guard - Turc Anglais Dictionnaire

guard

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "guard" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 117 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
guard n. nöbetçi
How did you kill the guards?
Nöbetçileri nasıl öldürdün?

More Sentences
guard n. muhafız
My grandfather was the guard of the queen.
Büyükbabam kraliçenin muhafızıydı.

More Sentences
guard n. koruma
The victim was taken under the police guard.
Kurban polis koruması altına alındı.

More Sentences
guard v. korumak
Two soldiers are guarding the vehicle.
İki asker aracı koruyor.

More Sentences
General
guard n. gard
The guard's job is to protect the quarterback from the incoming linemen.
Gardın görevi oyun kurucuyu gelen yan oyunculardan korumaktır.

More Sentences
guard n. biletçi (trende)
John works as a train guard in England.
John İngiltere'de tren biletçisi olarak çalışıyor.

More Sentences
guard n. muhafızlar
Magnificent guards loyal to the owner and his family.
Sahibine ve ailesine sadık muhteşem muhafızlar.

More Sentences
guard n. gardiyan
Three guards died because of the revolt in prison.
Hapishanedeki isyan nedeniyle üç gardiyan öldü.

More Sentences
guard n. bekçi
Tom is a guard, isn't he?
Tom bir bekçi, değil mi?

More Sentences
guard n. koruma
The president's guard was taken under custody for the assassination attempt.
Başkanın koruması suikast girişimi nedeniyle gözaltına alındı.

More Sentences
guard n. koruyucu
Face guard prices increased due to the demand caused by the pandemic.
Pandeminin neden olduğu talep nedeniyle yüz koruyucu fiyatları artmıştı.

More Sentences
guard v. korunmak
In Greece, I am guarded by the anti-terrorist squad because I am considered to be a target for Greek terrorists.
Yunanistan'da terörle mücadele ekibi tarafından korunuyorum çünkü Yunan teröristlerin hedefi olarak görülüyorum.

More Sentences
guard v. himaye etmek
Subsequently, the range of natural resources that any one protected area may guard is vast.
Daha sonra, herhangi bir korunan alanın himaye edebileceği doğal kaynak aralığı çok geniştir.

More Sentences
guard v. önlem almak
Unfortunately this is all too true, but we must guard this stable door effectively now.
Ne yazık ki bu çok doğru, ancak bizler söz konusu önlemleri alarak artık etkili bir şekilde korunmalıyız.

More Sentences
guard v. gözetim altında tutmak
They are recruiting women to guard the female prisoners.
Kadın mahkumları gözetim altında tutmaları için kadınları işe alıyorlar.

More Sentences
guard v. sır gibi saklamak
The old is still guarding the secret ingredient of his recipe.
Yaşlı adam hala tarifindeki gizli malzemeyi sır gibi saklyor.

More Sentences
Trade/Economic
guard n. bekçi
This guard is very strong.
Bu bekçi çok güçlü.

More Sentences
guard n. muhafız
The National Guards entered the city to overthrow the dictator.
Ulusal Muhafızlar diktatörü devirmek için şehre girdi.

More Sentences
Law
guard n. koruma
We still, of course, call on the Commission to perform its role as a guard against aid that distorts competition.
Elbette Komisyon'u rekabeti bozan yardımlara karşı koruma görevini yerine getirmeye çağırıyoruz.

More Sentences
guard v. korumak
But we can hardly expect the fox to guard the chickens.
Ancak tilkinin tavukları korumasını bekleyemeyiz.

More Sentences
Technical
guard n. koruma
Tom is under guard.
Tom koruma altında.

More Sentences
guard v. korumak
Unfortunately this is all too true, but we must guard this stable door effectively now.
Ne yazık ki bu çok doğru, ancak şimdi bu sağlam kapıyı etkili bir şekilde korumalıyız.

More Sentences
Basketball
guard n. gard
Guards are usually the shortest players on the court.
Gardlar genellikle sahadaki en kısa oyunculardır.

