daima - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

daima



"daima" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
daima always zf.
daima forever zf.
General
daima everlasting s.
daima eternal s.
daima permanent s.
daima ageless s.
daima evermore zf.
daima ever more zf.
daima for ever zf.
daima perpetually zf.
daima forever and ever zf.
daima unfailingly zf.
daima forever zf.
daima eternally zf.
daima still zf.
daima ever zf.
daima all along zf.
daima at all times zf.
daima in perpetuity zf.
daima every time zf.
daima forever more zf.
daima e'er zf.
daima all the time zf.
daima sempre zf.
daima always zf.
daima constantly zf.
daima everlastingly zf.
daima ever in on zf.
daima everywhen zf.
daima habitually zf.
daima right along zf.
Colloquial
daima for ever and a day expr.
daima for keeps expr.
daima in all things expr.
Idioms
daima for good and all expr.
daima till hell freezes over expr.
daima until hell freezes over expr.
Technical
daima always zf.
Latin
daima semper zf.
daima aeterno zf.
daima in aeternum zf.
Archaic
daima alway zf.
daima still zf.

"daima" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 94 sonuç

Türkçe İngilizce
General
krala daima sadık olan loyalist i.
daima yeşil kalan bitki evergreen i.
daima var olma durumu sempiternity i.
daima kusur bulmak nag f.
daima beklenti içinde olmak overhope [dialect] [uk] f.
daima değişen ever changing s.
daima azalan ever-decreasing s.
daima yeşil evergreen s.
daima yürürlükte standing s.
daima tetikte ever-vigilant s.
daima uyanık/ihtiyatlı ever-vigilant s.
daima uyanık/dikkatli ever alert s.
daima muzaffer all-conquering s.
daima sessiz olan silentious s.
ondan sonra daima ever after zf.
daima aynı tarzda uniformly zf.
nerdeyse daima almost always zf.
daima ve inatla consistently and stubbornly zf.
daima yukarı excelsior ünl.
Phrases
yarın daima dünden iyidir tomorrow is always better than yesterday expr.
yarın daima bugünden iyidir tomorrow is always better than today expr.
daima senin olan ever yours [old-fashioned] expr.
daima/her zaman seninim ever yours [old-fashioned] expr.
Proverb
yavaş ve istikrarlı olan daima kazanır slow and steady always wins the race
Colloquial
daima kendisini yücelten erkek sendromu mansplaining i.
daima mutlu bir şekilde happily ever after zf.
daima mutlu happily ever after zf.
bundan/ondan sonra daima forever after expr.
daima senin olan yours ever [old-fashioned] expr.
daima/her zaman sana ait olan yours ever [old-fashioned] expr.
Idioms
hemen hemen daima nine times out of ten i.
anısını daima kalbinde taşımak enshrine someone's memory f.
anısını daima kalbinde taşımak enshrine someone in one's heart f.
daima dikkatli olmak always be on (one's) guard f.
daima tetikte olmak always be on (one's) guard f.
daima uyanık olmak always be on (one's) guard f.
daima tedbirli olmak always be on (one's) guard f.
daima ihtiyatlı olmak always be on (one's) guard f.
daima dikkatli olmak always be on (one's) guard f.
daima tetikte olmak always be on (one's) guard f.
daima uyanık olmak always be on (one's) guard f.
daima tedbirli olmak always be on (one's) guard f.
daima ihtiyatlı olmak always be on (one's) guard f.
daima genç kalmak stop the clock f.
daima ileri (giden) onward and upward expr.
daima mevcut/ulaşılır easy to come by expr.
daima ileri (giden) onwards and upwards expr.
daima irlanda erin go bragh expr.
Speaking
arkasında (hep/daima) enkaz bırakmak leave it all in ruins f.
birbirimizi daima seveceğiz we will always love each other expr.
biz tatillerde daima alanya'ya gideriz we always go to alanya on holidays expr.
ben daima erken uyanırım I always wake up early expr.
ben daima erken yatarım I always go to bed early expr.
ben daima erken kalkarım I always wake up early expr.
daima hatıra always remember expr.
daima ellerini yıkayın always wash your hands expr.
daima kazanmak için oynuyoruz we always play to win expr.
daima aklımdasın you are always on my mind expr.
daima ellerini yıka always wash your hands expr.
daima bir istisna vardır there is always an exception expr.
daima beraber olacağız we will always be together expr.
neden daima geç kalıyorsun? why are you always late? expr.
seni daima seveceğim sevgilim I will always love you my darling expr.
seni daima seveceğim I will always love you expr.
umarım daima mutlu olursun I hope you will be always happy expr.
o daima geç kalır he is always late expr.
o daima geç kalır she is always late expr.
Trade/Economic
daima yüzer halde always afloat zf.
daima yüzer halde değil not always afloat expr.
Law
ana daima bellidir mater semper certa est expr.
ana daima bellidir the mother is always certain expr.
Politics
daima yürürlükte olan emir standing order i.
Technical
belini aralıklarla kesilen fakat daima aynı yönde akan bir elektrik akımı intermittent current i.
Marine
daima yüzer durumda always afloat s.
daima emniyetle yüzer halde always safely afloat zf.
Chemistry
bileşikleri oluşturan elementlerin arasında daima sabit oran bulunduğunu savunan kanun law of definite proportions i.
Botanic
tropik iklimlere ait daima yeşil kalan ağaç türü sapota i.
yeni zelanda'da yetişen ve daima yeşil kalan bir çalı cinsi entelea i.
fundagiller familyasına ait, daima yeşil kalan tırmanıcı çalıların bulunduğu bir bitki cinsi epigaea i.
daima yeşil kalan tropik bir bitki sapodilla i.
tropik iklimlere ait daima yeşil kalan ağaç türü sapodilla'ya ait olan sapotaceous s.
Geography
yüzey sıcaklığı daima 4°c'nin üzerinde olan göl tropical lake i.
Military
daima sadık semper fi expr.
Latin
tiranlara daima böyle olur sic semper tyrannis (thus always to tyrants) i.
Slang
daima gergin tightly wound s.
daima esnek semper gumby expr.
Modern Slang
daima arkasında olmak always has your back f.
daima korumak always has your back f.
daima, ebediyen ve cidden afs (always, forever and seriously) expr.
daima kalbimde/kalbimdesin aimh (always in my heart) expr.
daima kalbimizde aioh (always in our hearts) expr.
daima mücadeleye devam akf (always keep fighting) expr.
daima inanmaya devam et aktf (always keep the faith) expr.
daima/her zaman bir adım önde always one step ahead expr.