sınırlama - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

sınırlama



Sens de "sınırlama" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 48 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
sınırlama restraint n.
sınırlama limitation n.
sınırlama restriction n.
General
sınırlama localisation n.
sınırlama constraint n.
sınırlama termination n.
sınırlama qualification n.
sınırlama determination n.
sınırlama bordering n.
sınırlama delimitation n.
sınırlama localization n.
sınırlama limiting n.
sınırlama circumscription n.
sınırlama stricture n.
sınırlama confinement n.
sınırlama impoundment n.
sınırlama chain n.
sınırlama astriction n.
sınırlama impoundage n.
sınırlama clampdown n.
sınırlama circumscribing n.
sınırlama holdback n.
sınırlama holddown n.
sınırlama mitigation n.
sınırlama denial n.
sınırlama denial of one's self n.
sınırlama deniance n.
sınırlama denotation n.
sınırlama distress [obsolete] n.
sınırlama inlying [scotland] n.
sınırlama cohibition n.
sınırlama prescription [obsolete] n.
sınırlama stintance n.
Idioms
sınırlama closed door n.
Trade/Economic
sınırlama limitation n.
sınırlama restriction n.
Law
sınırlama delimitation n.
sınırlama tail n.
sınırlama limitation n.
sınırlama stint n.
sınırlama restraint n.
Technical
sınırlama demarcation n.
sınırlama restriction n.
Medical
sınırlama containment n.
Linguistics
sınırlama demarcation n.
sınırlama constraint n.
sınırlama limitation n.
Archaic
sınırlama impalement n.

Sens de "sınırlama" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 83 résultat(s)

Turc Anglais
General
sınırlama yoğunluğu limiting density n.
sınırlama ölçütleri restriction criteria n.
kavram veya ifadenin anlamını veya uygulamasını sınırlama modification n.
ilişkileri aynı kıtada bulunan ülkelerle sınırlama politikası continentalism n.
önceki sınırlama prefinition [rare] n.
sınırlama getirmek limit v.
sınırlama olmayan checkless adj.
hiçbir sınırlama olmaksızın without regard to adv.
hiçbir sınırlama olmaksızın without reservation adv.
hiçbir sınırlama olmaksızın solid adv.
hiçbir sınırlama olmaksızın solidly adv.
Phrasals
sınırlama getirmek tighten up v.
sınırlama getirmek clamp down v.
(birine/bir şeye) sınırlama getirmek clamp down on (someone or something) v.
Phrases
hiçbir sınırlama getirmeden without qualification expr.
Colloquial
sınırlama getirmek shut down v.
Idioms
kendini sınırlama aim for the stars expr.
kendini sınırlama aim for the stars expr.
Trade/Economic
finansal sınırlama financial limitation n.
sınırlama kararı decision of restriction n.
toplam tutar için sınırlama ceiling n.
(maliyetleri) sınırlama hold-down n.
bütçesel sınırlama budgetary constraint n.
Law
bir başkasının belirli bir sınırdan daha yüksek bina inşa etmesini sınırlama hakkı altius non tollendi n.
bir sınırlama veya ehliyetsizliği kaldıran kanun enabling statute n.
getirilen sınırlama ile kamuya sağlanan yarar arasında denge bulunması balance of convenience n.
kanunla sınırlama restricting by law n.
kendi kendini sınırlama auto-limitation n.
sınırlama emri restraining order n.
temel haklar ve özgürlükleri kanunla sınırlama restricting fundamental rights and freedoms by law n.
sınırlama olmaksızın malik sıfatıyla tasarruf olunan allodial adj.
sınırlama olmaksızın malik sıfatıyla tasarruf olunan kullanım hakkıyla allodially adv.
sınırlama olmaksızın malik sıfatıyla tasarruf olunan kullanım hakkıyla alodially adv.
Politics
coğrafi sınırlama geographical limitation n.
sınırlama getirmek impose restriction v.
sınırlama getirmek introduce restriction v.
sınırlama getirmek place restriction v.
Technical
önceden belirlenmiş bir değere ayarlanabilen tork sınırlama mekanizmasına sahip somun anahtarı torque spanner n.
akım sınırlama sigortası current-limiting fuse n.
akım sınırlama sigortası current limiting fuse n.
aşırı hız sınırlama cihazı overspeed protection device n.
alev yayılmasını sınırlama kabiliyeti the ability to restrain flame propagation n.
akım sınırlama current limiting n.
akım sınırlama direnci current limiting resistor n.
akım sınırlama direnci current-limiting resistor n.
basınç sınırlama valfi pressure limiting valve n.
basınç sınırlama istasyonu pressure limiting station n.
bum sınırlama anahtarı boom limit switch n.
çift sınırlama double limiting n.
çekş sınırlama cihazı draught limiting device n.
çekiş sınırlama cihazı draught limiting device n.
gerilim sınırlama karakteristikleri voltage-limiting characteristics n.
hız sınırlama regülatörü speed limiting controller n.
konverjans sınırlama yöntemi convergence-confinement method n.
otomatik sınırlama sistemi ars -automatic restraint system n.
sınırlama ve uyarı cihazları limiting and indicating devices n.
sınırlama plakası limiting plate n.
sınırlama ve gösterge cihazları limiting and indicating devices n.
sınırlama ışığı boundary beacon n.
sınırlama vidası stop screw n.
yakınsama sınırlama yöntemi convergence-confinement method n.
yük sınırlama düzeneği load limiting equipment n.
Computer
otomatik sınırlama auto-outline n.
sınırlama kümeleri constraint sets n.
sınırlama yok no restriction expr.
Informatics
sınırlama deyimi delimiter statement n.
Electric
akım sınırlama reaktörü current-limiting reactor n.
çift sınırlama double limiting n.
Automotive
basınç sınırlama valfi pressure limiting valve n.
coğrafi sınırlama geo fencing n.
hız sınırlama cihazı speed limitation device n.
hava sınırlama valfi air limiting valve n.
ilave sınırlama sistemi supplemental restraint system (srs system) n.
otomatik sınırlama sistemi automatic restraint system n.
yakıt besleme hattı basınç sınırlama valfı fuel supply line pressure limiting valve n.
yakıt geri dönüş düzeni basınç sınırlama valfı fuel return system pressure limiting valve n.
yakıt geri dönüş düzeni basınç sınırlama valfı fuel return system pressure n.
Medical
kılcal sınırlama capillary limitation n.
Anatomy
destek veya sınırlama işlevi olan bağlayıcı zar kıvrımı frenum n.
Chemistry
sınırlama yoğunluğu limiting density n.
History
mutlak egemen tarafından verilip yetkisi üzerinde sınırlama görevi gören imtiyaz octroi n.
Military
doğal sınırlama natural restraint n.
Latin
sözleşmeye dayanan temlik sınırlama ve yasağı pactum de non cedendo n.