Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
geçerek
"geçerek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
geçerek
passingly
zf.
2
Genel
geçerek
by
ed.
3
Genel
geçerek
without reference to
ed.
"geçerek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kendinden geçerek dans edip dönen derviş
whirler
i.
2
Genel
dalga geçerek taciz etme
hazing
i.
3
Genel
iç içe geçerek temas etme
interlocking
i.
4
Genel
kişinin sevmediği bir yapımı dalga geçerek veya eleştirerek izleyip bundan zevk alması
hate-watching
i.
5
Genel
kişinin sevmediği bir yapımı dalga geçerek veya eleştirerek izleyip bundan zevk alması
hate-watch
i.
6
Genel
sevmediği bir yapımı dalga geçerek veya eleştirerek izleyip bundan zevk alan kimse
hate-watcher
i.
7
Genel
kafa bulmak (dalga geçerek)
jeer at
f.
8
Genel
trafikte araçların arasından geçerek ilerlemek
weave in and out of traffic
f.
9
Genel
dalga geçerek kışkırtmak
taunt
f.
10
Genel
birbirine geçerek şekil almak
trellis
f.
11
Genel
bir taraftan öteki tarafa geçerek ulaşmak
make
f.
12
Genel
dalga geçerek taciz etmek
hazle
f.
13
Genel
dalga geçerek konuşmak
deride
f.
14
Genel
yanından geçerek ilerlemek
coast [obsolete]
f.
15
Genel
iç içe geçerek birleşmek
complicate [obsolete]
f.
16
Genel
dalga geçerek bakmak
fleer at
f.
17
Genel
birbiri içine geçerek kısalmış
telescoped
s.
18
Genel
iç içe geçerek örülmüş
twiny
s.
19
Genel
iki parçası birbirinin üstünden geçerek çapraz duran
crossover
s.
20
Genel
(dişli) iç içe geçerek birlikte hareket eden
intermeshed
s.
21
Genel
dalga geçerek
deridingly
zf.
22
Genel
dalga geçerek
japingly
zf.
23
Genel
üzerinden geçerek
crossingly
zf.
24
Genel
-den geçerek
through
zf.
25
Genel
dalga geçerek
kiddingly
zf.
26
Genel
kendisiyle dalga geçerek
self-mockingly
zf.
27
Genel
birbirlerinin yerine geçerek
interchangeably
zf.
28
Genel
dalga geçerek
toyishly
zf.
29
Genel
nesilden nesle geçerek
tralatitiously
zf.
30
Genel
ayakkabıyı geçerek
overshoe
zf.
31
Genel
ayakkabının üstünden geçerek
overshoe
zf.
32
Genel
ayakkabıyı geçerek
overshoes
zf.
33
Genel
ayakkabının üstünden geçerek
overshoes
zf.
34
Genel
zamanı geçerek
overtime
zf.
35
Genel
dalga geçerek
drollingly
zf.
36
Genel
doğrudan kırdan geçerek
cross-country
zf.
37
Genel
iç içe geçerek
intertwiningly
zf.
38
Genel
içine geçerek
penetratively
zf.
39
Genel
kaşık gibi iç içe geçerek
spoonways [rare]
zf.
40
Genel
dan geçerek
via
ed.
41
Genel
-den geçerek
via
ed.
42
Genel
-den geçerek
by way of
ed.
43
Genel
(dalga geçerek) ay çok sağ ol ya
shucks
ünl.
Phrasals
44
Öbek Fiiller
bir sonraki adıma geçerek (bir şeyi yapmaya) devam etmek
continue by (doing something)
f.
45
Öbek Fiiller
bir sonraki adıma geçerek (bir şeyi yapmaya) devam etmek
continue by doing something
f.
46
Öbek Fiiller
(üzerinden geçerek) yol izi bırakmak
trample something out
f.
47
Öbek Fiiller
(sınırı/köprüyü/nehri vb geçerek) bir yerden bir yere geçmek /gitmek
cross over into some place
f.
48
Öbek Fiiller
..geçerek yükselmek/ilerlemek
move up through something
f.
49
Öbek Fiiller
(sınırdan vb geçerek) bir yere girmek
cross over into some place
f.
50
Öbek Fiiller
(birini) dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak
taunt (one) into (doing something)
f.
51
Öbek Fiiller
birini dalga geçerek/alay ederek bir şeye itmek
taunt someone into something
f.
52
Öbek Fiiller
birini dalga geçerek/alay ederek bir şeye mecbur bırakmak
taunt someone into something
f.
53
Öbek Fiiller
golfte yavaş oynadığı için birilerinin önüne geçerek oyuna devam etmek
play through
f.
54
Öbek Fiiller
bir testi/sınavı geçerek dersten muaf olmak
test out
f.
