slate - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

slate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"slate" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
General
slate f. cezalandırmak
slate f. şiddetle eleştirmek
slate f. kınamak
slate f. belirlemek
slate f. kararlaştırmak
slate f. yerden yere çarpmak
slate f. önermek (aday)
slate f. arduaz kaplamak
slate f. azarlamak
slate i. kayağantaş
slate i. kayağantaş levhası
slate i. film çekim tahtası
slate i. kayrak
slate i. sleyt
slate i. arduvaz levhası
slate i. yazı taşı
slate i. barut rengi
slate i. yazı tahtası
slate i. aday listesi (seçim için)
slate i. taş tahta
slate i. arduaz
slate s. kayağantaşından yapılmış
Politics
slate i. aday listesi
Technical
slate i. damtaşı
slate i. kara kayağan
Computer
slate i. arduvaz
Geology
slate i. kayrak taşı
slate i. kayağan taş
Cinema
slate i. çekim tahtası
slate i. klaket

"slate" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

İngilizce Türkçe
General
clean the slate f. geçmişe sünger çekmek
start with a clean slate f. beyaz bir sayfa açmak
start with a clean slate f. beyaz sayfa açmak
wipe the slate clean f. geçmişe sünger çekmek
crude slate i. ham petrol
argillaceous slate i. killi şist
clean slate i. yeni bir başlangıç
clean slate i. temiz bir sayfa
slate pencil i. levha kalemi
slate-pencil i. taş kalem
dark slate blue i. koyu arduvaz mavisi
blank slate i. beyaz/boş sayfa
blank slate i. boş levha
slate-gray s. barut rengi
slate-grey s. barut rengi
Phrasals
slate for f. bir şeyi ilerde belirli bir zamanda yapmayı planlamak
slate for f. bir kimseyi bir görev için seçmek veya önermek
Colloquial
on (one's) slate expr. (birinin) önünde
on (one's) slate expr. (birinin) listesinde
on (one's) slate expr. (birinin) gelecekteki programında/takviminde
on (one's) slate expr. (birinin) ilerleyen programında/takviminde
on (one's) slate expr. (birinin) ileri/sonraki planlarında
on (one's) slate [old-fashioned] expr. (birinin) hesabına
on (one's) slate [old-fashioned] expr. (birinin) borç/veresiye listesine
Idioms
keep (one's) slate clean f. beladan uzak durmak
keep (one's) slate clean f. hiçbir suça bulaşmamak
keep (one's) slate clean f. temiz bir sicili olmak
keep (one's) slate clean f. adı herhangi bir olaya karışmamak
start off with a clean slate f. beyaz bir sayfa açmak
start over with a clean slate f. beyaz bir sayfa açmak
scrub the slate clean f. geçmişe sünger çekmek
wipe someone's slate clean f. geçmişe sünger çekmek
have a slate loose f. keçileri kaçırmak
wipe the slate clean f. sil baştan yapmak
start with a clean slate f. sil baştan yapmak
start over with a clean slate f. temiz bir sayfa açmak
start off with a clean slate f. temiz bir sayfa açmak
start off with a clean slate f. yeni bir başlangıç yapmak
start over with a clean slate f. yeni bir başlangıç yapmak
the slate wiped clean i. temiz defter
a clean slate i. temiz bir sayfa
a clean slate i. yeni bir sayfa
a clean slate i. yeni bir başlangıç
Technical
ferruginous slate i. demirli kayağantaş
ferruginous slate i. demirli arduvaz
Construction
asbestos slate i. asbestli çimento karo
diamond slate i. baklava karo
roofing slate i. çatı arduvazı
clay slate i. killi şist
ridge slate i. mahya kiremidi
clay slate i. pişmiş toprak karo
Mining
adhesive slate i. suyu çabuk abzorbe eden bir tür kayrak taşı
argillaceous slate i. killi yapraktaşı
argillaceous slate i. killi şist
Geology
turkey slate i. turkuaz minerali
turkey slate i. firuze
turkey slate i. novakülit
aluminous slate i. alüminyum oksidin sülfatını içeren bir kayaç türü
alum slate i. pirit içeren killi şist
spotted slate i. benekli sleyt
Places
slate springs i. mississippi eyaletinde yerleşim yeri
Photography
transparent slate i. şeffaf kayrak taşı
British Slang
have a slate loose f. bir tahtası eksik olmak