the catch - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

the catch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "the catch" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 153 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
catch n. tutma
catch n. yakalama
catch n. aldatmaca
catch v. yakalamak
catch v. yetişmek
General
catch n. kar
catch n. parça
catch n. bölüm
catch n. kilit dili
catch n. voli
catch n. bir partide yakalanan av/balık
catch n. kanca
catch n. topluca söylenen şarkı
catch n. av
catch n. tutma av
catch n. bityeniği
catch n. tuzak
catch n. yakalanan av veya balık
catch n. hile
catch n. kapı tutucusu
catch n. devvar köprü dişleri
catch n. tutucu
catch n. mandal
catch n. mandal katılığı
catch n. köprü dişleri
catch n. devlet kuşu
catch n. kolay bulunmaz fırsat
catch n. (şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım
catch n. kelepir
catch n. yakalayış
catch v. inmek
catch v. yetişmek (trene/vapura/uçağa)
catch v. tutulmak
catch v. basmak
catch v. yakalanmak (bir hastalığa)
catch v. farketmek
catch v. tutturmak
catch v. kapmak
catch v. kapmak (hastalık)
catch v. eline geçmek
catch v. gafil avlamak
catch v. yayılmak
catch v. büyülemek
catch v. bulaşmak
catch v. duymak
catch v. tutuşmak
catch v. olmak
catch v. vurmak
catch v. takılmak
catch v. ansızın bulmak
catch v. kavramak
catch v. tutmak
catch v. tutunmak
catch v. çekmek (ilgi vb)
catch v. görmek
catch v. tokat atmak
catch v. bir an gözüne çarpmak
catch v. çekmek
catch v. avlamak
catch v. çarpmak
catch v. çalışmak (mekanizma)
catch v. yakalanmak
catch v. anlamak
catch v. yetişmek
catch v. cezbetmek
catch v. (hastalık) yakalanmak
catch v. maruz kalmak
catch v. baskın yapmak
catch v. sıkışmak
catch v. yakalamak
catch v. edinmek (alışkanlık)
catch v. geçmek
catch v. birdenbire fark etmek
catch v. alev almak
catch v. ele geçirmek
catch v. (soğuk) almak
catch v. (bir şey yapan kişiyi) durdurmak
catch v. çevrelemek
catch v. içine almak
catch v. denk gelmek
catch v. birden karşısına çıkmak
catch v. mahsur bırakmak
catch v. (bir şeyi) başka bir şeye çarpacak şekilde ilerletmek
catch v. kapılmak (parti, yaşanan an vb.)
catch v. etkili biçimde temsil etmek
catch v. kandırmak
catch v. aklını çelmek
catch v. (birinin peşinden koşup elde ederek) evlenmek
catch v. (ses) kulağa gelmek
catch v. (nefes) tutmak
catch v. tutturmak
catch v. iliştirmek
catch v. toplamak
catch v. büyülenmek
catch v. etkilenmek
catch v. aldanmak
catch v. izlemek
catch v. seyretmek
catch v. alev almak
catch v. isabet etmek
Irregular Verb
catch v. caught - caught
Colloquial
catch n. bityeniği
catch n. ses titremesi
catch n. hasılat
catch n. tespit
catch n. farkına varma
catch n. saptama
catch n. teşhis
catch n. ideal eş
catch n. müstakbel eş
catch v. azar işitmek
catch v. ceza almak
catch v. fırça yemek
catch v. fark etmek
catch v. algılamak
catch adj. ilgi çeken
catch adj. dikkat çeken
catch adj. aldatıcı
catch adj. ilgi çekici
catch adj. kolay akılda kalan
catch adj. hileli
catch adj. kafa karıştırıcı
catch müstakbel eş olarak düşünülen uygun kişi
Technical
catch n. hızı belli seviyede tutmaya yarayan aygıt
catch n. çalışmak mekanizma
catch n. dil (kapı)
catch mandal
catch tespit mandalı
catch kilit mandalı
catch tutucu
catch tutmak
catch yakalamak
catch yetiştirmek
catch sürgü
Textile
catch mandal
catch tutucu
Construction
catch kapı tutucusu
Gastronomy
catch av
Agriculture
catch n. bitkinin toprakta kesin olarak tutması
catch v. filizlenmek
catch v. (toprakta) tutmak
Breeding
catch v. (evcil memeli hayvan) gebe olmak
Military
catch ele geçirmek
Hunting
catch süngü
Sport
catch n. (topu vb.) zamanında tutma ya da vurma
catch n. top atıp yakalama oyunu
Baseball
catch v. yakalayıcı olarak oynamak
catch v. (topu) yakalamak
Music
catch ingilizlere özgü güldürücü sözlü bir rond
catch rondo
Slang
catch v. enselemek
catch püf noktası
catch iyi gelin/koca adayı

Sens de "the catch" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 210 résultat(s)

Anglais Turc
General
by-catch of the fishing n. balıklarla birlikte yakalananlar
catch somebody by the tail v. kuyruğunu kısmak
catch someone in the act v. birini suçüstü yakalamak
catch the blame v. sorumluluğu üstlenmek
catch the fancy of v. hoşuna gitmek
catch the impression v. izlenim edinmek
catch the trend of v. trend yakalamak
catch the era v. çağı yakalamak
fail to catch the bus on time v. otobüsü kaçırmak
catch the glances v. bakışları yakalamak
catch the ball v. topu yakalamak
release the safety catch v. emniyet mandalını açmak
catch the attention v. dikkat çekmek
catch the criminals v. suçluları yakalamak
catch the abductor by day one v. (çocuğu vb) kaçıran kişiyi kaçırdığı gün yakalamak
catch the bride's bouquet v. gelinin buketini yakalamak
catch the plane v. uçuşa yetişmek
catch the plane v. uçuşu/uçağı yakalamak
catch the plane v. uçağa yetişmek
catch the thief v. hırsızı yakalamak
one's performance catch the eye v. performansıyla göz doldurmak
catch up with the others v. diğerlerini yakalamak
catch the sun v. güneş almak (ev)
catch the main points v. önemli noktaları yakalamak
catch the school bus v. okul otobüsünü yakalamak
catch the ball v. topu yakalamak
Proverb
you need to bait the hook to catch the fish bir şeyi yapabilmek/bir işi yürütebilmek için önce gereken hazırlıkları yapmalısın
Colloquial
catch the fancy-of v. beğenmek
catch the fancy-of v. çekici gelmek
catch the fancy-of v. hoşuna gitmek
catch the fancy-of v. ilgisini çekmek
Idioms
catch someone with his hand in the cookie jar v. birini suç üstü yakalamak
catch upon the hip v. avantajlı olmak
catch upon the hip v. avantajı elde etmek
catch a tiger by the tail v. aslanı kuyruğundan yakalamak/tutmak
catch a tiger by the tail v. ayının inine girmek
catch a tiger by the tail v. kurdu kulaklarından yakalamak/tutmak
catch a tiger by the tail v. tehlikeli olabilecek/zor bir işe atılmak
catch a tiger by the tail v. tehlikeli olabilecek/zor bir işe girişmek
catch a tiger by the tail v. tehlikeli olabilecek/zor bir işe kalkışmak
catch a tiger by the tail v. sert kayaya çarpmak
catch a tiger by the tail v. zora çatmak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. suçüstü yakalamak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. para çalarken yakalamak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. para çaldığını anlamak
catch (the) headlines v. manşetlerde yer almak
catch (the) headlines v. manşete çıkmak
catch (the) headlines v. manşet olmak
catch a tiger by the tail v. yılanın kuyruğundan tutmak
catch a tiger by the tail v. zor/tehlikeli bir işe kalkışmak
catch a tiger by the tail v. zor/tehlikeli bir işe bulaşmak
catch a tiger by the tail v. iki seçeneği de zor/tehlikeli olan bir işe girmek
catch a tiger by the tail v. kızgın tavayı sapından tutmak
catch the devil v. fırça yemek
catch the devil v. azar işitmek
catch the devil v. belasını bulmak
catch the devil v. başı belaya girmek
catch the devil v. fırtına kopmak
catch the devil v. çıngar çıkmak
catch the devil v. kavga çıkmak
catch the devil v. gününü görmek
catch it in the neck v. ağır biçimde eleştirilmek
catch the drift v. birisini anlamak
catch the drift v. birisinin dediğini/söylediğini anlamak
catch the drift v. birisinin ne demek istediğini anlamak
catch someone on the hop v. birini gafil avlamak
catch on the hop v. boş anında yakalamak
catch someone on the hop v. boş bir anında yakalamak
catch the wave v. çeşme akarken küpünü doldurmak
catch the eye of somebody v. dikkatini çekmek
catch up with the times v. çağı yakalamak
catch the wave v. dalgayı yakalamak
catch on the wrong foot v. hazırlıksız yakalamak
catch the public imagination v. halkın yoğun ilgisini çekmek
catch in the act v. enselemek
catch on the hop v. hazırlıksız yakalamak
catch the eye of somebody v. gözüne takılmak
catch the eye of somebody v. gözüne çarpmak
catch someone on the hop v. hazırlıksız yakalamak
catch someone in the act v. iş üstünde yakalamak
catch in the act v. iş üstünde yakalamak