More Sentences
General
guard n. nöbetçilik
guard n. kolcu
guard n. kondüktör
guard n. gözetici
guard n. müdafaa
guard n. bakıcı
guard n. gözetim
guard n. derbent
guard n. muhafızlık
guard n. himaye
guard n. boks gard
guard n. nöbet
guard n. uyanıklık
guard n. savunma duruşu
guard n. koruma görevlisi
guard n. çavuş
guard n. korkuluk
guard n. siper
guard n. korucu
guard n. karakol
guard n. nöbetçi asker
guard n. müdafaa eden kimse
guard n. müdafi
guard n. (körling veya çim topunda) bir diğerini hücumdan koruyacak şekilde hareket ettirilen kuka veya taş
guard n. (futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri
guard n. mağlup bir kimseye sadık olan grup
guard n. zamanı geçmiş bir ilkeye sıkı sıkıya bağlı grup
guard n. (krikette) oyuncunun kaleye ulaşacağı belli olan bir topu durdururken sopasının durdurma noktasında aldığı dik pozisyon
guard n. bir başka yüzüğün kaymasını önleyici yüzük
guard n. tetik mahfazası
guard n. çamurluk
guard n. kaybolmaması için saat veya bileziğe takılan küçük kayış
guard n. değerli bir yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için üzerine takılan yüzük
guard n. şeref kıtası
guard n. merasim kıtası
guard n. yaklaşan tehlikeleri, zararları veya yaralanmaları önlemek için alınan tedbir
guard v. muhafaza altına almak
guard v. gözetmek
guard v. nöbet tutmak
guard v. beklemek
guard v. bekçi kalmak
guard v. kontrol etmek
guard v. denetlemek
guard v. tedbirli olmak
guard v. vikaye etmek
guard v. kenarına süslü bordür veya dantel geçirmek
guard v. oyunlarda kart veya taşı korumak
guard v. korkuluk takmak
guard v. siper takmak (kitap, makine, pencere)
guard v. bağlayarak tutturmak
guard v. sarmak
guard v. kuşatmak
guard v. (cihaz veya objeyi) insanlara zarar vermemesi için belirli bir parça ile teçhiz etmek
guard v. savunma
Law
guard n. himaye
guard v. himaye etmek
Technical
guard n. koruyucu
guard n. korkuluk
guard n. korumalık
guard n. koruma tertibatı
guard n. siper
guard n. tente
guard v. beklemek
guard v. önlem almak
Computer
guard n. programın yürütülmeye devam etmesi için "doğru" sonucunu vermesi gereken boole ifadesi
Automotive
guard n. koruyucu
Railway
guard n. frenci
Marine
guard n. puntel
Marine Biology
guard n. gaga burun
guard n. belemnitlerin kabuğunun arka kısmında oluşan kalkerli sert parça
Tobacco
guard n. muhafaza
Military
guard n. kolluk nöbeti
guard n. müfreze
guard n. nöbet
guard n. temel amacı ana kuvveti korumak olan güvenlik harekatı
Sport
guard n. ofansif koruyucu (amerikan futbolu)
guard n. yaralanma, lekelenme, bozulma, hırsızlık ve kayba karşı koruma oluşturması için tasarlanmış sabit eşya veya ek parça
guard n. kılıç kabzasının eli koruyan kısmı
guard n. balçak
guard n. kabza siperi
guard v. konumunu koruyarak rakibin etkisini azalmak
guard v. (satrançta veya satranç temalı kartlarla oynanan bir kart oyununda) taşını veya kartını bir başkası ile korumak
guard v. (körling ve çim topunda) kendi taşını veya kukasını rakiple taşı veya kukası arasına koyarak korumak
Basketball
guard n. takımının hücum sistemini yöneten oyuncu
Boxing
guard n. yumruklaşma duruşu
Chess
guard n. bir diğerini koruyan taş
Card
guard n. daha değerli kartla birlikte tutulan aynı takımdan kart
Bookbindery
guard n. kitabın yapraklarına tutturulmuş, üzerinde harita gibi materyaller bulunan kabartmalı kağıt veya kumaş şerit
guard n. tam sayfaya obje tutturulması için konulmuş yaklaşık 1. 27 cm'ye 1.90 cm ölçülerinde dar yaprak
guard n. kitap yapraklarının kırılmış katlarını yeniden ciltlemek için dikişten önce kullanılan destekleyici kağıt
guard n. mukavemet kazandırması için kitabın ilk ve son bölümüne eklenen kağıt veya kumaş şerit
Archaic
guard v. koruma amaçlı eşlik etmek
guard v. koruma amaçlı refakat etmek
Engineering
guard n. cihazın kazara aktive olmasını veya verinin muğlak şekilde yorumlanmasını önleyen sinyal

Sens de "guard" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
coast guard n. sahil koruma
Coast guards, Land forces, Gendarmerie and Police are responsible for the prevention of illegal immigration.
Sahil koruma, kara kuvvetleri, jandarma ve polis yasa-dışı göçün önlenmesinden sorumludurlar.

More Sentences
prison guard n. hapishane gardiyanı
Tom has been a prison guard for ten years.
Tom on yıldır hapishane gardiyanlığı yapıyor.

More Sentences
guard duty n. nöbet
Tom was accused of falling asleep on guard duty.
Tom nöbet sırasında uyuyakalmakla suçlandı.

More Sentences
arm guard n. silahlı koruma
Those escaping from war and torture do not need to be welcomed by barbed wire and armed guards.
Savaştan ve işkenceden kaçanların dikenli teller ve silahlı korumalar tarafından karşılanmasına gerek yoktur.

More Sentences
guard dog n. bekçi köpeği
This makes them a good guard dog as well.
Bu da onları iyi bir bekçi köpeği yapar.

More Sentences
security guard n. güvenlik görevlisi
Complete the required 11 hours of security guard training.
Gerekli 11 saatlik güvenlik görevlisi eğitimini tamamlayın.

More Sentences
border guard n. sınır muhafızı/polisi
Similarly, what has happened to the recommendation for a European border guard.
Benzer şekilde bir Avrupa sınır muhafızlığı önerisine ne oldu?

More Sentences
shin guard n. dizlik
Where are my shin guards?
Dizliklerim nerede?

More Sentences
stand guard v. nöbet tutmak
I am going to stand guard outside.
Ben dışarıda nöbet tutacağım.

More Sentences
keep guard v. nöbet tutmak
Two soldiers kept guard at the gate.
İki asker kapıda nöbet tutuyordu.

More Sentences
guard the border v. sınır korumak
KFOR soldiers guard the border between Kosovo and Serbia.
KFOR askerleri Kosova ile Sırbistan arasındaki sınırı koruyor.

More Sentences
off-guard adj. hazırlıksız
You caught me off-guard.
Beni hazırlıksız yakaladın.

More Sentences
off-guard adj. hazırlıksız
Tom's question caught Mary completely off-guard.
Tom'un sorusu Mary'yi tamamen hazırlıksız yakaladı.

More Sentences
Phrasals
guard against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı önlem almak
The European Union must guard against it.
Avrupa Birliği buna karşı önlem almalıdır.

More Sentences
Idioms
catch off-guard v. hazırlıksız yakalamak
Tom was caught off-guard.
Tom hazırlıksız yakalanmıştı.

More Sentences
catch off guard v. gafil avlamak
Tom was caught off guard by Mary's question.
Tom Mary'nin sorusu ile gafil avlandı.

More Sentences
catch (one) off guard v. (birini) hazırlıksız yakalamak
We were caught off guard.
Hazırlıksız yakalandık.

More Sentences
on your guard expr. tetikte
Be on your guard.
Tetikte ol.

More Sentences
Trade/Economic
security guard n. güvenlik görevlisi
All of those people are in need of security guards.
Bu insanların hepsinin güvenlik görevlisine ihtiyacı var.

More Sentences
coast guard n. sahil koruma
A coast guard helicopter approached the ship.
Bir sahil koruma helikopteri gemiye yaklaştı.

More Sentences
Technical
coast guard n. sahil güvenlik
What Can the Coast Guard Offer My Family?
Sahil Güvenlik Aileme Ne Sunabilir?

More Sentences
General
magneto guard n. manyeto muhafazası
guard hair n. post
national guard n. milis
body guard n. koruma
provost guard n. askeri polis karakolu
village guard n. korucu
forest guard n. ormancı
guard duty n. nöbet hizmeti
military guard post n. askeri karakol
advance guard n. öncü
face guard n. yüz koruyucu
honour guard n. merasim kıtası
head guard n. başgardiyan
guard rail n. vardavela
village guard n. köy korucusu
guard post n. korumanın durduğu yer
guard post n. sancak
road guard n. yol bekçisi
a guard of honour n. namus bekçisi
cemetery guard n. mezar bekçisi
cemetery guard n. mezarlık bekçisi
fire guard n. şömine siperi
face-guard n. miğfer
knee-guard n. dizlik
guard net n. koruyucu ağ
guard rail n. korkuluk
guard stone n. yol kenarı taşı
guard board n. iskele korkuluğu
guard rail n. parmaklık
guard plate n. siper
guard plate n. kalkan
guard band n. koruma bandı
guard rail n. otokorkuluk
guard rail n. siper demiri
guard band n. güvenlik bandı
guard wall n. koruma duvarı
guard rail n. vardamana
guard net n. koruma ağı
guard plate n. koruma levhası
guard valve n. kapatma vanası
guard band n. koruyucu bant
praetorian guard n. eski roma'da imparatorun muhafız kıtası
door guard n. kapı görevlisi
guard tower n. nöbetçi kulesi
life-guard n. cankurtaran
security guard n. güvenlik elemanı
watch guard n. saat kaytanı
head guard n. kask
head guard n. koruyucu başlık
private security guard n. özel güvenlik elemanı
toe guard n. ayak burun koruyucusu
sneeze guard n. camekan
door guard n. kapı kelepçesi
guard box n. bekçi/nöbetçi kulübesi
rat guard n. farelik
coast guard n. sahil koruma görevlisi
cross-guard n. balçak
security guard n. güvenlikçi
guard detail n. koruma ekibi
change of guard n. nöbet değişimi
guard shack n. bekçi kulübesi
guard building n. bekçi kulübesi
guard booth n. bekçi kulübesi
personal security guard n. özel koruma görevlisi
death guard n. ölüm bekçisi
guard post n. bekçi kulübesi
arm-guard n. okçuların ok atarken yaralanmamak için kollarına sardıkları koruma
castle-guard n. kale muhafızı
avant-guard n. yenilikçi grup
avant-guard n. ilerici grup
bank guard n. banka güvenlik görevlisi
mail guard n. kamu postalarını korumakla yükümlü memur
royal guard n. kraliyet gardiyanı
grand guard n. 15 ve 16. yüzyılda turnuvalarda kullanılan bir plaka zırh
grand-guard n. turnuvalarda sol omuz ve göğüs için ek koruma sağlayan zırhlı levha parçası
grand guard n. eskiden kullanılan bir tür askeri kamp karakolu
guard [obsolete] n. kumaşın kenarındaki dantel veya nakıştan süs
guard chamber n. nöbetçi kulübesi
guard chamber n. muhafız koğuşu
guard chamber n. nöbetçi odası
guard ring n. değerli bir yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için üzerine takılan yüzük
guard [australia] n. arabanın özellikle ön tekerleklerini kapatan panel
old guard n. tutucu üye
old guard n. demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup
old guard n. köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup
corporal's guard n. küçük grup
corporal's guard n. küme
corporal's guard n. öbek
corporal's guard n. grupçuk
stack-guard n. koruma brandası
stack-guard n. branda
keep guard v. korumak
have one's guard down v. tetikte olmamak
guard one's tongue v. ağzını sıkı tutmak
be under guard v. koruma altında olmak
mount guard v. nöbet beklemek
stand guard v. bekçilik etmek
guard one's tongue v. dilini tutmak
be off guard v. tetikte olmamak
be on guard v. nöbet tutmak
relieve guard v. nöbeti devralmak
stand guard v. nöbet beklemek
mount guard v. nöbet tutmak
have one's guard up v. tetikte olmak
be on guard duty v. nöbet tutmak
be caught off one's guard v. hazırlıksız yakalanmak
relieve guard v. nöbet değiştirmek
be on one's guard v. dümen kullanmak
guard a secret v. sır tutmak
catch someone off guard v. birini gafil avlamak
lower one's guard v. gardını indirmek
be on guard v. tetikte olmak
keep up one's guard v. gardını almak
keep one's guard up v. gardını almak
guard the border v. sınırı korumak
keep one's guard v. gardını almak
