History

haline getirmek

Meanings of "haline getirmek" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	haline getirmek	resolve v.
2	General	haline getirmek	work up into v.
3	General	haline getirmek	reduce v.
4	General	haline getirmek	turn into v.
5	General	haline getirmek	make v.
Trade/Economic
6	Trade/Economic	haline getirmek	transform v.
Archaic
7	Archaic	haline getirmek	polish v.

Meanings of "haline getirmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	şekerleme haline getirmek	candy v.
2	General	koloni haline getirmek	colonize v.
3	General	adet haline getirmek	institutionalize v.
4	General	özet haline getirmek	abstract v.
5	General	lapa haline getirmek	pulp v.
6	General	püre haline getirmek	purée v.
7	General	oyun haline getirmek	dramatize v.
8	General	ezip toz haline getirmek	triturate v.
9	General	ağaç dikip orman haline getirmek	forest v.
10	General	toz haline getirmek	powderize v.
11	General	alışkanlık haline getirmek	practise v.
12	General	kanun haline getirmek	legislate v.
13	General	yerleşim bölgesi haline getirmek	populate v.
14	General	federasyon haline getirmek (devletleri)	federalize v.
15	General	federasyon haline getirmek	federate v.
16	General	sentez haline getirmek	synthesize v.
17	General	ruh haline getirmek	etherealise v.
18	General	anonim şirket haline getirmek	incorporate v.
19	General	hamur haline getirmek	pulp v.
20	General	sıva haline getirmek (kil ve kum)	puddle v.
21	General	enkaz haline getirmek	devastate v.
22	General	kanal haline getirmek	canalize v.
23	General	sistemin parçası haline getirmek	coopt v.
24	General	un haline getirmek	flour v.
25	General	toz haline getirmek (ezip)	pulverize v.
26	General	kovuk haline getirmek	cove v.
27	General	kurum haline getirmek	institutionalize v.
28	General	vecit haline getirmek	enravish v.
29	General	cam haline getirmek	vitrify v.
30	General	yaprak haline getirmek	foliate v.
31	General	top haline getirmek	lump v.
32	General	yaprak haline getirmek (metal)	roll v.
33	General	kanun haline getirmek	code v.
34	General	ruh haline getirmek	etherealize v.
35	General	toz haline getirmek	powder v.
36	General	gaz haline getirmek	gasify v.
37	General	yakarak toz haline getirmek	calcine v.
38	General	püre haline getirmek	pulp v.
39	General	eski haline getirmek	redintegrate v.
40	General	salkım haline getirmek	cluster v.
41	General	alışkanlık haline getirmek	practice v.
42	General	tomar haline getirmek	wad v.
43	General	yaprak haline getirmek	flatten out v.
44	General	kömür haline getirmek	char v.
45	General	adet haline getirmek	institutionalise v.
46	General	levhalar haline getirmek	slab v.
47	General	yaprak haline getirmek	slab v.
48	General	plaka haline getirmek	slab v.
49	General	kitap haline getirmek	publish into a book v.
50	General	kitap haline getirmek	collect into a book v.
51	General	problem haline getirmek	make a big deal out of something v.
52	General	sorun haline getirmek	turn it into a big deal v.
53	General	problem haline getirmek	turn it into a big deal v.
54	General	sorun haline getirmek	make a big deal out of something v.
55	General	problem haline getirmek	turn it into a problem v.
56	General	sorun haline getirmek	turn it into a problem v.
57	General	ideoloji haline getirmek	ideologise v.
58	General	ideoloji haline getirmek	ideologize v.
59	General	tema haline getirmek	thematize v.
60	General	tema haline getirmek	thematise v.
61	General	rapor haline getirmek	put something into report form v.
62	General	rapor haline getirmek	report v.
63	General	rapor haline getirmek	put into report form v.
64	General	standart haline getirmek	standardise v.
65	General	önceki haline getirmek	unchange v.
66	General	eski haline getirmek	unchange v.
67	General	yakarak kömür haline getirmek	char v.
68	General	eski haline getirmek	restore v.
69	General	-e haline getirmek	make into v.
70	General	rutin haline getirmek	routinize v.
71	General	takıntı haline getirmek	be hung upon something v.
72	General	takıntı haline getirmek	be obsessed with v.
73	General	prensip haline getirmek	make something a principle v.
74	General	toz haline getirmek	pulverize v.
75	General	bütün haline getirmek	unify v.
76	General	enkaz haline getirmek	wreck v.
77	General	ayrı bir birim haline getirmek	spin off v.
78	General	kitapçık haline getirmek	make a booklet v.
79	General	kitapçık haline getirmek	incorporate into a booklet v.
80	General	kitapçık haline getirmek	turn into a booklet v.
81	General	orman haline getirmek	afforest v.
82	General	takıntı haline getirmek	obsess about v.
83	General	hedef tahtası haline getirmek	turn something into a target v.
84	General	idolü haline getirmek	make someone one's idol v.
85	General	iş haline getirmek	routinize v.
86	General	iş haline getirmek	routinise v.
87	General	tablo haline getirmek	tabularize v.
88	General	eski haline getirmek	repristinate v.
89	General	antoloji haline getirmek	anthologize v.
90	General	antoloji haline getirmek	anthologise v.
91	General	alışkanlık haline getirmek	get into the habit of v.
92	General	roman haline getirmek	novelize v.
93	General	roman haline getirmek	novelise v.
94	General	toz haline getirmek	crush into powder v.
95	General	oyun haline getirmek	dramatise v.
96	General	alışkanlık haline getirmek	make a habit out of v.
97	General	eski haline getirmek	return something to a previous condition v.
98	General	silah haline getirmek	weaponize v.
99	General	kireç haline getirmek	calcify v.
100	General	kok haline getirmek	carbonize v.
101	General	standart haline getirmek	standardize v.
102	General	kanal haline getirmek	canalise v.
103	General	tablo haline getirmek	tabularise v.
104	General	federasyon haline getirmek (devletleri)	federalise v.
105	General	toz haline getirmek (ezip)	pulverise v.
106	General	toz haline getirmek	pulverise v.
107	General	toz haline getirmek	powderise v.
108	General	koloni haline getirmek	colonise v.
109	General	kok haline getirmek	carbonise v.
110	General	sentez haline getirmek	synthesise v.
111	General	rutin haline getirmek	routinise v.
112	General	kurum haline getirmek	institutionalise v.
113	General	her küçük şeyi takıntı haline getirmek	obsess over every little thing v.
114	General	dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek	make the world a better place v.
115	General	metin haline getirmek	textualize v.
116	General	yazı haline getirmek	textualize v.
117	General	son haline getirmek	put into final form v.
118	General	son haline getirmek	finalize v.
119	General	son haline getirmek	put the last touches on v.
120	General	çizelge haline getirmek	tabularize v.
121	General	yeniden kanal haline getirmek	recanalize v.
122	General	yeniden kanal haline getirmek	recanalise v.
123	General	lapa haline getirmek	champ v.
124	General	eski haline getirmek	recycle v.
125	General	eski haline geri getirmek	reestate [obsolete] v.
126	General	eski haline getirmek	reform [obsolete] v.
127	General	yakarak kor haline getirmek	chark v.
128	General	basınçla havaya karışan ince sıvı tanecikleri haline getirmek	nebulise v.
129	General	basınçla havaya karışan ince sıvı tanecikleri haline getirmek	nebulize v.
130	General	tahılı öğütüp un haline getirmek	grind the grain into flour v.
131	General	bir şeyi yazılı belge haline getirmek	set (something) down in writing v.
132	General	sıkıştırılmamış haline getirmek	uncompress v.
133	General	pelte haline getirmek	jellify v.
134	General	ada haline getirmek	enisle v.
135	General	köle haline getirmek	enserf v.
136	General	vasal haline getirmek	envassal [obsolete] v.
137	General	büzülen dudakları eski haline getirmek	unpucker v.
138	General	büzülen dudakları eski haline getirmek	unpurse v.
139	General	top haline getirmek	balled v.
140	General	yığın haline getirmek	batch v.
141	General	jöle haline getirmek	jellify v.
142	General	ütopya haline getirmek	utopianize v.
143	General	ince toz haline getirmek	levigate v.
144	General	şeritler haline getirmek	lane v.
145	General	yerleşim bölgesi haline getirmek	man [obsolete] v.
146	General	sıvı haline getirmek	liquidize v.
147	General	sıvı haline getirmek	liquidise v.
148	General	(bir kimseyi) kadın yönetici haline getirmek	matronize v.
149	General	(bir kimseyi) kadın yönetici haline getirmek	matronise v.
150	General	iplikleri bükerek halat haline getirmek	lay v.
151	General	huy haline getirmek	habituate [obsolete] v.
152	General	(silahın horozunu) yarı tetik haline getirmek	half cock v.
153	General	toz haline getirmek	meal v.
154	General	büyükşehir haline getirmek	metropolitanize v.
155	General	büyükşehir haline getirmek	metropolitanise v.
156	General	yığın haline getirmek	heap v.
157	General	kutu haline getirmek	box v.
158	General	ağ haline getirmek	bread v.
159	General	(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek	homogenize v.
160	General	(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek	homogenise v.
161	General	(çarşafın alt köşesini) üçgen çeklinde katlayıp altına sıkıştıracak şekilde kare haline getirmek	mitre v.
162	General	eski haline getirmek	renature v.
163	General	çizgi veya çizgiler haline getirmek	line v.
164	General	basılan sayfaları grup haline getirmek	gang (up) v.
165	General	şekerleme haline getirmek	glacé v.
166	General	toz haline getirmek	mush (up) [dialect] v.
167	General	(pirinç boyutunda) parçalar haline getirmek	rice v.
168	General	öbek haline getirmek	rickle [dialect] [uk] v.
169	General	sırt haline getirmek	ridge v.
170	General	(sigara) bastırarak izmarit haline getirmek	butt v.
171	General	kütle haline getirmek	gob v.
172	General	eski haline geri getirmek	decondition v.
173	General	normal haline geri getirmek	decondition v.
174	General	sürüler haline getirmek	hirsel [scotland] v.
175	General	sürüler haline getirmek	hirsle [scotland] v.
176	General	(tereyağı, kalıp yağ) eriterek yağ haline getirmek	oil v.
177	General	rutin haline getirmek	routine v.
178	General	iş haline getirmek	routine v.
179	General	top haline getirmek	row v.
180	General	toz haline getirmek	rub v.
181	General	moloz haline getirmek	rubble v.
182	General	fırfırlı yaka haline getirmek	ruff v.
183	General	kırma yaka haline getirmek	ruff v.
184	General	bant haline getirmek	imband v.
185	General	bütün haline getirmek	imbody v.
186	General	sıkı bir kütle haline getirmek	impact v.
187	General	usta haline getirmek	impatronize [obsolete] v.
188	General	usta haline getirmek	impatronise [obsolete] v.
189	General	(bir şeyi) halkın mülkiyeti haline getirmek	communalise v.
190	General	(bir şeyi) kamu mülkiyeti haline getirmek	communalise v.
191	General	(bir şeyi) halkın mülkiyeti haline getirmek	communalize v.
192	General	(bir şeyi) kamu mülkiyeti haline getirmek	communalize v.
193	General	(bir şeyi) halkın mülkiyeti haline getirmek	communalise v.
194	General	(bir şeyi) kamu mülkiyeti haline getirmek	communalise v.
195	General	buz haline getirmek	conglaciate v.
196	General	kare haline getirmek	conquadrate v.
197	General	birkaç müzik aletini orkestra haline getirmek	instrument v.
198	General	kütle haline getirmek	coagulate v.
199	General	grup haline getirmek	coagulate v.
200	General	düzineler haline getirmek	dozen v.
201	General	toz haline getirmek	dust v.
202	General	kanton haline getirmek	incanton v.
203	General	parazit haline getirmek	parasite v.
204	General	(su akımı) gölcük haline getirmek	pond v.
205	General	çapraz kesit haline getirmek	cross-section v.
206	General	hediye haline getirmek	cumshaw v.
207	General	ada haline getirmek	inisle [obsolete] v.
208	General	çelenk haline getirmek	interwreathe v.
209	General	ada haline getirmek	island v.
210	General	yumak haline getirmek	pellet v.
211	General	yumak haline getirmek	pelletify v.
212	General	toz haline getirmek	poulder v.
213	General	tamamen toz haline getirmek	contriturate v.
214	General	gruba alıp onun parçası haline getirmek	co-opt v.
215	General	kültürün parçası haline getirmek	co-opt v.
216	General	anonim şirket haline getirmek	corporate v.
217	General	belgesel haline getirmek	documentarize v.
218	General	belgesel haline getirmek	documentarise v.
219	General	takıntı haline getirmek	fetishize v.
220	General	takıntı haline getirmek	fetishise v.
221	General	derebeylik haline getirmek	feudalize v.
222	General	derebeylik haline getirmek	feudalise v.
223	General	toz haline getirmek	fine v.
224	General	(elini) yumruk haline getirmek	fist v.
225	General	(malzemeyi) köpük haline getirmek	foam v.
226	General	(kuşatarak) bir şeyin parçası haline getirmek	fold v.
227	General	hukuka uygun olarak son haline getirmek	perfect v.
228	General	ilk haline getirmek	preform v.
229	General	(farklı ürünleri) bütün haline getirmek	prepackage v.
230	General	yumak haline getirmek	scrunch v.
231	General	yumak haline getirmek	scroonch v.
232	General	(pamuk lifini) döverek açıp ip haline getirmek	scutch v.
233	General	demet haline getirmek	sheaf v.
234	General	kalıntı haline getirmek	fossilise v.
235	General	kalıntı haline getirmek	fossilize v.
236	General	yumak haline getirmek	skain v.
237	General	çile haline getirmek	skain v.
238	General	kızak haline getirmek	slip v.
239	General	tortu haline getirmek	sludge v.
240	General	(tozu, konsantreyi) bulamaç haline getirmek	slurry v.
241	General	kristal yapı haline getirmek	solidify v.
242	General	cep haline getirmek	pocket v.
243	General	kese haline getirmek	pocket v.
244	General	atasözü haline getirmek	proverb v.
245	General	olması gereken haline getirmek	sort v.
246	General	küre haline getirmek	sphere v.
247	General	üstün insan haline getirmek	superhumanise v.
248	General	üst insan haline getirmek	superhumanise v.
249	General	üstün insan haline getirmek	superhumanize v.
250	General	üst insan haline getirmek	superhumanize v.
251	General	sembol haline getirmek	symbol v.
252	General	top haline getirmek	round v.
253	General	şahsi eşyası haline getirmek	personalize v.
254	General	haline getirmek anlamı veren son ek	-ise suf.
255	General	haline getirmek anlamı veren son ek	-ize suf.
256	General	haline getirmek anlamı veren son ek	-ise suf.
Phrasals
257	Phrasals	eski haline getirmek	bring back v.
258	Phrasals	(saçı) bukleler haline getirmek	put up v.
259	Phrasals	samanı demetler haline getirmek	tumble up [dialect] v.
260	Phrasals	bileşik haline getirmek	compound something with something v.
261	Phrasals	bir şeyi daha küçük/kısa bir şey haline getirmek	condense (something) to (something) v.
262	Phrasals	eski haline getirmek	roll back something v.
263	Phrasals	eski haline getirmek	restore to v.
264	Phrasals	eski haline getirmek	change something back v.
265	Phrasals	eski haline getirmek	roll something back v.
266	Phrasals	ipliği örerek kumaş haline getirmek	weave something into something v.
267	Phrasals	saplantı haline getirmek	worry oneself about v.
268	Phrasals	yığın haline getirmek	mound something up v.
269	Phrasals	toz haline getirmek	crush up v.
270	Phrasals	toz haline getirmek	crush something to something v.
271	Phrasals	toz haline getirmek	crush something into something v.
272	Phrasals	toz haline getirmek	crush something up (into something) v.
273	Phrasals	toz haline getirmek	crush something up (into something) v.
274	Phrasals	toz haline getirmek	crush (up) against someone or something v.
275	Phrasals	belge haline getirmek	draft up v.
276	Phrasals	belge haline getirmek	draw up v.
277	Phrasals	bir şeyi başka bir şey haline getirmek	fashion something out of something v.
278	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir şekil haline getirmek	form into (something) v.
279	Phrasals	suyu dondurup buz haline getirmek	freeze something into something v.
280	Phrasals	birini/bir şeyi bir durumdan eski haline getirmek	resurrect someone or something from something v.
281	Phrasals	bir şeyi ezip başka bir şey haline getirmek	grind something into something v.
282	Phrasals	bir şeyi öğütüp başka bir şey haline getirmek	grind something into something v.
283	Phrasals	bir şeyi ufalayıp başka bir şey haline getirmek	grind something into something v.
284	Phrasals	bir şeyi ezip toz, kum, küçük parçacıklar haline getirmek	grind something into something v.
285	Phrasals	bir şeyi öğütüp toz, kum, küçük parçacıklar haline getirmek	grind something into something v.
286	Phrasals	bir şeyi ufalayıp toz, kum, küçük parçacıklar haline getirmek	grind something into something v.
287	Phrasals	bir şeyi ezip başka bir şey haline getirmek	grind into v.
288	Phrasals	bir şeyi öğütüp başka bir şey haline getirmek	grind into v.
289	Phrasals	bir şeyi ufalayıp başka bir şey haline getirmek	grind into v.
290	Phrasals	bir şeyi ezip başka bir şey haline getirmek	grind something to something v.
291	Phrasals	bir şeyi öğütüp başka bir şey haline getirmek	grind something to something v.
292	Phrasals	bir şeyi ufalayıp başka bir şey haline getirmek	grind something to something v.
293	Phrasals	yontarak başka bir şey haline getirmek	hack out v.
294	Phrasals	parçalar haline getirmek	hack up v.
295	Phrasals	bir şeyi alışkanlık haline getirmek	get into the way of something/of doing something v.
296	Phrasals	grup haline getirmek	put together v.
297	Phrasals	(birini) eski haline getirmek	recall to (someone) v.
298	Phrasals	çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek	rocket into (something or some place) v.
299	Phrasals	çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek	rocket to (something or some place) v.
300	Phrasals	çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek	skyrocket into (something or some place) v.
301	Phrasals	çok hızlı bir şekilde (bir şey) haline getirmek	skyrocket to (something or some place) v.
302	Phrasals	karıştırarak (bir şey) haline getirmek	stir to (something) v.
303	Phrasals	çırparak bir şey haline getirmek	whip into v.
304	Phrasals	karıştırarak bir şey haline getirmek	whip into v.
305	Phrasals	bir şeyi ciddi bir şey haline getirmek	precipitate something into something v.
306	Phrasals	dijital bilgiyi görsel imge/video haline getirmek	render (something) in (something) v.
307	Phrasals	büküp (bir şey) haline getirmek	twist into (something) v.
308	Phrasals	kıvırıp (bir şey) haline getirmek	twist into (something) v.
309	Phrasals	bir şeyi kıvırıp/kıvırarak bir şey haline getirmek	twist something into something v.
310	Phrasals	bir şeyi büküp/bükerek bir şey haline getirmek	twist something into something v.
311	Phrasals	(bir şeyi) lapa haline getirmek	mush (something) up v.
312	Phrasals	(bir şeyi) pelte haline getirmek	mush (something) up v.
313	Phrasals	birbirine ekleyip bütün haline getirmek	splice together v.
314	Phrasals	bir şey haline getirmek	turn to v.
315	Phrasals	buruşturup top haline getirmek	wad up v.
316	Phrasals	sıkıştırıp/buruşturup tomar haline getirmek	wad up v.
317	Phrasals	topluluk haline getirmek	join together v.
318	Phrasals	(bir şeyi) ezip püre haline getirmek	mash up (something) v.
319	Phrasals	(bir şeyi) ezip toz haline getirmek	mash up (something) v.
320	Phrasals	ezip püre haline getirmek	mash up v.
321	Phrasals	ezip toz haline getirmek	mash up v.
322	Phrasals	top haline getirmek	ball something up v.
323	Phrasals	(daha büyük, kapsamlı, anlamlı bir şey) haline getirmek	build into (something) v.
324	Phrasals	birilerini/bir şeyleri kümelemek/demet haline getirmek	bunch someone or something up v.
325	Phrasals	yumru haline getirmek	clump up v.
326	Phrasals	değiştirip (bir şey) haline getirmek	convert into (something) v.
327	Phrasals	değiştirip (bir şey) haline getirmek	convert to (something) v.
328	Phrasals	toz haline getirmek	crush to v.
329	Phrasals	(bir şeyi birinin) kaderi haline getirmek	destine (someone) for (something) v.
330	Phrasals	(birini/bir şeyi) takıntı haline getirmek	dwell upon (someone or something) v.
331	Phrasals	(birini/bir şeyi) takıntı haline getirmek	dwell on (someone or something) v.
332	Phrasals	(bir şeyi) büyütüp (bir şey) haline getirmek	expand (something) into (something) v.
333	Phrasals	(bir şeyi) genişletip (bir şey) haline getirmek	expand (something) into (something) v.
334	Phrasals	(bir şeyi) alıp (başka bir şey) haline getirmek	fashion (something) into (something else) v.
335	Phrasals	(başka bir şey) haline getirmek	fashion into v.
336	Phrasals	(başka bir şey) haline getirmek	fashion out of v.
337	Phrasals	birini/bir şeyi saplantı haline getirmek	fix upon someone or something v.
338	Phrasals	birini/bir şeyi saplantı haline getirmek	fix (on someone or something v.
339	Phrasals	(birini/bir şeyi) saplantı haline getirmek	fix on (someone or something) v.
340	Phrasals	ayrı birim haline getirmek	hive off [uk] v.
341	Phrasals	grafik haline getirmek	graph out v.
342	Phrasals	ufalayıp başka bir şey haline getirmek	grind to v.
343	Phrasals	ezip başka bir şey haline getirmek	grind to v.
344	Phrasals	öğütüp başka bir şey haline getirmek	grind to v.
345	Phrasals	bir şeyi toz haline getirmek	grind something up v.
346	Phrasals	(birilerini/bir şeyleri) grup haline getirmek	group (someone or something) together v.
347	Phrasals	(bir şeyi) keserek/doğrayarak (bir şey) yapmak/haline getirmek	hack (something) out of (something) v.
348	Phrasals	bir şeyi parçalar haline getirmek	hack something up v.
349	Phrasals	(bir şeyi) sorun haline getirmek	make (something) (out) of (something) v.
350	Phrasals	(bir şeyi büyük bir şey) haline getirmek	make (something) (out) of (something) v.
351	Phrasals	yığın haline getirmek	mound up v.
352	Phrasals	-i eski haline getirmek	recall to v.
353	Phrasals	(bir şeyi bir şey) haline getirmek	render (something) into (something) v.
354	Phrasals	dijital bilgiyi görsel imge/video haline getirmek	render in v.
355	Phrasals	-den eski haline getirmek	resurrect from v.
356	Phrasals	(bir şeyi bir şey) haline getirmek	transmute (something) from (something) v.
357	Phrasals	(bir şeyi bir şey) haline getirmek	transmute (something) into (something) v.
358	Phrasals	(bir şeyi bir şey) haline getirmek	transmute (something) to (something) v.
359	Phrasals	(bir şey) haline getirmek	turn into (something) v.
360	Phrasals	(bir şeyleri) bir araya getirip (bir şey) haline getirmek	weave (something) into (something) else v.
361	Phrasals	kıvırıp/dolayıp (bir şey) haline getirmek	wind up into (something) v.
362	Phrasals	(bir şeyi) daha kapsamlı/karmaşık (bir şey) haline getirmek	work (something) up into (something) v.
363	Phrasals	(bir şeyi) daha büyük (bir şey) haline getirmek	work (something) up into (something) v.
364	Phrasals	çalışarak (bir şey) haline getirmek	work up to (something) v.
Colloquial
365	Colloquial	eski haline getirmek	rehab v.
366	Colloquial	problem haline getirmek	make it a problem v.
367	Colloquial	sorun haline getirmek	make something a problem v.
368	Colloquial	problem haline getirmek	make something a problem v.
369	Colloquial	sorun haline getirmek	make it a problem v.
370	Colloquial	top haline getirmek	ball up v.
371	Colloquial	eski/normal haline getirmek	set to rights v.
372	Colloquial	malzemeleri karıştırıp salata yapmak/haline getirmek	toss salad v.
Idioms
373	Idioms	sorun haline getirmek	make it tough v.
374	Idioms	tartışma konusu haline getirmek	make it wise v.
375	Idioms	kırılan bardağı onarmak/eski haline getirmek	unring a bell v.
376	Idioms	son haline getirmek	set (something) in cement v.
377	Idioms	alışkanlık haline getirmek	make a habit of something v.
378	Idioms	bir şeyi adet haline getirmek	make a practice of something v.
379	Idioms	bir şeyi takıntı haline getirmek	heavy into something v.
380	Idioms	bir şeyi adet haline getirmek	make something a practice v.
381	Idioms	başka bir şey haline getirmek	fashion something into something v.
382	Idioms	çok güzel bir yer haline getirmek	put something on the map v.
383	Idioms	mesele haline getirmek	make an issue of v.
384	Idioms	mesele haline getirmek	make a point of v.
385	Idioms	saplantı/takıntı haline getirmek	become obsessed with v.
386	Idioms	saplantı/takıntı haline getirmek	be obsessed with v.
387	Idioms	(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek	be honor-bound to do something v.
388	Idioms	(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek	feel honour-bound to do something v.
389	Idioms	(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek	be honour-bound to do something v.
390	Idioms	(bir şeyi) mesele haline getirmek	make a point of something v.
391	Idioms	(bir şeyi) mesele haline getirmek	make an issue of someone or something v.
392	Idioms	(birşeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek	feel honor bound to do something v.
393	Idioms	(birşeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek	be honour bound to do something v.
394	Idioms	(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek	feel honor-bound to do something v.
395	Idioms	(bir şeyi) paçavra haline getirmek	rip (something) to bits v.
396	Idioms	(birini) enkaz haline getirmek	hand (one) (one's) head v.
397	Idioms	birini burnu büyük biri haline getirmek	turn one's head v.
398	Idioms	birini kendini beğenmiş biri haline getirmek	turn one's head v.
399	Idioms	(bir şeyi) belge haline getirmek	put (something) down in writing v.
400	Idioms	bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honour bound to do something [uk] v.
401	Idioms	bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honour bound to do something [uk] v.
402	Idioms	bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honor bound to do something [us] v.
403	Idioms	bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek	be/feel duty/honor bound to do something [us] v.
404	Idioms	(birini/bir şeyi) geliştirip biri/bir şey haline getirmek	build someone or something up (into someone or something) v.
405	Idioms	-in kaderi haline getirmek	destine for v.
406	Idioms	-i takıntı haline getirmek	be heavy into v.
407	Idioms	'-i saplantı haline getirmek	be heavy into v.
408	Idioms	birini/bir şeyi takıntı haline getirmek	be heavy into someone or something v.
409	Idioms	birini/bir şeyi saplantı haline getirmek	be heavy into someone or something v.
410	Idioms	-i alışkanlık haline getirmek	make a habit of v.
411	Idioms	(bir şey yapmayı) alışkanlık/rutin haline getirmek	make a habit of (doing something) v.
412	Idioms	-i adet haline getirmek	make a practice of v.
413	Idioms	'-i alışkanlık haline getirmek	make a practice of v.
414	Idioms	(bir şeyi) mesele haline getirmek	make an issue (out) of (something) v.
415	Idioms	(bir şeyi) sorun haline getirmek	make an issue (out) of (something) v.
416	Idioms	bir şeyi mesele haline getirmek	make an issue of of something v.
417	Idioms	bir şeyi sorun haline getirmek	make an issue of of something v.
418	Idioms	bir şeyi mesele haline getirmek	make an issue out of something v.
419	Idioms	bir şeyi sorun haline getirmek	make an issue out of something v.
420	Idioms	(bir şey yapmayı) kural haline getirmek	make it a rule to (do something) v.
421	Idioms	mesele haline getirmek	make something of it v.
422	Idioms	problem haline getirmek	make something of it v.
423	Idioms	son haline getirmek	set home v.
Trade/Economic
424	Trade/Economic	tekrar anonim şirket haline getirmek	reincorporate v.
425	Trade/Economic	tekrar anonim şirket haline getirmek	re-incorporate v.
426	Trade/Economic	aynı türden birkaç ticari kuruluşu grup haline getirmek	syndicate v.
427	Trade/Economic	cetvel haline getirmek	tabulate v.
428	Trade/Economic	ürün haline getirmek	productise v.
429	Trade/Economic	ürün haline getirmek	productize v.
Law
430	Law	yeniden kanun haline getirmek	recodify v.
431	Law	davayı eski haline getirmek	restore a case v.
432	Law	davayı eski haline getirmek	restitution v.
433	Law	yasal haline getirmek	legitimise v.
Politics
434	Politics	bir yerin bölgesi haline getirmek	territorialise v.
435	Politics	bir yerin bölgesi haline getirmek	territorialize v.
436	Politics	özel mülkiyetten çıkarıp kamu mülkiyeti haline getirmek	unappropriate v.
437	Politics	(bir şeyi) toplumu oluşturan etnik grupların temsilcisi haline getirmek	ethnicize v.
438	Politics	(bir şeyi) toplumu oluşturan etnik grupların temsilcisi haline getirmek	ethnicise v.
439	Politics	imparatorluk haline getirmek	imperialize v.
440	Politics	imparatorluk haline getirmek	imperialise v.
Institutes
441	Institutes	1989 yılında teknolojileri, nesne yönelimli uygulamalar için açık standartlar haline getirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir kuruluş	omg (object management group) abrev.
Industry
442	Industry	nihai mal haline getirmek için bitmemiş mallar satın alan iş insanı veya şirket	converter n.
Technical
443	Technical	karbonu akkor haline getirmek için ısıtma	luminous gas flame n.
444	Technical	tabaka haline getirmek için düzleştirilen üflemeli cam silindir	muff n.
445	Technical	toz haline getirmek	reduce v.
446	Technical	düğüm haline getirmek	nodalize v.
447	Technical	düğüm haline getirmek	nodalise v.
448	Technical	(döküm yaparken) kumu kalıp haline getirmek	sweep a mold v.
449	Technical	(kristalin kenarını/köşesini) keserek eşit eğimli düzlem haline getirmek	truncate v.
450	Technical	bir katıyı gaz haline getirmek	sublime v.
451	Technical	eter haline getirmek	etherize v.
452	Technical	eski haline getirmek	restore v.
453	Technical	eter haline getirmek	etherise v.
454	Technical	ince tabaka haline getirmek	laminate v.
455	Technical	püskürterek toz haline getirmek	atomize v.
456	Technical	püskürterek toz haline getirmek	atomise v.
457	Technical	tartarla doyurmak veya işba haline getirmek ya da tartarla birleştirmek	tartarise v.
458	Technical	toz haline getirmek	pulverise v.
459	Technical	tartarla doyurmak veya işba haline getirmek ya da tartarla birleştirmek	tartarize v.
460	Technical	tablo haline getirmek	tabulate v.
461	Technical	toz haline getirmek	pulverize v.
462	Technical	toz haline getirmek	triturate v.
463	Technical	yakarak köz haline getirmek	cinder v.
464	Technical	yaprak haline getirmek	laminate v.
465	Technical	silah haline getirmek	weaponise v.
466	Technical	sıvı haline getirmek	liquefy v.
467	Technical	iri kayalar haline getirmek	boulder v.
468	Technical	iri kayalar haline getirmek	bowlder v.
469	Technical	(deliği) bileme taşıyla son haline getirmek	hone v.
470	Technical	odunu talaş haline getirmek	chip v.
471	Technical	toz haline getirmek	degrade v.
472	Technical	dolomit haline getirmek	dolomize v.
473	Technical	metal çubuğu küçülen boyutlardaki deliklerden geçirerek tel haline getirmek	draw v.
474	Technical	parabol haline getirmek	parabolise v.
475	Technical	camı düzleştirerek levha haline getirmek	platten v.
476	Technical	(kağıdı) nihai ürün haline getirmek	convert v.
477	Technical	ince tabaka haline getirmek	flash v.
478	Technical	(hamuru) kağıt haline getirmek	sheet v.
479	Technical	(kağıdı) rulo haline getirmek	skid v.
480	Technical	(kesikli çizgiyi) düz çizgi haline getirmek	smooth v.
481	Technical	küremsi cisim haline getirmek	spheroidise [uk] v.
482	Technical	küremsi cisim haline getirmek	spheroidize [us] v.
483	Technical	(eriyik antimonu) yıldız haline getirmek	star v.
Textile
484	Textile	(iplikleri) katman haline getirmek	lap v.
Woodworking
485	Woodworking	odunu talaş haline getirmek için kullanılan motorlu makine	woodchipper n.
Traffic
486	Traffic	bulvar haline getirmek	boulevard v.
Marine
487	Marine	gemiyi dengede tutan malzemeleri eski haline getirmek	freshen ballast v.
Mining
488	Mining	mineralleri eski haline getirmek	remineralize v.
489	Mining	mineralleri eski haline getirmek	remineralise v.
490	Mining	toz haline getirmek	buck v.
Psychology
491	Psychology	(bilgi birimlerini) bellek kümesi haline getirmek	chunk v.
Dentistry
492	Dentistry	dişeti konturlarını eski haline getirmek	restore the gingival contours v.
Printing
493	Printing	plaka haline getirmek	plate v.
Gastronomy
494	Gastronomy	yumuşak bir gıdayı püre haline getirmek	mouler v.
495	Gastronomy	(karışımı) hamur haline getirmek	dough (with) v.
496	Gastronomy	(maltı) lapa haline getirmek için suyla karıştırmak	dough (with) v.
497	Gastronomy	(et, balık) füme haline getirmek	smoke-dry v.
Math
498	Math	vektör haline getirmek	vectorize v.
499	Math	vektör haline getirmek	vectorise v.
Logic
500	Logic	(bir terimi) yüklem haline getirmek	predicate v.