mahal - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

mahal



"mahal" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
General
mahal locus i.
mahal locality i.
mahal locale i.
mahal lieu i.
mahal station i.
mahal post i.
mahal seat i.
mahal occasion i.
mahal place i.
mahal location i.
mahal situation i.
mahal space i.
mahal site i.
mahal room i.
mahal stead i.
mahal position i.
mahal vice [scotland] i.
mahal point i.
Trade/Economic
mahal locality i.
Technical
mahal room i.
mahal spot i.
mahal site i.
Aeronautic
mahal spool i.
Military
mahal location i.
mahal locale i.
mahal local s.
Latin
mahal locus i.

"mahal" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç

Türkçe İngilizce
General
iata'nın acente listesinde yer alan, yolcu biletlerinin satıldığı mahal approved location i.
şüpheli mahal denetimi suspect site inspection i.
mahal listesi site list i.
onaylanmış mahal approved location i.
taj mahal taj mahal i.
tac mahal taj mahal i.
şüpheye mahal vermeme avoidance of doubt i.
halka açık mahal a public place i.
açık ve belirsizliğe mahal vermeyen tanım clear and unambiguous definition i.
mahal listesi zone list i.
mahal kalmamak be no longer necessary f.
hataya mahal vermemek avoid any possible mistakes f.
mahal bırakmamak not permit f.
mahal vermemek not allow f.
mahal vermemek not permit f.
mahal bırakmamak not give rise f.
mahal bırakmamak not allow f.
mahal vermemek not give rise f.
mahal vermek allow f.
mahal vermek give rise to f.
mahal vermemek not give rise to f.
mahal olmamak not give rise to f.
mahal kalmamak for there to be no longer any need for f.
mahal vermemek not to give rise to f.
mahal vermemek not to occasion f.
mahal kalmamak for there to be no room left for f.
mahal vermek give rise f.
mahal vermemek not let something happen f.
mahal vermek see f.
belirsizliğe mahal vermeyen unambiguous s.
tereddüte mahal bırakmayarak beyond question zf.
yanlışa mahal vermeden reliably zf.
yanlışa mahal vermeden unfailingly zf.
yanlışa mahal vermeden infallibly zf.
yanlışa mahal vermeden unerringly zf.
yanlış anlamaya mahal bırakmadan pointedly zf.
mahal bırakmaksızın not giving rise to ed.
Phrases
hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde in a way that leaves no doubt zf.
kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde beyond doubt zf.
kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde beyond a doubt zf.
kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde without (a) doubt zf.
şüpheye mahal bırakmayacak şekilde beyond a reasonable doubt expr.
şüpheye mahal vermemek için for the avoidance of doubt expr.
Idioms
şüpheye yer/mahal room for doubt i.
kuşkuya mahal bırakmamak be beyond suspicion f.
telaşa mahal vermek cool (one's) jets f.
soruna/probleme mahal vermemek do anything for a quiet life f.
kuşkuya mahal bırakmamak be beyond suspicion f.
kuşkuya mahal bırakmamak be above suspicion f.
kuşkuya mahal bırakmamak be above suspicion f.
kuşkuya mahal bırakmamak be beyond suspicion f.
bir şeye mahal vermek give rise to something f.
(bir şeye) mahal vermek give way (to something) f.
(bir şeyin) yayılmasına/büyümesine mahal vermek let (something) loose f.
(birine/bir şeye) yer/mahal vermemek not give (someone or something) houseroom [old-fashioned] f.
gecikmeye mahal bırakmamak cut fine f.
hiçbir hususta tereddüte mahal vermeksizin in no uncertain terms zf.
yanlış anlamaya mahal vermeden in no uncertain terms expr.
Speaking
mahal yok there is no ground for expr.
mahal yok there is no need for expr.
Trade/Economic
ekonomik yatırımları olan politikacıların kamuoyunda tartışmalara mahal vermemek için görevde bulundukları süre içerisinde malvarlıklarının yönetimini devrettikleri bir çeşit kayyum müessesesi blind trust i.
Law
borcun ifa edileceği mahal place of performance i.
umuma açık mahal public premise i.
umumi mahal public premise i.
Insurance
mahal klozu location clause i.
Tourism
ziyaret edilen mahal üzerinde asgari doğal ve kültürel etki bırakan turizm sustainable tourism i.
Technical
iskan edilen mahal occupied space i.
mahal havası kalitesi indoor air quality i.
mahal ısıtma space heating i.
mahal ısıtıcısı room heater i.
mahal sıcaklığı room temperature i.
mahal yüksekliği room height i.
mahal havası inside air i.
mahal soğutması space cooling i.
mahal havası indoor air i.
mahal ısıtması space heating i.
mahal kontrolü room control i.
mahal sabiti room constant i.
Construction
iskan edilen mahal occupied space i.
mahal havası indoor air i.
mahal havası kalitesi indoor air quality i.
meskun mahal residential quarter i.
Traffic
meskun mahal residential district i.
meskun mahal residential area i.
Environment
mahal tecridi isolating the scene i.
Military
meskun mahal urbanized terrain i.
meskun mahal built up area i.
meskun mahal residential area i.
meskun olmayan mahal unurbanized terrain i.