mount one's guard v. gardını almak
guard against v. -e karşı önlem almak
keep guard v. nöbet beklemek
guard oneself v. sakınmak
guard one's honour v. şerefini korumak
guard someone from someone v. birini birinden korumak
off guard adj. korunaksız
off-guard adj. korunaksız
rear-guard adj. ekonomik, siyasi, sosyal direniş ile ilgili
off his guard adj. tedbirsiz
off her guard adj. tedbirsiz
off her guard adj. hazırlıksız
off her guard adj. dikkatsiz
off his guard adj. hazırlıksız
off his guard adj. dikkatsiz
off-guard adj. ihtiyatsız
off your guard adj. tetikte
off your guard adj. ihtiyatlı
off your guard adj. dikkatli
off your guard adj. hazırlıksız
off-guard adj. önceden hazırlanmamış
on guard adv. nöbette
on guard adv. tetikte
off guard adv. aniden
off guard adv. beklenmedik şekilde
off guard adv. habersizce
off guard adv. ansızın
off guard adv. umulmadık şekilde
off-guard adv. beklenmedik şekilde
off-guard adv. habersizce
off-guard adv. umulmadık şekilde
off-guard adv. ansızın
off-guard adv. aniden
Phrasals
guard someone against something v. birini bir şeye karşı korumak
guard someone from something v. birini bir şeyden korumak
guard (someone or something) from (someone or something) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı korumak
guard from v. -'den korumak
guard against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı koruma sağlamak
guard against (someone or something) v. (birini/bir şeyi) engellemek/önlemek
guard (someone or something) from (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) korumak
Proverb
don't let the fox guard the henhouse. kuzuyu kurda emanet etme
Colloquial
be on one's guard against v. tetikte olmak
be on one's guard against v. -e karşı önlemler almak
be on one's guard against v. gardını almak
be on one's guard against v. gözünü dört açmak
stand guard v. gözcülük yapmak
be on your guard expr. gardını al
be on your guard expr. dikkat et
Idioms
the old guard n. eski kafalı kimse
the old guard n. tutucu kimse
the old guard n. yeniliklerden hoşlanmayan kimse
the old guard n. örümcek kafalı
a guard of honour n. namus bekçisi
a guard of honor n. namus bekçisi
be on one's guard v. tetikte olmak
catch off one's guard v. birinin şaşkınlığından yararlanmak
catch off one's guard v. birinin dalgınlığından yararlanmak
off one's guard v. hazırlıksız yakalanmak
catch someone off guard v. gafil avlamak
catch someone off guard v. savunmasız haldeyken şaşırtmak
catch one off one's guard v. boş bir anında yakalamak
catch one off one's guard v. hazırlıksız yakalamak
catch someone off guard v. hazırlıksız yakalamak
catch someone off guard v. boş bir anında yakalamak
let the fox guard the henhouse v. kuzuyu kurda emanet etmek
catch off guard v. birini hazırlıksız yakalamak
take somebody off guard v. şaşırtmak
catch somebody off guard v. şaşırtmak
catch someone off guard v. birini hazırlıksız yakalamak
catch one off one's guard v. birini hazırlıksız yakalamak
take somebody off guard v. şok etmek
catch somebody off guard v. hazırlıksız yakalamak
take somebody off guard v. hazırlıksız yakalamak
catch somebody off guard v. şok etmek
catch one off one's guard v. gafil avlamak
drop one's guard v. gardı düşmek
drop one's guard v. gardını düşürmek
lower one's guard v. süngüsünü düşürmek
drop one's guard v. süngüsü düşmek
drop one's guard v. gardını indirmek
lower one's guard v. gardı düşmek
lower one's guard v. gardını düşürmek
drop one's guard v. süngüsünü düşürmek
lower one's guard v. süngüsü düşmek
lower one's guard v. gardını indirmek
keep on guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
keep on guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
stay on guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
be on one's guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
keep on one's guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
remain on one's guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
stay on guard against someone v. birine karşı gardını almak
remain on one's guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
be on one's guard against someone v. birine karşı gardını almak
keep on one's guard against someone v. birine karşı gardını almak
stay on one's guard against someone v. birine karşı gardını almak
remain on guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
be on one's guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
stay on one's guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
remain on guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
keep on guard against someone v. birine karşı gardını almak
remain on guard against someone v. birine karşı gardını almak
keep on one's guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
be on guard against someone v. birine karşı gardını almak
remain on one's guard against someone v. birine karşı gardını almak
be on guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
stay on guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
be on guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
stay on one's guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
let one's guard down v. tedbiri elden bırakmak
let one's guard down v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
let one's guard down v. gardını düşürmek
put one on one's guard v. diken üstünde olmasına neden olmak
put one on one's guard v. teyakkuza geçirmek
put one on one's guard v. birini tedirgin etmek
put one on one's guard v. alarma geçirmek
put their guard up against v. tetikte olmak
put their guard up against v. gardını almak
drop/lower/let down your guard v. artık kendini riskte hissetmemek
drop/lower/let down your guard v. gardını düşürmek
run the guard v. nöbetçiyi atlatmak
be on one's guard v. tetikte beklemek
be on one's guard v. hazırlıklı olmak
be off one's guard v. gafil bir durumda olmak
be off one's guard v. gardını indirmek
be off one's guard v. hazırlıksız olmak
be on one's guard v. gardını almak
be off one's guard v. boş bulunmak
leave (one's) guard down v. olası tehlikelere karşı tedbirli olmamak
leave (one's) guard down v. savunmasını düşürmek
leave (one's) guard down v. gardını düşürmek
leave (one's) guard down v. dikkati elden bırakmak
leave (one's) guard down v. tedbiri elden bırakmak
leave (one's) guard down v. tetikte olmamak
leave (one's) guard down v. olası tehlikelere karşı dikkatli olmamak
leave (one's) guard down v. olası tehlikelere karşı ihtiyatlı olmamak
leave (one's) guard down v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
be caught off guard v. gafil avlanmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. savunmada kalmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. gözünü dört açmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. tetikte olmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. gardını almak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. gardını indirmemek
always be on (one's) guard v. daima ihtiyatlı olmak
always be on (one's) guard v. tehlikelere/sürprizlere hazırlıklı olmak
always be on (one's) guard v. daima dikkatli olmak
always be on (one's) guard v. daima tedbirli olmak
always be on (one's) guard v. tedbiri elden bırakmamak
always be on (one's) guard v. daima tetikte olmak
always be on (one's) guard v. daima uyanık olmak
always be on (one's) guard v. daima uyanık olmak
always be on (one's) guard v. tedbiri elden bırakmamak
always be on (one's) guard v. daima tedbirli olmak
always be on (one's) guard v. tehlikelere/sürprizlere hazırlıklı olmak
always be on (one's) guard v. daima dikkatli olmak
always be on (one's) guard v. daima tetikte olmak
always be on (one's) guard v. daima ihtiyatlı olmak
be caught off (one's) guard v. gafil avlanmak
be caught off (one's) guard v. beklenmedik bir anda yakalanmak
be caught off (one's) guard v. savunmasız yakalanmak
be caught off (one's) guard v. dikkatsiz/savunmasız bir anında yakalanmak
be caught off (one's) guard v. boşluğuna/dikkatsizliğine gelmek
be on guard v. uyanık olmak
be on guard v. hazırlıklı olmak
be on guard v. gözünü dört açmak
be on guard v. ihtiyatlı/tedbirli olmak
be on guard v. dikkatli olmak
be on guard v. gardını almak
be off your guard v. hazırlıksız yakalanmak
be on your guard v. hazırlıklı olmak
be off your guard v. dalgınlığına gelmek
be on your guard v. dikkatli olmak
be on your guard v. hazırlıklı olmak
be off your guard v. gafil avlanmak
be off your guard v. gardını düşürmek
be on your guard v. gözünü dört açmak
be on your guard v. gardını almak
be on your guard v. tetikte olmak
be off your guard v. savunmasız olmak
be off your guard v. boş bulunmak
catch somebody off (their) guard v. (birini) gafil avlamak
catch somebody off (their) guard v. (birini) boş bir anında yakalamak
catch somebody off (their) guard v. (birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) off guard v. (birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) off guard v. (birini) gafil avlamak
catch (one) off guard v. (birini) savunmasız yakalamak
catch somebody off (their) guard v. (birini) savunmasız yakalamak
take someone off guard v. birini savunmasız yakalamak
take someone off guard v. birini hazırlıksız yakalamak
take someone off guard v. birini gafil avlamak
take someone off guard v. birini savunmasız haldeyken şaşırtmak
take someone off guard v. birini boş bir anında yakalamak
let guard down v. tedbiri elden bırakmak
let guard down v. gardını düşürmek
let down (one's) guard v. tedbiri elden bırakmak
let guard down v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
let down (one's) guard v. gardını düşürmek
let down (one's) guard v. kendini sakınmayı/korumayı bırakmak
lower your guard v. artık kendini riskte hissetmemek
lower your guard v. gardını indirmek/düşürmek
drop your guard v. artık kendini riskte hissetmemek
drop your guard v. gardını indirmek/düşürmek
put (one) on guard v. (birini) birini tedirgin etmek
put (one) on guard v. (birinin) diken üstünde olmasına neden olmak
put (one) on guard v. (birini) alarma geçirmek
put (one) on guard v. (birini) teyakkuza geçirmek
remain on guard v. gardını almak
remain on guard v. tetikte olmak
remain on guard v. gözünü dört açmak
remain on guard v. savunmada kalmak
on (one's) guard adj. tetikte
on (one's) guard adj. gözünü dört açmış
on (one's) guard adj. tedbirli
on (one's) guard adj. hazırlıklı
on (one's) guard adj. gardını almış
on (one's) guard adj. dikkatli
on (one's) guard adj. ihtiyatlı
on one's guard expr. tetikte
on one's guard expr. hazır
on guard expr. hazır
upon one's guard expr. tetikte
on your guard expr. hazır
upon one's guard expr. hazır
on guard expr. tetikte
off one's guard expr. hazırlıksız
Speaking
guard the door expr. kapıyı gözetlemek
Trade/Economic
customshouse guard n. gümrük muhafaza memuru
Law
cattle guard n. sığır engeli
unarmed private security guard n. silahsız özel güvenlik görevlisi
armed private security guard n. silahlı özel güvenlik görevlisi
castle-guard n. (eski ingiltere'de) kaleye belli bir mesafedeki konutu korumanın bedeli olarak alınan vergi
Politics
chief village guard n. korucubaşı
coast guard command n. sahil güvenlik komutanlığı
serbian volunteer guard n. sırp gönüllü muhafızları
republican guard n. cumhuriyet muhafızları
national guard n. ulusal muhafızlar
old guard n. siyasi partinin baskın ve muhafazakar üyesi
iron guard n. romanya'da eski bir faşist parti
guard the frontier v. sınırı beklemek
guard the frontier v. sınırı korumak
Institutes
coast guard command n. sahil güvenlik komutanlığı
united states coast guard (uscg) n. birleşik devletler sahil güvenliği (bdsg)
command of coast guard n. sahil güvenlik komutanlığı
european border and coast guard agency n. avrupa sınır ve sahil güvenlik ajansı
european border and coast guard agency n. avrupa sınır ve sahil güvenlik teşkilatı
Technical
memory guard n. bellek koruyucusu
camshaft guard n. kam mili muhafazası
pump coupling guard n. pompa eşi koruması
guard bit n. güvenlik biti
memory guard n. bellek muhafızı
guard plate n. muhafaza plakası
interference guard bands n. karışımönler bantlar
intermediate guard n. ara koruma
coast guard cutter n. sahil güvenlik teknesi
side underrun guard n. yan yer altı koruması
guard lock n. emniyet kapağı
dust guard kit n. toz kapağı kiti
level guard n. seviye koruması
scuff guard n. kazıma koruması
guard stake n. muhafaza kazığı
guard rail n. muhafaza korkuluğu
coast guard n. sahil muhafaza
guard stake n. işaret kazığı
guard wall n. korkuluk duvarı
guard fence n. bariyer
cab guard n. kabin muhafazası
mud guard fender n. çamurluk
underrun guard n. yer altı koruması
chain guard n. zincir muhafazası
switch guard n. akım koruması
foot guard n. ayak koruması
ball guard n. bilye muhafazası
guard rail n. tepe korkuluğu
pedestrian guard rail n. yaya korkuluğu
mount kit underrun guard n. montaj kiti yer altı koruması
bumper guard n. tampon boynuzu
guard gate n. emniyet kapağı
guard rail n. kret korkuluğu
guard wire n. kılavuz teli
rubber guard n. lastik koruyucu
propeller shaft guard n. pervane şaftı koruması
fan guard n. fan muhafazası
axle guard integral with bogie frame n. boji dingil çatalı
axle guard n. dingil çatalı
belt guard n. kayış siperi
belt guard n. bant koruyucusu
brush guard n. fırça siperi
chain guard n. zincir mahfazası
chain guard n. zincir korkuluğu
door handle guard n. emniyet tutamağı
finger guard n. parmak mahfazası
axle guard check-plate n. dingil çatalı pateni
angle-iron guard n. emniyet kornişi
guard-ring capacitor n. koruyucu halka kapasitesi
full-table chip and coolant guard n. tam tezgah çapak ve soğutma sıvısı koruması
fire-guard n. kıvılcım siperi
overflow guard n. taşırma muhafazası
crankcase guard n. karter muhafazası
sprocket guard n. cer muhafazası
radiator guard n. radyatör koruyucusu zırhı
engine guard n. motor muhafazası
overhead guard n. üst koruyucu
brush guard n. fırça muhafazası
idler guard n. istikamet tekeri muhafazası
dust guard n. toz muhafazası
switch guard n. anahtar koruyucu
trigger guard n. tetik mahfazası
corner guard n. köşe korkuluğu
safety guard n. emniyet muhafazası
wheel guard n. disk muhafazası
splash-guard n. sıçrama siperi
splash-guard n. sıçrama korumalığı
guard ring n. koruma halkası
side guard n. yan korkuluk
guard-chain n. emniyet zinciri
guard cell n. koruyucu hücre
laser guard n. lazer koruyucusu
operator protective guard n. operatör koruyucu mahfaza
operator head guard n. operatör üst korkuluğu
fan guard plate n. fan mahfaza sacı
oil guard n. yağ sıçrama sacı
front hand-guard n. ön el koruyucusu
chain-saw front hand-guard n. zincirli el testeresi ön el koruyucusu
ventilator guard plate n. vantilatör koruma sacı
splash guard n. sıçrama siperi
toe guard n. etek (ayak koruyucu)
splash-guard n. sıçrantı siperi
splash-guard n. sıçrantı korumalığı
profile guard n. profil koruyucu
flat guard n. düz muhafaza
Computer
guard band n. koruma bandı
guard bars n. koruma çizgisi
guard bit n. güvenlik biti
memory guard n. bellek koruyucusu
memory guard n. bellek muhafızı
Telecom
guard time n. koruma süresi
frequency guard band n. frekans koruma bandı
time guard band n. zamana göre koruma bandı
guard channel n. koruma kanalı
guard time n. koruma zamanı
release guard signal n. serbest bırakma koruma işareti
guard band n. koruma bandı
Electric
guard wire n. kılavuz teli
Textile
needle guard n. iğne muhafazası
needle guard n. iğne siperi
zip guard n. fermuar muhafazası
Construction
rail guard n. parmaklık
rail guard n. ray siperi
overhead guard n. üst koruyucu
guard rail n. korkuluk
guard lock n. gemi havuzunun giriş kısmında bulunan gelgit kanalı
guard lock n. kanalın taşmasını önleyici havuz
Lighting
luminaire guard n. koruma ızgarası
Automotive
belt guard n. kayış koruyucusu
heavy duty steel tank guard n. ağır hizmet çelik depo muhafazası
engine splash guard n. motor çamur kalkanı
bumper guard n. tampon boynuzu
magneto guard n. manyeto mahfazası
splash guard n. çamurluk
splash-guard n. çamurluk
power take-off drive shaft guard n. kuyruk mili ara şaftı mahfazası
mud guard n. çamurluk
splash guard n. çamurtutan