dolandırmak - Turc Anglais Dictionnaire

dolandırmak

Sens de "dolandırmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 132 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dolandırmak swindle v.
It is quite likely for an amateur like you to get swindled by other investors.
Senin gibi bir amatörün, diğer yatırımcılar tarafından dolandırılması oldukça muhtemel.

More Sentences
General
dolandırmak con v.
The criminal conned her out of 5 thousand liras.
Suçlu onu 5 bin lira dolandırmış.

More Sentences
dolandırmak diddle v.
He was known for diddling people out of their money.
İnsanları dolandırmasıyla tanınıyordu.

More Sentences
dolandırmak defraud v.
It is a clearly misleading practice designed to defraud the consumer.
Bu, tüketiciyi dolandırmak üzere tasarlanmış açıkça yanıltıcı bir uygulamadır.

More Sentences
dolandırmak scam v.
The scammers scammed my father and stole all his money.
Dolandırıcılar babamı dolandırdı ve tüm parasını çaldı.

More Sentences
dolandırmak con v.
The online trolls conned Emery out of 70 dollars.
İnternet trolleri Emery'yi 70 dolar dolandırmayı başardı.

More Sentences
Phrasals
dolandırmak rip off v.
Prosecution against people who rip off the EU is absolutely minimal.
AB'yi dolandıran kişilere yönelik kovuşturma kesinlikle asgari düzeydedir.

More Sentences
Colloquial
dolandırmak beat v.
Stop beating around the bush.
Lafı dolandırma.

More Sentences
Law
dolandırmak swindle v.
Tom swindled Mary.
Tom Mary'yi dolandırdı.

More Sentences
Slang
dolandırmak beat v.
Don't beat around the bush.
Lafı dolandırma.

More Sentences
British Slang
dolandırmak shaft v.
The author was shafted by the agent over the film rights of her book.
Yazar, kitabının film hakları konusunda menajeri tarafından dolandırıldı.

More Sentences
General
dolandırmak bamboozle n.
dolandırmak honeyfuggle [dialect] n.
dolandırmak honeyfugle [dialect] n.
dolandırmak deceive v.
dolandırmak mulct v.
dolandırmak hornswoggle v.
dolandırmak welsh v.
dolandırmak spoof v.
dolandırmak flimflam v.
dolandırmak nick v.
dolandırmak cozen v.
dolandırmak chisel v.
dolandırmak do v.
dolandırmak rook v.
dolandırmak sell somebody a gold brick v.
dolandırmak nobble v.
dolandırmak take in v.
dolandırmak overreach v.
dolandırmak jockey v.
dolandırmak do down v.
dolandırmak racketeer v.
dolandırmak gold brick v.
dolandırmak have v.
dolandırmak bunco v.
dolandırmak dupe v.
dolandırmak bilk v.
dolandırmak rotate v.
dolandırmak do in v.
dolandırmak gammon v.
dolandırmak gull v.
dolandırmak gyp v.
dolandırmak fleece v.
dolandırmak fiddle v.
dolandırmak double-cross v.
dolandırmak cheat v.
dolandırmak touch v.
dolandırmak job v.
dolandırmak jiff v.
dolandırmak victimize v.
dolandırmak victimise v.
dolandırmak mace v.
dolandırmak wipe [obsolete] v.
dolandırmak boodle v.
dolandırmak highjack v.
dolandırmak hijack v.
dolandırmak bunk v.
dolandırmak lull v.
dolandırmak goldbrick v.
dolandırmak chizz v.
dolandırmak chouse v.
dolandırmak overshoot v.
dolandırmak rogue v.
dolandırmak imply [obsolete] v.
dolandırmak imposture [obsolete] v.
dolandırmak cosen v.
dolandırmak crowd [dialect] [uk] v.
dolandırmak crowd [dialect] [uk] v.
dolandırmak finesse v.
dolandırmak firk [obsolete] v.
dolandırmak gazump [uk] v.
dolandırmak outreach v.
dolandırmak shuck v.
dolandırmak prey v.
dolandırmak stick v.
dolandırmak stiff v.
dolandırmak suck v.
dolandırmak sucker v.
dolandırmak pass off v.
Phrasals
dolandırmak impose on v.
dolandırmak impose upon v.
dolandırmak suck in v.
dolandırmak beat out v.
dolandırmak chisel (something) from (one) v.
dolandırmak cheat out of v.
dolandırmak screw out of v.
dolandırmak slip something over [dated] v.
Colloquial
dolandırmak skin v.
dolandırmak rip someone off v.
dolandırmak burn v.
dolandırmak twist [brit] v.
dolandırmak hook v.
dolandırmak put it to v.
dolandırmak slip one over v.
Idioms
dolandırmak put a con on (one) n.
dolandırmak do snow job v.
dolandırmak lead down the garden path v.
dolandırmak sell someone a bill of goods v.
dolandırmak wipe the nose of v.
dolandırmak screw (one) out of (something) v.
dolandırmak screw someone out of v.
dolandırmak make (one's) beard v.
dolandırmak put a con on someone v.
dolandırmak lead down garden path v.
dolandırmak sell a bill of goods v.
Trade/Economic
dolandırmak cheat v.
Law
dolandırmak cheat v.
dolandırmak fleece v.
dolandırmak extort v.
Politics
dolandırmak cheat v.
Archaic
dolandırmak lurch v.
dolandırmak gudgeon v.
dolandırmak double v.
dolandırmak skelder v.
Slang
dolandırmak come the raw prawn v.
dolandırmak do a snow job on someone v.
dolandırmak sell somebody a pup [old-fashioned] [uk] v.
dolandırmak diddle v.
dolandırmak phutz v.
dolandırmak futz with v.
dolandırmak jew v.
dolandırmak hose v.
dolandırmak dick v.
dolandırmak futz v.
dolandırmak mug off v.
dolandırmak screw v.
dolandırmak short-change v.
British Slang
dolandırmak run a scam v.
dolandırmak diddle v.
dolandırmak pull a fast one v.
dolandırmak rip-off v.
dolandırmak pot v.

