hog - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hog

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"hog" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 67 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hog i. domuz
hog i. büyük domuz
hog i. hınzır
hog i. obur
hog i. bencil kimse
hog i. açgözlü tip
hog i. yaban domuzu
hog i. yonga makinesi
hog i. aşırıya kaçan kullanıcı
hog f. yolu işgal etmek
hog f. yelesini kısa kesmek
hog f. kamburlaştırmak
hog f. açgözlü davranmak
hog f. domuzluk etmek
hog f. payından fazlasını almak
hog f. orta şeritte seyretmek
hog f. (atık odunu) makineyle parçalamak
hog f. olması gerekenden daha uzun saklamak
hog f. olması gerekenden daha uzun kullanmak
hog f. açgözlü bir şekilde tüketmek
hog f. (kaba malzemeyi) parçalarına ayırmak
hog f. (kaba malzemeyi) parçalamak
hog f. domuz gibi davranmak
hog f. açgözlü davranmak
hog f. uçlardan ziyade merkezi daha yüksek olmak
Industry
hog f. (makine atölyesinde) son işleme uygun boyuta küçültmek için (metal çubuk veya levhayı) derince kesmek
hog f. (odunu) parçalamak
Technical
hog i. yonga makinesi
hog i. kağıt yapımında hamuru karıştırmak için kullanılan karıştırıcı
Computer
hog i. aşırı miktarda kaynak (bellek veya disk) kullanan program
hog i. çalıştırması uzun süren program
Construction
hog i. sapmayı azaltıp görünümü iyileştirmek için kullanılan kavisli kiriş veya payanda eğrisi
Automotive
hog i. büyük otomobil
Marine
hog i. geminin altını temizlemek için kullanılan sert fırça
hog i. geminin payandasının kamburlaşma miktarı
hog f. (gemi omurgası) kamburlaşmak
hog f. (geminin) alt kısmını fırça ile temizlemek
Veterinary
hog i. kısırlaştırılmamış erkek domuz
Zoology
hog i. domuzgiller familyasından olan çeşitli hayvanlara verilen ad
hog i. cinsel olgunluğa erişmeden kısırlaştırılmış erkek domuz
hog i. evcilleştirilmiş yavru hayvan (öküz)
Agriculture
hog f. (hasat edilmemiş ekinleri) domuz yemine dönüştürerek kullanmak
Sport
hog i. saha çizgisini geçemeyen körling taşı
hog f. (körling taşını) saha çizgisini geçmeyecek şekilde oynamak
Slang
hog i. büyük araba
hog i. modifiye araba
hog i. ayı gibi araba
hog i. heyula gibi araba
hog i. polis
hog i. aynasız
hog i. keş
hog i. bağımlı
hog i. müptela
hog i. fensiklidin
hog i. pcp
hog i. veterinerlikte kullanılan bir sakinleştirici
hog i. melek tozu
hog i. kristal
hog i. barış hapı
hog i. süpergrass
hog i. hap
hog i. kavgacı mahkum
hog i. ağır uyuşturucu bağımlısı
hog i. yüksek dozlara ihtiyaç duyan uyuşturucu bağımlısı
hog i. büyük motosiklet
hog i. harley-davidson motosiklet
hog i. lokomotif

"hog" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 330 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hog nosed badger i. domuz burunlu porsuk
road hog i. yolu işgal eden sürücü
sea hog i. domuzbalığı
hog nosed skunk i. domuz burunlu kokarca
wart hog i. afrikadomuzu
ground hog day i. 2 şubat
road hog i. şeridinden gitmeyen sürücü
road hog i. yolun ortasından giden sürücü
road hog i. trafiği karıştıran sürücü
road hog i. saygısız ve bencil sürücü
road hog i. yolun ortasından giden şoför
road hog i. kötü şoför
broadleaved hog-fennel i. padişah otu
hog-hunting i. domuz avı
hog-wash i. saçmalık
hog-wash i. saçma
hog-wash i. artık
sea hog i. yunusbalığı
hog oiler i. domuz yağlayıcı
sewer hog i. hamstead, londra'nın kanalizasyonlarında yaşadığına dair bir şehir efsanesi olan vahşi bir domuz
whole hog i. bir şeyin tamamı
whole hog i. bir şeyin hepsi
whole-hog i. bir şeyin tamamı
whole-hog i. bir şeyin hepsi
hog scraper i. domuz leşindeki kılları sıyırmaya yarayan keskin kenarlı bir alet
go the whole hog f. bir işi tamamıyla yapmak
go hog wild f. çılgınca davranmak
go hog wild f. rahatsıza bağlamak
go the whole hog f. esaslı bir şekilde yapmak
go the whole hog f. bir işi tam yapmak
go hog wild f. çılgınlaşmak
go the whole hog f. hiçbir şeyi atlamadan yapmak
hog tie f. elini kolunu bağlamak
go hog wild f. delirmek
hog the road f. yolu kapamak
hog-tie f. elini kolunu bağlamak
hog the headlines f. manşetlerden düşmemek
hog the headlines f. manşetlerden inmemek
hog-tie f. arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan)
hog-tie f. çaresiz bırakmak (birini)
hog-tie f. hareketi veya eylemi engellemek
hog-tie f. sekte vurmak
hog nosed s. domuz burunlu
hog wild s. serkeş
hog-wild s. çılgın
whole hog s. kısıtlama olmaksızın adanmış
whole-hog s. tamamen kendini adamış (kimse)
whole-hog s. kısıtlamasız
whole-hog s. çekincesiz
hog-wild s. kontrolsüz ve düzensiz
hog-wild s. aptal
hog-wild s. çılgın
hog-wild s. aşırı hevesli ve çoğu zaman aşırı veya ölçüsüz
whole hog zf. tamamen
whole hog zf. koşulsuz
whole-hog zf. tamamen
whole-hog zf. büsbütün
high on the hog [us] zf. zengin
high on the hog [us] zf. varlıklı
high on the hog [us] zf. lüks içinde
high on the hog [us] zf. bir eli yağda bir eli balda
Phrasals
hog out (on something) f. (bir şeyi) aç gözlü bir şekilde yemek
hog out (on something) f. (bir şeyi) hapır hupur yemek
hog out (on something) f. (bir şeyi) görgüsüzce yemek
hog out (on something) f. (bir yiyeceğe) gömülmek
hog out (on something) f. (bir şeyi) ayı gibi yemek
Proverb
what can you expect from a hog but a grunt? huylu huyundan vazgeçmez
what can you expect from a hog but a grunt? can çıkar huy çıkmaz
what can you expect from a hog but a grunt huylu huyundan vazgeçmez
what can you expect from a hog but a grunt can çıkar huy çıkmaz
what can you expect from a hog but a grunt? can çıkmadıkça huy çıkmaz
even a blind hog finds an acorn every now and then bozuk/durmuş saat bile günde iki defa/kere doğruyu gösterir
Colloquial
ball hog i. bencil oyuncu
ball hog i. pas vermeyen oyuncu
ball hog i. top eline/ayağına yapışan oyuncu
hog in armour i. endişeli kimse
hog in armour i. huzursuz kimse
hog in armour i. içi rahat olmayan kimse
hog in armour i. tedirgin kimse
hog on ice i. sağlam havası yaratıp aslında zayıf olan kimse
hog on ice i. bağımsızlık havalarında olup aslında kontrolü sağlayamayan kimse
hog on ice i. özgüvenli görünüp aslında güvensiz/tedirgin olan kimse
hog on ice i. sağlam gibi görünüp aslında yalpalayarak/beceriksizce hareket eden kimse
hog on ice i. sağlam/özgüvenli görünmeye çalışmasına rağmen çaresiz kimse
hog on ice i. tutsak olmamasına rağmen içinde bulunduğu durumdan dolayı eli kolu bağlı kimse
hog on ice [us] i. güvenilmez kimse
hog on ice [us] i. kaypak kimse
hog on ice [us] i. sağlam olmayan kimse
puck hog i. (buz hokeyinde) pas vermek istemeyen oyuncu
live high on the hog f. lüks içinde yaşamak
live high off the hog f. lüks içinde yaşamak
live high off the hog f. para içinde yüzmek
live high on the hog f. para içinde yüzmek
go hog-wild [us] f. delirmek
go hog-wild [us] f. rahatsıza bağlamak
go hog-wild [us] f. çılgınlaşmak
go hog-wild [us] f. çılgınca davranmak
go hog-wild [us] f. kudurmak
go hog-wild [us] f. kontrolden çıkmak
go hog-wild [us] f. zıvanadan çıkmak
hog (something) f. (bir şeyi) işgal etmek
hog (something) f. (bir şeyde) açgözlü davranmak
hog (something) f. (bir şeyde) payına düşenden fazlasını almak/kullanmak
hog (something) f. (bir şeyin) hepsini kullanmak/kendine almak
hog (something) f. (bir şeyi) bencilce kullanmak
Idioms
hog in armor [old-fashioned] i. süslü/züppe/gösterişçi kişi
a road hog i. saygısız ve bencil sürücü
a road hog i. trafik magandası
road hog i. trafik magandası
road hog i. trafik canavarı
a road hog i. trafik canavarı
a road hog i. tehlikeli araç kullanan sürücü
a road hog i. emniyetsiz/kuralsız araç kullanan sürücü
sweat like a hog f. aşırı terlemek
live high on the hog f. bir eli yağda bir eli balda olmak
eat high on the hog f. bir eli yağda bir eli balda olmak
hog something to death f. berbat etmek
go the whole hog f. bir işi tam yapmak
live high on the hog f. çok rahat bir yaşam sürmek
eat high on the hog f. çok rahat bir yaşam sürmek
live high on the hog f. çok zengin olmak
live high off the hog f. çok zengin olmak
live high off the hog f. çok rahat bir yaşam sürmek
sweat like a hog f. çok terlemek
go the whole hog f. elinden geleni yapmak
live high off the hog f. har vurup harman savurmak
live high on the hog f. har vurup harman savurmak
eat high on the hog f. lüks içinde yaşamak
go hog wild f. kontrolden çıkmak
sweat like a hog f. kan ter içinde kalmak
live high on the hog f. şatafatlı bir hayat sürmek
live high off the hog f. şatafatlı bir hayat sürmek
live high on the hog f. para içinde yüzmek
live high off the hog f. para içinde yüzmek
be in hog heaven f. sevinçten havalara uçmak
go the whole hog f. tamamını yapmak
sweat like a hog f. terden sırılsıklam olmak
go hog wild f. zıvanadan çıkmak
know as much about something as a hog knows about sunday f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know as much about as a hog knows about sunday f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
cut a fat hog f. yiyemeyeceğin lokmayı ağzına almak
cut a fat hog f. yiyemeyeceğin lokmayı ısırmak
eat high off the hog f. maddi durumu iyi olmak
eat high off the hog f. yüksek standartta hayat yaşamak
eat high off the hog f. her şeyin en iyisine sahip olmak
eat high off the hog f. kral gibi yaşamak
eat high off the hog f. bolluk/varlık içinde yaşamak
cut a fat hog f. boyundan büyük işlere kalkışmak
cut a fat hog f. sorumluluğunu aşan işler yapmaya çalışmak
cut a fat hog f. yapabileceğinin fazlasını üstlenmeye kalkmak
cut a fat hog f. boyunu aşan işlere kalkışmak
cut a fat hog f. gücünü aşan işlere kalkışmak
cut a fat hog f. yapamayacağı işlere girişmek
cut a fat hog f. yapabileceğinden fazlasını üstlenmek/yüklenmek
cut a fat hog f. kapasitesini aşan bir işi üstlenmek/yüklenmek
be living high on the hog f. para içinde yüzmek
be living high on the hog f. bir eli yağda bir eli balda olmak
be living high on the hog f. çok rahat bir yaşam sürmek
be living high on the hog f. çok zengin olmak
be living high on the hog f. lüks/refah içinde yaşamak
be living high on the hog f. yüksek standartlarda bir yaşamı olmak
be living high on the hog f. yediği önünde, yemediği ardında olmak
go whole hog f. bir işi tam yapmak
go whole hog f. esaslı bir şekilde yapmak
go whole hog f. yapmışken tam yapmak
go whole hog f. yapmışken dibine/sonuna kadar yapmak
go whole hog f. elinden geleni yapmak
go whole hog f. sonuna kadar gitmek
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir şey bilmemek
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir bilgisi olmamak
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak
independent as a hog on ice s. kontrolden çıkmış
independent as a hog on ice s. kontrol edilemez
hog wild s. kontrolden çıkmış
high off the hog s. lüks içinde
high off the hog s. para içinde
high off the hog s. rahat
high off the hog s. zengin
high off the hog s. şatafatlı
high off the hog s. maddi durumu iyi
high off the hog s. bolluk/varlık içinde
high off the hog s. bir eli yağda bir eli balda
as accommodating as a hog on ice expr. aksi
accommodating as a hog on ice expr. aksi
in hog heaven expr. çok mutlu
as accommodating as a hog on ice expr. huysuz
accommodating as a hog on ice expr. huysuz
the whole hog expr. hepsi
the whole hog expr. tamamı
accommodating as a hog on ice expr. ters (insan)
as accommodating as a hog on ice expr. ters (insan)
Speaking
don't go hog wild! expr. sapıtma!
don't go hog wild! expr. zıvanadan çıkma!
Technical
mud hog i. çamur pompası
hog of wool® i. iki yaşındaki koyun postu veya yünü satan bir marka
Computer
bandwidth hog i. indirmesi uzun süren dosya
bandwidth hog i. internet bağımlısı kimse
bandwidth hog i. internet manyağı kimse
Automotive
road hog i. trafik canavarı
Medical
hog cholera i. domuz kolerası
Marine Biology
hog snapper (lachnolaimus maximus) i. batı atlantik'te görülen, erkek olanlarının kafası domuz burnuna benzeyen büyük bir lapina
hog sucker (hypentelium nigricans) i. catostomidae familyasına ait bir kuzey amerika balığı
hog molly (hypentelium nigricans) i. catostomidae familyasına ait bir kuzey amerika balığı
hog mullet (hypentelium nigricans) i. catostomidae familyasına ait bir kuzey amerika balığı
hog molly (percina caprodes) i. bir göl balığı
herring hog i. mutur
herring hog i. liman yunusu
herring hog i. kuzey atlantik ve pasifik okyanusu'nda yaşayan bir mutur
hog molly i. superior gölü çevresindeki göl ve akarsularda bulunan bir balık
Zoology
razorback hog (sus scrofa) i. yaban domuzu
razorback hog (sus scrofa) i. sıska bedenli, uzun bacaklı ve dar sırtlı melez domuz türü
razorbacked hog i. yaban domuzu
razorbacked hog i. sıska bedenli, uzun bacaklı ve dar sırtlı melez domuz türü
hog-nosed skunk i. kuzey amerika ve meksika'ya özgü, beyaz sırtı ve kuyruğu olan büyük ağızlı bir kokarca
pygmy hog i. cüce yaban domuzu
ground hog i. dağ sıçanı
giant forest hog i. dev orman domuzu
red river hog i. ırmak domuzu
kitti's hog-nosed bat i. yabanarısı yarasası
ground hog i. yerdomuzu
hog badger (arctonyx collaris) i. domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu
hog-nosed badger i. domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu
greater hog badger i. domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu
hog-nosed badger (arctonyx collaris) i. domuz burunlu porsuk
mexican hog i. pekari
hog deer (axis porcinus) i. domuz geyiği
hog deer (axis porcinus) i. güney ve güneydoğu asya'ya özgü tıknaz gövdeli ve kısa bacaklı küçük bir geyik
bush hog i. afrika yaban domuzu
water hog i. afrika yaban domuzu
musk hog i. pekari
river hog i. potamochoerus cinsi yaban domuzu
river hog i. koiropotamus cinsi yaban domuzu
river hog i. kapibara
stag hog i. domuz geyiği
Botanic
hog cranberry i. ayı üzümü
hog cranberry i. küçük beyaz çiçekleri ve kırmızı meyveleri bulunan, kuzey amerika ve kuzey avrasya'ya özgü yaprak dökmeyen bir ağaç
hog millet i. akdarı
hog millet i. boz darı
american hog-peanut (amphicarpaea bracteata) i. kuzey amerika'nın doğusunda yaygın yetişen mor veya bordo çiçekli ve fıstık benzeri yenebilir tohumlu bir asma
hog peanut i. kuzey amerika'nın doğusunda yaygın yetişen mor veya bordo çiçekli ve fıstık benzeri yenebilir tohumlu bir asma
hog plum (metopium toxiferum) i. anacardiaceae familyasına ait, florida ve batı hint adaları'nda yetişen yakıcı veya zehirli bir ağaç
hog plum i. abd'nin güneyinde yetişen çeşitli yabani eriklere verilen ad
hog plum (ximenia americana) i. buruk bir kabuğu, beyaz çiçekleri, eriğe benzeyen sarı- turuncu meyveleri olan çalımsı küçük bir tropik ağaç
hog plum i. eflatuni meyveleri olan bir amerikan çalısı
hog cranberry i. kargaüzümü
hog cranberry i. çoban üzümü
hog cranberry i. turna yemişi
hog gum i. batı hint adaları'na özgü hoş kokulu reçine salgılayan bir ağaç
hog gum i. batı hint adaları'na özgü guttiferae familyasından olan bir ağaçtan elde edilen bir reçine
hog gum i. çeşitli ağaçlardan elde edilen bir reçine
hog gum i. ağaç sakızı
hog gum i. anacardiaceae ve guttiferae familyalarından olup reçine salgılayan çeşitli tropikal ağaçlara verilen ad
hog plum i. amerika'nın tropikal bölgelerine özgü yenebilir sarı meyvesi olan bir ağaç
hog plum bush i. amerika'ya özgü küçük yenebilir sarı-kırmızı meyvesi olan küçük çalımsı bir ağaç
hog plum i. florida ve batı hint adaları'na özgü yakıcı veya zehirli bir ağaç
hog plum i. yalancı saldalağacı
hog plum i. güney abd'ye özgü yabani erik
hog plum i. sarı renkli ve yuvarlak tropikal bir meyve
hog plum bush i. amerika'ya özgü küçük yenebilir sarı-kırmızı meyvesi olan küçük çalımsı bir ağaç
hog plum i. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişip yenilebilir sarı renkli meyveleri olan bir ağaç
hog plum (spondias mombin) i. amerika'nın tropikal bölgelerinde yetişen sarı meyveli bir ağaç
Agriculture
hog manure i. domuz gübresi
hog plow i. öküz sabanından önce kullanılan ilkel bir tür basit döner saban
bush hog i. döner biçici
Breeding
hog house i. domuz kulübesi
hog [uk] i. yünü kırpılmamış kuzu
hog [uk] i. körpe kuzudan elde edilen yün
hog [uk] f. kışı geçirmek (yavru koyun)
Sport
ball hog i. bencil oyuncu
ball hog i. takım sporlarında pas vermeyen oyuncu
Archaic
earth hog i. yer domuzu
earth hog i. karınca yiyen
hog-ward i. domuz çobanı
hog-ward i. domuzların bakımını yapan kimse
Entomology
hog caterpillar i. yeşil asma tırtılı larvası
Slang
toosh hog i. sert mahkum
cover hog i. yorganı hep kendi üzerine çeken kişi
hog leg i. büyük tabanca
hog leg i. altıpatlar
hog leg i. toplu tabanca
hog leg i. büyük esrarlı sigara
hog leg i. büyük cigaralık
hog leg i. büyük penis
sewer hog i. hendek kazmakla görevlendirilen kimse
sewer hog i. hendek kazıcısı
sewer hog i. kanalizasyon işçisi/çalışanı
hog [uk] i. şilin
hog [uk] i. eski ingiliz gümüş parası
hog [uk] i. on sent
hog heaven i. oldukça tatmin edici durum
hog heaven i. yüksek refah
hog heaven i. bolluk
hog cadillac f. babasının çiftliği olmak
hog cadillac f. babasının malı olmak
hog cadillac f. bir şeyi yalnızca kendisi kullanmak
hog cadillac f. bir şeyi başkalarının kullanmasına izin vermemek
hog cadillac f. ayılık etmek
hog cadillac f. ayı gibi davranmak
go hog wild f. heyecana kapılmak
go hog wild f. heyecan basmak
hog out f. aç kurt gibi yemek
hog out f. silip süpürmek
hog out f. tıkınmak
hog out f. tıka basa yemek
hog out f. obur bir şekilde yemek
hog out f. domuz gibi yemek
(as) useless as tits on a boar hog s. para etmez
(as) useless as tits on a boar hog s. beş paralık
(as) useless as tits on a boar hog s. ıskarta
(as) useless as tits on a boar hog s. hiçbir işe yaramaz
(as) useless as tits on a boar hog s. yararsız
(as) useless as tits on a boar hog s. kofti
(as) useless as tits on a boar hog s. bir boka yaramayan
(as) useless as tits on a boar hog s. bir nane olmayan
(as) useless as tits on a boar hog s. bir cacık çıkmayan
tits on a boar hog s. işe yaramaz
tits on a boar hog s. boş
tits on a boar hog s. kofti
tits on a boar hog s. bir boka yaramaz
tits on a boar hog s. anlamsız
(as) worthless as tits on a hog s. gereksiz
(as) worthless as tits on a hog s. bir işe yaramayan
(as) worthless as tits on a hog s. tamamen etkisiz/faydasız
(as) worthless as tits on a hog s. kofti
happy as a hog in mud expr. çok mutlu