55
Öbek Fiiller
yarıp geçerek (birine/bir şeye) ulaşmak
break through (to someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
hattı kırıp geçerek (birine/bir şeye) ulaşmak
break through (to someone or something)
f.
57
Öbek Fiiller
(bir yerden) geçerek gelmek
come through
f.
58
Öbek Fiiller
bir şeyden/yerden geçerek gelmek
come through something
f.
59
Öbek Fiiller
bir şeyden/yerden geçerek gelmek
come through
f.
60
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) kafa bulmak (dalga geçerek)
jeer at (someone or something)
f.
61
Öbek Fiiller
biriyle dalga geçerek (bir yerden) göndermek
laugh out of
f.
62
Öbek Fiiller
'-i geçerek yükselmek/ilerlemek
move up through
f.
63
Öbek Fiiller
(bir şeyi) geçerek yükselmek/ilerlemek
move up through (something or some place)
f.
64
Öbek Fiiller
dalga geçerek (bir şey yapmaya) kışkırtmak
taunt into
f.
65
Öbek Fiiller
dalga geçerek/alay ederek (bir şeye) itmek
taunt into
f.
66
Öbek Fiiller
dalga geçerek/alay ederek (bir şeye) mecbur bırakmak
taunt into
f.
67
Öbek Fiiller
(bir şeyi) üzerinden geçerek kopya etmek
trace over (something)
f.
68
Öbek Fiiller
arasından geçerek ilerlemek
weave in and out
f.
69
Öbek Fiiller
(bir şeylerin) arasından geçerek ilerlemek
weave through (something)
f.
Colloquial
70
Konuşma Dili
bir şey üzerinde rakiplerin önüne geçerek ansızın mülkiyet veya kullanım hakkı iddia etme
landgrab
i.
Idioms
71
Deyim
dalga geçerek (birini bir şeyden) vazgeçirmek
laugh one out of
f.
72
Deyim
dalga geçerek birinin taklidini yapmak
ape (one's) behavior
f.
73
Deyim
dalga geçerek alkışlama
golf clap
f.
74
Deyim
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) birinin sahneden kaçmasına neden olmak
laugh someone off the stage
f.
75
Deyim
atlantik okyanusu'nu geçerek ingiliz adaları'ndan amerika'ya gitmek
cross the big pond
f.
76
Deyim
atlantik okyanusu'nu geçerek amerika'dan ingiliz adaları'na gitmek
cross the big pond
f.
77
Deyim
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) (birinin) sahneden kaçmasına/inmesine neden olmak
laugh (one) off the stage
f.
78
Deyim
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) sahneden kaçmasına neden olmak
laugh off the stage
f.
79
Deyim
biftek mi tavuk mu tercih edersiniz? (dalga geçerek)
leather or feather
expr.
80
Deyim
(bir yerden) geçerek
by way of something
expr.
Industry
81
Sanayi
derinin yağlanmasından sonra sert silindirle üzerinden geçerek parlak görünüm veren makineyi çalıştıran kimse
glazer
i.
Technical
82
Teknik
iç içe geçerek
telescopically
f.
83
Teknik
iç içe geçerek kısalmak
telescope
f.
84
Teknik
geçerek arıtma
rit (refining in transit)
kısalt.
85
Teknik
geçerek tasfiye
rit (refining in transit)
kısalt.
Television
86
Televizyon
televizyon veya sinema ekranında yavaşça geçerek bilgi veren metin
crawl
i.
Railway
87
Demiryolu
içinden rayların geçerek devam ettiği istasyon binası
through station
i.
Aeronautic
88
Havacılık
-den geçerek
via
ed.
Marine
89
Denizcilik
ekvatoru geçerek tecrübesi törenle kutlanmış usta denizci
shellback
i.
Medical
90
Medikal
gazın rektumdan geçerek dışarıya atılması
flatus
i.
91
Medikal
karın duvarından geçerek yapılan
transabdominal
s.
Anatomy
92
Anatomi
vertebral toplardamara eşlik edip yedinci bel omurunun forameninden geçerek brakiyosefalik toplardamara boşalan bir toplardamar
vena vertebralis accessoria
i.
93
Anatomi
rahime her iki tarafından bağlı olup yumurta kanalının önünden ve altından geçerek kasık kanalından dış dudaklara inen bağ doku
ligamentum teres uteri
i.
94
Anatomi
rahime her iki tarafından bağlı olup yumurta kanalının önünden ve altından geçerek kasık kanalından dış dudaklara inen bağ doku
round ligament of the uterus
i.
95
Anatomi
(kalamarda) böbrekten geçerek brankial kalbe ulaşan damar
precava
i.
96
Anatomi
(kalamarda) böbrekten geçerek brankial kalbe ulaşan damara ait veya ilgili
precaval
s.
Pathology
97
Patoloji
yağların dolaşıma geçerek atardamarı tıkaması
fat embolism
i.
Optics
98
Optik
lensin kavisinin merkezinden geçerek ışığın yansımasını veya kırılmasını önleyen çizgi
optic axis
i.
Chemistry
99
Kimya
iki ya da daha fazla molekülün zincir gibi iç içe geçerek bağlanması ile oluşan bileşik türü
catenane
i.
Astronomy
100
Gökbilim
gözlemcinin zenitinden geçerek ufku kapsayan büyük daire
prime vertical
i.
101
Gökbilim
güneş'in tam tepeden geçerek nesnelerin gölgesi yokmuş gibi görünmesine neden olduğu hava olay
lahaina noon
i.
Botanic
102
Botanik
bitki örtüsünden geçerek direk yüzeye düşen yağmur suyu
throughfall
i.
103
Botanik
başka dallarla iç içe geçerek bükülmüş ağaç dalı
plash
i.
Literature
104
Edebiyat
uzay gemisinin hiperuzaydan geçerek ışık hızından daha hızlı hareket etmesini sağlayan bir cihaz
hyperdrive
i.
Environment
105
Çevre
atık su çamurunun çeşitli biyolojik/kimyasal işlemlerden geçerek toprağa dönüştürülmesi işlemi
soilification
i.
106
Çevre
yüzey suyunun topraktan geçerek aşağılara yönelmesi hareketi
seepage
i.
Geography
107
Coğrafya
romanya ve sırbistan'dan geçerek akan bir nehir
timiş
i.
108
Coğrafya
romanya ve sırbistan'dan geçerek akan bir nehir
tamis̆
i.
109
Coğrafya
güneydoğu balkan yarımadası'nda yer alan, batı bulgaristan'da doğup türkiye ve yunanistan'dan geçerek ege denizi'ne dökülen bir nehir
maritsa
i.
110
Coğrafya
avusturya, kuzeydoğu slovenya ve kuzey hırvatistan'dan geçerek drava nehri'ne dökülen bir nehir
mur
i.
111
Coğrafya
avusturya, kuzeydoğu slovenya ve kuzey hırvatistan'dan geçerek drava nehri'ne dökülen bir nehir
mura
i.
112
Coğrafya
fransa'da doğup belçika'dan geçerek kuzey denizi'ne dökülen bir nehir
scheldt river
i.
Military
113
Askeri
dikey hattı geçerek alçaktan bombalama
over-the-shoulder bombing
i.
114
Askeri
harekete geçerek düşmanı sıkı bir şekilde takip etmek
follow through
f.
Sport
115
Spor
(paten derbisinde) diğerlerini geçerek puan kazanmaya çalışan oyuncu
jammer
i.
116
Spor
bir eskrimcinin atağa geçerek rakibine ulaşabileceği mesafe sınırı
measure
i.
117
Spor
(frizbi) havada birçok kişinin üzerinden geçerek yaralanma riski doğurabilecek kadar uzun kalan atış
hospital pass
i.
118
Spor
bir ayağın diğerinin önünden geçerek ters yönde iniş yaptığı atlama ve dönüş
rivoltade
i.
119
Spor
oyuncunun topu rakip takımı geçerek sürdüğü bir futbol oyunu
running
i.
120
Spor
(buz hokeyinde) topa hakim olan oyuncunun topun önüne geçerek arkadan takip eden takım arkadaşına verdiği pas
drop pass
i.
121
Spor
(buz hokeyinde) kaleciyi geçerek sayı alınabilecek beş bölge
five hole
i.
122
Spor
(sayı) kaleciyi teğet geçerek alınan
soft
s.
Football
123
Futbol
oyuncunun topu rakip takımı geçerek sürdüğü bir futbol oyunu
running game
i.
124
Futbol
oyuncunun rakip takımı geçerek topu sürdüğü bir futbol oyunu
running play
i.
Baseball
125
Beysbol
(vurucunun durduğu köşeyi geçerek) sayı alacak şekilde
in
zf.
Boxing
126
Boks
boksörün kendini savunmasız bir pozisyonda göstererek rakibine atak için fırsat vermesi ve sonrasında karşı atağa geçerek üstünlük sağlamasına dayalı bir teknik (muhammed ali tarafından geliştirilmiş)
rope-a-dope
i.
Bookbindery
127
Ciltçilik
kağıt makinesinin kalandır silindirleri ile kitap ve kapak kağıtlarının üzerinden geçerek yapılan kısmı düzleme
machine finish
i.
Archaic
128
Eski Kullanım
kendinden geçerek bağlanma
seraphism
i.
129
Eski Kullanım
(bir kimseyi) dalga geçerek yönlendirmek
droll
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of geçerek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy