conduct - Türkisch Englisch Wörterbuch

conduct

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "conduct" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 57 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
conduct n. davranış
Even in future, the ECB must not permit its own conduct to give rise to moral hazards.
Gelecekte bile ECB kendi davranışlarının ahlaki tehlikelere yol açmasına izin vermemelidir.

More Sentences
conduct v. yönetmek
Who is conducting the orchestra tonight?
Bu gece orkestrayı kim yönetiyor?

More Sentences
conduct v. yürütmek
This means we shall have two-and-a-half months in which to conduct an in-depth debate.
Bu da derinlemesine bir tartışma yürütmek için iki buçuk ayımız olacağı anlamına geliyor.

More Sentences
General
conduct n. tavır
We were surprised at his conduct.
Tavrına şaşırdık.

More Sentences
conduct n. yürütme
However, our report stresses the scrupulous monitoring the Commission has undertaken to conduct up until accession.
Bununla birlikte, raporumuzda Komisyon'un katılım sürecine kadar yürütmeyi taahhüt ettiği titiz izleme vurgulanmaktadır.

More Sentences
conduct n. gidişat
We are troubled by the conduct of the trial and the speed and manner of the court's decision.
Davanın gidişatından ve mahkemenin kararının hızından ve şeklinden rahatsızız.

More Sentences
conduct n. tutum
His own presidency drafted a declaration last month that was strongly critical of Russian conduct in Chechnya.
Kendi başkanlığı geçen ay Rusya'nın Çeçenistan'daki tutumunu sert bir şekilde eleştiren bir deklarasyon hazırladı.

More Sentences
conduct v. elektriği iletmek
Water conducts electricity.
Su, elektriği iletir.

More Sentences
conduct v. davranmak
I think, in any case, that Parliament conducts itself far too reactively.
Her halükarda Parlamento'nun çok fazla tepkisel davrandığını düşünüyorum.

More Sentences
conduct v. iletmek
Aluminum doesn't conduct electricity as well as copper does.
Alüminyum elektriği bakır kadar iyi iletmez.

More Sentences
conduct v. yapmak
We would like to see the European Court of Auditors conducting more checks.
Avrupa Sayıştayı'nın daha fazla denetim yaptığını görmek isteriz.

More Sentences
Law
conduct v. yönetmek
He conducts his business very well.
O işini çok iyi yönetir.

More Sentences
Politics
conduct n. davranış
With a 0.26% increase, our present budgetary conduct brings us another step closer to that.
0.26'lık bir artışla, mevcut bütçe davranışımız bizi buna bir adım daha yaklaştırmaktadır.

More Sentences
conduct n. yürütme
However, our report stresses the scrupulous monitoring the Commission has undertaken to conduct up until accession.
Bununla birlikte raporumuz, Komisyon'un katılıma kadar yürütmeyi taahhüt ettiği titiz izlemeyi vurgulamaktadır.

More Sentences
Technical
conduct v. iletmek
Aluminum doesn't conduct electricity as well as copper.
Alüminyum elektriği bakır kadar iyi iletmez.

More Sentences
conduct v. yürütmek
We cannot continue to conduct national politics from the Chamber of the European Parliament!
Ulusal politikayı Avrupa Parlamentosu salonundan yürütmeye devam edemeyiz!

More Sentences
conduct v. yapmak
Mr President-in-Office, we are not convinced that the recent elections and referenda were conducted honestly.
Sayın Dönem Başkanı, son seçimlerin ve referandumların dürüst bir şekilde yapıldığına ikna olmuş değiliz.

More Sentences
Common Usage
conduct v. idare etmek
General
conduct n. yönetim
conduct n. ahlak
conduct n. hareket
conduct n. idare
conduct n. muamele
conduct n. gidiş
conduct n. yönetme
conduct n. sevk ve idare
conduct v. idame etmek
conduct v. ses iletmek
conduct v. iletmek (sesi)
conduct v. yöneltmek
conduct v. yönlendirmek
conduct v. sesi iletmek
conduct v. kılavuzluk etmek
conduct v. yol göstermek
conduct v. hareket etmek
conduct v. gütmek
conduct v. önderlik etmek
conduct v. sevk ve idare etmek
conduct v. geçirmek
conduct v. rehberlik etmek
conduct v. araştırma veya inceleme yürütmek
Trade/Economic
conduct n. yönetim
Law
conduct n. etvar
conduct n. gidişat
conduct n. muhafaza
conduct n. teminat
conduct n. tavrı hareket
conduct n. tedbir
conduct n. yargılamanın yürütülmesi
conduct n. yönetme
conduct v. icra etmek
conduct v. sevk etmek
Politics
conduct n. hareket
Technical
conduct v. geçirmek
conduct v. nakletmek
conduct v. rehberlik etmek
Music
conduct v. orkestra yönetmek

Bedeutungen, die der Begriff "conduct" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 261 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
rules of conduct n. davranış kuralları
I am calling for a review of this rule of conduct.
Bu davranış kuralının gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyorum.

More Sentences
conduct a survey v. anket yapmak
If you were to conduct a survey, it is likely that you would, in many countries, hear very diverse opinions.
Eğer bir anket yapacak olsaydınız, muhtemelen pek çok ülkede çok farklı görüşler duyacaktınız.

More Sentences
conduct a campaign v. kampanya yürütmek
He conducted a campaign against the Treaty of Amsterdam, and now he is conducting one against the Treaty of Nice.
Amsterdam Antlaşmasına karşı bir kampanya yürüttü ve şimdi de Nice Antlaşmasına karşı bir kampanya yürütüyor.

More Sentences
Trade/Economic
code of conduct n. davranış kuralları
Otherwise, the European Code of Conduct, no matter how well intended, is completely futile.
Aksi takdirde, Avrupa Davranış Kuralları, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, tamamen boşunadır.

More Sentences
Politics
code of conduct n. davranış kuralları
In conclusion I would like to stress that I very much welcome this voluntary code of conduct.
Sonuç olarak bu gönüllü davranış kurallarını büyük bir memnuniyetle karşıladığımı vurgulamak isterim.

More Sentences
codes of conduct n. davranış kuralları
We welcome the initiative for codes of conduct for arms exports.
Silah ihracatına yönelik davranış kuralları girişimini memnuniyetle karşılıyoruz.

