tuz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tuz



"tuz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tuz salt i.
General
tuz common salt i.
tuz salt i.
tuz halo i.
tuz sat [scotland] i.
tuz saut [scotland] i.
tuz saut [scotland] s.
tuz sali- ök.
Technical
tuz salt i.

"tuz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tuz serpintisi salt spray i.
tuz veya şapla işlenmiş esnek deri whitleather i.
kaba tuz bay salt i.
tutam (tuz) smack i.
tuz madeni salt mine i.
tuz üreticisi ya da satıcısı salter i.
rafine tuz boiled salt i.
tuz madeni salt pit i.
tuz solusyonu saline solution i.
tuz serpintisi sea spray i.
tuz madeni saline i.
farklı tuz oranlarına sahip denizler arasındaki sınır halocline i.
tuz muhafaza etmek için olan bir kutu saltbox i.
karbonat ya da bi karbonat bileşimi ya da her ikisini içeren ara tuz sesquicarbonate i.
tuz endüstrisi ve ticareti salt industry and trade i.
asit tuz testi acid salt test i.
bir tutam tuz pinch of salt i.
tuz parçası pinch of salt i.
tuz giderici desalter i.
tuz toygarı asian lesser short-toed lark i.
tuz bataklığı salt marsh i.
tuz içeriği salt content i.
tuz muhtevası salt content i.
tuz kutusu salt-box i.
tuz yağmuru salt rain i.
tuz çözeltisi saline solution i.
tuz solüsyonu saline solution i.
sofra tuzundan daha büyük taneli tuz kosher salt i.
sofra tuzundan daha büyük taneli tuz koshering salt i.
kaba tuz coarse salt i.
1 çay kaşığı tuz 1 teaspoon salt i.
tuz dökme spilling salt i.
kül, kömür veya tuz gibi maddeleri taşımak için kullanılan, fazla derin olmayan kutu backet [scottish] i.
tuz kurutulan hasır kutu barrow i.
ham potas veya siyah tuz üreten kimse blacksalter i.
un, tuz ve şeker white i.
tuz, yağ ve undan yapılmış çörek ikramı meat offering i.
(un, tuz) eleme bolting i.
ince toz, tuz taneleri, duman ve su partiküllerinin oluşturduğu bulanıklık haze i.
tuz kazanı briner i.
tahıl ve tuz satan seyyar satıcı brinjarry [india] i.
genellikle tuz için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü moy i.
mısır, et, tuz gibi malzemeler için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü muid i.
(glikoz veya tuz) damardan verme infusion i.
tuz kütlelerinin üst yüzeydeki kayalara plastik enjeksiyonu intrusion i.
üst yüzeydeki kayalara plastik enjeksiyonu yapılan tuz intrusion i.
sabit su veya çamurdan oluşan ve kuraklık sezonunda kuruyarak tuz çökeltisi bırakan havza pan i.
tuzlu suyun buharlaştırılması ile tuz elde etmede kullanılan havuz pan i.
bir galon veya bir fit küp tuzlu sudaki libre cinsinden tuz miktarı poundage i.
tuz çözeltisiyle işleme salination i.
tuz bataklığı salt i.
tuz üreticisi salt merchant i.
tuz tüccarı salt merchant i.
doğal tuzlu su alanlarından tuz toplayan kimse salt raker i.
tuz kütlesi saltcat i.
tuz, yem ve kireç karışımından oluşan güvercin maması saltcat i.
ağza gelen tuz tadı saltiness i.
tuz katılmış olma saltishness i.
bol miktarda tuz içermeyen su fresh water i.
buprenorfin ilacında kullanılan bir hidroklorür tuz markası subutex® i.
tuz ve şap ile işlemek (post) taw f.
tuz koymak salt f.
tuz biber ekmek be the last straw f.
üstüne tuz biber ekmek be the last straw f.
