Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yüklenmek
"yüklenmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yüklenmek
undertake
f.
General
2
Genel
yüklenmek
lay on
f.
3
Genel
yüklenmek
lay
f.
4
Genel
yüklenmek
attach
f.
5
Genel
yüklenmek
embark
f.
6
Genel
yüklenmek
take in charge
f.
7
Genel
yüklenmek
sit upon
f.
8
Genel
yüklenmek
take upon oneself
f.
9
Genel
yüklenmek
take over
f.
10
Genel
yüklenmek
load
f.
11
Genel
yüklenmek
laden
f.
12
Genel
yüklenmek
shoulder
f.
13
Genel
yüklenmek
stick it on
f.
14
Genel
yüklenmek
lean against
f.
15
Genel
yüklenmek
be loaded
f.
16
Genel
yüklenmek
overdrive
f.
17
Genel
yüklenmek
press against
f.
18
Genel
yüklenmek
load up
f.
19
Genel
yüklenmek
burden
f.
20
Genel
yüklenmek
be stuck with
f.
21
Genel
yüklenmek
take something on
f.
22
Genel
yüklenmek
lie heavy on somebody
f.
23
Genel
yüklenmek
imbark
f.
24
Genel
yüklenmek
pin on
f.
25
Genel
yüklenmek
bear
f.
26
Genel
yüklenmek
subhumerate
f.
Phrasals
27
Öbek Fiiller
yüklenmek
take on
f.
28
Öbek Fiiller
yüklenmek
yank at (someone or something)
f.
Idioms
29
Deyim
yüklenmek
put the squeeze on someone/something
f.
Sport
30
Spor
yüklenmek
charge
f.
Archaic
31
Eski Kullanım
yüklenmek
pretend
f.
"yüklenmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 101 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sorumluluk yüklenmek
incur responsibility
f.
2
Genel
fazla yüklenmek (elektrik hatlarına/sistemine)
overload
f.
3
Genel
yüklenmek (bir işi/bir görevi)
shoulder
f.
4
Genel
sorumluluk yüklenmek
shoulder
f.
5
Genel
sorumluluk yüklenmek
assume the responsibility
f.
6
Genel
aşırı yüklenmek
overtax
f.
7
Genel
sorumluluk yüklenmek
shoulder the responsibility
f.
8
Genel
cesurca yüklenmek
emprise
f.
9
Genel
görev yüklenmek
undertake a task
f.
10
Genel
görev yüklenmek
take on a task
f.
11
Genel
gemiye yüklenmek
be shipped
f.
12
Genel
otomatik olarak yüklenmek
autoload
f.
13
Genel
ata yüklenmek
horse
f.
14
Genel
kötü şekilde yüklenmek
missit [obsolete]
f.
15
Genel
üzerine yüklenmek
grieve [obsolete]
f.
16
Genel
aşırı yüklenmek
overdo
f.
17
Genel
aşırı yük yüklenmek
overload
f.
18
Genel
aşırı yüklenmek
overstretch
f.
19
Genel
çok yüklenmek
fatigue
f.
20
Genel
fazla yüklenmek
press
f.
21
Genel
geçici olarak yüklenmek
strike
f.
Phrasals
22
Öbek Fiiller
ağır şekilde yüklenmek
bear down upon
i.
23
Öbek Fiiller
birine yüklenmek
tear into
f.
24
Öbek Fiiller
üzerine yüklenmek
weigh someone down
f.
25
Öbek Fiiller
üzerine yüklenmek
weigh upon someone
f.
26
Öbek Fiiller
(birine ya da bir şeye) çok yüklenmek
crush (up) against (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birinin) omuzlarına/sırtına yüklenmek
fall (squarely) on (someone's) shoulders
f.
28
Öbek Fiiller
(birinin) üstüne yüklenmek/kalmak
fall (squarely) on (someone's) shoulders
f.
29
Öbek Fiiller
(birine) yüklenmek
dump on (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birine) yüklenmek
dump on
f.
31
Öbek Fiiller
birine çok fazla yüklenmek
heap something on someone
f.
32
Öbek Fiiller
birine çok fazla yüklenmek
heap something upon someone
f.
33
Öbek Fiiller
birine/bir şeye yüklenmek
press against someone or something
f.
34
Öbek Fiiller
-e yüklenmek
press on
f.
35
Öbek Fiiller
'-e yüklenmek
press on
f.
36
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yüklenmek
lean into (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
(birine ya da bir şeye) doğru yüklenmek
crush (up) against (someone or something)
f.
38
Öbek Fiiller
birine ya da bir şeye doğru yüklenmek
crush (up) against someone or something
f.
39
Öbek Fiiller
birine/bir şeye yüklenmek
butt (up) against someone or something
f.
40
Öbek Fiiller
çok yüklenmek
crush against
f.
41
Öbek Fiiller
birine yüklenmek
dump on someone
f.
42
Öbek Fiiller
birine/bir şeye yüklenmek
dump on someone/something
f.
43
Öbek Fiiller
-e çok fazla yüklenmek
heap on
f.
44
Öbek Fiiller
(birine) yüklenmek
load (someone) down
f.
45
Öbek Fiiller
(bir şeye) fazla yüklenmek
punish with (something)
f.
46
Öbek Fiiller
(bir şeye) yüklenmek
put (one's) back into (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(bir şeye) yüklenmek
put (one's) back to (something)
f.
48
Öbek Fiiller
(birine bir şeyle) fazla yüklenmek
submerge (someone) under (something)
f.
49
Öbek Fiiller
üzerine yüklenmek
bear down upon
f.
Colloquial
50
Konuşma Dili
birine/bir şeye yüklenmek
keep (going) on at someone or something
f.
51
Konuşma Dili
bir kasına aşırı yüklenmek
pull something
f.
Idioms
52
Deyim
(zor bir görev) yüklenmek
take someone or something on
f.
53
Deyim
sorumluluğu/görevi yüklenmek
assume the mantle
f.
54
Deyim
sorumluluğu/görevi yüklenmek
assume the position
f.
55
Deyim
birine yüklenmek
put the squeeze on (one)
f.
56
Deyim
birine yüklenmek
put the squeeze on someone/something
f.
57
Deyim
sıkıntısını/derdini yüklenmek
bear the burden (of something)
f.
58
Deyim
(ağır bir/bütün) yükü/sorumluluğu tek başına yüklenmek
have a (heavy) cross to bear
f.
59
Deyim
ağır bir sıkıntıyı/yükü yüklenmek
carry a millstone (around one's neck)
f.
60
Deyim
ağır bir sıkıntıyı/yükü yüklenmek
bear a millstone (around one's neck)
f.
61
Deyim
sıkıntısını/derdini yüklenmek
bear the burden (of something)
f.
62
Deyim
karbonhidrat yüklenmek
carb-load
f.
63
Deyim
birisine fazla yüklenmek
push someone too far
f.
64
Deyim
çok yüklenmek
take on the world
f.
65
Deyim
işe yüklenmek
put one's back into
f.
66
Deyim
suçu yüklenmek
carry the can
f.
67
Deyim
suçu yüklenmek
foot the bill
f.
68
Deyim
sorumluluğunu yüklenmek
have in hand
f.
69
Deyim
birine haddinden fazla yüklenmek
crowd the mourners [us]
f.
70
Deyim
aşırı yüklenmek (bilgiyle/sorumlulukla)
drink from a fire hose
f.
71
Deyim
başa çıkılmayacak kadar çok sorumluluk/bilgi yüklenmek
drink from a fire hose
f.
72
Deyim
daha düşük kademede/pozisyonda olanlara yüklenmek
eat (one's) young
f.
73
Deyim
yapabileceğinden fazlasını üstlenmek/yüklenmek
cut a fat hog
f.
74
Deyim
kapasitesini aşan bir işi üstlenmek/yüklenmek
cut a fat hog
f.
75
Deyim
işi/görevi yüklenmek
do the deed
f.
76
Deyim
suçu/sorumluluğu yüklenmek
hold the bag
f.
77
Deyim
(birine) yüklenmek
do a dump on someone
f.
78
Deyim
(birine) yüklenmek
dump all over someone
f.
79
Deyim
istenmeyen bir sorumluluğu yüklenmek
hold the sack
f.
80
Deyim
(bir şeyi kendisi) yüklenmek
take (something) into (one's) own hands
f.
81
Deyim
üstüne/sırtına yüklenmek
land in your lap
f.
82
Deyim
(bir şeyin) sıkıntısını/derdini yüklenmek
bear the brunt (of something)
f.
83
Deyim
sıkıntısını/derdini yüklenmek
bear the brunt
f.
84
Deyim
kendine yüklenmek
cry stinking fish [uk]
f.
85
Deyim
birine/bir şeye yüklenmek
do a dump on someone/something
f.
86
Deyim
birine/bir şeye yüklenmek
dump all over someone/something
f.
87
Deyim
birine/bir şeye yüklenmek
dump on someone/something
f.
88
Deyim
birine/bir şeye yüklenmek
dump all over someone/something
f.
89
Deyim
yükü/sorumluluğu tek başına yüklenmek
have a cross to bear
f.
90
Deyim
fazla yüklenmek
push too far
f.
91
Deyim
işe yüklenmek
put your back into
f.
92
Deyim
işe yüklenmek
put your back into something
f.
93
Deyim
(birine bir şeyle) yüklenmek
snow (one) under with (something)
f.
94
Deyim
kendisi yüklenmek/halletmek
take into one's own hands
f.
95
Deyim
çok fazla şey yüklenmek
take on too much
f.
Trade/Economic
96
Ticaret/Ekonomi
görevini yüklenmek
take charge of
f.
Politics
97
Siyasal
parasal bir yükümlülük yüklenmek
impose a pecuniary obligation
f.
Automotive
98
Otomotiv
frenlere aşırı yüklenmek
overbrake
f.
Transportation
99
Ulaştırma
(araç veya konteyner) yüklenmek
onload
f.
Archaic
100
Eski Kullanım
(bir işin) sorumluluğunu yüklenmek
solicit
f.
Slang
101
Argo
birine/bir şeye yüklenmek
do a number on somebody/something [us]
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüklenmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy