handsome - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

handsome

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"handsome" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 36 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
handsome s. hoş
handsome s. yakışıklı
General
handsome i. sevgiliye söylenen tatlı söz
handsome i. sevgi ifadesi
handsome s. iyi
handsome s. eli yatkın
handsome s. levent
handsome s. büyük
handsome s. güzel
handsome s. çok
handsome s. yetenekli
handsome s. etkileyici
handsome s. yakışıklı
handsome s. filinta gibi
handsome s. bol
handsome s. tecrübeli
handsome s. kayda değer
handsome s. keleş
handsome s. cömert
handsome s. becerikli
handsome s. iç açıcı
handsome s. zarif
handsome s. eli açık
handsome s. bağışlanan
handsome s. bağışlayan
handsome s. kullanımı kolay
handsome s. kolay manevra yapılan
handsome s. el altında
handsome s. idareli olmayan
handsome s. metheden
handsome s. göze çarpan
handsome s. uygun
handsome s. münasip
handsome s. cazibeli
handsome s. dikkat çekici
Ottoman Turkish
handsome s. mebzul

"handsome" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç

İngilizce Türkçe
General
handsome profits i. büyük kazanç
handsome prince i. yakışıklı prens
handsome actor i. yakışıklı oyuncu
handsome actor i. yakışıklı aktör
be handsome f. yakışıklı olmak
handsome [obsolete] f. güzel yorumlamak
tall and handsome s. uzun boylu ve yakışıklı
handsome [dialect] zf. güzel bir şekilde
Proverb
handsome is as handsome does insanlar kıyafetiyle karşılanır fikirleriyle ağırlanır/uğurlanır
handsome is as handsome does insanları dış görünüşlerine göre yargılamayın
handsome is that handsome does insanlar kıyafetiyle karşılanır fikirleriyle ağırlanır/uğurlanır
handsome is that handsome does insanları dış görünüşlerine göre yargılamayın
Colloquial
high, wide, and handsome s. çok etkileyici
high, wide, and handsome s. çok mutlu
high, wide, and handsome s. mutluluktan uçmuş
high, wide, and handsome s. havalı ve umursamaz
high, wide, and handsome s. kaygısız
high, wide, and handsome s. gamsız
high, wide, and handsome s. pervasız
tall, dark, and handsome s. uzun boylu
tall, dark, and handsome s. esmer ve yakışıklı
tall, dark, and handsome s. kadınlar için ideal olduğu düşünülen erkek tipini belirten ifade
Idioms
do the handsome thing f. özgürce hareket etmek
do someone handsome f. ağırlamak
do someone handsome f. cömert davranmak
do someone handsome f. çok güzel ağırlamak
do someone handsome f. nazik davranmak
do someone handsome f. onore etmek
devilishly handsome s. şeytani yakışıklı
Speaking
you look very handsome in it expr. seni çok yakışıklı gösteriyor
do you think I'm handsome? expr. sence ben yakışıklı mıyım?
am I handsome? expr. yakışıklı mıyım?
Trade/Economic
handsome salary i. dolgun maaş
Marine
handsome [dialect] zf. yavaşça ve dikkatlice
handsome [dialect] zf. muntazam bir şekilde
Botanic
sally-my-handsome i. kazayağı
Slang
handsome devil i. yakışıklı şeytan
handsome devil i. şeytan tüyü olan erkek
handsome devil i. yakışıklı çapkın
handsome devil i. yakışıklı serseri