Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
stray
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"stray"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 84 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
stray
adj.
başıboş
General
2
General
stray
n.
sürüden ayrılan hayvan
3
General
stray
n.
başıboş hayvan
4
General
stray
n.
kaybolmuş kimse
5
General
stray
n.
cızırtı
6
General
stray
n.
kaybolmuş hayvan
7
General
stray
n.
kaybolmuş çocuk
8
General
stray
n.
parazit
9
General
stray
n.
doğal habitatı dışında bulunan canlı
10
General
stray
n.
mevsimi dışında görülen bitki
11
General
stray
v.
yolunu kaybetmek
12
General
stray
v.
ayrılmak
13
General
stray
v.
dolaşmak
14
General
stray
v.
yoldan sapmak
15
General
stray
v.
başıboş dolaşmak
16
General
stray
v.
sapmak
17
General
stray
v.
gezinmek
18
General
stray
v.
parazit yapmak
19
General
stray
v.
yolunu yitirmek
20
General
stray
v.
doğru yoldan sapmak
21
General
stray
v.
uzaklaşmak
22
General
stray
v.
pis işlere bulaşmak
23
General
stray
v.
ahlaksız işler yapmak
24
General
stray
v.
günah işlemek
25
General
stray
v.
yanılgıya düşmek
26
General
stray
v.
şeytana uymak
27
General
stray
v.
hata yapmak
28
General
stray
v.
radikal düşünceleri olmak
29
General
stray
v.
radikal sözler söylemek
30
General
stray
v.
alışılmışın dışında düşünmek
31
General
stray
v.
alışılmışın dışında sözler sarf etmek
32
General
stray
v.
özgün düşünmek
33
General
stray
v.
farklı düşünmek
34
General
stray
v.
özgün şeyler söylemek
35
General
stray
v.
konudan kopmak
36
General
stray
v.
yaygın düşünceden uzaklaşmak
37
General
stray
adj.
yolunu kaybetmiş
38
General
stray
adj.
parazitli
39
General
stray
adj.
rastgele
40
General
stray
adj.
tek tük
41
General
stray
adj.
serseri (kurşun)
42
General
stray
adj.
serseri
43
General
stray
adj.
kayıp
44
General
stray
adj.
tesadüfi
45
General
stray
adj.
kaybolmuş (çocuk/hayvan)
46
General
stray
adj.
rasgele
47
General
stray
adj.
sahipsiz
48
General
stray
adj.
savrulmuş
49
General
stray
adj.
etrafa saçılmış
50
General
stray
adj.
etrafa yayılmış
51
General
stray
adj.
kullanışsız
52
General
stray
adj.
amaçsız
53
General
stray
adj.
bir amaca hizmet etmeyen
54
General
stray
adj.
istenmeyen
55
General
stray
adj.
gereksiz
56
General
stray
adj.
çalakalem yazılmış
57
General
stray
adj.
öylesine karalanmış
Colloquial
58
Colloquial
stray
n.
salma gezen
59
Colloquial
stray
v.
salma gezmek
Technical
60
Technical
stray
n.
cızırtı
61
Technical
stray
n.
parazit
62
Technical
stray
n.
petrol kuyusu açılırken karşılaşılan beklenmedik oluşum
63
Technical
stray
v.
parazit yapmak
Electric
64
Electric
stray
n.
parazitik etki
65
Electric
stray
n.
parazitik elektrik akımı
66
Electric
stray
n.
parazit yaratan elektrik dalgası
Radio
67
Radio
stray
n.
statik elektrik
68
Radio
stray
n.
telsiz paraziti
69
Radio
stray
adj.
istenmeyen
70
Radio
stray
adj.
arzu edilmeyen
71
Radio
stray
adj.
arzulanmayan
72
Radio
stray
adj.
tercih edilmeyen
Chemistry
73
Chemistry
stray
n.
kaçak
Archaic
74
Archaic
stray
n.
yoldan çıkma
75
Archaic
stray
n.
kötü yola düşme
76
Archaic
stray
n.
baştan çıkma
77
Archaic
stray
n.
gezinme
78
Archaic
stray
n.
dolanma
79
Archaic
stray
n.
gezinti
80
Archaic
stray
v.
yoldan saptırmak
81
Archaic
stray
v.
kötü yola düşürmek
82
Archaic
stray
v.
günah işletmek
83
Archaic
stray
v.
gezinmek
84
Archaic
stray
v.
dolaşmak
Bedeutungen, die der Begriff
"stray"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 95 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
stray dog
n.
sokak köpeği
General
2
General
stray bullet
n.
serseri kurşun
3
General
stray bullet
n.
kaza kurşunu
4
General
stray light
n.
yayınmış ışık
5
General
stray flux
n.
kaçak akı
6
General
stray bullet
n.
maganda kurşunu
7
General
stray cat
n.
sokak kedisi
8
General
stray bullet
n.
kör kurşun
9
General
stray dog
n.
başıboş köpek
10
General
stray dog
n.
sahipsiz köpek
11
General
stray animal
n.
sahipsiz/başıboş hayvan
12
General
stray animal
n.
sokak hayvanı
13
General
stray animals
n.
sokak hayvanları
14
General
stray kids
n.
başıboş çocuklar
15
General
stray [obsolete]
n.
başıboş hayvan grubu
16
General
stray [obsolete]
n.
aylak güruh
17
General
stray [obsolete]
n.
dağınık eşya öbeği
18
General
stray [uk]
n.
ortak arazi
19
General
stray [uk]
n.
ortak mera
20
General
stray [uk]
n.
otlak alanı
21
General
stray [uk]
n.
hayvanları ortak merada otlatma hakkı
22
General
stray from the point
v.
konu dışına çıkmak
23
General
stray from
v.
ayrılmak (asıl konudan)
24
General
stray from
v.
asıl konudan ayrılmak
25
General
stray from
v.
dolaşarak ayrılmak (bulunması gereken yerden)
26
General
be killed by a stray bullet
v.
maganda kurşunuyla ölmek
27
General
fall victim to a stray bullet from a celebratory gunfire
v.
maganda kurşununa kurban gitmek
28
General
stray from its intended path
v.
hedeflenen/niyetlenen yolundan sapmak
29
General
stray away from the topic
v.
konudan sapmak
Phrasals
30
Phrasals
stray round
n.
serseri kurşun
31
Phrasals
stray round
n.
kaza kurşunu
32
Phrasals
stray into
v.
önüne düşmek
33
Phrasals
stray into
v.
kendini önünde bulmak
34
Phrasals
stray into
v.
yoluna çıkmak
35
Phrasals
stray away
v.
yoldan sapmak
36
Phrasals
stray into
v.
(direkt) içerisine girmek
37
Phrasals
stray on
v.
başıboş dolaşmak
38
Phrasals
stray on
v.
istediği gibi girip çıkmak
39
Phrasals
stray on
v.
sağda solda dolaşmak
40
Phrasals
stray on
v.
elini kolunu sallayarak girip çıkmak
41
Phrasals
stray on
v.
kafasına göre girip çıkmak/dolaşmak
42
Phrasals
stray on
v.
-de dolaşmak
43
Phrasals
stray on
v.
'-de başıboş dolaşmak
44
Phrasals
stray on
v.
'-de dolanıp durmak
45
Phrasals
stray on
v.
-de gezinmek
46
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yerde) başıboş dolaşmak
47
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yere) istediği gibi girip çıkmak
48
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yere) elini kolunu sallayarak girip çıkmak
49
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yerde) elini kolunu sallayarak dolaşmak
50
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yere) kafasına göre girip çıkmak
51
Phrasals
stray onto (some place)
v.
(bir yerde) kafasına göre dolaşmak
52
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeyde başıboş dolaşmak
53
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeye istediği gibi girip çıkmak
54
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeye elini kolunu sallayarak girip çıkmak
55
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeyde elini kolunu sallayarak dolaşmak
56
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeye kafasına göre girip çıkmak
57
Phrasals
stray onto something
v.
bir şeyde kafasına göre dolaşmak
58
Phrasals
stray in
v.
içeri dalmak
59
Phrasals
stray in
v.
başıboş bir şekilde girmek
60
Phrasals
stray in
v.
başıboş dolaşmak
61
Phrasals
stray in
v.
gezinmek
62
Phrasals
stray into (some place)
v.
(bir yerden) içeri dalmak
63
Phrasals
stray into (some place)
v.
(bir yere) dalmak
64
Phrasals
stray into (some place)
v.
(bir yere) başıboş bir şekilde girmek
Idioms
65
Idioms
go/get/stray off the beaten path
v.
alışılmışın dışına çıkmak
Technical
66
Technical
stray flux
n.
akı kaçağı
67
Technical
stray flux
n.
akım kaçağı
68
Technical
protective measures against the effects of stray currents caused by traction system
n.
cer sistemlerinin neden olduğu serseri akımların etkilerine karşı koruma önlemleri
69
Technical
stray light
n.
dağınık ışık
70
Technical
stray radiation
n.
dağınık ışınım
71
Technical
protection against corrosion by stray current from direct current systems
n.
doğru akım sistemlerinden çıkan serseri akım korozyonuna karşı koruma
72
Technical
capacitance stray
n.
istenmez sığa
73
Technical
stray radiation
n.
kaçak radyasyon
74
Technical
stray-current corrosion
n.
kaçak akım yenimi
75
Technical
stray flux
n.
kaçak akı
76
Technical
stray current
n.
kaçak akım
77
Technical
stray magnetic field
n.
kaçak mıknatıs alanı
78
Technical
stray bullet
n.
serseri kurşun
79
Technical
areas of stray-current interference
n.
serseri akım girişim alanları
80
Technical
stray light
n.
yayınmış ışık
Computer
81
Computer
stray comet
n.
kuyruklu yıldız
Informatics
82
Informatics
stray capacitance
n.
kaçak sığa
Telecom
83
Telecom
stray current
n.
parazit akımı
Electric
84
Electric
stray voltage
n.
elektrik kaçağı/kaçak akım
85
Electric
stray voltage
n.
gerilim kaçağı
86
Electric
stray capacitance
n.
kaçak kapasite
Marine
87
Marine
stray line
n.
avara payı
88
Marine
stray line
n.
el paraketesi
89
Marine
stray mark
n.
avara payının uç bölümünü gösteren işaret
Psychology
90
Psychology
stray impulse
n.
istemseme
Veterinary
91
Veterinary
stray animal neutering project
n.
başıboş hayvan kısırlaştırma projesi
Food Engineering
92
Food Engineering
stray column
n.
tepsili kolon
Physics
93
Physics
stray radiation
n.
dağınık ışınım
94
Physics
stray radiation
n.
dağınık radyasyon
Apiculture
95
Apiculture
stray swarm
n.
ayrılmış oğul
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stray
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy