Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
sokan
"sokan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sokan
stinging
s.
Marine Biology
2
Deniz Biyolojisi
sokan
dusky spinefoot
i.
"sokan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 121 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
her şeye burnunu sokan
nosy
s.
General
2
Genel
sokan hayvan
stinger
i.
3
Genel
herkesin işine burnunu sokan kimse
meddler
i.
4
Genel
burnunu sokan kimse
meddler
i.
5
Genel
başkasının işine burnunu sokan
interloper
i.
6
Genel
burnunu sokan kimse
interloper
i.
7
Genel
her işe burnunu sokan kimse
snoop
i.
8
Genel
başkasının işine burnunu sokan kimse
busybody
i.
9
Genel
burnunu sokan
snoop
i.
10
Genel
başkasının işine burnunu sokan kimse
interloper
i.
11
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
meddler
i.
12
Genel
başkalarının işine burnunu sokan kimse
kibitzer
i.
13
Genel
kendisini ilgilendirmeyen işlere burnunu sokan
saucebox
i.
14
Genel
bir kimsenin başını derde sokan
entangler
i.
15
Genel
kınına sokan
sheather
i.
16
Genel
burnunu sokan
intermeddler
i.
17
Genel
burnunu sokan
interferant
i.
18
Genel
nifak sokan kimse
alienator
i.
19
Genel
yeniden kalıba sokan kimse
redrawer
i.
20
Genel
nizama sokan kimse
regulator
i.
21
Genel
toplumun anlayacağı biçime sokan
vulgarizer
i.
22
Genel
toplumun anlayacağı biçime sokan
vulgariser
i.
23
Genel
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı
man-of-war
i.
24
Genel
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı
portuguese man-of-war
i.
25
Genel
kadınların işine burnunu sokan erkek
henhussy
i.
26
Genel
ev işlerine burnunu sokan erkek
henhussy
i.
27
Genel
(ingiliz bilardosunda) başka bir topa çarptıktan sonra kendi topunu deliğe sokan vuruş
loser [uk]
i.
28
Genel
günaha sokan şey
offence
i.
29
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
impertinence
i.
30
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
impertinency
i.
31
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
impertinent
i.
32
Genel
zora sokan kimse
distresser [obsolete]
i.
33
Genel
uçan aracı istenen şekle ya da yere sokan kimse
driver
i.
34
Genel
başkasının işine burnunu sokan kimse
interponent
i.
35
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
pantopragmatic
i.
36
Genel
bir şeyleri düzene sokan kimse
doctor
i.
37
Genel
ahmak ve her şeye burnunu sokan yaşlı memur
dogberry
i.
38
Genel
her işe burnunu sokan kimse
prier
i.
39
Genel
sokan böcek
sciniph
i.
40
Genel
piyasaya sahte para sokan kimse
smasher
i.
41
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
smoocher
i.
42
Genel
öğrenen kişiyi potansiyel olarak tehlikeye sokan bilgi
information hazard
i.
43
Genel
öğrenen kişiyi potansiyel olarak tehlikeye sokan bilgi
infohazard
i.
44
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
squit [uk]
i.
45
Genel
her şeye burnunu sokan kimse
stickler [obsolete]
i.
46
Genel
başkasının işine burnunu sokan
nosey
s.
47
Genel
her şeye burnunu sokan
meddlesome
s.
48
Genel
şakayla karışık laf sokan
pawky
s.
49
Genel
her şeye burnunu sokan
impertinent
s.
50
Genel
her şeye burnunu sokan
nosey
s.
51
Genel
her şeye burnunu sokan
officious
s.
52
Genel
her şeye burnunu sokan
interfering
s.
53
Genel
burnunu sokan
meddling
s.
54
Genel
şoka sokan
shocky
s.
55
Genel
günaha sokan
sinful
s.
56
Genel
nizama sokan
regulative
s.
57
Genel
günaha sokan
ungodly
s.
58
Genel
günaha sokan
unhallowed
s.
59
Genel
her şeye burnunu sokan
keyhole
s.
60
Genel
her şeye burnunu sokan
overofficious
s.
61
Genel
başkasının işine burnunu sokan
polypragmatic
s.
62
Genel
başkasının işine burnunu sokan
polypragmatical
s.
63
Genel
hataları gereksiz yere göze sokan
faultfinding
s.
64
Genel
hataları gereksiz yere göze sokan
fault-finding
s.
65
Genel
her şeye burnunu sokan
pantopragmatic
s.
66
Genel
aynı sıraya sokan
positioning
s.
67
Genel
çıkmaza sokan
dilemmatic
s.
68
Genel
burnunu sokan
pushy [dialect]
s.
Colloquial
69
Konuşma Dili
her şeye burnunu sokan meraklı kimse
noser
i.
70
Konuşma Dili
başkalarının işine burnunu sokan kişi
a nosey parker
i.
71
Konuşma Dili
sürekli olarak başını belaya sokan kimse
trouble magnet
i.
72
Konuşma Dili
başını belaya sokan kimse
heller
i.
73
Konuşma Dili
parmağını burnuna sokan kimse
nose-picker
i.
74
Konuşma Dili
sıkıntıya sokan şey
hell
i.
75
Konuşma Dili
sıkıntıya sokan
unlucky [dialect]
s.
Idioms
76
Deyim
gülmekten karınlara ağrılar sokan gaf
a real howler
i.
77
Deyim
başkasının işine burnunu sokan kimse
cuckoo in the nest
i.
78
Deyim
başkalarının işine burnunu sokan
nosy parker
i.
79
Deyim
başkalarının işine burnunu sokan
nosey-parker
i.
80
Deyim
insanı günaha sokan/baştan çıkaran şeyler
the world, the flesh, and the devil
i.
81
Deyim
günaha sokan her şey
the world, the flesh, and the devil
i.
82
Deyim
başkalarının işine/sorunlarına burnunu sokan tip
meddlesome matty
i.
83
Deyim
her şeye burnunu sokan kimse
addle-plot [obsolete]
i.
84
Deyim
birinin işine sürekli burnunu sokan kimse
a back-seat driver
i.
85
Deyim
başkalarının işine burnunu sokan kimse
a nosy parker [uk]
i.
86
Deyim
başkalarının işine karışan/burnunu sokan kimse
eagle-eye
i.
87
Deyim
her şeye burnunu sokan kimse
paul pry
i.
88
Deyim
(birinin) işine çomak sokan kimse olmak
be a thorn in (one's) flesh
f.
89
Deyim
(birinin) işine çomak sokan kimse olmak
be a thorn in (one's) side
f.
90
Deyim
işine çomak sokan kimse olmak
be a thorn in your flesh/side
f.
91
Deyim
(birinin) işine çomak sokan kimse olmak
become a thorn in (one's) flesh
f.
92
Deyim
(birinin) işine çomak sokan kimse olmak
become a thorn in (one's) side
f.
93
Deyim
burnunu herşeye sokan biri gibi konuşmak istemiyorum ama
I don't want to sound like a busybody but
expr.
Law
94
Hukuk
iki tarafı da bağlayıcı hükümlerle taahhüt altına sokan sözleşme
synallagmatic contract
i.
Industry
95
Sanayi
betonarme çeliği kalıplara sokan işçi
rodman
i.
Technical
96
Teknik
kil veya sıcak camı şekle sokan hareketli parça
plunger
i.
Railway
97
Demiryolu
sinyalde sorun olması halinde treni durdurmak için otomatik olarak freni devreye sokan cihaz
train stop
i.
Veterinary
98
Veterinerlik
atların toynaklarını yumuşatan, süngerimsi bir hale sokan bir hastalık
canker
i.
Sport
99
Spor
topu oyuna sokan oyuncu
thrower in
i.
100
Spor
(bilardoda) rakibin topunu deliğe sokan vuruş
hazard
i.
101
Spor
kendi topunu deliğe sokan vuruş
hazard
i.
102
Spor
rakibe baskı yaparak onu zora sokan etkili oyun
pressure
i.
Basketball
103
Basketbol
topu dışardan oyuna sokan takımın kullandığı oyun
out of bounds play
i.
Archaic
104
Eski Kullanım
her şeye burnunu sokan meraklı kimse
nosey
i.
105
Eski Kullanım
her işe burnunu sokan meraklı kimse
quidnunc
i.
106
Eski Kullanım
her şeye burnunu sokan kimse
whisk
i.
107
Eski Kullanım
sokan sinek
oestrus
i.
108
Eski Kullanım
siyasete burnunu sokan kimse
statemonger
i.
109
Eski Kullanım
başkasının işine burnunu sokan
pragmatic
s.
Slang
110
Argo
burnunu sokan
buttinsky
i.
111
Argo
cezaevine kaçak mal sokan kimse
mule
i.
112
Argo
hapishaneye kaçak mal sokan tip
runner
i.
113
Argo
burnunu sokan
buttinski
i.
114
Argo
havaya sokan şarkı
banger
i.
British Slang
115
İngiliz Argosu
yüzünü komik komik şekillere sokan
gurner
i.
116
İngiliz Argosu
başkasının işine burnunu sokan
nebby
s.
117
İngiliz Argosu
tribe sokan (uyuşturucu)
trippy
s.
Modern Slang
118
Modern Argo
alarmları devreye sokan olay/durum
alarmer
i.
119
Modern Argo
her şeye burnunu sokan
all up in it
s.
120
Modern Argo
işine burnunu sokan
all up in your shit
s.
121
Modern Argo
işime burnunu sokan
all up in my kool-aid
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sokan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy