gözetmek

Bedeutungen von dem Begriff "gözetmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	gözetmek	look out for v.
We must be vigilant, disciplined, and always looking out for one another. İhtiyatlı, disiplinli olmalı ve her zaman birbirimizi gözetmeliyiz. More Sentences
2	General	gözetmek	watch v.
This bank always watches out for its own interests. Bu banka her zaman kendi çıkarlarını gözetir. More Sentences
3	General	gözetmek	observe v.
We must observe a certain balance. Belli bir denge gözetmeliyiz. More Sentences
4	General	gözetmek	take care of v.
Like all families, we take care of one another. Bütün aileler gibi biz de birbirimizi gözetiriz. More Sentences
5	General	gözetmek	look after v.
Surely this will leave us open to allegations that we are looking after our own political interest. Şüphesiz bu durum bizi kendi siyasi çıkarlarımızı gözettiğimiz iddialarına açık hale getirecektir. More Sentences
6	General	gözetmek	pursue v.
We can continue to pursue that balance between flexibility and security. Esneklik ve güvenlik arasındaki dengeyi gözetmeye devam edebiliriz. More Sentences
Phrasals
7	Phrasals	gözetmek	look after v.
The consumer organisations who are there to look after the best interests of consumers have not been misled. Tüketicilerin menfaatlerini gözetmek için orada bulunan tüketici örgütleri yanlış yönlendirilmemiştir. More Sentences
General
8	General	gözetmek	pay regard v.
9	General	gözetmek	supervise v.
10	General	gözetmek	take care v.
11	General	gözetmek	mind v.
12	General	gözetmek	guard v.
13	General	gözetmek	look out v.
14	General	gözetmek	look v.
15	General	gözetmek	pay regard to v.
16	General	gözetmek	study v.
17	General	gözetmek	protect v.
18	General	gözetmek	regard v.
19	General	gözetmek	oversee v.
20	General	gözetmek	take in hand v.
21	General	gözetmek	favor v.
22	General	gözetmek	favour v.
23	General	gözetmek	foster v.
24	General	gözetmek	wite v.

Bedeutungen, die der Begriff "gözetmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 41 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	fark gözetmek	discriminate v.
General
2	General	eşlik etmek (korumak/gözetmek amacıyla)	escort v.
The president was escorted to her quarters. Başkana konutuna kadar eşlik edildi. More Sentences
3	General	çıkarlarını gözetmek	look out for one's own interests v.
4	General	çıkar gözetmek	look after one's interest v.
5	General	çıkarlarını gözetmek	look out for oneself v.
6	General	çıkar gözetmek	look after one's benefit v.
7	General	çıkar gözetmek	look after one's interests v.
8	General	başkalarının çıkarlarını gözetmek	safeguard somebody's interests v.
9	General	çıkarlarını gözetmek	look after one's own interests v.
10	General	çıkar gözetmek	look out for one's own interests v.
11	General	başkalarının çıkarlarını gözetmek	protect somebody's interests v.
12	General	fark gözetmek	treat differently v.
13	General	çıkarlarını gözetmek	look after one's own benefits v.
14	General	çıkar gözetmek	look after one's benefits v.
15	General	kendi çıkarını gözetmek	look out for oneself v.
16	General	fark gözetmek	differentiate v.
17	General	fark gözetmek	differentiate between v.
18	General	fark gözetmek	practice favoritism v.
19	General	haklarını gözetmek	protect one's rights v.
20	General	haklarını gözetmek	look after one's rights v.
21	General	birini gözetmek	take someone in hand v.
22	General	ayrım gözetmek	differentiate (between) v.
23	General	fark gözetmek	differentiate (between) v.
24	General	ayrım gözetmek	discriminate v.
25	General	fark gözetmek	show favouritism to v.
26	General	hak gözetmek	look after (one's) rights v.
27	General	haklarını gözetmek	look after (one's) rights v.
28	General	arasındaki dengeyi gözetmek	protect/pursue the balance between v.
29	General	fark gözetmek	despecificate v.
30	General	kendi ihtiyaçlarını gözetmek	fend v.
31	General	kamu yararı gözetmek	take public interest into consideration v.
32	General	çıkar gözetmek	fossick v.
Phrasals
33	Phrasals	(birini) gözetmek	look out for (someone) v.
Idioms
34	Idioms	fark gözetmek	make chalk of one and cheese of the other v.
35	Idioms	fark gözetmek	make fish of one and flesh of another v.
36	Idioms	birini/bir şeyi gözetmek	keep your eye on somebody/something v.
37	Idioms	birini/bir şeyi gözetmek	keep an eye on somebody/something v.
38	Idioms	önce kendi çıkarını gözetmek	look out for numero uno v.
39	Idioms	(birini/bir şeyi) gözetmek	take care of (someone or something) v.
Trade/Economic
40	Trade/Economic	özel çıkarlarını gözetmek üzere politikacıların karşılıklı olarak birbirini desteklemeleri	logrolling n.
41	Trade/Economic	kar gözetmek	seek profit v.