|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilen bölümlerden her biri |
degree n.
|
|
2 |
General |
belirtilen şekilde basılan doküman |
reissue n.
|
|
3 |
General |
belirtilen sözleşme ülkeleri |
designated contracting states n.
|
|
4 |
General |
belirtilen tarihler |
the dates specified n.
|
|
5 |
General |
belirtilen raf ömrü |
claimed shelf-life n.
|
|
6 |
General |
belirtilen koşullar |
the given circumstances n.
|
|
7 |
General |
belirtilen koşullar |
the given conditions n.
|
|
8 |
General |
bir kuruluşun ana sözleşmesinde belirtilen yasal adının dışında kullandığı bir başka isim |
assumed name n.
|
|
9 |
General |
cümlenin veya konuşmanın önceki kısmında belirtilen bir şey |
jobbie n.
|
|
10 |
General |
bir pistteki belirtilen gün kadar süren at veya köpek yarışı sezonu |
meeting n.
|
|
11 |
General |
(belirtilen şeyin satıldığı) dükkan |
repository n.
|
|
12 |
General |
üzerinde tartışılmakta olan tasarı gibi hukuki meselelerin önceden belirtilen zamanın dolması ile müzakereye kapanması |
guillotine n.
|
|
13 |
General |
(belirtilen sayıda) yatak odası olan |
bedroomed [uk] n.
|
|
|
14 |
General |
vuruşla belirtilen saat başı |
clock [obsolete] n.
|
|
15 |
General |
sözleşme taraflarından birinin, sözleşmenin gereğini belirtilen şekilde yerine getirememesi durumunda diğerine ödemek zorunda olduğu para miktarı |
contingency n.
|
|
16 |
General |
(belirtilen miktardaki) libre ağırlığında olan şey |
pounder n.
|
|
17 |
General |
(belirtilen kadar) sterlin değerinde olan şey |
pounder n.
|
|
18 |
General |
belirtilen girdi koşulları sağlandığında sinyal şeklinde çıktı veren cihaz |
gate n.
|
|
19 |
General |
önceden belirtilen hususlar |
premises n.
|
|
20 |
General |
belirtilen poliçe hükümlerine tabi bina veya bina bölümü |
premises n.
|
|
21 |
General |
önceden belirtilen hususlar |
premisses n.
|
|
22 |
General |
belirtilen poliçe hükümlerine tabi bina veya bina bölümü |
premisses n.
|
|
23 |
General |
belirtilen şey |
significate n.
|
|
24 |
General |
belirtilen hedefe ulaşmak |
reach the stated/specified aim/target/goal v.
|
|
25 |
General |
belirtilen talimata uymamak |
fail to comply v.
|
|
26 |
General |
belirtilen zamanda/zamanında ödemek |
pay on a timely basis v.
|
|
27 |
General |
kumar oynayarak (belirtilen hale) getirmek |
dice v.
|
|
28 |
General |
(belirtilen yönde) hareket etmeye başlamak |
gather v.
|
|
29 |
General |
(belirtilen yönde) hızlanmak |
gather v.
|
|
30 |
General |
belirtilen doğrultuda değerlendirilmek |
sit v.
|
|
31 |
General |
gidişatı (belirtilen) yönde olmak |
pretend [obsolete] v.
|
|
32 |
General |
arada belirtilen |
parenthetical adj.
|
|
33 |
General |
arada belirtilen |
parenthetic adj.
|
|
|
34 |
General |
belirtilen zaman içinde teslim edilmiş/verilmiş |
timely adj.
|
|
35 |
General |
daha önce belirtilen |
aforementioned adj.
|
|
36 |
General |
yukarıda belirtilen |
abovementioned adj.
|
|
37 |
General |
daha önce belirtilen |
foregoing adj.
|
|
38 |
General |
yukarıda belirtilen |
above-stated adj.
|
|
39 |
General |
daha önce belirtilen |
afore-mentioned adj.
|
|
40 |
General |
belirtilen tüm özelliklere sahip |
full-featured adj.
|
|
41 |
General |
aşağıda belirtilen |
undermentioned adj.
|
|
42 |
General |
aşağıda belirtilen |
below stated adj.
|
|
43 |
General |
aşağıda belirtilen |
below mentioned adj.
|
|
44 |
General |
daha önce belirtilen |
aforesaid adj.
|
|
45 |
General |
yukarda belirtilen |
forementioned adj.
|
|
46 |
General |
daha önce belirtilen |
forementioned adj.
|
|
47 |
General |
daha önce belirtilen |
abovesaid adj.
|
|
48 |
General |
daha önce belirtilen |
aforegoing adj.
|
|
49 |
General |
kaynak belirtilen |
referenced adj.
|
|
50 |
General |
aşağıda belirtilen |
undernamed adj.
|
|
51 |
General |
harflerle belirtilen |
lettered adj.
|
|
52 |
General |
belirtilen şekilde yüzü olan |
visaged adj.
|
|
53 |
General |
(belirtilen şekilde) bıçak taşıyan |
-bladed adj.
|
|
54 |
General |
(belirtilen şekilde) kılıç kuşanmış |
-bladed adj.
|
|
55 |
General |
(belirtilen şekilde) vücutlu |
-bodied adj.
|
|
56 |
General |
(belirtilen türde) beyni olan |
-brained adj.
|
|
57 |
General |
(belirtilen şekilde) boynuzları olan |
-horned adj.
|
|
58 |
General |
(belirtilen şekilde) mizaçlı |
-humoured adj.
|
|
59 |
General |
(belirtilen şekilde) huylu |
-humoured adj.
|
|
60 |
General |
(belirtilen tipte) motoru bulunan |
-motored adj.
|
|
61 |
General |
(belirtilen şekilde) ağzı olan |
mouthed adj.
|
|
62 |
General |
(belirtilen tipteki) ağza benzer |
mouthed adj.
|
|
63 |
General |
(belirtilen şekilde) görünen |
looking adj.
|
|
64 |
General |
dolaylı şekilde belirtilen |
oblique adj.
|
|
65 |
General |
(belirtilen şekilde) ağzı olan |
rimmed adj.
|
|
66 |
General |
(belirtilen şekilde) çerçevesi olan |
rimmed adj.
|
|
67 |
General |
belirtilen sayıda boyutu olan |
dimensioned adj.
|
|
68 |
General |
(belirtilen akrabalık derecesinden) bir nesil daha yaşlı veya genç |
great adj.
|
|
69 |
General |
tek sayıda birimin eklenmesi ile belirtilen (ölçü) |
odd adj.
|
|
70 |
General |
(belirtilen kuruluş) tarafından görevlendirilmiş anlamını veren bir kombinasyon |
#NAME? adj.
|
|
71 |
General |
(belirtilen şeyden) mahrum |
barren adj.
|
|
72 |
General |
(belirtilen sayıda) yatak odası olan |
-bedroomed adj.
|
|
73 |
General |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolor adj.
|
|
|
74 |
General |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolorate adj.
|
|
75 |
General |
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip |
concolorous adj.
|
|
76 |
General |
belirtilen şekilde yapılmış |
-crafted adj.
|
|
77 |
General |
(belirtilen şekilde) temposu olan |
paced adj.
|
|
78 |
General |
(belirtilen şekilde) hızı olan |
paced adj.
|
|
79 |
General |
ortak olarak belirtilen |
consignificative adj.
|
|
80 |
General |
(belirtilen şekilde) hızı olan |
-paced adj.
|
|
81 |
General |
(belirtilen şekilde) kontrol edilen |
-controlled adj.
|
|
82 |
General |
vücudunun ön yarısı belirtilen türde olan (at) |
forehanded [obsolete] adj.
|
|
83 |
General |
erken ekümenik öğretilerde belirtilen hristiyan inancına bağlı olan |
orthodox adj.
|
|
84 |
General |
belirtilen boyuttan daha fazla olan |
plus adj.
|
|
85 |
General |
belirtilen sayıda tabakası olan |
ply adj.
|
|
86 |
General |
belirtilen sayıda katmanı olan |
ply adj.
|
|
87 |
General |
(belirtilen şekilde) koşulu olan |
premised adj.
|
|
88 |
General |
geçmişte belirtilen bir zamanla çağdaş olan |
present adj.
|
|
89 |
General |
(belirtilen türde, sayıda) makarası olan |
sheaved adj.
|
|
90 |
General |
(belirtilen şey) yüzünden sırılsıklam olmuş |
-soaked adj.
|
|
91 |
General |
belirtilen şey ile dolu (yer, dönem veya olay) |
-soaked adj.
|
|
92 |
General |
tarifede belirtilen zamanda |
on schedule adv.
|
|
93 |
General |
belirtilen zamandan çok önce veya çok sonra |
long adv.
|
|
94 |
General |
belirtilen tarihlerde |
on the dates specified adv.
|
|
95 |
General |
belirtilen zamana |
t-minus adv.
|
|
96 |
General |
belirtilen zamanda |
presently adv.
|
|
97 |
General |
(belirtilen) yöne/işe doğru |
so adv.
|
|
98 |
General |
bir önceki kelimeyle belirtilen kısmı veya miktarı içeren toplam veya bütünü belirten bir edat |
of prep.
|
|
99 |
General |
belirtilen zaman |
that pron.
|
|
100 |
General |
(belirtilen şekilde) olmasaydı |
only conj.
|
|
101 |
General |
belirtilen bölümü destekleyen mezenter veya membran anlamı veren ön ek |
mes- pref.
|
|
102 |
General |
belirtilen bölümü destekleyen mezenter veya membran anlamı veren ön ek |
meso- pref.
|
|
103 |
General |
(belirtilen) yönden yılana benzer anlamını veren bir ön ek |
ophio- pref.
|
|
104 |
General |
(belirtilen kısmı) sırta veya geriye doğru yerleşmiş olan anlamını veren bir ön ek |
opistho- pref.
|
|
105 |
General |
(belirtilen) türle ilgili durum, süreç veya sanat anlamı veren son ek |
-typy suf.
|
|
106 |
General |
belirtilen şekilde veya sayıda bölümü olan anlamındaki son ek |
-merous suf.
|
|
107 |
General |
belirli bir şekilde belirtilen anlamı veren bir son ek |
-worded suf.
|
|
108 |
General |
belirtilen şekilde ağza sahip olunduğunu ifade eden bir son ek |
-mouthed suf.
|
|
109 |
General |
(belirtilen) dereceye kadar anlamını veren bir son ek |
-ly suf.
|
|
110 |
General |
(belirtilen) yerde silsile şeklinde anlamını veren bir son ek |
-ly suf.
|
|
111 |
General |
(belirtilen) türdeki veya boyuttaki elementten yapılmış anlamını veren bir son ek |
-glia suf.
|
|
112 |
General |
(belirtilen şekilde yürüyen) at |
-goer [dated] suf.
|
|
113 |
General |
belirtilen konuda yazılar yazan veya yetenekli olan kimse anlamını veren bir son ek |
-grapher suf.
|
|
114 |
General |
belirtilen yolla yazan, kaydeden veya çizen kimse anlamını veren bir son ek |
-grapher suf.
|
|
115 |
General |
(belirtilen sayıda) ayaklı anlamına gelen son ek |
-ped suf.
|
|
116 |
General |
(belirtilen kısmın) estetik operasyonunu içeren anlamındaki son ek |
-plastic suf.
|
|
117 |
General |
belirtilen metabolik ürünle ilgili anlamı veren son ek |
-plastic suf.
|
|
118 |
General |
(belirtilen türdeki) plazmaya ilişkin anlamı veren son ek |
-plastic suf.
|
|
119 |
General |
belirtilen ağırlıkta anlamı veren son ek |
-pounder suf.
|
|
120 |
General |
belirtilen paund değerinde anlamı veren son ek |
-pounder suf.
|
|
121 |
General |
belirtilen obje ile doldurulmuş anlamını veren bir son ek |
-filled suf.
|
|
122 |
General |
belirtilen mantardan kaynaklı hastalık anlamı veren son ek |
-osis suf.
|
|
123 |
General |
belirtilen kuvvete sahip sayı |
-plex suf.
|
|
124 |
General |
belirtilen sayıda mekana bölünmüş yapı |
-plex suf.
|
|
125 |
General |
belirtilen tipteki manzaranın resimsel anlatımı anlamı veren son ek |
-scape suf.
|
|
126 |
General |
(belirtilen) biçimde |
-shaped suf.
|
|
127 |
General |
(belirtilen) rütbe veya unvana sahip anlamını veren bir son ek |
-ship suf.
|
|
128 |
General |
(belirtilen) vücuda sahip hayvan veya bitki anlamını veren bir son ek |
-soma suf.
|
|
129 |
General |
(belirtilen) şey, özellik, durum veya eylem ile nitelenen anlamını veren bir son ek |
-some suf.
|
|
130 |
General |
(belirtilen sayıda) üyeden veya kişiden oluşan grup anlamını veren bir son ek |
-some suf.
|
|
131 |
General |
(belirtilen şekildeki) vücuda sahip olan anlamını veren bir son ek |
-some suf.
|
|
132 |
General |
(belirtilen) işarete sahip olan handa, tavernada veya dükkanda |
at the sign of expr.
|
|
133 |
General |
yılın güneş'in belirtilen burçta olduğu döneminde |
under the sign of expr.
|
|
134 |
General |
(belirtilen) burcun etkisi altında |
under the sign of expr.
|
|
135 |
General |
belirtilen şekilde |
so fashion [dialect] expr.
|
|
136 |
General |
aşağıda belirtilen yerlerde |
seqq abrev.
|
|
Phrases |
|
137 |
Phrases |
belirtilen süre içerisinde |
within the time specified adv.
|
|
138 |
Phrases |
belirtilen süre içerisinde |
within the specified period expr.
|
|
139 |
Phrases |
belirtilen tarihler arasında |
between the specified dates expr.
|
|
140 |
Phrases |
belirtilen tarihler arasında |
between the dates specified expr.
|
|
141 |
Phrases |
belirtilen süre içinde |
within the prescribed time expr.
|
|
142 |
Phrases |
burada (işbu belgede) belirtilen kalemlere ilişkin ne sarahaten (açıkça) ne de ima yoluyla hiçbir garanti veya teminatı kabul etmez |
hereby expressly disclaims any warranty or guarantee whether express or implied with regard to items described herein expr.
|
|
143 |
Phrases |
yukarıda belirtilen durumlar haricinde |
except as provided above expr.
|
|
144 |
Phrases |
yukarıda belirtilen |
as per above expr.
|
|
145 |
Phrases |
bu günden itibaren belirtilen gün kadar sonra |
days hence expr.
|
|
146 |
Phrases |
belirtilen kişiden başkasının görmemesi gereken |
for (one's) eyes only expr.
|
|
Colloquial |
|
147 |
Colloquial |
yeterince araştırma yapılmadan belirtilen/yayınlanan görüş veya analiz |
hot take n.
|
|
148 |
Colloquial |
belirtilen sayıda parçası olan iş |
-parter n.
|
|
149 |
Colloquial |
yüzü belirtilen cilt renginde olan |
-complected adj.
|
|
150 |
Colloquial |
yarından/belirtilen günden itibaren bir hafta sonra |
a week tomorrow/on (some day) expr.
|
|
151 |
Colloquial |
dünden/belirtilen günden bir hafta önce |
a week yesterday/last (some day) expr.
|
|
152 |
Colloquial |
(belirtilen günde) bir şey yapıyor musun/yapacak mısın? |
are you doing anything (on a particular day)? expr.
|
|
153 |
Colloquial |
(belirtilen günde) bir işin/planın var mı? |
are you doing anything (on a particular day)? expr.
|
|
154 |
Colloquial |
(belirtilen günde) meşgul müsün/müsait misin? |
are you doing anything (on a particular day)? expr.
|
|
Idioms |
|
155 |
Idioms |
belirtilen günden yedi gün/bir hafta sonra |
a week tomorrow [uk] n.
|
|
156 |
Idioms |
belirtilen günden yedi gün/bir hafta sonra |
a week from tomorrow n.
|
|
157 |
Idioms |
bir kuruluşun sözleşmesinde belirtilen resmi adının dışında kullandığı başka bir isim |
an assumed name n.
|
|
158 |
Idioms |
bir işi belirtilen zamanda bitirmek |
meet a deadline v.
|
|
159 |
Idioms |
(belirtilen türde) olmak |
be cast in a (some kind of) mold v.
|
|
160 |
Idioms |
(belirtilen türde) olmak |
be cast in a ... mould v.
|
|
161 |
Idioms |
(belirtilen günden) bir hafta sonra |
a week tomorrow/on (some day) [uk] adv.
|
|
162 |
Idioms |
(belirtilen günden) yedi gün sonra |
a week tomorrow/on (some day) [uk] adv.
|
|
163 |
Idioms |
tam (belirtilen saatte/zamanda) |
at (some time) sharp expr.
|
|
164 |
Idioms |
tam tamına (belirtilen saatte/zamanda) |
at (some time) sharp expr.
|
|
165 |
Idioms |
tam olarak (belirtilen saatte/zamanda) |
at (some time) sharp expr.
|
|
166 |
Idioms |
tam belirtilen saatte/zamanda |
at some time sharp expr.
|
|
167 |
Idioms |
tam tamına belirtilen saatte/zamanda |
at some time sharp expr.
|
|
168 |
Idioms |
tam olarak belirtilen saatte/zamanda |
at some time sharp expr.
|
|
169 |
Idioms |
belirtilen kişiden başkasının görmemesi gereken |
for somebody's eyes only expr.
|
|
Formal |
|
170 |
Formal |
(belirtilen kişi) denetledi |
dir. (direxit.) abrev.
|
|
Trade/Economic |
|
171 |
Trade/Economic |
belirtilen gemi |
named ship n.
|
|
172 |
Trade/Economic |
belirtilen faiz oranı |
stated rate of interest n.
|
|
173 |
Trade/Economic |
belirtilen oran |
stated rate n.
|
|
174 |
Trade/Economic |
belirtilen kalem |
line item n.
|
|
175 |
Trade/Economic |
belirtilen liman |
named port n.
|
|
176 |
Trade/Economic |
belirtilen gemi |
named vessel n.
|
|
177 |
Trade/Economic |
maddelerde belirtilen yedek |
reserve provided by the articles n.
|
|
178 |
Trade/Economic |
toplam için belirtilen rakam |
stated figure for the sum n.
|
|
179 |
Trade/Economic |
belirli koşulların belirtilen parametreler dahilinde olması halinde olası bir finansal sonucun matematiksel temsili |
modeling n.
|
|
180 |
Trade/Economic |
satın alan tarafın ilgili ürün veya hizmet grubu için belirtilen fiyatı ödediği anlaşma |
package plan n.
|
|
181 |
Trade/Economic |
belirtilen oranda faiz getiren |
per cents n.
|
|
182 |
Trade/Economic |
açıkça belirtilen |
explicitly mentioned adj.
|
|
183 |
Trade/Economic |
belirtilen süre içinde |
within the prescribed time expr.
|
|
Law |
|
184 |
Law |
örf ve adet hukukundan ziyade yazılı kanunlarla belirtilen suç |
regulatory offence n.
|
|
185 |
Law |
örf ve adet hukukundan ziyade yazılı kanunlarla belirtilen suç |
regulatory offense n.
|
|
186 |
Law |
bir davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi |
due process of law n.
|
|
187 |
Law |
bir davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi |
due process n.
|
|
188 |
Law |
kanunla belirtilen süre |
statutory period n.
|
|
189 |
Law |
kira sözleşmelerinde kiranın önceden belirtilen şekilde ödeneceğini belirten ifade |
yielding and paying n.
|
|
190 |
Law |
önceden belirtilen hususlar |
premises n.
|
|
191 |
Law |
burada belirtilen |
set out here expr.
|
|
192 |
Law |
madde 1'de belirtilen |
as per article 1 expr.
|
|
193 |
Law |
24. maddede belirtilen |
referred to in article 24 expr.
|
|
194 |
Law |
21. maddede belirtilen |
referred to in article 21 expr.
|
|
Politics |
|
195 |
Politics |
tahsis yeri belirtilen ödenek |
itemized appropriation n.
|
|
196 |
Politics |
x maddesinde belirtilen amaçlar doğrultusunda |
for the purposes set out in the article x n.
|
|
197 |
Politics |
maddede belirtilen |
provided for in article adj.
|
|
198 |
Politics |
burada belirtilen |
set out herein expr.
|
|
Institutes |
|
199 |
Institutes |
hisselerinin sözleşmelerinde belirtilen değere ulaşmasıyla, söz konusu değerin hissedarlara ödenip birliğin feshedildiği bir tasarruf ve kredi birliği |
terminating building and loan association n.
|
|
Industry |
|
200 |
Industry |
örgütlü çalışanlarla işveren arasında imzalanan sözleşmede, belirtilen sorunun sözleşmenin süresinin dolmasından önceki bir tarihte yeniden ele alınacağını ifade eden madde |
reopener n.
|
|
Insurance |
|
201 |
Insurance |
poliçede belirtilen sigorta risk kapsamının dışında kalan miktar |
excess(deductible) n.
|
|
202 |
Insurance |
sigortalanacak menfaatin poliçede belirtilen değeri |
sum insured n.
|
|
203 |
Insurance |
poliçede belirtilen sigorta risk kapsamının dışında kalan miktar |
excess [uk] n.
|
|
Tourism |
|
204 |
Tourism |
tarifede belirtilen fiyat |
tariff price n.
|
|
Technical |
|
205 |
Technical |
göstergede belirtilen emniyet/hız sınırı |
redline n.
|
|
206 |
Technical |
makinenin bir yükü belirtilen yük ve sıcaklık koşullarını aşmadan taşıyabileceği süre |
time rating n.
|
|
207 |
Technical |
avrupa standardlarında belirtilen çelikler |
steels specified in european standards n.
|
|
208 |
Technical |
belirtilen oda sıcaklık özellikleri |
specified room temperature properties n.
|
|
209 |
Technical |
belirtilen şartlar altında yapışma kuvvetinin ölçülmesi |
measuring the bond strength under specified conditions n.
|
|
210 |
Technical |
belirtilen aygıt |
indicated device n.
|
|
211 |
Technical |
belirtilen şartlar altında yanan elektrik kablolarında duman yoğunluğunun ölçülmesi |
measurement of smoke density of electric cables burning under defined conditions n.
|
|
212 |
Technical |
bir ilacın prospektüsünde belirtilen endikasyonlar haricindeki amaçlar için kullanılması |
off-label n.
|
|
213 |
Technical |
makine partileriyle ilgili olarak belirtilen değerler İçin yöntemler |
methods for stated values for batches of machines n.
|
|
214 |
Technical |
tozun belirtilen ölçülerdeki kaplarda vibrasyon veya sıkıştırma ile oluşan tabakasının görünür yoğunluğu |
tap density n.
|
|
215 |
Technical |
kara aracı veya geminin belirtilen seyir hızıyla gidebileceği toplam mesafe |
endurance distance n.
|
|
216 |
Technical |
tel ölçü sisteminde belirtilen boyutlar |
wire gauge n.
|
|
217 |
Technical |
tel ölçü sisteminde belirtilen boyutlardan biri |
wire-gauge n.
|
|
218 |
Technical |
ton başına düşen mineral içerik miktarı (belirtilen şekilde) çıkmak |
mill-run v.
|
|
219 |
Technical |
dimorfizm ile belirtilen |
dimorphic adj.
|
|
220 |
Technical |
belirtilen şartlar altında |
under prescribed conditions expr.
|
|
221 |
Technical |
-de belirtilen ayar aralığındaki |
within the range of fineness stated in expr.
|
|
Computer |
|
222 |
Computer |
belirtilen değer |
specific value n.
|
|
223 |
Computer |
belirtilen dizin |
the specified directory n.
|
|
224 |
Computer |
herhangi bir alana girilen değerin belirtilen bir değerle karşılaştırılabilir olmasını sağlayan özellik |
comparevalidator n.
|
|
225 |
Computer |
belirtilen bir koşul oluşursa çalışacak şekilde programa gömülen komut dizisi |
slag code n.
|
|
226 |
Computer |
belirtilen karakterle başlamaz |
not begin with expr.
|
|
227 |
Computer |
belirtilen dosya |
the specified file expr.
|
|
228 |
Computer |
belirtilen karakterle bitmez |
not end with expr.
|
|
229 |
Computer |
belirtilen metni bul |
find the specified text expr.
|
|
230 |
Computer |
yanda belirtilen boyuttan büyük |
larger than expr.
|
|
Telecom |
|
231 |
Telecom |
telefonda belirtilen düğmeye basarak en son aranan numaranın tekrar aranmasını sağlayan işlev |
redial n.
|
|
Mechanic |
|
232 |
Mechanic |
dış şekli sabit çerçeveyle belirtilen |
rigid adj.
|
|
Textile |
|
233 |
Textile |
(belirtilen vücut bölümüne) tam oturan |
-hugging adj.
|
|
234 |
Textile |
(belirtilen kısmı) sıkıca saran |
-hugging adj.
|
|
Construction |
|
235 |
Construction |
ilgili yapı yönetmeliğinde belirtilen katsayılarla çarpılarak elde edilen yük |
factored load n.
|
|
Woodworking |
|
236 |
Woodworking |
işlenip veya planyalanıp belirtilen standart boyutlarda kesilmiş kereste |
dimensional lumber [us] n.
|
|
Automotive |
|
237 |
Automotive |
belirtilen kapasite bilgisi |
name plate capacity n.
|
|
Aeronautic |
|
238 |
Aeronautic |
havayolu biletlerinde kalkış noktasıyla varış noktası arasında belirtilen milaj |
ticketed point mileage n.
|
|
Marine |
|
239 |
Marine |
geminin sigorta poliçesinde belirtilen rotadan sapması |
departure n.
|
|
240 |
Marine |
geminin belirtilen herhangi bir seyir hızını sürdüreceği toplam zaman |
endurance time n.
|
|
241 |
Marine |
kampana vuruşuyla belirtilen zaman |
bell n.
|
|
242 |
Marine |
geminin nakliye memuru tarafından yükleme, boşaltma veya seyir için yapılan gemi kira sözleşmesinde belirtilen süreyi aşarak alıkonması |
demurrage n.
|
|
243 |
Marine |
belirtilen şekilde gövdeli (gemi) |
-hulled adj.
|
|
Medical |
|
244 |
Medical |
belirtilen indikasyon |
claimed indication n.
|
|
245 |
Medical |
belirtilen bir zamanda bir hastalıktan etkilenen popülasyonun oranı |
prevalence n.
|
|
246 |
Medical |
(kan, etkilenen doku) belirtilen tıbbi durumu doğrulayan |
positive adj.
|
|
247 |
Medical |
(kan, etkilenen doku) belirtilen madde varlığını doğrulayan |
positive adj.
|
|
248 |
Medical |
(belirtilen şekilde) burnu olan |
-rhine suf.
|
|
249 |
Medical |
(belirtilen) şekilde görme anlamını veren bir son ek |
-opia suf.
|
|
250 |
Medical |
(belirtilen) türden kusuru bulunan göz anlamını veren bir son ek |
-opia suf.
|
|
251 |
Medical |
(belirtilen) şeyin bir parçasına benzeyen organizma anlamını veren bir son ek |
-opsis suf.
|
|
252 |
Medical |
(belirtilen) şeyin bir parçasına sahip olan organizma anlamını veren bir son ek |
-opsis suf.
|
|
253 |
Medical |
(belirtilen) şeye benzeyen yapı anlamını veren bir son ek |
-opsis suf.
|
|
254 |
Medical |
(belirtilen şekilde) görme anlamını veren bir son ek |
-opsis suf.
|
|
255 |
Medical |
(belirtilen şekilde) görme anlamını veren bir son ek |
-opsy suf.
|
|
256 |
Medical |
(belirtilen şekilde) mesaneli anlamı veren son ek |
-cystis suf.
|
|
257 |
Medical |
(belirtilen şekilde) keseli anlamı veren son ek |
-cystis suf.
|
|
Pathology |
|
258 |
Pathology |
belirtilen mantardan kaynaklı hastalık anlamı veren son ek |
-ose suf.
|
|
Pharmaceutics |
|
259 |
Pharmaceutics |
aynı hukuki kontrollere ve kısıtlamalara tabi olan ilaçların bulundukları resmi listede belirtilen istismar veya bağımlılık derecelerinden biri |
schedule n.
|
|
Food Engineering |
|
260 |
Food Engineering |
yukarıda belirtilen ürün hayvan hastalığından aridir |
above mentioned product does not contain any animal diseases n.
|
|
261 |
Food Engineering |
gıda paketlerinde belirtilen tazeliğin korunduğu son tarih |
freshness date n.
|
|
Gastronomy |
|
262 |
Gastronomy |
(belirtilen) porsiyonda |
-meal adv.
|
|
263 |
Gastronomy |
(belirtilen) ölçüde |
-meal adv.
|
|
Math |
|
264 |
Math |
bir sayının kendisine belirtilen sayıda çarpmak (sayının kuvveti) |
raise v.
|
|
265 |
Math |
(belirtilen) sayıda elemanlı set anlamı veren son ek |
-tuple suf.
|
|
266 |
Math |
(belirtilen) adet anlamı veren son ek |
-tuple suf.
|
|
Geometry |
|
267 |
Geometry |
dik üçgende belirtilen açının karşısındaki kenar |
opposite n.
|
|
268 |
Geometry |
hem saat yönünde hem de tersi yönünde aynı sayıda köşe veya kenara sahip olan (iki düzgün çokgen köşesi veya kenarı) belirtilen açının karşısında bulunan (dik üçgen kenarı) |
opposite adj.
|
|
269 |
Geometry |
(belirtilen sayıda) köşesi olan anlamındaki son ek |
-gon suf.
|
|
Logic |
|
270 |
Logic |
belirtilen gerçek |
matter n.
|
|
Statistics |
|
271 |
Statistics |
belirtilen bir zamanda bir hastalıktan etkilenen popülasyonun oranı |
prevalency n.
|
|
272 |
Statistics |
belirtilen miktarın toplam büyüklüğe oranı cinsinden ifade edilen |
relative adj.
|
|
Physics |
|
273 |
Physics |
belirtilen yakıtı kullanan anlamına gelen son ek |
-fired suf.
|
|
Chemistry |
|
274 |
Chemistry |
belirtilen bileşiğin esterini veya karbon-oksijen grubunu içeren kimyasal bileşiklerin adlarında kullanılan son ek |
-oate suf.
|
|
275 |
Chemistry |
belirtilen sınıfa mensup anlamını veren bir son ek |
-mer suf.
|
|
276 |
Chemistry |
belirtilen sınıfa mensup anlamını veren bir son ek |
-mere suf.
|
|
277 |
Chemistry |
belirtilen sınıfa mensup anlamını veren bir son ek |
-meride suf.
|
|
278 |
Chemistry |
kimyasal bileşiğin belirtilen madde grubuna sahip olması anlamına gelen son ek |
-merism suf.
|
|
279 |
Chemistry |
belirtilen kadar parçası olan anlamındaki son ek |
-merism suf.
|
|
280 |
Chemistry |
belirtilen türde ayrışmaya ait, ilişkin veya sebep olan anlamı veren son ek |
-lytic suf.
|
|
Biology |
|
281 |
Biology |
(belirtilen şekilde) kirpiksi tüyleri olan anlamındaki son ek |
-tricha suf.
|
|
282 |
Biology |
(belirtilen şekilde) saçları olanlar anlamındaki son ek |
-trichi suf.
|
|
283 |
Biology |
(belirtilen şekilde) saçları olma anlamındaki son ek |
-trichia suf.
|
|
284 |
Biology |
(belirtilen şekilde) saçları olma anlamındaki son ek |
-trichies suf.
|
|
285 |
Biology |
(belirtilen şekilde) saçları olma anlamındaki son ek |
-trichy suf.
|
|
286 |
Biology |
belirtilen sayıda parmağı olan anlamı veren son ek |
-dactyl suf.
|
|
287 |
Biology |
belirtilen sayıda parmağı olan anlamı veren son ek |
-dactylous suf.
|
|
288 |
Biology |
belirtilen habitata sahip bitki anlamını veren bir son ek |
-phyte suf.
|
|
289 |
Biology |
belirtilen canlıyla karakteristik temel kromozom sayısı bakımından ilişkili anlamı veren ön ek |
-ploid suf.
|
|
290 |
Biology |
(belirtilen) vücuda sahip hayvan anlamını veren bir son ek |
-somata suf.
|
|
Biochemistry |
|
291 |
Biochemistry |
belirtilen şekilde parçaları olan anlamındaki son ek |
-meric suf.
|
|
292 |
Biochemistry |
bileşikte belirtilen maddeler ile ilişkili anlamına gelen son ek |
-meric suf.
|
|
Marine Biology |
|
293 |
Marine Biology |
av kurallarına göre av sporuna elverişli olmadığı belirtilen küçük balık |
minnow n.
|
|
Zoology |
|
294 |
Zoology |
(belirtilen) türden hayvan anlamındaki son ek |
-toma suf.
|
|
295 |
Zoology |
(belirtilen şekilde) açıklığı olan canlı anlamı veren son ek |
trema suf.
|
|
296 |
Zoology |
(belirtilen şekilde) açıklığı olan canlı anlamı veren son ek |
tremata suf.
|
|
297 |
Zoology |
(belirtilen) türde göze sahip olan hayvan anlamını veren bir ön ek |
-opia suf.
|
|
298 |
Zoology |
(belirtilen şekilde) ayakları olan anlamı veren son ek |
-pus suf.
|
|
Botanic |
|
299 |
Botanic |
(belirtilen şekilde) bıçaklı |
-bladed adj.
|
|
300 |
Botanic |
(belirtilen şekilde) kılıçlı |
-bladed adj.
|
|
301 |
Botanic |
belirtilen şekilde kökü olduğunu belirten bir son ek |
-rhiza suf.
|
|
302 |
Botanic |
(belirtilen) türde yaprakçıkları bulunan anlamını veren bir son ek |
-foliolate suf.
|
|
303 |
Botanic |
(belirtilen) sayıda yaprakçıkları bulunan anlamını veren bir son ek |
-foliolate suf.
|
|
Literature |
|
304 |
Literature |
metinde yön gösteren el vektörü ile belirtilen, dikkat çekme amaçlı not veya yorum |
fistnote n.
|
|
Linguistics |
|
305 |
Linguistics |
dinleyici üzerinde doğrudan etki yaratması amaçlanan ve buyruk belirtilen bir kip |
imperative mood n.
|
|
306 |
Linguistics |
sesli harfler ile belirtilen |
vowelly adj.
|
|
307 |
Linguistics |
ünlü harfler ile belirtilen |
vowelly adj.
|
|
308 |
Linguistics |
(belirtilen sayıda) yatak içeren |
-bedded adj.
|
|
History |
|
309 |
History |
(belirtilen) savaştan öncesine ait |
prewar adj.
|
|
Environment |
|
310 |
Environment |
belirtilen bir kirleticinin emisyon hızı |
emission rate of a specified pollutant n.
|
|
311 |
Environment |
belirtilen risk malzemeleri |
specified risk materials n.
|
|
Meteorology |
|
312 |
Meteorology |
genellikle belirtilen yönden esen |
prevailing adj.
|
|
Military |
|
313 |
Military |
resmi yönetmelikte belirtilen kalite ve türde kılıç, başlık, üniforma vb. |
regulation sword n.
|
|
314 |
Military |
uluslararası sözleşme kurallarında askeri operasyonların etkilerinden korunacağı belirtilen nesne veya varlıkların listesi |
no-strike list n.
|
|
315 |
Military |
talep edilen lojistik desteğin belirtilen bir zamanda ve belirli bir varış noktasına verilmesi |
time-definite delivery n.
|
|
316 |
Military |
belirtilen koddaki dost veya düşman tanıtmasını gösteren kod |
squawking n.
|
|
317 |
Military |
belirtilen irtifalarda görerek uçuş şartlarını muhafaza edin ve trafik ayırımını kendiniz yapın |
maintain own separation and vmc n.
|
|
318 |
Military |
belirtilen cihazı kapatın kodu |
strangle n.
|
|
319 |
Military |
savaş esirinin belirtilen zamanda nezarete döneceğini veya onu esir alan kişilere karşı tekrar silahlanmayacağını bildirdiği yazılı taahhüt |
parole n.
|
|
Hunting |
|
320 |
Hunting |
(belirtilen ağırlıkta) mermi fırlatan silah |
pounder n.
|
|
321 |
Hunting |
belirtilen ağırlıkta mermi atan anlamındaki son ek |
-pounder suf.
|
|
Card |
|
322 |
Card |
(euchre oyununda) belirtilen deste ile aynı renkte |
next adj.
|
|
Music |
|
323 |
Music |
aryanın veya düetin hızlı ve değişmeyen ritmiyle belirtilen final kısmı |
cabaletta n.
|
|
324 |
Music |
notaları veya oktavları ile belirtilen tuşlardan farklı olarak ses perdelerini çıkaran bir borulu org tuşu |
mutation n.
|
|
325 |
Music |
şekil ve kullanılış tarzı belirtilen ilahilerde tenorun başındaki kelime |
incipit n.
|
|
326 |
Music |
(barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonilerle genişletmek veya tamamlamak |
realize v.
|
|
327 |
Music |
(barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonileri sağlayarak genişletmek veya tamamlamak |
realise v.
|
|
328 |
Music |
(notayı) belirtilen süre boyunca sürdürmek |
hold v.
|
|
Theatre |
|
329 |
Theatre |
hamiline belirtilen fiyata iki bilet hakkı tanıyan ücretsiz kupon |
twofer n.
|
|
330 |
Theatre |
(belirtilen kişi) sahnede kalsın |
manet expr.
|
|
Cinema |
|
331 |
Cinema |
sadece önceden belirtilen bir zamanda kullanılabilen (bilet) |
timed adj.
|
|
Photography |
|
332 |
Photography |
fotoğraf makinasının lens açıklığının ışığa göre ayarlanmasında kullanılan, t sayısı ile belirtilen ayar |
t-stop n.
|
|
Librarianship |
|
333 |
Librarianship |
kitap metninde genellikle bir numara ile belirtilen kritik yorum, açıklayıcı beyan veya referans |
note n.
|
|
Printery |
|
334 |
Printery |
belirtilen sayfaya tek bir kopya yerleştirerek |
one up adv.
|
|
335 |
Printery |
belirtilen sayfaya tek bir kopya yerleştirerek |
one-up adv.
|
|
Latin |
|
336 |
Latin |
daha önce belirtilen yerlerde |
ubi supra adj.
|
|
337 |
Latin |
belirtilen yerde |
in loc cit (in the place cited) abrev.
|
|
338 |
Latin |
belirtilen yerde |
in loc. cit. (in loco citato) abrev.
|
|
Archaic |
|
339 |
Archaic |
yazılı metinde yanına işaret parmağı havada yumruk simgesiyle belirtilen not veya yorum |
mutton fist n.
|
|
340 |
Archaic |
(belirtilen şekilde) tonu olan |
-hued adj.
|
|
341 |
Archaic |
(belirtilen şekilde) karakteri olan |
-hued adj.
|
|
Entomology |
|
342 |
Entomology |
spesifik olarak belirtilen bir üst bacak tipine sahip hayvan veya böcek anlamını veren bir son ek |
-merus n.
|
|
Slang |
|
343 |
Slang |
(belirtilen yerin) yerlisi olan kadın |
girl n.
|
|