More Sentences
General
conduct disorders in children n. çocuklarda davranış bozuklukları
evacuation conduct n. tahliye yönetimi
good conduct n. aktöre
fair conduct n. adil tutum
safe conduct n. geçiş izni
conduct in office n. büro idaresi
conduct disorder n. tutum bozukluğu
good conduct n. ahlaklılık
conduct of life n. yaşama bağlılık
conduct of state n. devlet idaresi
conduct of life n. yaşamın idaresi
code of conduct n. mesleki ahlak kuralları
code of conduct n. deontoloji
certificate of good conduct n. iyi hal kağıdı
conduct of war n. savaşın idaresi
conduct grade n. sicil
moral conduct n. ahlaki davranış
code of business conduct n. iş ahlakı tüzüğü
code of conduct n. adap kuralı
certificate of good conduct n. durum belgesi
certificate of good conduct n. iyi durum belgesi
line of conduct n. hal
line of conduct n. tavır
line of conduct n. tutum
line of conduct n. eda
wrongful conduct n. görevi kötüye kullanma
wrongful conduct n. görevi suistimal
wrongful conduct n. vazifeyi suistimal
proper conduct n. uygun davranış
proper conduct n. yerinde davranış
ill conduct n. kötü davranış
bad conduct n. kötü davranış
ethical conduct n. etik davranış
course of conduct n. davranış biçimi
good conduct n. iyi hal
disorderly conduct n. ahlaka aykırı davranış
criminal conduct n. suç oluşturan davranış
conduct to v. götürmek
have right conduct v. yol yordam bilmek
conduct oneself v. belirli bir şekilde davranmak
conduct a market research v. pazar araştırması yapmak
conduct oneself v. davranmak
conduct a meeting v. toplantı yapmak
conduct a raid v. baskın düzenlemek
conduct investigation v. soruşturma yürütmek
conduct a case v. davayı yönetmek
conduct a religious ceremony v. ayin yapmak
conduct a religious ceremony v. ayin gerçekleştirmek
conduct a ceremony v. tören yapmak
conduct a ceremony v. merasim yapmak
conduct a biopsy on v. biyopsi almak
conduct a poll v. anket uygulamak
conduct a poll v. anket yapmak
conduct an inspection v. denetim uygulamak
conduct an experiment v. deney yapmak
conduct an inspection v. denetim yapmak
conduct a hearing v. duruşma yapmak
conduct negotiation v. müzakerede bulunmak
conduct negotiations v. müzakerelerde bulunmak
conduct an activity v. faaliyet yürütmek
conduct a referendum v. referandum yapmak
conduct a seminar v. seminer vermek
conduct a seminar v. seminer düzenlemek
conduct lobbying activities v. lobi faaliyeti yürütmek
conduct negotiations v. görüşmelerde bulunmak
conduct auction v. müzayede yapmak
conduct a ceremony v. tören düzenlemek
conduct a match v. maç yönetmek
conduct a market study v. pazar araştırması yapmak
conduct a meeting v. toplantı yönetmek
conduct an investigation v. inceleme yürütmek
conduct proceedings v. işlemi gerçekleştirmek
conduct a transaction v. işlemi gerçekleştirmek
conduct a questionnaire v. anket yürütmek
conduct a questionnaire v. anket uygulamak
conduct an inspection v. teftiş yapmak
conduct a conference v. konferans yapmak
conduct a series of activities v. bir dizi etkinlik yapmak
conduct a series of activities v. bir dizi etkinlik gerçekleştirmek
conduct secretarial works v. sekretaryasını yapmak
conduct a rescue drill v. kurtarma tatbikatı yapmak
conduct a fire drill v. yangın tatbikatı yapmak
conduct a research v. araştırma yürütmek
conduct a project v. proje uygulamak
conduct a project v. proje yürütmek
conduct water evacuation efforts v. su tahliyesi faaliyetleri yürütmek
free from collusion and unlawful conduct adj. muvazaadan ari
Phrasals
conduct (someone or something) into (some place) v. (birini ya da bir şeyi bir yere) götürmek
conduct (someone or something) into (some place) v. (birini ya da bir şeyi bir yere) yöneltmek
conduct (someone or something) out of (some place) v. (birini ya da bir şeyi bir yerden) çıkarmak
conduct (someone or something) out of (some place) v. (birini ya da bir şeyi bir yerden) dışarı götürmek
conduct someone into something v. birini bir şeye ya da bir yere götürmek
conduct someone into something v. birini bir şeye ya da bir yere yöneltmek
conduct someone out of something v. birini bir yerden ya da bir şeyden dışarı çıkarmak
conduct someone out of something v. dışarı çıkarmak
conduct someone out of something v. götürmek
conduct someone out of something v. dışarıya kadar eşlik etmek
conduct away v. -den götürmek
conduct away v. -den uzaklaştırmak
conduct someone away (from someone or something) v. birini (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
conduct someone away (from someone or something) v. birini (birinden/bir şeyden) uzağa götürmek
conduct (someone or something) away v. (birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
conduct (someone or something) away v. (birini/bir şeyi) uzağa götürmek
conduct in v. içeri yönlendirmek
conduct in v. içeri yöneltmek
conduct in v. içeri doğru yol göstermek
conduct in v. içeri doğru rehberlik etmek
conduct in v. içeri yönelmesini/girmesini sağlamak
conduct into v. içeri yönlendirmek
conduct into v. içeri yöneltmek
conduct into v. içeri doğru yol göstermek
conduct into v. içeri girmesine rehberlik etmek
conduct into v. içeri yönelmesini/girmesini sağlamak
conduct out v. dışarı çıkarmak
conduct out v. dışarı yöneltmek
conduct out v. dışarı yönlendirmek
conduct out v. dışarı doğru yol göstermek
conduct out v. dışarı çıkmasına rehberlik etmek
conduct out v. dışarı yönelmesini/çıkmasını sağlamak
conduct out v. yürütmek
conduct out v. üstlenmek
conduct out v. uygulamak
conduct out of v. -den dışarı çıkarmak
conduct out of v. '-den dışarı yöneltmek
conduct out of v. '-den dışarı yönlendirmek
conduct out of v. '-den dışarı doğru yol göstermek
conduct out of v. '-den dışarı çıkmasına rehberlik etmek
conduct out of v. '-den dışarı yönelmesini/çıkmasını sağlamak
Phrases
for disorderly conduct expr. huzuru bozmaktan
Trade/Economic
safe conduct n. aman tezkeresi
inventory conduct n. envanter çıkartılması
safe conduct n. geçiş izni
financial conduct authority n. finansal yürütme otoritesi
financial conduct authority n. finansal yürütme kurumu
safe conduct n. himaye belgesi
code of business conduct n. iş ahlakı kuralları
business conduct n. iş yönetimi
business conduct n. iş yapma kuralları
code of business conduct n. iş yürütme ahlakı
code of conduct n. iş ahlakı
business conduct manual n. iş davranış el kitabı
conduct of affairs n. işlerin idaresi
business conduct n. iş idaresi
financial conduct authority n. mali yürütme otoritesi
code of professional conduct n. mesleki ahlak ilkeleri
professional conduct n. mesleğe uygun davranış
safe conduct n. seyahat tezkeresi
code of conduct n. tüzük
standards of conduct and behaviour n. uygulama ve davranış standartları
codes of conduct n. uyulacak kuralları gösterir tüzükler
structure-conduct-performance paradigm n. yapı-davranış-performans paradigması
code of conduct n. yasa
safe conduct n. yolculuk için verilen güvenli geçiş izni
safe conduct n. yol tezkeresi
conduct the correspondence v. haberleşmeyi yönetmek
conduct a business v. iş yürütmek
conduct the business v. işleri yürütmek
conduct the business v. iş yürütmek
conduct advertising activities v. reklam faaliyetlerinde bulunmak
conduct an investigation v. soruşturma açmak
conduct a market research v. piyasa araştırması yapmak
conduct a market research v. pazar araştırması yapmak
conduct a staff interview v. çalışanlarla mülakat yapmak
Law
safe conduct n. aman tezkeresi
conduct sheet n. adli sicil kaydı
disorderly conduct n. başkalarının huzurunu kaçıran davranış
certificate of good conduct n. doğruluk belgesi
conduct of hearing n. duruşmanın yürütülmesi
safe conduct n. geçiş izni
disorderly conduct n. genel ahlaka aykırı davranış
disorderly conduct n. genel düzeni bozan fiiller
certificate of good conduct n. hüsnühal varakası
disorderly conduct n. huzuru bozan davranış
guidelines on the assessment of exclusionary abusive conduct by dominant undertakings n. hâkim durumdaki teşebbüslerin dışlayıcı kötüye kullanma niteliğindeki davranışlarının değerlendirilmesine i̇lişkin kılavuz
fraudulent conduct n. hileli davranış
good conduct certificate n. hüsnü hal şahadetnamesi
good conduct time n. iyi hal indirimi
certificate of good conduct n. iyi hal belgesi
certificate of good conduct n. iyi hal kağıdı
disorderly conduct n. kamu düzenini bozan davranış
letter of good conduct n. referans mektubu
safe conduct n. seyahat tezkeresi
conduct money n. tanık yolluğu
conduct money n. tanığa verilen yolluk
prohibited act or conduct n. yasak fiil
prohibited act or conduct n. yasak eylem
letter of safe conduct n. yol tezkeresi
safe conduct n. yol izni
conduct a case v. davacı olmak
Politics
the hague code of conduct against ballistic missile proliferation n. balistik füze yayılmasına karşı lahey davranış ilkeleri rehberi
code of conduct n. davranış ve protokol kuralları
safe conduct n. geçiş izni
codes of conduct n. etik kurallar
letter of safe conduct n. güvenli geçiş belgesi
irregular conduct n. usule aykırı hareket
disorderly conduct n. yasalara aykırı davranış
conduct a ceremony v. merasim düzenlemek
conduct census v. nüfus sayımı yapmak
conduct negotiations v. müzakereleri yürütmek
conduct telephone diplomacy v. telefon diplomasisinde bulunmak
conduct a ceremony v. tören düzenlemek
conduct a ceremony v. tören yapmak
Tourism
safe-conduct pass n. pasavan
Technical
safe-conduct n. geçiş izni
conduct of reviews n. gözden geçirmelerin yürütülmesi
Marine
conduct into a harbor v. limana girmek
Psychology
conduct disorder n. davranım bozukluğu
ethical principles of psychologists and code of conduct n. psikologlar için etik ilkeleri ve davranış kuralları
conduct disorder n. tavır bozukluğu
conduct norms n. tavır normları
Social Sciences
code of conduct n. davranış kodu
code of conduct n. davranış kuralı
social conduct n. sosyal/toplumsal davranış
Education
conduct mark n. davranış notu
Philosophy
good conduct n. aktöre
of good conduct adj. aktöreli
Environment
conduct studies on prevention of noise pollution v. gürültü kirliliğini önleyici çalışmalar yapmak
conduct researches on prevention of noise pollution v. gürültü kirliliğini önleyici çalışmalar yapmak
Military
conduct of fire n. atış idaresi
conduct prejudicial to the service n. askerlik şerefine aykırı hareket
code of conduct n. davranış ilkeleri rehberi
safe conduct n. geçiş belgesi
safe conduct n. giriş belgesi
good conduct ribbon n. iyi hal şeridi
good conduct medal n. iyi hal madalyası
good conduct clasp n. iyi hal rozeti
good conduct abatement n. iyi hal ceza indirimi
conduct book n. kayıt defteri
conduct of defence n. savunmanın yürütülmesi
conduct book n. sevk defteri
bad conduct discharge n. uygunsuzluktan terhis
bad conduct discharge n. uygunsuzluktan ihraç
safe-conduct n. yasak bölge izin belgesi
distinguished conduct medal n. (birleşik krallık) üstün davranış madalyası
distinguished conduct medal n. seçkin davranış madalyası
conduct military drill v. (askeri) tatbikat yapmak
Sport
unsportsmanlike conduct n. centilmenlik dışı davranış
unsportsmanlike conduct n. centilmenliğe aykırı davranış
ungentlemanly conduct n. centilmenlik dışı hareket
ungentlemanly conduct n. centilmenliğe aykırı davranış
ungentlemanly conduct n. centilmenlik dışı davranış
unsportsmanlike conduct n. centilmenliğe aykırı hareket
unsportsmanlike conduct n. centilmenlik dışı hareket
ungentlemanly conduct n. centilmenliğe aykırı hareket
unsportsmanlike conduct n. sportmenliğe aykırı davranış
fair conduct n. sportif tutum
unsportsmanlike conduct n. sportmenlik dışı hareket
ungentlemanly conduct n. sportmenlik dışı davranış
unsportsmanlike conduct n. sportmenliğe aykırı hareket
unsportsmanlike conduct n. sportmenlik dışı davranış
ungentlemanly conduct n. sportmenliğe aykırı davranış
ungentlemanly conduct n. sportmenliğe aykırı hareket
ungentlemanly conduct n. sportmenlik dışı hareket
fair conduct n. sportif davranış
Football
conduct the match v. maçı yönetmek