müdahale - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

müdahale



Bedeutungen von dem Begriff "müdahale" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
müdahale interference n.
müdahale intervention n.
General
müdahale response n.
müdahale interposition n.
müdahale intervenience n.
müdahale interference n.
müdahale disturbance n.
müdahale intermeddling n.
müdahale intermise [obsolete] n.
müdahale intervening n.
müdahale intervenue [obsolete] n.
Law
müdahale intervention n.
Politics
müdahale involvement n.
müdahale intervention n.
Technical
müdahale interference n.
müdahale intervention n.
Linguistics
müdahale interlocution n.
Environment
müdahale disturbance n.
Military
müdahale interference n.
müdahale intervention n.
Sport
müdahale intervention n.
Latin
müdahale interventus n.
Slang
müdahale the treatment n.

Bedeutungen, die der Begriff "müdahale" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 435 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
müdahale etmek interfere v.
General
acil müdahale emergency action n.
cerrahi müdahale surgical intervention n.
acil durum müdahale aracı emergency response vehicle n.
cerrahi müdahale operation n.
dışarıdan gelmiş acil durum müdahale ekibi foreign emergency response team n.
afete müdahale tatbikatı disaster fighting drill n.
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi bystander effect n.
acil durum müdahale seviyesi emergency action level n.
acil müdahale ekibi rapid response team n.
ilk müdahale ekibi first responder n.
erken müdahale kuvveti initial response force n.
insani müdahale humanitarian intervention n.
afete müdahale disaster response n.
acil müdahale planı emergency response plan n.
müdahale etme interference n.
afete müdahale grubu disaster response group n.
tıbbi müdahale medical intervention n.
kaza müdahale ekibi accident response group n.
tıbbi müdahale medical attention n.
acil müdahale planlama alanı emergency response planning area n.
acil durum müdahale ekibi emergency response team n.
acil durum müdahale ekibinin öncü kısmı emergency response team advance element n.
doğrudan müdahale direct intervention n.
acil tıbbi müdahale immediate medical response n.
erken müdahale early intervention n.
sosyal müdahale social interference-intervention n.
afet öncesi müdahale pre-disaster response n.
önleyici tıbbi müdahale preventive care n.
kızılay afet müdahale merkezi red crescent disaster operations center n.
yangına ilk müdahale eden itfaiye eri front line firefighter n.
zamanında müdahale a timely intervention n.
zamanında müdahale a timely response n.
afete müdahale disaster recovery n.
ilahi müdahale divine intervention n.
acil müdahale merkezi emergency response center n.
acil yardım/müdahale çalışanı emt n.
acil yardım/müdahale çalışanı ambulance technician n.
acil yardım/müdahale çalışanı emergency medical technician n.
acil müdahale timi quick response team n.
müdahale ekibi intervention team n.
yangına ilk müdahale aracı first responder vehicle n.
ilk müdahale aracı first responder vehicle n.
toplumsal olaylara müdahale aracı (toma) riot control vehicle n.
acil müdahale prompt action n.
amaçlı müdahale targeted intervention n.
müdahale edilebilirlik actionability n.
acil durum müdahale prosedürü emergency response procedure n.
acil durumlar veya ufak yaralanmalara müdahale eden tıbbi kuruluş urgicenter n.
pozisyon değişimi için yapılan müdahale manoeuver n.
acil müdahale maturity [obsolete] n.
işgüzar müdahale meddling n.
acil durum müdahale ekiplerine verilen eğitimde yaralanmaları veya hastalıkları simüle etmek için model kullanma moulage n.
müdahale etme derangement n.
müdahale eden kimse deranger n.
aşırı müdahale overmeddling n.
konserler esnasında sahnedeki aksaklıklara müdahale eden kimse roadie n.
konserler esnasında sahnedeki aksaklıklara müdahale eden kimse road manager n.
yerinde bir müdahale a timely intervention n.
yerinde bir müdahale a timely response n.
yerinde bir müdahale an appropriate intervention n.
yerinde müdahale on-site intervention n.
başkalarının çıkarlarını etkileyebilecek müdahale intervention n.
belirli eylemleri yaptırmak için bir ülkenin iç işlerine müdahale etme intervention n.
diğerlerinin işlerine yapılan evrensel müdahale pantopragmatics n.
ani müdahale firefighting n.
ani müdahale fire-fighting n.
doğaüstü müdahale supernatural n.
müdahale etmek (başkasının işine) mess with v.
müdahale etmek intervene v.
duruma müdahale etmek intervene in v.
müdahale etmek interfere in v.
yükselişe müdahale etmek deflate v.
müdahale etmek step in v.
müdahale etmek interfere v.
tartışmaya müdahale etmek interrupt the conversation v.
müdahale etmek cut in v.
söz ile bir konuşmaya müdahale etmek interject v.
fiyatlara müdahale etmek intervene in prices v.
haksız olarak müdahale etmek intrude v.
içişlerine müdahale etmemek not interfere in the internal affairs v.
arızaya müdahale etmek respond to the failure v.
bir yangına müdahale etmek respond to a fire v.
yerinden (mahalinden) acil durumlara müdahale etmek respond to emergencies on-site v.
müdahale etmek intervent v.
oyuncuya müdahale etmek tackle v.
atak yapan oyuncuya müdahale etmek tackle v.
(rüşvet vb vererek) adli sürece müdahale etmek tamper v.
müdahale etmek trouble [caribbean] v.
müdahale etmek make [dialect] v.
müdahale etmek entermete [obsolete] v.
müdahale etmek jump v.
müdahale etmek break v.
müdahale etmek muck v.
işleyişine müdahale etmek derange v.
(hastaya) gereksiz cerrahi müdahale uygulamak overtreat v.
işine müdahale yapmak impose v.
müdahale etmek intermediate v.
başka ulusun iç işlerine zorla müdahale etmek intervene v.
müdahale etmek porlock v.
önceden müdahale etmek prehandle v.
önceden müdahale etmek preimpose v.
müdahale etmek snag v.
müdahale etmek snap up v.
doğaüstü şekilde müdahale etmek supernaturalize v.
müdahale eden interfering adj.
özel hayata müdahale edici orwellian adj.
müdahale etmeyen not intrusive adj.
müdahale etmeyen unintrusive adj.
müdahale etmeyen hands-off adj.
müdahale kurumu ile yöneten mediate adj.
müdahale kurumu içeren mediate adj.
müdahale kurumuna bağlı mediate adj.
dışarıdan müdahale gerektirmeyen hot adj.
müdahale edilmeyen off-limits adj.
müdahale edilmeyen off-limits adj.
önceden müdahale edilen preimposed adj.
müdahale edilmeyen sole adj.
müdahale eden poisonous adj.
müdahale eden poisonsome [obsolete] adj.
işgüzarca müdahale ederek meddlingly adv.
müdahale talebi irq (interrupt request) abrev.
Phrasals
(anlaşmazlık içindeki iki kişi veya gruba) müdahale etmek step between (someone or something) v.
birini bir işe müdahale etmeye zorlamak interject someone into something v.
birine müdahale etmek intervene with someone v.
duruma müdahale etmek intervene in v.
müdahale etmek/karışmak muscle in on something v.
müdahale etmek intervene in v.
(beyzbol) başka bir oyuncaya atılan topa müdahale etmek cut off v.
birine/bir şeye müdahale etmek impinge upon someone or something v.
birine/bir şeye müdahale etmek impinge on someone or something v.
müdahale etmek wade in v.
tartışmaya, anlaşmazlığa, kavgaya müdahale etmek wade into v.
müdahale etmek step into v.
duruma müdahale etmek step into v.
haklarına müdahale etmek infringe upon something v.
haklarına müdahale etmek infringe on something v.
müdahale etmek mess around v.
vinç bomuyla müdahale etmek boom (off) v.
vinç bomuyla müdahale etmek boom (out) v.
müdahale etmek chop (out) v.
(bir şeye) müdahale etmek interfere in (something) v.
(bir şeye) müdahale etmek interfere with (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeye) müdahale etmesini/karışmasını sağlamak interject (someone or something) into (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeye) müdahale ettirmek interject (someone or something) into (something) v.
müdahale etmek/ettirmek interject into v.
(bir şeye) müdahale etmek intervene in (something) v.
-e müdahale etmek intervene with v.
(birine/bir şeye) müdahale etmek intervene with (someone or something) v.
(birine/bir şeye) müdahale etmek intrude upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) müdahale etmek intrude on (someone or something) v.
(bir şeye) müdahale etmek intrude into (something) v.
(birine/bir şeye) zorla müdahale etmek muscle in on (someone or something) v.
Proverb
kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etme let the cobbler stick to his last
kendi alanında olmayan bir olaya müdahale etme the cobbler should stick to his last
zamanında/erken müdahale a stitch in time
Colloquial
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse grammar freak n.
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse grammar nazi n.
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse grammar police n.
tilki avını önlemek için müdahale eden kimse sab [uk] n.
bir yarışmanın sonuçlarına önceden müdahale etme carve-up n.
müdahale etmek butt in v.
(bir şeye) karışmamak/müdahale etmemek let (something) play out v.
karışmamak/müdahale etmemek let things play out v.
(birinin bir şeyine) müdahale etmek get (all) up in (one's) (something) v.
birinin planlarına müdahale etme in someone's way expr.
Idioms
önleyici ama karşı saldırıya yol açmayacak derece dar darbe/müdahale bloody nose strike n.
önleyici ama karşı saldırıya yol açmayacak derece dar darbe/müdahale bloody nose attack n.
başkalarının işine müdahale eden kişiler back-seat drivers n.
haksız müdahale a rough deal n.
sert müdahale a rough deal n.
haksız müdahale a raw deal n.
sert müdahale a raw deal n.
hareket halindeki bir şeye müdahale etmek için kullanılan istemsiz/bilinçsiz beden hareketleri body english n.
acil müdahale olarak savaş alanında yapılan ameliyat meatball surgery n.
savaşa alanında yaralının hayatını kurtarmak için acil ve hızlı şekilde uygulanan cerrahi işlem/müdahale meatball surgery n.
askeri müdahale blood and iron n.
artistik/sanatsal müdahale/manipülasyon artistic/poetic licence n.
(özellikle aile meselelerine) müdahale etmek go between the bark and the tree v.
hemen/derhal müdahale etmek be quick off the mark v.
müdahale etmemek take a hands off approach v.
soruna müdahale etmek grasp the nettle v.
(müdahale etmede) ağır kalmak be slow off the mark v.
(az da olsa) soruna müdahale etmek put (one's) finger in the dyke v.
(yolsuzluk, haksızlık) yapıldığını bilip müdahale etmemek sit back and (do something) v.
derhal müdahale etmek be quick off the mark v.
yavaş müdahale etmek be slow off the mark v.
(bir şeyi) müdahale edilmesi gereken bir hale getirmek bring (something) to a head v.
bir şeyi müdahale edilmesi gereken bir hale getirmek bring something to a head v.
önden müdahale etmek put your finger in the dyke v.
hemen/derhal müdahale eden quick off the mark adj.
Trade/Economic
arındırılmış müdahale sterilised intervention n.
belirlenmiş müdahale fiyatı derived intervention price n.
dış ticarete müdahale araçları trade controls n.
grev sırasında rakip iki sendika arasında patlak veren müdahale krizi cross picketing n.
hesaplanmış müdahale fiyatı derived intervention price n.
hiç müdahale edilmeyen döviz kuru sistemi clean exchange rate system n.
kısırlaştırılmış müdahale sterilized intervention n.
kısırlaştırılmamış müdahale unsterilized intervention n.
mali müdahale financial intervention n.
müdahale fiyatı intervention price n.
müdahale parası intervention currency n.
müdahale noktaları intervention points n.
müdahale edilmeyen dalgalanma sistemi clear fluctuation system n.
müdahale etmeme laissez faire n.
müdahale fiyatları intervention prices n.
müdahale politikası intervention policy n.
müdahale fiyatı intervention price n.
net müdahale net intervention n.
türetilmiş müdahale fiyatı derived intervention price n.
iskelet yapısına müdahale edilerek yapılan tedavi zb (zero balancing) n.
iflas davasına müdahale ve itiraz etmek intervenes in and contests the bankruptcy v.
(özellikle bir para biriminin istikrarını sürdürmek için) piyasaya müdahale etmek intervene v.
müdahale edilmiş (kur dalgalanması) dirty adj.
Law
yasalara uygun faaliyetlere müdahale etme aggravated trespass n.
avrupa-atlantik afet müdahale koordinasyon merkezi euro atlantic disaster response coordination centre n.
davaya müdahale intervention to case n.
davaya müdahale intervention n.
emredici men’i müdahale emri mandatory injunction n.
gayrimenkule haksız müdahale trespass n.
haksız müdahale unlawful interference n.
haksız müdahale intrusion n.
müdahale talebi demand to intervene n.
müdahale dilekçesi intervention petition n.
men’i müdahale davası action of trespass n.
müdahale yetkisi power of intervention n.
men’i müdahale davası actio negatoria n.
yargıya müdahale judicial intervention n.
mülke müdahale etme entry n.
gerçeklerin üstünün kapatıldığı iddia edilen boşanma ve birtakım diğer davalara müdahale etme yetkisi bulunan görevli king's proctor [uk] n.
tüm insanların sahip olduğu ve devletin müdahale edemeyeceği temel hak veya özgürlükler human right n.
başkasının arazisine müdahale etme molestation n.
davaya müdahale eden kimse impleader n.
başkasının işine müdahale etme intromission [scotland] n.
müdahale gerektiren sivil faaliyetlerine doğrudan kara ve hava kuvveti katılımını yasaklayan federal yasa posse comitatus n.
davaya müdahale etmek intervene v.
müdahale etmek interpose v.
müdahale etmek interfere v.
başkasının işine müdahale etmek intromit [scotland] v.
müdahale eden intervening adj.
Politics
hükümetin ekonomiye olabildiğince az müdahale etmesi prensibine dayanan doktrin laissez-faireism n.
yerleşim yerlerinde devriye gezerek topluma yakışmayan davranışlara müdahale etmesi için resmi makamlarca görevlendirilen kimse neighbourhood warden n.
müdahale etmeme the let-alone principle n.
ademi müdahale non-intervention n.
acil müdahale istasyonları emergency intervention stations n.
akdeniz bölgesel deniz kirliliği acil müdahale merkezi regional marine pollution emergency response centre for the mediterranean sea n.
askeri müdahale military intervention n.
ademi müdahale nonintervention n.
ademi müdahale komitesi non-intervention committee n.
acil müdahale gücü rapid reaction force n.
acil sınır müdahale timi rapid intervention border team n.
afet yönetimi ve olağanüstü hallerde müdahale amaçlı uzay kaynaklı bilgi için bm platformu united nations platform for space-based information for disaster management and emergency response n.
barışçıl müdahale peaceful intervention n.
birleşmiş milletler insani müdahale depo ağı united nations humanitarian response depot network n.
dışarıdan müdahale foreign intervention n.
destekleyici müdahale supportive intervention n.
dış müdahale foreign intervention n.
fuzuli müdahale unlawful interference n.
haksız müdahale undue interference n.
hayat tarzlarına müdahale interference in private life n.
hayat tarzlarına müdahale interference in private lives n.
hukuki dayanağı olmayan askeri müdahale unwarranted military intervention n.
insani müdahale humanitarian intervention n.
iit bilgisayar acil müdahale ekibi oic computer emergency response team n.
içişlerine müdahale interference in domestic affairs n.
kanunsuz müdahale unlawful interference n.
müdahale politikası intervention policy n.
müdahale kurumu intervention agency n.
müdahale edenler interventionist n.
müdahale yetkisi power of intervention n.
müdahale mantığı intervention logic n.
müdahale etmeme politikası nonintervention n.
müdahale etmeme non-intervention n.
müdahale programı intervention program n.
müdahale etmeme nonintervention n.
müdahale etmeme politikası non-intervention n.
müdahale fiyatı intervention price n.
önleyici müdahale preventive intervention n.
özel hayata müdahale interference in private life n.
politikalara müdahale policy intervention n.
silahlı müdahale armed intervention n.
yasadışı müdahale unlawful interference n.
yersiz müdahale undue interference n.
1980'lerin sonlarında abd'nin honduras'ın ekonomik ve siyasi işlerine müdahale etmesini önlemek amacıyla kurulan radikal solcu bir terör örgütü moranzanist patriotic front n.
abd'nin batı yarı küredeki ülkelerle ılımlı ilişkiler geliştirmesi için roosevelt'in ortaya koyduğu müdahale etmeme politikası good neighbor policy n.
iç işlerine müdahale etmeksizin başka bir ülke ile dostluk ve işbirliği içerisinde olma good-neighborliness n.
iç işlerine müdahale etmeksizin başka bir ülke ile dostluk ve işbirliği içerisinde olma good-neighbourliness n.
müdahale etmeyen hands-off adj.
Institutes
devlet tarımsal müdahale fonu state agricultural intervention fund n.
Industry
(proje yönetiminde) plana göre gitmeyen faaliyetleri izleyip müdahale etmeye yarayan araç control n.
Technical
acil durumlara hazırlık ve müdahale emergency preparedness and response n.
acil müdahale ekipmanı emergency response equipment n.
acil müdahale ekibi emergency team n.
itfaiyecilerin su hortumuyla müdahale ettiği yangın olayı pump incident n.
müdahale kapağı inspection hole n.
müdahale gerektiren denetim intervention required check n.
petrol/yakıt sızıntısı müdahale seti oil spill kit n.
hareket halindeki bir şeye müdahale etmek için kullanılan istemsiz beden hareketleri english n.
yerinde müdahale on-site intervention n.
müdahale etmek treat v.
müdahale etmek interfere v.
olaya müdahale etmek respond to the incident v.
(pozisyonu nedeniyle normal akım dağılımına müdahale eden bir nesne) elektrokaplamada tek tip birikintiyi önlemek shadow v.
dış müdahale olmadan yapılan autogenous adj.
dış müdahale olmadan çalışan automatic adj.
Computer
kullanıcı tarafından müdahale edilebilir user-serviceable adj.
Telecom
akustik müdahale acoustical intrusion n.
belirlenmiş müdahale fiyatı derived intervention price n.
bilgisayar acil durum müdahale ekibi computer emergency response team n.
kamu idaresindeki müdahale state directed intervention n.
müdahale fiyatı intervention price n.
Radio
radyo veya televizyon sinyallerine yasadışı müdahale piracy n.
Automotive
felaketlere müdahale ve tahliye disaster response and evacuation n.
tehlikeli madde güvenliği ve kazalara müdahale hazardous material security and incident response n.
yangına müdahale aracı fire-fighting vehicle n.
silahlı müdahale aracı armed response vehicle n.
(ingiltere'de) ateşli silahların olduğu olaylara müdahale için eğitilmiş silahlı ekipleri taşıyan polis aracı armed response vehicle n.
Aeronautic
uçak kazası müdahale aracı airport crash tender n.
Medical
yaraya tampon ile müdahale tamponade n.
yaraya tampon ile müdahale tamponage n.
sinir hastalığını gidermek için yapılan cerrahi müdahale neurosarcocleisis n.
kan pıhtısını çıkarmak için yapılan cerrahi müdahale thrombectomy n.
acil tıbbi müdahale immediate medical care n.
akut müdahale acute intervention n.
acil müdahale arabası code cart n.
acil müdahale arabası crash cart n.
acil müdahale immediate treatment n.
aşırı müdahale over-treatment n.
acil müdahale arabası crash trolley n.
acil tıbbi müdahale emergency medical intervention n.
acil durumlara müdahale eden kişi responder n.
acil durumlara müdahale eden kişiler first responders n.
cerrahi müdahale surgical intervention n.
cerrahi müdahale surgical operation n.
