Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
all of a
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"all of a"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
all of a
zf.
her halinden belli olarak
"all of a"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
all of a sudden
zf.
aniden
2
Yaygın Kullanım
all of a sudden
zf.
ansızın
General
3
Genel
a bit of all right
i.
mükemmel bir şey
4
Genel
be all of a tremble
f.
zangır zangır titremek
5
Genel
put all of one's efforts in a job
f.
canla başla çalışmak
6
Genel
have all the makings of a first-class scandal
f.
tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak
7
Genel
all of a size
s.
hepsi aynı büyüklükte
8
Genel
all of a piece
s.
aynı
9
Genel
all of a piece
s.
aynı tür
10
Genel
all of a sudden
zf.
birden
11
Genel
all of a sudden
zf.
şırakkadak
12
Genel
all of a sudden
zf.
birdenbire
13
Genel
all of a sudden
zf.
ani olarak
14
Genel
all of a sudden
zf.
apansızın
15
Genel
all of a sudden
zf.
lappadak
16
Genel
all of a sudden
zf.
pattadak
17
Genel
all of a sudden
zf.
apansız
Proverb
18
Atasözü
a true friend is the greatest of all blessings
gerçek bir dost, nimetlerin en büyüğüdür
19
Atasözü
a jack of all trades is a master of none
elinden her iş gelen ama hiç birinde uzman olamayan kimse
20
Atasözü
we (all) have to eat a peck of dirt before we die
ufak tefek sağlıksız şeylerden/kaçamaklardan zarar gelmez/ölmeyiz
21
Atasözü
we (all) have to eat a peck of dirt before we die
azıcık kirden/pislikten zarar gelmez/ölmeyiz
Colloquial
22
Konuşma Dili
a question of all or nothing
i.
ya hep ya hiç meselesi
23
Konuşma Dili
greatest of all time (g.o.a.t)
i.
kulvarın en çarpıcı ismi (k.e.ç.i)
24
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
bomba gibi
25
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
çekici kadın
26
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
çok iyi
27
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
çok güzel kadın
28
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
güzel
29
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
fıstık gibi
30
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
harika
31
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
enfes
32
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
iyi
33
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
lokum gibi
34
Konuşma Dili
all of a sudden
expr.
şakkadanak
35
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
uygun
36
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle aynı
37
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle tutarlı
38
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle bağıntılı
39
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle uyumlu
40
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle aynı
41
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle tutarlı
42
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle bağıntılı
43
Konuşma Dili
all of a piece with something
expr.
bir şeyle uyumlu
Idioms
44
Deyim
a jill of all trades is a master of none
i.
ne olsa yapan/elinden her iş gelen, hiçbirinde uzman değildir
45
Deyim
a jill of all trades is a master of none
i.
her şeyi beceren hiçbir şeyin ustası değildir
46
Deyim
a jill of all trades is a master of none
i.
her şeyin ehli, hiçbir şeyin ustası
47
Deyim
a jill of all trades is a master of none
i.
her işi beceren fakat hiçbirinde uzman olmayan kadın
48
Deyim
a jack of all trades
i.
on parmağında on marifet kimse
49
Deyim
a jack of all trades
i.
elinden birçok iş gelen kimse
50
Deyim
a jack of all trades
i.
her telden çalan kimse
51
Deyim
a jack of all trades
i.
elinden her iş gelen kimse
52
Deyim
a jack of all trades
i.
elinden her iş gelen ama hiç birinde uzman olamayan kimse
53
Deyim
a jack of all trades
i.
elinden yarım yamalak her iş gelen kimse
54
Deyim
strike all of a heap
f.
çok şaşırtmak
55
Deyim
knock all of a heap
f.
çok şaşırtmak
56
Deyim
be a jack-of-all-trades
f.
her telden çalmak
57
Deyim
be all of a piece with
f.
ile aynı/benzer özellikleri taşımak
58
Deyim
strike all of a heap
f.
kafasını karıştırmak
59
Deyim
be knocked all of a heap
f.
küçük dilini yutmak
60
Deyim
be struck all of a heap
f.
küçük dilini yutmak
61
Deyim
knock all of a heap
f.
kafasını karıştırmak
62
Deyim
knock all of a heap
f.
şok etkisi yaratmak
63
Deyim
strike all of a heap
f.
şok etkisi yaratmak
64
Deyim
strike all of a heap
f.
şaşkınlığa uğratmak
65
Deyim
strike all of a heap
f.
şaşkına çevirmek
66
Deyim
be struck all of a heap
f.
(şaşkınlıktan) küçük dilini yutmak
67
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
hazırlıklarını tamamlamak
68
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
her şeyi düzene/sıraya koymak
69
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini muntazamca yapmak
70
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini yoluna koymak
71
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini düzenlemek
72
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
tamamen hazır ve organize olmak
73
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
deveyi düze çıkarmak
74
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
hazırlıklarını tamamlamak
75
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
her şeyi düzene/sıraya koymak
76
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini muntazamca yapmak
77
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini yoluna koymak
78
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini düzenlemek
79
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
tamamen hazır ve organize olmak
80
Deyim
get all (of) (one's) ducks in a row
f.
deveyi düze çıkarmak
81
Deyim
be (all) of a piece
f.
aynı/benzer özellikleri taşımak
82
Deyim
be (all) of a piece
f.
hepsi aynı olmak
83
Deyim
be (all) a matter of something/doing something
f.
(tamamen) bir şey/bir şey yapma meselesi olmak
84
Deyim
be (all) a matter of something/doing something
f.
(tamamen) bir şeye/bir şey yapmaya bağlı olmak
85
Deyim
be struck all of a heap
f.
aşırı telaş yapmak
86
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
deveyi düze çıkarmak
87
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
hazırlıklarını tamamlamak
88
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
işlerini yoluna koymak
89
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
işleri muntazamca yapmak
90
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
işleri düzenlemek
91
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
işleri nizam içinde yürütmek
92
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
her şeyi düzene/sıraya koymak
93
Deyim
have all (of) (one's) ducks in a row
f.
tamamen hazır ve organize olmak
94
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı özelliklere sahip
95
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı özellikleri taşıyan
96
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) bağıntılı
97
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) aynı
98
Deyim
(all) of a piece (with something)
s.
(bir şeyle) tutarlı
99
Deyim
all of a dither
expr.
panik halde
100
Deyim
all of a dither
expr.
gergin durumda
101
Deyim
all of a dither
expr.
huzursuz durumda
102
Deyim
all of a dither
expr.
sıkıntılı durumda
103
Deyim
all of a dither
expr.
çalkantılı durumda
104
Deyim
all of a dither
expr.
allak bullak durumda
105
Deyim
all of a dither
expr.
karışık durumda
106
Deyim
all of a doodah
expr.
sıkıntılı
107
Deyim
all of a doodah
expr.
endişeli
108
Deyim
all of a doodah
expr.
kasvetli
109
Deyim
all of a doodah
expr.
heyecanlı/coşkulu/telaşlı bir durumda
110
Deyim
all of a doodah
expr.
kaygılı/tedirgin durumda
111
Deyim
all a bed of roses
expr.
güllük gülistanlık
112
Deyim
jack of all trades is a master of none
expr.
elinden her iş gelen fakat hiç birinde uzman olamayan kimse
113
Deyim
all of a dither
expr.
perişan durumda
114
Deyim
all of a dither
expr.
şaşkına dönmüş durumda
115
Deyim
all of a dither
expr.
darmaduman halde
116
Deyim
all of a dither
expr.
tedirgin halde
117
Deyim
all of a dither
expr.
endişeli bir halde
118
Deyim
all of a dither
expr.
merak içinde
Speaking
119
Konuşma
it was all a waste of time
expr.
bu tamamen bir vakit kaybıydı
120
Konuşma
i heard a gunshot and all of us went down
expr.
bir silah sesi duydum ve hepimiz aşağıya indik
121
Konuşma
it's a sad day for all of us
expr.
bu hepimiz için üzücü bir gün
122
Konuşma
a bit of all right argo
expr.
mükemmel bir şey
123
Konuşma
all of a sudden, a dog appeared before / in front of me
expr.
karşıma birden köpek çıktı
Trade/Economic
124
Ticaret/Ekonomi
all products of a factory
i.
bir fabrikanın bütün ürünleri
Latin
125
Latince
bellum omnium contra omnes (a war of all against all)
i.
herkesin herkese karşı savaşı
Modern Slang
126
Modern Argo
all that and a bag of chips
expr.
bu ve daha fazlası
127
Modern Argo
all that and a bag of chips
expr.
hepsi ve daha fazlası
128
Modern Argo
all that and a bag of potato chips
expr.
bu ve daha fazlası
129
Modern Argo
all that and a bag of potato chips
expr.
hepsi ve daha fazlası
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of all of a
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy