nehir - Turc Anglais Dictionnaire

nehir

Sens de "nehir" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 13 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
nehir river n.
The locals use canoes to pass the river.
Bölge halkı nehri geçmek için kano kullanıyor.

More Sentences
General
nehir stream n.
Ramakrishna was in the middle of the stream.
Ramakrishna nehrin ortasındaydı.

More Sentences
Geography
nehir river n.
In Devon, the River Taw had the highest level since records began.
Devon'da Taw Nehri, kayıtlar başladığından beri en yüksek seviyeye ulaşmıştır.

More Sentences
General
nehir estuary n.
nehir fluvial n.
nehir water n.
nehir wind n.
nehir artery n.
nehir aestuary n.
nehir floss [uk] n.
nehir riv (river) abrev.
Marine Biology
nehir brook n.
Geography
nehir fluvial adj.

Sens de "nehir" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
nehir yatağı river bed n.
This pressure causes the water to flow more rapidly and to react differently to the river bed.
Bu basınç suyun daha hızlı akmasına ve nehir yatağına farklı tepki vermesine neden olur.

More Sentences
General
nehir ağzı estuary n.
They live near the Thames estuary.
Thames Nehri'nin ağzındaki bölgede yaşıyorlar.

More Sentences
nehir suyu river water n.
The river water is not good.
Nehir suyu iyi değil.

More Sentences
nehir kenarı riverbank n.
Tom has been sitting on the riverbank for hours.
Tom saatlerdir nehir kenarında oturuyor.

More Sentences
kıyı (nehir/göl/vb'ne ait) bank n.
We played on the banks of the Thames.
Thames Nehri'nin kıyısında oynadık.

More Sentences
nehir kenarı riverside n.
There were 47 in the Algarve alone, including one riverside beach.
Sadece Algarve'de biri nehir kenarı plajı olmak üzere 47 plaj vardı.

More Sentences
nehir dibine saplı ağaç snag n.
The snag opened a hole in our boat.
Nehir dibine saplı ağaç teknemizde bir delik açtı.

More Sentences
nehir kıyısı riverside n.
He took a vitalizing walk along the riverside.
O nehir kıyısı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı.

More Sentences
nehir yatağı riverbed n.
Riverbeds and the sea are also sources of natural stone.
Nehir yatakları ve deniz de doğal taş kaynaklarıdır.

More Sentences
nehir yatağı channel n.
The deepest part of the channel of the harbour is 14 meters.
Limandaki nehir yatağının en derin kısmı 14 metredir.

More Sentences
nehir kıyısı river bank n.
The dam will completely destroy the river banks.
Baraj nehir kıyılarını tamamen yok edecek.

More Sentences
derin nehir deep river n.
Under no circumstances must you swim in the deep river!
Hiçbir koşulda derin nehirde yüzmemen gerekir!

More Sentences
nehir gemisi riverboat n.
He's a labourer on a riverboat.
O bir nehir gemisinde işçi.

More Sentences
(nehir) tuna danube n.
The Danube River flows through several countries.
Tuna Nehri, birçok ülkeden geçmektedir.

More Sentences
nil (nehir) nile n.
The Nile River played a vital role in the development of ancient Egyptian civilization.
Nil Nehri, eski Mısır medeniyetinin gelişiminde hayati bir rol oynamıştır.

More Sentences
(nehir vb.) ağız outfall n.
The outfall of the river led to a waterfall downstream.
Nehrin ağzı, aşağıya doğru bir şelaleye dökülüyordu.

More Sentences
dökülmek (nehir) flow into v.
The river flows into the Pacific Ocean.
Nehir Pasifik Okyanusu'na dökülüyor.

More Sentences
nehir akmak (river) run v.
Around the city ran a river.
Şehrin etrafında bir nehir akardı.

More Sentences
nehir akmak (a river) flow v.
The second point concerns the Presidency of the Council, an issue that has caused rivers of ink to flow.
İkinci nokta, mürekkep nehirlerinin akmasına neden olan bir konu olan Konsey Başkanlığı ile ilgilidir.

More Sentences
(nehir) doğmak rise v.
The White Nile rises in the Great Lakes region of central Africa.
Beyaz Nil, Orta Afrika'nın Büyük Göller bölgesinden doğar.

More Sentences
Technical
nehir vadisi river valley n.
She must have come down the river valleys.
Nehir vadilerinden aşağı inmiş olmalı.

More Sentences
Marine
nehir taşımacılığı river transport n.
In some cases it is very convenient to use sea and river transport.
Bazı durumlarda deniz ve nehir taşımacılığını kullanmak çok uygundur.

More Sentences
Medical
nehir körlüğü river blindness n.
There are, however, other diseases, such as sleeping sickness and river blindness, which have been neglected.
Bununla birlikte uyku hastalığı ve nehir körlüğü gibi ihmal edilen başka hastalıklar da vardır.

More Sentences
Geography
nehir yatağı river bed n.
NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
NASA'nın Mars keşif aracı bir nehir yatağının izlerini keşfetti.

More Sentences
General
nehir yatağı stream bed n.
nehir ağzı mouth of a river n.
iki nehir havzası arasındaki set watershed n.
nehir toprağı fluvisoil n.
kayalar arasında nehir çukuru alcove n.
nehir deltası delta n.
nehir ağzı embouchure n.
nehir hayatı river life n.
nehir kıyısı bank n.
iberya yarım adasında bulunan en büyük nehir tagus n.
kentiçi nehir urban river n.
nehir vapuru stern wheeler n.
nehir taşmasına karşı set levee n.
altı düz nehir kayığı sampan n.
nehir ağzındaki liman estuarine port n.
nehir kolu bayou n.
nehir insanı riverman n.
nehir şevi river cliff n.
nehir geçidi ford n.
bir nehir veya gölün bataklıklı kolu veya çıkış noktası bayou n.
nehir botu river boat n.
nehir havzaları arası set watershed n.
nehir seti river bank n.
nehir karidesi long clawed prawn n.
nehir ördeği greenwing n.
batı asya'da bir nehir kura n.
nehir kirlenmesi river pollution n.
nehir dönemeci river bend n.
nehir yatağı watercourse n.
nehir kıyısı riva n.
yeşil nehir green river n.
nehir barajı barrage n.
nehir yatağı bed n.
nehir kıyısında oturan kimse riparian n.
deniz nehir göl gibi su adları bilimi hydronomy n.
nehir yolu water way n.
abd'nin doğusunda bir nehir potomac n.
güney afrika'da bir nehir bia (river) n.
nehir çakılı river gravel n.
liman deniz nehir işleri harbour-sea-river works n.
kanal kanalizasyon nehir işleri sewers-sewage-river works n.
nehir-deniz taşımacılığı river-sea transport n.
(su/nehir) yatak watercourse n.
nehir yolu water course n.
küçük kayıkların seyrine uygun nispeten küçük nehir ve sular boatable waters n.
nehir kolu river reach n.
fransa'da nehir ve bölgenin adı ain n.
nehir kenarı set levee n.
(nehir/çay vb) iç su yolları drainage system n.
nehir ağzı river mouth n.
nehir yolu river road n.
kapılı nehir şeddi sluice n.
yavaş akan bir nehir a slow moving river n.
nehir evi river house n.
nehir kenarı riverfront n.
nehir kenarı/kıyısı riverfront n.
(nehir/göl üzerinde yapılan) vahşi hayat gezisi wildlife cruise n.
hırçın/azgın nehir a raging river n.
kuzey amerika'da bir nehir the raging river n.
nehir kolu distributary n.
nehir gemisi river boat n.
nehir teknesi river boat n.
nehir teknesi riverboat n.
ölü nehir dead river n.
nehir taşıtı commuter boat n.
nehir taşıtı water bus n.
nehir otobüsü river bus n.
nehir taşıtı river bus n.
nehir taşıtı water taxi n.
nehir kapağı görevlisi lock operator n.
nehir kapağı görevlisi lock tender n.
nehir kapağı görevlisi lock keeper n.
nehir botu riverbug n.
tomrukların nehir akışını tıkaması log jam n.
nehir ağzı aber n.
nehir bariyeri log boom n.
nehir ağzı aestuary n.
kaya oluşumunda veya nehir sisteminde bir yüzey düzensizliği accident n.
yol veya geçit olarak kullanılan kuru bir nehir yatağı rambla n.
nehir kenarı bankside n.
(çince) kızıl nehir yuan jiang n.
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım layby n.
nehir veya kanallarda teknelerin durduğu veya geçtiği genişletilmiş kısım lay-by n.
nehir kıyısı wharf [obsolete] n.
iki nehir arasında yer alan bölge mesopotamia n.
nehir kıyısındaki tepe bray [dialect] [scotland] n.
nehir genişlemesi broads n.
nehir tabanı aşınmasını en aza indirgemek için dikilen alçak korkuluk lip n.
kıvrılan nehir veya su yolu tabanı link n.
kıyı veya nehir boyunca görülen batık çamurdan sahil mudbank n.
kızılderili nehir kayığı bullboat n.
nehir kenarında yaşayan kimse riparial n.
sürüklenen kütüklerin kıyıya zarar vermemesi için nehir kıyısına yapılmış dayanak buttress n.
sürüklenen kütüklerin sıkışmaması için nehir kıyısına yapılmış dayanak buttress n.
nehir kolu byo n.
nehir kıyısındaki platform ghaut [india] n.
nehir gemisinin güvertesinde görev yapan kimse riverman n.
nehir gemisi tayfası riverman n.
nehir boyunca uzanan tahta kaldırım riverwalk n.
nehir boyunca inşa edilen yol riverwalk n.
nehir kenarındaki alçak, çimenli zemin inch [dialect] n.
kapılı nehir şeddi gool [dialect] [uk] n.
nehir yolu drock n.
pamlico nehir vadisinde yaşayan yerli halkın bir üyesi pamlico n.
pamlico nehir vadisinde yaşayan yerli bir amerikan halkı pamlico n.
nehir feribotu pont [south africa] n.
nehir kıyısını koruyan yüzer set curtain n.
nehir yatağının ucuna sabitlenmiş engel planter n.
ingiliz nehir teknesi cog [obsolete] n.
nehir alanı shoot n.
nehir kolu slue n.
(tipografide) nehir problemi staircase n.
amazon (nehir) amazon n.
nehir ağzı ostiary [obsolete] n.
nehir ağzı outfall n.
nehir üstü köprüsü steaning [obsolete] n.
nehir üstü geçidi steaning [obsolete] n.
coşmak (nehir) rise v.
doğmak (nehir) rise v.
kıvrılarak uzanmak (nehir) ramble v.
yanından geçmek (nehir vb) stroll along (such as a river) v.
nehir akmak (river) wind v.
nehir boyunca yuva yapmak nest along the river v.
(nehir) denize dökülmek flow into the sea v.
(nehir) denize dökülmek empty into the sea v.
(nehir, sahil vb.) boyunca tadını çıkararak yürümek stroll along (a river, a beach) v.
(nehir) özellikle kütüklerin yüzeceği seviyeye kadar aniden yükselmek boom v.
doğu fransa ve batı almanya'da bir nehir mose v.
olta ile yakalanan balığı nehir kenarına koymak grass v.
ayaklıkları andıran sırıklarla nehir teknesini sığlıklarda yürütmek grasshopper v.
(nehir kolları) ayrılıp farklı yönlere gitmek part v.
nehir kenarında yürümek walk along the river v.
(nehir) -e akmak put v.
nehir kıyısında yetişen riparian adj.
nehir ağzında bulunan estuarine adj.
nehir ağzı estuarine adj.
nehir kıyısındaki riverside adj.
nehir ağzında olan/bulunan estuarial adj.
nehir ağzında olan/bulunan estuarine adj.
nehir kaynaklı river-borne adj.
nehir ile taşınan river-borne adj.
kano ile geçilebilir (nehir) canoeable adj.
iki nehir arasında yer alan bölgeye ait mesopotamian adj.
iki nehir arasında yer alan bölgeye özgü mesopotamian adj.
iki nehir arasında yer alan bölge ile ilişkili mesopotamian adj.
kabarmış (çay, nehir) great [scotland] adj.
yükselmiş (çay, nehir) great [scotland] adj.
(drenaj sistemi veya nehir) erozyon ile taşınan superimposed adj.
erozyon ile birlikte akıp giden (nehir) superimposed adj.
Phrasals
(nehir vb) bir şeye dökmek/dökülmek empty into something v.
(nehir vb) bir yere dökülmek empty into something v.
(tekne/gemi gibi deniz taşıtı) bir nehir/deniz veya okyanusu geçmek steam across something v.
(nehir) kıvrılmak cut off v.
birini ya da bir şeyi nehir, denizde taşımak ferry someone or something across something v.
birini ya da bir şeyi nehir, denizde taşımak ferry someone or something across v.
Idioms
(nehir/göl/kaygan zemin) bir yerden dikkatli geçmek/yürümek pick your way v.
(nehir/göl/kaygan zemin) bir yerden dikkatli geçmek/yürümek pick one's way v.
Speaking
ülkenin birinde nehir yakınında bir köy varmış there was a village in a country near a river expr.
Trade/Economic
ülke içinde nehir, göl vb üzerinde yapılan taşımacılık inland navigation n.
taşımacılığa elverişli nehir veya su kanalı fairway n.
nehir yolu river road n.
nehir yolu water course n.
nehir nakliyat resmi river dues n.
nehir konşimentosu river bill of lading n.
nehir seyrüseferi river navigation n.
nehir trafiği river traffic n.
nehir sigortası river insurance n.
nehir nakliyatı river transport n.
ülke içi nehir taşımacılığı inland navigation n.
Law
nehir kıyısında arazisi olan kimse riparian proprietor n.
nehir kıyısında arazisi olan kimse frontager n.
nehir kenarı kullanım hakları riparian rights n.
eskiden deniz, nehir ve adalarda görevli ingiliz memurlarına verilen ad water bailiff n.
(arazi hukukunda) nehir kenarında arazisi bulunan kimse riparial n.
nehir kenarı kullanım hakkı riparian right n.
nehir kenarında arazisi bulunan kimsenin balıkçılık, sulama gibi hususlarda sahip olduğu hukuki hak riparian right n.
(arazi hukukunda) nehir kenarında arazisi bulunan kimse riparian n.
nehir kenarında arazisi bulunan kimsenin balıkçılık, sulama gibi hususlarda sahip olduğu hukuki haklarına ait veya ilişkin riparial adj.
nehir kenarı kullanım haklarına ait veya ilişkin riparian adj.
nehir kenarında arazisi bulunan kimsenin balıkçılık, sulama gibi hususlarda sahip olduğu hukuki haklarına ait veya ilişkin riparian adj.
nehir kenarı kullanım haklarına ait veya ilişkin riparial adj.
nehir kenarında arazisi bulunan kimsenin yararlandığı (hak) riparian adj.
nehir kenarında arazisi bulunan kimsenin yararlandığı (hak) riparial adj.
Institutes
mekong nehir komisyonu mekong river commission (mrc) n.
Tourism
nehir turizmi river tourism n.
Technical
nehir boyunca kesit section along the river n.
nehir ulaşımı navigation n.
yaşlı nehir old river n.
kuru nehir yatağı arroyo n.
besleyen nehir influent river n.
nehir kumu fluvial sand n.
yatağını oymuş nehir incised river n.
nehir kavşağı river crossing n.
nehir haritası river map n.
kuru nehir yatağı dry river bed n.
nehir deşarjı river discharge n.
nehir kolu tributary n.
nehir havzası entegre projesi integrated river basin development n.
nehir kili river clay n.
nehir kömürü river coal n.
nehir deltası river delta n.
nehir modeli river model n.
yayvan nehir braided river n.
nehir mühendisliği fluvial engineering n.
nehir regülasyonu river regulation n.
nehir debisi river discharge n.
nehir boy kesiti section along the river n.
nehir rejiminde akım streaming flow n.
nehir derivasyonu river diversion n.
nehir kumu river sand n.
nehir ulaşımı river navigation n.
nehir toprağı fluvial soil n.
genç nehir young river n.
nehir çakılı river gravel n.
nehir seviyesi river stage n.
nehir hidroliği river hydraulics n.
nehir limanı river harbour n.
nehir deseni river pattern n.
nehir ağzı estuary n.
nehir tipi santral run-of-the-river station n.
nehir ağzı aestuary n.
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran training bank n.
nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran training wall n.
rüzgar veya akıntı sebebiyle nehir bariyerindeki kütük zincirinde meydana gelen kavis sag n.
nehir seviyesini ölçen bir alet fluviometer n.
nehir suyunun yüksekliğini ölçen alet fluviometer n.
suyunu denize akıtmak (nehir) disembogue v.
nehir, deniz gibi yerlerin zeminini temizlemek dredge v.
bir kıyısından diğerine köprü inşa edilemeyecek durumda olan (nehir vb) unbridgeable adj.
Construction
nehir yatağı channel n.
üzerinde ev, dükkan ve restoranlar bulunan nehir kıyısı riverfront n.
Transportation
ulaşıma elverişli boğaz veya nehir thoroughfare n.
ingiltere'de nehir ve kıyı taşımacılığı için kullanılan düşük düz tabanlı yelken mavna trow n.
nehir rotası riverway n.
Traffic
deniz veya nehir kıyısında biten yol riverbank n.
Railway
tren köprüleri (nehir vb üzeri) gantries n.
Marine
nehir bilimi potamology n.
nehir kanunu river law n.
içinden nehir geçen vadi strath n.
nehir limanı river port n.
minimum nehir ağzı kesiti minimum river mouth cross section n.
nehir ağzında akış flow at river-mouth n.
akışı ikiye ayıran nehir seddesi high-water separation levee n.
nehir ağzı tıkanması river-mouth clogging n.
nehir ağzı deltası river-mouth delta n.
nehir ağzı denetimi river-mouth control n.
nehir ağzı iyileştirilmesi river-mouth improvement n.
nehir ağzı kapanmasının önlenmesi prevention of river-mouth closing n.
dengeli nehir ağzı kesiti stable river-mouth cross-section n.
nehir ağzı kumulu river-mouth dune n.
nehir ağzı kapanması river-mouth closure n.
nehir ağzı kesiti river-mouth cross-section n.
nehir ağzı çizgisi river-mouth bar n.
nehir ağzı barajı river-mouth barrage n.
nehir ağzı river-mouth n.
nehir meltemi river-breeze n.
nehir ağzı yakası river-mouth bank n.
seyir yapılabilen kanal (liman, nehir vb) fairway n.
nehir taşıma seti levee n.
yukarı nehir limanı up river port n.
nehir trafiği river navigation n.
nehir taşımacılık vergisi river dues n.
nehir trafiği river traffic n.
yukarı nehir limanları up river ports n.
nehir kanosu rive canoe n.
nehir kanosu river kayak n.
teknede çalışanların konaklaması için nehir vapuru içinde yer alan kaptan köşkü texas n.
düz tabanlı nehir teknesi billyboy [uk] n.
dar nehir veya kanallarda geçişi önlemeyecek şekilde yapılmış demirleme yeri lay-by n.
dar nehir veya kanallarda geçişi önlemeyecek şekilde yapılmış demirleme yeri layby n.
kıyıların ve limanların şekli, nehir ağızlarının, adaların, kayalıkların ve sığlıkların yerleri ve suyun derinliği gibi bilgileri toplayan bir yüzey araştırması dalı maritime surveying n.
nehir kıyısına demir atmış iskele görevi gören bir gemi türü wharf boat n.
nehir ya da baraj kapağından sorumlu görevlinin kulübesi lockhouse n.
nehir teknesi rivercraft n.
nehir teknesi playte [dated] n.
altı düz nehir kayığı sanpan n.
nehir teknesi foist [obsolete] n.
nehir kenarına ait riparian adj.
Mining
eski bir nehir yatağındaki cevher katmanı lead n.
eski nehir yatağındaki altınlı birikinti lead n.
thames nehrinde kömür taşımacılığında kullanılan bir nehir taşıtı flatiron [uk] n.
nehir kıyılarının maden damarlarının yerini belli eden aşınmış tarafları frett n.
nehir kıyılarının maden damarlarının yerini belli eden aşınmış tarafları fret n.
Medical
nehir korkusu potamophobia n.
nehir körlüğü onchocerciasis n.
Marine Biology
avrupa nehir yılan balığı european eel n.
nehir minogra balığı european river lamprey n.
nehir kol branch n.
nehir dibi makro omurgasızlar benthic macroinvertebrates n.
nehir dibi makroomurgasızları benthic macroinvertebrates n.
amazonda yaşayan bir nehir yunusu boto n.
kuzey amerika'daki nehir ve göllerde yaşayan moxostoma ve placopharynx cinslerine ait balıklara verilen ad redfin n.
kuzey amerika'daki nehir ve göllerde yaşayan bir balık cinsi redhorse (placopharynx) n.
kuzey amerika'daki nehir ve göllerde yaşayan bir balık cinsi redhorse sucker n.
tropikal ülkelerdeki nehirler veya nehir kıyılarında yaşayan biri tatlı su yengeci cinsi thelphusa n.
berrak nehir ve göllerde yetişen bir kara levrek smallmouth black bass n.
berrak nehir ve göllerde yetişen bir kara levrek smallmouth bass n.
berrak nehir ve göllerde yetişen bir kara levrek tiger bass (micropterus dolomieu) n.
berrak nehir ve göllerde yetişen bir kara levrek smallmouth n.
amazon'da yaşayan bir nehir yunusu amazon river dolphin (inia geoffrensis) n.
amazon'da yaşayan bir nehir yunusu bouto n.
amazon'da yaşayan bir nehir yunusu pink dolphin n.
amazon'da yaşayan bir nehir yunusu pink river dolphin n.
amazon'da yaşayan bir nehir yunusu amazon dolphin n.
avustralya'ya özgü siyah veya koyu kahve renkli bir nehir ağzı ve kaya balığı black bream n.
avustralya'ya özgü siyah veya koyu kahve renkli bir nehir ağzı ve kaya balığı girella tricuspidata n.
avustralya'ya özgü siyah veya koyu kahve renkli bir nehir ağzı ve kaya balığı luderick n.
avustralya'da görülen orta boylu bir nehir balığı blackfish n.
avustralya'da görülen orta boylu bir nehir balığı river blackfish n.
avustralya'da görülen orta boylu bir nehir balığı gadopsis marmoratus n.
küçük bir avrupa nehir balığı blay (leuciscus alburnus) n.
küçük bir avrupa nehir balığı bleak (leuciscus alburnus) n.
avustralya ve yeni zelanda'nın north island kıyıları ile nehir ağızlarında yaşayan koyu kahverengimsi yeşil bir balık luderick n.
avustralya ve yeni zelanda'nın north island kıyıları ile nehir ağızlarında yaşayan koyu kahverengimsi yeşil bir balık girella tricuspidata n.
avustralya ve yeni zelanda'nın north island kıyıları ile nehir ağızlarında yaşayan koyu kahverengimsi yeşil bir balık mangrove fish n.
avustralya ve yeni zelanda'nın north island kıyıları ile nehir ağızlarında yaşayan koyu kahverengimsi yeşil bir balık parore n.
guyana'da yaşayan büyük ve yenebilir bir nehir balığı haminura (erythrinus macrodon) n.
güney abd ve kuzey meksika’ya özgü büyük bir nehir kaplumbağası pseudemys concinna n.
güney abd ve kuzey meksika’ya özgü büyük bir nehir kaplumbağası river cooter n.
güney abd ve kuzey meksika’ya özgü büyük bir nehir kaplumbağası cooter n.
seena ve ilgili cinslerden olan nehir sumrusu river tern n.
orta amerika’ya özgü, nehir kıyısı boyunca yuva yapan bir yengeç river crab (platychirograpsus typicus) n.
güney avustralya'nın kıyı ve nehir ağzı sularında yaşayan yenilebilir küçük bir balık ruff (arripis georgianus) n.
okyanus ve nehir yataklarının alt yüzeyinde yaşayan fauna infauna n.
bolivya nehir yunusu inia (inia boliviensis) n.
nehir tırağına özgü karidese benzer bir kabuklu shrimp n.
indus nehir yunusu indus river dolphin n.
ganj ve indus nehir yunusu ganges river dolphin n.
ganj ve indus nehir yunusu susu n.
okyanus ve nehir yataklarının alt yüzeyinde yaşayan faunaya ait veya ilgili infaunal adj.
Zoology
bataklık ve nehir kaplumbağaları emydidae n.
uzun burunlu nehir yunusları platanistidae n.
ganj nehir yunusu platanista gangetica n.
ganj nehir yunusu ganges river dolphin n.
çin nehir yunusu baiji n.
çin nehir yunusu lipotes vexillifer n.
çin nehir yunusu whitefin dolphin n.
çin nehir yunusu yangtze dolphin n.
çin nehir yunusu yangtze river dolphin n.
çin nehir yunusu chinese river dolphin n.
tropikal ülkelerdeki nehirler veya nehir kıyılarında yaşayan tatlı su yengeçleri thelphusian n.
nehir kenarında yaşayan canlı amnicolist n.
abd ve kanada'ya özgü, gölet veya nehir kıyılarındaki deliklerde veya saz ile balçıktan yapılmış kubbe biçimli yuvalarda yaşayan, misk kokusu yayan, koyu kahverengi sucul bir kemirgen ondatra zibethica n.
abd ve kanada'ya özgü, gölet veya nehir kıyılarındaki deliklerde veya saz ile balçıktan yapılmış kubbe biçimli yuvalarda yaşayan, misk kokusu yayan, koyu kahverengi sucul bir kemirgen muskrat beaver n.
abd ve kanada'ya özgü, gölet veya nehir kıyılarındaki deliklerde veya saz ile balçıktan yapılmış kubbe biçimli yuvalarda yaşayan, misk kokusu yayan, koyu kahverengi sucul bir kemirgen musquash n.
abd ve kanada'ya özgü, gölet veya nehir kıyılarındaki deliklerde veya saz ile balçıktan yapılmış kubbe biçimli yuvalarda yaşayan, misk kokusu yayan, koyu kahverengi sucul bir kemirgen fiber zibethica n.
abd ve kanada'ya özgü, gölet veya nehir kıyılarındaki deliklerde veya saz ile balçıktan yapılmış kubbe biçimli yuvalarda yaşayan, misk kokusu yayan, koyu kahverengi sucul bir kemirgen marsh hare n.
nehir yakınında doğmuş amnigenous adj.
Botanic
amerika'nın doğusunda bataklık ve nehir diplerinde yetişen bir tür huş ağacı red birch (betula nigra) n.
amerika'nın doğusunda bataklık ve nehir diplerinde yetişen bir tür huş ağacı river birch n.
amerika'nın doğusunda bataklık ve nehir diplerinde yetişen bir tür huş ağacı black birch n.
avrupa, asya ve kanada’daki nehir ve göletlerde yetişen çok uzun boylu ve çok yıllık bir bitki reed grass (glyceria maxima) n.
hint ve pasifik okyanuslarının kıyı şeridi ve nehir ağzı alanlarına özgü bir bitki nipa palm (nipa fruticans) n.
hint ve pasifik okyanuslarının kıyı şeridi ve nehir ağzı alanlarına özgü bir bitki nipah n.
abd'nin doğusundaki nemli nehir kıyıları ve ovalarda yetişen güzel kokulu bir çalı false indigo (amorpha californica) n.
abd'nin doğusundaki nemli nehir kıyıları ve ovalarda yetişen güzel kokulu bir çalı california false indigo n.
hindistan'da kurak bölgelerde ve nehir kıyılarında bulunan bir çim munja (saccharum munja) n.
abd'nin güneybatısındaki nehir kenarlarında yetişen ve zemin binderi olarak kullanılan, yere yatık çok yıllık bir ot mat grass (lippia nodiflora) n.
meksika'nın yüksek arazilerindeki nehir vadilerinde yetişen bir servi mexican swamp cypress n.
avustralya’ya özgü, mersingiller familyasından olup nehir kenarlarında yetişen ve dayanıklı, kırmızımsı odunu olan bir okaliptüs ağacı river gum n.
avustralya’ya özgü, mersingiller familyasından olup nehir kenarlarında yetişen ve dayanıklı, kırmızımsı odunu olan bir okaliptüs ağacı eucalyptus rostrata n.
avustralya’ya özgü, mersingiller familyasından olup nehir kenarlarında yetişen ve dayanıklı, kırmızımsı odunu olan bir okaliptüs ağacı eucalyptus camaldulensis n.
avustralya’ya özgü, mersingiller familyasından olup nehir kenarlarında yetişen ve dayanıklı, kırmızımsı odunu olan bir okaliptüs ağacı river red gum n.
abd'nin doğusundaki nehir ve dere kenarlarında yetişen bir yabani üzüm riverside grape n.
Social Sciences
penobscot nehir vadisi bölgesinde yaşayan yerli halk penobscot n.
penobscot nehir vadisi bölgesinde yaşayan yerli penobscot n.
(platte ve missouri nehir vadilerinde yaşayan) siyu halkı oto n.
(platte ve missouri nehir vadilerinde yaşayan) siyu halkı otoe n.
nebraska ve kansas'ta nehir vadilerinde yaşayan bir tür kızılderili konfederasyonu pawnee n.
Literature
nehir söyleşi biographical interview n.
(nehir) kıvrımlı hale getirmek serpentize v.
(nehir) kıvrımlı hale getirmek serpentise v.
History
nehir limanları ile yük gemileri arasında tekneyle kömür taşıyan kimse keeler n.
kuzeydoğu çin'de bir nehir liao n.
Environment
nehir rejimi river regime n.
nehir kenarı alan riverside land n.
nehir yatağı ardalanması riverbed aggradation n.
nehir yatağı aşınması riverbed scour n.
nehir yatağı değişimi river bed variation n.
nehir kanal taraklaması river channel dredging n.
nehir yatağı heyelanı landslide of river channel n.
eski nehir yatağı former river course n.
nehir sistemi river system n.
yükselmiş nehir yatağı raised bed river n.
nehir su seviyesi river water level n.
dolu nehir yatağı full river bed n.
geniş nehir yatağı amenity river channel n.
nehir afeti river disaster n.
nehir yatağı malzemesi riverbed material n.
nehir yatağı ardalanması river bed aggradation n.
nehir zonu river zone n.
nehir dengesi equilibrium river n.
nehir morfolojisi river morphology n.
bağlantılı nehir braided river n.
nehir yatağı değişimi riverbed variation n.
nehir yatağı malzemesi river bed material n.
nehir yoğunluğu river density n.
nehir mühendisliği river engineering n.
nehir çevresi river environments n.
nehir yatağı aşınması river bed scour n.
nehir islahı river improvement n.
nehir kirliliği river pollution n.
nehir buzulu river ice n.
nehir kirlenmesi river pollution n.
nehir kesiti alanı cross-sectional area of a river n.
nehir sedimenti fluvial sediment n.
nehir çökelleri fluvial sediments n.
nehir çökeli fluvial sediment n.
nehir sedimenti fluvial sediments n.
nehir ıslahı river reclamation n.
biyokütle taşıyan sürekli akan nehir modeli continuous flow river model with attached biomass n.
biyokütle yüklü sürekli akan nehir modeli continuous flow river model with attached biomass n.
nehir havzası yönetim planı river basin management plan n.
nehir ıslahı river training n.
nehir yatağı river basin n.
çürüyen bitkiler nedeniyle koyu kahverengi hale gelen nehir veya bataklık suyu blackwater n.
çay veya nehir kenarlarında bulunan ağaçlıklar riparian forest n.
(nehir bölgesinde) rafting alanı stopper n.
gelgit olmayan (nehir, dere, sulak alanlar, vb.) nontidal adj.
nehir kenarında bulunan riparial adj.
nehir kenarında yaşayan riparial adj.
nehir kıyısında bulunan riverine adj.
nehir kenarında yaşayan riverine adj.
nehir kıyısında oturan riverine adj.
nehir kenarında yetişen riverine adj.
nehir kıyısında yaşayan riverine adj.
nehir gibi riverine adj.
nehir ve deniz hareketlerinin sonucunda özellikle nehir ağzında oluşmuş (birikintiler) fluvio-marine adj.
nehir ve deniz hareketlerinin sonucunda özellikle nehir ağzında oluşmuş (birikintiler) fluviomarine adj.
nehir ağzında oluşmuş birikintilere ait veya ilişkili fluvio-marine adj.
nehir ağzında oluşmuş birikintilere ait veya ilişkili fluviomarine adj.
Geography
nehir yatağı bottom of a river n.
birdenbire kabaran ve aynı hızla çekilen nehir torrent n.
nehir yatağı evrimi river bed evolution n.
güney amerika'da bir nehir orinoco n.
nehir havzası river basin n.
buzulların erimesiyle oluşan nehir glacial headwaters n.
nehir yatağı watercourse n.
nehir ağzı estuary n.
nehir yatağı seviyesi riverbed level n.
nehir yatağı riverbed n.
nehir toprağı fluvial soil n.
nehir yatağı creek bed n.
nehir yatağı streambed n.
nehir yatağının su yüzeyinde kalan kısmı batture n.
doğal nehir yatağı natural channel n.
karların erimesiyle beslenen nehir snow-fed river n.
iki nehir arası ma wara'un-nahr n.
iki nehir arası fararood n.
iki nehir arası transoxiana n.
nehir ağzı river mouth n.
nehir ağzı mouth of the river n.
nehir rejimleri regimes of river n.
nehir sistemi river system n.
nehir taşması river flood n.
nehir taşması flooding of river n.
nehir taşması river flooding n.
yeraltı suyundan beslenen nehir effluent river n.
colorado'da bir nehir cache la poudre river n.
çin'in güneyinde başlayıp, kuzey vietnam'daki kızıl nehir'de sona eren 850 km uzunluğundaki nehir babian jiang n.
alabama'da bir nehir cahaba river n.
iber yarımadası'nda bulunan, ispanya'dan doğup portekiz'den atlas okyanusu'na dökülen nehir tagus n.
iber yarımadası'nda bulunan, ispanya'dan doğup portekiz'den atlas okyanusu'na dökülen nehir tajo n.
kenya'dan hint okyanusu'na dökülen bir nehir tana river n.
kuzeybatı georgia'dan doğup orta alabama’ya kadar güneybatıya doğru akan bir nehir tallapoosa river n.
mississippi'nin kuzeyinden doğan ve güneybatı yönüne yazoo nehrine doğru akan bir nehir tallahatchie river n.
kuzeybatı georgia'dan doğup orta alabama’ya kadar güneybatıya doğru akan bir nehir tallapoosa n.
kenya'dan hint okyanusu'na dökülen bir nehir tana n.
alaska'da bir nehir tanana n.
alaska'da bir nehir tanana river n.
florida'nın güneyinde bir nehir Caloosahatchee River n.
florida'nın güneyinde bir nehir caloosahatchee n.
kıtasal nehir continental river n.
brezilya'nın kuzeyinde bir nehir tapajoz n.
fransa'da bir nehir tarn n.
kuzeybatı çin'de bir nehir tarim n.