|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
sing a song f.
|
şarkı söylemek |
|
General |
|
2 |
Genel |
sing-along i.
|
koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme |
|
3 |
Genel |
star sing i.
|
burç |
|
4 |
Genel |
sing a song f.
|
türkü çağırmak |
|
5 |
Genel |
sing small f.
|
yelkenleri suya indirmek |
|
6 |
Genel |
sing out f.
|
şakımak |
|
7 |
Genel |
sing out f.
|
ötmek |
|
8 |
Genel |
sing a baby to sleep f.
|
bebeği ninni söyleyerek uyutmak |
|
9 |
Genel |
sing somebody's praise f.
|
göklere çıkarmak |
|
|
10 |
Genel |
sing one's own praises f.
|
övünmek |
|
11 |
Genel |
sing small f.
|
aşağıdan almak |
|
12 |
Genel |
sing the praises of f.
|
öve öve bitirememek |
|
13 |
Genel |
sing somebody's praise f.
|
övmek |
|
14 |
Genel |
sing a song f.
|
türkü söylemek |
|
15 |
Genel |
sing another tune f.
|
alttan almak |
|
16 |
Genel |
sing the praises of f.
|
göklere çıkarmak |
|
17 |
Genel |
sing small f.
|
alçaktan almak |
|
18 |
Genel |
sing a lullaby f.
|
ninni söylemek |
|
19 |
Genel |
sing out f.
|
bağırmak |
|
20 |
Genel |
sing someone's praises f.
|
çok methetmek |
|
21 |
Genel |
sing someone's praises f.
|
övgüyle söz etmek |
|
22 |
Genel |
sing out f.
|
detone olmak |
|
23 |
Genel |
sing to the tune of something f.
|
bir şeyin nakaratında söylemek |
|
24 |
Genel |
sing to the tune of something f.
|
bir şeyin tonunda söylemek |
|
25 |
Genel |
sing one's heart out f.
|
içini dökmek |
|
26 |
Genel |
sing one's heart out f.
|
derdini dökmek |
|
27 |
Genel |
sing out f.
|
bülbül kesilmek |
|
28 |
Genel |
sing someone's praises f.
|
methiye düzmek |
|
29 |
Genel |
sing pleasantly f.
|
terennüm etmek |
|
30 |
Genel |
sing gently f.
|
terennüm etmek |
|
31 |
Genel |
sing much better than f.
|
(şarkı vb) çok daha iyi söylemek |
|
32 |
Genel |
sing karaoke f.
|
karaoke yapmak |
|
33 |
Genel |
sing national anthem f.
|
milli marş söylemek |
|
34 |
Genel |
sing an anthem f.
|
marş söylemek |
|
35 |
Genel |
sing covers of songs f.
|
şarkılara cover yapmak |
|
36 |
Genel |
sing well f.
|
iyi şarkı söylemek |
|
37 |
Genel |
sing (single) s.
|
tek |
|
38 |
Genel |
sing (singular) s.
|
tekil |
|
39 |
Genel |
sing. (singular) s.
|
tekil |
|
40 |
Genel |
sing-song s.
|
inişli-çıkışlı ses |
|
41 |
Genel |
sing-song s.
|
melodik ses |
|
Phrasals |
|
42 |
Öbek Fiiller |
sing along with someone f.
|
biri şarkı söylerken (ona) enstrüman vb ile eşlik etmek |
|
43 |
Öbek Fiiller |
sing someone to sleep f.
|
şarkı/ninni söyleyerek uyutmak |
|
44 |
Öbek Fiiller |
sing along with someone f.
|
şarkısında eşlik etmek |
|
45 |
Öbek Fiiller |
sing of someone f.
|
şarkı söyleyerek yad etmek |
|
46 |
Öbek Fiiller |
sing along f.
|
(şarkıyı söylerken) eşlik etmek |
|
47 |
Öbek Fiiller |
sing together f.
|
(şarkıyı) birlikte söylemek |
|
48 |
Öbek Fiiller |
sing to someone f.
|
(şarkıyı) birine/biri için söylemek |
|
49 |
Öbek Fiiller |
sing along f.
|
(şarkıyı) birlikte söylemek |
|
|
50 |
Öbek Fiiller |
sing down f.
|
daha düşük bir tondan şarkı söylemek |
|
51 |
Öbek Fiiller |
sing down f.
|
bir notayı, şarkıyı, parçayı daha düşük bir oktavdan söylemek |
|
52 |
Öbek Fiiller |
sing of f.
|
şarkı söyleyerek yad etmek |
|
53 |
Öbek Fiiller |
sing of f.
|
hakkında bir hikaye anlatmak |
|
54 |
Öbek Fiiller |
sing of f.
|
-den övgüyle bahsetmek |
|
55 |
Öbek Fiiller |
sing of (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) hakkında bir hikaye anlatmak |
|
56 |
Öbek Fiiller |
sing of (someone or something) f.
|
(birinden/bir şeyden) övgüyle bahsetmek |
|
57 |
Öbek Fiiller |
sing to f.
|
-e/için şarkı söylemek |
|
58 |
Öbek Fiiller |
sing up f.
|
daha yüksek bir tondan şarkı söylemek |
|
59 |
Öbek Fiiller |
sing up f.
|
bir notayı, şarkıyı, parçayı daha yüksek bir oktavdan söylemek |
|
60 |
Öbek Fiiller |
sing up f.
|
daha yüksek sesle şarkı söylemek |
|
Proverb |
|
61 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
|
62 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
sabah gülen akşam olmadan ağlar |
|
63 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın |
|
64 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
dereyi görmeden paçayı sıvama |
|
65 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
acele işe şeytan karışır |
|
66 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
acele yürüyen yolda kalır |
|
67 |
Atasözü |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
|
68 |
Atasözü |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
sabah gülen akşam olmadan ağlar |
|
69 |
Atasözü |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın |
|
70 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
|
71 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
sabah gülen (gülüp eğlenen) akşam olmadan ağlar |
|
72 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın |
|
73 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
dereyi görmeden paçayı sıvama |
|
74 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
acele işe şeytan karışır |
|
75 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
|
acele yürüyen yolda kalır |
|
Idioms |
|
76 |
Deyim |
sing a different tune i.
|
birisine karşı tutumunu değiştirmek (kötüden iyiye) |
|
77 |
Deyim |
sing another tune i.
|
birisine karşı tutumunu değiştirmek (kötüden iyiye) |
|
78 |
Deyim |
sing off the same songbook f.
|
aynı telden çalmak |
|
79 |
Deyim |
sing off the same songbook f.
|
aynı fikirde olmak |
|
80 |
Deyim |
sing off the same songbook f.
|
hemfikir olmak |
|
81 |
Deyim |
hear a bird sing f.
|
gizli konuşmaları duymak |
|
82 |
Deyim |
sing placebo f.
|
biriyle aynı görüşte olmak |
|
83 |
Deyim |
hear a bird sing f.
|
(gizli durum) kulağına çalınmak |
|
84 |
Deyim |
sing placebo f.
|
müsamaha göstermek |
|
85 |
Deyim |
sing from the same songbook f.
|
aynı telden çalmak |
|
86 |
Deyim |
sing from the same songbook f.
|
aynı fikirde olmak |
|
87 |
Deyim |
sing from the same songbook f.
|
hemfikir olmak |
|
88 |
Deyim |
sing from the same songbook f.
|
aynı kafada olmak |
|
89 |
Deyim |
sing from the same songbook f.
|
uyuşmak |
|
90 |
Deyim |
sing from the same songbook f.
|
aynı frekansta olmak |
|
91 |
Deyim |
sing off the same hymnbook f.
|
aynı telden çalmak |
|
92 |
Deyim |
sing off the same hymnbook f.
|
aynı fikirde olmak |
|
93 |
Deyim |
sing off the same hymnbook f.
|
hemfikir olmak |
|
94 |
Deyim |
sing off the same hymnbook f.
|
aynı kafada olmak |
|
95 |
Deyim |
sing off the same hymnbook f.
|
uyuşmak |
|
96 |
Deyim |
sing off the same hymnbook f.
|
aynı frekansta olmak |
|
97 |
Deyim |
sing another tune f.
|
ağız değiştirmek |
|
98 |
Deyim |
sing a different tune f.
|
ağız değiştirmek |
|
99 |
Deyim |
sing someone's praises f.
|
aşırı övmek |
|
100 |
Deyim |
sing one's heart out f.
|
avazı çıktığı kadar bağırarak şarkı söylemek |
|
101 |
Deyim |
sing from the same hymnsheet f.
|
aynı ağzı kullanmak |
|
102 |
Deyim |
sing the same tune f.
|
aynı ağzı kullanmak |
|
103 |
Deyim |
sing from the same songsheet f.
|
aynı ağzı kullanmak |
|
104 |
Deyim |
sing from the same hymnbook f.
|
aynı fikirde olmak |
|
105 |
Deyim |
sing the same tune f.
|
aynı şeyi söylemek |
|
106 |
Deyim |
sing from the same songsheet f.
|
aynı şeyi söylemek |
|
107 |
Deyim |
sing from the same hymnsheet f.
|
aynı şeyi söylemek |
|
108 |
Deyim |
sing from the same hymnbook f.
|
aynı telden çalmak |
|
109 |
Deyim |
sing from the same hymn sheet f.
|
aynı telden çalmak |
|
110 |
Deyim |
sing from the same song sheet f.
|
aynı telden çalmak |
|
111 |
Deyim |
sing like a canary f.
|
bülbül gibi ötmek |
|
112 |
Deyim |
sing like a bird f.
|
bülbül gibi ötmek |
|
113 |
Deyim |
make one's heart sing f.
|
çok mutlu etmek |
|
114 |
Deyim |
lay low and sing small f.
|
gizlenmek |
|
115 |
Deyim |
sing from the same hymnbook f.
|
hemfikir olmak |
|
116 |
Deyim |
sing someone's praises f.
|
göklere çıkarmak |
|
117 |
Deyim |
sing the praises of f.
|
göklere çıkarmak |
|
118 |
Deyim |
sing like a canary f.
|
kuş gibi ötmek |
|
119 |
Deyim |
sing small f.
|
kuyruğunu kısmak |
|
120 |
Deyim |
sing someone's praises f.
|
methiyeler düzmek |
|
121 |
Deyim |
lay low and sing small f.
|
kendini gizlemek |
|
122 |
Deyim |
sing someone's praises f.
|
methiye düzmek |
|
123 |
Deyim |
sing like a bird f.
|
kuş gibi ötmek |
|
124 |
Deyim |
sing the blues f.
|
şikayet etmek |
|
125 |
Deyim |
sing talk up a storm f.
|
şevkle yapmak |
|
126 |
Deyim |
sing one's heart out f.
|
yanık yanık/içli içli söylemek |
|
127 |
Deyim |
sing a different song f.
|
birden ağız değiştirmek |
|
128 |
Deyim |
sing a different song f.
|
bir anda tutumunu/yaklaşımını değiştirmek |
|
129 |
Deyim |
sing a different song f.
|
bir anda/aniden fikrini değiştirmek |
|
130 |
Deyim |
sing a different song f.
|
bir anda bakış açısını değiştirmek |
|
131 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
fikrini değiştirmek zorunda kalmak |
|
132 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
görüşünü/düşüncesini değiştirmek zorunda kalmak |
|
133 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
birden ağız değiştirmek |
|
134 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
bir anda tutumunu/yaklaşımını değiştirmek |
|
135 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
bir anda/aniden fikrini değiştirmek |
|
136 |
Deyim |
sing a different song/tune f.
|
bir anda bakış açısını değiştirmek |
|
137 |
Deyim |
sing in tribulation f.
|
işkence altında ötmek |
|
138 |
Deyim |
sing in tribulation f.
|
işkenceye dayanamayıp suçunu itiraf etmek |
|
139 |
Deyim |
sing in tribulation f.
|
işkenceye dayanamayıp ötmek/konuşmak |
|
140 |
Deyim |
sing the same tune f.
|
aynı telden çalmak |
|
141 |
Deyim |
lie low and sing small f.
|
gizlenmek |
|
142 |
Deyim |
lie low and sing small f.
|
kendini gizlemek |
|
143 |
Deyim |
lie low and sing small f.
|
ortalarda görünmemek |
|
144 |
Deyim |
lie low and sing small f.
|
sakin vakit geçirmek |
|
145 |
Deyim |
lie low and sing small f.
|
kendi kendine kalmak |
|
146 |
Deyim |
lie low and sing small f.
|
kendi halinde olmak |
|
147 |
Deyim |
sing (someone's or something's) praises f.
|
(birinden/bir şeyden) övgüyle söz etmek |
|
148 |
Deyim |
sing (someone's or something's) praises f.
|
(birini/bir şeyi) çok methetmek |
|
149 |
Deyim |
sing (someone's or something's) praises f.
|
(birine/bir şeye) methiye düzmek |
|
150 |
Deyim |
sing (someone's or something's) praises f.
|
(birini/bir şeyi) aşırı övmek |
|
151 |
Deyim |
sing (someone's or something's) praises f.
|
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak |
|
152 |
Deyim |
sing for (one's) supper f.
|
ekmeğini hak etmek |
|
153 |
Deyim |
sing for (one's) supper f.
|
ekmeğini çalışarak kazanmak |
|
154 |
Deyim |
sing for (one's) supper f.
|
istediğini önce hak etmek |
|
155 |
Deyim |
sing for your supper [old-fashioned] f.
|
ekmeğini hak etmek |
|
156 |
Deyim |
sing for your supper [old-fashioned] f.
|
ekmeğini çalışarak kazanmak |
|
157 |
Deyim |
sing for your supper [old-fashioned] f.
|
istediğini önce hak etmek |
|
158 |
Deyim |
sing from the same hymn book f.
|
aynı fikirde olmak |
|
159 |
Deyim |
sing from the same hymn book f.
|
aynı telden çalmak |
|
160 |
Deyim |
sing from the same hymn book f.
|
hemfikir olmak |
|
161 |
Deyim |
sing like a birdie f.
|
bülbül gibi ötmek |
|
162 |
Deyim |
sing like a birdie f.
|
kuş gibi ötmek |
|
163 |
Deyim |
sing off the same hymn sheet [uk] f.
|
aynı fikirde olmak |
|
164 |
Deyim |
sing off the same hymn sheet [uk] f.
|
aynı telden çalmak |
|
165 |
Deyim |
sing off the same hymn sheet [uk] f.
|
hemfikir olmak |
|
166 |
Deyim |
sing off the same song sheet [uk] f.
|
aynı fikirde olmak |
|
167 |
Deyim |
sing off the same song sheet [uk] f.
|
aynı telden çalmak |
|
168 |
Deyim |
sing off the same song sheet [uk] f.
|
hemfikir olmak |
|
169 |
Deyim |
sing somebody's/something's praises f.
|
birini/bir şeyi övmek |
|
170 |
Deyim |
sing somebody's/something's praises f.
|
birinden/bir şeyden övgüyle bahsetmek |
|
171 |
Deyim |
sing somebody's/something's praises f.
|
birini/bir şeyi çok övmek/methetmek |
|
172 |
Deyim |
sing somebody's/something's praises f.
|
birine/bir şeye methiyeler düzmek |
|
173 |
Deyim |
sing somebody's/something's praises f.
|
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak |
|
174 |
Deyim |
sing somebody's/something's praises f.
|
(birini/bir şeyi) öve öve bitirememek |
|
175 |
Deyim |
sing soprano f.
|
soprano söylemek |
|
176 |
Deyim |
sing the praises of (someone or something) f.
|
(birini/bir şeyi) göklere çıkarmak |
|
177 |
Deyim |
sing the praises of (someone or something) f.
|
(birini/bir şeyi) öve öve bitirememek |
|
178 |
Deyim |
sing the praises of (someone or something) f.
|
(birini/bir şeyi) çok övmek/methetmek |
|
179 |
Deyim |
sing the praises of (someone or something) f.
|
(birine/bir şeye) methiyeler düzmek |
|
180 |
Deyim |
sing the praises of (someone or something) f.
|
(birinden/bir şeyden) büyük övgüyle bahsetmek |
|
181 |
Deyim |
sing up a storm f.
|
hevesle/neşeyle şarkı söylemek |
|
182 |
Deyim |
sing up a storm f.
|
hevesle/neşeyle şarkı söyleyip durmak |
|
Speaking |
|
183 |
Konuşma |
can you sing a song for me? expr.
|
benim için bir şarkı söyleyebilir misin? |
|
184 |
Konuşma |
what kind of songs do you sing? expr.
|
ne tür şarkılar söylüyorsun? |
|
185 |
Konuşma |
what kind of songs do you sing? expr.
|
ne tür şarkılar söylüyorsunuz? |
|
186 |
Konuşma |
can you sing? expr.
|
şarkı söyleyebiliyor musun? |
|
187 |
Konuşma |
I like to sing songs expr.
|
şarkı söylemekten hoşlanırım |
|
188 |
Konuşma |
I like to sing songs expr.
|
şarkı söylemekten hoşlanıyorum |
|
189 |
Konuşma |
we sing covers of songs expr.
|
şarkılara cover yapıyoruz |
|
190 |
Konuşma |
sing me to sleep expr.
|
uyumam için bana şarkı söyle |
|
Technical |
|
191 |
Teknik |
propitiatory sing i.
|
yaklaşma imi |
|
Telecom |
|
192 |
Telekom |
voice-operated device anti-sing i.
|
sesle çalışan tek yönlü iletim sağlayan cihaz |
|
Railway |
|
193 |
Demiryolu |
rail-sing mechanism i.
|
yükseltme mekanizması |
|
Marine |
|
194 |
Denizcilik |
sing out f.
|
ahoy etmek |
|
195 |
Denizcilik |
sing out f.
|
coşkuyla seslenmek |
|
Zoology |
|
196 |
Zooloji |
sing-sing (kobus defassa unctuosus) i.
|
batı afrika'ya özgü bir su antilobu |
|
Botanic |
|
197 |
Botanik |
sing-kwa i.
|
pakistan'da yetişen lif kabağı |
|
Linguistics |
|
198 |
Dilbilim |
sing sing theory i.
|
müzik kökenli dil kuramı |
|
Religious |
|
199 |
Dini |
sing [obsolete] f.
|
dine uygun olarak şarkı söylemek |
|
200 |
Dini |
sing [obsolete] f.
|
ilahi söylemek |
|
201 |
Dini |
sing [obsolete] f.
|
ilahiyi makamlı okumak |
|
Geography |
|
202 |
Coğrafya |
sing sing i.
|
sing sing hapishanesi |
|
203 |
Coğrafya |
sing sing i.
|
new york'ta bir hapishane |
|
Music |
|
204 |
Müzik |
sing-along i.
|
sabit tempolu şarkı |
|
205 |
Müzik |
sing-along i.
|
eşlik edilen şarkı |
|
206 |
Müzik |
sing-sing i.
|
okyanusya'ya özgü müzikli ve danslı bir tören |
|
207 |
Müzik |
sing-song i.
|
şarkı söylemek için bir araya gelme |
|
208 |
Müzik |
sing-song i.
|
şarkı söylemek için toplanma |
|
209 |
Müzik |
t the sing f.
|
işarete dönmek |
|
210 |
Müzik |
sing false f.
|
yanlış okumak |
|
211 |
Müzik |
sight-sing f.
|
provasız çalmak |
|
212 |
Müzik |
sight-sing f.
|
(müziği) ilk kez görülen partisyon üzerinden çalmak |
|
Latin |
|
213 |
Latince |
sing (singulorum) expr.
|
her birine ait |
|
214 |
Latince |
sing (singulorum) expr.
|
her birinin |
|