Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
güçlendirmek
"güçlendirmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
güçlendirmek
strengthen
f.
General
2
Genel
güçlendirmek
ranforce [obsolete]
i.
3
Genel
güçlendirmek
vivify
f.
4
Genel
güçlendirmek
enforce
f.
5
Genel
güçlendirmek
support to
f.
6
Genel
güçlendirmek
consolidate
f.
7
Genel
güçlendirmek
reinforce
f.
8
Genel
güçlendirmek
exalt
f.
9
Genel
güçlendirmek
invigorate
f.
10
Genel
güçlendirmek
enrich
f.
11
Genel
güçlendirmek
steel
f.
12
Genel
güçlendirmek
soup up
f.
13
Genel
güçlendirmek
steam
f.
14
Genel
güçlendirmek
make strong
f.
15
Genel
güçlendirmek
tone up
f.
16
Genel
güçlendirmek
beef up
f.
17
Genel
güçlendirmek
brace
f.
18
Genel
güçlendirmek
supercharge
f.
19
Genel
güçlendirmek
reenforce
f.
20
Genel
güçlendirmek
cement
f.
21
Genel
güçlendirmek
intensify
f.
22
Genel
güçlendirmek
impower
f.
23
Genel
güçlendirmek
bolster up
f.
24
Genel
güçlendirmek
strengthen
f.
25
Genel
güçlendirmek
build up
f.
26
Genel
güçlendirmek
corroborate
f.
27
Genel
güçlendirmek
fortify
f.
28
Genel
güçlendirmek
empower
f.
29
Genel
güçlendirmek
refresh
f.
30
Genel
güçlendirmek
beef something up
f.
31
Genel
güçlendirmek
beef up something
f.
32
Genel
güçlendirmek
amplify
f.
33
Genel
güçlendirmek
leverage
f.
34
Genel
güçlendirmek
re-enforce
f.
35
Genel
güçlendirmek
adminiculate
f.
36
Genel
güçlendirmek
afforce [obsolete]
f.
37
Genel
güçlendirmek
temper
f.
38
Genel
güçlendirmek
tender
f.
39
Genel
güçlendirmek
thicken
f.
40
Genel
güçlendirmek
tighten
f.
41
Genel
güçlendirmek
tone
f.
42
Genel
güçlendirmek
amplificate [obsolete]
f.
43
Genel
güçlendirmek
zap
f.
44
Genel
güçlendirmek
embrawn
f.
45
Genel
güçlendirmek
envigor [obsolete]
f.
46
Genel
güçlendirmek
vivificate
f.
47
Genel
güçlendirmek
masculate [obsolete]
f.
48
Genel
güçlendirmek
retrench
f.
49
Genel
güçlendirmek
muscle
f.
50
Genel
güçlendirmek
rich [obsolete]
f.
51
Genel
güçlendirmek
height [dialect]
f.
52
Genel
güçlendirmek
munite [obsolete]
f.
53
Genel
güçlendirmek
roborate [obsolete]
f.
54
Genel
güçlendirmek
goose
f.
55
Genel
güçlendirmek
fasten [obsolete]
f.
56
Genel
güçlendirmek
fertilize
f.
57
Genel
güçlendirmek
fertilise
f.
58
Genel
güçlendirmek
innerve
f.
59
Genel
güçlendirmek
power
f.
60
Genel
güçlendirmek
firm (up)
f.
61
Genel
güçlendirmek
screw
f.
62
Genel
güçlendirmek
sinew
f.
63
Genel
güçlendirmek
solidate
f.
64
Genel
güçlendirmek
prosper
f.
65
Genel
güçlendirmek
spur [dialect] [uk]
f.
66
Genel
güçlendirmek
starken
f.
67
Genel
güçlendirmek
supe
f.
Phrasals
68
Öbek Fiiller
güçlendirmek
ramp up
f.
69
Öbek Fiiller
güçlendirmek
pep up
f.
70
Öbek Fiiller
güçlendirmek
amp up
f.
71
Öbek Fiiller
güçlendirmek
kick up
f.
72
Öbek Fiiller
güçlendirmek
bulk up
f.
73
Öbek Fiiller
güçlendirmek
buoy up
f.
74
Öbek Fiiller
güçlendirmek
dial up
f.
75
Öbek Fiiller
güçlendirmek
sure up
f.
Colloquial
76
Konuşma Dili
güçlendirmek
goose up
f.
77
Konuşma Dili
güçlendirmek
juice up
f.
78
Konuşma Dili
güçlendirmek
pimp up [us]
f.
Idioms
79
Deyim
güçlendirmek
put hairs on your chest
f.
Law
80
Hukuk
güçlendirmek
brace for
f.
Technical
81
Teknik
güçlendirmek
strengthen
f.
82
Teknik
güçlendirmek
body
f.
Automotive
83
Otomotiv
güçlendirmek
intensify
f.
84
Otomotiv
güçlendirmek
beef up
f.
Medical
85
Medikal
güçlendirmek
tonify
f.
Archaic
86
Eski Kullanım
güçlendirmek
recomfort
f.
87
Eski Kullanım
güçlendirmek
invigor
f.
88
Eski Kullanım
güçlendirmek
invigour
f.
Slang
89
Argo
güçlendirmek
put balls on
f.
"güçlendirmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 125 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini nefessiz bırakma durumu
erotic asphyxiation
i.
2
Genel
konuşmacının pozisyonunu güçlendirmek adına verdiği taviz
paromologia
i.
3
Genel
konuşmacının pozisyonunu güçlendirmek adına verdiği taviz
paromology
i.
4
Genel
güçlendirmek (bir düşünce vb'ni)
corroborate
f.
5
Genel
vücudu güçlendirmek
tone
f.
6
Genel
konumunu güçlendirmek
strengthen one's position
f.
7
Genel
dostça ilişkileri güçlendirmek
strengthen friendly relations
f.
8
Genel
dayanışmayı güçlendirmek
strengthen a solidarity
f.
9
Genel
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
breath control play
f.
10
Genel
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
asphyxiophilia
f.
11
Genel
elini güçlendirmek
strengthen one's hand
f.
12
Genel
birbirini güçlendirmek
strengthen each other
f.
13
Genel
ortaklığı güçlendirmek
strengthen the partnership
f.
14
Genel
ekip ruhunu güçlendirmek
strengthen the team spirit
f.
15
Genel
ile güçlendirmek/takviye etmek
reinforce with
f.
16
Genel
bağışıklık sistemini güçlendirmek
boost the immune system
f.
17
Genel
bağışıklık sistemini güçlendirmek
strengthen the immune system
f.
18
Genel
yeniden güçlendirmek
re-cement
f.
19
Genel
yeniden güçlendirmek
reconsolidate
f.
20
Genel
temelini güçlendirmek
underpin
f.
21
Genel
zorluğa karşı güçlendirmek
enharden
f.
22
Genel
güçlendirmek için battaniye dikişi kullanmak
blanket stitch
f.
23
Genel
blokla güçlendirmek
block
f.
24
Genel
üstüne ekleyerek güçlendirmek
build
f.
25
Genel
ilave yaparak güçlendirmek
line
f.
26
Genel
(kitabı) dikip düzenledikten sonra genellikle sırt kısmını kaplayarak güçlendirmek
line
f.
27
Genel
örme halkalarla güçlendirmek
grommet
f.
28
Genel
gereğinden fazla güçlendirmek
overpower
f.
29
Genel
fazla güçlendirmek
overpower
f.
30
Genel
(düğme deliğini) iplikle güçlendirmek
bar
f.
31
Genel
koç boynuzuyla güçlendirmek
cleat
f.
32
Genel
bir şeyi güçlendirmek
potentiate
f.
33
Genel
(ilacı) güçlendirmek
potentize
f.
34
Genel
(ilacı) güçlendirmek
potentise
f.
35
Genel
önceden güçlendirmek
premunite [obsolete]
f.
36
Genel
(kalıp duvarlarını) kabartmalı yontu ile güçlendirmek
sprig
f.
37
Genel
(zihni, algıları) güçlendirmek
subtilise [uk]
f.
38
Genel
(zihni, algıları) güçlendirmek
subtilize [us]
f.
Phrasals
39
Öbek Fiiller
mevcut eylemi güçlendirmek
follow up
f.
40
Öbek Fiiller
(bir şeyi/birini bir şeyle) güçlendirmek/kuvvetlendirmek
fortify (someone or something) with (something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birini) güçlendirmek
empower (someone) to (do something)
f.
42
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini) güçlendirmek
fortify (someone or something) against (something)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini bir şey) ile güçlendirmek
fortify (someone or something) against (something) with (something)
f.
44
Öbek Fiiller
bir şeyi (metal, levha) bir şeyle güçlendirmek
temper something with something
f.
45
Öbek Fiiller
bir şeyi güçlendirmek
bolster something up
f.
46
Öbek Fiiller
bir şeyi beslemek (güçlendirmek amaçlı)
bolster something up
f.
47
Öbek Fiiller
yavaş yavaş güçlendirmek
fade up
f.
48
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir şey karşısında bir şeyle) güçlendirmek/sağlamlaştırmak
fortify (someone or an animal) (against something) (with something)
f.
49
Öbek Fiiller
(bir şeyi) güçlendirmek
gin up (something) [us]
f.
50
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyle) güçlendirmek
reinforce (something) with (something)
f.
51
Öbek Fiiller
(bir orduyu) güçlendirmek
reinforce (something) with (something)
f.
52
Öbek Fiiller
(bir düşünceyi/hissi) desteklemek/güçlendirmek
reinforce (something) with (something)
f.
53
Öbek Fiiller
bir şeyi güçlendirmek
soup something up
f.
54
Öbek Fiiller
(bir eylemin) etkisini bir başka eylemle güçlendirmek
follow through
f.
55
Öbek Fiiller
zayıf bir şeyi güçlendirmek
plug up
f.
Colloquial
56
Konuşma Dili
sinyali güçlendirmek
boost the signal
f.
57
Konuşma Dili
bir şeyi güçlendirmek
juice something up
f.
58
Konuşma Dili
askeri yapısını güçlendirmek
muscle up
f.
59
Konuşma Dili
askeri açıdan güçlendirmek
muscle up
f.
Idioms
60
Deyim
durumunu güçlendirmek
strengthen someone's hand
f.
61
Deyim
ilişkileri güçlendirmek
build bridges
f.
62
Deyim
(düşünce) güçlendirmek
give weight to
f.
63
Deyim
(a ile b/biriyle arasındaki) ilişkileri güçlendirmek
build bridges (between a and b/with somebody)
f.
64
Deyim
birini/bir şeyi güçlendirmek
build someone or something up
f.
65
Deyim
(birini) güçlendirmek
put hair on (one's) chest
f.
66
Deyim
(birini) güçlendirmek
put hairs on (one's) chest
f.
67
Deyim
(birinin) elini güçlendirmek
strengthen the hand of (someone)
f.
68
Deyim
elini güçlendirmek
strengthen your hand
f.
Trade/Economic
69
Ticaret/Ekonomi
pazardaki konumunu güçlendirmek
strengthen one's market presence
f.
70
Ticaret/Ekonomi
piyasadaki yerini güçlendirmek
strengthen one's market presence
f.
71
Ticaret/Ekonomi
pazardaki yerini güçlendirmek
strengthen one's market presence
f.
Politics
72
Siyasal
imparatorluğu güçlendirmek isteyen bir kimsenin yaptığı eylemler
empire building
i.
Institutes
73
Kurum/Kuruluş
kamu hizmetini güçlendirmek için 1915'te kurulmuş kuzey amerika menşeli bir erkekler kulübü
kiwanis
i.
Technical
74
Teknik
binayı güçlendirmek için dikme ve kirişlere uygulanan ve soğuk geçirmez dış cephe için altyapı görevi gören koruyucu kaplama
overlayer
i.
75
Teknik
jüpiter etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of jupiter
i.
76
Teknik
mars etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of mars
i.
77
Teknik
merkür etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of mercury
i.
78
Teknik
satürn etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of saturn
i.
79
Teknik
ay etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of the moon
i.
80
Teknik
güneş etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of the sun
i.
81
Teknik
venüs etkisini güçlendirmek için faydalanılan sihirli bir kare
square of venus
i.
82
Teknik
banyoyu güçlendirmek
prime the bath
f.
83
Teknik
kompresörle güçlendirmek
supercharge
f.
84
Teknik
sahip olunan donanımı yenileriyle güçlendirmek
retrofit
f.
85
Teknik
güçlendirmek için çeliği temperlemek
ausform
f.
86
Teknik
oluklu çerçeveyle güçlendirmek
cradle
f.
Textile
87
Tekstil
dokumada kenarları güçlendirmek için kullanılan ahşap bir alet
boat
i.
88
Tekstil
banyoyu güçlendirmek
prime the bath
f.
Construction
89
İnşaat
bağlamak veya uzunlamasına güçlendirmek için duvar içine yerleştirilen kereste
chain bond
i.
90
İnşaat
bağlamak veya uzunlamasına güçlendirmek için duvar içine yerleştirilen kereste
chain timber
i.
91
İnşaat
yapıyı güçlendirmek amacıyla kemer veya duvara yerleştirilmiş tuğla sırası
lacing course
i.
92
İnşaat
iki kiriş arasındaki dik açılı birleşme yerini güçlendirmek için kullanılan t şeklindeki metal plaka
tee-plate
i.
93
İnşaat
iki kiriş arasındaki dik açılı birleşme yerini güçlendirmek için kullanılan t şeklindeki metal plaka
t-plate
i.
94
İnşaat
(kiriş, destek vb. ile) yeniden güçlendirmek
re-brace
f.
95
İnşaat
yeniden güçlendirmek
refortify
f.
96
İnşaat
altına destek inşa ederek güçlendirmek
underbuild
f.
97
İnşaat
dolgu ile güçlendirmek
riprap
f.
98
İnşaat
ek duvarla güçlendirmek
countermure
f.
Marine
99
Denizcilik
yelkeni güçlendirmek için camadan astarının altına dikilen şerit
bellyband
i.
100
Denizcilik
baş puntelin üzerine güçlendirmek için yerleştirilen ince kereste parçası
false rail
i.
101
Denizcilik
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına zincir bağlamak
woold
f.
102
Denizcilik
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına halat bağlamak
woold
f.
103
Denizcilik
sancak bağlarıyla güçlendirmek
becket
f.
Medical
104
Medikal
pubokoksijeal kasları güçlendirmek için yapılan egzersiz
kegel exercise
i.
105
Medikal
(maddenin) etkinliğini güçlendirmek
synergize
f.
Physiology
106
Fizyoloji
ayak bileğini güçlendirmek için giyilen destek
ankle brace
i.
Pharmaceutics
107
Eczacılık
bilişsel kabiliyetleri ve hafızayı güçlendirmek için kullanılan bir ilaç
piracetam
i.
Zoology
108
Zooloji
yayı güçlendirmek için eyerin atın omuz başına yakın yerinde bulunan demir parçası
witherband
i.
Social Sciences
109
Sosyal Bilimler
batı pasifik'teki bir grup adanın sakinlerince adalar arası ilişkileri güçlendirmek için uygulanan törensel bir hediye alışverişi
kula
i.
Religious
110
Dini
dini cemaatlerin kardeşliği güçlendirmek amacıyla birlik veya ittifak kurması gerektiği teorisi
consociationism
i.
111
Dini
dini cemaatlerin kardeşliği güçlendirmek amacıyla birlik veya ittifak kurması
consociationism
i.
Military
112
Askeri
mevcut olmayıp askeri hareketlilik halinde nato'ya atanan, nato'ya tahsis edilen veya nato kuvvetlerini güçlendirmek için görevlendirilen takviye kuvvetleri
mobilizable reinforcing force
i.
113
Askeri
destek koyarak güçlendirmek
bulwark
f.
114
Askeri
(askeri veya stratejik üssü) güçlendirmek
superharden
f.
Sport
115
Spor
bacak kaslarını güçlendirmek ve dizleri daha esnek hale getirmek için dizlerin büküldüğü bir egzersiz biçimi
knee-bend
i.
116
Spor
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz
leg curl
i.
117
Spor
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz
leg curling
i.
118
Spor
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz
leg extensor
i.
119
Spor
kasları güçlendirmek için kullanılan ve çeşit çeşit ağırlık içeren bir egzersiz düzeneği
multigym
s.
Baseball
120
Beysbol
beyzbol oyuncularının top hakimiyetini güçlendirmek için kullandıkları içi reçine dolu bir kese
rosin bag
i.
Music
121
Müzik
(müzik parçası) aynı bölümü tekrarlayarak güçlendirmek
double
f.
Bookbindery
122
Ciltçilik
formanın arkasını yaprakların yarısına tutturarak güçlendirmek
overcast
f.
Archaic
123
Eski Kullanım
zırhların göğüs kısmını güçlendirmek için kullanılan metal bir plaka
plaquet
i.
124
Eski Kullanım
siperlerle güçlendirmek
battle
f.
Engineering
125
Engineering
alt kısmına halat, kablo veya zincir bağlayarak güçlendirmek
undergird
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of güçlendirmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy