etrafına - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

etrafına



Bedeutungen von dem Begriff "etrafına" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
etrafına around adv.
General
etrafına about adv.
etrafına around adv.
etrafına round prep.
etrafına about prep.

Bedeutungen, die der Begriff "etrafına" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 200 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
köprü ayağının etrafına çakılan kazıklar starling n.
General
bir deliğin etrafına madeni bilezik geçirme eyeletting n.
boyun etrafına süs maksadıyla giyilen yakalık neckatee [obsolete] n.
kulağın etrafına takılan bir çeşit küpe ear cuff n.
bardak etrafına takılan karton kılıf zarf n.
kitap, dergi gibi ürünlerin etrafına sarılan şerit bellyband n.
etrafına zarar veren kimse hun n.
göz etrafına sarılan örtü muffler [obsolete] n.
semeri yerinde tutmak için atın etrafına sarılmış geniş şerit roller n.
çevrelenmiş bir yerin etrafına veya içine yerleştirme circumposition n.
etrafına çalı dikmek hedge v.
resmin etrafına paspartu geçirmek mat v.
etrafına toplanmak mob v.
etrafına ağ çekmek web v.
etrafına duvar çekmek wall v.
etrafına set çekmek dike v.
etrafına bakmak look about v.
etrafına sivri kazıklar dikerek çit çevirmek palisade v.
etrafına daire çizmek circle v.
bir şeyin etrafına dolanmak entwine itself around v.
etrafına bakınmak look around v.
etrafına daire çizmek circumscribe v.
etrafına set çekmek dyke v.
etrafına tel örmek put a fence around v.
etrafına çit örmek put a fence around v.
üzerine veya etrafına (ip vb.) dolayarak sabitlemek reeve v.
etrafına bir oluk yaparak çapını azaltmak neck v.
(bir şeyin) etrafına dolanmak twirl v.
etrafına duvar örmek enwall v.
etrafına dolamak enwind v.
etrafına sarmak enwind v.
etrafına üşüşmek beswarm v.
etrafına bir şeyler asarak dekore etmek hang v.
bir ipi (bir şeyin) etrafına dolamak woold v.
(bir şeyin) etrafına veya üzerine toprak yığmak hill v.
etrafına sınır koymak list [obsolete] v.
etrafına sarmak loop v.
çevrelenmiş bir yerin etrafına veya içine yerleştirmek circumpose v.
etrafına güvenlik şeridi koymak cordon (off) v.
(bir şeyin) etrafına kement atmak rope v.
(halatın, kayışın) bir direk, pim veya makaranın etrafına dolayarak gerilimini artırmak snub v.
(hayvanın) hareketini bağlı olduğu sabit nokta etrafına dolayarak frenlemek snub v.
bir deliğin etrafına madeni bilezik geçirilmiş eyeletted adj.
etrafına beleşçiler toplanan tuft-hunted adj.
bir şeyin etrafına sarılacak şekilde yapılmış wrapround adj.
vücudun etrafına sarılıp bağlanmak üzere tasarlanmış (kıyafet) wraparound adj.
bir döner presin silindirinin etrafına sarılan (esnek baskı yüzeyi) wraparound adj.
Phrasals
çevresine/etrafına toplanmak collect around (someone or something) v.
çevresine/etrafına toplanmak collect around someone or something v.
etrafına (bir şey) yapmak build around (someone or something) v.
etrafına (bir şey) yapmak build around v.
etrafına/çevresine bakınmak peer around v.
etrafına (bir şey) kurmak build around (someone or something) v.
etrafına (bir şey) kurmak build around v.
etrafına (bir şey) inşa etmek build around (someone or something) v.
etrafına (bir şey) inşa etmek build around v.
çevresine/etrafına bina etmek build around (someone or something) v.
çevresine/etrafına bina etmek build around v.
(bir yerin) etrafına/çevresine (bir yapı/şey) inşa etmek build around (someone or something) v.
(bir yapıyı/şeyi bir yerin) etrafına/çevresine inşa etmek build around v.
etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak bumble along v.
etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak bumble through v.
etrafına üşüşmek swarm around v.
etrafına duvar örmek wall something in v.
etrafına döküp saçmak slosh something (all) over someone or something v.
etrafına üşüşmek swarm (all) over v.
etrafına dökmek slosh something around v.
etrafına dolamak wind around v.
etrafına bakmak glance round v.
birinin/bir şeyin etrafına dizilmek get around someone or something v.
etrafına barikat çekmek/koymak bar off v.
(birinin/bir şeyin) etrafına (bir şey) sarmak strap (someone or something) with (something) v.
etrafına aldırış etmeden ilerlemek breeze along v.
bir hayvanın etrafına çit/kafes yapmak fence an animal in v.
bir hayvanın etrafına bariyer koymak fence an animal in v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin etrafına dizmek cluster someone or something around someone or something v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin etrafına toplamak cluster someone or something around someone or something v.
(birinin/bir şeyin) etrafına dizmek cluster around (someone or something) v.
etrafına sarmak coil around v.
etrafına dolanmak coil around v.
çevresine/etrafına toplanmak collect around v.
(birinin/bir şeyin) etrafına üşüşmek crowd around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak crowd around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına doluşmak crowd in (on someone or something) v.
bir şeyin etrafına çit yapmak fence something in v.
etrafına doluşmak flock around v.
etrafına üşüşmek flock around v.
(birinin/bir şeyin) etrafına doluşmak flock around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına üşüşmek flock around (someone or something) v.
(bir şeyin) etrafına üşüşmek flutter around (something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak gather around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına toplamak gather around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak gather round (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına toplamak gather round (someone or something) v.
birini/bir şeyi (kendi) etrafına/etrafında toplamak gather someone or something around (oneself) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına üşüşmek swarm around (someone or something) v.
etrafına üşüşmek swarm over v.
(birinin/bir şeyin) etrafına üşüşmek swarm over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına/başına üşüşmek throng around (someone or something) v.
kalabalık halde (birinin/bir şeyin) etrafına doluşmak throng around (someone or something) v.
(bir şeyin) etrafına (bir şey) sarmak tuck (something) around (something) v.
etrafına sarmak tuck around v.
(birinin/bir şeyin) etrafına sarmak twine around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına dolamak twine around (someone or something) v.
etrafına duvar örmek wall up v.
(birinin/bir şeyin) etrafına sarılmak wrap around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına dolanmak wrap around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına sarmak wrap around (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) etrafına dolamak wrap around (someone or something) v.
(bir şeyin) etrafına sarmak wreathe around (something) v.
Phrases
(birinin) etrafına around (someone or something) adv.
Colloquial
etrafına dikkat etmeden, telefonuna odaklanarak yapılan yürüme şekli dumbwalking n.
kişinin internette takılırken etrafına sardığı yastık ve battaniyeler internest n.
çernobil reaktörünün sızıntısını engellemek için etrafına inşa edilmiş çimento ve çelikten yapı sarcophagus n.
Idioms
cesetlerin etrafına tebeşirle çizilen sınır chalk outline n.
(birinin) etrafına/bulunduğu yere alışması (one's) bearings n.
(birinin) etrafına/bulunduğu yere uyumu (one's) bearings n.
etrafına mutluluk dağıtan kimse a ray of sunshine n.
birisinin etrafına doluşmak flock around someone v.
kapısına/etrafına/başına üşüşmek kick down one's door v.
kapısına/etrafına/başına üşüşmek kick down the door v.
kapısına/etrafına/başına üşüşmek kick down one's door v.
birinin/bir şeyin etrafına sarılmak coil (itself) around someone or something v.
birinin/bir şeyin etrafına dolanmak coil (itself) around someone or something v.
etrafına tehditler savurmak sell wolf tickets v.
etrafına tehditler savurmak sell woof tickets v.
ışığın etrafına toplanan sinekler/kelebekler/arılar gibi like a moth to a flame expr.
ışığın etrafına toplanan sinekler/kelebekler/arılar gibi like a moth to the flame expr.
Speaking
etrafına bir bak look around you expr.
etrafına bir baksana take a look around expr.
Politics
bayrak etrafına toplanma etkisi rally 'round-the flag effect n.
Technical
etrafına sarma hızı wrap spinning n.
kereste kütüklerini beslemekte kullanılan ve kasnak tekerlekleri etrafına dolanan sonsuz zincir chain feed n.
puro demetlerinin etrafına sarma yaprakları saran kimse roller n.
yalıtımlı iletkenlerin etrafına dolanan boru sleeving n.
yalıtımlı iletkenlerin etrafına dolanan boru spaghetti n.
soğutup doğal bir daralmadan faydalanarak (bir parçayı başka bir parçanın) etrafına sıkıca sabitlemek shrink on v.
etrafına bir şekil çizmek (silindir içine çizilen üçgen vb) circumscribe v.
hava geçirmez mahfaza lehim veya sert lehim ile etrafına flanş takılı hermetic receptacle with round flange attached by soldering or brazing adj.
Computer
(bilgisayar oyunlarında) üç boyutlu oyun alanının etrafına gökyüzü gibi arka plan yerleştirmek için kullanılan küp skybox n.
Electric
elektrikli transformatörün merkezi etrafına sarılmış telin uzunluğu winding n.
telin düzgün bir boru etrafına sarılmasıyla elde edilen bobin helix n.
Textile
başparmağın etrafına saman veya ekin anızı sarılarak yapılan halat thumbrope [dialect] n.
el bileği etrafına giyilen ufak kürk muffettee n.
bel ve kalça etrafına örtülerek bağlanan bir kumaş giysi pareo n.
bel ve kalça etrafına örtülerek bağlanan bir kumaş giysi pareu n.
Architecture
hristiyanlığın ilk dönemlerinde türbelerin etrafına konulan paravan transenna n.
Construction
çatı kiremitlerinin veya taşlarının etrafına yosun koyan kimse mosser n.
(askeri ablukada) saldırganlarca kuşatılan tahkimatın etrafına düşman kalesine doğru inşa edilmiş tahkimat hattı contravallation n.
Furniture
pencere ya da kapı etrafına geçirilen üç kenarlı dekoratif çerçeve chambranle [french] n.
Automotive
dönen parçaların etrafına yerleştirilen çelik veya naylon koruyucu scatter shield n.
motor yarışı pistlerinin etrafına yerleştirilen metal güvenlik bariyerleri armco® n.
Marine
direk veya serenin etrafına bağlanan halatı sıkmak için kullanılan sopa woolder n.
etrafına palplanş yapmak sheet-pile v.
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına zincir bağlamak woold v.
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına halat bağlamak woold v.
(halatın) etrafına iplik veya sicim sarmak worm v.
(kirişin etrafına) sıkıca ip dolamak serve v.
Medical
retina ayrılmasını önlemek için retinanın etrafına silikon bant geçirilmesi cerclage n.
tendonları omuz etrafına yapışan dört kası içine alan kas grubu rotator cuff n.
Dentistry
diş tedavisinde dişin kuru kalmasını sağlamak için dişin etrafına geçirilen ince lastik kılıf dam n.
Printing
ofset baskıda görüntüyü kağıda aktarmak için kullanılan, silindir etrafına dolanmış plastik levha blanket n.
Gastronomy
kıymanın veya balığın etrafına sarılmış domuz pastırmasından oluşan bir kroket kromesky n.
tencere kapağının etrafına yapıştırılan hamur şeridi luting n.
tencere kapağının etrafına yapıştırılan hamur şeridi luting paste n.
Marine Biology
salgı yoluyla etrafına kabuk benzeri bir tüp oluşturan çift kabuklu yumuşakça tube-shell n.
Botanic
başka bir gövdenin etrafına dolanan tırmanıcı gövde voluble stem n.
bitkinin etrafına veya üzerine yığılmış toprak hill n.
bitkilerin etrafına toprak doldurma hilling n.
bitkilerin etrafına toprak yığma hilling n.
(bitki gövdesi) etrafına kıvrılma intorsion n.
(bitki gövdesi) etrafına kıvrılma intortion n.
küçük bitkilerin etrafına dolanan kağıt koruma sleeve n.
bir desteğin etrafına dolanarak yetişen (bitki) twining adj.
bir desteğin etrafına dolanarak twiningly adv.
Agriculture
bitkiyi taşımak için etrafına toprak sıkıştırmak ball v.
Fishery
yapay sineğin etrafına sarılan şeritler ribbing n.
History
taç etrafına kumaş dolayarak yapılan bir 15. yüzyıl şapkası chaperon n.
taç etrafına kumaş dolayarak yapılan bir 15. yüzyıl şapkası chaperone n.
Geology
deprem merkezi etrafına tüm kosismal noktalardan geçecek şekilde çizilen çizgi coseism n.
deprem merkezi etrafına tüm kosismal noktalardan geçecek şekilde çizilen çizgi coseismal line n.
Military
düşmanın savaş hedeflerine saldırısını engellemek için sivilleri kasıtlı olarak bu hedeflerin içine veya etrafına yerleştirme human shield n.
Sport
pantolonun bisiklet zincirine takılmasını engelleyen, ayak bileklerinin etrafına takılan klips trouser clip n.
pantolonun bisiklet zincirine takılmasını engelleyen, ayak bileklerinin etrafına takılan klips bicycle clip n.
Photography
gölgesiz ışık üretmek için ışık kaynağının objektifin etrafına halka şeklinde yerleştirildiği elektronik flaş tipi ring flash n.
Printery
döner pres silindirinin etrafına sarılarak kullanılan düz esnek plaka wrapround n.
kitap kabının etrafına sarılmış fiyat indirimi, özel indirim bildiren kağıt wrapround n.
döner pres silindirinin etrafına sarılarak kullanılan düz esnek plaka wraparound n.
Latin
o'nun anıtını arıyorsan etrafına bak si monumentum requiris, circumspice expr.
Archaic
etrafına bakınma gapesing [dialect] [uk] n.
Engineering
su altında bulunan yapının etrafına kaplanan kalıcı koruma armour n.
su altında bulunan yapının etrafına kaplanan kalıcı koruma armor n.
Slang
etrafına dert/acı veren kadın typhoid mary n.
etrafına dert/acı saçan kadın typhoid mary n.
etrafına uğursuzluk/ıstırap saçan kadın typhoid mary n.
etrafına kötü şans/zarar getiren kimse typhoid mary n.
etrafına kötülük saçan kimse typhoid mary n.
etrafına tehditler savurmak sell wolf ticket v.
etrafına tehditler savuran sellin' woof tickets expr.
Modern Slang
etrafına uyum sağlamak için yanlış bir şekilde argo konuşan kimse a local n.