catch in the act v. iş üzerinde yakalamak
catch it in the neck v. okkanın altına gitmek
catch on the wrong foot v. kötü bir başlangıç yapmak
catch the drift v. kastettiğini anlamak
catch on the hop v. kötü bir şey yaparken yakalamak
catch the drift v. ne kastettiğini anlamak
catch in the act v. suçüstü yakalamak
catch the next wave v. sonraki dalgayı yakalamak
catch the drift v. parmak bastığı noktayı anlamak
catch someone in the act v. suçüstü yakalamak
catch on the hop v. suçüstü yakalamak
catch the drift v. (birisini) anlamak
catch somebody on the hop v. (birini) hazırlıksız yakalamak
catch on the wrong foot v. yanlış anında yakalamak
catch somebody on the hop v. (birini) gafil avlamak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) para çalarken yakalamak/basmak
catch (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) iş yerinden para çalarken yakalamak/enselemek
catch (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak/enselemek
catch the devil v. zılgıt yemek
catch the devil v. papara yemek
catch (one) with (one's) hand in the till v. (birini) kendi iş yerinden/iş vereninden para çalarken yakalamak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) yarasına parmak basmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) yarasını deşmek
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) yumuşak karnına dokunmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) hassas noktasına basmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) sinirine dokunmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) damarına/bamteline basmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) canını sıkmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birinin) moralini bozmak
catch (one) on the raw [uk] v. (birini) can evinden vurmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) yarasına parmak basmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) yarasını deşmek
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) yumuşak karnına dokunmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) hassas noktasına basmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) sinirine dokunmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) damarına/bamteline basmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) canını sıkmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birinin) moralini bozmak
catch somebody on the raw [uk] v. (birini) can evinden vurmak
catch (one) in the act v. (birini) suçüstü yakalamak
catch (one) in the act v. (birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) in the act v. (birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch someone in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch someone in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) basmak
catch someone in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch somebody in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) basmak
catch somebody in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something) v. birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something) v. (birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) in the act of (doing something) v. (birini bir şey yaparken) basmak
catch (one) in the act of (doing something) v. (birini bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something) v. (birini bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) on the hop v. (birini) kötü bir zamanda yakalamak
catch (one) on the hop v. (birine) kötü bir zamanda denk gelmek
catch (one) on the hop v. (birinin) kötü bir zamanına denk gelmek
catch (one) on the hop v. (birini) zamansız/uygun olmayan bir zamanda yakalamak
catch (one) on the hop v. (birine) uygun olmayan bir zamanda denk gelmek