Sens de "dolandırmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 105 résultat(s)

Turc Anglais
General
lafı dolandırmak hedge v.
Every single minute you are hedging is making it even worse!
Lafı dolandırdığınız her dakika durumu daha da kötüleştiriyor!

More Sentences
(dolandırmak amacıyla kurulan) tuzak setup n.
bir kimseyi dolandırmak için kullanılan para gibi bir tuzak sucker bait n.
lafı dolandırmak beat around the bush v.
dolandırmak (birini) take someone in v.
lafı dolandırmak beat about the bush v.
lafı dolandırmak equivocate v.
lafı dolandırmak palter v.
lafı dolandırmak tergiversate v.
lafı dolandırmak prevaricate v.
ev hanımlarını dolandırmak con the housewives v.
lafı dolandırmak tergiverse v.
lafı dolandırmak haffle v.
zor kullanarak dolandırmak highjack v.
daha çok dolandırmak outknave v.
lafı dolandırmak shadow-box v.
Phrasals
birini dolandırmak hoodwink someone out of something v.
(birinden bir şey) dolandırmak swindle something out of someone v.
(birinden bir şey) dolandırmak swindle someone out of something v.
(dolandırmak amacıyla) kendini olduğundan farklı biriymiş gibi tanıtmak give on v.
lafı dolandırmak talk round v.
lafı dolandırmak tiptoe around v.
hileyle (birini) dolandırmak come round v.
lafı dolandırmak fence with (someone) v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak fiddle (someone) out of (something) v.
lafı dolandırmak fence with v.
lafı dolandırmak talk around v.
(birini/bir şeyi) dolandırmak take (someone or something) for v.
birini bir miktar parasını dolandırmak take someone for something v.
birinin bir şeyini dolandırmak inveigle someone out of something v.
birinin bir şeyini dolandırmak inveigle something out of someone v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak cheat (one) out of (something) v.
bir şeyini dolandırmak/tokatlamak diddle out of v.
arabayı/aracı bir yerin etrafında dolandırmak drive something around something v.
dolandırmak/üçkağıda getirmek hoodwink out of v.
(bir şeyini) dolandırmak inveigle out of v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak mulct (one) out of (something) v.
(bir şeyini) dolandırmak mulct out of v.
birini (bir miktar) dolandırmak nick someone for v.
(birini bir miktar) dolandırmak nick (one) for (something) v.
(birini/bir şeyi) dolandırmak prey on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) dolandırmak prey upon (someone or something) v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak take (one) for (something) v.
bir şey dolandırmak swindle out of v.
(birinin/bir şeyin bir miktar parasını) dolandırmak take (someone or something) for (something) v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak trick (one) out of (something) v.
birini dolandırmak trick on someone v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak trick (something) out of (one) v.
Colloquial
soymak/dolandırmak için göze kestirilen kurban mark n.
(birini) dolandırmak finesse (someone) n.
birisini dolandırmak take somebody to the cleaner's v.
tokatlamak (dolandırmak) clip v.
(birini) dolandırmak put it to (someone) v.
-i dolandırmak slip one over on v.
(birini) dolandırmak slip one over on (one) v.
birini dolandırmak jerk over v.
(birinin bir şeyini) dolandırmak do (someone) out of (something) v.
birini dolandırmak do someone in v.
lafı dolandırmak dance v.
Idioms
kafeslemek (dolandırmak) put a con on (one) n.
tokatlamak (dolandırmak) put a con on (one) n.
lafı dolandırmak go round the houses v.
lafı dolandırmak go all round the houses v.
birisini dolandırmak take someone to the cleaners v.
birinin dolandırmak cheat someone out of something v.
birini dolandırmak sell somebody the brooklyn bridge v.
lafı dolandırmak say something in a roundabout way v.
lafı dolandırmak dance around it v.
lafı dolandırmak talk around something v.
lafı dolandırmak bury the lead v.
lafı dolandırmak go around the houses v.
lafı dolandırmak go all around the houses v.
lafı dolandırmak bury the lede v.
lafı dolandırmak speak in circles v.
kafeslemek (dolandırmak) put a con on someone v.
tokatlamak (dolandırmak) put a con on someone v.
(birini) dolandırmak take (one) for a sleigh ride v.
birini dolandırmak take someone for a sleigh ride v.
lafı dolandırmak beat around/about the bush v.
lafı dolandırmak hem and haw v.
(birini) dolandırmak do (someone) down [uk] v.
birini dolandırmak hand someone a lemon v.
lafı dolandırmak say in a roundabout way v.
lafı dolandırmak say (something) in a roundabout (sort of) way v.
işi dolandırmak whip the devil around the stump [obsolete] v.
Law
sigorta şirketini dolandırmak amacıyla sigortalanmış malın yakılması burning to defraud insurer n.
cahil birini dolandırmak pull a finch v.
masum birini dolandırmak pull a finch v.
History
ulysses grant'ın başkanlığı sırasında hükümeti dolandırmak için içki üreticileri ve hükümet yetkililerine ait bir komplo whiskey ring n.
Wagering
hile ile dolandırmak thimblerig v.
Archaic
insanları dolandırmak shave v.
Slang
birini dolandırmak punk someone v.
birini dolandırmak trick someone v.
(bir şeyi) elde etmek için yaltaklanarak lafı dolandırmak dry beg v.
(birini) dolandırmak futz (one) v.
birinin bir şeyini dolandırmak chisel something out of someone v.
birinin bir şeyini dolandırmak chisel someone out of something v.
birinin bir şeyini dolandırmak chisel something from someone v.
(birini) dolandırmak dick (someone) around v.
(birini) dolandırmak dick (someone) over v.
(birini) kandırmak/dolandırmak do (one) wrong v.
(birini) dolandırmak jew (one) [offensive] v.
bir iş yerini dolandırmak whack something (out) v.
bir iş yerini dolandırmak wack something (out) v.
British Slang
birini dolandırmak do the dirty on (someone) v.