Geçmiş

temper

"temper" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 78 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	temper i.	huy
General
2	Genel	temper i.	ruh hali
3	Genel	temper i.	huysuzluk
4	Genel	temper i.	meneviş
5	Genel	temper i.	mizaç
6	Genel	temper i.	kıvam
7	Genel	temper i.	katkı maddesi (bir maddeyi kıvamına getirmek için eklenen)
8	Genel	temper i.	huy
9	Genel	temper i.	keyif
10	Genel	temper i.	terkip
11	Genel	temper i.	tav
12	Genel	temper i.	öfke
13	Genel	temper i.	menevişleme sonucunda çelikte oluşan sertlik
14	Genel	temper i.	sinir
15	Genel	temper i.	yaradılış
16	Genel	temper i.	tabiat
17	Genel	temper i.	sinirlilik
18	Genel	temper i.	çabuk öfkelenme
19	Genel	temper i.	asabilik
20	Genel	temper i.	hal
21	Genel	temper i.	kızgınlık
22	Genel	temper i.	çeliğe verilen su
23	Genel	temper i.	karar (kıvam/ölçü)
24	Genel	temper i.	itidal
25	Genel	temper i.	terslik
26	Genel	temper i.	aksilik
27	Genel	temper i.	hiddet
28	Genel	temper i.	mülayimlik
29	Genel	temper i.	eğilim
30	Genel	temper i.	meyil
31	Genel	temper f.	etkisini azaltmak
32	Genel	temper f.	hafifletmek
33	Genel	temper f.	menevişlemek
34	Genel	temper f.	azaltmak
35	Genel	temper f.	kıvamına getirmek
36	Genel	temper f.	menevişleme işlemine tabi tutmak (çeliği)
37	Genel	temper f.	güç kazandırmak (zor bir olay)
38	Genel	temper f.	tavlamak
39	Genel	temper f.	alıştırmak
40	Genel	temper f.	yumuşatmak
41	Genel	temper f.	(çeliği ısıtıp) sertleştirmek
42	Genel	temper f.	(çeliğe) su vermek
43	Genel	temper f.	yumuşatmak
44	Genel	temper f.	hafifletmek
45	Genel	temper f.	güçlendirmek
Technical
46	Teknik	temper i.	temperleme sonrası çeliğin aldığı renk
47	Teknik	temper i.	meneviş rengi
48	Teknik	temper i.	bir maddenin sertlik derecesi
49	Teknik	temper i.	kalıcı gerilim derecesi
50	Teknik	temper i.	meneviş
51	Teknik	temper f.	çeliğe su vermek
52	Teknik	temper f.	ıslah etmek
53	Teknik	temper f.	ölçülü hale getirmek
54	Teknik	temper f.	sertleştirmek
55	Teknik	temper f.	tadil etmek
56	Teknik	temper f.	temperlemek
57	Teknik	temper f.	tav vermek
58	Teknik	temper f.	yumuşatmak
Textile
59	Tekstil	temper i.	derinin sağlamlığı
60	Tekstil	temper f.	(deriyi) işlemek için nemli ve yumuşak hale getirmek
Construction
61	İnşaat	temper f.	(kumu) kalıplama için uygun kıvama getirip karıştırmak
Dyeing
62	Boyacılık	temper f.	(boyayı) kullanıma hazır etmek için yağla karıştırmak
Automotive
63	Otomotiv	temper i.	ısıl işlem
64	Otomotiv	temper f.	temperlemek
Gastronomy
65	Mutfak	temper f.	(içkiyi vb.) başka bir şey katarak yumuşatmak
Agriculture
66	Tarım	temper i.	işlenecek tahılın kuruluk derecesi
67	Tarım	temper i.	tav
68	Tarım	temper f.	(tahılı) iyi öğütülebilmesi için kurutmak
Music
69	Müzik	temper f.	akort etmek
Archaic
70	Eski Kullanım	temper i.	ortalama
71	Eski Kullanım	temper i.	uzlaşma
72	Eski Kullanım	temper i.	aşırı uçlar arasında orta karar
73	Eski Kullanım	temper i.	sıcaklık
74	Eski Kullanım	temper f.	karıştırmak
75	Eski Kullanım	temper f.	uygun miktarlarda karıştırmak
76	Eski Kullanım	temper f.	zapt etmek
77	Eski Kullanım	temper f.	frenlemek
78	Eski Kullanım	temper f.	teskin etmek

"temper" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 182 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	short temper i.	asabiyet
General
2	Genel	uneven temper i.	dengesizlik
3	Genel	frayed temper i.	gerginlik
4	Genel	short temper i.	sinirlilik
5	Genel	short temper i.	çabuk öfkelenme
6	Genel	ill temper i.	huysuzluk
7	Genel	short temper i.	çabuk sinirlenme
8	Genel	bad temper i.	sinirlilik
9	Genel	good temper i.	iyi huy
10	Genel	ill temper i.	hırçınlık
11	Genel	bad temper i.	damar
12	Genel	bad temper i.	huysuzluk
13	Genel	quick temper i.	asabiyet
14	Genel	bad temper i.	hırçınlık
15	Genel	ill temper i.	aksilik
16	Genel	ill temper i.	kötü huy
17	Genel	temper [obsolete] i.	iklim koşulları
18	Genel	lose one's head/temper f.	zıvanadan çıkmak
19	Genel	keep one's temper f.	öfkeye kapılmamak
20	Genel	show bad temper f.	huysuzluk etmek
21	Genel	ruffle somebody's temper f.	sinirlendirmek
22	Genel	lose one's temper f.	sinirlenmek
23	Genel	ruffle somebody's temper f.	canını sıkmak
24	Genel	temper with f.	kıvama getirmek (bir şeyi katarak)
25	Genel	lose one's temper f.	çileden çıkmak
26	Genel	lose one's temper f.	tepesi atmak
27	Genel	lose temper f.	gözü kararmak
28	Genel	fly into a temper f.	tepesi atmak
29	Genel	lose one's temper f.	küplere binmek
30	Genel	show bad temper f.	aksileşmek
31	Genel	lose one's temper f.	kızmak
32	Genel	fly into a temper f.	çabuk öfkelenmek
33	Genel	keep one's temper f.	sinirine hakim olmak
34	Genel	fly into a temper f.	hemen öfkelenmek
35	Genel	lose one's temper f.	öfkeye kapılmak
36	Genel	lose one's temper f.	öfkelenmek
37	Genel	fly into a temper f.	hemen sinirlenmek
38	Genel	lose one's temper f.	itidalini kaybetmek
39	Genel	ruffle somebody's temper f.	kızdırmak
40	Genel	fly into a temper f.	çabuk sinirlenmek
41	Genel	ruffle somebody's temper f.	gıcık etmek
42	Genel	put somebody out of temper f.	kızdırmak
43	Genel	lose one's temper f.	gözü kararmak
44	Genel	fly into a temper f.	kafası kızmak
45	Genel	put somebody out of temper f.	sinirlendirmek
46	Genel	keep one's temper f.	itidalini muhafaza etmek
47	Genel	keep one's temper f.	öfkesini yenmek
48	Genel	temper to f.	-e göre ayarlamak
49	Genel	lose one's temper f.	çılgına dönmek
50	Genel	keep one's temper f.	kendine hakim olmak
51	Genel	keep one's temper f.	soğukkanlılığını korumak
52	Genel	have a quick temper f.	kolay sinirlenmek
53	Genel	have a quick temper f.	çabuk sinirlenmek
54	Genel	regain one's temper f.	sakinleşmek
55	Genel	have a temper tantrum f.	öfke krizi geçirmek
56	Genel	out of temper s.	keyifsiz
57	Genel	out of temper s.	öfkeli
Phrasals
58	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) karıştırıp kıvamına getirmek
59	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) karıştırıp bir kıvama getirmek
60	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) karıştırıp istenen kıvama getirmek
61	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) daha ılımlı hale getirmek
62	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) daha makul hale getirmek
63	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) dizginlemek
64	Öbek Fiiller	temper (something) with (something) f.	(bir şeyin bir şeyle) şiddetini/ciddiyetini azaltmak
65	Öbek Fiiller	temper something with something f.	bir şeyi (metal, levha) bir şeyle temperlemek
66	Öbek Fiiller	temper something with something f.	bir şeyi (metal, levha) bir şeyle güçlendirmek
67	Öbek Fiiller	temper something with something f.	bir şeyi (metal, levha) bir şeyle sertleştirmek
68	Öbek Fiiller	temper something with something f.	bir şeyin (haber) etkisini bir şeyle yumuşatmak
69	Öbek Fiiller	temper something with something f.	bir şeyin (haber) etkisini bir şeyle azaltmak
70	Öbek Fiiller	temper something with something f.	(bir şeyin (haber) etkisini bir şeyle hafifletmek
Proverb
71	Atasözü	a bad temper harms its possessor most	keskin sirke küpüne zarar
Colloquial
72	Konuşma Dili	in a bad temper expr.	öfkesi burnunda
73	Konuşma Dili	in a bad temper expr.	kızgın
74	Konuşma Dili	in a bad temper expr.	öfkeli olarak
75	Konuşma Dili	in a bad temper expr.	kızgınca
76	Konuşma Dili	in a bad temper expr.	sinirli
77	Konuşma Dili	in a bad temper expr.	sinirli olarak
78	Konuşma Dili	temper temper [cliché] expr.	sakin ol
79	Konuşma Dili	temper temper [cliché] expr.	sinirlenme
80	Konuşma Dili	temper temper [cliché] expr.	kızma
81	Konuşma Dili	temper temper [cliché] expr.	hiddetlenme
Idioms
82	Deyim	quick temper i.	asabiyet
83	Deyim	short temper i.	asabiyet
84	Deyim	short temper i.	çabuk sinirlenme
85	Deyim	quick temper i.	çabuk sinirlenme
86	Deyim	be in a bad temper f.	pirelenmek
87	Deyim	be carried away with one's temper f.	ağzından çıkanı kulağı işitmemek
88	Deyim	fly into a temper f.	aniden sinirlenmek
89	Deyim	fly into a temper f.	ayranı kabarmak
90	Deyim	have a hot temper f.	çabuk sinirlenmek
91	Deyim	have a low-temper f.	çok çabuk öfkelenmek
92	Deyim	have a hot temper f.	çabuk öfkelenmek
93	Deyim	have a quick temper f.	çabuk sinirlenmek
94	Deyim	fly into a temper f.	dinden imandan çıkmak
95	Deyim	lose one's temper f.	dinden imandan çıkmak
96	Deyim	have a quick temper f.	çabuk öfkelenmek
97	Deyim	have a low-temper f.	çok çabuk sinirlenmek
98	Deyim	hold one's temper f.	itidalini muhafaza etmek
99	Deyim	throw a temper tantrum f.	öfke krizi geçirmek
100	Deyim	have a quick temper f.	kolay öfkelenmek
101	Deyim	hold one's temper f.	kendine hakim olmak
102	Deyim	throw a temper tantrum f.	öfke krizine girmek
103	Deyim	have a hot temper f.	kolay sinirlenmek
104	Deyim	have a hot temper f.	kolay öfkelenmek
105	Deyim	have a quick temper f.	kolay sinirlenmek
106	Deyim	hold one's temper f.	soğukkanlılığını korumak
107	Deyim	hold one's temper f.	sinirine hakim olmak
108	Deyim	hold one's temper f.	sinirlerine hakim olmak
109	Deyim	keep one's temper f.	sinirlerine hakim olmak
110	Deyim	keep temper f.	öfkeye kapılmamak
111	Deyim	keep temper f.	itidalini muhafaza etmek
112	Deyim	keep temper f.	öfkesini yenmek
113	Deyim	keep temper f.	sinirine hakim olmak
114	Deyim	keep temper f.	soğukkanlılığını korumak
115	Deyim	keep temper f.	kendine hakim olmak
116	Deyim	keep your temper f.	sinirine hakim olmak
117	Deyim	keep your temper f.	öfkesini yenmek
118	Deyim	keep your temper f.	kendine hakim olmak
119	Deyim	keep your temper f.	soğukkanlılığını korumak
120	Deyim	lose your temper f.	sinirine hakim olamamak
121	Deyim	lose your temper f.	öfkesine yenik düşmek
122	Deyim	lose your temper f.	kendini kaybetmek
123	Deyim	lose your temper f.	soğukkanlılığını kaybetmek
124	Deyim	lose your temper f.	soğukkanlılığını yitirmek
125	Deyim	keep your temper (with somebody) f.	(birine karşı) sinirine hakim olmak
126	Deyim	keep your temper (with somebody) f.	(birine karşı) öfkesini yenmek
127	Deyim	keep your temper (with somebody) f.	(biri karşısında) kendine hakim olmak
128	Deyim	keep your temper (with somebody) f.	(birine karşı) soğukkanlılığını korumak
129	Deyim	lose your temper (with somebody) f.	(birine karşı) sinirine hakim olamamak
130	Deyim	lose your temper (with somebody) f.	(birine karşı) öfkesine yenik düşmek
131	Deyim	lose your temper (with somebody) f.	(biri karşısında) kendini kaybetmek
132	Deyim	lose your temper (with somebody) f.	(birine karşı) soğukkanlılığını kaybetmek
133	Deyim	draw the temper f.	tavlanmış çeliğin sertliğini ısıtarak azaltmak
Speaking
134	Konuşma	calm your temper expr.	kendine hakim ol
135	Konuşma	calm your temper expr.	sinirlerine hakim ol
Technical
136	Teknik	temper color i.	temperleme sonrası çeliğin aldığı renk
137	Teknik	temper color i.	meneviş rengi
138	Teknik	temper screw i.	ayarlama yapmakta kullanılan bir tür bağlantı vidası
139	Teknik	aluminium temper designation i.	alüminyum işlem simgeleri
140	Teknik	aluminium alloy temper designation i.	alüminyum alaşımı işlem simgesi
141	Teknik	quarter-hard temper i.	çeyrek sertlik işlemi
142	Teknik	temper rolled steel i.	haddeden hafif geçirilmiş çelik
143	Teknik	temper hardening i.	ısılişlemle sertleştirme
144	Teknik	temper water i.	kalıp suyu
145	Teknik	temper embrittlement i.	meneviş gevrekleşmesi
146	Teknik	temper colours i.	meneviş renkleri
147	Teknik	temper embrittlement i.	meneviş gevretmesi
148	Teknik	temper brittleness i.	meneviş gevrekliği
149	Teknik	temper time i.	meneviş süresi
150	Teknik	temper colour i.	meneviş rengi
151	Teknik	snap temper i.	peşleme meneviş
152	Teknik	hard temper cold-rolled carbon steel strip i.	sert soğuk haddelenmiş karbon çeliği şerit
153	Teknik	quench-and-temper i.	suver ve menevişle
154	Teknik	dead soft temper steel strip i.	tam yumuşak işlemli çelik şerit
155	Teknik	temper rolling i.	tavlama çekmesi
156	Teknik	temper mill i.	temper haddesi
157	Teknik	temper rolling i.	tek menevişli hadde
158	Teknik	temper carbon i.	temper karbon
159	Teknik	temper mill i.	ütüleme haddesi
160	Teknik	spring temper i.	yay menevişi
161	Teknik	half-hard temper cold-rolled carbon steel strip i.	yarı-sert soğuk haddelenmiş karbon çeliği şerit
162	Teknik	temper rolling i.	yüzey haddelemesi
163	Teknik	temper rolled steel i.	yüzey ezimli çelik
164	Teknik	temper rolling i.	yüzey ezim haddelemesi
165	Teknik	soft temper i.	yumuşama menevişi
166	Teknik	soft temper i.	yumuşatma menevişi
167	Teknik	temper carbon i.	yumru karbon
168	Teknik	temper rolled steel sheet i.	yüzey ezimli çelik sac
169	Teknik	temper rolling i.	yumuşatma çekmesi
170	Teknik	temper glass f.	cam temperlemek
171	Teknik	oil temper f.	yağda tavlamak
172	Teknik	oil temper f.	yağla suvermek
173	Teknik	off-temper s.	iyi tavlanmamış
174	Teknik	temper-rolled s.	yüzey ezilmiş
175	Teknik	temper-rolled s.	yüzey ezimli
Automotive
176	Otomotiv	temper rolling i.	temperli hadde
Medical
177	Medikal	temper tantrum i.	öfke krizi
178	Medikal	temper tantrum i.	öfke nöbeti
Slang
179	Argo	lose one's temper f.	çılgına dönmek
180	Argo	lose one's temper f.	deliye dönmek
181	Argo	lose one's temper f.	şalterleri atmak
182	Argo	lose one's temper f.	şalteri atmak