due - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

due

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "due" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 55 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
due adj. vadesi dolmuş
General
due n. hak vergi
due n. alacak
due n. hak ettiği şey
due n. hak
due n. istihkak
due n. vade tarihi
due n. resim
due n. son tarih
due n. süre
due n. sona erme
due n. taksa pulu
due adj. hak ettiği
due adj. vadesi dolmuş
due adj. zamanı gelmiş
due adj. münasip
due adj. yeterli
due adj. uygun
due adj. layık
due adj. gereken
due adj. tam
due adj. beklenen
due adj. akla, kanunlara, toplumca makbul sayılana uygun olan
due adj. muaccel
due adj. zamanı gelen
due adj. günü gelen
due adj. ödenmesi gereken
due adj. gerekli
due adj. gelmesi gereken
due adj. hak edilen
due adj. süresi dolan
due adj. (tarihe) beklenen
due adv. tam bir yöne doğru
due adv. -e doğru
due adv. üzere
due adv. doğrudan
due adv. tamamen
due adv. aynen
Trade/Economic
due n. borç olan
due n. borç
due n. resim
due n. vergi
due adj. borçlu
due adj. gerekli
due adj. kafi
due adj. ödenmesi lazım
due adj. makul
due adj. muaccel
due adj. ödenmesi gereken
due adj. muntazam
due adj. vadesi dolmuş
due adj. uygun
due adj. vadesi gelen
due adj. vadesi gelmiş
Law
due adj. vadesi dolmuş

Sens de "due" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
due to prep. nedeniyle
due to prep. yüzünden
due to prep. -den dolayı
due to prep. -den ötürü
General
due process of law n. hukuk kuralları gereğince
due care n. gerekli özen
due care n. gerekli olan itina
postage due n. taksa
cause to feel sick due to food or drink n. besinlerle arası iyi olmama
total due n. toplam vade
balance due n. bakiye
due date n. vade tarihi
due date n. bitiş tarihi
due date n. son tarih
due date n. süre sonu
due date n. gereğinin yapılacağı tarih
amount due n. alacak miktarı
due by n. süre sonu
rightful due n. kul hakkı
a bill that is due n. vadesi geçmiş fatura
postage-due stamp n. taksa pulu
payments due the contractor n. yükleniciye yapılacak ödemeler
due diligence n. gerekli özen
due care n. gerekli dikkat
due care n. gerekli ihtimam
due diligence n. gereken titizlik
due date n. vade dolumu
due importance n. gereken önem
due consideration n. gereken önem
due date n. teslim tarihi
payment in due date n. zamanında ödeme
payment in due date n. gününde ödeme
postage due stamp n. takse pulu
due decorum n. nezaketen uygun/beklenen davranış
due reverence n. gerekli saygı
pay due v. aidat ödemek
be due v. belirli bir duruma göre olması gerekmek
be due v. ödenmesi lazım olmak
give somebody his due v. hakkını vermek
be due v. verilmesi lazım olmak
give someone his due v. birine haksızlık etmemek
be due v. ödenmesi gerekmek
fall due v. vadesi dolmak
be due v. verilmesi gerekmek
be due v. bebeğin doğumunu beklenmek
be someone's due v. birinin hakkı olmak
get one's due v. hakkını almak
be due v. belirli bir zamanda olması gerekmek
remain due v. borçlu kalmak
take due precautions v. gerekli önlemleri almak
fall due v. günü gelmek
fail to pay the invoice when due v. faturanın gününü geçirmek
become due v. vadesi gelmek
take due note v. not vermek
be due tomorrow v. yarın olacak olmak
deliver in due time v. zamanında teslim etmek
make an effort with difficulty (or reluctantly) due one's shyness v. ıkınıp sıkınmak
give due v. hakkını vermek
be disconnected due to nonpayment v. borcundan dolayı kapalı olmak
disconnect due to nonpayment v. borcundan dolayı kapamak
not to be able to move a muscle (due to fatigue) v. parmağını bile kıpırdatamamak
not to be able to move a muscle (due to fatigue) v. parmağını bile oynatamamak
be due to v. -den ileri gelmek
be due to v. -e borçlu olmak
be due to v. -den kaynaklanmak
be due v. -in ödenmesi gerekmek
fail due v. vadesi gelmek
due in v. gelmesi beklenmek
meet due honour v. hüsnü kabul göstermek
give security for due payment v. kefil olmak (senet)
be due v. vadesi gelmek
due consideration v. gereken önemi vermek
due consideration v. gereken ilgiyi göstermek
