süresi - Turc Anglais Dictionnaire

süresi

Sens de "süresi" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Computer
süresi expires in expr.

Sens de "süresi" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kalma süresi stay n.
Fifty-seven percent of Erasmus students had considerable difficulties financing their stay abroad.
Erasmus öğrencilerinin yüzde 57'si yurtdışında kaldıkları süreyi finanse etmekte önemli zorluklar yaşadı.

More Sentences
süresi dolmak expire v.
It will enter into force when the current Regulation expires.
Mevcut Yönetmeliğin süresi dolduğunda yürürlüğe girecektir.

More Sentences
General
beklenen yaşam süresi life expectancy n.
By 2010, life expectancy in Africa will fall by 20 years.
2010 yılına kadar Afrika'da beklenen yaşam süresi 20 yıl azalacaktır.

More Sentences
ortalama yaşam süresi life expectancy n.
The result was naturally mass poverty, a decline in production, lower average life expectancy and Mafia domination.
Sonuç doğal olarak kitlesel yoksulluk, üretimde düşüş, ortalama yaşam süresinde azalma ve Mafya hakimiyeti oldu.

More Sentences
gebelik süresi gestation period n.
When we hear the phrase 'long gestation periods' we have tended hitherto to think of elephants.
Uzun gebelik süreleri' ifadesini duyduğumuzda şimdiye kadar filleri düşünme eğilimindeydik.

More Sentences
deneme süresi trial period n.
There too we proposed first to have a trial period.
Bu konuda da ilk olarak bir deneme süresi önerdik.

More Sentences
garanti süresi warranty n.
I want to find out if the warranty has expired yet.
Garanti süresinin dolup dolmadığını öğrenmek istiyorum.

More Sentences
uçuş süresi flight time n.
It is not for Parliament to legislate on flight time limitations.
Uçuş süresi sınırlamaları konusunda yasa çıkarmak Parlamento'nun yetkisinde değildir.

More Sentences
deneme süresi probation period n.
The end of my probation period is nearing.
Deneme süremin sonuna yaklaşıyorum.

More Sentences
bekleme süresi waiting period n.
We wanted a five-year waiting period to 2008.
2008'e kadar beş yıllık bir bekleme süresi istedik.

More Sentences
deneme süresi probationary n.
All workers have a probationary period.
Tüm çalışanların bir deneme süresi vardır.

More Sentences
görev süresi incumbency n.
The politician's performance during his incumbency earned him the support of the majority.
Politikacının görev süresi boyunca gösterdiği performans ona çoğunluğun desteğini kazandırdı.

More Sentences
görev süresi tenure n.
I have tenure.
Görev sürem var.

More Sentences
yaşam süresi life n.
The average length of working life is to be extended by five years.
Ortalama çalışma yaşamı süresi beş yıl uzatılacak.

More Sentences
bekleme süresi wait n.
He did a good bit of waiting.
İyi bir bekleme süresi geçirdi.

More Sentences
proje süresi project duration n.
The project duration is 36 months.
Proje süresi 36 aydır.

More Sentences
görev süresi term in office n.
During its term in office, the Presidency has, therefore, made every effort to try to address this issue.
Bu nedenle Başkanlık, görev süresi boyunca bu sorunu çözmeye çalışmak için her türlü çabayı göstermiştir.

More Sentences
(bilgisayar) çalışma süresi uptime n.
The computer's uptime was crucial for uninterrupted work.
Kesintisiz çalışma için bilgisayarın çalışma süresi çok önemliydi.

More Sentences
süresi sona ermek expire v.
As you are aware, on 31 December, the mandate of the OSCE assistance group for Chechnya expired.
Bildiğiniz üzere 31 Aralık'ta AGİT'in Çeçenistan'a yönelik yardım grubunun görev süresi sona erdi.

More Sentences
süresi dolmak expire v.
The preparatory work needs to be done to move quickly once that five years has expired.
Beş yıllık süre dolduğunda hızlı hareket edebilmek için hazırlık çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

More Sentences
garanti süresi bitmek (guarantee) expire v.
The warranty for my TV is expired.
Televizyonumun garanti süresi bitti.

More Sentences
süresi uzatılmış extended adj.
You say that it is not effective, that it is not working properly and that the term of office should be extended.
Etkili olmadığını, düzgün çalışmadığını ve görev süresinin uzatılması gerektiğini söylüyorsunuz.

More Sentences
süresi dolmuş expired adj.
Tom's library card is expired.
Tom'un kütüphane kartının süresi dolmuş.

More Sentences
süresi içinde within prep.
You have indeed said what had to be said well within the time allocated.
Gerçekten de söylenmesi gerekenleri ayrılan süre içinde iyi bir şekilde söylediniz.

More Sentences
süresi boyunca during prep.
We were fully agreed about these matters during the period in which we sat almost side by side here in Parliament.
Burada, Parlamento'da neredeyse yan yana oturduğumuz süre boyunca bu konularda tam bir mutabakat içindeydik.

More Sentences
Trade/Economic
bekleme süresi waiting time n.
A waiting time of three years of marriage is much too long.
Evlilik için üç yıllık bir bekleme süresi çok uzundur.

More Sentences
deneme süresi trial period n.
You may evaluate the software before the trial period expires in 30 days.
Deneme süresi 30 gün içinde dolmadan önce yazılımı değerlendirebilirsiniz.

More Sentences
kira süresi rental period n.
If the rental period is extended beyond the agreed period, a prorated rent shall be calculated.
Kira süresi kararlaştırılan sürenin ötesine uzatılırsa, orantılı bir kira bedeli hesaplanacaktır.

More Sentences
(teslim süresi olarak) kısıtlı süre tight deadline n.
We are doing that to tight deadlines.
Bunu da kısıtlı süreler içerisinde yapıyoruz.