dalaktaki yırtığın cerrahi müdahale ile dikilmesi splenorrhaphy n.
elektif cerrahi müdahale elective surgery n.
erken müdahale early response n.
hekimin anne karnının dışından müdahale ile bebeği manuel olarak döndürme girişimi external cephalic version n.
ilk müdahale edenler first responders n.
klinik müdahale gerektiren depresyon clinical depression n.
küçük cerrahi müdahale small surgical intervention n.
müdahale öncesi preintervention n.
tıbbi müdahale sonucunda kalbi duran bir hastanın tekrar canlandırılmaması kararı dnr (do not resuscitate) n.
tıbbi müdahale ekibi medical response team n.
terapötik müdahale therapeutic intervention n.
hasarlı kan damarının tedavi edilmesi veya bir koroner atardamarın açılması için yapılan cerrahi müdahale angioplasty n.
kemiklerin kaynaması için ekleme yapılan cerrahi müdahale arthrodesis n.
acil müdahale merkezi emergicenter n.
(alternatif tıpta) iskelet yapısına müdahale edilerek yapılan tedavi zero balancing n.
boğulan kişinin soluk borusundaki yiyecek gibi nesneyi çıkarmak için kullanılan bir acil müdahale tekniği heimlich maneuver n.
boğulan kişinin soluk borusundaki yiyecek gibi nesneyi çıkarmak için kullanılan bir acil müdahale tekniği heimlich manoeuvere n.
kalp atışına müdahale etme chronotropism n.
kalp durması müdahale ekibi crash team n.
krize müdahale crisis intervention n.
hayat kurtarmaya yönelik acil müdahale evresi first responder phase n.
cerrahi müdahale öncesi preoperational adj.
cerrahi müdahale olmadan nonsurgically adv.
Anatomy
kan damarları ve lenf bezlerine yapılan cerrahi müdahale angiotomy n.
Psychology
intihar sonrası yapılan müdahale (aile ve yakınlara) postvention n.
Chemistry
aralık ilişkileri nedeniyle (bileşiğin veya moleküllerin) aktivitesine müdahale etmek hinder v.
Biology
genetik müdahale genetic intervention n.
mikroskopla tek bir hücreye müdahale edilmesi ve hücrenin incelenmesi micrurgy n.
bir veya daha fazla tür üyesinin ayrı koloniler yönetmelerine karşın birbirlerine müdahale etmeden yakın yaşaması parabiosis n.
sitoplazma bölünmesine müdahale eden ve hücre hareketini engelleyen, küflerden türetilmiş madde cytochalasin n.
Social Sciences
çocuğunun her şeyine müdahale etmeyip kendinin yapmasına izin veren ebeveynlik free-range parenting n.
trans insanların göğüs bölgelerinde feminen bir görünüm elde etmek için başvurduğu cerrahi müdahale top surgery n.
Education
müdahale sistemleri systems for intervention n.
History
kiliseye siyaseten müdahale etmek için ortaya atılmış bir tür sözde yetki gücü power of the keys n.
Environment
acil müdahale planı emergency response plan n.
acil müdahale gücü emergency response force n.
bölgesel deniz kirliliği acil müdahale merkezi regional marine pollution emergency response centre n.
kapsamlı çevresel müdahale comprehensive environmental response n.
nükleer kazaya müdahale usulü nuclear accident response procedure n.
orta dereceli müdahale hipotezi intermediate disturbance hypothesis n.
nükleer kazaya müdahale imkanlarının sıralanması nuclear accident response capabilities listing n.
petrol sızıntısına müdahale oil spill response n.
petrol kirliliğine müdahale oil spill response n.
hayvanların müdahale edilmeksizin yaşayıp üreyebildikleri yasal koruma bölgesi sanctuary n.
kapsamlı çevresel müdahale, telafi ve sorumluluk kanunu superfund [us] n.
kapsamlı çevresel müdahale, telafi ve sorumluluk kanunu superfund program n.
Military
acil müdahale gerektiren hedefler time-sensitive targets n.
ayaklanmaya müdahale riot intervention n.
ani müdahale kuvveti quick reaction force n.
ani müdahale kuvveti immediate reaction force n.
askeri müdahale military intervention n.
acil müdahale gücü rapid deployment force n.
ani müdahale botu fast intervention boat n.
ani müdahale botu interceptor boat n.
ani müdahale gücü rapid reaction force n.
ani müdahale timi emergency service team n.
bilgisayar acil müdahale timi computer emergency response team n.
elektronik müdahale electronic interference n.
güvenlik müdahale timi security response team n.
kriz müdahale harekatı crisis response operation n.
müdahale kuvvetleri reaction forces n.
nükleer müdahale kuvveti nuclear response force n.
nato kriz müdahale sistemi nato crisis and response system n.
tıbbi müdahale için tahliye edilenler medical evacuees n.
silahlı müdahale birimi armed response unit n.
(ingiltere'de) silahsız polis memurlarının tehlikede olduğu durumlarda ateşli silahla müdahale etmek üzere eğitilmiş bir polis birimi armed response unit n.
belirli bir bölgede muharebelerin kritik oranda şiddetlenmesiyle ortaya çıkan ve ulusal ve müttefik komutanlar tarafından özel ve derhal müdahale gerektiren beklenmedik durum emergency in war n.
hava savunmasındaki eylemlere yalnızca gerekli olduğunda üstten müdahale edilmesi decentralized control n.
ani müdahale kontrol noktası incident control point n.
(abd ordusunda) askeri müdahale seçenekleri military options n.
kriz eylem planlama sürecinde askeri müdahale geliştirme aşaması course of action development n.
derhal müdahale etmek respond promptly v.
ateş hattına girerek müdahale etmek blanket v.
Hunting
(ayı avında) avcılara müdahale etmek stave and tail v.
(otomatik olmayan silahı) horoza elle müdahale ederek ateşlemek fan v.
Sport
(raket oyunlarında) rakibin vuruşuna müdahale balk n.
(amerikan futbolunda) topa müdahale sack n.
(raket oyunlarında) rakibin vuruşuna müdahale bauk [dialect] n.
(raket oyunlarında) rakibin vuruşuna müdahale baulk [uk] n.
bazı oyunlarda rakibin yaptığı ve topu geri döndürme şansını etkileyen kazara müdahale hinder n.
topu taşıyan oyuncuyu bir kaç müdahale ile yere indirmek gang-tackle (american football) v.
rakibe müdahale ederek onu yere düşürmek tackle someone to the ground v.
başka bir sörfçünün üzerinde kaydığı dalgaya müdahale etmek drop in v.
Football
topa müdahale etme touch n.
kayarak müdahale sliding tackle n.
topa kayarak gerçekleştirilen müdahale slide tackle n.
topa müdahale etmek intercept v.
Baseball
oyuncular dışında bir kimsenin müdahale ettiği atılmış beyzbol topu block ball n.
oyuncular dışında bir kimsenin müdahale ettiği atılmış beyzbol topu blocked ball n.
oyuncular dışında biri tarafından müdahale edilen bir beyzbol topu block n.
(beyzbol) başka bir oyuncaya atılan topa müdahale eden cutoff adj.
Abbreviation
acil müdahale gerektiren hedefler tsts n.
silahlı müdahale aracı arv (armed response vehicle) n.
Slang
futbolda oyuncular arasında müdahale sonrası yaşanan gerginlik afters n.
avm gibi yerlerdeki acil tıbbi müdahale ünitesi docs-in-a-box n.
avm gibi yerlerdeki acil tıbbi müdahale ünitesi doc-in-a-box n.
bir konuşmaya müdahale etmek butt in v.
British Slang
müdahale etmek queer the pitch v.
Modern Slang
estetik müdahale olmadan hoş bir şekilde yaşlanma aging gracefully n.
taşbaskı yöntemiyle oluşturulmuş bir imaja mürekkep ve goaj ile müdahale ederek yapılan bir sanat tekniği altered lithograph n.
fiziksel bir müdahale olmadan hastalık veya yaşlanma gibi sebeplerden dolayı ölmeyen amortal adj.