blush deeply (due to embarrassment) v. renkten renge girmek
be damaged due to v. yüzünden zarar görmek
be retired due to disability v. malulen emekli olmak
be retired due to disability v. malulen emekliye ayrılmak
die allegedly due to doctors' negligence v. doktorların ihmalinden öldüğü iddia edilmek
lose hair due to stress v. stresten saçları dökülmek
lose hair due to stress v. stresten saçı dökülmek
be damaged due to v. -den dolayı zarar görmek
become due v. muaccel olmak
give due importance to v. gereken önemi vermek
give credit where it is due v. hakkını vermek
exercise due care v. gereken özeni göstermek
exercise due care v. gerekli özeni göstermek
give credit where it is due v. hakkını teslim etmek
be due back in court v. (...'de/da) tekrar mahkemeye çıkmak
fail due to absence v. devamsızlık yüzünden kalmak
fail due to absence v. devamsızlıktan kalmak
fail due to absence v. devamsızlıktan sınıfta kalmak
fail due to absence v. devamsızlık yüzünden sınıfta kalmak
give due consideration to something v. bir şeye gereken önemi vermek
be due to v. ileri gelmek
be due v. bir şeyin sonucu olmak
due [obsolete] v. (nitelik, beceri) kazandırmak
due [obsolete] v. bahşetmek
due out adj. birazdan kalkacak (otobüs, tren vb)
past due adj. zamanı geçmiş
due in adj. kalan süre
past-due adj. gecikmiş
due out adj. çıkacak
due in adj. gelecek
due in adj. beklenen
due (to) adj. -e atfedilebilir
due (to) adj. sebebiyle
in due course adv. zamanı gelince
due north adv. tam kuzeye
due east adv. tam doğuya
in due course of adv. esnasında
due east adv. doğuya doğru
in due time adv. zamanı gelince
due west adv. tam batıya
in due form adv. kanuni formaliteye göre
due west adv. batıya doğru
in due course adv. sırası gelince
in due time adv. vakti gelince
in due course adv. zamanla
as is due adv. gereği gibi
due south adv. tam güneye
due to similar reasons adv. aynı sebeplerle
as due adv. kanuni olarak
due to similar reasons adv. aynı nedenlerle
due east adv. tam doğuya doğru
due south adv. tam güneye doğru
in due course adv. vakti gelince
after due consideration adv. iyice düşünüp taşındıktan sonra
due north adv. tam kuzeye doğru
in due form adv. usulü dairesinde
due west adv. tam batıya doğru
in due time adv. vaktinde
due to circumstances beyond our control adv. elimizde olmayan sebeplerle
due to reasons beyond our control adv. elimizde olmayan nedenlerle
due to reasons beyond our control adv. elimizde olmayan sebeplerle
due to circumstances beyond our control adv. elimizde olmayan nedenlerle
due to compelling reasons adv. zorunlu nedenlerle
due to force majeure adv. zorunlu nedenlerle
due to a loss adv. kayıp nedeniyle
due to loss adv. kayıp nedeniyle
due to the reasons explained above adv. yukarda açıklanan nedenlerle
due to the above stated reasons adv. yukarda açıklanan nedenlerle
due to the reasons listed adv. sıralanan nedenlerden dolayı
due to the reasons listed adv. sıralanan sebeplerden ötürü
due to the cancellation adv. iptali nedeniyle
due to reasons beyond our control adv. elde olmayan nedenlerle
in due course adv. zamanında
three miles due west adv. üç mil batıda
three miles due east adv. üç mil doğuda
in due time adv. zamanında
in due course adv. zamanla
in due course adv. zaman içinde
in due course adv. düzenli olarak
in due time adv. talep edilen süre içerisinde
due [obsolete] adv. uygun şekilde
due [obsolete] adv. gerektiği gibi
due to prep. yüklenebilir
due to prep. layık
due to prep. -in sayesinde
due to prep. münasip
due to prep. hesabıyla
due to prep. lazım gelen
due to prep. sayesinde
due to prep. bağlı
mainly due to prep. temelde/esas olarak .... nedenle
due to prep. dolayı
due to the fact that conj. -den dolayı
Phrases
due to the same reason n. aynı nedenden dolayı
due to the same reason n. aynı nedenden ötürü
due in no small part to n. esasen -den dolayı
with all due modesty adv. övünmek gibi olmasın ama
due to the same reason expr. aynı neden yüzünden
with all due respect expr. affınıza sığınarak
due to similar reason expr. aynı nedenle
due to the same reason expr. aynı nedenle
due to the same reason expr. aynı sebeple
due to this reason expr. bu sebepten dolayı
due to an unknown reason expr. bilinmeyen bir nedenden dolayı
due to these reasons expr. bu sebeplerden dolayı
due to this expr. bundan dolayı
due to an unknown reason expr. bilinmeyen bir nedenden ötürü
due to this reason expr. bu sebepten ötürü
due to these reasons expr. bu nedenlerden ötürü
due to an unknown reason expr. bilinmeyen bir neden yüzünden
due to these reasons expr. bu nedenlerden dolayı
in due course expr. bilmünasebe
due to several reasons expr. birçok sebepten dolayı
due to several reasons expr. birçok nedenden dolayı
due to certain reasons expr. belli sebeplerden dolayı
due to this reason expr. bu nedenden dolayı
due to an unknown reason expr. bilinmeyen bir nedenle
due to this reason expr. bu nedenden ötürü
due to this expr. bundan ötürü
due in no small part to expr. daha çok -den
due to the economic difficulties expr. ekonomik güçlükler nedeniyle
due regard being had to expr. göz önünde bulundurarak
with due regard expr. gereken saygıyı göstererek
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan nedenlerden
due to circumstances beyond our control expr. elimizde olmayan sebeplerden
due to circumstances beyond our control expr. elimizde olmayan nedenlerden
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan sebeplerden
with all due respect expr. kusura bakma ama
due to loss expr. kayıp nedeni ile
with all due respect expr. kusura bakmayın ama
due to reasons beyond one's control expr. mecburiyetten
due to a loss expr. kayıp nedeni ile
due in no small part to expr. küçümsenmeyecek/azımsanmayacak ölçüde...nedeniyle
due to expr. olması sebebiyle
with all due respect expr. saygısızlık etmek istemem ama
with due regard expr. saygı çerçevesinde
with all due respect expr. size saygım sonsuz ancak
due to health reasons expr. sağlık nedenleriyle
due to health reasons expr. sağlık sebebiyle
due to health reasons expr. sağlık nedeniyle
due mainly to expr. temelde/esas olarak .... nedenle
due to a technical problem expr. teknik bir sorundan dolayı
due on expr. tarihine kadar
due to a technical problem expr. teknik bir sorun yüzünden
due to a technical failure expr. teknik hatadan ötürü
due in no small part to expr. temel olarak -den dolayı
with all due respect expr. tüm saygımla söylüyorum
due to a technical problem expr. teknik bir sorundan ötürü
due to a technical failure expr. teknik bir hatadan dolayı
due to the abovementioned reasons expr. yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı
when due expr. vadesinde
due course of time expr. vakti saati gelince
with due regard expr. uygun olarak
when due expr. zamanında
due course of time expr. zamanı gelince
due to (someone or something) expr. (biri/bir şey) nedeniyle
due to (someone or something) expr. (biri/bir şey) yüzünden
due to (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) dolayı
due to (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) ötürü
due to (someone or something) expr. muhtemelen
due to (someone or something) expr. eğiliminde
due to (someone or something) expr. (biri/bir şey) sayesinde
Proverb
take credit where credit is due v. gerektiğinde hakkını almak
take credit where credit is due v. hak ettiği karşılığı almak/kabul etmek
take credit where credit is due v. hak ettiğini almak
take credit where credit is due v. hakkını almak
give the devil his due sezar'ın hakkı sezar'a
give credit where credit is due yiğidin hakkını yiğide vereceksin
Colloquial
all praise is due to allah n. alhamdulillah
due to the reasons both within and beyond control n. elde olan veya olmayan nedenlerden dolayı
due to reasons beyond our control n. elimizde olmayan nedenlerden dolayı
give the devil his due v. hakça muamele etmek
give the devil his due v. iyi davranmak
give the devil his due v. kötü de olsa hakettiğini vermek
get (one's) due v. gerekli ödemeyi/hizmeti almak
get (one's) due v. karşılığını almak
get (one's) due v. hakkını almak
get (one's) due v. hak ettiğini almak
due to several reasons expr. birçok nedenden dolayı
due to the several reasons expr. birçok nedenden dolayı
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan nedenlerden ötürü
give credit where credit is due expr. hakedene hakettiğini vermek lazım
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan nedenler yüzünden
due to need expr. ihtiyaçtan
in due season expr. sırası gelince
in due course expr. sırası geldiğinde
give credit where credit is due expr. sezar'ın hakkı sezar'a
due to my respect expr. saygımdan dolayı
in due course expr. sırası gelince
in due time expr. sırası gelince
in due season expr. vakti gelince
in due season expr. zamanı gelince
in due time expr. zamanı gelince
give the devil her due expr. yiğidi öldür hakkını yeme
in due time expr. vakti gelince
in due course expr. zamanı geldiğinde
in due form expr. usulüne göre
in due course expr. vaktinde/zamanında
in due course expr. zamanı gelince
in due time expr. vaktinde/zamanında
in due course expr. vakti gelince
in due form expr. usulüne uygun
is due exclam. gelecek
is due exclam. olacak
is due exclam. varacak
is due exclam. yapılacak
Idioms
give someone his due v. hakkını yememek
give the devil his due v. sezar'ın hakkını sezar'a vermek
give someone his due v. (birisinin) hakkını vermek
give somebody their due v. birine hakkını vermek
give somebody their due v. birinin hakkını teslim etmek
give someone his or her due v. birine hakkını vermek
give someone his or her due v. birinin hakkını teslim etmek
credit where credit's due expr. doğruya doğru
give the devil his due expr. sezarın hakkı sezara
in due course expr. zamanı gelince
in due course expr. zaman içinde
in due season expr. zamanı gelince
in due time expr. zamanı gelince
give the devil his due expr. yiğidi öldür hakkını yeme
in due course expr. zamanla
credit where credit is due expr. hakkını verme
credit where credit is due expr. hakkını teslim etme
credit where credit is due expr. hak edene hak ettiğini verme
credit where credit is due expr. yiğidin hakkını yiğide verme
credit where credit is due expr. sezar'ın hakkı sezar'a
credit where credit is due expr. yiğidi öldür hakkını yeme
give the devil his/her due expr. yiğidi öldür hakkını yeme
give the devil his/her due expr. sezar'ın hakkı sezar'a
give the devil his/her due expr. sezar'ın hakkını sezar'a vermek
credit where credit's due expr. yiğidi öldür hakkını ver
credit where credit's due expr. yiğidi öldür hakkını yeme
Formal
respectfully submitted for due consideration n. değerlendirmenize arz ederim
Speaking
we have a baby due this week expr. bu hafta bebeğimiz doğacak
when are you due? expr. doğum ne zaman?
all praise is due to allah expr. elhamdulillah
with all due defer to you expr. hatırınız kalmasın
I paid the rent when it was due expr. kirayı zamanında ödedim
give praise where praise is due expr. övülmesi gereken durumda övün
you're due in court in ten minutes expr. on dakika sonra mahkemede olmalısın
your phone service is disconnected due to nonpayment expr. telefonunuz borcundan dolayı kullanıma kapalıdır
Trade/Economic
due in n. alacak
due diligence n. ayrıntılı inceleme aşaması
notice of credit due n. açılacak kredi ihbarnamesi
amounts due from agents n. acentelerden alacaklar
due to other funds n. alınan ikrazatlara ödenecek meblağlar
due from affiliated companies n. bağlı ortaklıklardan alacaklar
due from banks n. bankalardaki varlıklar
due from banks n. bankalardaki paralar
due to affiliated companies n. bağlı ortaklıklara borçlar
due to subsidiaries n. bağlı ortaklıklara borçlar
balance due n. bakiye borç
due to banks n. banka borçları
due from subsidiaries n. bağlı ortaklıklardan alacaklar
amounts becoming due and payable after more than one year n. bir yıldan daha uzun bir sürede ödenecek olanlar
holder in due course n. bir ticari senedin gerçek hamili
nonpayment of a debt when due n. borcun zamanında ödenmemesi
due sum n. borçlu olunan meblağ
amounts becoming due and payable within one year n. bir yıl içinde ödenecek olanlar
balance due n. borç bakiyesi
due bill n. borç senedi
due out n. çıkacak depo borcu
postage-due stamp n. damga vergisi
payables due privatization n. diğer borç senetleri reeskontu
due diligence n. durum tespiti
cash outflows due to investment in non-current assets n. duran varlık yatırımlarına ilişkin nakit çıkışları
past due fee n. gecikme ücreti
cash outflows due to financial expenses n. finansman giderlerinden dolayı nakit çıkışları
cash outflows due to operating expenses n. faaliyet giderlerine ilişkin nakit çıkışları
due diligence n. gerekli özen
due diligence n. gereken özen
forfeiture of all pay and allowances due or to be due n. hak edilmiş veya edilecek bütün maaş ve istihkakların kaybı
amount of non-paid up shares received from participations and subsidiaries due to capital increase realised from internal resources n. iştirakler ve bağlı ortaklıklarda içsel kaynaklardan yapılan sermaye artırımı nedeniyle elde edilen bedelsiz hisse senedi tutarları
due to affiliates n. iştiraklere borçlar
due from other funds n. ıkrazattan doğan meblağlar
due to participations n. iştiraklere borçlar
due from affiliates n. iştiraklerden alacaklar
due from participations n. iştiraklerden alacaklar
capital adjustments due to cross-ownership n. karşılıklı iştirak sermaye düzeltmesi
liability due n. kısa vadeli borç
cash outflows due to short term liability payments n. kısa vadeli yabancı kaynak ödemeleri
cash outflows due to costs n. maliyetlerden kaynaklanan nakit çıkışları
debt due n. muaccel borç
receivable due n. muaccel alacak
due debt n. muaccel borç
due from shareholders n. ortaklardan alacaklar
due to shareholders n. ortaklara borçlar
average due date n. ortalama vade
average due state n. ortalama vade tarihi
fund usage due to extraordinary operations n. olağanüstü zarardan dolayı kaynak kullanımı
cash outflows due to extraordinary expenses and losses n. olağandışı gider ve zararlardan dolayı nakit çıkışı
the amount due n. ödenmesi gereken meblağ
faults due to poor workmanship n. özensiz işçilik kusurları
capital reserves due to inflation accounting n. ödenmiş sermaye enflasyon düzeltme farkı
income taxes paid and withholding taxes due or paid n. ödenen gelir vergileri ve vadesi gelen ya da ödenen stopaj vergileri
amount due n. ödenmesi gereken tutar
due line n. ödeme tarihi
minimum payment due n. ödenmesi gereken asgari tutar
annuity due n. ödenmesi gereken rant
amount due n. ödenecek borç
amounts due n. ödenmesi gereken meblağlar
debt due n. ödeme zamanı gelmiş borç
due date n. ödeme tarihi
due debt n. ödemesi gelmiş borç
annuity due n. ödenmesi gerekli tahsilat
debt due n. ödeme süresi gelmiş borç
due to personnel n. personele borçlar
due from personnel n. personelden alacaklar
due to insurers' and reinsurers' current account n. sigorta ve reasürans şirketleri cari hesabı
union due n. sendika aidatı
unallocated costs due to production below normal activity level n. stopaj maliyeti
payment due date n. son ödeme tarihi
duty due n. tahakkuk eden vergi
money due n. tahsil edilecek para
corporation tax due n. tahakkuk eden kurumlar vergisi
registration due n. tescil harcı
due date n. termin tarihi
due date n. vade bitimi
annuity due n. vadesi gelen rant
balance due n. vadesi gelmiş borç bakiyesi
tax due n. vergi borcu
past due accounts n. vadesi dolmuş hesaplar
due payment n. vadesi gelen ödeme
quarterly payment due date n. üç ayda bir gelen hesap ödeme günü
amount due n. vadesi gelmiş meblağ
trimonthly payment due date n. üç aylık ödeme günü
debt due n. vadesi gelmiş borç
additional charges for income taxes due or paid n. vadesi gelen veya ödenmiş gelir vergilerine ait ek giderler
interest due n. vadesi gelmiş faiz
due date register n. vade defteri
due date n. vade
payment due date for quarterly statements n. üç ayda bir gelen hesap ödeme günü
the current or due debt n. vadesiz veya vmuaccel alacaklar
liabilities due n. vadesi gelen borçlar
balance due n. vadesi gelmiş bakiye borç
payment due date for trimonthly statements n. üç ayda bir gelen hesap ödeme günü
amount due n. vadesi gelmiş tutar
over due n. vade geçmesi
balance due n. vadesi dolmuş borç
liabilities due n. vadesi gelmiş borçlar
average due date n. vasati vade
due date n. vadenin bitim günü
quarterly payment due date n. üç aylık ödeme günü
trimonthly payment due date n. üç ayda bir gelen hesap ödeme günü
adjustment of taxes due or paid n. vadesi gelen veya ödenen vergiler
due date n. vade tarihi
past due accounts n. vadesi geçmiş hesaplar
the current or due debt n. vadesiz veya vadesi gelmiş alacaklar
cash outflows due to long term liability payments n. uzun vadeli yabancı kaynak ödemeleri
payment due date for quarterly statements n. üç aylık ödeme günü
payment due date for trimonthly statements n. üç aylık ödeme günü
annuity due n. vadesi gelmiş rant
due line n. vade tarihi
due bill n. vadesi gelmiş senet
retirement due to age limit n. yaş haddinden emekli olma
retirement due to age limit n. yaş haddinden emeklilik
annuity due n. yıllık taksit
balance due n. zimmet bakiyesi
annuity due n. yılbaşında ödenmesi gereken miktar
all due benefits n. tüm ödenmesi gereken haklar
all due benefits n. tüm ödenmesi gereken yardımlar
solidarity due n. dayanışma aidatı
remain due v. borçlu kalmak
be unemployed due to a strike v. grev nedeniyle işsiz kalmak
fall due v. günü gelmek (ödemenin vb)
be retired due to disability v. malulen emekli olmak
give security for due payment v. kefil olmak
fall due v. ödemenin günü gelmek
give security for due payment v. senede kefil olmak
fail due v. vadesi gelmek
pay at due date v. vadesinde ödemek
become due v. vadesi gelmek
be due v. vadesi gelmek
fall due v. vadesi gelmek
due on demand adj. istenildiğinde ödenmesi gereken
due on demand adj. istenildiği zaman verilmesi gereken
past due adj. muaccel durumda olan
retired due to disability adj. malulen emekli
due and repayable adj. muaccel
past due adj. zaman aşımına uğramış
past due adj. vadesi geçmiş
in due of time expr. süresi içinde
in due course of time expr. vaktinde
due to lack of assets expr. varlık yokluğu nedeniyle
in due course of time expr. zamanında
when due expr. vadesinde
Law
right to due process n. adil yargılanma hakkı
due balance n. borç
balance due n. borç bakiyesi
due process n. bir toplumda yaşayan vatandaşların sahip olduğu yasal haklar (dava açma hakkı vb)
due process n. bir davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi
due process of law n. bir davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi
exclusive license due n. bir kimseye ait ruhsatname
due diligence provision n. gereken özeni gösterme hükmü
due care n. gerekli dikkat
due diligence n. gerekli özen
due care n. gereken özen
suum cuique (to each his own or may all get their due) n. herkese hak ettiğini verme
mistake due to negligence n. ihmal yüzünden hata
due date n. ifa zamanı
technical due diligence n. itinalı teknik değerlendirme
due process n. kanuni prosedür
due obligation n. muaccel borç
due bill n. muaccel senet
due debt n. muaccel borç
due notice n. önceden ikaz
due compensation n. ödenmesi gereken tazminat
due notice n. önceden haber verme
due notice n. önceden ilan etme
due notice n. sanığa hazırlanması için gerekli zamanı tanıyan tebligat
due performance n. tam ifa
negligence in taking due precautions during performance of commercial transactions or in receiving of pledges n. ticaret muamelatında ve rehin almakta lazım olan tedbirlerin ihmali
due date n. vade tarihi
due notice n. usulüne uygun şekilde yapılan ihbar
due process of law n. uygun hukuki usule göre
balance due n. vadesi gelmiş bakiye borç
due date n. vade günü
due debt n. vadesi gelmiş borç
due process n. yargı süreci
execution without due process n. yargısız infaz
balance due n. zimmet bakiyesi
right to due process n. abd anayasası'nın 5. maddesiyle tanınan adil yargılanma hakkı
due process of law n. adil yargılama süreci
exercise due diligence v. gerekli özeni göstermek
exercise due diligence v. gereken özeni göstermek
fall due v. muacceliyet kesbetmek
present with due respect v. saygı ile arzetmek