Geçmiş

stand up

"stand up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	stand up f.	ayağa kalkmak
2	Yaygın Kullanım	stand up f.	kalkmak
General
3	Genel	stand up f.	kalkmak
4	Genel	stand up f.	göğüs germek
5	Genel	stand up f.	taraftarı olmak
6	Genel	stand up f.	dikilmek
7	Genel	stand up f.	dayanmak
8	Genel	stand up f.	savunmak
9	Genel	stand up f.	bekletmek
10	Genel	stand up f.	anlaşmayı yerine getirememek
11	Genel	stand up f.	karşı koymak
12	Genel	stand up f.	sağlam kalmak
13	Genel	stand up f.	yerinden kalkmak
14	Genel	stand up f.	dayandırmak
15	Genel	stand up f.	dik yerleştirmek
16	Genel	stand up f.	dayamak
17	Genel	stand up f.	(bir kimse ile olan) randevuya gidememek
Sport
18	Spor	stand up f.	ayakta durmak

"stand up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 146 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	stand-up reception i.	ayaküstü resepsiyon
2	Genel	stand-up i.	dayanıklılık
3	Genel	stand-up i.	dirençlilik
4	Genel	stand-up i.	metanetlilik
5	Genel	stand-up i.	iyi bir şekilde eskime
6	Genel	stand-up i.	kullanılabilecek şekilde eskime
7	Genel	stand-up i.	destek
8	Genel	stand-up i.	dik duran şey
9	Genel	stand-up i.	randevuya gidememe
10	Genel	stand-up i.	sözünü tutamama
11	Genel	stand-up i.	stand up gösterisi
12	Genel	stand-up i.	tek kişilik komedi gösterisi
13	Genel	stand-up i.	stand up sanatçısı
14	Genel	stand-up i.	tek kişilik komedi sanatçısı
15	Genel	stand-up i.	stand up komedyeni
16	Genel	stand-up i.	ayaklı reklam panosu
17	Genel	stand-up i.	ayak üstü toplantı
18	Genel	stand up to f.	göğüs germek
19	Genel	stand up for f.	desteklemek
20	Genel	stand up to f.	dayanmak (bir şeye)
21	Genel	stand up to f.	karşı gelmek (birine)
22	Genel	stand up to f.	karşı çıkmak
23	Genel	stand up for f.	taraftar olmak
24	Genel	stand up to f.	karşı koymak
25	Genel	stand someone up f.	randevuya gelmeyerek birini boşuna bekletmek
26	Genel	stand up for f.	savunmak
27	Genel	stand up to f.	dayanıklı olmak (bir şeye karşı)
28	Genel	stand up to f.	kafa tutmak
29	Genel	stand up to f.	direnmek
30	Genel	stand somebody up f.	ekmek
31	Genel	stand up for f.	taraftarı olmak
32	Genel	stand up for one's rights f.	haklarını savunmak
33	Genel	stand somebody up f.	birini ekmek
34	Genel	stand somebody up f.	birini satmak
35	Genel	stand up to f.	karşı durmak
36	Genel	stand up for oneself f.	kendi çıkarını korumak
37	Genel	stand up for oneself f.	kendini savunmak
38	Genel	stand up before the judge f.	hakim huzuruna çıkmak
39	Genel	stand up before the judge f.	hakim önüne çıkmak
40	Genel	stand someone up f.	birisini ekmek
41	Genel	stand up too fast f.	hızla ayağa kalkmak
42	Genel	stand-up s.	ayakta yapılan
43	Genel	stand-up s.	dik
44	Genel	stand-up s.	kalkık
45	Genel	stand-up s.	(yaka) dik duran
46	Genel	stand-up s.	(kavga) yumruklu
47	Genel	stand-up s.	güvenilir
48	Genel	stand-up s.	sadık
49	Genel	stand-up s.	sadakatli
50	Genel	stand-up s.	bağlı
51	Genel	stand-up s.	korkusuz
52	Genel	stand-up s.	gözü pek
53	Genel	stand-up s.	yürekli
54	Genel	stand-up s.	cesur
55	Genel	stand-up s.	atılgan
56	Genel	stand-up s.	gözü kara
Phrasals
57	Öbek Fiiller	stand up for f.	haklı çıkarmak
58	Öbek Fiiller	stand up with f.	evlenen kişiye sağdıç/nedime olmak
59	Öbek Fiiller	stand up for f.	yardım etmek
60	Öbek Fiiller	stand up for f.	destek olmaya teşebbüs etmek
61	Öbek Fiiller	stand someone up f.	birisini ağaç etmek
62	Öbek Fiiller	stand someone up f.	birisini ekmek
63	Öbek Fiiller	stand up with someone f.	birini destekler mahiyette davranmak
64	Öbek Fiiller	stand up against someone f.	birine karşı durmak/dayanmak
65	Öbek Fiiller	stand up with someone f.	birini desteklemek
66	Öbek Fiiller	stand someone up f.	birisini satmak
67	Öbek Fiiller	stand up to f.	karşısında yılmamak
68	Öbek Fiiller	stand up to f.	karşı koymak
69	Öbek Fiiller	stand up for somebody f.	savunmak
70	Öbek Fiiller	stand up against f.	(bir fikrin/görüşün) karşısında durmak
71	Öbek Fiiller	stand up to f.	yoğun biçimde direnmek
72	Öbek Fiiller	stand up against (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) karşısında durmak
73	Öbek Fiiller	stand up against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı olmak
74	Öbek Fiiller	stand up against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı çıkmak
75	Öbek Fiiller	stand up against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) başkaldırmak
76	Öbek Fiiller	stand up against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) kafa tutmak
77	Öbek Fiiller	stand up against (something) f.	(bir şeye) dayanmak
78	Öbek Fiiller	stand up against (something) f.	(bir şeye) yaslanmak
79	Öbek Fiiller	stand up against (something) f.	(bir şeye) abanmak
80	Öbek Fiiller	stand up against (something) f.	(bir şeye) dayandırmak
81	Öbek Fiiller	stand up against (something) f.	(bir şeye) yaslamak
82	Öbek Fiiller	stand up for (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) taraf olmak
83	Öbek Fiiller	stand up for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) desteklemek
84	Öbek Fiiller	stand up for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) savunmak
85	Öbek Fiiller	stand up to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı koymak
86	Öbek Fiiller	stand up to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı gelmek
87	Öbek Fiiller	stand up to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) kafa tutmak
88	Öbek Fiiller	stand up to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı çıkmak
89	Öbek Fiiller	stand up to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı direnmek
Phrases
90	İfadeler	fall seven times, stand up eight expr.	asla pes etme
Colloquial
91	Konuşma Dili	will the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
92	Konuşma Dili	will the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
93	Konuşma Dili	will the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) nerede?
94	Konuşma Dili	will the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
95	Konuşma Dili	will the real (someone) please stand up expr.	(birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
96	Konuşma Dili	will the real (someone) please stand up expr.	(birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
97	Konuşma Dili	will the real - please stand up expr.	gerçek ... kendini gösterecek mi?
98	Konuşma Dili	will the real - please stand up expr.	gerçek ... ortaya çıkacak mı?
99	Konuşma Dili	will the real - please stand up expr.	gerçek ... nerede?
100	Konuşma Dili	will the real - please stand up expr.	gerçek ... ayağa kalkabilir mi lütfen?
101	Konuşma Dili	will the real - please stand up expr.	… gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
102	Konuşma Dili	will the real - please stand up expr.	… gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
103	Konuşma Dili	would the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) kendini gösterecek mi?
104	Konuşma Dili	would the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) ortaya çıkacak mı?
105	Konuşma Dili	would the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) nerede?
106	Konuşma Dili	would the real (someone) please stand up expr.	gerçek (birisi) ayağa kalkabilir mi lütfen?
107	Konuşma Dili	would the real (someone) please stand up expr.	(birisi) gerçek yüzünü gösterebilir mi lütfen?
108	Konuşma Dili	would the real (someone) please stand up expr.	(birisi) gerçek karakterini/gerçekte kim olduğunu gösterebilir mi lütfen?
Idioms
109	Deyim	stand somebody up f.	birini ekmek
110	Deyim	stand somebody up f.	birisini ekmek
111	Deyim	stand somebody up f.	birisini satmak
112	Deyim	stand up before someone f.	birinin huzuruna çıkmak
113	Deyim	stand somebody up f.	birini satmak
114	Deyim	stand up in court f.	dava açılacak nitelikte olmak
115	Deyim	stand up in court f.	davayı kazandıracak nitelikte olmak
116	Deyim	stand up in court f.	sağlam delillere/kanıtlara dayanmak
117	Deyim	make the hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birinin) tüylerini diken diken etmek
118	Deyim	make the hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birinin) tüylerini ürpertmek
119	Deyim	make the hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birini) dehşete düşürmek
120	Deyim	make the hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birini) korkutmak
121	Deyim	make one's hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birinin) tüylerini diken diken etmek
122	Deyim	make one's hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birinin) tüylerini ürpertmek
123	Deyim	make one's hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birini) dehşete düşürmek
124	Deyim	make one's hair stand up on the back of (one's) neck f.	(birini) korkutmak
125	Deyim	stand up on (one's) hind legs f.	ayağa kalkmak
126	Deyim	stand up on (one's) hind legs f.	konuşma yapmak için ayağa kalkmak
127	Deyim	stand up on (one's) hind legs f.	yerinden kalkmak
128	Deyim	stand up and be counted expr.	ayağa kalk ve açıkça fikrini söyle
Speaking
129	Konuşma	don't stand us up i.	bizi ekme
Trade/Economic
130	Ticaret/Ekonomi	stand-up meeting i.	ayakta yapılan gündelik toplantı
131	Ticaret/Ekonomi	set up a stand f.	stand kurmak
Television
132	Televizyon	stand-up i.	stand-up sunuş
133	Televizyon	stand-up i.	anons
134	Televizyon	stand-up i.	olay arka planda akarken muhabirin ayakta durarak sunduğu yayın
Textile
135	Tekstil	stand-up collar i.	dik yaka
136	Tekstil	stand-up collar i.	gömlek yakası
Food Engineering
137	Gıda	stand-up-pouch i.	dik durabilen torba
Baseball
138	Beysbol	stand-up s.	(ikinci veya üçüncü kaleye ulaşan vuruş) vurucunun kaleye gitmesini sağlayan
139	Beysbol	stand-up s.	(double) vurucunun ikinci kaleye ulaşmasını sağlayan
140	Beysbol	stand-up s.	(triple) vurucunun üçüncü kaleye ulaşmasını sağlayan
Theatre
141	Tiyatro	stand-up show i.	ayaküstü gırgır
Slang
142	Argo	stand someone up f.	birisini satmak
143	Argo	stand someone up f.	birisini ekmek
144	Argo	stand-up s.	itimat uyandıran
145	Argo	stand-up s.	güven duygusu veren
146	Argo	stand-up s.	taşaklı