mermi - Türkisch Englisch Wörterbuch

mermi

Bedeutungen von dem Begriff "mermi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
mermi bullet n.
There were three bullet holes on the sidewall of our garden.
Bahçemizin yan duvarında üç mermi deliği vardı.

More Sentences
General
mermi projectile n.
When fired, the projectile is expelled from the barrel of the firearm.
Ateşlendiğinde, mermi ateşli silahın namlusundan dışarı çıkar.

More Sentences
mermi round n.
He escaped with a gun and 200 rounds of ammunition.
Bir silah ve 200 mermi ile kaçtı.

More Sentences
Military
mermi bullet n.
Air temperature affects a bullet, as well.
Hava sıcaklığı da mermiyi etkiler.

More Sentences
Hunting
mermi round n.
Sami fired a couple of rounds.
Sami bir kaç mermi ateşledi.

More Sentences
mermi shell n.
High-explosive can be both mines and shells.
Yüksek patlayıcı hem mayın hem de mermi olabilir.

More Sentences
General
mermi bombshell n.
mermi missile n.
mermi ball n.
mermi missive n.
mermi gunshot n.
mermi pellet n.
mermi missive adj.
Colloquial
mermi lead n.
Military
mermi missile n.
mermi cartridge n.
mermi projectile n.
Hunting
mermi case n.
mermi slug n.
Slang
mermi cap (rap slang) n.
mermi cap n.

Bedeutungen, die der Begriff "mermi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 343 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
izli mermi tracer n.
The troops managed to detect the attackers' location thanks to their tracer bullets.
Askerler, izli mermileri sayesinde saldırganların yerini tespit etmeyi başardı.

More Sentences
mermi kovanı shell casing n.
Sami's killer cleaned up the shell casings.
Sami'nin katili mermi kovanlarını temizledi.

More Sentences
gerçek mermi real bullet n.
Just imagine that police officers have even dared to fire real bullets at asylum seekers!
Polis memurlarının sığınmacılara gerçek mermilerle ateş etmeye bile cüret ettiklerini düşünün!

More Sentences
gerçek mermi live rounds n.
If this fails to work, we shall use live rounds.
Eğer bu işe yaramazsa, gerçek mermi kullanacağız.

More Sentences
(mermi) çap calibre n.
The bullet's calibre determined its size and compatibility.
Merminin çapı, boyutunu ve uyumluluğunu belirler.

More Sentences
Law
plastik mermi rubber bullet n.
Police used rubber bullets to subdue the rioters.
Polis isyancıları bastırmak için plastik mermi kullandı.

More Sentences
Military
mermi kovanı cartridge case n.
The police found a cartridge case next to the body.
Polis cesedin yanında bir mermi kovanı buldu.

More Sentences
Hunting
seken mermi ricochet n.
A ricochet caused her death.
Ölümüne seken bir mermi neden olmuş.

More Sentences
General
mermi için kovan cartridge case n.
mermi deliği bullet hole n.
çap mermi bore n.
patlamayan mermi dud n.
atım (mermi/roket için) shot n.
mermi sesi ping n.
mermi çapı gage n.
mermi yolu trajectory n.
yağmur (mermi, füze) volley n.
mermi kovanı brass n.
mermi kovanı bullet casing n.
mermi kovanı casing n.
gerçek mermi a real bullet n.
metal zarflı mermi full metal jacket bullet n.
mermi kutusu cartouche n.
mermi tabanı sabot n.
mermi kovanı spent bullet n.
mermi kovanları shell casings n.
yorgun mermi tired bullet n.
kurşun çekirdeğin etrafında tamamen bakır kaplama olan mermi full metal jacket n.
toplu tabancada kullanılan bir mermi markası magnum® n.
mermi haznesi gun chamber n.
oyuncak mermi pellet n.
mermi atan kimse pelter n.
sahte mermi pellet n.
mermi penetrasyon oranı penetration n.
mermi yağmuru peppering n.
mermi haznesi firing chamber n.
iki ucunda yarım top yer alan çubuklu bir mermi stang ball n.
(kundaklama amacıyla) kızarana kadar ısıtılan mermi hotshot n.
güçsüz mermi atışı spent ball n.
mermi çekirdeği üzerindeki sert metal kaplama patch n.
mermi yaması patch n.
mermi dövme kalıbı swage n.
(mermi, füze) yağmuruna tutmak volley v.
vurmak (mermi) pip v.
mermi yağdırmak let fly v.
mermi yağdırmak let drive v.
mermi yağdırmak loose off bullets v.
mermi yağdırmak let drive bullets v.
mermi manyağı yapmak riddle somebody with bullets v.
mermi yağdırmak spray bullets v.
mermi yağdırmak spray with bullets v.
mermi yağdırmak loose off v.
mermi yağdırmak let fly bullets v.
şarjöre mermi doldurmak insert bullets into the magazine v.
mermi sürmek chamber a round v.
(mermi) yumuşak bir hedefe çarptığında mantar şeklini almak mushroom v.
peş peşe mermi sıkmak pelt v.
peş peşe mermi sıkmak pelter v.
(mermi gibi uçan nesne) sekerek gitmek spang v.
(mermi gibi uçan nesne) sekmek spang v.
mermi ile ilgili ballistic adj.
mermi gibi bullet adj.
mermi yüklü shotted adj.
mermi atılan shot adj.
Phrasals
(mermi vb.) toprağı delmek plow up v.
(mermi, kurşun) yağdırmak assail with v.
(top, kurşun, mermi) yağmuruna tutmak besiege with (something) v.
(top, kurşun, mermi) yağmuruna tutmak besiege someone or something with something v.
silahla bir şey (kurşun, mermi) atmak discharge (someone or something) from (something) v.
(birine) mermi, soru yağdırmak bombard (one) with (something) v.
mermi kovanını genişletmek neck up v.
mermi kovanını daraltmak neck down v.
Colloquial
gerçek mermi live round n.
mermi manyağı yapmak let drive v.
mermi manyağı yapmak let fly v.
mekana/meskene mermi sıkmak/yağdırmak shoot up the place v.
birçok mermi yarası almış shot away adj.
silahından iki mermi ateşlenmiş two bullets fired from his gun expr.
Idioms
çelik yelek delen mermi vest buster n.
mekana/meskene mermi sıkmak shoot the place up v.
mekana/meskene mermi sıkmak shoot a place up v.
(tabanca, mermi) ateş etmek, boşaltmak turn loose v.
mermi manyağı yapmak shot full of lead v.
Formal
plastik mermi baton round n.
Law
plastik mermi rubber baton rounds n.
plastik mermi rubber bullets n.
plastik mermi foam bullet n.
Institutes
bilgisayarlı kovan ve mermi çekirdeği inceleme sistemi integrated ballistics information system n.
Technical
mermi kovanı shell n.
izli mermi tracer shell n.
tutukluğa neden olan mermi dud n.
izli mermi tracer bullet n.
boş mermi blank cartridge n.
esnek mermi yolu flexible feed chute n.
mermi hareketi (eğik atış) projectile motion n.
yüksek hızlı mermi high-speed projectile n.
birinci dünya savaşı'nda kullanılan küçük kalibreli bir mermi whiz-bang n.
mermi kovanı gövdesi body n.
uçaksavar mermi patladıktan sonra görülen duman: kozmik ışın veya partiküllerin neden olduğu yoğun iyonlaşma burst n.
mermi/roketin fırlamasını sağlayan patlayıcı-itici madde propellent n.
(ateşli silah) mermi dolu loaded adj.
Computer
mermi imi tuşu bullet key n.
mermi imi aracı bullet tool n.
mermi imli paragraf bulleted paragraph n.
mermi imi bullet n.
mermi imli liste öğesi bulleted list item n.
mermi imli liste bulleted list n.
Construction
mermi darbesine karşı dayanıklılık resistance against bullet attack n.
Aeronautic
havadan yere güdümlü mermi air-to-surface guided missile n.
havadan havaya güdümlü mermi air-to-air guided missile n.
yerden yere güdümlü mermi surface-to-surface guided missile n.
uçaksavar mermi patladıktan sonra görülen duman burst n.
Marine
deniz kurtarma operasyonlarında kullanılan bir tür mermi life arrow n.
Medical
vücuttan mermi çıkarmaya yarayan cerrahi alet protractor n.
mermi atmak drive v.
Physics
(hareketli nesne) mermi gibi ballistic adj.
History
birinci dünya savaşı'nda almanların kullandığı küçük bir mermi pip-squeak n.
Military
tekerlekli mermi teskeresi loading barrow n.
zırh delici mermi armour piercing shell n.
yatık mermi yollu atış flat trajectory fire n.
zırhlı personel taşıyıcılarının ve kara araçlarının koruyucu zırhından geçtikten sonra patlamak üzere yapılmış nüfuz edici bir mermi projectile common n.
yatık mermi yollu atış flat fire n.
yatık mermi yollu silah flat trajectory weapon n.
zırh delici mermi armour piercing bullet n.
yüksek infilaklı mermi high explosive projectile n.
zırh delme (mermi için) armour piercing n.
zırh delici mermi armour piercing projectile n.
yatık mermi yolu flat trajectory n.
mermi şeridi doldurma makinesi belt filling machine n.
mermi çukuru shell crater n.
mermi çapı calibre n.
mermi yolu tepe noktası summit of trajectory n.
mermi çukuru shell hole n.
mermi sürgüsü sapı rammer staff n.
mermi terkip kanalı crimping groove n.
mermi düşümü bullet drop n.
mermi izi ile nişan alma aleti tracer control trainer n.
mermi raporu shelling report n.
mermi yolu kaidesi base of trajectory n.
mermi yatağı loading tray n.
mermi ağırlık sınıfı weight zone n.
mermi yolu dikey açısı angle of arrival n.
mermi asansörü shot hoist n.
mermi yolu değişmezliği rigidity of the trajectory n.
mermi yolu trajectory n.
mermi külahı ogive n.
mermi yolu alçalış kısmı descending branch n.
mermi şeridi doldurma makinesi belt loading machine n.
mermi yolu yükseliş kısmı ascending branch n.
mermi kıskacı shot tongs n.
namlunun mermi kenar ucu breech end of barrel n.
mermi yolu başlangıç noktası origin of the trajectory n.
mermi rafı cartridge shelf n.
mermi paralayan iz maddesi shell destroying tracer n.
mermi doldurma teskeresi spanning tray n.
mermi dalgası shell wave n.
mermi izi ile nişan alma tracer control n.
mermi üst kısmı ogive n.
mermi çekirdeği cartridge bullet n.
mermi yolu şekli trajectory diagram n.
mermi ucu ogive n.
mermi barutu cartridge gun-powder n.
mermi parçaları shell fragments n.
mermi emniyetli sığınak light shellproof shelter n.
mermi kapsülü cartridge primer n.
mermi çektirmesi shell extractor n.
mermi çukuru kıymetlendirmesi crater analysis n.
mermi yolu şeması trajectory chart n.
mermi çıkış sathı plane of departure n.
mermi emniyetli sığınak light shelter n.
orta mermi yolu mean trajectory n.
plastik mermi rubber bullet n.
roketli mermi rocket missile n.
dipten fırlatmalı mermi base ejection shell n.
çelik çekirdekli mermi ammunition with steel core n.
sürülmüş mermi chambered round n.
standart mermi yolu standard trajectory n.
dakikada atılan mermi adedi rate of fire n.
erken etkisiz hale gelen mermi premature dud n.
güdümlü mermi angajman bölgesi missile engagement zone n.
ihtiraklı mermi time shell n.
ıslah edilmiş mermi çukuru improved shell hole n.
güdümlü mermi guided missile n.
hazır mermi ready round n.
hakiki mermi kullanma live firing n.
izli mermi gözetlemesi tracer observation n.
izli mermi tracer bullet n.
kara ordusu mermi kısmi girişi army partial penetration n.
izli mermi ammunition with tracer n.
izli mermi tracer n.
izli mermi tracer cartridge n.
istiflenmiş mermi stowed round n.
izli mermi ile merkezi atış idaresi central tracer control n.
izli mermi demeti tracer stream n.
kör mermi dud n.
(mermi) kovan cartridge case n.
arabalı mermi taşıyıcı shot truck n.
aerodinamik mermi aerodynamic missile n.
balistik mermi yolu ballistic trajectory n.
balistik mermi yolu ballistic missile trajectory n.
zırh delici mermi armor piercing projectile n.
yüksek inflaklı mermi high explosive Incendiary shell n.
mermi kalibresinin çelik zırhın kalınlığından daha büyük olması overmatch n.
tepkili mermi rocket n.
izli mermi tracer round n.
mermi çapı caliber n.
plastik mermi plastic bullet n.
plastik mermi plastic baton round n.
atış hızı dakikada ortalama altı mermi olan ve orduda kullanılan bir tüfek tipi mauser n.
yüksek patlayıcılı mermi high explosive shell n.
mermi kovanına yeni tüfek kapsülü takmaya yarayan alet recapper n.
patlayarak şekillendirilmiş mermi explosively formed projectile n.
patlayarak şekillendirilmiş mermi self-forging warhead n.
patlayarak şekillendirilmiş mermi self-forging fragment n.
patlayarak şekillendirilmiş mermi explosively formed penetrator n.
tam olarak hedefi vurmayan bir bomba, mermi near miss n.
patlayarak şekillendirilmiş mermi efp (explosively formed penetrator) n.
özellikle hedefe isabet ettiğinde saçılıp ciddi yaralanmalara sebep olacak şekilde modifiye edilen mermi man-stopping bullet n.
mesaj iletmek üzere içine kağıt yerleştirilebilen mermi message shell n.
gemi topundan tek seferde atılabilecek toplam mermi ağırlığı metal n.
19. yüzyılda kullanılan ve tabanı oyuk olan konik biçimli bir mermi miniéball n.
yüksek irtifa güdümlü mermi angajman bölgesi high-altitude missile engagement zone n.
büyük mermi başlığı mirv n.
mermi çekirdeğinin sektiği atış yöntemi ricochet firing n.
mermi fırlatan hafif bir tür top robinet n.
aynı şartlarda atılan mermi, füze veya bombaların saçılması dispersion n.
mermi darbesiyle ateşlenen fünye concussion fuse n.
mermi darbesiyle ateşlenen fünye concussion fuze n.
uzun mermi picket n.
tüfekle atılan sert mermi pill n.
eskiden kullanılan bir tür mermi crossbar shot n.
mermi kovanının her zaman dolu olduğu hazır mühimmat fixed ammunition n.
mermi ve barutun silaha ayrı ayrı doldurulduğu mühimmat separate loading ammunition n.
mermi savuşturucu shier n.
küçük mermi short n.
mermi yağmuru shower n.
mermi yolunun açısı site n.
mermi/füze menzili point-blank n.
mermi/füzenin düşmeye başladığı nokta point-blank n.
mermi, kartuş ve sabot mühimmatı stand of ammunition n.
mermi/roketin fırlamasını sağlayan patlayıcı-itici madde propellant explosive n.
mermi belirtmek shell v.
(uçakla) mermi yağmuruna tutmak strafe v.
büyük mermi başlıkları ile teçhiz etmek mirv v.
(füzeye) büyük mermi başlığı takmak mirv v.
büyük mermi başlıkları ile donanmak mirv v.
mermi çekirdeğinin sektiği ateşleme ile başlatmak ricochet v.
mermi saçmak spray v.
mermi yağmuruna tutmak spray v.
yüksek patlayıcılı kundaklayıcı (mermi) high explosive incendiary adj.
mermi geçirmez shellproof adj.
mermi emniyetli shellproof adj.
mermi emniyetli light shellproof adj.
(patlayıcı mermi) geç etki eden delayed-action adj.
(patlayıcı mermi) gecikmeli delayed-action adj.
yumuşak burunlu mermi soft-nosed adj.
yumuşak uçlu mermi soft-nosed adj.
güdümlü mermi ve roketi içine alan genel bir terimdir missile expr.
Hunting
merkezden ateşlemeli mermi türü center fire n.
şarjöre bir sette konulan mermi sayısı shot group n.
geri tepmeli kilitli sürgü sisteminde kilidin açılması için mermi boyundan daha uzun hareket long recalt n.
mermi hızını gösteren birim feet per second n.
mermi yayı bullet lube n.
mermi yatağı chamber n.
namluda mermi condition one n.
22’lik mermi long rifle n.
yiv ve setin mermi çekirdeğine verdiği ekseni etrafında dönme hareketi spin n.
mermi gömleği jacket n.
mermi veya saçmanın namludan çıkış hızı muzzle velocity n.
mermi çekirdeği bullet n.
namluda mermi horoz inik taşıma durumu condition two n.
mermi gömleği bullet jacket n.
daha çabuk genişleme sağlamak için ucu delik olan mermi çekirdeği hollow point n.
kovan ağızının mermi çekirdeği veya saçmaları tutması için kıvrılması crimp n.
mermi kovanı taban çıkıntısı oturma yivi counter recess n.
herhangi bir silahta daha küçük bir mermi atılmasını sağlayan parça adapter n.
mermi veya saçmanın namludan çıkış enerjisi muzzle energy n.
birim zamandaki mermi yakma kapasitesi cyclic rate n.
kurma kolunu çekip mermi sürme lock and load n.
mermi yayının namlu ve mekanizmada toplanması bullet-lube built up n.
makineli tüfeklerde üçer üçer mermi atmayı sağlayan mod burst-fire mode n.
mermi çekirdeği üzerinde oluşan yiv-set izleri rifling marks n.
mermi kovanının etrafındaki kanal veya yiv cannelure n.
mermi yivi cannelure n.
silah namlusunun mermi doldurulan arka ucu rear of tube n.
silah namlusunun mermi doldurulan arka ucu rear of barrel n.
mermi yuvası chamber n.
namlu içinde dönmemesi için çıkıntılı demir cıvatası olan yuvarlak mermi nail ball n.
elle doldurulmuş mermi kartuşu reload n.
büyük hayvanları avlamak için kullanılan top şeklinde bir mermi pumpkin ball n.
silah olarak veya mermi niyetine kullanılan, ucunda topuz olan değnek knobstick n.
mermi kemeri belted ammunition n.
mermi kemeri belt n.
whitworth silahında kullanılan bir mermi whitworth ball n.
küçük ve yüksek hızlı mermi whizbang n.
küçük ve yüksek hızlı mermi whizbang shell n.
vızıltı sesinden hemen sonra patlama sesi duyulan hızlı bir tür yüksek patlayıcılı mermi whiz-bang n.
birinci dünya savaşı'nda kullanılan küçük kalibreli bir mermi whizz-bang n.
küçük ve yüksek hızlı mermi whizzbang n.
patlamayan mermi blind shell n.
boş mermi kovanı blind shell n.
mermi barut artığı blowback n.
ilki hedefin ötesine diğeri gerisine hedef alınarak ateşlenen iki mermi bracket n.
ilki hedefin ötesine diğeri gerisine hedef alınan iki mermi arasındaki mesafe bracket n.
mesafe yüzünden mermi düşüşünü telafi etmek için tüfek dürbününün hedeflenenden daha yükseğe hedeflendiği mesafe holdover n.
mesafe yüzünden mermi düşüşünü telafi etmek için tüfek dürbününün hedeflenenden daha yükseğe hedeflendiği mesafe holdover n.
tüfekle atılan sert mermi musket ball n.
geri sıçrayan mermi ricochet n.
(seken) mermi sesi ricochet n.
yedi mermi kapasiteli çıkarılabilir şarjörü bulunan otomatik veya yarı otomatik tabanca browning pistol n.
yedi mermi kapasiteli çıkarılabilir şarjörü bulunan otomatik veya yarı otomatik tabanca colt-browning pistol n.
yedi mermi kapasiteli çıkarılabilir şarjörü bulunan otomatik veya yarı otomatik tabanca colt pistol n.
bir tür mermi compression projectile n.
mermi kovanı doppie n.
(belirtilen ağırlıkta) mermi fırlatan silah pounder n.
(atım yatağından doldurulan silahlarda) mermi kovanını namludan geri çekmeye yarayan aygıt retractor n.
bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak vacate v.
mermi atmak project v.
mermi atmak shot away the ammunition v.
mermi yakmak shot away the ammunition v.
mermi sürmek chamber v.
çift namlulu av tüfeğiyle tek tetikte iki mermi ateşlemek double v.
(mermi) darbe nedeniyle uçtan düzleşmek mushroom v.
atılmamış (mermi) undischarged adj.
mermi kemeri kullanan belt-fed adj.
hedefi ıskalayan (kurşun, mermi) wide of the mark adj.
standart kalibreye ve genişletilmiş kovana sahip (mermi) wildcat adj.
namlu çıkış hızı yüksek olup büyük avı öldürmek için yeterince ağır mermi içeren (tüfek) high-power adj.
ağzının çapı gövdesininkinden büyük (mermi kovanı) rimmed adj.
ağzının çapı gövdesininkinden büyük olmayan (mermi kovanı) rimless adj.
kasnak tabanlı (mermi) rim-fire adj.
(mermi) fişek yatağına sürülmüş chambered adj.
belirtilen ağırlıkta mermi atan anlamındaki son ek -pounder suf.
bir tek mermi bile atmaksızın without firing a shot expr.
Sport
(krikette) mermi gibi uçan top snorter n.
Cinema
(özel efekt) mermi taklidi için kullanılan küçük patlayıcı squib n.
Entomology
mermi karıncası bullet ant n.
mermi karıncası bullet ant (paraponera clavata) n.
Slang
mermi manyağı yapmak riddle somebody with bullets v.
birini mermi manyağı yapmak shoot someone to hell v.
birini mermi manyağı yapmak shoot someone all to hell v.
mermi manyağı yapmak shoot to hell v.
(birini/bir şeyi) mermi manyağı yapmak shoot (someone or something) (all) to hell v.