|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Genel |
|
| 1 |
Genel |
write-up i.
|
yazı |
|
If you’re looking to reset a router, we have a detailed write-up on how to do just that.
Bir yönlendiriciyi sıfırlamak istiyorsanız, bunun nasıl yapılacağına dair ayrıntılı bir yazımız var.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
write in code f.
|
şifreli yazmak |
|
The letter was written in code.
Mektup şifreli yazılmış.
More Sentences
|
| 3 |
Genel |
write poetry f.
|
şiir yazmak |
|
I’ve been writing poetry for 20 years.
20 yıldır şiir yazıyorum.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
write something down f.
|
yazmak |
|
The act of writing something down helps your brain to remember.
Bir şeyi yazma eylemi beyninizin hatırlamasına yardımcı olur.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
write back f.
|
cevap yazmak |
|
I wrote back to Tom.
Tom'a cevap yazdım.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
write in f.
|
eklemek |
|
Write in the date yourself.
Tarihi kendin ekle.
More Sentences
|
| 7 |
Genel |
write out f.
|
yazmak |
|
The best way to do this is to write out the things you’d love to do.
Bunu yapmanın en iyi yolu, yapmayı sevdiğiniz şeyleri yazmaktır.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
write out f.
|
(çek vb) yazmak |
|
Please wait a moment while I write out your receipt.
Ben faturanızı yazarken lütfen biraz bekleyin.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
write out f.
|
kopyasını yazmak |
|
You don't have to write out a clean copy of your composition.
Kompozisyonunuzun temiz bir kopyasını yazmak zorunda değilsiniz.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
write off f.
|
silmek (borç) |
|
We had to write off the debt.
Borcu silmek zorunda kaldık.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
write down f.
|
not etmek |
|
I've written down Tom's phone number.
Tom'un telefon numarasını not ettim.
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
write slowly f.
|
yavaş yazmak |
|
Tom writes slowly.
Tom yavaş yazar.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
write an article f.
|
makale yazmak |
|
So, let's say you are writing an article and you are interviewing the wolf.
Diyelim ki bir makale yazıyorsunuz ve kurtla röportaj yapıyorsunuz.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
write a thesis f.
|
tez yazmak |
|
In addition, you will attend a seminar and write a thesis.
Ayrıca bir seminere katılacak ve tez yazacaksınız.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
write a letter f.
|
mektup yazmak |
|
I am going to write a letter tonight.
Bu gece bir mektup yazacağım.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
write a song f.
|
şarkı yazmak |
|
Lachey was so heartbroken that he wrote a song about it, "What's Left of Me".
Lachey'nin kalbi o kadar kırılmıştı ki bu konuda "What's Left of Me" adlı bir şarkı yazdı.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
write down f.
|
yazmak |
|
Linear notes are lecture notes that students take when they attempt to write down every word of a lecture.
Doğrusal notlar, öğrencilerin bir dersin her kelimesini yazmaya çalıştıklarında aldıkları ders notlarıdır.
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
write script f.
|
senaryo yazmak |
|
He writes scripts.
Senaryo yazıyor.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
write something f.
|
bir şeyler yazmak |
|
Mr Howitt wrote something in the explanatory statement that I disagree with.
Bay Howitt açıklama metninde katılmadığım bir şey yazmış.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
write a check f.
|
çek yazmak |
|
You have written a check from your personal checking account to pay this amount.
Bu tutarı ödemek için kişisel çek hesabınızdan bir çek yazdınız.
More Sentences
|
| 21 |
Genel |
write history f.
|
tarih yazmak |
|
We like to write history in commercial aviation.
Ticari havacılıkta tarih yazmayı seviyoruz.
More Sentences
|
| 22 |
Genel |
write stories f.
|
hikayeler yazmak |
|
But then I didn't write stories again for many years.
Ama sonra uzun yıllar boyunca bir daha hikaye yazmadım.
More Sentences
|
| 23 |
Genel |
write about f.
|
hakkında yazı yazmak |
|
Most people write about their daily life.
Çoğu kişi günlük hayatı hakkında yazı yazar.
More Sentences
|
| 24 |
Genel |
write again f.
|
tekrar yazmak |
|
I wrote again on 12 July 2001 and received no reply.
12 Temmuz 2001 tarihinde tekrar yazdım ve hiçbir cevap alamadım.
More Sentences
|
| 25 |
Genel |
write again f.
|
yine yazmak |
|
Tom is writing again.
Tom yine yazıyor.
More Sentences
|
| 26 |
Genel |
write a script f.
|
bir senaryo yazmak |
|
Can you write a script for me?
Benim için bir senaryo yazabilir misin?
More Sentences
|
| 27 |
Genel |
write a book f.
|
kitap yazmak |
|
I am going to write a book!
Bir kitap yazacağım!
More Sentences
|
| 28 |
Genel |
write a novel f.
|
roman yazmak |
|
Pavese is writing a novel as well.
Pavese de bir roman yazıyor.
More Sentences
|
|
|
| 29 |
Genel |
write a paragraph f.
|
bir paragraf yazmak |
|
Write a paragraph on the climate in Provence.
Provence'ın iklimi hakkında bir paragraf yazın.
More Sentences
|
| 30 |
Genel |
co-write f.
|
birlikte yazmak |
|
Stanley co-wrote the screenplay alongside Scarlett Amaris.
Stanley senaryoyu Scarlett Amaris ile birlikte yazdı.
More Sentences
|
| 31 |
Genel |
write poem f.
|
şiir yazmak |
|
I write poems in my free time.
Boş zamanlarımda şiir yazıyorum.
More Sentences
|
| 32 |
Genel |
write everything f.
|
her şeyi yazmak |
|
The best way to stay objective is to write everything.
Objektif kalmanın en iyi yolu her şeyi yazmaktır.
More Sentences
|
| 33 |
Genel |
write a project f.
|
proje yazmak |
|
I am writing a project in Django and I see that 80% of the code is in the file models.py.
Django'da bir proje yazıyorum ve kodun %80'inin models.py dosyasında olduğunu görüyorum.
More Sentences
|
| 34 |
Genel |
write a message f.
|
mesaj yazmak |
|
Tom suggested that I write a message to Mary.
Tom, Mary'ye bir mesaj yazmamı önerdi.
More Sentences
|
| Öbek Fiiller |
|
| 35 |
Öbek Fiiller |
write away f.
|
yazmak |
|
He wrote away for a sample.
Bir örnek için yazmıştı.
More Sentences
|
| Deyim |
|
| 36 |
Deyim |
write the book f.
|
(bir işin) kitabını yazmak |
|
She wrote the book The Quiet Revolution of Caroline Herschel, published by The History Press in 2017.
The History Press tarafından 2017 yılında yayınlanan Caroline Herschel'in Sessiz Devrimi kitabını yazdı.
More Sentences
|
| Konuşma |
|
| 37 |
Konuşma |
remember to write expr.
|
yazmayı unutma |
|
He remembers to write to her every week.
Ona her hafta yazmayı unutmuyor.
More Sentences
|
| 38 |
Konuşma |
write about yourself expr.
|
kendin hakkında yaz |
|
It's not easy to write about yourself.
Kendin hakkında yazmak kolay değil.
More Sentences
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 39 |
Ticaret/Ekonomi |
write off f.
|
vergiden düşmek |
|
He could write off his work room's furnishing from his taxes.
Çalışma odasının mobilyasını vergiden düşürebildi.
More Sentences
|
| Genel |
|
| 40 |
Genel |
write off i.
|
hurda |
|
| 41 |
Genel |
write off i.
|
telafisi imkansız mali zarar |
|
| 42 |
Genel |
write-up i.
|
rapor |
|
| 43 |
Genel |
write-off i.
|
çıkarma |
|
| 44 |
Genel |
write-off i.
|
tahsil edilmesi imkansız borç |
|
| 45 |
Genel |
write-up i.
|
eleştiri yazısı |
|
| 46 |
Genel |
write-off i.
|
telafi edilmesi imkansız mali zarar |
|
| 47 |
Genel |
read write cycle i.
|
okuma yazma çevrimi |
|
| 48 |
Genel |
write-up i.
|
kritik |
|
| 49 |
Genel |
write-up i.
|
makale |
|
| 50 |
Genel |
tax write-off i.
|
vergiden düşme |
|
| 51 |
Genel |
tax write-off i.
|
vergiden düşülebilen miktar |
|
| 52 |
Genel |
write-off i.
|
umutsuz veya anlamsız olduğu için vazgeçilen kimse veya şey |
|
| 53 |
Genel |
write something up f.
|
birini/bir olayı makale konusu yapmak |
|
| 54 |
Genel |
write out a prescription f.
|
reçete yazmak |
|
| 55 |
Genel |
write effectively f.
|
kaleminden kan damlamak |
|
| 56 |
Genel |
write a receipt f.
|
makbuz kesmek |
|
| 57 |
Genel |
write something up f.
|
kitap vb haline sokmak |
|
| 58 |
Genel |
ghost write f.
|
birinin yerine yazmak |
|
| 59 |
Genel |
write a diatribe f.
|
döşenmek |
|
| 60 |
Genel |
write down f.
|
kağıda dökmek |
|
| 61 |
Genel |
write off a debt f.
|
borç silmek |
|
| 62 |
Genel |
write something up f.
|
kitap vb'ne dönüştürmek |
|
| 63 |
Genel |
write something down f.
|
kaydetmek |
|
| 64 |
Genel |
write something out f.
|
bir şeyi yazıya dökmek |
|
| 65 |
Genel |
write one's reminiscences f.
|
hatıralarını yazmak |
|
| 66 |
Genel |
write the invoice details f.
|
fatura girmek |
|
| 67 |
Genel |
write out a check f.
|
çek yazmak |
|
| 68 |
Genel |
write off for f.
|
mektup göndererek bir şey istemek |
|
| 69 |
Genel |
write something down f.
|
not etmek |
|
| 70 |
Genel |
write down f.
|
tahrir etmek |
|
| 71 |
Genel |
write up f.
|
tamamen yazmak |
|
| 72 |
Genel |
talk or write bombastically f.
|
edebiyat parçalamak |
|
| 73 |
Genel |
write someone off f.
|
birinin işe yaramaz olduğuna karar vermek |
|
| 74 |
Genel |
cause to write f.
|
yazdırmak |
|
| 75 |
Genel |
write copy f.
|
kopyalı yazmak |
|
| 76 |
Genel |
write something off f.
|
bir şeyin işe yaramaz olduğuna karar vermek |
|
| 77 |
Genel |
write down f.
|
not düşmek |
|
| 78 |
Genel |
talk or write in purple prose f.
|
edebiyat parçalamak |
|
| 79 |
Genel |
write petitions f.
|
arzuhalcilik yapmak |
|
| 80 |
Genel |
write off a debt f.
|
bir borcu silmek |
|
| 81 |
Genel |
write down a report f.
|
zabıt tutmak |
|
| 82 |
Genel |
write of f.
|
ile ilgili yazı yazmak |
|
| 83 |
Genel |
write a cheque f.
|
çek yazmak |
|
| 84 |
Genel |
write out f.
|
doldurmak |
|
| 85 |
Genel |
write out f.
|
bir dokümanı elle çıkartmak |
|
| 86 |
Genel |
write to each other f.
|
yazışmak |
|
| 87 |
Genel |
write out f.
|
hepsini yazmak |
|
| 88 |
Genel |
write out f.
|
tam olarak yazmak |
|
| 89 |
Genel |
write out f.
|
tamamını yazmak |
|
| 90 |
Genel |
write up f.
|
kaleme almak |
|
| 91 |
Genel |
write out f.
|
kaleme almak |
|
| 92 |
Genel |
write off f.
|
iptal etmek |
|
| 93 |
Genel |
write off f.
|
çizmek |
|
| 94 |
Genel |
write off f.
|
mektupla başvurmak |
|
| 95 |
Genel |
write off f.
|
hayatından çıkarmak |
|
| 96 |
Genel |
write off f.
|
hurdahaş etmek (araba) |
|
| 97 |
Genel |
write out f.
|
düzenlemek |
|
| 98 |
Genel |
write to minute f.
|
tutanağa geçirmek |
|
| 99 |
Genel |
write minutes f.
|
tutanak tutmak |
|
| 100 |
Genel |
write up f.
|
öyküsünü yazmak |
|
| 101 |
Genel |
write off f.
|
silmek |
|
| 102 |
Genel |
write up f.
|
övgüyle söz etmek |
|
| 103 |
Genel |
write in full f.
|
kısaltmasız yazmak |
|
| 104 |
Genel |
write a script f.
|
senaryolaştırmak |
|
| 105 |
Genel |
write up f.
|
düzenlemek |
|
| 106 |
Genel |
write up f.
|
rapor hazırlamak |
|
| 107 |
Genel |
write out f.
|
her bir parçasını yazmak |
|
| 108 |
Genel |
write a petition f.
|
dilekçe yazmak |
|
| 109 |
Genel |
write down the changes f.
|
değişiklikleri kaydetmek |
|
| 110 |
Genel |
write something item by item f.
|
madde madde yazmak |
|
| 111 |
Genel |
learn how to read and write f.
|
okuma yazma öğrenmek |
|
| 112 |
Genel |
write a letter of guarantee f.
|
teminat mektubu yazmak |
|
| 113 |
Genel |
teach someone how to read and write f.
|
okuma yazma öğretmek |
|
| 114 |
Genel |
know to read and write f.
|
okuma yazma bilmek |
|
| 115 |
Genel |
know how to read and write f.
|
okuma yazma bilmek |
|
| 116 |
Genel |
write out a prescription f.
|
reçetelemek |
|
| 117 |
Genel |
write a prescription f.
|
reçetelemek |
|
| 118 |
Genel |
write a prescription f.
|
reçete yazmak |
|
| 119 |
Genel |
write up a thesis f.
|
tez yazmak |
|
| 120 |
Genel |
write up a thesis f.
|
tez hazırlamak |
|
| 121 |
Genel |
write a thesis f.
|
tez hazırlamak |
|
| 122 |
Genel |
write a thesis f.
|
tez yapmak |
|
| 123 |
Genel |
write up a thesis f.
|
tez yapmak |
|
| 124 |
Genel |
write off debt f.
|
borç silmek |
|
| 125 |
Genel |
write back f.
|
karşılık yazmak |
|
| 126 |
Genel |
write an option f.
|
opsiyon yazmak |
|
| 127 |
Genel |
write an order form for medication f.
|
reçetelemek |
|
| 128 |
Genel |
write a software f.
|
yazılım yazmak |
|
| 129 |
Genel |
write it on one's tab f.
|
hesaba yazmak |
|
| 130 |
Genel |
be able to write f.
|
eli kalem tutmak |
|
| 131 |
Genel |
write out a duplicate f.
|
kopya etmek |
|
| 132 |
Genel |
write off f.
|
değersiz kılmak |
|
| 133 |
Genel |
write in f.
|
mektupla başvurmak |
|
| 134 |
Genel |
write off f.
|
başarısız olarak görmek |
|
| 135 |
Genel |
write down f.
|
kaydetmek |
|
| 136 |
Genel |
write a dissertation f.
|
tez hazırlamak |
|
| 137 |
Genel |
write back immediately f.
|
derhal cevap yazmak |
|
| 138 |
Genel |
write it on one's tab f.
|
borç hanesine yazılmak |
|
| 139 |
Genel |
write a computer program f.
|
program yazmak |
|
| 140 |
Genel |
write something on (something) f.
|
üzerine yazmak |
|
| 141 |
Genel |
write something on (something) f.
|
(birşeyin) üzerine birşeyler yazmak |
|
| 142 |
Genel |
write a receipt f.
|
dekont kesmek |
|
| 143 |
Genel |
write a paragraph f.
|
paragraf yazmak |
|
| 144 |
Genel |
write again f.
|
tekrardan yazmak |
|
| 145 |
Genel |
write again f.
|
yeniden yazmak |
|
| 146 |
Genel |
write it off f.
|
bir kalemde silmek |
|
| 147 |
Genel |
write something/somebody off f.
|
bir kalemde silmek |
|
| 148 |
Genel |
write a check to someone f.
|
birisine çek yazmak |
|
| 149 |
Genel |
write on the blackboard f.
|
tahtaya yazmak |
|
| 150 |
Genel |
write in reply to f.
|
cevaben yazmak |
|
| 151 |
Genel |
write in response f.
|
cevaben yazmak |
|
| 152 |
Genel |
write someone a check f.
|
birine çek yazmak |
|
| 153 |
Genel |
write a traffic ticket f.
|
trafik cezası kesmek |
|
| 154 |
Genel |
write bad check f.
|
karşılıksız çek vermek |
|
| 155 |
Genel |
write a contrarian piece f.
|
muhalif bir yazı yazmak/kaleme almak |
|
| 156 |
Genel |
write someone a check f.
|
birine fiş yazmak |
|
| 157 |
Genel |
write off each other's debts f.
|
helalleşmek |
|
| 158 |
Genel |
write a story f.
|
hikaye yazmak |
|
| 159 |
Genel |
write song lyrics f.
|
söz yazmak |
|
| 160 |
Genel |
write song lyrics f.
|
şarkı sözü yazmak |
|
| 161 |
Genel |
write lyrics f.
|
söz yazmak |
|
| 162 |
Genel |
write lyrics f.
|
şarkı sözü yazmak |
|
| 163 |
Genel |
write a song f.
|
söz yazmak |
|
| 164 |
Genel |
write a song f.
|
şarkı sözü yazmak |
|
| 165 |
Genel |
write a play f.
|
oyun yazmak |
|
| 166 |
Genel |
write about someone f.
|
biri hakkında yazmak |
|
| 167 |
Genel |
write an essay f.
|
bir makale yazmak |
|
| 168 |
Genel |
write an essay f.
|
bir ödev yazmak |
|
| 169 |
Genel |
wb (write back) kısalt.
|
geri yaz |
|
| Öbek Fiiller |
|
| 170 |
Öbek Fiiller |
write away f.
|
yazıp durmak |
|
| 171 |
Öbek Fiiller |
write on someone f.
|
birinin üzerine bir şey yazmak |
|
| 172 |
Öbek Fiiller |
write on someone f.
|
birinin üzerinde bir şey yazmak |
|
| 173 |
Öbek Fiiller |
write on someone f.
|
biri hakkında yazmak |
|
| 174 |
Öbek Fiiller |
write up f.
|
temize çekmek |
|
| 175 |
Öbek Fiiller |
write to f.
|
yazılı belge ile iletişim kurmak |
|
| 176 |
Öbek Fiiller |
write someone down as something f.
|
birinin adını bir listeye ..olarak yazmak/kaydetmek |
|
| 177 |
Öbek Fiiller |
write someone down as something f.
|
birinin adını bir listeye olarak yazmak |
|
| 178 |
Öbek Fiiller |
write (someone or something) down as (something) f.
|
birini veya bir şeyi bir listeye kaydetmek/eklemek |
|
| 179 |
Öbek Fiiller |
write someone down as something f.
|
birinin adını bir listeye ...olarak eklemek |
|
| 180 |
Öbek Fiiller |
write down to (one) f.
|
birini/okuyucuyu küçümser bir dille yazmak |
|
| 181 |
Öbek Fiiller |
write (someone or something) down as (something) f.
|
birini veya bir şeyi bir listeye olarak yazmak |
|
| 182 |
Öbek Fiiller |
write down to someone f.
|
birinin/okuyucunun seviyesine inerek yazmak |
|
| 183 |
Öbek Fiiller |
write down to (one) f.
|
birini/okuyucuyu aşağılar bir dille yazmak |
|
| 184 |
Öbek Fiiller |
write (someone or something) down as (something) f.
|
birini veya bir şeyi belli bir kategoride kaydetmek/not etmek |
|
| 185 |
Öbek Fiiller |
write down to someone f.
|
birini/okuyucuyu küçümser bir dille yazmak |
|
| 186 |
Öbek Fiiller |
write someone down as something f.
|
birinin adını bir listeye not etmek |
|
| 187 |
Öbek Fiiller |
write down to someone f.
|
birini/okuyucuyu aşağılar bir dille yazmak |
|
| 188 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
posta yoluyla iletişim kurmak |
|
| 189 |
Öbek Fiiller |
write something into something f.
|
bir şeyi bir şeye yazmak |
|
| 190 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
yazarak eklemek |
|
| 191 |
Öbek Fiiller |
write something in f.
|
bir şeyi bir şeye not etmek/almak |
|
| 192 |
Öbek Fiiller |
write something into something f.
|
bir bilgiyi bir şeye yazmak |
|
| 193 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeye/yere) yazmak |
|
| 194 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
bir hikayenin arasına bir sahne/karakter sokmak |
|
| 195 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
senaryoya bir şey eklemek |
|
| 196 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
mesajını yazılı olarak iletmek/göndermek |
|
| 197 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeye/yere) not etmek |
|
| 198 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeye/yere) not almak |
|
| 199 |
Öbek Fiiller |
write someone in (on something) f.
|
(bir şeye) birinin adını yazmak |
|
| 200 |
Öbek Fiiller |
write someone in (on something) f.
|
oy pusulasında listelenmemiş birine oy vermek |
|
| 201 |
Öbek Fiiller |
write something in f.
|
bir şeyi bir kontrata, belgeye, anlaşmaya eklemek/dahil etmek |
|
| 202 |
Öbek Fiiller |
write something in f.
|
bir bilgiyi bir şeye yazmak |
|
| 203 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
hikayenin/senaryonun arasına ekleme yapmak |
|
| 204 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
hikayeye bir şey eklemek |
|
| 205 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
yazarak iletişim kurmak |
|
| 206 |
Öbek Fiiller |
write something into something f.
|
bir şeyi bir şeye kaydetmek |
|
| 207 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
mesajını postayla/e-postayla iletmek |
|
| 208 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir kontrata, belgeye, anlaşmaya) eklemek/dahil etmek |
|
| 209 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
oy pusulasında ismi listelenmemiş bir adaya ismini boş bırakılan alana yazarak oy vermek |
|
| 210 |
Öbek Fiiller |
write something in f.
|
bir şeyi bir şeye kaydetmek |
|
| 211 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeyle/yerle) posta, e-posta, kısa mesaj yoluyla iletişim kurmak |
|
| 212 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
metnin içine/arasına eklemek |
|
| 213 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeye/yere) mesajını posta, e-posta, kısa mesaj yoluyla yazarak iletmek |
|
| 214 |
Öbek Fiiller |
write something into something f.
|
bir şeyi bir kontrata, belgeye, anlaşmaya eklemek/dahil etmek |
|
| 215 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
mesajını yazarak iletmek |
|
| 216 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
metnin/belgenin üstüne yazmak |
|
| 217 |
Öbek Fiiller |
write someone in (on something) f.
|
oy pusulasında listelenmemiş bir adayı boş bırakılan yere yazarak oy vermek |
|
| 218 |
Öbek Fiiller |
write something in f.
|
bir şeyi bir şeye yazmak |
|
| 219 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
metnin/belgenin üstüne eklemek |
|
| 220 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeyle/yerle) yazarak iletişim kurmak |
|
| 221 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
bir hikayeye bir karakter/sahne eklemek |
|
| 222 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeye/yere) yazarak kaydetmek |
|
| 223 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir kontratın, belgenin, anlaşmanın) içine eklemek |
|
| 224 |
Öbek Fiiller |
write into (something or some place) f.
|
(bir şeye/yere) mesajını yazarak göndermek |
|
| 225 |
Öbek Fiiller |
write something into something f.
|
bir şeyi bir şeye not etmek/almak |
|
| 226 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
adayın ismini pusulaya yazarak oy vermek |
|
| 227 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
yazılı bir şeye eklemek |
|
| 228 |
Öbek Fiiller |
write something in f.
|
bir kontratın, belgenin, anlaşmanın içine eklemek |
|
| 229 |
Öbek Fiiller |
write something into something f.
|
bir kontratın, belgenin, anlaşmanın içine eklemek |
|
| 230 |
Öbek Fiiller |
write something against someone or something f.
|
birine/bir şeye karşı bir şey yazmak |
|
| 231 |
Öbek Fiiller |
write off f.
|
son vermek |
|
| 232 |
Öbek Fiiller |
write off f.
|
yok etmek |
|
| 233 |
Öbek Fiiller |
write off f.
|
öldürmek |
|
| 234 |
Öbek Fiiller |
write off f.
|
imha etmek |
|
| 235 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
daha düşük düzeye hitap edecek şekilde yazmak |
|
| 236 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
rütbe düşürmek |
|
| 237 |
Öbek Fiiller |
write on f.
|
belirli bir konu üzerine yazmak |
|
| 238 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
yazıyla kötülemek |
|
| 239 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
küçümseyici tarzda yazmak |
|
| 240 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
değer azaltmak |
|
| 241 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
statü düşürmek |
|
| 242 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
yazıyla yermek |
|
| 243 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
oldukça basit tarzda yazmak |
|
| 244 |
Öbek Fiiller |
write up f.
|
(bir şey hakkında) olumlu bir şekilde yazmak |
|
| 245 |
Öbek Fiiller |
write up f.
|
(dergi) güncel hale getirmek |
|
| 246 |
Öbek Fiiller |
write up f.
|
(bir kimsenin veya şeyin)hatalarını belgelemek |
|
| 247 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
faaliyet merkeziyle yazarak iletişim kurmak |
|
| 248 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
değer eksiltmek |
|
| 249 |
Öbek Fiiller |
write in f.
|
tedarik kaynağıyla yazarak iletişim kurmak |
|
| 250 |
Öbek Fiiller |
write off f.
|
(varlığın) periyodik masraflarla değerini düşürmek |
|
| 251 |
Öbek Fiiller |
write out f.
|
çok fazla yazarak ilhamını kaybetmek |
|
| 252 |
Öbek Fiiller |
write out f.
|
çok fazla yazarak edebi yeteneğini veya kaynaklarını tüketmek |
|
| 253 |
Öbek Fiiller |
write down f.
|
yazıyla önemsiz göstermek |
|
| 254 |
Öbek Fiiller |
write up f.
|
(bir kimsenin veya şeyin) hatalarını ortaya koymak |
|
| 255 |
Öbek Fiiller |
write to (someone) f.
|
(biriyle) yazılı olarak haberleşmek |
|
| 256 |
Öbek Fiiller |
write on (something) f.
|
(bir yerde) yazmak |
|
| 257 |
Öbek Fiiller |
write against (someone or something) f.
|
(birine/bir şeye) karşı bir şey yazmak |
|
| 258 |
Öbek Fiiller |
write down as f.
|
belli bir kategoride kaydetmek/not etmek |
|
| 259 |
Öbek Fiiller |
write about (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) hususunda yazmak |
|
| 260 |
Öbek Fiiller |
write on (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) hakkında yazmak |
|
| 261 |
Öbek Fiiller |
write for (something) f.
|
(bir şey) istemek/rica etmek için yazmak |
|
| 262 |
Öbek Fiiller |
write on (something) f.
|
(bir şeyin) üzerinde yazmak |
|
| 263 |
Öbek Fiiller |
write for (someone or something) f.
|
(birine/bir kitleye) yönelik yazmak |
|
| 264 |
Öbek Fiiller |
write of (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) hakkında yazmak |
|
| 265 |
Öbek Fiiller |
write on (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) üzerine yazmak |
|
| 266 |
Öbek Fiiller |
write on (something) f.
|
(bir şeyin) üzerine yazmak |
|
| 267 |
Öbek Fiiller |
write to (someone) f.
|
(birine) yazmak |
|
| 268 |
Öbek Fiiller |
write about (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) hakkında yazmak |
|
| 269 |
Öbek Fiiller |
write of (someone or something) f.
|
(biriyle/bir şeyle) ile ilgili yazı yazmak |
|
| 270 |
Öbek Fiiller |
write down as f.
|
bir listeye kaydetmek/eklemek |
|
| 271 |
Öbek Fiiller |
write for (something) f.
|
(bir dergide, yayında) yazmak |
|
| 272 |
Öbek Fiiller |
write for (something) f.
|
(bir talepte) bulunmak için yazmak |
|
| 273 |
Öbek Fiiller |
write away for f.
|
için yazmak |
|
| 274 |
Öbek Fiiller |
write to (something) f.
|
(bir şeyin) bir parçasını yazmak |
|
| 275 |
Öbek Fiiller |
write for (someone or something) f.
|
(birini/bir kitleyi) hedefleyerek yazmak |
|
| 276 |
Öbek Fiiller |
write about (someone or something) f.
|
(biriyle/bir şeyle) ilgili yazmak |
|
| 277 |
Öbek Fiiller |
write about (someone or something) f.
|
(biriyle/bir şeyle) ilgili bir mektup, e-posta göndermek |
|
| 278 |
Öbek Fiiller |
write against f.
|
-e karşı (bir şey) yazmak |
|
| 279 |
Öbek Fiiller |
write back to (someone or something) f.
|
(birine/bir şeye) cevaben bir mektup, e-posta yazmak |
|
| 280 |
Öbek Fiiller |
write for (someone or something) f.
|
(biri/bir kitle) için yazmak |
|
| 281 |
Öbek Fiiller |
write back to (someone or something) f.
|
(birine/bir şeye) cevap yazmak |
|
| 282 |
Öbek Fiiller |
write down as f.
|
olarak eklemek |
|
| 283 |
Öbek Fiiller |
write about (someone or something) f.
|
(biri/bir şey) konusunda bir mektup, e-posta göndermek |
|
| 284 |
Öbek Fiiller |
write down as f.
|
olarak yazmak/kaydetmek |
|
| 285 |
Öbek Fiiller |
write to (someone or something) f.
|
(birine/bir kuruma) yazmak |
|
| 286 |
Öbek Fiiller |
write someone up f.
|
birine ceza yazmak |
|
| İfadeler |
|
| 287 |
İfadeler |
write to me soon expr.
|
kısa süre içinde bana yaz |
|
| Atasözü |
|
| 288 |
Atasözü |
write injuries in sand, kindness in marble
|
sana yapılan iyiliği mermere, kötülüğü toza yaz |
|
| Konuşma Dili |
|
| 289 |
Konuşma Dili |
write-in i.
|
liste dışı adaya verilen oy |
|
| 290 |
Konuşma Dili |
write-in i.
|
oy pusulasında ismi listelenmemiş olup boş bırakılan alana ismi yazılarak oy verilen aday |
|
| 291 |
Konuşma Dili |
write-in i.
|
oy pusulasında ismi listelenmemiş olan adayın ismini boş alana yazarak verilen oy |
|
| 292 |
Konuşma Dili |
write-in i.
|
liste dışı aday |
|
| 293 |
Konuşma Dili |
write-off [uk] i.
|
verimsiz deneyim |
|
| 294 |
Konuşma Dili |
write-off [uk] i.
|
verimsiz zaman dilimi |
|
| 295 |
Konuşma Dili |
write-off [uk] i.
|
tatmin edici olmayan deneyim |
|
| 296 |
Konuşma Dili |
write-off [uk] i.
|
değersiz deneyim |
|
| 297 |
Konuşma Dili |
write-off [uk] i.
|
değersiz zaman dilimi |
|
| 298 |
Konuşma Dili |
write-off [uk] i.
|
perte çıkmış şey |
|
| 299 |
Konuşma Dili |
write on and on f.
|
sonsuza kadar yazmak |
|
| 300 |
Konuşma Dili |
write on and on f.
|
yazıp durmak |
|
| 301 |
Konuşma Dili |
write on and on f.
|
durmadan yazmak |
|
| 302 |
Konuşma Dili |
write on and on f.
|
sayfalarca yazmak |
|
| 303 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
arada haber et |
|
| 304 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
hoşça kal |
|
| 305 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
arada haber et |
|
| 306 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
beni ara |
|
| 307 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
araşalım |
|
| 308 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
beni habersiz bırakma |
|
| 309 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
araşalım |
|
| 310 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
bana yaz |
|
| 311 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
yine haberleşelim |
|
| 312 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
beni ara |
|
| 313 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
bana yaz |
|
| 314 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
beni habersiz bırakma |
|
| 315 |
Konuşma Dili |
write if you get work [old-fashioned] expr.
|
yine haberleşelim |
|
| 316 |
Konuşma Dili |
wiygw (write if you get work) expr.
|
hoşça kal |
|
| Deyim |
|
| 317 |
Deyim |
write effectively and movingly f.
|
kaleminden kan damlamak |
|
| 318 |
Deyim |
write things that bring tears to the eyes f.
|
kaleminden kan damlamak |
|
| 319 |
Deyim |
not much to write home about f.
|
çok fazla değişiklik olmamak |
|
| 320 |
Deyim |
not much to write home about f.
|
yeni birşey olmamak |
|
| 321 |
Deyim |
be nothing much to write home about f.
|
yeni birşey olmamak |
|
| 322 |
Deyim |
be nothing much to write home about f.
|
çok fazla değişiklik olmamak |
|
| 323 |
Deyim |
write something on the back of a postage stamp f.
|
bir konu hakkında çok az bilgisi olmak |
|
| 324 |
Deyim |
write his own ticket f.
|
istediği gibi at oynatmak |
|
| 325 |
Deyim |
write the book f.
|
bir alanda başlıca otorite olmak |
|
| 326 |
Deyim |
write a bum check f.
|
karşılıksız çek vermek |
|
| 327 |
Deyim |
write a bum check f.
|
geçersiz çek yazmak/vermek |
|
| 328 |
Deyim |
write a bum check f.
|
karşılıksız/sahte çek yazmak |
|
| 329 |
Deyim |
write a bum check f.
|
sahte çek vermek |
|
| 330 |
Deyim |
write a bum check f.
|
sahte/karşılıksız çek yazmak |
|
| 331 |
Deyim |
write home about f.
|
sayfalarca övgü yağdırabilecek olmak |
|
| 332 |
Deyim |
write home about f.
|
fevkalade/olağanüstü/istisnai bulmak |
|
| 333 |
Deyim |
write home about f.
|
nefesi kesilene kadar övmek |
|
| 334 |
Deyim |
write home about f.
|
kayda değer bulmak |
|
| 335 |
Deyim |
write (something) in plain english f.
|
daha basit bir ingilizceyle yazmak |
|
| 336 |
Deyim |
write (something) in plain english f.
|
herkesin anlayabileceği şekilde/bir dille yazmak |
|
| 337 |
Deyim |
write (something) in plain english f.
|
daha düz bir ingilizceyle yazmak |
|
| 338 |
Deyim |
write off (one's) losses f.
|
temiz bir sayfa açıp devam etmek |
|
| 339 |
Deyim |
write off (one's) losses f.
|
kötü giden şeyleri arkasında bırakmak |
|
| 340 |
Deyim |
write off (one's) losses f.
|
muhasebe yaparken finansal kayıplarını kaydetmek |
|
| 341 |
Deyim |
write off (one's) losses f.
|
her şeye baştan başlamak |
|
| 342 |
Deyim |
write off (one's) losses f.
|
kayıplarını geride bırakıp devam etmek |
|
| 343 |
Deyim |
write off (one's) losses f.
|
ekonomik kayıplarını kaydetmek |
|
| 344 |
Deyim |
write on water f.
|
uçup gitmek |
|
| 345 |
Deyim |
write on water f.
|
etkisi anlık olmak |
|
| 346 |
Deyim |
write on water f.
|
gelip geçici olmak |
|
| 347 |
Deyim |
write on water f.
|
geçici bir etkiye sahip olmak |
|
| 348 |
Deyim |
write on water f.
|
uçup giden bir etkiye sahip olmak |
|
| 349 |
Deyim |
write on water f.
|
geçici olmak |
|
| 350 |
Deyim |
write on water f.
|
bugün var yarın yok olmak |
|
| 351 |
Deyim |
write on water f.
|
etkisi kısa sürmek |
|
| 352 |
Deyim |
write on water f.
|
anlık bir etkiye sahip olmak |
|
| 353 |
Deyim |
write on water f.
|
kısa süreli etki yaratmak |
|
| 354 |
Deyim |
write on water f.
|
kalıcı olmamak |
|
| 355 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
pek kayda değer olmamak |
|
| 356 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
orta karar olmak |
|
| 357 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
sıkıcı olmak |
|
| 358 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
pek ilginç olmamak |
|
| 359 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
pek ilginç olmamak |
|
| 360 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
sıradan olmak |
|
| 361 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
pek dikkat çekici olmamak |
|
| 362 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
(pek) dikkat çekici olmamak |
|
| 363 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
vasat olmak |
|
| 364 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
sıkıcı olmak |
|
| 365 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
(pek) ilginç olmamak |
|
| 366 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
(pek) kayda değer olmamak |
|
| 367 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
pek matah olmamak |
|
| 368 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
(pek) ahım şahım olmamak |
|
| 369 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
pek dikkat çekici olmamak |
|
| 370 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
vasat olmak |
|
| 371 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
pek ahım şahım olmamak |
|
| 372 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
vasat olmak |
|
| 373 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
pek ahım şahım olmamak |
|
| 374 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
(pek) matah olmamak |
|
| 375 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
sıradan olmak |
|
| 376 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
orta karar olmak |
|
| 377 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
pek kayda değer olmamak |
|
| 378 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
pek matah olmamak |
|
| 379 |
Deyim |
be not much to write home about f.
|
sıradan olmak |
|
| 380 |
Deyim |
be nothing to write home about f.
|
orta karar olmak |
|
| 381 |
Deyim |
be nothing (much) to write home about f.
|
sıkıcı olmak |
|
| 382 |
Deyim |
not something to write home about f.
|
sıradan olmak |
|
| 383 |
Deyim |
not something to write home about f.
|
ahım şahım bir şey olmamak |
|
| 384 |
Deyim |
not something to write home about f.
|
böbürlenecek bir şey olmamak |
|
| 385 |
Deyim |
not something to write home about f.
|
övülecek bir tarafı olmamak |
|
| 386 |
Deyim |
not something to write home about f.
|
vasat olmak |
|
| 387 |
Deyim |
write (something) in plain language f.
|
herkesin anlayabileceği şekilde/bir dille yazmak |
|
| 388 |
Deyim |
write (something) in plain language f.
|
sade bir dille yazmak |
|
| 389 |
Deyim |
write (something) in plain language f.
|
daha basit bir dille yazmak |
|
| 390 |
Deyim |
write (one's) (own) ticket f.
|
istediği gibi at oynatmak |
|
| 391 |
Deyim |
write own ticket f.
|
istediği gibi at oynatmak |
|
| 392 |
Deyim |
write the book on f.
|
'-in kitabını yazmış olmak |
|
| 393 |
Deyim |
write your (own) ticket [us] f.
|
istediği gibi at oynatmak |
|
| 394 |
Deyim |
write the book on f.
|
-in uzmanı olmak |
|
| 395 |
Deyim |
write (one's) (own) ticket f.
|
istediği gibi at oynatmak |
|
| 396 |
Deyim |
it's nothing to write home about expr.
|
ahım şahım bir şey değil |
|
| 397 |
Deyim |
nothing to write home about expr.
|
üzerinde durmaya değmez |
|
| 398 |
Deyim |
nothing to write home about expr.
|
o kadar önemli değil |
|
| 399 |
Deyim |
not anything to write home about expr.
|
sıradan olmak |
|
| 400 |
Deyim |
not anything to write home about expr.
|
böbürlenecek bir şey olmamak |
|
| 401 |
Deyim |
not anything to write home about expr.
|
övülecek bir tarafı olmamak |
|
| 402 |
Deyim |
not anything to write home about expr.
|
ahım şahım bir şey olmamak |
|
| 403 |
Deyim |
not anything to write home about expr.
|
vasat olmak |
|
| Konuşma |
|
| 404 |
Konuşma |
write it on my tab expr.
|
hesabıma yaz |
|
| 405 |
Konuşma |
write me a letter expr.
|
bana mektup yaz |
|
| 406 |
Konuşma |
I can not write expr.
|
yazamıyorum |
|
| 407 |
Konuşma |
don't forget to write expr.
|
yazmayı unutma |
|
| 408 |
Konuşma |
I can't even write two sentences expr.
|
iki cümle bile yazamıyorum |
|
| 409 |
Konuşma |
don't bother to write no one would read expr.
|
boşuna yazma kimse okumaz |
|
| 410 |
Konuşma |
when did you learn to read and write? expr.
|
okuma yazmayı ne zaman öğrendin? |
|
| 411 |
Konuşma |
how long did it take you to write it? expr.
|
bunu yazmak ne kadar zamanını aldı? |
|
| 412 |
Konuşma |
how long did it take you to write it? expr.
|
ne kadar zamanda yazdın bunu? |
|
| 413 |
Konuşma |
what kind of songs do you write? expr.
|
ne tür şarkılar yazıyorsun? |
|
| 414 |
Konuşma |
write about your family expr.
|
ailen hakkında yaz |
|
| 415 |
Konuşma |
write about your family expr.
|
aileniz hakkında yazın |
|
| 416 |
Konuşma |
please write me back expr.
|
lütfen bana geri yaz |
|
| 417 |
Konuşma |
why didn't you write to me? expr.
|
neden bana yazmadın? |
|
| 418 |
Konuşma |
write about yourself expr.
|
kendinle ilgili yaz |
|
| 419 |
Konuşma |
write the shops you buy the things from expr.
|
alışveriş yaptığın dükkanları yaz |
|
| 420 |
Konuşma |
write the questions under the correct pictures expr.
|
soruları doğru resimlerin altında yazız |
|
| 421 |
Konuşma |
write your feelings expr.
|
hislerini yaz |
|
| 422 |
Konuşma |
write your story expr.
|
hikayeni yaz |
|
| 423 |
Konuşma |
write the short forms of the underlined verbs expr.
|
altı çizili fiillerin kısa hallerini yazınız |
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 424 |
Ticaret/Ekonomi |
write off i.
|
aktif bir hesabı masrafa veya kar zarara geçirme |
|
| 425 |
Ticaret/Ekonomi |
write-down i.
|
kayıttan düşme |
|
| 426 |
Ticaret/Ekonomi |
write-down i.
|
defter değerini azaltma |
|
| 427 |
Ticaret/Ekonomi |
write-down i.
|
defter değerini düşürme |
|
| 428 |
Ticaret/Ekonomi |
write-up i.
|
değerinden yüksek gösterme |
|
| 429 |
Ticaret/Ekonomi |
write down i.
|
aktif olarak işlem gören bir hesap bakiyesinin bir kısmının diğer bir masraf hesabına veya kar-zarar hesabına devri |
|
| 430 |
Ticaret/Ekonomi |
tax write-off i.
|
vergi indirimi |
|
| 431 |
Ticaret/Ekonomi |
write-back of tax provisions i.
|
vergi karşılıklarının yeniden girişi |
|
| 432 |
Ticaret/Ekonomi |
write-back of provisions for extraordinary liabilities and charges i.
|
olağanüstü borç ve giderlerin karşılıklarının yeniden girişi |
|
| 433 |
Ticaret/Ekonomi |
utilization and write-back i.
|
kullanım ve yeniden giriş |
|
| 434 |
Ticaret/Ekonomi |
write-back of depreciation and of amounts written off i.
|
amortismanın ve düşülen miktarların yeniden girişi |
|
| 435 |
Ticaret/Ekonomi |
write-back of amounts written off financial fixed assets i.
|
mali duran varlıklarda n düşülen miktarların yeniden girişi |
|
| 436 |
Ticaret/Ekonomi |
adjustment of income taxes and write-back of tax provisions i.
|
gelir vergilerinin ayarlanması ve gelir karşılıklarının yeniden girişi |
|
| 437 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
değersiz bir mülkün bilançodan silinmesi |
|
| 438 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
kayıp veya gider nedeniyle kazancın düşürülmesi |
|
| 439 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
kayıp veya gider nedeniyle bir mülkün değerinin düşürülmesi |
|
| 440 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
silinmiş şey |
|
| 441 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
kaybedilen miktar |
|
| 442 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
iptal edilen miktar |
|
| 443 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
hesaplardan silme |
|
| 444 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
amorti edilmiş şey |
|
| 445 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
iptal edilmiş şey |
|
| 446 |
Ticaret/Ekonomi |
write-off i.
|
kayıttan düşme |
|
| 447 |
Ticaret/Ekonomi |
write off f.
|
zarar yazmak |
|
| 448 |
Ticaret/Ekonomi |
write up f.
|
değer artışlarını kaydetmek |
|
| 449 |
Ticaret/Ekonomi |
write off f.
|
iptal etmek |
|
| 450 |
Ticaret/Ekonomi |
write off f.
|
borcu silmek |
|
| 451 |
Ticaret/Ekonomi |
write an article f.
|
haber yazmak |
|
| 452 |
Ticaret/Ekonomi |
write off f.
|
gider yazmak |
|
| 453 |
Ticaret/Ekonomi |
write something off f.
|
tahsil edilmesi imkansız borcu veya telafi edilmesi imkansız mali zararı defterden silmek |
|
| 454 |
Ticaret/Ekonomi |
write a cheque (to somebody) f.
|
(birine) çek yazmak |
|
| 455 |
Ticaret/Ekonomi |
write up f.
|
değerini yüksek göstermek |
|
| 456 |
Ticaret/Ekonomi |
write off f.
|
listeden çıkarmak |
|
| 457 |
Ticaret/Ekonomi |
write down f.
|
nominal değerini azaltmak |
|
| 458 |
Ticaret/Ekonomi |
write with f.
|
yazışmak (bir başka firmayla) |
|
| 459 |
Ticaret/Ekonomi |
write a receipt f.
|
makbuz kesmek |
|
| 460 |
Ticaret/Ekonomi |
write off (down) f.
|
amorti etmek |
|
| 461 |
Ticaret/Ekonomi |
write up f.
|
amortisman ayırmak |
|
| 462 |
Ticaret/Ekonomi |
write off (down) f.
|
hesabı kapatmak |
|
| 463 |
Ticaret/Ekonomi |
write off (down) f.
|
iptal etmek |
|
| 464 |
Ticaret/Ekonomi |
write off (down) f.
|
aktif hesabın arta kalanını masrafa veya kar ve zarara geçirmek |
|
| 465 |
Ticaret/Ekonomi |
write off bad debts f.
|
tahsil edilemez alacakları defterden silmek |
|
| 466 |
Ticaret/Ekonomi |
write down f.
|
(bir varlık için) düşük değer kaydetmek |
|
| 467 |
Ticaret/Ekonomi |
write down f.
|
(bir varlığın) değerini düşürmek |
|
| 468 |
Ticaret/Ekonomi |
write copy f.
|
ticari yayınlar yazmak |
|
| Hukuk |
|
| 469 |
Hukuk |
write up f.
|
(bir kimseyi) kanunu çiğnediği için yazılı olarak ihbar etmek |
|
| 470 |
Hukuk |
write up f.
|
(bir kimseyi) kanunu çiğnediği için yazılı olarak şikayet etmek |
|
| 471 |
Hukuk |
not qualified to write a will s.
|
vasiyetname yapacak durumda olmayan |
|
| 472 |
Hukuk |
not qualified to write a will s.
|
vasiyetname yapma yeterliğine sahip olmayan |
|
| Siyasal |
|
| 473 |
Siyasal |
write-in candidate i.
|
bağımsız aday |
|
| 474 |
Siyasal |
write-in candidate i.
|
liste dışı aday |
|
| 475 |
Siyasal |
write-in s.
|
liste dışı adayla ilgili |
|
| 476 |
Siyasal |
write-in s.
|
liste dışı adaya ait |
|
| Teknik |
|
| 477 |
Teknik |
write current i.
|
yazma akımı |
|
| 478 |
Teknik |
write ring i.
|
yazma halkası |
|
| 479 |
Teknik |
read/write channel i.
|
okuma/yazma kanalı |
|
| 480 |
Teknik |
write cycle i.
|
yazma çevrimi |
|
| 481 |
Teknik |
read/write check indicator i.
|
okuma yazma denetim göstericisi |
|
| 482 |
Teknik |
read/write head i.
|
okuma/yazma kafası |
|
| 483 |
Teknik |
write head i.
|
yazma kafası |
|
| 484 |
Teknik |
write access i.
|
yazma erişimi |
|
| 485 |
Teknik |
gather write i.
|
birleştirerek yazma |
|
| 486 |
Teknik |
write access i.
|
yazmak için |
|
| 487 |
Teknik |
write register i.
|
yazma belleği |
|
| 488 |
Teknik |
write protect tab i.
|
yazılmaya karşı koruma anahtarı |
|
| 489 |
Teknik |
write protect tab i.
|
yazma korumalı anahtar |
|
| 490 |
Teknik |
write enable notch i.
|
yazılabilir çentiği |
|
| 491 |
Teknik |
write protect notch i.
|
yazmaya korumalı çentik |
|
| 492 |
Teknik |
write once optical disk i.
|
bir kere yazılır optik disk |
|
| 493 |
Teknik |
write time i.
|
yazma zamanı |
|
| 494 |
Teknik |
write rate i.
|
yazma hızı |
|
| 495 |
Teknik |
magnetic read-write head i.
|
manyetik okuma’-yazma kafası |
|
| 496 |
Teknik |
write-protect notch i.
|
yazma engeli çentiği |
|
| 497 |
Teknik |
write-protect notch i.
|
koruma çentiği |
|
| 498 |
Teknik |
write protect notch i.
|
yazmaya karşı koruma çentiği |
|
| 499 |
Teknik |
non-write protected diskette i.
|
yazılmaya korunmamış disket |
|
| 500 |
Teknik |
read-write magnetic track i.
|
okuma yazma manyetik kanalı |
|