Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
peck
peck
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"peck"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
peck
f.
öpücük kondurmak
Tom gave Mary a quick
peck
on the cheek.
Tom, Mary'nin yanağına hızlı bir
öpücük kondurdu.
More Sentences
Common Usage
2
Yaygın Kullanım
peck
f.
gagalamak
General
3
Genel
peck
i.
gagalama
4
Genel
peck
i.
çeyrek kilelik ölçü
5
Genel
peck
i.
gaga izi
6
Genel
peck
i.
büyük bir miktar
7
Genel
peck
i.
yaklaşık dokuz litrelik kuru ölçü
8
Genel
peck
i.
resmi öpücük
9
Genel
peck
i.
hacim ölçüsü birimi (0,009 metre küp)
10
Genel
peck
i.
yığın
11
Genel
peck
i.
çok sayıda olan şey
12
Genel
peck
i.
büyük miktar
13
Genel
peck
i.
büyük ölçü
14
Genel
peck
i.
büyük oran
15
Genel
peck
i.
ölçü kabı
16
Genel
peck
i.
yiyecek
17
Genel
peck
i.
besin
18
Genel
peck
i.
yemek
19
Genel
peck
i.
gaga deliği
20
Genel
peck
i.
gagalamayla oluşan çukur
21
Genel
peck
i.
kondurulan öpücük
22
Genel
peck
f.
gaga ile toplamak
23
Genel
peck
f.
azar azar yemek
24
Genel
peck
f.
çok az yemek
25
Genel
peck
f.
nerdeyse hiçbirşey yememek
26
Genel
peck
f.
kuş kadar yemek
27
Genel
peck
f.
gıdım gıdım yemek
28
Genel
peck
f.
gagayla delmek
29
Genel
peck
f.
gagayla vurmak
30
Genel
peck
f.
gagayla delik açmak
31
Genel
peck
f.
hızlıca öpmek
32
Genel
peck
f.
gagalayarak oymak
33
Genel
peck
f.
üst üste vurarak yapmak
34
Genel
peck
f.
sivri uçlu bir alet ile vurarak oluşturmak
35
Genel
peck
f.
(taşı) çekiçle şekillendirmek
36
Genel
peck
f.
(taşı) çekiçle dövmek
37
Genel
peck
f.
üst üste vurmak
38
Genel
peck
f.
(darbe) üst üste geçirmek
39
Genel
peck
f.
dırdır etmek
40
Genel
peck
f.
kusur bulmak
41
Genel
peck
f.
mızmızlanmak
42
Genel
peck
f.
söylenmek
43
Genel
peck
f.
fırça atmak
44
Genel
peck
f.
tuşa basmak
45
Genel
peck
f.
yemek yemek
46
Genel
peck
f.
beslenmek
47
Genel
peck
f.
(at) tökezlemek
48
Genel
peck
f.
(at) sendelemek
49
Genel
peck
f.
aralıklı şekilde yapmak
50
Genel
peck
f.
parça parça yapmak
Colloquial
51
Konuşma Dili
peck
f.
öpmek
Woodworking
52
Ağaç İşleri
peck
i.
(kerestede) mantar kaynaklı çürüme
Geography
53
Coğrafya
peck
i.
idaho eyaletinde şehir
54
Coğrafya
peck
i.
wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
55
Coğrafya
peck
i.
michigan'da bir köy
"peck"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
peck at
f.
gagalamak
The rooster is
pecking at
my leg.
Horoz bacağımı
gagalıyor.
More Sentences
General
2
Genel
hen-peck
i.
kılıbık koca
3
Genel
hen-peck
i.
kılıbık eş
4
Genel
hen-peck
i.
dır dır etme
5
Genel
hen-peck
i.
başının etini yeme
6
Genel
peck sack
i.
alışveriş kesesi
7
Genel
peck order
i.
gagalama düzeni
8
Genel
peck order
i.
sosyal hiyerarşi
9
Genel
peck order
i.
egemenlik hiyerarşisi
10
Genel
peck at
f.
kuş gibi az yemek
11
Genel
peck at somebody
f.
tartaklamak
12
Genel
peck at somebody
f.
azarlamak
13
Genel
hen-peck
f.
sürekli söylenerek rahatsız etmek
14
Genel
hen-peck
f.
sürekli şikayet ederek rahatsız etmek
15
Genel
hen-peck
f.
(kocayı) dır dır ederek baskı altına almaya çalışmak
16
Genel
peck [dialect]
f.
fırlatmak
17
Genel
peck [dialect]
f.
atmak
18
Genel
peck [dialect]
f.
itmek
19
Genel
peck [dialect]
f.
sarsmak
20
Genel
peck [rare]
f.
yazmak
21
Genel
peck [rare]
f.
daktilo ile yazmak
22
Genel
peck [rare]
f.
klavye ile yazmak
23
Genel
peck [dialect]
f.
savurmak
24
Genel
peck [dialect]
f.
havalandırmak
Phrasals
25
Öbek Fiiller
peck at
f.
kız gibi vurmak
26
Öbek Fiiller
peck at
f.
dırdır etmek
27
Öbek Fiiller
peck at
f.
kızdırmak
28
Öbek Fiiller
peck at
f.
sataşmak
29
Öbek Fiiller
peck at
f.
didiklemek
30
Öbek Fiiller
peck at
f.
çok az yemek
31
Öbek Fiiller
peck something up
f.
gagalayarak yemek
32
Öbek Fiiller
peck at something
f.
gıdım gıdım yemek
33
Öbek Fiiller
peck at something
f.
gagalamak
34
Öbek Fiiller
peck at
f.
gıdım gıdım yemek
35
Öbek Fiiller
peck at
f.
gagalayarak didiklemek
36
Öbek Fiiller
peck at
f.
kuş kadar yemek
37
Öbek Fiiller
peck at
f.
nerdeyse hiçbirşey yememek
38
Öbek Fiiller
peck out
f.
gagalayarak oymak
39
Öbek Fiiller
peck out
f.
gagalayarak yerinden çıkarmak/sökmek
40
Öbek Fiiller
peck out
f.
daktiloda/klavyede yavaş ve dikkatlice yazmak
41
Öbek Fiiller
peck out
f.
klavye/daktilo tuşlarına tek tek basmak
42
Öbek Fiiller
peck out
f.
klavye/daktilo tuşlarına tek tek basarak yazmak
43
Öbek Fiiller
peck up
f.
gagalayarak yemek
Proverb
44
Atasözü
you have to eat a peck of dirt before you die
(üzülme/dert etme) herkes payına düşeni yaşar/herkes sıkıntı yaşar
45
Atasözü
we (all) have to eat a peck of dirt before we die
ufak tefek sağlıksız şeylerden/kaçamaklardan zarar gelmez/ölmeyiz
46
Atasözü
we (all) have to eat a peck of dirt before we die
azıcık kirden/pislikten zarar gelmez/ölmeyiz
Colloquial
47
Konuşma Dili
a peck of troubles
i.
bir yığın sıkıntı
48
Konuşma Dili
a peck of troubles
i.
birçok dert
49
Konuşma Dili
a peck of troubles
i.
bir yığın dert
50
Konuşma Dili
a peck of troubles
i.
bir dolu sıkıntı
51
Konuşma Dili
a bushel and a peck and some in a gourd
expr.
çok
Idioms
52
Deyim
peck at
f.
çok az yemek
53
Deyim
bushel and a peck
expr.
çok
Technical
54
Teknik
peck drilling
i.
cnc'de uzun ve dar delik delme
55
Teknik
peck drilling
i.
cnc'de gagalayarak delik delme
56
Teknik
peck drilling
i.
derin delik delme
Computer
57
Bilgisayar
hunt and peck
i.
klavye tuşlarına tek tek basma
58
Bilgisayar
hunt-and-peck
i.
klavye tuşlarına tek tek basma
59
Bilgisayar
hunt and peck
s.
klavye tuşlarına tek tek basmayla ilgili
60
Bilgisayar
hunt-and-peck
s.
klavye tuşlarına tek tek basmayla ilgili
Automotive
61
Otomotiv
peck drilling
i.
gagalama
Geography
62
Coğrafya
fort peck
i.
montana eyaletinde yerleşim yeri
Ornithology
63
Kuşbilim
night peck
i.
çulluk
64
Kuşbilim
night peck
i.
desenli renkleri, düz turuncu göğsü olan küçük bir amerikan kuşu
Slang
65
Argo
gregory peck ("gregory peck" rhyming with neck) [uk]
i.
boyun
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of peck
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy