belirtilen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

belirtilen



"belirtilen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belirtilen stated s.
belirtilen designated s.
belirtilen signified s.
belirtilen following s.
belirtilen signate s.
Technical
belirtilen so-called i.
belirtilen specified s.

"belirtilen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 343 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilen bölümlerden her biri degree i.
belirtilen şekilde basılan doküman reissue i.
belirtilen sözleşme ülkeleri designated contracting states i.
belirtilen tarihler the dates specified i.
belirtilen raf ömrü claimed shelf-life i.
belirtilen koşullar the given circumstances i.
belirtilen koşullar the given conditions i.
bir kuruluşun ana sözleşmesinde belirtilen yasal adının dışında kullandığı bir başka isim assumed name i.
cümlenin veya konuşmanın önceki kısmında belirtilen bir şey jobbie i.
bir pistteki belirtilen gün kadar süren at veya köpek yarışı sezonu meeting i.
(belirtilen şeyin satıldığı) dükkan repository i.
üzerinde tartışılmakta olan tasarı gibi hukuki meselelerin önceden belirtilen zamanın dolması ile müzakereye kapanması guillotine i.
(belirtilen sayıda) yatak odası olan bedroomed [uk] i.
vuruşla belirtilen saat başı clock [obsolete] i.
sözleşme taraflarından birinin, sözleşmenin gereğini belirtilen şekilde yerine getirememesi durumunda diğerine ödemek zorunda olduğu para miktarı contingency i.
(belirtilen miktardaki) libre ağırlığında olan şey pounder i.
(belirtilen kadar) sterlin değerinde olan şey pounder i.
belirtilen girdi koşulları sağlandığında sinyal şeklinde çıktı veren cihaz gate i.
önceden belirtilen hususlar premises i.
belirtilen poliçe hükümlerine tabi bina veya bina bölümü premises i.
önceden belirtilen hususlar premisses i.
belirtilen poliçe hükümlerine tabi bina veya bina bölümü premisses i.
belirtilen şey significate i.
belirtilen hedefe ulaşmak reach the stated/specified aim/target/goal f.
belirtilen talimata uymamak fail to comply f.
belirtilen zamanda/zamanında ödemek pay on a timely basis f.
kumar oynayarak (belirtilen hale) getirmek dice f.
(belirtilen yönde) hareket etmeye başlamak gather f.
(belirtilen yönde) hızlanmak gather f.
belirtilen doğrultuda değerlendirilmek sit f.
gidişatı (belirtilen) yönde olmak pretend [obsolete] f.
arada belirtilen parenthetical s.
arada belirtilen parenthetic s.
belirtilen zaman içinde teslim edilmiş/verilmiş timely s.
daha önce belirtilen aforementioned s.
yukarıda belirtilen abovementioned s.
daha önce belirtilen foregoing s.
yukarıda belirtilen above-stated s.
daha önce belirtilen afore-mentioned s.
belirtilen tüm özelliklere sahip full-featured s.
aşağıda belirtilen undermentioned s.
aşağıda belirtilen below stated s.
aşağıda belirtilen below mentioned s.
daha önce belirtilen aforesaid s.
yukarda belirtilen forementioned s.
daha önce belirtilen forementioned s.
daha önce belirtilen abovesaid s.
daha önce belirtilen aforegoing s.
kaynak belirtilen referenced s.
aşağıda belirtilen undernamed s.
harflerle belirtilen lettered s.
belirtilen şekilde yüzü olan visaged s.
(belirtilen şekilde) bıçak taşıyan -bladed s.
(belirtilen şekilde) kılıç kuşanmış -bladed s.
(belirtilen şekilde) vücutlu -bodied s.
(belirtilen türde) beyni olan -brained s.
(belirtilen şekilde) boynuzları olan -horned s.
(belirtilen şekilde) mizaçlı -humoured s.
(belirtilen şekilde) huylu -humoured s.
(belirtilen tipte) motoru bulunan -motored s.
(belirtilen şekilde) ağzı olan mouthed s.
(belirtilen tipteki) ağza benzer mouthed s.
(belirtilen şekilde) görünen looking s.
dolaylı şekilde belirtilen oblique s.
(belirtilen şekilde) ağzı olan rimmed s.
(belirtilen şekilde) çerçevesi olan rimmed s.
belirtilen sayıda boyutu olan dimensioned s.
(belirtilen akrabalık derecesinden) bir nesil daha yaşlı veya genç great s.
tek sayıda birimin eklenmesi ile belirtilen (ölçü) odd s.
(belirtilen kuruluş) tarafından görevlendirilmiş anlamını veren bir kombinasyon #NAME? s.
(belirtilen şeyden) mahrum barren s.
(belirtilen sayıda) yatak odası olan -bedroomed s.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolor s.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolorate s.
(belirtilen kısım ile) aynı renge sahip concolorous s.
belirtilen şekilde yapılmış -crafted s.
(belirtilen şekilde) temposu olan paced s.
(belirtilen şekilde) hızı olan paced s.
ortak olarak belirtilen consignificative s.
(belirtilen şekilde) hızı olan -paced s.
(belirtilen şekilde) kontrol edilen -controlled s.
vücudunun ön yarısı belirtilen türde olan (at) forehanded [obsolete] s.
erken ekümenik öğretilerde belirtilen hristiyan inancına bağlı olan orthodox s.
belirtilen boyuttan daha fazla olan plus s.
belirtilen sayıda tabakası olan ply s.
belirtilen sayıda katmanı olan ply s.
(belirtilen şekilde) koşulu olan premised s.
geçmişte belirtilen bir zamanla çağdaş olan present s.
(belirtilen türde, sayıda) makarası olan sheaved s.
(belirtilen şey) yüzünden sırılsıklam olmuş -soaked s.
belirtilen şey ile dolu (yer, dönem veya olay) -soaked s.
tarifede belirtilen zamanda on schedule zf.
belirtilen zamandan çok önce veya çok sonra long zf.
belirtilen tarihlerde on the dates specified zf.
belirtilen zamana t-minus zf.
belirtilen zamanda presently zf.
(belirtilen) yöne/işe doğru so zf.
bir önceki kelimeyle belirtilen kısmı veya miktarı içeren toplam veya bütünü belirten bir edat of ed.
belirtilen zaman that zm.
(belirtilen şekilde) olmasaydı only bağ.
belirtilen bölümü destekleyen mezenter veya membran anlamı veren ön ek mes- ök.
belirtilen bölümü destekleyen mezenter veya membran anlamı veren ön ek meso- ök.
(belirtilen) yönden yılana benzer anlamını veren bir ön ek ophio- ök.
(belirtilen kısmı) sırta veya geriye doğru yerleşmiş olan anlamını veren bir ön ek opistho- ök.
(belirtilen) türle ilgili durum, süreç veya sanat anlamı veren son ek -typy snk.
belirtilen şekilde veya sayıda bölümü olan anlamındaki son ek -merous snk.
belirli bir şekilde belirtilen anlamı veren bir son ek -worded snk.
belirtilen şekilde ağza sahip olunduğunu ifade eden bir son ek -mouthed snk.
(belirtilen) dereceye kadar anlamını veren bir son ek -ly snk.
(belirtilen) yerde silsile şeklinde anlamını veren bir son ek -ly snk.
(belirtilen) türdeki veya boyuttaki elementten yapılmış anlamını veren bir son ek -glia snk.
(belirtilen şekilde yürüyen) at -goer [dated] snk.
belirtilen konuda yazılar yazan veya yetenekli olan kimse anlamını veren bir son ek -grapher snk.
belirtilen yolla yazan, kaydeden veya çizen kimse anlamını veren bir son ek -grapher snk.
(belirtilen sayıda) ayaklı anlamına gelen son ek -ped snk.
(belirtilen kısmın) estetik operasyonunu içeren anlamındaki son ek -plastic snk.
belirtilen metabolik ürünle ilgili anlamı veren son ek -plastic snk.
(belirtilen türdeki) plazmaya ilişkin anlamı veren son ek -plastic snk.
belirtilen ağırlıkta anlamı veren son ek -pounder snk.
belirtilen paund değerinde anlamı veren son ek -pounder snk.
belirtilen obje ile doldurulmuş anlamını veren bir son ek -filled snk.
belirtilen mantardan kaynaklı hastalık anlamı veren son ek -osis snk.
belirtilen kuvvete sahip sayı -plex snk.
belirtilen sayıda mekana bölünmüş yapı -plex snk.
belirtilen tipteki manzaranın resimsel anlatımı anlamı veren son ek -scape snk.
(belirtilen) biçimde -shaped snk.
(belirtilen) rütbe veya unvana sahip anlamını veren bir son ek -ship snk.
(belirtilen) vücuda sahip hayvan veya bitki anlamını veren bir son ek -soma snk.
(belirtilen) şey, özellik, durum veya eylem ile nitelenen anlamını veren bir son ek -some snk.
(belirtilen sayıda) üyeden veya kişiden oluşan grup anlamını veren bir son ek -some snk.
(belirtilen şekildeki) vücuda sahip olan anlamını veren bir son ek -some snk.
(belirtilen) işarete sahip olan handa, tavernada veya dükkanda at the sign of expr.
yılın güneş'in belirtilen burçta olduğu döneminde under the sign of expr.
(belirtilen) burcun etkisi altında under the sign of expr.
belirtilen şekilde so fashion [dialect] expr.
aşağıda belirtilen yerlerde seqq kısalt.
Phrases
belirtilen süre içerisinde within the time specified zf.
belirtilen süre içerisinde within the specified period expr.
belirtilen tarihler arasında between the specified dates expr.
belirtilen tarihler arasında between the dates specified expr.
belirtilen süre içinde within the prescribed time expr.
burada (işbu belgede) belirtilen kalemlere ilişkin ne sarahaten (açıkça) ne de ima yoluyla hiçbir garanti veya teminatı kabul etmez hereby expressly disclaims any warranty or guarantee whether express or implied with regard to items described herein expr.
yukarıda belirtilen durumlar haricinde except as provided above expr.
yukarıda belirtilen as per above expr.
bu günden itibaren belirtilen gün kadar sonra days hence expr.
belirtilen kişiden başkasının görmemesi gereken for (one's) eyes only expr.
Colloquial
yeterince araştırma yapılmadan belirtilen/yayınlanan görüş veya analiz hot take i.
belirtilen sayıda parçası olan iş -parter i.
yüzü belirtilen cilt renginde olan -complected s.
yarından/belirtilen günden itibaren bir hafta sonra a week tomorrow/on (some day) expr.
dünden/belirtilen günden bir hafta önce a week yesterday/last (some day) expr.
(belirtilen günde) bir şey yapıyor musun/yapacak mısın? are you doing anything (on a particular day)? expr.
(belirtilen günde) bir işin/planın var mı? are you doing anything (on a particular day)? expr.
(belirtilen günde) meşgul müsün/müsait misin? are you doing anything (on a particular day)? expr.
Idioms
belirtilen günden yedi gün/bir hafta sonra a week tomorrow [uk] i.
belirtilen günden yedi gün/bir hafta sonra a week from tomorrow i.
bir kuruluşun sözleşmesinde belirtilen resmi adının dışında kullandığı başka bir isim an assumed name i.
bir işi belirtilen zamanda bitirmek meet a deadline f.
(belirtilen türde) olmak be cast in a (some kind of) mold f.
(belirtilen türde) olmak be cast in a ... mould f.
(belirtilen günden) bir hafta sonra a week tomorrow/on (some day) [uk] zf.
(belirtilen günden) yedi gün sonra a week tomorrow/on (some day) [uk] zf.
tam (belirtilen saatte/zamanda) at (some time) sharp expr.
tam tamına (belirtilen saatte/zamanda) at (some time) sharp expr.
tam olarak (belirtilen saatte/zamanda) at (some time) sharp expr.
tam belirtilen saatte/zamanda at some time sharp expr.
tam tamına belirtilen saatte/zamanda at some time sharp expr.
tam olarak belirtilen saatte/zamanda at some time sharp expr.
belirtilen kişiden başkasının görmemesi gereken for somebody's eyes only expr.
Formal
(belirtilen kişi) denetledi dir. (direxit.) kısalt.
Trade/Economic
belirtilen gemi named ship i.
belirtilen faiz oranı stated rate of interest i.
belirtilen oran stated rate i.
belirtilen kalem line item i.
belirtilen liman named port i.
belirtilen gemi named vessel i.
maddelerde belirtilen yedek reserve provided by the articles i.
toplam için belirtilen rakam stated figure for the sum i.
belirli koşulların belirtilen parametreler dahilinde olması halinde olası bir finansal sonucun matematiksel temsili modeling i.
satın alan tarafın ilgili ürün veya hizmet grubu için belirtilen fiyatı ödediği anlaşma package plan i.
belirtilen oranda faiz getiren per cents i.
açıkça belirtilen explicitly mentioned s.
belirtilen süre içinde within the prescribed time expr.
Law
örf ve adet hukukundan ziyade yazılı kanunlarla belirtilen suç regulatory offence i.
örf ve adet hukukundan ziyade yazılı kanunlarla belirtilen suç regulatory offense i.
bir davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi due process of law i.
bir davanın kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yürütülmesi due process i.
kanunla belirtilen süre statutory period i.
kira sözleşmelerinde kiranın önceden belirtilen şekilde ödeneceğini belirten ifade yielding and paying i.
önceden belirtilen hususlar premises i.
burada belirtilen set out here expr.
madde 1'de belirtilen as per article 1 expr.
24. maddede belirtilen referred to in article 24 expr.
21. maddede belirtilen referred to in article 21 expr.
Politics
tahsis yeri belirtilen ödenek itemized appropriation i.
x maddesinde belirtilen amaçlar doğrultusunda for the purposes set out in the article x i.
maddede belirtilen provided for in article s.
burada belirtilen set out herein expr.
Institutes
hisselerinin sözleşmelerinde belirtilen değere ulaşmasıyla, söz konusu değerin hissedarlara ödenip birliğin feshedildiği bir tasarruf ve kredi birliği terminating building and loan association i.
Industry
örgütlü çalışanlarla işveren arasında imzalanan sözleşmede, belirtilen sorunun sözleşmenin süresinin dolmasından önceki bir tarihte yeniden ele alınacağını ifade eden madde reopener i.
Insurance
poliçede belirtilen sigorta risk kapsamının dışında kalan miktar excess(deductible) i.
sigortalanacak menfaatin poliçede belirtilen değeri sum insured i.
poliçede belirtilen sigorta risk kapsamının dışında kalan miktar excess [uk] i.
Tourism
tarifede belirtilen fiyat tariff price i.
Technical
göstergede belirtilen emniyet/hız sınırı redline i.
makinenin bir yükü belirtilen yük ve sıcaklık koşullarını aşmadan taşıyabileceği süre time rating i.
avrupa standardlarında belirtilen çelikler steels specified in european standards i.
belirtilen oda sıcaklık özellikleri specified room temperature properties i.
belirtilen şartlar altında yapışma kuvvetinin ölçülmesi measuring the bond strength under specified conditions i.
belirtilen aygıt indicated device i.
belirtilen şartlar altında yanan elektrik kablolarında duman yoğunluğunun ölçülmesi measurement of smoke density of electric cables burning under defined conditions i.
bir ilacın prospektüsünde belirtilen endikasyonlar haricindeki amaçlar için kullanılması off-label i.
makine partileriyle ilgili olarak belirtilen değerler İçin yöntemler methods for stated values for batches of machines i.
tozun belirtilen ölçülerdeki kaplarda vibrasyon veya sıkıştırma ile oluşan tabakasının görünür yoğunluğu tap density i.
kara aracı veya geminin belirtilen seyir hızıyla gidebileceği toplam mesafe endurance distance i.
tel ölçü sisteminde belirtilen boyutlar wire gauge i.
tel ölçü sisteminde belirtilen boyutlardan biri wire-gauge i.
ton başına düşen mineral içerik miktarı (belirtilen şekilde) çıkmak mill-run f.
dimorfizm ile belirtilen dimorphic s.
belirtilen şartlar altında under prescribed conditions expr.
-de belirtilen ayar aralığındaki within the range of fineness stated in expr.
Computer
belirtilen değer specific value i.
belirtilen dizin the specified directory i.
herhangi bir alana girilen değerin belirtilen bir değerle karşılaştırılabilir olmasını sağlayan özellik comparevalidator i.
belirtilen bir koşul oluşursa çalışacak şekilde programa gömülen komut dizisi slag code i.
belirtilen karakterle başlamaz not begin with expr.
belirtilen dosya the specified file expr.
belirtilen karakterle bitmez not end with expr.
belirtilen metni bul find the specified text expr.
yanda belirtilen boyuttan büyük larger than expr.
Telecom
telefonda belirtilen düğmeye basarak en son aranan numaranın tekrar aranmasını sağlayan işlev redial i.
Mechanic
dış şekli sabit çerçeveyle belirtilen rigid s.
Textile
(belirtilen vücut bölümüne) tam oturan -hugging s.
(belirtilen kısmı) sıkıca saran -hugging s.
Construction
ilgili yapı yönetmeliğinde belirtilen katsayılarla çarpılarak elde edilen yük factored load i.
Woodworking
işlenip veya planyalanıp belirtilen standart boyutlarda kesilmiş kereste dimensional lumber [us] i.
Automotive
belirtilen kapasite bilgisi name plate capacity i.
Aeronautic
havayolu biletlerinde kalkış noktasıyla varış noktası arasında belirtilen milaj ticketed point mileage i.
Marine
geminin sigorta poliçesinde belirtilen rotadan sapması departure i.
geminin belirtilen herhangi bir seyir hızını sürdüreceği toplam zaman endurance time i.
kampana vuruşuyla belirtilen zaman bell i.
geminin nakliye memuru tarafından yükleme, boşaltma veya seyir için yapılan gemi kira sözleşmesinde belirtilen süreyi aşarak alıkonması demurrage i.
belirtilen şekilde gövdeli (gemi) -hulled s.
Medical
belirtilen indikasyon claimed indication i.
belirtilen bir zamanda bir hastalıktan etkilenen popülasyonun oranı prevalence i.
(kan, etkilenen doku) belirtilen tıbbi durumu doğrulayan positive s.
(kan, etkilenen doku) belirtilen madde varlığını doğrulayan positive s.
(belirtilen şekilde) burnu olan -rhine snk.
(belirtilen) şekilde görme anlamını veren bir son ek -opia snk.
(belirtilen) türden kusuru bulunan göz anlamını veren bir son ek -opia snk.
(belirtilen) şeyin bir parçasına benzeyen organizma anlamını veren bir son ek -opsis snk.
(belirtilen) şeyin bir parçasına sahip olan organizma anlamını veren bir son ek -opsis snk.
(belirtilen) şeye benzeyen yapı anlamını veren bir son ek -opsis snk.
(belirtilen şekilde) görme anlamını veren bir son ek -opsis snk.
(belirtilen şekilde) görme anlamını veren bir son ek -opsy snk.
(belirtilen şekilde) mesaneli anlamı veren son ek -cystis snk.
(belirtilen şekilde) keseli anlamı veren son ek -cystis snk.
Pathology
belirtilen mantardan kaynaklı hastalık anlamı veren son ek -ose snk.
Pharmaceutics
aynı hukuki kontrollere ve kısıtlamalara tabi olan ilaçların bulundukları resmi listede belirtilen istismar veya bağımlılık derecelerinden biri schedule i.
Food Engineering
yukarıda belirtilen ürün hayvan hastalığından aridir above mentioned product does not contain any animal diseases i.
gıda paketlerinde belirtilen tazeliğin korunduğu son tarih freshness date i.
Gastronomy
(belirtilen) porsiyonda -meal zf.
(belirtilen) ölçüde -meal zf.
Math
bir sayının kendisine belirtilen sayıda çarpmak (sayının kuvveti) raise f.
(belirtilen) sayıda elemanlı set anlamı veren son ek -tuple snk.
(belirtilen) adet anlamı veren son ek -tuple snk.
Geometry
dik üçgende belirtilen açının karşısındaki kenar opposite i.
hem saat yönünde hem de tersi yönünde aynı sayıda köşe veya kenara sahip olan (iki düzgün çokgen köşesi veya kenarı) belirtilen açının karşısında bulunan (dik üçgen kenarı) opposite s.
(belirtilen sayıda) köşesi olan anlamındaki son ek -gon snk.
Logic
belirtilen gerçek matter i.
Statistics
belirtilen bir zamanda bir hastalıktan etkilenen popülasyonun oranı prevalency i.
belirtilen miktarın toplam büyüklüğe oranı cinsinden ifade edilen relative s.
Physics
belirtilen yakıtı kullanan anlamına gelen son ek -fired snk.
Chemistry
belirtilen bileşiğin esterini veya karbon-oksijen grubunu içeren kimyasal bileşiklerin adlarında kullanılan son ek -oate snk.
belirtilen sınıfa mensup anlamını veren bir son ek -mer snk.
belirtilen sınıfa mensup anlamını veren bir son ek -mere snk.
belirtilen sınıfa mensup anlamını veren bir son ek -meride snk.
kimyasal bileşiğin belirtilen madde grubuna sahip olması anlamına gelen son ek -merism snk.
belirtilen kadar parçası olan anlamındaki son ek -merism snk.
belirtilen türde ayrışmaya ait, ilişkin veya sebep olan anlamı veren son ek -lytic snk.
Biology
(belirtilen şekilde) kirpiksi tüyleri olan anlamındaki son ek -tricha snk.
(belirtilen şekilde) saçları olanlar anlamındaki son ek -trichi snk.
(belirtilen şekilde) saçları olma anlamındaki son ek -trichia snk.
(belirtilen şekilde) saçları olma anlamındaki son ek -trichies snk.
(belirtilen şekilde) saçları olma anlamındaki son ek -trichy snk.
belirtilen sayıda parmağı olan anlamı veren son ek -dactyl snk.
belirtilen sayıda parmağı olan anlamı veren son ek -dactylous snk.
belirtilen habitata sahip bitki anlamını veren bir son ek -phyte snk.
belirtilen canlıyla karakteristik temel kromozom sayısı bakımından ilişkili anlamı veren ön ek -ploid snk.
(belirtilen) vücuda sahip hayvan anlamını veren bir son ek -somata snk.
Biochemistry
belirtilen şekilde parçaları olan anlamındaki son ek -meric snk.
bileşikte belirtilen maddeler ile ilişkili anlamına gelen son ek -meric snk.
Marine Biology
av kurallarına göre av sporuna elverişli olmadığı belirtilen küçük balık minnow i.
Zoology
(belirtilen) türden hayvan anlamındaki son ek -toma snk.
(belirtilen şekilde) açıklığı olan canlı anlamı veren son ek trema snk.
(belirtilen şekilde) açıklığı olan canlı anlamı veren son ek tremata snk.
(belirtilen) türde göze sahip olan hayvan anlamını veren bir ön ek -opia snk.
(belirtilen şekilde) ayakları olan anlamı veren son ek -pus snk.
Botanic
(belirtilen şekilde) bıçaklı -bladed s.
(belirtilen şekilde) kılıçlı -bladed s.
belirtilen şekilde kökü olduğunu belirten bir son ek -rhiza snk.
(belirtilen) türde yaprakçıkları bulunan anlamını veren bir son ek -foliolate snk.
(belirtilen) sayıda yaprakçıkları bulunan anlamını veren bir son ek -foliolate snk.
Literature
metinde yön gösteren el vektörü ile belirtilen, dikkat çekme amaçlı not veya yorum fistnote i.
Linguistics
dinleyici üzerinde doğrudan etki yaratması amaçlanan ve buyruk belirtilen bir kip imperative mood i.
sesli harfler ile belirtilen vowelly s.
ünlü harfler ile belirtilen vowelly s.
(belirtilen sayıda) yatak içeren -bedded s.
History
(belirtilen) savaştan öncesine ait prewar s.
Environment
belirtilen bir kirleticinin emisyon hızı emission rate of a specified pollutant i.
belirtilen risk malzemeleri specified risk materials i.
Meteorology
genellikle belirtilen yönden esen prevailing s.
Military
resmi yönetmelikte belirtilen kalite ve türde kılıç, başlık, üniforma vb. regulation sword i.
uluslararası sözleşme kurallarında askeri operasyonların etkilerinden korunacağı belirtilen nesne veya varlıkların listesi no-strike list i.
talep edilen lojistik desteğin belirtilen bir zamanda ve belirli bir varış noktasına verilmesi time-definite delivery i.
belirtilen koddaki dost veya düşman tanıtmasını gösteren kod squawking i.
belirtilen irtifalarda görerek uçuş şartlarını muhafaza edin ve trafik ayırımını kendiniz yapın maintain own separation and vmc i.
belirtilen cihazı kapatın kodu strangle i.
savaş esirinin belirtilen zamanda nezarete döneceğini veya onu esir alan kişilere karşı tekrar silahlanmayacağını bildirdiği yazılı taahhüt parole i.
Hunting
(belirtilen ağırlıkta) mermi fırlatan silah pounder i.
belirtilen ağırlıkta mermi atan anlamındaki son ek -pounder snk.
Card
(euchre oyununda) belirtilen deste ile aynı renkte next s.
Music
aryanın veya düetin hızlı ve değişmeyen ritmiyle belirtilen final kısmı cabaletta i.
notaları veya oktavları ile belirtilen tuşlardan farklı olarak ses perdelerini çıkaran bir borulu org tuşu mutation i.
şekil ve kullanılış tarzı belirtilen ilahilerde tenorun başındaki kelime incipit i.
(barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonilerle genişletmek veya tamamlamak realize f.
(barok müzik parçasını) sürekli basta belirtilen armonileri sağlayarak genişletmek veya tamamlamak realise f.
(notayı) belirtilen süre boyunca sürdürmek hold f.
Theatre
hamiline belirtilen fiyata iki bilet hakkı tanıyan ücretsiz kupon twofer i.
(belirtilen kişi) sahnede kalsın manet expr.
Cinema
sadece önceden belirtilen bir zamanda kullanılabilen (bilet) timed s.
Photography
fotoğraf makinasının lens açıklığının ışığa göre ayarlanmasında kullanılan, t sayısı ile belirtilen ayar t-stop i.
Librarianship
kitap metninde genellikle bir numara ile belirtilen kritik yorum, açıklayıcı beyan veya referans note i.
Printery
belirtilen sayfaya tek bir kopya yerleştirerek one up zf.
belirtilen sayfaya tek bir kopya yerleştirerek one-up zf.
Latin
daha önce belirtilen yerlerde ubi supra s.
belirtilen yerde in loc cit (in the place cited) kısalt.
belirtilen yerde in loc. cit. (in loco citato) kısalt.
Archaic
yazılı metinde yanına işaret parmağı havada yumruk simgesiyle belirtilen not veya yorum mutton fist i.
(belirtilen şekilde) tonu olan -hued s.
(belirtilen şekilde) karakteri olan -hued s.
Entomology
spesifik olarak belirtilen bir üst bacak tipine sahip hayvan veya böcek anlamını veren bir son ek -merus i.
Slang
(belirtilen yerin) yerlisi olan kadın girl i.