More Sentences
Common Usage
devam süresi duration n.
General
beklenimli yaşam süresi life expectancy n.
yas süresi mourning n.
ortalama hayat süresi average life expectancy n.
kiracılık süresi tenancy n.
özel ders süresi tutorial n.
memurluk süresi tenancy n.
kullanım süresi occupancy n.
halk yorum süresi public comment period n.
ld50 süresi ld50 time n.
süresi uzatılma renewal n.
hizmet süresi period of service n.
kısa dikkat süresi poor attention span n.
yıkama süresi washing duration n.
işletim süresi execution time n.
ruhsat süresi period of a licence n.
gösterim süresi running time n.
amortisman süresi period of redemption n.
görüşme süresi length of interview n.
gebelik süresi gestation n.
dipte kalma süresi dive time at current depth n.
bir seyahatin bir ayağıyla diğer bir ayağı arasındaki bekleme veya dinlenme süresi layover n.
yaşam süresi time of life n.
hizmet süresi term of office n.
ertelenme süresi grace n.
nöbet süresi watch n.
alıkoyma süresi retention period n.
süresi uzatılmış extendedness n.
gözleme süresi observation period n.
beklenen yaşama süresi life expectancy n.
memuriyet süresi tenure n.
adaylık süresi probationary period n.
doğum sonrası yatakta kalma süresi confinement n.
ayarlama süresi settling time n.
asgari kalma süresi minimum stay n.
devam süresi run n.
cevap süresi response time n.
staj süresi training n.
üretim süresi productive time n.
gösterim süresi screen time n.
arama süresi seek time n.
kış mevsimi süresi wintertime n.
ondalıksal indirgeme süresi decimal reduction time n.
garanti süresi guarantee term n.
kontrat süresi term of a contract n.
duraksama süresi lingering n.
asgari aktarma süresi minimum connecting time n.
kullanım süresi exposure time n.
hastalık süresi period of a disease n.
aktivite süresi tahmini activity duration estimating n.
ziyaret süresi stay n.
karantina süresi quarantine period n.
staj süresi probation period n.
deneme süresi period of probation n.
ruhsat süresi term of the licence n.
oturma süresi demeure n.
kullanma süresi use age n.
derinlik süresi time length n.
kullanım süresi tenantship n.
zamanaşımı süresi term of limitations n.
kullanım süresi life cycle n.
kabul süresi acceptance period n.
çağrı süresi call time n.
kira süresi lease duration n.
teslim süresi lead time n.
çağrı süresi duration of call n.
kullanım süresi sonu expiration n.
kira süresi tenure n.
kullanım süresi tenure n.
bağışçıların dini kuruluşlara öldükten sonra ruhlarına duacı olmaları için hibe ettiği arazilerin kullanım süresi frankalmoigne n.
bağışçıların dini kuruluşlara öldükten sonra ruhlarına duacı olmaları için hibe ettiği arazilerin kullanım süresi tenure by fee alms n.
geri dönüş süresi recycling period n.
geri dönüş süresi recycling time n.
yürürlük süresi validity n.
yürürlük süresi validity period n.
sözleşmenin süresi term of contract n.
anlaşmanın süresi term of contract n.
anlaşmanın süresi contract period n.
sözleşmenin süresi contract period n.
limanda kalma süresi actual port time n.
ömür süresi life cycle n.
askerlik süresi length of military service n.
askerlik süresi duration of military service n.
faaliyet süresi operating period n.
faaliyet süresi activity period n.
vize süresi visa validity n.
vize süresi visa duration n.
pişirme süresi baking time n.
teklif verme süresi bidding period n.
çağrı süresi call duration n.
tamamlanma süresi completion period n.
periyodik işletme süresi cycling life n.
özür sorumluluğu süresi defect liability period n.
kesin kabul süresi defect liability period n.
gecikme süresi delay time n.
çalışamazlık süresi disabled time n.
kiracılık süresi tenancy period n.
kullanma süresi working life n.
dayanma süresi working life n.
süresi dolma expiry n.
teminat süresi warranty period n.
oluşma süresi generation time n.
teminat süresi guarantee period n.
itibari hizmet süresi adaptation of social insurance duration-period n.
ortalama hayat süresi average life-span n.
varış süresi travel-time n.
garanti süresi guarantee period n.
tutma süresi holding time n.
hazırlık süresi setting up time n.
gecikme süresi latency n.
yataklık süresi latency n.
yaşam süresi lifetime n.
damla süresi drop-time n.
bekleme süresi waiting-period n.
uzun bir bekleme süresi a long wait n.
kullanma süresi pot life n.
uygulama süresi pot life n.
kira süresi tenancy n.
memuriyet/kullanım süresi tenure n.
bir garantinin süresi life of a guarantee n.
eskime süresi life n.
umulan yaşam süresi (doğum anında) life expectancy at birth n.
hayat süresi life time n.
kullanma süresi service n.
ortaklığın süresi duration of partnership n.
alışveriş süresi shopping duration n.
konaklama süresi period of stay n.
okuma süresi read time n.
ömür süresi lifetime n.
inceleme süresi review period n.
kalma süresi persistency n.
geçiş süresi period of transition n.
değişim süresi conversion period n.
mübadele süresi conversion period n.
kampanya süresi campaign life n.
yaşam süresi length of life n.
tahmini varış süresi estimated time of arrival (eta) n.
tahmini varış süresi expected time of arrival (eta) n.
seyahat süresi journey time n.
sekiz saatlik dinlenme süresi/dönemi 8-hour period for rest n.
kısa dikkat süresi short attention span n.
pişme süresi cooking time n.
yıllık çalışma süresi annual working period n.
bekleme süresi demurrage n.
görev süresi period of office n.
kokunun yüzeyde kalma süresi substantivity n.
kalma süresi/gücü substantivity n.
bitiş süresi end time n.
bitiş süresi expiration n.
deneyim süresi years of experience n.
deneyim süresi duration of experience n.
hayat süresi life n.
sınav süresi exam duration n.
sınav süresi exam time n.
başvuru süresi application period n.
polis intikal süresi police arrival time n.
sipariş süresi order duration n.
süresi geçmiş jeton expired token n.
zaman süresi time duration n.
ihtar süresi notice period n.
tedavi süresi cure time n.
sağlıklı yaşam süresi healthspan n.
ameliyat süresi duration of surgery n.
sağlıklı yaşam süresi healthspan n.
bir kişinin genellikle sağlıklı ve ciddi bir hastalığı olmadan geçirdiği yaşam süresi healthspan n.
tam gelişme süresi acme n.
güney pasifik okyanusundaki gelgit süresi age of a tide n.
hatırlama süresi remembrance n.
bir makamda çalışmaya müsaade edilen, önceden belirlenmiş hizmet süresi term limit n.
hizmet süresi term in office n.
iş sırasında mola süresi allowed time n.
iş sırasında mola süresi time allowance n.
hizmet süresi length of service n.
dulluk süresi (erkek için) widowerhood n.
işi yapma süresi handsturn n.
görev süresi bittikten sonra makamında kalmaya devam eden görevli hangover n.
çalışma süresi duty period n.
çalışma süresi work shift n.
din görevlisinin hizmet süresi ministry n.
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden memur holdover n.
süresi uzatılmış gösterim holdover n.
abd dışında görev yapan federal hükümet çalışanlarına verilen ekstra tatil süresi home leave n.
bir işi yapma süresi move n.
bir şeyin süresi life n.
hareketin süresi go n.
erteleme süresi hold-off n.
gecikme süresi hold-off n.
bekleme süresi demorage n.
yöneticinin görev süresi government [obsolete] n.
valinin görev süresi governorship n.
rotayı tamamlama süresi drive time n.
rüya süresi dreamwhile n.
oruç süresi fast n.
perhiz süresi fast n.
yetki süresi innings [uk] n.
gösterim süresi playing period n.
oyun süresi playing period n.
varlık süresi sand n.
yaşam süresi sand n.
soğuma süresi cool-off n.
öğrencilik süresi discipleship n.
müritlik süresi discipleship n.
(idam öncesi) mahkuma verilen tövbe etme süresi short shrift n.
şerifin görev süresi shrievalty n.
şerif görev süresi shrivalty n.
geçici esinti süresi slatch n.
ekran süresi screen time n.
uzun yaşam süresi long lifespan n.
kısa yaşam süresi short lifespan n.
algılama süresi protensity n.
bellek süresi span n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke stamen [obsolete] n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) hayatta kalma kuvveti stamen [obsolete] n.
görev süresi station n.
faaliyet süresi stretch n.
bacaklar arası koordine hareket etme süresi stride n.
güneşlenme süresi sunbake n.
derse hazırlık süresi preparation n.
süresi dolmak be out of date v.
süresi sona ermek expirer v.
süresi bitmek be out of date v.
süresi dolmak run out v.
vize süresi dolmak one's visa to expire v.
süresi dolmak terminate v.
bekleme süresi sonucu ortaya çıkmak break v.
süresi dolmak determine v.
süresi dolmak run out v.
süresi uzatılabilir extendable adj.
süresi belirsiz indeterminate adj.
süresi uzatılabilen enlargeable adj.
süresi uzatılabilir renewable adj.
süresi belli olmayan undeterminate adj.
süresi dolan due adj.
süresi dolmamış in-date adj.
süresi uzatılan enlarged adj.
süresi uzatılmış (oyun, gösteri) holdover adj.
süresi gelince in good time adv.
süresi belirsiz sine die adv.
süresi uzatılabilecek şekilde renewably adv.
süresi boyunca in the course of prep.
hastanede kalış süresi los (length of stay) abrev.
hastanede yatış süresi los (length of stay) abrev.
izin süresi lv (leave) abrev.
Phrasals
katılım süresi dolmak close out v.
katılım süresi dolmak close something out v.
süresi dolmak (yiyecek, içecek) go off v.
kontrat süresi boyunca bir şeyi garanti etmek lock in v.
süresi dolmak go out v.
Phrases
garanti süresi sonrası after the guarantee period n.
başvuru süresi sona erdi application time is over expr.
dolaşım süresi boyunca during its currency expr.
geçerlilik süresi boyunca during its currency expr.
on yıllık zamanaşımı süresi ten-year limitation period expr.
10 yıllık zamanaşımı süresi ten-year limitation period expr.
Colloquial
işteyken yapılan işle ilgisiz aktivitelerin süresi undertime n.
hapis süresi bid n.
havada kalma süresi hang time n.
Idioms
serinleme süresi cooling off period n.
soğuma süresi cooling off period n.
yatışma süresi cooling off period n.
rahatlama süresi downtime n.
dinlenme süresi downtime n.
süresi geçmek get in arrears v.
oyun süresi bitene kadar topu elinde tutmak run the clock out v.
süresi belirsiz (hapis) at her majesty's pleasure [uk] expr.
(bir şeyin) kullanım süresi doldu (something's) time has come expr.
Trade/Economic
kişinin yaşam süresi boyunca belirli bir muafiyet kapsamına girmeyen, bağış olarak belirlenen ve dolayısıyla miras vergisi yükümlülüğü doğuran değer aktarımı chargeable transfer n.
adaylık hizmet süresi qualifying service n.
alıkoyma süresi retention period n.
amortizasyon süresi amortization period n.
adaptasyon süresi adaptation time n.
amortisman süresi depreciation time n.
alıcıya tanınan yasal bekleme süresi option n.
amortisman süresi period of redemption n.
akit süresi drawdown period n.
aktif değerin aşınma süresi limited life asset n.
anlaşma süresi duration of agreement n.
aktif değerin belirli eskime süresi limited life asset n.
alacak tahsil süresi debt collection period n.
bekleme süresi dolmamış giderler unexpired expenses n.
bekleme süresi cooling off period n.
bekleme süresi cooling period n.
bekleme süresi lay days n.
bekleme süresi waiting period n.
başlangıçtaki geri ödeme süresi original repayment period n.
bekleme süresi time of waiting n.
bekleme süresi qualifying period n.
bir reklam mesajının etkinliğini kaybettiği zaman süresi wearout rate n.
bir fiziki yatırım aracının ekonomik olarak kullanılabileceği zaman süresi economic life n.
bildirme süresi time allowed for notice n.
büyük bir bakım gerektirmeden makine veya tesisin düzenli çalışabilme süresi life n.
bir patentin süresi life of patent n.
bir malın raf süresi shelf life n.
bir sözleşmenin süresi duration of an agreement n.
çalışma hayatı içindeki ikametgah süresi working life residence n.
çalışma süresi hour worked n.
çalışma süresi working time n.
çalışma süresi service capacity n.
çalışma süresi term of employment n.
çalışma süresi working hours n.
çalışma süresi professional time n.
çalışma süresi shift n.
dava açma süresi term of litigation n.
devir süresi cycle time n.
devam süresi continuation period n.
deneme süresi time of trial n.
devir süresi transfer time n.
defter ve belgeleri saklama süresi preservation period n.
deneme süresi test period n.
dengeleme süresi equilibration process n.
devam süresi duration n.
denkleştirme süresi equalization period n.
deneme süresi probation n.
deneme süresi run-in period n.
dinlenme süresi relaxation allowance n.
dinlenme süresi respite n.
elden çıkarma işi teklifi süresi divesting business offer period n.
emek süresi labour time n.
elde tutma süresi lock-up period n.
ekonomik hizmet süresi economic life n.
emek süresi labor time n.
faydalanma süresi useful life n.
faaliyet çevrimi süresi length of the operating cycle n.
fiziki mukavemet süresi physical life n.
fin hissesi devir süresi finnish transfer time n.
faaliyet dönüşüm süresi operating cycle n.
geçerlik süresi period of validity n.
garanti süresi guarantee period n.
görev süresi tenure n.
görüşme süresi length of interview (loi) n.
güney afrika devir süresi south african transfer time n.
gözden geçirme süresi review period n.
görev süresi duty term n.
geri ödeme süresi payback period n.
görev süresi term of office n.
hoşgörü süresi grace period n.
hizmet süresi useful life n.
hizmet süresi service period n.
haftalık çalışma süresi weekly working hour(s) n.
hizmet süresi service life n.
hizmet verme süresi professional time n.
hizmet süresi tenure of office n.
hazırlama süresi make-ready time n.
hizmet süresi term of office n.
icar süresi tenure n.
ideal ortalama süresi ideal moving average length n.
idari gecikme süresi administrative delay time n.
ithalat süresi import time n.
ibraz süresi period of representation n.
ilave garanti (süresi) extended warranty n.
iki nokta arasında seyahat için geçen zaman süresi elapsed time n.
izin süresi leave n.
işte kalma süresi tenure of office n.
ihbar süresi period of notice n.
iki katına çıkma süresi doubling time n.
işin süresi duration of the work n.
iş süresi hour of work n.
istikraz süresi period of the loan n.
ikraz süresi period of the loan n.
ilk devir süresi first transfer time n.
indirimli satış süresi sell-off period n.
iktisadi varlığın işte kullanılma süresi service life n.
iskontolu geri ödeme süresi discounted payback period n.
ihbar süresi notice period n.
irsal süresi despatching term n.
itiraz süresi reclamation period n.
itfa süresi period of redemption n.
kaybın ortalama süresi average length of loss n.
kazancın ortalama süresi average length of win n.
kira süresi lease term n.
kiralama süresi leasing term n.
kira süresi tenancy n.
kısa teslim süresi short lead time n.
kusur bildirim süresi defect notification period n.
kullanım süresi tenure n.
kullanma süresi service life n.
kullanma süresi bir yıldan uzun olan depreciable asset n.
kullanım süresi occupancy n.
makinenin yatma süresi machine down time n.
lisans süresi term of the licence license n.
lisansın süresi term of the licence n.
makinenin normal çalışma süresi içinde yapılan iş in cycle work n.
maaşa esas hizmet süresi pay service creditable n.
lisansın süresi duration of a licence n.
makine devir süresi machine cycle time n.
malın beklenen dayanma süresi probable life n.
muhtemel hayat süresi piobable life time n.
müşteri yaşam süresi değeri customer lifetime value n.
memuriyet süresi tenure n.
muhtemel hayat süresi probable lifetime n.
müsaade edilen bildirme süresi time allowed for giving notice n.
münhasırlık süresi exclusivity period n.
muhafaza süresi retention period n.
ortalama hayat süresi average life n.
ortalama yaşam süresi average life n.
ortalama tahsilat süresi average collection period n.
ortalama yaşama süresi life expectancy n.
orta dayanma süresi average life n.
ortaklığın süresi duration of partnership n.
ödeme süresi days of grace n.
ödeme süresi pay period n.
ödünç verme süresi credit period n.
ödeme süresi period of payment n.
ödeme süresi gelmiş borç debt due n.
patent süresi bitimi patent expiration n.
piyasanın dışında kalmanın ortalama süresi average length out n.
planlama süresi planning horizon n.
pazara sürüm süresi time to market n.
poliçe süresi underwriting year n.
parça imalat süresi time handling n.
proses tedarik süresi process lead time n.
sabit varlıklarda kullanma süresi economic life n.
satış süresi term of sale n.
saklama süresi preservation period n.
senedi elde tutma süresi getirisi holding period return n.
siparişlerin teslim süresi delivery time n.
sipariş süresi lead time n.
sipariş verme süresi ordering cycle length n.
sözleşmede herhangi bir yenileme yapmadan önce belirlenmiş olan asıl sözleşme süresi initial term of the contract n.
stokta ortalama kalma süresi average number of days inventory on hand n.
sözleşme süresi duration of contract n.
süresi geçmemiş abonman unexpired season ticket n.
süresi içinde tahsil edilmediği için geçerliliğini yitiren çek stale check n.
sözleşme süresi contract term n.
şirketin süresi duration of the company n.
sözleşme süresi contract time n.
sözleşmenin süresi duration of agreement n.
sözleşmede herhangi bir yenileme yapmadan önce belirlenmiş olan asıl sözleşme süresi initial contract duration n.
toplanma süresi session n.
teslimat süresi lead time n.
teslim süresi delivery period n.
teklif geçerlilik süresi offer validity time n.
teminat süresi term of guaranty n.
teklif süresi quotation period n.
tedarik süresi lead time n.
taahhüt süresi commitment performance period n.
tahmini hizmette kullanım süresi estimated useful life n.
teklif geçerlilik süresi offer validity n.
teslimat süresi delivery lead time n.
termin süresi length of term n.
tahakkuk süresi period of performance n.
teslim etme süresi time limit for delivery n.
teslimat süresi delivery time n.
teslim süresi time of delivery n.
teslim süresi delivery time n.
tehir süresi term of respite n.
ürün üretim süresi makespan of a product n.
üretim süresi lead time n.
uzun teslim süresi long lead time n.
üretim ön süresi production lead time n.
üretim hazırlık süresi make-ready time n.
vade süresi maturity period n.
üretimde hazırlık süresi lead time n.
uzun tedarik süresi gerektiren kalemler long-lead procurement items n.
yabancı tahvillerin ödenme süresi usance n.
yeni ihraç olunan veya halen var olan süresi bir yıldan uzun borç araçlarının alınıp satıldığı piyasa bond market n.
yabancı poliçelerin dolaşım süresi usance n.
yaşam süresi kaydıyla irtifa life interest n.
zilyetlik süresi tenure n.
(müşteriye veya taleplerine) garantili geri dönüş süresi guaranteed turnaround n.
yer ve geçerlilik süresi date and place of expiry n.
zaman aşımı süresi period of limitation n.
yükleme ve boşaltma süresi lay n.
yükleme ve boşaltma süresi lay days n.
zaman süresi ücretleri time wage n.
zilyetlik süresi term of possession n.
işsizlik süresi layoff n.
işsizlik süresi lay-off n.
proje süresi lead time n.
patent koruma süresi patent term n.
müşterinin sırada bekleme süresi dwell time n.