kazık - Turc Anglais Dictionnaire

kazık

Sens de "kazık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 44 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kazık stake n.
We got glow-in-the-dark tent stakes for our next camping trip.
Bir sonraki kamp gezimiz için karanlıkta parlayan çadır kazıkları aldık.

More Sentences
General
kazık picket n.
There's a white picket fence around Tom's house.
Tom'un evinin etrafında kazıktan yapılmış beyaz bir çit var.

More Sentences
kazık stake n.
Damaged areas, stakes and thorns, nimble goblins and others will try to stop you.
Hasarlı alanlar, kazıklar ve dikenler, çevik goblinler ve diğerleri sizi durdurmaya çalışacaktır.

More Sentences
kazık spike n.
There were spikes installed on top of the walls.
Duvarların tepesine kazık yerleştirildi.

More Sentences
kazık difficult adj.
Teacher, this question is too difficult!
Hocam bu soru çok kazık!

More Sentences
Colloquial
kazık a fast one n.
Tom tried to pull a fast one.
Tom kazık atmaya çalıştı.

More Sentences
Technical
kazık pile n.
The pier had a wooden pile base.
İskelenin ahşap kazıktan yapılmış bir tabanı vardı.

More Sentences
General
kazık deceit n.
kazık pale n.
kazık pole n.
kazık spile n.
kazık piling n.
kazık trick n.
kazık swindle n.
kazık reed n.
kazık con n.
kazık peg n.
kazık post n.
kazık trunch [obsolete] n.
kazık stab n.
kazık stick n.
kazık stob n.
kazık stour n.
kazık stoop [scotland] n.
kazık stower [dialect] [uk] n.
kazık spoke n.
kazık costly adj.
kazık dear adj.
kazık hard adj.
kazık extortionary adj.
kazık extortious adj.
kazık stiff adj.
Colloquial
kazık extortionate n.
kazık rip-off n.
kazık fast one n.
Idioms
kazık a rip-off n.
Technical
kazık prop n.
kazık post n.
Construction
kazık pile n.
Military
kazık base stake n.
Archaic
kazık stoccade n.
Slang
kazık skull-buster n.
kazık rip n.
kazık ripoff n.

Sens de "kazık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 474 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kazık atmak rip off v.
It means that Percy was planning on ripping off the Russians this whole time.
Bu da demektir ki Percy bunca zamandır Ruslara kazık atmayı planlıyormuş.

More Sentences
General
kazık (kısa) peg n.
Put the pegs on the floor, and I will get the tent.
Sen kazıkları yere çak, ben de çadırı getireyim.

More Sentences
kazık çakarak sabitlemek peg v.
Peg the tent before I come back.
Ben geri gelmeden sen tenteyi kazık çakarak sabitle.

More Sentences
kazık atmak double-cross v.
I double-crossed Tom.
Tom'a kazık attım.

More Sentences
Colloquial
kazık atmak hose v.
The scammers tried to hose me.
Dolandırıcılar beni kazıklamaya çalıştı.

More Sentences
Trade/Economic
kazık mal rip-off n.
The price of that designer handbag is a complete rip-off.
Bu tasarım el çantası tam bir kazık mal.

More Sentences
General
kazık çit picket fence n.
kazık çakma piling n.
kazık marka pricy n.
kazık seti roller bandage n.
kazık bir yer gyp joint n.
kazık kök taproot n.
hayvanların bağlandığı kazık stake n.
kazık duvar palisade n.
kazık marka pricey n.
kazık çit paling n.
kazık seti terek sandpiper n.
kazık çit palisade n.
çit yapmaya özgü kazık paling n.
tahta kazık trenail n.
ahşap kazık paling n.
çakma kazık driven pile n.
kazık yer gyp-joint n.
kazık atma rip-off n.
büyük kazık pile n.
küçük kazık picket n.
kazık işleri pilework n.
küçük kazık peg n.
serbest uçlu kazık çakma unencased piling n.
etrafı kazık çitle çevrili yer stockade n.
kazık (yeme) unfair deal n.
kazık bağı clove hitch n.
(dağcılık) tam kazık düğümü hitch knot n.
dikey kazık arrectary [obsolete] n.
yere kazık atılarak oynanan eski bir güney afrika oyunu jukskei [south africa] n.
kazık sokma impale n.
zemine çakılan kazık paal [caribbean] n.
yere dikilen kazık paal [caribbean] n.
atların sabitlenmesi için kullanılan demir kazık picketpin n.
kazık ve kalastan yapılan kanal kıyısı güçlendirici cunette n.
(kriket) kaleye dikilen kazık peg n.
çivi kazık (çadır kazığı) nail stake n.
bazı üst yapıları desteklemek için yere çakılan büyük kazık spile n.
kazık çit stockade fence n.
kazık gibi kimse stretch n.
kazık çit paling fence n.
kazık çit pallisade n.
(kazıklı duvarda kullanılan) kazık spear n.
savunma amaçlı toprağa dikilen uzun ve sağlam kazık pallisade n.
kazık çit palisado n.
kazık duvar palisado n.
bitkiyi ayakta tutan ince kazık prop n.
kazık yemek be cheated v.
kazık atmak overcharge v.
kazık çakmak drive in a stake v.
kazık atmak deceive v.
kazık çakmak pale v.
kazık atmak humbug v.
kazık çakmak pile v.
kazık atmak cheat v.
kazık atmak pull a fast one on somebody v.
kazık atmak pull a fast one v.
kazık kesilmek become very rigid v.
kazık yemek pay through the nose v.
kazık sokmak impale v.
kazık atmak do somebody dirt v.
kazık atmak fob somebody off v.
kazık atmak swindle v.
dünyaya kazık kakmak live to a ripe old age v.
kazık atmak doublecross v.
kazık atmak burn v.
kazık atmak stiff v.
kazık atmak hum v.
kazık atmak doodle [dialect] v.
arasına kazık yerleştirmek interpale [obsolete] v.
(kaplumbağa, ıstakoz, kabuklu deniz ürünü) kazık saplamak peg v.
(sınırları) kazık yerleştirerek işaretlemek stake v.
kazık atmak outbargain v.
kazık kadar huge adj.
kazık kadar lanky adj.
kazık (fiyat) exorbitant adj.
kazık gibi stony adj.
kazık gibi stony adj.
kazık gibi stoney adj.
kazık gibi stonish adj.
Phrasals
kazık çakarak sınırlarını belirlemek/sınır oluşturmak stake out v.
kazık atmak cross up v.
kazık atmak slip something over [dated] v.
birine kazık atmak trick on someone v.
Colloquial
kazık (yeme) dirty deal n.
kazık yeme dirty deal n.
kazık atmak pull a trick v.
kazık atmak pull a fast one v.
kazık atmak fanigle v.
kazık atmak put it to v.
(birine) kazık atmak put it to (someone) v.
(birine) kazık atmak scam on (one) v.
birine kazık atmak do someone wrong v.
kazık atmak do dirt v.
birine kazık atmak do someone dirt v.
kazık yemiş burned adj.
Idioms
kazık marka out of sight n.
bilerek kazık atma daylight robbery n.
ergen gibi davranan kazık kadar adam large adult son n.
birinin güvenini kazanıp ona kazık atma a confidence game n.
birine kazık atmak fob off on someone v.
kazık atmak fob off with v.
kazık atmak be on the fiddle v.
kazık atmak fob off onto v.
kazık atmak fob off v.
kazık atmak palm off v.
kazık atmak palm off v.
kazık atmak foist off v.
kazık atmak lead down the garden path v.
kazık yemek pay an arm and a leg for something v.
kazık yemek pay an arm and a leg v.
kazık yemek pay through the nose for something v.
kazık yemek pay through the nose v.
kazık yemek get snowed v.
dünyaya kazık çakmak live to a grand old age v.
(birine) kazık atmak take (one) for a sleigh ride v.
birine kazık atmak take someone for a sleigh ride v.
kazık gibi olmak be (as) stiff as a board v.
(birine) kazık atmak do (someone) down [uk] v.
birine kazık atmak do the dirt on someone [us] v.
birine kazık atmak do someone dirt v.
birine kazık atmak do someone dirty v.
(birine) kazık atmak give (one) the shaft v.
birine kazık atmak give somebody the shaft [us] v.
kazık atmak give the shaft v.
kazık atmak lead down garden path v.
kazık gibi sert as stiff as a board expr.
kazık atan on the fiddle expr.
Technical
dökme kazık bored pile n.
kazık çekici pile extractor n.
kazık ayak trestle n.
taşıyıcı kazık bearing pile n.
konik kazık conical pile n.
kazık çarığı pile shoe n.
çelik kabuk kazık steel shell pile n.
kazık inşaatı stake construction n.
kazık grubu pile bent n.
sürtünmesiz kazık smooth pile n.
kazık çakma pile driving n.
basınçlı su ile kazık çakma water jetting of piles n.
eğik kazık batter pile n.
basınçlı su ile kazık çakma jetting of piles n.
kazık ucu tip of the pile n.
çakma kazık jet pile n.
kazık paterni pile pattern n.
müsaade edilen kazık yükü allowable pile load n.
demir kazık çelik kazık steel pile n.
kazık gövdesi pile body n.
düz yüzeyli kazık smooth pile n.
kazık temel üzerine rıhtım duvarı quay wall on a pile foundation n.
prekast beton kazık precast concrete pile n.
kazık öbeği pile bent n.
kazık çakma suretiyle sıkıştırma compacting by pile driving n.
fore kazık ekipmanları bored piling equipments n.
kazık sökme mukavemeti pile extraction resistance n.
yerinde dökme kazık cast in place pile n.
kazık ayak pile bent n.
kazık sökme mukavemeti resistance against of a pile pulling n.
kazık çekme mukavemeti resistance against of a pile pulling n.
suoku ile kazık çakma water jetting of piles n.
kazık ucu point of a pile n.
kazık grubu pile group n.
çakma kazık formülü pile driving formula n.
eğik kazık jet pile n.
kazık çakma derinliği depth of penetration of a pile n.
betonarme kazık reinforced concrete pile n.
kazık çakma testi pile driving test n.
pürüzsüz kazık smooth pile n.
kazık çakarak sıkıştırma compacting by pile driving n.
kazık sırası row of piles n.
eğik kazık inclined pile n.
delme kazık bored pile n.
kazık ucu pile toe n.
kazık çakma enerjisi energy of pile driving n.
kazık aralığı pile spacing n.
kazık taşıma yükü pile bearing load n.
kazık çekicisi pile driver n.
emniyetli kazık yükü safe pile load n.
boru kazık steel shell pile n.
ufak kazık picket n.
kazık perde stake screen n.
kazık çakmada su püskürtmesi water jetting at pile driving n.
ahşap kazık çakma timber piling n.
alt ucu genişletilmiş yerinde dökme kazık temel undernamed foundation n.
çekme kazık tension pile n.
kazık yükleme testi pile loading test n.
yüzen kazık floating pile n.
kazık sökücüsü pile driver n.
çakma kazık driven pile n.
kazık sökücü pile extractor n.
kabul edilen kazık yükü admissible pile load n.
yerinde dökme kazık cast in site pile n.
ağaç kazık çakma timber piling n.
kazık çakma mukavemeti pile driving resistance n.
çakma kazık slanted pile n.
kazık sökücüsü pile puller n.
ağaç yassı kazık timber sheet piling n.
kazık grubu pile cluster n.
ağaç kazık timber pile n.
vibrasyonlu kazık çakma pile driving by vibration n.
ağaç kazık wood pile n.
kazık formülü pile formula n.
kazık başlığı driving head n.
kazık yükü pile bearing load n.
dinamik kazık formülü dynamic pile formula n.
kazık çekicisi pile puller n.
kazık başı head of pile n.
eğik kazık slanted pile n.
kazık tertibi pile layout n.
kazık gövdesi pile stem n.
darbe başına girme (kazık) penetration per blow n.
çekme mukavemeti (kazık) resistance to pulling out n.
darbe başına penetrasyon (kazık) penetration per blow n.
kazık çarığı shoe of pile n.
fore kazık bored pile n.
soğan başlı kazık bulb pile n.
kılıflı kazık cased pile n.
keson kazık caisson pile n.
mahmuzlu kazık disk pile n.
yuvarlak çarıklı kazık disk pile n.
kazık başlığı driving cap n.
ankastre kazık encased pile n.
yüzer kazık friction pile n.
teleskopik çakma kazık frankipile n.
teleskopik çakma kazık franki pile n.
kutu kazık box-pile n.
kabul edilebilir kazık uç yükü allowable pile-toe load n.
kapalı uçlu kazık boru closed-end pipe pile n.
yüzer kazık çakma tesisi floating pile-driving plant n.
yerinde dökme kazık cast-in-place n.
kazık başlığı false-pile n.
kazık başı butt-end (pile) n.
ağaç yassı kazık plank-pile n.
yan kazık off-set stake n.
kılavuz kazık guide peg n.
kılavuz kazık guide pile n.
içi boş kazık hollow pile n.
ı-profıli çelik kazık i-beam pile n.
basınçlı sulu kazık çakma jetting n.
izin verilen kazık yükü admissible pile load n.
kazık yükleme deneyi load test on pile n.
kazık çakmada su jeti yöntemi water-jet method of pile-driving n.
çelik kazık steel pile n.
çelik kazık steel piling n.
açık uçlu kazık open-end pipe pile n.
kazık başı çemberi pile ferrule n.
kazık sökücü makine pile extractor machine n.
kazık yükleme deneyi pile loading test n.
kazık çemberi pile ring n.
kazık çakma tesisi piling plant n.
kazık sökme makinesi pile-drawing machine n.
kazık donatısı pile reinforcement n.
kazık iskele pile pier n.
kazık çakıcı pile driver n.
kazık çakma ekipmanı pile-driving equipment n.
kazık çakma pile-driving n.
kazık borusu piling pipe n.
kazık direnci pile resistance n.
kazık demeti pile cluster n.
kazık sırası pile row n.
kazık başlığı pile cap n.
kazık stabilizasyonu piling stabilization n.
kazık çit pile stockade n.
kazık başı takozu pile follower n.
kazık başı pile top n.
kazık çakma piling n.
soğan başlı yerinde dökme kazık pedestal pile n.
kazık başlığı pile helmet n.
kazık çarığı pile point n.
vidalı kazık screw pile n.
kazık ekleme pile splicing n.
kazık yükselmesi pile heave n.
kazık ucu pile point n.
kazık yapım alanı pile fabricating yard n.
kazık başı pile head n.
kazık temel pile foundation n.
kazık çekme deneyi pile pulling test n.
kazık ayak pile pier n.
kazık uzatılması pile extension n.
kazık sökme pile extracting n.
kazık perde pile dike n.
sivri uçlu kazık tapered pile n.
çarıklı kazık surveyor's stake n.
pilot kazık surveyor's stake n.
emprenye edilmiş kazık treated pile n.
vibrasyonlu kazık vibro pile n.
düz uçlu kazık untapered pile n.
vibro kazık vibro pile n.
kazık tasarımı pile design n.
kazık çakma makinesi piling equipment n.
tahta kazık peg n.
tahta kazık çakacı peg rammer n.
tahta kazık çakma pegging n.
burgulu kazık screw pile n.
kazık yığını spiling n.
kazık çukuru posthole n.
kazık tokmağı pile driver n.
kazık çivisi driftbolt n.
meyilli kazık batter pile n.
çakma kazık raker pile n.
mini kazık mini pile n.
alaşımsız perde kazık non-alloy sheet piling n.
soğuk şekillendirilmiş perde kazık cold-formed sheet piling n.
kazık çakma teçhizatı piling equipment n.
takoz veya kazık çakmak için kullanılan ahşap başlı ağır bir çekiç mall n.
(çit kenarını birleştiren) kazık rider n.
tokmağı iple çekilerek havaya kaldırılan basit formlu bir kazık çakıcı ringing engine n.
kazık çekicisi gin n.
kazık tokmağı gin n.
manivelanın hareketini engelleyen ince kazık pin n.
(tarak gemisini demirlemek için kullanılan) dört sivri uçlu direk/kazık spud n.
çakmak (kazık vb) penetrate v.
kazık eklemek pile splice v.
burgulu kazık üzerine dikilen screw-piled adj.
burgulu kazık üzerine inşa edilen screw-piled adj.
burgulu kazık üzerine dikilen screw-pile adj.
burgulu kazık üzerine inşa edilen screw-pile adj.
Architecture
kazık temel pile foundation n.
ağaç kazık pile n.
ağaç kazık piling n.
kazık temelli ev pole house [new zealand] n.
kazık temelli binalar ile ilgili earthfast adj.
kazık temel yöntemi ile ilgili earthfast adj.
Construction
yassı kazık pile plank n.
prekast kazık precast pile n.
beton kazık concrete pile n.
yalancı kazık false pile n.
kazık temel pile foundation n.
eğik kazık battered pile n.
yansı kazık battered pile n.
beton dolgulu kazık boru concrete filled pipe pile n.
büyük çaplı boru kazık cylinder pile n.
öngerilmeli öndökümlü kazık prestressed precast piling n.
öngerilmeli betonarme kazık prestressed pile n.
kazık perde curtain of piles n.
kazık boru pipe pile n.
tampon kazık fender pile n.
genişletilmiş uçlu kazık enlarged-base pile n.
şahmerdanlı kazık çakma makinesi drop-hammer pile driver n.
yerinde dökme kazık cast-in-situ pile n.
soğan başlı kazık enlarged-base pile n.
açık uçlu kazık open-end pipe pile n.
öndökümlü kazık precast pile n.
hazır kazık precast pile n.
beton boru kazık hollow concrete tube pile n.
h-profili çelik kazık h-beam pile n.
eğik kazık raker pile n.
çakma kazık raker pile n.
ekstra destekleyici kazık prick post n.
kazık başlığı pile cap n.
teğet kazık tangent pile n.
teğet kazık tangent wall n.
tekil kazık single pile n.
kesişen kazık secant pile n.
üst yapının temellerini destekleyen ağır kazık veya direkler pilings n.
kazık borusu fender pile n.
(betonarme kazık tabanında) çimento fazlalığı pedestal n.
kazık burgusu pile auger n.
Woodworking
ahşap kazık wooden pile n.
ahşap kazık timber pile n.
ahşap kazık wood pile n.
kazık şeklinde düzenlenmiş kereste split stuff n.
Traffic
öngerilmeli kazık prestressed pile n.
kazık uzunluğu pile length n.
ahşap kazık wooden pile n.
kazık boyu pile length n.
kazık aralığı pile spacing n.
kazık taşıma gücü bearing capacity of a pile n.
Marine
su seviyesinin üstünde kazık üstüne oturtulan düz yapı plant form n.
ahşap kazık wood pile n.
çelik kazık boru steel pipe pile n.
yassı kazık steel sheet pile n.
kazık çakma dubası pile deriving barge n.
ahşap kazık timber pile n.
kum sıkıştırma kazık dubası sand compaction pilling barge n.
dökmedemir kazık cast iron pile n.
kum sıkıştırmalı kazık yöntemi sand compaction pile method n.
çift yassı kazık tipli jeti double sheet pile jetty n.
yassı kazık pile sheet n.
kazık çakıcı pile driver n.
 grup kazık piling n.
yassı kazık sheet pile n.
kıyı beslemesi için kullanılan kum kazık stockpile n.
kum kazık dubası sand pilling barge n.
kazık çakıcı pile driving equipment n.
ankrajlı kazık perdesi anchor sheet-pile n.
ankarajlı kazık anchor coupled-pile n.
konsol tipi yassı kazık rıhtım cantilever sheet-piled quaywall n.
kazık destekli korkuluk duvarı pile-supported parapet n.
iki sıra saç kazık ile yapılmış rıhtım duvarı quaywall built with two rows of sheet-piles n.
kazık varyosu pile driver n.
kötü kazık bağı cow hitch n.
dönel kazık bağı magnus hitch n.
balina teknesinde zıpkın ipinin sarıldığı kazık loggerhead n.
bumbanın sabitlendiği kazık öbeği dolphin n.
gemiyi sabitlemek için liman dibinde istiflenen kazık öbeği dolphin n.
Botanic
dalsız kalın kazık kök üzerinde bulunan çıkıntı dal fang n.
Agriculture
eğimli kazık çit dogleg fence [australia] n.
Forestry
kreozotlanmış ahşap kazık creosoted pile n.
Fishery
balina teknesinde zıpkın ipinin sarıldığı sert, yuvarlak ve dik kazık loggerhead n.
History
(armacılıkta) küçük kazık vergette n.
Archaeology
antik dönemlerde kazık çakmak için kullanılan bir alet fistuca n.
hopewell arkeolojik sit alanından çıkarılmış kazık benzeri bir kemik buluntu skewer n.
Environment
keson tip kazık çalışması caisson type pile works n.
kazık gruplaması pile group n.
kazık dayanım gücü pile bearing capacity n.
tabaka kazık muhafaza sheet pile revetment n.
kazık gömme derinliği depth of embedment of pile n.
kazık temel kuyusu well foundation works n.
çelik-boru kazık steel-pipe pile n.
toprağı tutması veya sızıntıyı önlemesi için yan yana konulmuş kazık sırası sheath pile n.
Geology
çakılan kazık driven pile n.
kompozit kazık compaction pile n.
betonarme kazık concrete pile n.
hazır kazık driven pile n.
sıkıştıran kazık displacement pile n.
sürtünmeli kazık friction pile n.
dinamik kazık formülü dynamic formula n.
yerinde dökülen beton kazık cast in-place concrete pile n.
Military
sabit nokta kazık grubu holdfast n.
burgulu kazık screw picket n.
genellikle savunma için yapılan kazık çit stockade n.
savunma için yapılan kazık çit estacade n.
suçlunun ceza olarak üzerinde tek ayak durduğu kazık picket n.
kazık üzerinde tek ayak durma cezası picket n.
Sport
(kroket) maçı almak için topun çarptırılması gereken kazık peg n.
Archaic
kazık atmak gudgeon v.
Slang
çok zor/kazık killer n.
çok zor/kazık ders skull-popper n.
kazık soru/problem konk-buster n.
çok zor/kazık ders skull-buster n.
kazık soru/problem conk-buster n.
başkasına kazık atan kimse ripoff n.
başkasına kazık atan kimse rip-off n.
kazık yemek get stiffed v.
kazık yemek have been had v.
kazık yemek been had v.
kazık yemek was had v.
kazık yemek get screwed v.
kazık yemek get the shaft v.
birine kazık atmak give someone the shaft v.
birine on dolar kazık atmak screw someone out of ten bucks v.
kazık atmak ream v.
kazık/baston gibi dimdik olmak have a poker up (one's) butt v.
kazık/baston gibi dimdik olmak have a corncob up (one's) butt [us] v.
kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak have a corncob up (one's) butt [us] v.
kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek have a poker up (one's) butt v.
kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek have a corncob up (one's) butt [us] v.
kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak have a poker up (one's) butt v.
kazık atmak diddle v.
kazık atmak futz with v.
kazık atmak phutz v.
(birine) kazık atmak futz (one) v.
kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
kıçında kazık varmış gibi durmak/davranmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
kazık yutmuş gibi durmak/davranmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
kıçına kazık girmiş gibi durmak/davranmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
(birine) kazık atmak do (one) wrong v.
kazık atmak jack v.
kazık atmak dish v.
kazık yemiş screwed, blued, and tattooed adj.
kazık yemiş blued, screwed, and tattooed adj.
kazık gibi stiff as a board adj.
kazık gibi sert stiff as a poker adj.
kazık gibi sert stiff as a board adj.
kazık yemiş stiffed adj.
kazık gibi stiff as a poker adj.
Modern Slang
kazık yeme a dick in the ass n.
göte giren kazık a dick in the ass n.