Geçmiş

obvious

"obvious" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	obvious s.	besbelli
2	Yaygın Kullanım	obvious s.	ortada
3	Yaygın Kullanım	obvious s.	bariz
4	Yaygın Kullanım	obvious s.	apaçık
5	Yaygın Kullanım	obvious s.	belli
6	Yaygın Kullanım	obvious s.	aşikar
7	Yaygın Kullanım	obvious s.	açık
General
8	Genel	obvious s.	meydanda
9	Genel	obvious s.	gün gibi ortada
10	Genel	obvious s.	vazıh
11	Genel	obvious s.	celi
12	Genel	obvious s.	gün gibi açık
13	Genel	obvious s.	bedihi
14	Genel	obvious s.	gözle görünen
15	Genel	obvious s.	belli
16	Genel	obvious s.	mutlaka
17	Genel	obvious s.	muhakkak
18	Genel	obvious s.	şeffaf
19	Genel	obvious s.	saf
20	Genel	obvious s.	basit
21	Genel	obvious s.	bariz
22	Genel	obvious s.	inceliksiz
23	Genel	obvious s.	(dürtü, duygu, niyet) açıkça sergileyen
24	Genel	obvious s.	(dürtü, duygu, niyet) basitçe sergileyen
25	Genel	obvious s.	kolay fark edilecek şekilde yerleştirilmiş
26	Genel	obvious s.	kolayca anlaşılan
27	Genel	obvious s.	çok basit
28	Genel	obvious s.	keşfi kolay
29	Genel	obvious s.	yorumlaması kolay
30	Genel	obvious s.	aşikâr
Trade/Economic
31	Ticaret/Ekonomi	obvious s.	açık
Politics
32	Siyasal	obvious s.	aşikar
Technical
33	Teknik	obvious s.	apaçık
34	Teknik	obvious s.	belli
Archaic
35	Eski Kullanım	obvious s.	maruz kalan
36	Eski Kullanım	obvious s.	etkilere tabi olan

"obvious" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	one obvious similarity i.	tek belirgin benzerlik
2	Genel	an obvious example i.	açık bir örnek
3	Genel	an obvious example i.	net bir örnek
4	Genel	obvious error i.	bariz/belirgin hata
5	Genel	obvious reason i.	bariz neden/sebep
6	Genel	obvious pick i.	bariz seçim
7	Genel	seem obvious f.	belli olmak
8	Genel	not be obvious the eye f.	gözden kaçmak
9	Genel	not be obvious the eye f.	gözlerden kaçmak
10	Genel	be obvious f.	meydana vurmak
11	Genel	become obvious f.	belli olmak
12	Genel	be blatantly obvious f.	olanca çıplaklığıyla ortada olmak
13	Genel	be blindingly obvious f.	tüm çıplaklığıyla ortada olmak
14	Genel	be blatantly obvious f.	tüm çıplaklığıyla ortada olmak
15	Genel	be blindingly obvious f.	olanca çıplaklığıyla ortada olmak
16	Genel	not obvious s.	kesin değil
17	Genel	obvious [obsolete] s.	ayak altında olan
18	Genel	obvious [obsolete] s.	kalabalık eden
19	Genel	obvious [obsolete] s.	yolunda duran
20	Genel	for obvious reasons zf.	açık nedenlerden dolayı
Phrases
21	İfadeler	from the department of the bleeding obvious expr.	sanki biz bilmiyorduk
22	İfadeler	from the department of the bleeding obvious expr.	malumu ilam birimi'nden
23	İfadeler	from the department of the bleeding obvious expr.	bunu bilmeyen mi var
24	İfadeler	to be obvious expr.	açık olmak gerekirse
25	İfadeler	there is no need to state the obvious expr.	bilineni tekrara gerek yok
26	İfadeler	it is obvious that expr.	belli ki
27	İfadeler	it is quite obvious expr.	oldukça açıktır ki
28	İfadeler	it is quite obvious that expr.	kesindir ki
Colloquial
29	Konuşma Dili	the obvious i.	bariz olan şey
30	Konuşma Dili	all-too-obvious s.	çok bariz
31	Konuşma Dili	painfully obvious s.	çok açık
32	Konuşma Dili	painfully obvious s.	çok bariz
33	Konuşma Dili	painfully obvious s.	aşırı derecede bariz
Idioms
34	Deyim	captain obvious i.	zaten herkesçe bilinen şeyleri dile getiren kişi
35	Deyim	be blindingly obvious f.	gün gibi ortada olmak
Speaking
36	Konuşma	it is obvious expr.	aşikardır
37	Konuşma	are we that obvious? expr.	çok mu belli ediyoruz?
38	Konuşma	it is quite obvious that expr.	çok açık
39	Konuşma	could you be any more obvious? expr.	daha fazla belli edemezdin?
40	Konuşma	it seems pretty obvious expr.	durum apaçık ortada
41	Konuşma	is it that obvious? expr.	o kadar belli oluyor mu?
42	Konuşma	it is quite obvious expr.	oldukça açık
43	Konuşma	it seems to be quite obvious expr.	oldukça açık gibi görünüyor
Law
44	Hukuk	grave and obvious danger i.	ağır ve muhakkak tehlike
Politics
45	Siyasal	stating the obvious i.	malumun ilamı
Football
46	Futbol	an obvious goal scoring chance i.	bariz gol şansı
47	Futbol	an obvious/great/clear chance to score i.	bariz gol şansı
48	Futbol	miss an obvious goal-scoring chance f.	bariz gol şansından yararlanamamak
49	Futbol	miss an obvious goal-scoring chance f.	bariz gol şansını kaçırmak
50	Futbol	miss an obvious goal-scoring chance f.	bariz gol şansını değerlendirememek