üstüne tuz biber ekmek rub salt in the wound f.
tuz ile muhafaza etmek salta f.
yaraya tuz basmak pour salt into wound f.
yaraya tuz basmak add salt to the wound f.
yaraya tuz basmak rub salt in the wound f.
yaraya tuz basmak add insult to injury f.
yaraya tuz basmak rub salt into wound f.
yaraya tuz basmak rub salt into the wound f.
yaraya tuz basmak twist the knife f.
yaraya tuz basmak turn the knife f.
tuz katmak salt f.
bir kaşık tuz koymak put a spoonful of salt f.
tuz serpmek sprinkle salt f.
yaraya tuz basmak rub salt in somebody's wound f.
(özellikle sabunu) tuz katarak çöktürmek grain f.
tuz ile çöktürmek cut f.
(kırbaç yarasına) tuz basmak pickle f.
(kırbaç yarasına) tuz ve sirke basmak pickle f.
(buharlaşma tavasında buharlaştırarak) tuz elde etmek pan f.
içindeki tuz yoğunluğunu arttırmak salinate f.
tuz bakımından zenginleştirmek salinate f.
tuz ihtiyacını karşılamak salt f.
tuz vermek salt f.
tuz atmak savor [us] f.
tuz eklemek savor [us] f.
tuz atmak savour [uk] f.
tuz eklemek savour [uk] f.
(tuz) kireçleyerek veya kızartarak çatlatmak decrepitate f.
(tuz) çatlaması durana kadar kızartmak veya kireçlemek decrepitate f.
tuz buz etmek stramash f.
tuz ile emdirmek strike f.
tuz gibi saltlike s.
tuz gibi saline s.
tuz niteliğindeki saline s.
(şifrelemede) tuz olmayan unsalted s.
tuz üreten saliniferous s.
tuz içeren saliniferous s.
tuz gibi saliniform s.
tuz gibi salinous s.
tuz içeren salsamentarious s.
tuz dolu salsuginous s.
tuz bataklığında yetişen salt s.
tuz bataklığında yaşayan salt s.
tuz eklenmiş saltish s.
tuz tabakasının altında yer alan subsalt s.
tuz ile örtülü subsalt s.
şeker, tuz ve nitrat karışımı ile sertleştirilmiş sugar-cured s.
tuz anlamı veren ön ek hal- ök.
tuz anlamı veren ön ek hali- ök.
tuz anlamı veren ön ek halo- ök.
(inorganik asit ve tuz isimlerinde) hidroksil veya oksijen yerine iyot içeren anlamı veren ön ek iod- ök.
(inorganik asit ve tuz isimlerinde) hidroksil veya oksijen yerine iyot içeren anlamı veren ön ek iodo- ök.
Phrasals
tuz buz etmek crush (someone or something) to (something) f.
tuz buz etmek crush (someone or something) into (something) f.
bir şeyin üstüne tuz biber ekmek top something off f.
(bir şeyi) tuz buz etmek mash up (something) f.
tuz buz etmek mash up f.
tuz buz etmek crush to f.
(bir şeyin) üstüne tuz biber lid on f.
Phrases
bir tutam (tuz vb) a pinch of expr.
bir tutam (tuz vb) a grain of expr.
Colloquial
tuz biber ekme kick in the behind i.
tuz bebeği salt bae i.
meseleye tuz biber eken kimse job's comforter i.
üstüne tuz biber ekmek add insult to injury f.
üstüne tuz biber ekmek top off f.
Idioms
tuz biber ekme kick in the breech i.
tuz biber ekme a kick in the pants i.
(üzüntüye vb) tuz biber (ekmek) a turn/twist of the knife i.
tuz akdi covenant of salt [archaic] i.
meseleye tuz biber eken kimse a job's comforter i.
üstüne tuz biber olan şey cherry on top i.
(bir şeyin) üstüne tuz biber lid on (something) i.
yaraya/yaralarına tuz basma salt in the wound i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in the wound i.
yaraya/yaralarına tuz basma salt in the wounds i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in the wounds i.
yaraya/yaralarına tuz basma salt in one's wound i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in one's wound i.
yaraya/yaralarına tuz basma salt in one's wounds i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in one's wounds i.
tuz buz etmek blast to smithereens f.
tuz buz olmuş be blasted to smithereens f.
birinin yarasına tuz biber ekmek rub salt into someone's wounds f.
tuz biber ekmek add insult to injury f.
tuz biber olmak/ekmek put the boot in f.
yaraya tuz basmak rub salt in a wound f.
yarasına tuz basmak hit a nerve f.
yaraya tuz basmak twist the knife in the wound f.
yaraya tuz basmak turn the knife in the wound f.
yaraya tuz basmak twist the knife in the wound f.
yaraya tuz basmak turn the knife in the wound f.
yaraya tuz basmak rub salt in wound f.
yarasına tuz basmak rub salt into somebody's wounds f.
yaraya tuz biber ekmek rub salt into the wound f.
yarasına tuz basmak rub salt in someone's wound f.
tuz biber ekmek pour fuel on the fire f.
tuz biber ekmek pour gas/gasoline on the fire f.
üstüne tuz biber ekmek pile on the agony [uk] f.
tuz buz etmek hack (something) to smithereens f.
(birinin) yarasına tuz basmak pour salt on one's wound f.
(birinin) yarasına tuz basmak pour salt on one's wounds f.
(birinin) yarasına tuz basmak pour salt onto one's wounds f.
(birinin) yarasına tuz basmak pour salt on the wound f.
(birinin) yarasına tuz basmak pour salt on the wounds f.
(birinin) yarasına tuz basmak pour salt onto the wounds f.
tuz buz edilmek be blown to smithereens f.
yaraya tuz basmak add insult to injury f.
üstüne tuz biber ekmek add insult to injury f.
üstüne tuz biber olmak be the final straw f.
üstüne tuz biber olmak be the last/final straw f.
tuz buz edilmek be blown to smithereens f.
tuz buz olmak be blown to smithereens f.
bir şeyi tuz buz etmek blow, smash, something to smithereens f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt into the wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt into one's wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt in the wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt in one's wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt into the wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt into one's wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt in the wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt in one's wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt onto the wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt onto one's wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt on the wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt on one's wounds f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt onto the wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt onto one's wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt on the wound f.
yaraya/yarasına tuz basmak pour salt on one's wound f.
(bir şeyin) üzerine tuz biber olmak put the tin lid on (something) [uk] f.
tuz biber olmak/ekmek put/stick the boot in [uk] f.
(sabun) tuz ile çöktürmek cut the pan f.
Trade/Economic
tuz fabrikası saltworks i.
Industry
tuz fabrikası wich i.
tuz üreticisi şehir wich i.
(sabunu) tuz katarak çöktürme graining i.
(tuz üretiminde) tuzlu su taşıma haznesi clearer i.
tuz üretimi için deniz suyunu doğal olarak buharlaştıran bir sistem salt garden i.
Technical
acı tuz epsom salt i.
aktif çözünebilir tuz içeriği active soluble salts content i.
aralıklı olarak tuz çözeltisi püskürtme intermittent spraying of a salt solution i.
asit tuz acid salt i.
bakır için hızlandırılmış tuz püskürtme deneyi copper accelerated salt spray test i.
bazlı tuz basic salt i.
bazik tuz basic salt i.
buz çözücü tuz içinde donma-çözülme deneyi freeze-thaw cycling with de-icing salt immersion i.
buz çözücü tuz etkisi deicing salt impact i.
çift tuz double salt i.
dibazik tuz dibasic salt i.
don/buz çözücü tuz thawing salt i.
erimiş tuz molten salt i.
elektrotlu tuz banyosu electrode salt bath i.
erimiş tuz yunağı fused-salt bath i.
eritici tuz deicing salt i.
erimiş tuz banyosu molten salt bath i.
iyotlanmış tuz iodized salt i.
inorganik tuz inorganic salt i.
karmaşık tuz complex salt i.
kalıntı tuz varlığının tayini determination of the presence of residual salts i.
kaba tuz arıtma coarse salt purification i.
klorürlü karbonatlı tuz yunağı chloride carbonate salt bath i.
kompleks tuz complex salt i.
kontrollü tuz yüklü atmosfer controlled salt-laden atmosphere i.
mikrokozmik tuz microcosmic salt i.
monobazik tuz monobasic salt i.
oksijenli tuz oxysalt i.
pempe tuz pink salt i.
peroksi tuz peroxy salt i.
seyreltik tuz asiti diluted hydrochloric acid i.
sıra ile tuz çözeltisine daldırma deneyi alternate immersion test in salt solution i.
silisik asitten türeyen tuz silicate i.
sulu tuz salt hydrate i.
tuz yunağında tavlama salt bath annealing i.
tuz birikimi mineral deposit i.
tuz solüsyonu salt solution i.
tuz yunağında marmenevişleme salt bath martempering i.
tuz birikintileri salt deposits i.
tuz çiçeksimesi salt efflorescence i.
tuz ölçer salinometer i.
tuz konsantrasyonu salt concentration i.
tuz buğusu korozyon deneyi salt mist corrosion test i.
tuz bağlama salification i.
tuz yunağında sert lehimleme salt bath brazing i.
tuz püskürtmeye direnç resistance to salt spray i.
tuz banyosu ısıl işlemi sand bath heat treatment i.
tuz sisi deneyi salt fog test i.
tuz yunağında menevişleme salt bath tempering i.
tuz kristalleşmesi salt crystallization i.
tuz kusma efflorescence i.
tuz sürüklenmesi salt carry-over i.
tuz banyosu tavlaması salt bath annealing i.
tuz banyosu doğrultucusu salt bath rectifier i.
tuz ölçer salimeter i.
tuz kristallenmesi salt crystallization i.
tuz madeni salt pit i.
tuz giderme desalination i.
tuz giderme salt removal i.
tuz tavası saltpan i.
tuz banyosu doğrultması salt bath rectification i.
tuz yunağı ayarlayıcısı salt bath rectifier i.
tuz yunağı kirlenmesi salt bath contamination i.
tuz yunağında suverme salt bath quenching i.
tuz derişimi salt concentration i.
tuz gölü salina i.
tuz tortusu salt deposit i.
tuz köprüleri salt bridges i.
tuz muhtevası salt content i.
tuz giderme desalting i.
tuz yunağında ısıtma salt bath heating i.
tuz kirlenmesi salt contamination i.
tuz dengesi salt balance i.
tuz bulutu salt cloud i.
tuz giderici desalinator i.
tuz-seyreltme metodu salt-dilution method i.
tuz yunağında tufal giderme salt bath descaling i.
tuz gölü salt lake i.
tuz potası salt pot i.
tuz ocağı salina i.
tuz yunağında ısıl işlem salt bath heattreatment i.
tuz püskürtme deneyi salt spray test i.
tuz keki salt cake i.
tuz kusma salt efflorescence i.
tuz banyosu kabuksuzlaştırması salt bath descaling i.
tuz gibi maddelere yapılan kavurma işlemi decrepitation i.
tuz fabrikası saltern i.
tuz birikimi salt deposit i.
tuz tabakalı güneş havuzu salt gradient solar pond i.
tuz içeriği salt content i.
tuz sırı salt glaze i.
tuz sisi salt mist i.
tuz girişimi salt instrusion i.
tuz yunağı ayarlanması salt bath rectification i.
tuz kristallenmesine direnç resistance to salt crystallisation i.
tuz çözeltisi salt solution i.
tuz deneyi metodu salt test method i.
tuz giderme tesisi desalination plant i.
tuz yunağı salt bath i.
tuz limiti salt limit i.
tuz banyosu salt bath i.
tuz yunağında östenitleme salt bath austenization i.
tuz kristali salt crystal i.
tuz değişimi salt exchange i.
tuz giderici desalination equipment i.
tuz bulaşımı salt contamination i.
yıkanmış tuz washed salt i.
(seramik) tuz sırı salt glaze i.
tuz çıkarıldığında kaptaki kalıntı leach i.
tuz fırını duvarının tuğla kısmı midfeather i.
kristalleşme yoluyla tuz oluşturulan deniz tuzu çukuru veya kap brine pan i.
tuz fabrikasındaki tuz oluşturma çukurlarındaki veya kaplarındaki kir tabakalarını çıkarmak için kullanılan bir tür kepçe loot [uk/scotland] i.
iki fosfat radikali içeren tuz diphosphate i.
(kum, şeker, tuz, barut gibi) küçük ve sert partikül grain i.
portatif çatıyla örtülü geniş ve sığ tuz düzlüğü cover i.
maddedeki tuz miktarını ölçme işlemi salimetry i.
tuz fabrikası salt block i.
tuz kristalleriyle kaplı düz zemin salt bottom i.
seramik sırına sofra tuzu ilave ederek elde edilen tuz sırı smeir i.
herhangi bir maddenin üzerindeki asit ve tuz gibi maddeleri temizlemek edulcorate f.
tuz ile korumak salt f.
tuz gibi saline s.
tuz ile işlenmiş salified s.
tuz içeren saline s.
tuz içeren saliferous s.
tuz ile karıştırılmış salified s.
tuz içeren saliferrus s.
tuz derişimi aynı isotonic s.
tuz asiti içeren muriated s.
tuz içeren salt-containing s.
minerallerle emdirilmiş (tuz) mineral s.
Electric
elektrotlu tuz banyosu electrode salt bath i.
Mechanic
tuz banyosu salt bath i.
Textile
şap, yumurta sarısı ve tuz gibi maddelerle tabaklanmış deri alum leather i.
tuz yataklarında çözme suretiyle oluşturulan boşluklarda gaz depolama gas storage in solution-mined salt cavities i.
Construction
tuz baskısı altında donma çözülmesi freeze-thaw salt stress i.
tuz oluşturan salt-forming s.
tuz oluşturucu salt-forming s.
tuz giderici desalting s.
Traffic
tuz serici salt spreader i.
Marine
besleyici tuz nutrient salt i.
nehire karışan dipteki tuz duvarı saline wedge i.
nehire karışan tuz duvarı salt water wedge i.
tuz kaynaklı hasar salty damage i.
tuz hasarı salt injury i.
tuz yapımı salt making i.
tuz çıkarılan alan salt field i.
Petrol
derin tuz formasyonu deep saline aquifer i.
tuz formasyonu saline formation i.
Mining
nötr tuz püskürtme deneyi neutral salt spray test i.
Medical
diyetle tuz alımı dietary salt intake i.
kronik tuz kaybı chronic salt depletion i.
mineralokortikoid eksikliğine bağlı ciddi tuz kaybı severe salt loss from lack of mineralocorticoid activity i.
serebral tuz kaybı cerebral salt wasting i.
su ve tuz tutulumu water and salt retention i.
tuz terapisi halotherapy i.
tuz biber görünümü pepper-pot appearance i.
tuz bezi salt gland i.
(tuz, şeker) terapötik çözeltilerin intravenöz olarak damla damla verilmesi drip i.
tuz kaybı salt depletion i.
vücudun elektrolit dengesini bozacak şekilde tuz kaybetmesi salt depletion i.
doku sıvıları veya kan ile izotonik olan tuz çözeltisi physiological salt solution i.
salin solüsyonunda aşırı tuz ile karakterize olan hypersaline s.
Physiology
metabolizmaya yardımcı olan, strese etki eden veya vücuttaki tuz-su dengesini sağlayan hormonlar corticosteroids i.
Pharmaceutics
naftalen sülfonik asitten elde edilen ve farmasötik hazırlamada kullanılan bir tuz napsylate i.
vücuttan idrar yoluyla tuz atımını sağlayan ilaç saluretic i.
idrarla tuz atımını arttıran saluretic s.
Optics
dengeli tuz çözeltisi balanced salt solution i.
Food Engineering
yiyeceklerdeki şeker, yağ, tuz gibi içeriğin miktarını göstermekte kullanılan kırmızı, kehribar ve yeşil renkte sembollerin kullanıldığı gıda etiketleme sistemi traffic-light labelling i.
emülsifiye edici tuz emulsifying salt i.
tuz çözeltileri salt solutions i.
yemeklik tuz edible salt i.
iyotsuz tuz iodine-free salt i.
katkı maddesiz iri taneli işlenmiş tuz kosher salt i.
temel malzemesi tuz olan bir tür maya salt rising i.
eser miktarda çözünük tuz içeren su fresh-water i.
iyotlu tuz iodised salt i.
iyotlu tuz iodized salt i.
tuz içermeyen nonsaline s.
Gastronomy
acı tortu suyunun filtrelenmesiyle yapılan ince taneli tuz cat-salt i.
serpmek (un, tuz vb) dust i.
tadımlık tuz salt to taste i.
tuz veya baharla besinleri saklama yöntemi cure i.
1 tatlı kaşığı tuz 1 teaspoon salt i.
kurutulmuş küçük balık ve karideslerin tuz ve baharatla harmanlandığı bir çeşni balachong i.
hint mutfağında kullanılan bir tür siyah tuz black salt i.
henüz yumurtlamamış genç ringa balığının tuz, sirke, şeker ve baharatla terbiye edilmiş filetosu matjes herring i.
buharda pişirilmiş pirinç, pişmiş soya fasulyesi ve tuz karışımının öğütülüp salamuraya yatırılması ile yapılan bir tür hamur miso i.
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon gravadlax i.
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon gravlax i.
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon gravlaks i.
öğütülüp kurutulmuş soğan ve tuz onion salt i.
tuz fabrikalarında kaynatmada kullanılan tavalardan alınan tuzun koyulduğu bir ahşap kutu drab i.
kapaksız tuzluk ile kullanılan minik tuz kaşığı saltspoon i.
kapaksız tuzluk ile kullanılan minik tuz kaşığı salt spoon i.
çırpılmamış çiğ yumurta, sirke veya worcester sosu, tuz ve biber ile hazırlanan bir kokteyl türü prairie oyster i.
haşlanmış yumurtaya tereyağı, tuz ve biberin eklenmesi ile hazırlanan bir büyük perhiz yemeği scrabbed eggs i.
tuz, sebze ekstresi, baharat ve monosodyum glutamat karışımı seasoned salt i.
hazır un, tuz ve kabartma tozu karışımı self-rising flour i.
tuz ile sertleştirilmiş domuz pastırması side of bacon i.
yeterince tuz ve baharat eklemek seasoning f.
fazla tuz koymak oversalt f.
fazla tuz eklemek oversalt f.
Chemistry
koyu menekşe renkli ve kristal yapılı bir tuz chameleon mineral i.
lampik asit olarak isimlendirilen sözde asitten elde edilen bir tuz lampate i.
niyobyum elementi içeren bir tür tuz kristali niobate i.
fotoğrafçılıkta ve dağlama maddesi olarak kullanılan beyaz kristalli bir tuz nitrate of silver i.
Nötr tuz neutral salt i.
asidik veya bazik bir hidrojenin tamamıyla değiştirilmesiyle oluşan tuz neutral salt i.
tepkime sonucu genellikle tuz ve su ortaya çıkartan, asit ve baz arasındaki reaksiyon neutralisation i.
asit ve bazın birleşmesiyle tuz oluşturan kimyasal reaksiyon neutralisation reaction i.
tepkime sonucu genellikle tuz ve su ortaya çıkartan, asit ve baz arasındaki reaksiyon neutralization i.
asit ve bazın birleşmesiyle tuz oluşturan kimyasal reaksiyon neutralization reaction i.
sıradan borik asit ısıtılarak oluşturulan ve özellikle tuz formunda ortaya çıkan bir dibazik asit tetraboric acid i.
sülfürik asitten türetilmiş, sadece çözelti ve tuz halde bilinen instabil bir asit thiosulfuric acid i.
sülfürik asitten türetilmiş, sadece çözelti ve tuz halde bilinen instabil bir asit thiosulphuric acid i.
molekülün asit kısmında beş değerlikli antimon ve kükürt içeren tuz thioantimonate i.
molekülün asit kısmında beş değerlikli antimon ve kükürt içeren tuz thioantimoniate i.
molekülün asit kısmında üç değerlikli antimon ve kükürt içeren tuz thioantimonite i.
molekülün asit bölümünde beş değerlikli arsenik ve kükürt içeren tuz thioarsenate i.
molekülün asit bölümünde üç değerlikli arsenik ve kükürt içeren tuz thioarsenite i.
kristalimsi nem ile eriyebilen oksitleyici bir tuz thorium nitrate i.
üç fosfat grubu içeren tuz veya ester triphosphate i.
trifenilformazanın oksidatif halka kapaması ile elde edilen renksiz kristal bir tuz tetrazolium chloride i.
trifenilformazanın oksidatif halka kapaması ile elde edilen renksiz kristal bir tuz 2,3,5-triphenyltetrazolium chloride i.
üç ayrı tuzun moleküler kombinasyonu olarak oluşan tuz triple salt i.
üç fosfat grubu içeren tuz veya ester tripolyphosphate i.
ambreik asidin bir baz veya pozitif radikal ile birleşimi sonucu oluşan tuz ambreate i.
asetik asitli tuz püskürtme deneyi acetic acid salt spray test i.
asit tuz acid salt i.
bazik tuz basic salt i.
bakırlı-hızlandırılmış tuz püskürtme deneyi copper-accelerated acetic acid salt spray test i.
buz çözücü tuz de-icing salt i.
doygun buz çözücü tuz çözeltisi saturated de-icing salt solution i.
doymuş buz çözücü tuz çözeltisi saturated de-icing salt solution i.
flüorlu tuz fluorinated salt i.
karmaşık tuz complex salt i.
nötr tuz püskürtme deneyi neutral salt spray test i.
nötr tuz neuter salt i.
nötral tuz püskürtmesine dayanıklılık resistance to neutral salt spray i.
suyun tuz yüzdesini doğrudan göstermek için özel olarak derecelendirilmiş hidrometre salimeter i.
tuz ruhu hci (hydrochloric acid) i.
tuz ruhu spirit of salt i.
tuz ruhu hydrochloric acid i.
tuz ruhu muriatic acid i.
tuz çözeltisi hazırlama salt solution preparation i.
tuz püskürtme deneyi salt spray test i.
tuz ruhu marine acid i.
tuz katarak çöktürmek salt out i.
üçlü tuz triple salt i.
yeşil tuz green salt i.
yangın söndürme bileşiklerinde ve kabartma tozunda kullanılan beyaz kristalli bir tuz ammonium bicarbonate i.
kuru pillerde kullanılan beyaz bir tuz ammonium chloride i.
kuru pillerde kullanılan beyaz bir tuz sal ammoniac i.
gübre, yangın geciktirici ve su arıtımında kullanılan kokusuz beyaz kristalli bir tuz ammonium sulfate i.
gübre, yangın geciktirici ve su arıtımında kullanılan kokusuz beyaz kristalli bir tuz ammonium sulphate i.
asit-baz, iki oksit-iki sülfür veya selenid-tellürid kombinasyonu ile meydana gelen tuz amphid i.
yangın söndürme bileşiklerinde ve kabartma tozunda kullanılan beyaz renkli kristalli bir tuz ammonium hydrogen carbonate i.
yangın söndürme bileşiklerinde ve kabartma tozunda kullanılan beyaz renkli kristalli bir tuz ammonium acid carbonate i.
fotoğrafçılıkta ve tıpta kullanımları olan renksiz ve kristalli bir tuz ammonium bromide i.
analitik kimyada kullanılan beyaz kristalli bir tuz ammonium molybdate i.
patlayıcılarda, havai fişeklerde ve roketlerde katı yakıt oksitleyici olarak kullanılan kristalli bir tuz ammonium perchlorate i.
oksitleyici olarak kullanılan renksiz ve kristalli bir tuz ammonium persulfate i.
patlayıcı olarak kullanılan, darbeye, şoka ve sürtünmeye dirençli sarı veya kırmızı bir tuz ammonium picrate i.
esasen yangın geciktirici ve yabani ot kıran olarak kullanılan beyaz kristalli bir tuz ammonium sulfamate i.
soğuk dalgaların ayarlanmasında kullanılan renksiz kristalli bir tuz ammonium thioglycolate i.
antimonun bir oksianyonunu içeren tuz antimonite i.
antimonya mineralinin bir oksianyonunu içeren tuz antimonite i.
renk sabitleştirici olarak ve tıbbi amaçlarla kullanılan zehirli renksiz bir tuz antimony potassium tartrate i.
renk sabitleştirici olarak ve tıbbi amaçlarla kullanılan zehirli renksiz bir tuz tartar emetic i.
aspartik asidin baz ile birleşmesinden oluşan bir tuz aspartate i.
ulmik asitten (gri hümik asit) elde edilen bir tuz ulmate i.
kromojene eklendiğinde boya üreten bir tuz oluşturucu grup auxochrome i.
bir maddenin üzerindeki asit ve tuz gibi maddeleri temizleme işlemi edulcoration i.
potasyum eksikliğini giderici bir tuz potash muriate i.
potasyum eksikliğini giderici bir tuz potassium muriate i.
kaynak işlemi, lehimleme ve galvanizleme için kullanılan bir kristal tuz zinc ammonium chloride i.
kaynak işlemi, lehimleme ve galvanizleme için kullanılan bir kristal tuz ammonium tetrachloro-zincate i.
çinkodan elde edilen bir tür tuz zincate i.
çinkodan elde edilen bir tür tuz tetrahydroxozincate ion i.
güneşte buharlaştırılmış tuz solar salt i.
kalay tuzu aşırı alkaliyle işlendiğinde solüsyonda ortaya çıkan tuz bell-metal ore i.
etersi tuz ethereal salt i.
tek baza eşdeğer iki arsenik asit içeren bir tuz binarseniate i.
acı tuz bitter salt i.
siyah tuz black salt i.
halojenden türemiş tuz haloid i.
tuz bilimi halology i.
tuz ilmi halology i.
kompleks anyon halinde iki değerlikli cıva içeren tuz mercuriate i.
metanolün bir proton kaybetmesiyle türetilen anyonu içeren tuz methylate i.
mikrokozmik tuz sodium ammonium phosphate i.
salin solüsyonunda aşırı derecede tuz bulunması hypersalinity i.
hiposülfürik asitten türetilen tuz hyposulphate i.
(özellikle bir alkaloide ait) tuz hydrochloride i.
hidrasit veya baz tarafından oluştuğu düşünülen bir tuz hydrosalt i.
sülfürik asit ile organik bazın birleşimi sonucu oluşan bir tuz hydrosulfate i.