handle - Turkish English Dictionary
History

handle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "handle" in Turkish English Dictionary : 115 result(s)

English Turkish
Common Usage
handle n. tutacak
handle n. sap
handle n. kulp
handle n. tutamak
handle n. el tutma yeri
handle v. idare etmek
handle v. işlemek
handle v. (meseleyi) ele almak
General
handle n. vesile
handle n. yol
handle n. kabza
handle n. bahane
handle n. tutak
handle n. imkan
handle n. olanak
handle n. çıkar yol
handle n. vasıta
handle n. tokmak
handle n. tutaç
handle n. tutamaç
handle n. kol
handle n. alet
handle n. lakap
handle n. takma ad
handle n. anlama
handle n. kavrayış
handle n. yönetme
handle v. ele gelmek
handle v. eğitmek
handle v. ellemek
handle v. üstesinden gelmek
handle v. el sürmek
handle v. eline almak
handle v. dokunmak
handle v. meşgul olmak
handle v. satmak
handle v. kıvırmak
handle v. köpürmek
handle v. geçinmek
handle v. başa çıkmak
handle v. ele almak
handle v. kullanmak
handle v. elden geçirmek
handle v. muamele etmek
handle v. elleri kullanmak
handle v. kendini savunabilmek
handle v. tabaklama işlemi sırasında çukurdaki derileri yukarı aşağı hareket ettirmek
handle v. vakıf olmak
handle v. yetkin olmak
handle v. başarmak
handle v. tamamlamak
handle v. kararında içmek
handle v. yargılama yetkisinin alanında olmak
handle v. görüşmek
handle v. tartışmak
handle v. yönetmek için belirli bir şekilde davranmak
handle v. ele almak
handle v. halletmek
handle v. uğraşmak
handle v. dayanmak
handle v. tutmak
handle v. teslimat gerçekleştirmek
Trade/Economic
handle v. ticaret yapmak
Law
handle v. davaya bakmak
Technical
handle n. anahtar kolu
handle n. elcik
handle n. kapı kolu
handle n. kol
handle n. kulp
handle n. sap
handle n. tutma yeri
handle n. tutum
handle n. tanıtıcı
handle n. tutamaç
handle n. en büyük endeks değeri
handle n. en yüksek fiyat
handle n. top ile homeomorfik olup iki alt boyutlu topun ürünü olarak görülen topolojik uzay
handle v. ele almak
handle v. kol tutamak
handle v. kullanmak
Computer
handle n. dosya aracı
handle n. işleyici
handle n. işleyici tanıtıcı dosya aracı
handle n. tanıtıcı değer
handle n. işleyici
handle n. tanıtıcı
Textile
handle n. manivela
handle n. tutum
handle n. (işte) kullanmak
handle v. başa çıkmak
handle v. bulundurmak
handle v. eline almak
handle v. el sürmek
handle v. ellemek
handle v. idare etmek
handle v. kontrol altında tutmak
handle v. tutamak
handle v. yönetmek
Construction
handle v. elden geçirmek
handle v. taşımak
Automotive
handle n. sap
handle v. başa çıkabilmek
Marine
handle v. elleçlemek
handle v. eleçlemek
Gastronomy
handle n. alet edavat sapı
Military
handle n. kabza
Hunting
handle v. öldürmek
Sport
handle v. (topa) elle dokunmak
handle v. (topu) elle almak
Football
handle v. elle topa dokunmak
handle v. elle oynamak
Wagering
handle n. belirli bir gün veya dönemde yapılan bahislerin toplamı
handle n. hasılat
Slang
handle n. tutacaklı bira bardağı
handle n. birisinin ismi, soy ismi veya lakabı

Meanings of "handle" with other terms in English Turkish Dictionary : 413 result(s)

English Turkish
General
pump handle n. pompa kolu
crank handle n. çalıştırma kolu
starting handle n. çalıştırma kolu
handle bars n. gidon
door handle n. kapı kolu
door handle n. kapı tokmağı
emergency handle n. imdat kolu
alarm signal handle n. imdat freni çekme kolu
commode handle n. dolap tutamağı
the handle of the umbrella n. şemsiye sapı
umbrella handle n. şemsiye sapı
door handle n. kapının kolu
umbrella handle n. şemsiyenin sapı
the handle of the umbrella n. şemsiyenin sapı
pickaxe handle n. kazma sapı
handle bar n. bisiklet gidonu
handle bar n. gidon
bread carriage handle n. ekmek kızartma makinesi kolu
square handle n. kare tutamak
rope handle n. ipten kapı/pencere sapı
rope handle n. ipten çanta sapı
rope handle n. ipten yapılmış çanta askısı/sapı/tutacağı
rope handle n. ipten kapı sapı
detergent dispenser handle n. deterjan çekmece panosu
handle side n. (tarak vb) tutma yeri
love handle n. aşk tutacağı
love handle n. belin yan kısımları
bag handle n. çanta sapı
brass knob handle n. pirinç topuz kulp
scalpel handle n. bistüri sapı
fork handle n. kürek sapı
rake handle n. tırmığın sapı
rake handle n. tırmığın tutma yeri
rake handle n. tırmık sapı
ax handle n. balta sapı
axe handle n. balta sapı
handle [dialect] n. yaklaşık 0,473 litrelik bira ölçüsü
handle [nz] n. (kumaş, deri) doku
handle-bars n. gidon kolu
handle-bars n. gidon
handle-bars n. yönelteç
mop handle n. paspas sapı
love handle n. bel bölgesinde bulunan fazla yağ
love handle n. simit bölgesi yağı
broom handle n. süpürge sapı
handle [new zealand] n. hissiyat
give a handle v. fırsat tanımak
fly off the handle v. tepesi atmak
handle somebody with tact v. nabzına göre şerbet vermek
fly off the handle v. çok kızmak
fly off the handle v. küplere binmek
be unworthy to handle v. kıvıramamak
be unworthy to handle v. hakkını verememek
be unworthy to handle v. layığıyla kullanamamak
rough handle v. itip kakmak
handle somebody tactfully v. suyuna gitmek
handle without gloves v. kaba davranmak
handle without gloves v. sert davranmak
handle with kid gloves v. tatlılıkla idare etmek
handle with kid gloves v. yumuşak davranmak
handle something as a whole v. bütün olarak ele almak
handle the subject v. konuyu ele almak
fly off the handle v. çılgına dönmek
handle a relationship v. ilişki yürütmek
handle a relationship v. ilişki sürdürmek
handle the situation v. durumu kontrol etmek
handle the situation v. durumu kontrol altında tutmak
handle the situation v. durumu idare etmek
handle the situation v. durumun icabına bakmak
handle the situation v. durumun üstesinden gelmek
handle the situation v. durumla ilgilenmek
handle the situation v. durumla başa çıkmak
handle the crisis in his own way v. krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak
handle the crisis in his own way v. krizle kendi yöntemiyle baş etmek
handle the rest v. geri kalanı halletmek
handle (a/the) problem directly v. sorunla doğrudan ilgilenmek
pull the handle v. kolu çekmek
handle stress v. stresle baş etmek
bag handle v. çanta içinde sürtünerek (madeni paraların) aşınmasına neden olmak
having a handle adj. kulplu
having a handle adj. saplı
unworthy to handle holy things adj. kutsal şeyleri tutmaya layık olmayan
too hot to handle adj. el değmeyecek kadar sıcak
too hot to handle adj. elle tutulamayacak kadar sıcak
too hot to handle adj. el yakacak kadar sıcak
too hot to handle adj. dokunulamayacak kadar sıcak
the door handle has come off expr. kapının kolu koptu
the handle has come off expr. tutamaç yerinden çıktı
the handle has come off expr. (makineye ait) kol yerinden çıktı
hdl (handle) abrev. kulp
Phrasals
handle (someone or something) with gloves v. (birine/bir şeye) çok yumuşak/nazik davranmak
handle (someone or something) with gloves v. (birini/bir şeyi) göz gibi sakınmak
handle (someone or something) with gloves v. (birini/bir şeyi) pamuklara sararak sakınmak
handle (someone or something) with gloves v. (birinin/bir şeyin) üstüne titremek
handle (someone or something) with gloves v. (birini/bir şeyi) nazlı alıştırmak
handle (someone or something) with gloves v. (birini/bir şeyi) el üstünde tutmak
handle (someone or something) with gloves v. (birini/bir şeyi) şımartmak
handle (someone or something) with gloves v. (birine/bir şeye) el bebek gül bebek davranmak
Colloquial
handle the jandal v. işi yapabilmek
handle the jandal v. işi bilmek
handle the jandal v. işin nasıl yapılacağını bilmek
handle the jandal v. işten anlamak
handle (oneself) v. (kendini) idare etmek
handle (oneself) v. (kendini) yönetmek
handle (oneself) v. (kendini) savunmak
handle (oneself) v. (kendi) başının çaresine bakabilmek
handle (oneself) v. (kendi) başının çaresine bakmak
Idioms
a handle to (one's) name n. kişinin lakabı
a handle to (one's) name n. kişinin takma adı
too hot to handle n. ele alması zor/güç (konu)
a handle on something n. bir şeyi anlamanın yolu/çaresi
handle to one's name n. kişinin lakabı
handle to one's name n. kişinin takma adı
handle without mittens v. sert davranmak
handle without mittens v. kaba davranmak
handle without mittens v. eldiven kullanmadan ele almak
get a handle on something v. bir şeye hakim olmak
fly off the handle v. balatayı yakmak
get a handle on v. başa çıkmak
handle someone with kid gloves v. birine karşı çok nazik ve hassas davranmak
fly off the handle v. balatayı sıyırmak
have a handle on something v. bir şeye hakim olmak
handle someone with kid gloves v. birine karşı itina ile davranmak
fly off the handle v. dinden imandan çıkmak
be too hot to handle v. ele alması zor/güç olmak
handle with kid gloves v. gözü gibi sakınmak
handle with kid gloves v. pamuklara sararak sakınmak
fly off the handle v. şalteri atmak
fly off the handle v. tepesi atmak
get a handle on something v. (soruna) çözüm bulmak
fly off the handle v. zıvanadan çıkmak
handle with gloves v. tatlılıkla idare etmek
handle with gloves v. yumuşak davranmak
handle with gloves v. alttan almak
handle with gloves v. nazik davranmak
go off the handle v. küplere binmek
go off the handle v. çok kızmak
go off the handle v. tepesi atmak
go off the handle v. çılgına dönmek
go off the handle v. balatayı sıyırmak
go off the handle v. balatayı yakmak
go off the handle v. şalteri atmak
go off the handle v. tepesi atmak
go off the handle v. deliye dönmek
go off the handle v. kontrolünü kaybetmek
go off the handle v. gözü kararmak
go off the handle v. çileden çıkmak
get/have a handle on somebody/something v. birine/bir şeye hakim olmak
get/have a handle on somebody/something v. birini/bir şeyi anlamak
get/have a handle on somebody/something v. birine/bir şeye aşina olmak
handle (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak
handle (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) karşı itina ile davranmak
handle (someone or something) with kid gloves v. (birine/bir şeye) yumuşak davranmak
handle (someone or something) without gloves v. (birine/bir şeye) kaba davranmak
handle (someone or something) without gloves v. (birine/bir şeye) sert davranmak
handle on v. başa çıkma
handle on v. hakim olma
Speaking
love handle n. aşk simidi
flew off the handle expr. açtı ağzını yumdu gözünü
you can handle this expr. altından kalkabilirsin
I will handle it expr. ben hallederim
I can't handle this all by myself expr. bununla tek başıma başa çıkamam
I don't know if i can handle it expr. başa çıkabilir miyim bilmiyorum
I can't handle this all by myself expr. bununla tek başıma başa çıkamıyorum
I can handle myself expr. başımın çaresine bakabilirim
I can handle this expr. bunu halledebilirim
can you handle it? expr. bunu kaldırabilir misin?
I would handle it expr. ben hallederim
can you handle it? expr. bunun üstesinden gelebilir misin?
handle with care expr. dikkatli taşıyın
handle with care expr. dikkatli tutun
pull the handle expr. kolu çek
I can handle it expr. üstesinden gelirim
let me handle expr. halletmeme izin ver
I handle it myself expr. kendi hallediyorum
Trade/Economic
handle correspondence v. yazışmaları idare etmek
examine and handle v. tetkik etmek ve halletmek
Technical
tool handle n. alet sapı
release handle n. açma çubuğu tutamağı
lever handle n. açma kolu
brake handle securing nut n. altı köşe somun
emergency stop handle n. ani kapama kolu
courtesy handle n. aydınlatma kolu
sledge hammer handle n. balyoz sapı
handle bar n. bisiklet motosiklet vb ini yönetmek için kullanılan ve ön tekere kumanda eden kısım
isolating valve handle n. boşaltma musluğu kolu
hammer handle n. çekiç sapı
crank handle n. çalıştırma kolu
operating handle n. çalıştırma kolu
drawbar handle n. çekme çubuğu tutma kolu
panning handle n. çevrinme kolu
outside hinged handle n. dış kapı tutamağı
file handle n. dosya işleme
gears with crank handle n. döndürme kolu olan dişliler
rotating handle n. döndürme kolu
full handle n. dolgun tutum
crank handle n. dirsek sapı
crank handle n. döndürme/çalıştırma kolu
firm handle n. dolgun tutum
door handle guard n. emniyet tutamağı
emergency exit devices operated by a lever handle or push pad n. el veya ayakla çalışan acil çıkış kapı tertibatları
file handle n. eğe sapı
handle starting equipment n. el ile çalıştırma techizatı
built-in door handle n. gömme kapı tutamağı
crunchy handle n. hışırtılı tulum
speed handle n. hız kolu
scroopy handle n. hışırtılı tutum
inside door handle n. iç kapı kolu
inside hinged handle n. iç kapı tutamağı
emergency stop handle n. imdat kolu
insulated handle n. izoleli sap
espagnolette handle n. ispanyolet kolu
alarm signal handle n. imdat freni çekme kolu
door handle n. kapı açma kolu
knob handle n. kapı topuzu
door outside handle n. kapı dış kolu
door handle n. kapı iç açma kolu
door pull handle n. kapı çekme kolu
door handle n. kapı tokmağı
handle fastener n. kapı tutamağı alt plakası
door handle n. kapı kulpu
door handle n. kapı kolu
ratchet handle n. kilit kabzası
lock handle n. kilit dili
locking handle n. kilitleme manivelası
lock handle n. kelebek anahtar
lock handle n. kilit tutamağı
handle locking screws n. kol saplaması
crank handle n. krank kolu
lever handle n. kol
control handle n. kontrol kolu
handle locking screw n. kol saplaması
coupling screw handle n. koşum takımı çevirme kolu
control handle n. kumanda kolu
handle fitting n. kol tertibatı
handle nut n. kollu somun
easy-to-handle n. kullanımı kolay
handle cross-shaft n. kol ara parçası
control handle n. kontrol tutamağı
handle wrench n. kulplu anahtar
rubber handle n. lastik tutma sapı
ratchet handle n. mandal kolu
jointed handle n. mafsallı kol
object handle n. nesne işleme
panning handle n. pan kolu
pump handle n. pompa kolu
fire handle n. pnömatiği ve elektriği kesen ana kol
service handle n. servis mandalı
basket-handle vault n. sepetkulpu tonoz
operating handle n. sürgü tahrik çubuğu tutamağı
starter handle n. starter tutamağı
starter handle n. starter kolu
door handle n. sürme kapı tutamağı
baffle handle n. tampon tesbit kolu
screwdriver handle n. tornavida sapı
saw handle n. testere sapı
measurement of vibrations at the handle part n. tutamaktaki titreşimin ölçülmesi
carrying handle n. taşıma sapı
handle clearance n. tutamak boşluğu
carrying handle n. taşıma kulpu
full handle n. tok tutum
measurement of vibrations at the handle n. tutamaktaki titreşimin ölçülmesi
handle bag n. tutamaklı torba
grab handle n. tutamak
pump handle n. tulumba kolu
t-handle n. t şeklinde kol
firm handle n. tok tutum
measurement of vibration at the handle n. tutamaktaki titreşimin ölçümü
boarding handle n. tutamak
handle strength n. tutamak dayanımı
measurement of vibration at the handle n. tutamaktaki titreşimin ölçülmesi
tool handle n. takım sapı
saw handle n. testere kolu
auxiliary handle n. yardımcı kol
hand brake wheel handle n. volan tutamağı
insulated handle n. yalıtık sap
fire handle n. yangın engelleme kolu
ground door opening handle n. yerde kapak açma kolu
hoe handle n. çapa sapı
cross handle n. çapraz musluk başı
cross handle n. çaprazlama takılmış sap
spade handle n. kürek sapı tutamağı
spade handle n. kürek sapı elceği
handle ball v. bilyalı tutamak
handle calls v. çağrılara bakmak ve icabı ifa etmek
handle cbrn calls v. kbrn ihbarlarının icabını ifa etmek
handle fire calls v. yangın ihbarlarının gereğini icra etmek
one-handle adj. tek kollu/elli
Computer
sizing handle n. boyutlandırma tutamağı
sizing handle n. boyutlandırma aracı
block handle n. blok işleyici
invalid handle n. geçersiz tanıtıcı
action handle n. eylem tutacağı
invalid file handle n. geçersiz dosya tanıtıcı değeri
invalid handle n. geçersiz işleyici
invalid accelerator table handle n. geçersiz hızlandırma tablosu tutamağı
handle count n. işleç sayısı
file handle n. kütük tanıtıcı değer
selection handle n. seçim tutacağı
handle count n. tanıtıcı sayımı
handle bars n. tutma çubuğu
Informatics
file handle n. kütük erişim tutamağı
Telecom
service record handle n. hizmet kaydı işlemi
service record handle n. hizmet kaydının belirteci
average handle time n. ortalama elealma süresi
Electric
insulated handle n. izoleli sap
insulated handle n. yalıtık sap
Mechanic
knife handle wrench n. ingiliz anahtarı
dead man's handle n. yalnızca operatör bastığında çalışmaya izin veren güvenlik anahtarı
Textile
firm handle n. dolgun tutum
full handle n. dolgun tutum
crunchy handle n. hışırtılı tutum
scroopy handle n. hışırtılı tutum
cloth handle difference n. kumaş tuşesi farkı
cloth handle difference n. kumaş tuşe farkı
cloth handle n. kumaş tuşesi
crank-handle n. manivela
full handle n. tok tutum
firm handle n. tok tutum
Architecture
basket-handle arch n. iç eğrisinde üç merkezi olan yuvarlak kemer
basket-handle n. sepetkulpu
Construction
ladder handle n. merdiven tutamağı
ladder handle n. tırmananların tutunması için sabit merdivenlerin yan kısmına takılan demir parmaklık
hinged gangway handle n. geçit köprüsü gömme tutamağı
handle support bracket n. pencere tutamağı taban plakası
frame handle n. sandık tutamağı
Automotive
rear closure, deck lid, liftgate and tailgate outer handle lock mechanism n. arka kapama, bagaj kapağı, yukarıya açılan arka panel ve arkakapak dış tutamak kilit mekanizması
t-handle hexdriver n. altıköşe t anahtar
crank handle n. aşıklı mil kolu
tailgate handle n. bagaj kapısı kolu
trunk handle n. bagaj kapağı kolu
rachet handle n. cırcır kolu
pull-out door handle n. çekmeli kapı kolu
drive handle n. çevirme kolu
crank handle n. çalıştırma kolu
starting handle n. çalıştırma kolu
window regulator handle n. cam açma kolu
outside door handle n. dış kapı kolu
clutch handle n. debriyaj kolu
brake handle n. el fren kolu
handle driver n. elle sökme takma aleti
flexible drive handle n. esnek sap
brake handle n. el freni kolu
interior door handle n. iç kapı kolu
starting handle n. ilk hareket kolu
door outer handle n. kapı dış kolu
door handle cup n. kapı açma kolu yuvası kapağı
door handle n. kapı kolu
grab handle n. kapı kolu
body file handle n. kaportacı eğe kolu
door pull handle n. kapı tutma kolu
outside door handle n. kapı dış kolu
starting handle n. krank kolu
jack handle n. kriko kolu
crank handle n. krank kolu
control handle n. kumanda mandalı
jack and jack handle n. kriko ve kriko kolu
t handle socket wrench with universal joint n. mafsallı t lokma kolu
starting handle n. marş kolu
offset handle n. lokma kolu
die handle n. pafta kolu
right handle drive n. sağdan direksiyonlu araç
grab handle n. tutamak
t handle socket wrench n. t lokma kolu
t-handle shifter n. t vites kolu
handle driver n. takma aleti
door remote control handle n. uzaktan kumandalı kapı kolu
body side door/front & rear door inner handle lock mechanism n. yan ön ve arka içkapı mandalı kilit mekanizması
body side door/front & rear door outer handle lock mechanism n. yan ön ve arka dışkapı mandalı kilit mekanizması
passenger assist handle n. yolcu tutamağı
Aeronautic
fire handle n. kesme kolu
fire handle n. motorda yangın çıkması halinde motoru durdurup motora giden yakıtı kesme kolu
t handle n. t şeklinde kol
alternative firing handle n. yardımcı ateşleme kolu
fire handle n. yangın kolu
face screen firing handle n. yüz perdesi ateşleme kolu
Medical
epididymodeferential handle n. epididimodeferansiyel kulp
galien handle n. galien kangalı
isolated medial bucket-handle type meniscal tears n. izole medial menisküs kovasapı yırtıkları
bucket handle fracture n. kova sapı kırığı
bucket handle meniscal tear n. kova sapı menisküs yırtığı
Optics
bucket-handle appearance n. kova sapı görünümü
Gastronomy
knife-handle n. bambu istiridye
pan handle n. tava sapı
Marine Biology
knife-handle n. uzun ve kavisli ince kabuğu olan deniz midyesi
Botanic
handle of anastomosis n. ağızlaşma kulbu
Agriculture
plough handle n. pulluk kolu
Tobacco
ratchet handle n. cırcır kolu
Geography
handle [rare] n. zirve
handle [rare] n.
handle [rare] n. sınır
Military
internal t handle n. dahili t kolu
landing gear handle n. iniş takımı kolu
bolt handle n. kurma kolu
bolt handle n. sürgü kolu
handle low n. yeniden konuşlanma
Hunting
tubular handle n. boru şeklindeki el kundağı
operating handle n. çalıştırma kolu
changing handle n. emniyet tutucusu
operating handle n. elle kullanmak için sürgüyü tutucakla hareket ettirmeyi sağlayan kol
cocking handle n. kurma kolu
bolt handle n. sürgü kolu
operating handle v. elle kullanmak için sürgüyü tutucakla hareket ettirmek
Sport
handle tow n. kayakçıların döner bir halattan tutunarak hareket ettikleri basit bir kayak teleferiği
handle tow n. kulplu halat
racket handle grip n. raket tutuşu
Slang
pearl handle n. sigara
fly off the handle v. çılgına dönmek
fly off the handle v. deliye dönmek
handle the hose v. mastürbasyon yapmak
handle the hose v. otuz bir çekmek
fly off the handle v. şalteri atmak
fly off the handle v. şalterleri atmak