refined - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

refined

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "refined" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
refined adj. arıtılmış
General
refined adj. has
refined adj. safi
refined adj. saf
refined adj. rafine edilmiş
refined adj. kibar
refined adj. rafine
refined adj. işlenmiş
refined adj. incelikli
refined adj. tam
refined adj. dakik
refined adj. arıtılmış
refined adj. düzeyli
refined adj. seviyeli
Trade/Economic
refined adj. ince
refined adj. tasfiye edilmiş
refined adj. zarif
Technical
refined adj. arıtık
refined adj. arıtılmış
refined adj. inceltilmiş
refined adj. incelmiş
refined adj. temizlenmiş
Computer
refined n. siyah zemin
Food Engineering
refined adj. rafine

Bedeutungen, die der Begriff "refined" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 56 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
white refined sugar n. rafine şeker
refined nickel n. rafine nikel
refined petroleum n. rafine petrol
refined sugar n. rafine şeker
refined water n. arıtma su
refined taste n. ince zevk
be refined v. rafine edilmek
be refined v. arıtılmak
become refined v. yontulmak
not refined adj. görmemiş
Trade/Economic
refined birth rate n. düzeltilmiş doğum oranı
nuclear fuel and refined petroleum and coke coal industry n. nükleer yakıt ve rafine petrol ve kok kömür üretimi sanayii
Technical
refined iron n. arıtılmış demir
refined metal n. arıtılmış metal
zone refined metal n. bölgesel arıtılmış metal
refined tar n. damıtılmış katran
fire-refined copper n. fırında arındırılmış bakır
refined zone n. ince taneli bölge
refined grain n. inceltilmiş tane
refined zinc n. rafine çinko
refined gold n. rafine altın
refined copper n. rafine bakır
refined lead n. rafine edilmiş kurşun
refined sugar n. rafine şeker
refined metal n. rafine metal
refined lead n. rafine kurşun
refined base stock oil n. rafine edilmiş baz yağ
refined silver n. rafine gümüş
refined aluminium ingots n. rafine alüminyum ingotlar
refined oil n. rafine yağ
refined nickel n. rafine nikel
refined tar n. tasfiye edilmiş katran
zone refined adj. bölgesel arıtılmış
Computer
refined invoice n. siyah zemin faturası
refined quote n. siyah zemin fiyat teklifi
refined catalog n. siyah zeminli katalog
refined refund n. siyah zemin iadesi
Automotive
refined petroleum products n. rafine petrol ürünleri
Mining
refined copper n. arıtık bakır
refined copper n. rafine bakır
Food Engineering
refined vegetable oil n. arıtılmış bitkisel sıvı yağ
refined sugar n. arıtılmış şeker
granulated refined sugar n. kristal rafine şeker
refined sugar masscuite n. rafine şeker lapası
refined sugar n. rafine şeker
refined liquor n. rafine şeker kleresi
refined olive oil n. rafine zeytinyağı
refined olive pomace oil n. yemeklik rafine prina yağı
edible refined hazelnut oil n. yemeklik rafine fındık yağı
Gastronomy
granulated refined sugar n. kristal rafine şeker
refined liquor n. rafine şeker kleresi
Chemistry
refined oil n. inceyağ
refined glycerine n. rafine gliserin
solvent-refined adj. çözücü ile rafine edilmiş
Agriculture
refined oil n. rafine yağ
edible refined hazelnut oil n. yemeklik rafine fındık yağı