catch (one) on the hop v. (birini) meşgulken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar v. (birini) suçüstü yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar v. (birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar v. (birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar v. (birini) rüşvet alırken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar v. (birini) yasadışı bir şey yaparken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar v. (birini) bir iş çevirirken yakalamak
catch the eye of someone v. birinin dikkatini çekmek
catch the eye of someone v. birinin ilgisini çekmek
catch the eye of someone v. birinin gözüne takılmak
catch the eye of someone v. birinin gözüne çarpmak
catch it in the neck v. fena azar işitmek
catch it in the neck v. fena fırça yemek
catch it in the neck v. fena cezalandırılmak
catch somebody in the act v. birini suçüstü yakalamak
catch somebody in the act v. birini iş üstünde yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us] v. birini suç üst yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us] v. birini iş üstünde yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us] v. birini bir iş çevirirken yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us] v. birini bir şey çalarken yakalamak
catch the eye v. dikkat çekmek
catch the eye v. fark edilmek
catch the eye v. gözüne çarpmak
catch the eye of (someone) v. (birinin) dikkatini çekmek
catch the eye of (someone) v. (birinin) gözüne takılmak
catch the eye of (someone) v. (birinin) gözüne çarpmak
catch the sun v. güneş yanığı olmak
catch the sun v. güneşten yanmak
catch the sun v. güneşte yanmak
catch the sun v. güneş görmek
catch the sun v. güneş gören bir konumda olmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin bamteline basmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin can damarına basmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin yarasına parmak basmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin yarasını deşmek
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin yumuşak karnına dokunmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin hassas noktasına basmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin sinirine dokunmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin canını sıkmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birinin moralini bozmak
catch/touch somebody on the raw [uk] v. birini can evinden vurmak
what's the catch? expr. gizli bir sorun/problem var mı?
here's the catch expr. sorun şu ki
catch not at the shadow and lose the substance expr. önemsiz şeylerle vakit harcayıp işin özünü kaçırma
catch not at the shadow and lose the substance expr. önemsiz şeylere takılıp asıl konuyu kaçırma
catch not at the shadow and lose the substance expr. yersiz/önemsiz şeylerin seni amacından saptırmasına izin verme
catch not at the shadow and lose the substance expr. yersiz/önemsiz şeylerin seni asıl konudan saptırmasına izin verme
catch not at the shadow and lose the substance expr. önemsiz şeylerle vakit harcayıp asıl/esas konuyu kaçırma
softly, softly, catch the monkey expr. bir işi yavaş yavaş/sakin sakin halletme
softly, softly, catch the monkey expr. bir meseleyi yavaş yavaş çözme
Speaking
I didn't catch the name expr. adınız neydi?
I didn't catch the name expr. adın neydi?
I didn't catch the name expr. adınızı alamadım
what happens when you catch the flu? expr. grip olduğunda ne olur?
what happens when you catch the flu? expr. gribe yakalandığında ne olur?
I didn't catch the name expr. isminizi alamadım
I didn't catch the name expr. isminiz neydi?
I didn't catch the name expr. ismin neydi?
Marine
catch the wind v. (yelken) rüzgarı yakalamak
Military
catch the enemy off guard v. düşmanı gafil avlamak
Sport
catch the ball v. topu tutmak
catch the ball v. topu yakalamak
Slang
catch (one) on the flip side v. (biriyle) sonra görüşmek/konuşmak
catch (one) on the flip side v. (biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak
catch you on the flip side expr. görüşürüz
what's the catch? expr. karşılığında ne istiyorsun/ne yapmam gerekiyor?
catch you on the rebound expr. görüşürüz
catch you on the rebound expr. sonra görüşürüz