Geçmiş

istifade

"istifade" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	istifade	benefit i.
2	Genel	istifade	advantage i.
3	Genel	istifade	profit i.
4	Genel	istifade	use i.
5	Genel	istifade	exploitation i.
6	Genel	istifade	favor i.
Trade/Economic
7	Ticaret/Ekonomi	istifade	profit i.
8	Ticaret/Ekonomi	istifade	advantage i.
9	Ticaret/Ekonomi	istifade	gain i.
Law
10	Hukuk	istifade	enjoyment i.
Politics
11	Siyasal	istifade	benefit i.
Archaic
12	Eski Kullanım	istifade	behoof i.
13	Eski Kullanım	istifade	emolument i.

"istifade" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 109 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	istifade etmek	exploit f.
General
2	Genel	fırsattan istifade	taking advantage of an opportunity i.
3	Genel	istifade etmek	profit by f.
4	Genel	istifade etmek	take advantage of f.
5	Genel	istifade etmek	make use of f.
6	Genel	istifade etmek	benefit f.
7	Genel	istifade etmek	utilize f.
8	Genel	fırsattan istifade etmek	make hay while the sun shines f.
9	Genel	istifade etmek	draw advantage from f.
10	Genel	fırsattan istifade etmek	snatch f.
11	Genel	istifade etmek	touch f.
12	Genel	istifade etmek	make use f.
13	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	benefit from the advantages of f.
14	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	benefit from the advantages provided by f.
15	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	benefit from the advantages being offered by f.
16	Genel	sunduğu avantajlardan istifade etmek	make use of the advantages provided by f.
17	Genel	istifade etmek	imposed upon f.
18	Genel	istifade etmek	tap into f.
19	Genel	-den istifade etmek	take advantage of f.
20	Genel	fırsattan istifade etmek	take advantage of the situation f.
21	Genel	istifade etmek	avail f.
22	Genel	imkanlarından istifade etmek	benefit from the opportunities of something f.
23	Genel	durumdan istifade etmek	make the most of an opportunity f.
24	Genel	durumdan istifade etmek	make use of the situation f.
25	Genel	durumdan istifade etmek	take advantage of the situation f.
26	Genel	istifade etmek	reap the benefit of f.
27	Genel	istifade etmek	make a good thing of f.
28	Genel	tecrübesinden istifade etmek	benefit from someone's experience f.
29	Genel	hizmetlerden istifade etmek	benefit from the services f.
30	Genel	istifade etmek	utilise f.
31	Genel	faydalanmayı/ yaralanmayı/ istifade etmeyi/ kullanmayı bırakmak/ kesmek/ devam etmemek	discontinue to utilize f.
32	Genel	istifade etmek	take f.
33	Genel	istifade etmek	tap f.
34	Genel	istifade etmek	make much of f.
35	Genel	istifade etmek	mind one's chances f.
36	Genel	istifade etmek	harness f.
37	Genel	istifade etmek	fee [dialect] [uk] f.
38	Genel	(birinin yeteneğinden) maddi başarı elde etmek için istifade etmek	parlay f.
39	Genel	istifade etmek	skill f.
40	Genel	-den istifade ederek	under cover of s.
41	Genel	istifade edilmemiş	unexploited s.
42	Genel	istifade edilmemiş	unutilized s.
43	Genel	menfaat içeren bir durumdan gayriahlaki şekilde istifade eden	opportunist s.
44	Genel	menfaat içeren herhangi bir durumdan gayriahlaki şekilde istifade eden	opportunistic s.
45	Genel	karanlıktan istifade ederek	under cloud of night zf.
Phrasals
46	Öbek Fiiller	istifade etmek	capitalize upon f.
47	Öbek Fiiller	istifade etmek	capitalize on f.
48	Öbek Fiiller	bir şeyden istifade etmek	benefit from something f.
49	Öbek Fiiller	bir şeyden istifade etmek	benefit by something f.
50	Öbek Fiiller	istifade etmek	capitalize on f.
51	Öbek Fiiller	fırsattan istifade etmek	pounce at f.
52	Öbek Fiiller	bir fırsattan istifade etmek	pounce on (something) f.
53	Öbek Fiiller	fırsattan istifade etmek	pounce on f.
54	Öbek Fiiller	'-den istifade etmek	benefit by f.
55	Öbek Fiiller	istifade etmek	call upon f.
56	Öbek Fiiller	(bir şeyden) istifade etmek	call upon (something) f.
57	Öbek Fiiller	(bir şeyden) istifade etmek	capitalize on (something) f.
58	Öbek Fiiller	(fırsattan) istifade etmek	pounce on (something) f.
59	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) yararlanmak/istifade etmek	presume on (someone or something) f.
60	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	prey upon (someone or something) f.
61	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	prey on (someone or something) f.
62	Öbek Fiiller	(bir şeyden) istifade etmek	tap into (something) f.
Proverb
63	Atasözü	yoluna çıkan her şeyden istifade etmesini bilmelisin	all is fish that comes to his net
Colloquial
64	Konuşma Dili	başkalarından istifade ederek başarı/para/statü elde etmeye çalışmak	be on the make f.
65	Konuşma Dili	fırsattan istifade etmek	use an opportunity f.
66	Konuşma Dili	fırsattan istifade etmek	make use of an opportunity f.
67	Konuşma Dili	-den istifade etmek	tap f.
68	Konuşma Dili	istifade etmek	milk it f.
69	Konuşma Dili	olabildiğince istifade etmek	make the most of it f.
Idioms
70	Deyim	fırsattan istifade yapılan eleştiri/hakaret	pot shot i.
71	Deyim	fırsattan istifade etmek	take time by the forelock f.
72	Deyim	(bir şeyden) istifade etmek	get the advantage of (something) f.
73	Deyim	başkasının boş anından istifade etmek	fish in troubled waters f.
74	Deyim	bir şeyden istifade etmek/yararlanmak	get some kind of mileage out of something f.
75	Deyim	fırsattan istifade etmek	make hay while the sun shines f.
76	Deyim	istifade etmek	make capital out of f.
77	Deyim	birinden/bir şeyden istifade etmek	get one over on somebody/something f.
78	Deyim	birinden/bir şeyden istifade etmek	put one over on somebody/something f.
79	Deyim	fırsattan istifade etmek	make hay f.
80	Deyim	(bir şeyden) istifade etmek	cash in on (something) f.
81	Deyim	-den istifade etmek/yararlanmak	get mileage out of f.
82	Deyim	-den istifade etmek/yararlanmak	get some kind of mileage out of f.
83	Deyim	birinden/bir şeyden istifade etmek	get/put one over on somebody/something f.
84	Deyim	bir şeyden istifade etmek	make capital of of something f.
85	Deyim	bir şeyden istifade etmek	make capital out of something f.
86	Deyim	fırsattan istifade etmek	make hay while the sun is shining f.
87	Deyim	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	make use of (someone or something) f.
88	Deyim	(bir şeyden) sonuna kadar faydalanmak/istifade etmek	play (something) for all (something) is worth f.
89	Deyim	(birinden/bir şeyden) istifade etmek	take advantage of (someone or something) f.
Trade/Economic
90	Ticaret/Ekonomi	ticari olarak istifade edilebilir olması muhtemel bilimsel araştırma	near-market research i.
91	Ticaret/Ekonomi	istifade etme	utilization i.
92	Ticaret/Ekonomi	istifade klozu	benefit close i.
93	Ticaret/Ekonomi	su kaynaklarından istifade	use of springs i.
94	Ticaret/Ekonomi	ayrıcalıktan istifade etmek	to enjoy a privilege f.
95	Ticaret/Ekonomi	istifade etmek	make use of f.
96	Ticaret/Ekonomi	gümrük vergisinden istifade etmeyen	nontariff s.
97	Ticaret/Ekonomi	istifade edilir	utilizable s.
98	Ticaret/Ekonomi	istifade edilir	utilisable s.
Law
99	Hukuk	aftan istifade	benefit of amnesty i.
100	Hukuk	istifade klozu	beneficiary clause i.
101	Hukuk	navlun düşmesinden istifade	benefit of fall i.
102	Hukuk	tarihsel olarak mülkiyete bağlı olmayıp bağış veya emir yoluyla uzun süreli istifade için ilhak edilmiş arazi parçası	common appurtenant i.
Politics
103	Siyasal	istifade etme hakkı	right to benefit i.
Literature
104	Edebiyat	geçici modadan istifade edilerek yayınlanan, neredeyse hiçbir edebi değeri ya da içeriği olmayan kitap	nonbook i.
Latin
105	Latince	şüpheden sanık istifade eder	in dubio pro reo expr.
Archaic
106	Eski Kullanım	fırsattan istifade etme	opportunity i.
107	Eski Kullanım	istifade etmek	vail f.
Slang
108	Argo	başkasının saflığından istifade etmek	have a lend of someone f.
109	Argo	istifade etmek	dick (over) f.