira ödemesi için onu kandırdılar.

More Sentences
con v. dolandırmak
The criminal conned her out of 5 thousand liras.
Suçlu onu 5 bin lira dolandırmış.

More Sentences
con v. kafalamak
Devin always cons his classmates into playing pranks on teachers.
Devin arkadaşlarını öğretmenlere eşek şakası yapmak konusunda kafalar.

More Sentences
con v. dolandırmak
The online trolls conned Emery out of 70 dollars.
İnternet trolleri Emery'yi 70 dolar dolandırmayı başardı.

More Sentences
con v. kandırmak
Devin always cons his classmates into playing pranks on teachers.
Devin arkadaşlarını öğretmenlere eşek şakası yapmak konusunda kandırır.

More Sentences
con n. aleyhtar
con n. aleyhteki nokta
con n. suçlu
con n. dubaracı
con n. aleyhte oy
con n. karşı tartışma
con n. hilekar
con n. dolandırma
con n. alavere dalavere
con n. aleyhte nokta
con n. kazık
con n. üçkağıt
con n. aleyhte kimse
con n. yalan
con n. abartı
con n. şişirme
con n. çıkarcı konuşma
con n. yasadışı bir şekilde paraya el koyma
con n. dolandırarak paraya el koyma
con n. üçkağıt
con n. mahkum
con v. hile yapmak
con v. aldatmak
con v. yutturmak
con v. dikkatle okumak
con v. sahtekarlık yapmak
con v. dümen kullanmak
con v. incelemek
con v. okumak
con v. öğrenmek
con v. ezberlemek
con v. düşünmek
con v. kafa yormak
con v. ölçüp tartmak
con v. ölçüp biçmek
con v. aldatmak
con v. kafalamak
con adj. dolandırıcılığa ait
con adj. dolandırıcılıkla ilgili
con adj. sahtekarlığa ait
con adj. sahtekarlıkla ilgili
con adv. aleyhte
con adv. karşı
con pref. konfederasyon
con pref. siyaseten muhafazakar kimse
Colloquial
con n. bir kimseyi güveninden yararlanarak dolandırma
con n. dolandırıcılık
con n. güveni suistimal suçu
con n. siyaseten muhafazakar kimse
con n. siyasette muhafazakarlığı destekleyen kimse
con n. fan buluşması
con n. toplanma
Law
con n. hükümlü
con adj. hüküm giymiş
Technical
con v. bir gemiyi yönetmek
Computer
con n. klavye ve ekran ikilisi
Marine
con n. kaptan köşkü
con n. dümen kumanda odası
con n. kaptanlık
con n. kaptanın yetkisi
con n. gemiyi kullanma
con n. gemiyi yönetme
con n. gemiyi yöneltme
con v. gemiyi yöneltmek
con v. gemiyi kullanmak
Slang
con n. tren mürettebatını denetleyip yolculardan ücret toplayan demiryolu çalışanı
con n. verem
con n. ince hastalık
con n. veremli silikoz

Sens de "con" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Trade/Economic
çŏn jun n.

Sens de "con" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 160 résultat(s)

Anglais Turc
General
mod con n. modern kolaylık
My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.
Annem bugünün ev kadınlarının sahip olduğu hiçbir modern kolaylığa sahip değildi.

More Sentences
Law
con artist n. sahtekar
She's a con artist.
O bir sahtekar.

More Sentences
con man n. sahtekar
Tom is a con man.
Tom bir sahtekar.

More Sentences
con man n. dolandırıcı
We are not a gang of con men whose activities have to be stopped.
Biz faaliyetleri durdurulması gereken bir dolandırıcı çetesi değiliz.

More Sentences
con artist n. dolandırıcı
Tom is a con artist.
Tom bir dolandırıcıdır.

More Sentences
ex-con n. sabıkalı
You haven't told Tom you're an ex-con, have you?
Tom'a bir sabıkalı olduğunu söylemedin, değil mi?

More Sentences
ex-con n. eski mahkum
The ex-con struggled to reintegrate into society.
Eski mahkum, topluma yeniden entegre olurken epey çaba sarf ediyor.

More Sentences
General
con man n. hilekar
con game n. alavere dalavere
body-con n. vücuda yapışan kıyafet
mod con n. bir konunun tüm açılardan tamam hale geldiğini belirtmek için kullanılan ifade
con [dialect] [england] n. muştayla dövme
con [dialect] [england] n. muştayla vurma
con dense v. özetlemek
con somebody out of v. mahrum etmek
con the housewives v. ev hanımlarını dolandırmak
con answer v. cevap verebilmek
con thanks v. teşekkür etmek
con thanks v. şükretmek
con thanks v. yükümlülüğü kabul etmek
con [obsolete] v. bilmek
con [obsolete] v. bilgi sahibi olmak
body-con adj. vücuda yapışan tarzda
nem con adv. itirazsız
pro and con adv. lehte ve aleyhte
nem. con adv. nemine contradicente
pro and con adv. lehte ve aleyhte olarak
con amore adv. şevkle
con amore adv. istekle
con amore adv. bağlılıkla
con amore adv. fedakarlıkla
con- pref. ilişkili anlamı veren ön ek
con- pref. birlikte anlamı veren ön ek
con- pref. ile anlamı veren ön ek
con- pref. koni anlamı veren ön ek
Phrasals
con (someone) into (something) v. (birini belli bir şeyi yapmak üzere) kandırmak
con (someone) into (something) v. birini oyuna getirmek
con (someone) out of (something) v. (para, mal) çarpmak
con (someone) out of (something) v. para söğüşlemek
con someone out of something v. birini yolmak
con someone into something v. birini tezgaha getirmek
con someone into something v. birini belli bir şeyi yapmak üzere kandırmak
con someone out of something v. (para, mal) çarpmak
con someone into something v. birini bir şey yapması için aldatmak
con (someone) out of (something) v. (para, takı) çökmek
con someone into something v. birini oyuna getirmek
con someone out of something v. (para, takı) çökmek
con (someone) into (something) v. birini bir şey yapması için aldatmak
con (someone) into (something) v. birini tezgaha getirmek
con (someone) out of (something) v. birini yolmak
con someone out of something v. para söğüşlemek
con into v. aldatmak
con out of v. mahrum etmek
con out of v. yolmak
con out of v. çarpmak
con into v. tezgaha getirmek
con out of v. çökmek
con into v. oyuna getirmek
con into v. kandırmak
con out of v. söğüşlemek
Colloquial
con game n. bir kimseyi güveninden yararlanarak dolandırma
con game n. dolandırıcılık
con game n. güveni suistimal suçu
air-con n. havalandırma
air-con n. klima
con job n. dolap (sahtekarlık)
con job n. tezgah (sahtekarlık)
con job n. sahtekarlık
con job n. kaltabanlık
con job n. düzmecilik
con job n. hilekarlık
pull heartstrings con job on v. kendini acındırmak
pull heartstrings con job on v. kendini acındırma numarası yapmak
con [uk] v. çarpmak
con [uk] v. hafifçe vurmak
con [uk] v. dövmek
con [uk] v. vurmak
con [uk] v. silahla vurmak
con [uk] v. pataklamak
con [uk] v. (çivi, dübel) çakmak
every con has a pro expr. her şerde bir hayır vardır
Idioms
the pros and con n. avantaj ve dezavantajlar
put a con on (one) n. dolandırmak
put a con on (one) n. (birini) aldatmak
put a con on (one) n. kafeslemek (dolandırmak)
put a con on (one) n. tezgaha getirmek
put a con on (one) n. kandırmak
put a con on (one) n. üçkağıda getirmek
put a con on (one) n. tokatlamak (dolandırmak)
put a con on (one) n. ketenpereye getirmek
put a con on (one) n. oyuna getirmek
put a con on someone v. (birini) aldatmak
put a con on someone v. oyuna getirmek
put a con on someone v. tokatlamak (dolandırmak)
put a con on someone v. kandırmak
put a con on someone v. ketenpereye getirmek
put a con on someone v. tezgaha getirmek
put a con on someone v. dolandırmak
put a con on someone v. üçkağıda getirmek
put a con on someone v. kafeslemek (dolandırmak)
et con. (and husband) abrev. ve kocası
et con. (and husband) abrev. ve eşi
Trade/Economic
pro and con expr. lehinde ve aleyhinde
Law
con artist n. üçkağıtçı
con artist n. düzenbaz
con man n. düzenbaz
con man n. üçkağıtçı
pro and con n. lehte ve aleyhte
pro and con n. lehte veya aleyhte
ex-con n. eski hükümlü
long con n. uzun süreli dolandırma
Politics
neo-con n. yeni muhafazakar
con pua n. pua
con pua n. puak
con pua n. vietnam ve laos’da yaşayan etnik bir grup
con pua n. kon pua
con pua n. sinh mun
con-dem adj. (birleşik krallık'ta) muhafazakar parti ile liberal demokratlar partisinin 2010'da oluşturduğu koalisyon hükümetine ait
lib-con adj. (birleşik krallık'ta) muhafazakar parti ile liberal demokratlar partisinin 2010'da oluşturduğu koalisyon hükümetine ait
con-lib adj. (birleşik krallık'ta) muhafazakar parti ile liberal demokratlar partisinin 2010'da oluşturduğu koalisyon hükümetine ait
Technical
con rod assy n. biyel kol komple
con rod n. biyel
con rod n. krank kolu
vent con-denser n. kaçak buhar kondenseri
Computer
active code page not available from con device expr. etkin kod sayfası con aygıtından kullanılamıyor
Automotive
slave con rod n. yardımcı biyel kolu
master con rod n. ana piston kolu
con rod boring machine n. biyel kolu bara makinesi
Medical
con cycle n. cori siklusu
con disease n. cori hastalığı
con classification n. cori sınıflaması
Gastronomy
chilli con carne n. acı sosta pişmiş fasulye ve kıyma
arroz con leche n. içine bazen kuru üzüm de katılan tarçın aromalı sütlaç
arroz con pollo n. safran ile aromalandırılmış ispanyol usulü tavuklu pilav
chili con carne n. baharatlı ve acılı bir et yemeği
Physics
cardioid con denser n. kardiyot kondansatör
Marine Biology
green con n. kömür balığı
Music
allegro con spirito adv. canlı
allegro con spirito adv. civelek
allegro con spirito adv. neşeli
con moto adv. enerjik olarak
con brio adv. canlı bir tonda
con moto adv. canlı bir şekilde
con fuoco adv. ateşli bir tonda
con espressione adv. duygulu bir tonda
con spirito adv. neşe ve enerjiyle
con dolore adv. kederli bir tonda
con brio adv. hareketli bir tempoda
con amore adv. tutkulu bir şekilde çalarak
con sordino adv. müzik aletine surdin takılı şekilde
con bravura adv. baskın ve coşkulu bir tonda
con- pref. ile anlamı veren ön ek
Abbreviation
nem. con. (nemine contradicente) adv. oybirliğiyle
Latin
nem con adv. oybirliğiyle
Slang
con-trick n. dolandırıcılık
con-trick n. üçkağıtçılık
con-trick n. aldatma
Modern Slang
air-con fatigue adj. klima çarpmış
air-con fatigue adj. klimadan etkilenmiş
air-con fatigue adj. klimanın havayı çok fazla soğutmasından etkilenmiş