Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
to keep
to keep
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"to keep"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 302 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
keep to
f.
uymak
We must
keep to
the deadlines that we have set ourselves.
Kendimize belirlediğimiz son teslim tarihlerine
uymalıyız.
More Sentences
2
Genel
keep to
f.
tutmak
Sami
kept to
that promise.
Sami sözünü
tuttu.
More Sentences
3
Genel
keep to
f.
kalmak
This report
keeps to
the standard formula and offers no positive suggestions to mitigate the global food problem.
Bu rapor standart formüle bağlı
kalmakta
ve küresel gıda sorununu hafifletmek için hiçbir olumlu öneri sunmamaktadır.
More Sentences
4
Genel
keep an ear to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
5
Genel
keep to
f.
bağlı kalmak
6
Genel
keep to the right
f.
yolun sağında kalmak
7
Genel
keep an ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
8
Genel
keep to oneself
f.
içine kapanmak
9
Genel
keep to oneself
f.
sır saklamak
10
Genel
keep to oneself
f.
sokulgan olmamak
11
Genel
keep to oneself
f.
kendi halinde olmak
12
Genel
keep to oneself
f.
insanlardan uzak durmak
13
Genel
fail to keep possession of
f.
kaybetmek
14
Genel
fail to keep possession of
f.
elinden kaçırmak
15
Genel
fail to keep possession of
f.
sahipliğini yitirmek
16
Genel
keep to the agreement
f.
anlaşmaya uymak
17
Genel
keep to the agreement
f.
anlaşmaya bağlı kalmak
18
Genel
keep to the agreement
f.
sözleşmeye uymak
19
Genel
keep one's true thoughts and feelings to oneself
f.
rengini belli etmemek
20
Genel
keep one's true thoughts and feelings to oneself
f.
renk vermemek
21
Genel
keep (something) close to one's chest
f.
bir şeyi gizli tutmak
22
Genel
keep (something) close to one's chest
f.
bir şeyi sır olarak tutmak
23
Genel
be unable to keep up
f.
dikiş tutturamamak
24
Genel
keep up-to-date
f.
güncel tutmak
25
Genel
keep up-to-date
f.
güncelliğini korumak
26
Genel
keep something up to date
f.
çağdaşlaştırmak
27
Genel
keep something up to date
f.
güncelleştirmek
28
Genel
keep oneself to oneself
f.
başka insanların arasına karışmadan sakin bir yaşam sürmek
29
Genel
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak
30
Genel
keep something up to date
f.
modernleştirmek
31
Genel
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan sapmamak
32
Genel
not to keep clean
f.
temiz tutmamak
33
Genel
keep oneself up-to-date with the latest developments
f.
son gelişmeleri takip etmek
34
Genel
keep oneself up-to-date with the latest developments
f.
yenilikleri takip etmek
35
Genel
fail to keep in contact
f.
görüşememek
36
Genel
keep to the right
f.
yolun sağından gitmek
Phrasals
37
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeye) uymak
38
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) yerine getirmek
39
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) uygulamak
40
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) uydurmak
41
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeyi) uyumlu hale getirmek
42
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şeye) sadık kalmasını sağlamak
43
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir şey) sınırları içerisinde olduğundan emin olmak
44
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir tarzda) olmasını sağlamak
45
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir düzeyde) kalmasını sağlamak
46
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir düzeyde) tutmak
47
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir yerde) kalmak
48
Öbek Fiiller
keep to (something)
f.
(bir yerden) çıkmamak
Phrases
49
İfadeler
keep to the right
expr.
sağdan gidiniz
Colloquial
50
Konuşma Dili
keep to oneself
f.
gizli tutmak
51
Konuşma Dili
keep to oneself
f.
kendine saklamak
52
Konuşma Dili
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin üstüne varmak/gitmek
53
Konuşma Dili
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
54
Konuşma Dili
keep your hands to yourself!
expr.
dokunma!
55
Konuşma Dili
keep your opinions to yourself!
expr.
fikirlerini kendine sakla!
56
Konuşma Dili
keep your opinions to yourself!
expr.
görüşlerini kendine sakla!
57
Konuşma Dili
keep your hands to yourself!
expr.
ellerine hakim ol!
58
Konuşma Dili
keep your intentions to yourself
expr.
içinden geçeni kendine sakla
59
Konuşma Dili
keep your intentions to yourself
expr.
niyetini kendine sakla
60
Konuşma Dili
it is in our hands to keep our items organized
expr.
eşyalarımızı düzenli tutmak bizim elimizde
Idioms
61
Deyim
just enough to keep body and soul together
i.
bir lokma bir hırka
62
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
açık davranmamak
63
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
açık davranmamak
64
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
ayakları yere basmak
65
Deyim
keep something to a minimum
f.
bir şeyi asgaride tutmak
66
Deyim
keep something to a minimum
f.
bir şeyi minimumda tutmak
67
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
durmadan çalışmak
68
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
durumun farkında olmak
69
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
durmadan çalışmak
70
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
dirsek çürütmek
71
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
dur durak bilmeden çalışmak
72
Deyim
keep an ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
73
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
çok çalışmak
74
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
didinmek
75
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
dur durak bilmeden çalışmak
76
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
çalışıp didinmek
77
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
durup dinlenmeden çalışmak
78
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
79
Deyim
keep one's opinions to oneself
f.
fikirlerini/görüşlerini kendine saklamak
80
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
gece gündüz demeden çalışmak
81
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
eşek gibi çalışmak
82
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
gözünü kırpmadan çalışmak
83
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
gizli tutmak
84
Deyim
keep one's hands to oneself
f.
ellerine hakim olmak (ellerine hakim ol!)
85
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
harıl harıl çalışmak
86
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
her yerde kulağı olmak
87
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
gayretle çalışmak
88
Deyim
keep oneself to oneself
f.
içine kapanmak
89
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
işine dört elle sarılmak
90
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
işine sıkı sıkı sarılmak
91
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
olayların bilincinde olmak
92
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
kendini işe vermek
93
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
ne planladığını anlatmamak
94
Deyim
keep oneself to oneself
f.
kendi halinde olmak
95
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
96
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
97
Deyim
keep oneself to oneself
f.
kendi izole etmek
98
Deyim
keep one's shoulder to the wheel
f.
kendini işine vermek
99
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulağı delik olmak
100
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
kapalı oynamak
101
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
102
Deyim
keep one's ear to the ground
f.
kulak kesilmek
103
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulak kesilmek
104
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
105
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
ne planladığını anlatmamak
106
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
kapalı oynamak
107
Deyim
keep one's cards close to one's chest
f.
saman altından su yürütmek
108
Deyim
keep one's cards close to one's vest
f.
saman altından su yürütmek
109
Deyim
keep one's nose to the grindstone
f.
sürekli çalışmak
110
Deyim
keep to one's course
f.
yolundan şaşmamak
111
Deyim
keep to one's ground
f.
yolundan şaşmamak
112
Deyim
keep it down to a dull roar
f.
sessiz olmak
113
Deyim
keep it down to a dull roar
f.
çok ses çıkarmamak
114
Deyim
keep it down to a dull roar
f.
kısık sesle/fısıltıyla konuşmak
115
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
116
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
117
Deyim
keep to the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
118
Deyim
keep it down (to a dull roar)
f.
olabildiğince sessiz olmak
119
Deyim
keep to straight and narrow
f.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
120
Deyim
keep to straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
121
Deyim
keep to straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
122
Deyim
keep to straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
123
Deyim
keep to straight and narrow
f.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
124
Deyim
keep to straight and narrow
f.
hep doğru olanı yapmak
125
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
(arabayla) hızlı/süratli gitmek
126
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
gazı köklemek
127
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
gaza basmak
128
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
gazlamak
129
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
çok çalışmak
130
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
canla başla çalışmak
131
Deyim
keep/put the pedal to the metal [us]
f.
canını dişine takıp çalışmak
132
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
haberdar olmak
133
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
134
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
yenilikleri takip etmek
135
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
yeni bilgileri takip etmek
136
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
uyanık olmak
137
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
138
Deyim
have (or keep) an ear to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
139
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
haberdar olmak
140
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
141
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
yenilikleri takip etmek
142
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
yeni bilgileri takip etmek
143
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
144
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
145
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
146
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
haberdar olmak
147
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
148
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
yenilikleri takip etmek
149
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
yeni bilgileri takip etmek
150
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
151
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
152
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
153
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin üstüne gitmek/varmak
154
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birini eleştirmek
155
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birini üstelemek
156
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek
157
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birini sıkboğaz etmek
158
Deyim
keep on at somebody (to do something)
f.
(bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
159
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
durumun farkında olmak
160
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
olayların bilincinde olmak
161
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
162
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
163
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
164
Deyim
keep an ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
165
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
durumun farkında olmak
166
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
olayların bilincinde olmak
167
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
her şeyden haberi olmak
168
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
uyanık olmak
169
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
gözü/kulağı açık olmak
170
Deyim
keep your ear (close) to the ground
f.
radarları/algıları açık olmak
171
Deyim
keep (someone or something) up to date
f.
haberdar olmak
172
Deyim
keep (someone or something) up to date
f.
haberdar etmek
173
Deyim
keep (someone) up to date
f.
(birini) haberdar etmek
174
Deyim
keep (someone) up to date
f.
(birini) bilgilendirmek
175
Deyim
keep (someone) up to date
f.
(birini) son gelişmelerden haberdar etmek
176
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi kendine) saklamak
177
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) kimseye söylememek
178
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) kimseyle paylaşmamak
179
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) kimseye açıklamamak
180
Deyim
keep (something) to (oneself)
f.
(bir şeyi) içinde tutmak
181
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
her yerde kulağı olmak
182
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
183
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
184
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağı delik olmak
185
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulak kesilmek
186
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
dikkat kesilmek
187
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
her yerde kulağı olmak
188
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
189
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü ) dört açmak
190
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulağı delik olmak
191
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
kulak kesilmek
192
Deyim
keep one's ear close to the ground
f.
dikkat kesilmek
193
Deyim
keep hands to
f.
eline hakim olmak
194
Deyim
keep hands to
f.
dokunmamak
195
Deyim
keep hands to
f.
elini çekmek
196
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
dirsek çürütmek
197
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
didinmek
198
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
durmadan çalışmak
199
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
durup dinlenmeden çalışmak
200
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
eşek gibi çalışmak
201
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
çok çalışmak
202
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
dur durak bilmeden çalışmak
203
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
gayretle çalışmak
204
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
sürekli çalışmak
205
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
çalışıp didinmek
206
Deyim
keep nose to the grindstone
f.
harıl harıl çalışmak
207
Deyim
keep something to yourself
f.
bir şeyi kendine saklamak
208
Deyim
keep something to yourself
f.
bir şeyi söylememek
209
Deyim
keep to a minimum
f.
asgaride tutmak
210
Deyim
keep to a minimum
f.
minimumda tutmak
211
Deyim
keep to a minimum
f.
alçak tutmak
212
Deyim
keep to a minimum
f.
en düşükte tutmak
213
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
açık davranmamak
214
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
gizli tutmak
215
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
kapalı oynamak
216
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
ne planladığını anlatmamak
217
Deyim
keep your cards close to your chest
f.
saman altından su yürütmek
218
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
açık davranmamak
219
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
gizli tutmak
220
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
kapalı oynamak
221
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
ne planladığını anlatmamak
222
Deyim
keep your cards close to your vest
f.
saman altından su yürütmek
223
Deyim
keep your ear to the ground
f.
yenilikleri takip et/etmek
224
Deyim
keep your ear to the ground
f.
yeni bilgileri takip et/etmek
225
Deyim
keep your ear to the ground
f.
gözünü/kulağını açık tut/tutmak
226
Deyim
keep your ear to the ground
f.
radarları/algıları açık tut/tutmak
227
Deyim
keep your ear to the ground
f.
uyanık ol/olmak
228
Deyim
keep your ear to the ground
f.
her şeyden haberin olsun/her şeyden haberi olmak
229
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
çalışıp didinmek
230
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
dur durak bilmeden çalışmak
231
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
durmadan çalışmak
232
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
çok çalışmak
233
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
gayretle çalışmak
234
Deyim
keep your nose to the grindstone
f.
harıl harıl çalışmak
235
Deyim
keep yourself to yourself
f.
içine kapanmak
236
Deyim
keep yourself to yourself
f.
kendini izole etmek
237
Deyim
keep yourself to yourself
f.
kendi halinde olmak
238
Deyim
keep yourself to yourself
f.
başka insanların arasına karışmadan sakin bir yaşam sürmek
239
Deyim
keep an ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
240
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulak kesilmek
241
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
242
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
243
Deyim
keep an ear to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
244
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
dikkat kesilmek
245
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulak kesilmek
246
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
247
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
248
Deyim
keep/have your ear to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
249
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
250
Deyim
keep an ear close to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
251
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
dikkat kesilmek
252
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulak kesilmek
253
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulağını (gözünü) dört açmak
254
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulağı tetikte olmak
255
Deyim
keep/have your ear close to the ground
f.
kulağı kirişte olmak
256
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
açık davranmamak
257
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
gizli tutmak
258
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
kapalı oynamak
259
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
ne planladığını anlatmamak
260
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
saman altından su yürütmek
261
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
kafasını kullanmak
262
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
kafayı işletmek/çalıştırmak
263
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
saksıyı çalıştırmak
264
Deyim
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart
f.
beynini kullanmak
265
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
niyetini gizlemek
266
Deyim
keep/hold/play your cards close to your chest
f.
niyetini belli etmemek
267
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkalarıyla değil kendinle ilgilen
268
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkalarının hayatına karışma
269
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkasının işine karışma
270
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkasının işine burnunu sokma
271
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
her şeye maydanoz olma
272
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
kendi işine bak
273
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
kendi hayatına bak
274
Deyim
keep your breath to cool your porridge
expr.
başkalarına değil kendine odaklan
275
Deyim
in order to keep up appearances
expr.
ele güne karşı rezil olmamak için
276
Deyim
enough to keep body and soul together
expr.
kıt kanaat
Speaking
277
Konuşma
keep this to yourself
expr.
bunu kendine sakla
278
Konuşma
try to keep your mind off it
expr.
bunu düşünmemeye çalış
279
Konuşma
keep this to yourself
expr.
bundan kimseye söz etme
280
Konuşma
i'm sorry to keep you waiting
expr.
beklettiğim için özür dilerim
281
Konuşma
the next time you make a promise try to keep it
expr.
bir daha söz verdiğinde tutmaya çalış
282
Konuşma
keep this to yourself
expr.
bundan kimseye bahsetme
283
Konuşma
if you keep playing hard to get
expr.
herkese böyle naz yaparsan
284
Konuşma
I'll thank you to keep your opinions to yourself
expr.
fikirlerini kendine saklarsan iyi olur/memnun olurum
285
Konuşma
I'm willing to do whatever it takes to keep my business afloat
expr.
işimi ayakta tutacak ne varsa yapmaya hazırım
286
Konuşma
do you want me to keep talking?
expr.
konuşmaya devam etmemi istiyor musun?
287
Konuşma
keep this to yourself
expr.
kimseye söyleme
288
Konuşma
use your head for more than something to keep your ears apart
expr.
kafanı kullan
289
Konuşma
use your head for more than something to keep your ears apart
expr.
kafayı işlet
290
Konuşma
I can't keep lying to her
expr.
ona yalan söylemeye devam edemem
291
Konuşma
find a way to keep him out of jail
expr.
onu hapishanenin dışında tutmanın bir yolunu bulun
292
Konuşma
is he going to keep his word?
expr.
sözünü tutacak mı?
293
Konuşma
use your head for more than something to keep your ears apart
expr.
saksıyı çalıştır
294
Konuşma
is she going to keep her word?
expr.
sözünü tutacak mı?
295
Konuşma
I'm sorry to keep you waiting
expr.
seni beklettiğim için özür dilerim
296
Konuşma
I can't keep letting this happen to you
expr.
sana bunların olmasına daha fazla izin veremem
297
Konuşma
I'm sorry to keep you waiting
expr.
sizi beklettiğim için özür dilerim
298
Konuşma
you need to keep your voice down
expr.
sesini biraz alçaltsan iyi olur
299
Konuşma
I'm trying to keep you out of trouble
expr.
seni beladan uzak tutmaya çalışıyorum
300
Konuşma
keep your advice to yourself
expr.
tavsiyelerini kendine sakla
301
Konuşma
you have to keep your body warm
expr.
vücudunu sıcak tutmalısın
302
Konuşma
I'd quite like to keep it that way
expr.
(bir davranış/alışkanlık) böyle devam etsin istiyorum
"to keep"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
keep your hands to yourself!
ellerini kendine sakla!
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to keep
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy