hearty - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hearty

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "hearty" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
hearty adj. candan
General
hearty n. canlı ve dinç kimse
hearty n. güçlü sporcu
hearty adj. çok
hearty adj. sağlam
hearty adj. kuvvetli
hearty adj. zinde
hearty adj. samimi
hearty adj. bol
hearty adj. canlı
hearty adj. canlandırıcı
hearty adj. içten
hearty adj. sıhhatli
hearty adj. sağlıklı
hearty adj. yürekten
hearty adj. dinç
hearty adj. doyurucu
hearty adj. net
hearty adj. açık
hearty adj. dolaysız
hearty adj. azımsanmayacak
hearty adj. coşkulu
hearty adj. çok neşeli
hearty adj. büyük porsiyonlu
hearty adj. onaylayıcı
hearty adj. dolu
hearty adj. hayat dolu
hearty adj. serbest
Archaic
hearty n. cesur ahbap
hearty n. iyi yoldaş
hearty n. denizci
hearty n. gemici

Bedeutungen, die der Begriff "hearty" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 34 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hearty welcome n. sıcak karşılama
hearty cooperation n. içten işbirliği
hearty [uk] n. zinde kimse
hearty [uk] n. sağlam kimse
hearty [uk] n. sıhhatli kimse
hale and hearty adj. sapasağlam
hale and hearty adj. eski toprak
hale and hearty adj. kanlı canlı
hale and hearty adj. dinç ve sağlıklı
hale and hearty adj. turp gibi
Colloquial
party hearty v. kopmak (eğlence)
party hearty v. çok eğlenmek
party hearty v. partilemek
party hearty v. kutlama yapmak
party hearty v. ıslatmak (içki içerek kutlama)
party hearty v. içip eğlenmek
Idioms
be a hearty eater v. boğazına düşkün olmak
have a hearty appetite v. boğazına düşkün olmak
have a hearty laugh v. içten bir kahkaha atmak
have a hearty appetite v. midesine düşkün olmak
be a hearty eater v. midesine düşkün olmak
be a hearty eater v. yemeğe düşkün olmak
have a hearty appetite v. yemeğe düşkün olmak
hale and hearty adj. son derece sağlıklı
hale and hearty expr. dipdiri
hale and hearty expr. demir gibi
hale and hearty expr. capcanlı
hale and hearty expr. dinç
hale and hearty expr. iyi durumda
hale and hearty expr. turp gibi sağlam
hale and hearty expr. turp gibi
Gastronomy
hearty stew n. çeşitli malzemelerden oluşan koyu kıvamlı sulu yemek çorba arası bir yiyecek
Agriculture
hearty [uk] adj. bereketli
hearty [uk] adj. verimli