kind - Turkish English Dictionary
History

kind

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "kind" in Turkish English Dictionary : 48 result(s)

English Turkish
Common Usage
kind n. tür
kind n. çeşit
kind n. cins
kind adj. kibar
kind adj. nazik
kind adj. iyiliksever
General
kind n. kalem
kind n. nevi
kind n. takım
kind n. tip
kind n. aynı şekil
kind n. nitelik
kind n. kısım
kind n. soy
kind n. çeşit
kind n. cins
kind n. huy
kind n. mizaç
kind n. karakter
kind adj. uysal
kind adj. iyilikçi
kind adj. iyicil
kind adj. içten
kind adj. merhametli
kind adj. nazik
kind adj. iyi
kind adj. müşfik
kind adj. lütufkar
kind adj. nezaketli
kind adj. hoş
kind adj. yardımsever
kind adj. kabil
kind adj. iyi kalpli
kind adj. yumuşak başlı
kind adj. inayetli
kind adj. sevecen
kind adj. iyi yürekli
kind adj. candan
kind adj. yürekten
kind adj. kibar
kind adj. cömert
Trade/Economic
kind n. aynı varlık
kind n. sınıf
Technical
kind n. çeşit
kind n. cins
Computer
kind n. tür
Ottoman Turkish
kind adj. mükrim
kind adj. kerim

Meanings of "kind" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
a kind of shalwar n. çakşır
tax in kind n. ayni vergi
rights in kind n. ayni haklar
wage in kind n. ayni ücret
guarantee in kind n. ayni teminat
a kind of folk dance n. bar
kind treatment n. iltifat
contributions in kind n. ayni yardım
a kind of grouper n. lahos
coffee of a kind n. kahveye benzer bir şey
a kind of wine barrel n. fota
a kind of sweetish cake n. kuşlokumu
the only one of its kind n. nevi şahsına münhasır
a kind of soft and unsalted cheese n. teleme
a kind of solo folk dance n. çiftetelli
a kind of light fritter n. mafiş
same kind n. aynı tür
a kind of bun n. açma
kind of strong perfume n. hacıyağı
something of the kind n. öyle bir şey
kind of watercress n. roka
a kind of fishhook n. piçsinek
a kind of peach n. kızmemesi
a kind of millionaire n. milyoner gibi bir şey
a kind of owl n. yapalak
of the same kind n. türdeş
a kind of dice game n. barbut
a kind of mosquito n. üvez
one of a kind n. türünün tek örneği
the best of its kind n. türünün en iyi örneği
best wishes and kind regards n. dilek ve temennilerimiz
aid in kind n. ayni yardım
a kind of fat-tailed sheep n. dağlıç
amicable-kind help n. himmet
kind of corporation n. şirket türü
payment in kind n. aynen ifa
kind reception n. iyi karşılama
kind reception n. hüsnü kabul
kind invitation n. nazik davet
every kind n. her tür
every kind n. her nevi
one of a kind n. kendine özgü
kind request n. nazik talep
kind request n. nazik istek
some kind of hormonal imbalance n. bir tür hormonal dengesizlik
two of a kind n. benzer
two of a kind n. tıpatıp
a plain kind of guy n. sıradan tip/adam
first of its kind n. türünün ilk örneği
kind-heartedness n. iyi kalplilik
kind thought n. ince düşünce
certain kind n. belirli tür
a kind of small fly n. mucuk
kind reminder n. kibar hatırlatma
a kind of large handkerchief n. yağlık
kind heart n. iyi kalp
a kind of folk dance n. horon
pay in kind v. ayni olarak ödemek
be so kind as to v. lütfetmek
give one's kind regards to v. selam söylemek
be kind to v. teveccüh göstermek
be kind v. teveccüh göstermek
pay in kind v. ayniyatla ödemek
treat someone kind v. birisine kibar davranmak
send a signal of some kind v. bir tür sinyal yollamak
send a signal of some kind v. bir tür sinyal göndermek
reply in kind v. nazire yapmak
be kind to animals v. hayvanlara iyi davranmak
be kind to somebody v. birine karşı nazik olmak
of a different kind adj. başka çeşitten
this kind of adj. şöyle
this kind of adj. bu tip
of a different kind adj. başka tür
that kind of adj. şöyle
of the same kind adj. soydaş
a kind of adj. bir çeşit
of the same kind adj. hemcins
of a kind adj. aynı cinsten
of a kind adj. sıradan
this kind of adj. böylesi
best of its kind adj. türünün en iyisi
kind to adj. -e karşı nazik
kind-hearted adj. iyi kalpli
kind-hearted adj. sevecen
two of a kind adj. aynı iki tür
that kind of adj. sözkonusu
some kind adj. bir tür
one of a kind adj. eşsiz
one of a kind adj. eşi benzeri olmayan
a kind of adj. bir tür
kind-hearted adj. iyi yürekli
in-kind adj. ayni
in-kind adj. mülkiyet hakkına ilişkin
in-kind adj. mallar üzerindeki hakka ilişkin
in-kind adj. para hariç varlıklara dair
in-kind adj. hizmetler ile ilgili
kind of adv. adeta
kind of adv. az çok
in kind adv. aynen
nothing of the kind adv. katiyen
nothing of the kind adv. hiçbir surette
among its kind adv. benzerleri arasında
in kind adv. aynı
kind of adv. bir tür
in a kind of way adv. bir şekilde
in a kind of funny way adv. ilginç bir şekilde
by kind permission of somebody adv. izni ile
kind-heartedly adv. iyi kalpli bir şekilde
kind-heartedly adv. iyi huylu bir şekilde
kind-heartedly adv. şefkatli bir şekilde
kind-heartedly adv. iyi kalpli olarak
in a kind of way adv. sınırlar dahilinde
in a kind of way adv. çekinceyle
same kind of prep. aynı tür
in kind expr. tür açısından
in kind expr. nitelik açısından
in kind expr. cins bakımından
Phrases
with kind regards n. saygılarımla
with kind regards n. içten dileklerimle
not-in-kind expr. alternatif
for your kind attention expr. bilgilerinize
kind of thing expr. böyle bir şey
not-in-kind expr. bambaşka
for your kind attention expr. bilgilerinize sunarım
kind of thing expr. bu tür şey
for your kind attention expr. dikkatinize sunarım
kind regards expr. içten dileklerimle
one kind or another expr. şu veya bu şekilde
kind regards expr. saygılarımla
kind but firm expr. tatlı sert
first of a kind expr. türünün ilk örneği
with kind regards from expr. -den selamlarla
Proverb
you have to be cruel to be kind birinin iyiliği için onu şimdi üzecek bir şey söylemek
you have to be cruel to be kind dost acı söyler
Colloquial
the killer kind n. öldürücü tür
the killer kind n. tehlikeli tür
the killer kind n. sert tür
the killer kind n. kötü huylu tür
the killer kind n. öldüren türden
best of its kind adj. türünün en iyisi
kinda (kind of) expr. az çok
kind of busy expr. biraz meşgul
kinda (kind of) expr. gibi
be cruel to be kind expr. iyi niyetli olmak için zalim ol
be cruel to be kind expr. kibar olmak için kaba ol
time's kind of escaped me expr. zaman nasıl geçmiş anlamamışım (geç oldu)
I could murder (some kind of food) expr. O kadar açım ki (bir yiyecek) için adam öldürebilirim
I could murder (some kind of food) expr. (bir yiyecek) için cinayet işleyebilirim
it's kind of a bummer expr. pek iyi değil
it's kind of a bummer expr. kötü sayılır
thank you for a (some kind of) time expr. sayende geçirdiğim (güzel, harika) zaman için teşekkürler
thank you for a (some kind of) time expr. (harika, güzel) vakit geçirdim, teşekkürler
thank you for a (some kind of) time expr. birlikte geçirdiğimiz (güzel, harika) zaman için teşekkürler
thank you for a (some kind of) time expr. her şey için teşekkürler
anything of the kind expr. öyle bir şey
anything of the kind expr. böyle bir şey
anything of the kind expr. buna benzer herhangi bir şey
nothing of the kind expr. hiç de değil
nothing of the kind expr. hiç de öyle değil
nothing of the kind expr. asla öyle değil
nothing of the kind expr. katiyen öyle değil
nothing of the kind expr. alakası yok
nothing of the kind expr. hiç de öyle bir şey ...
nothing of the kind expr. katiyen öyle bir şey ...
nothing of the kind expr. asla öyle bir şey ...
some kind of expr. ne olduğu belirsiz
some kind of expr. ne olduğu tam anlaşılmayan
some kind of expr. bir çeşit
some kind of expr. üstün
some kind of expr. eşsiz
some kind of expr. mükemmel
some kind of expr. oldukça iyi
some kind of expr. üstün özellikleri olan
some kind of expr. oldukça etkileyici
some kind of expr. dikkate değer
some kind of expr. hatırı sayılır
nothing of the kind expr. asla öyle değil
nothing of the kind expr. öyle bir şey değil
nothing of the kind expr. onun gibi bir şey değil
nothing of the kind expr. hiç öyle bir şey değil
nothing of the kind expr. uzaktan yakından alakası yok
nothing of the kind expr. hiç alakası bile yok
nothing of the kind expr. katiyen
some kind of expr. bir çeşit
some kind of expr. bir tür
some kind of expr. eşsiz
some kind of expr. mükemmel
some kind of expr. üstün
some kind of expr. süper
a kind of something expr. bir çeşit bir şey olarak
a kind of something expr. bir nevi bir şey olarak
a kind of something expr. bir tür bir şey olarak
kind of something expr. biraz bir şey
kind of something expr. bir şey sayılır
kind of something expr. birazcık bir şey
kind of something expr. bir parça bir şey
kind of something expr. bir nebze bir şey
kind of something expr. biraz bir şey
kind of something expr. bir şey sayılır
kind of something expr. birazcık bir şey
kind of something expr. bir parça bir şey
kind of something expr. bir nebze bir şey
something of the/that kind expr. öyle bir şey
thank you for a (some kind of) evening expr. (böyle bir) akşam için teşekkür ederim
thank you for a (some kind of) evening expr. (güzel, harika) akşam için teşekkür ederim
thank you for a (some kind of) evening expr. geçirdiğimiz (güzel, harika) akşam için teşekkür ederim
thank you for a (some kind of) evening expr. (güzel, harika) bir akşamdı, teşekkürler
thanks for a (some kind of) evening expr. (böyle bir) akşam için teşekkürler
thanks for a (some kind of) evening expr. (güzel, harika akşam için teşekkürler
thanks for a (some kind of) evening expr. geçirdiğimiz (güzel, harika akşam için teşekkürler
thanks for a (some kind of) evening expr. (güzel, harika bir akşamdı, teşekkürler
thanks for a (some kind of) time expr. (güzel, harika) zaman geçirmemi sağladığın/sağladığınız için teşekkürler
thanks for a (some kind of) time expr. (güzel, harika) vakit geçirdim, teşekkürler
thanks for a (some kind of) time expr. geçirdiğimiz (güzel, harika) zaman için teşekkürler
Idioms
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) bir şeyin vitrini
a (kind of) turn of mind n. belirli bir bakış açısı
a kind word for everybody n. herkese cana yakın davranan
a (kind of) turn of mind n. belirli bir bakış açısı
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) bir şeyin vitrini
a (kind of) reflection on (someone or something) n. bir şeyin örneği/yansıması
a (kind of) turn of mind n. belirli bir zihniyet
a kind word for everybody n. herkese samimi davranan
a (kind of) turn of mind n. belirli bir zihniyet
a (kind of) reflection on (someone or something) n. bir şeyin örneği/yansıması
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) gösteren
a (kind of) turn of mind n. belirli bir düşünce tarzı
a kind word for everybody n. herkese sıcakkanlı davranan
a (kind of) turn of mind n. belirli bir düşünce tarzı
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (mecazi) gösteren şey
a (kind of) turn of mind n. belirli bir kafa yapısı
a kind word for everybody n. herkese dostane davranan
a (kind of) turn of mind n. belirli bir kafa yapısı
a (kind of) reflection on (someone or something) n. temsil eden şey
a kind word for everybody n. herkese yakınlık gösteren
two of a kind n. aynı cins
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (bir şeyi/birini) temsil eden
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (bir şeyin/birinin) vitrinini oluşturan
a (kind of) reflection on (someone or something) n. (bir şeyin/birinin) ön yüzünü/görünen yüzünü oluşturan
the (some kind of) gods n. (bir şey) tanrıları
the (some kind of) gods n. (bir şey) için şans getirecek tanrılar
the (some kind of) gods n. (bir konuda) yanında olacak/güç verecek tanrılar
crawling with some kind of creature v. böcek/karınca vs. kaynamak
get some kind of mileage out of something v. bir şeyden istifade etmek/yararlanmak
draw some kind of attention away v. dikkat çekmek
not be the marrying kind v. evlenemeyecek birisi olmak
not be the marrying kind v. evlenilmeyecek biri olmak
not be the marrying kind v. evlenmek bana göre değil diyen birisi olmak
not be the marrying kind v. evlenilecek biri olmamak
respond in kind v. misillemede bulunmak
get some kind of mileage out of something v. yeterince/gerektiğince kullanmak
let out some kind of sound v. (acaip bir) ses çıkarmak
pay (one) back in kind v. yaptığı kötülüğün karşılığını (birine) aynı biçimde ödetmek
pay (one) back in kind v. (biriyle) ödeşmek
pay (one) back in kind v. (birine) misillemede bulunmak
pay (one) back in kind v. (birine) kısasa kısas yapmak
pay (one) back in kind v. kana kan/göze göz/dişe diş istemek
sound a (kind of) note v. kulağa bir şey gibi gelmek
sound a (kind of) note v. belli bir yaklaşımla konuşmak
sound a (kind of) note v. belli bir tonda konuşmak
sound a (kind of) note v. belli bir havada iletişim kurmak/konuşmak
sound a (kind of) note v. belli bir tarzda iletişim kurmak/konuşmak
sound a (kind of) note v. belli bir tavırla iletişim kurmak/konuşmak
sound a (kind of) note v. belli bir üslupla iletimim/kurmak konuşmak
sound a (kind of) note v. (konuşma) belli bir tonda olmak
sound a (kind of) note v. (konuşma) belli bir yaklaşımda olmak
sound a (kind of) note v. (konuşma) belli bir tutumda olmak
sound a (kind of) note v. belli bir tutumla/yaklaşımla konuşmak
be not the marrying kind v. evlenilecek biri olmamak
be cast in a (some kind of) mold v. aynı, benzer kalıptan çıkmış gibi olmak
be cast in a (some kind of) mold v. aynı, benzer hamurla/hamurdan yoğrulmuş olmak
be cast in a (some kind of) mold v. birbirinin aynısı, benzeri olmak
be cast in a (some kind of) mold v. taban tabana benzemek, aynı olmak
be cast in a (some kind of) mold v. (belirtilen türde) olmak
be one of a kind v. türünün tek örneği olmak
be one of a kind v. eşsiz olmak
be one of a kind v. kendine özgü olmak
be one of a kind v. eşi benzeri olmamak
go on (some kind of) spree v. (bir şeyde) aşırıya kaçmak
go on (some kind of) spree v. (bir şeyin) dibine vurmak
go on (some kind of) spree v. çılgınca (bir şey) yapmak
go on (some kind of) spree v. (bir şeyi) abartmak
get (some kind of) mileage out of (something) v. (bir aracın deposuyla) belli bir mesafe gidebilmek
get (some kind of) mileage out of (something) v. (bir araca durup benzin almadan) belli bir mesafe gidebilmek
get some kind of mileage out of v. -den istifade etmek/yararlanmak
get some kind of mileage out of v. yeterince/gerektiğince kullanmak
keep (some kind of) hours v. (garip, erken, geç) saatlerde uyuyup uyanmak
keep (some kind of) hours v. uyku saatleri (düzenli, bozuk, erken, geç) olmak
keep (some kind of) hours v. (garip, erken, geç) çalışma saatleri olmak
keep (some kind of) hours v. çalışma saatleri (düzenli, bozuk, erken, geç) olmak
not have a (kind of) bone in (one's) body v. (birinde bir özellikten) eser olmamak
not have a (kind of) bone in (one's) body v. (birinde bir özelliğin) zerresi olmamak
not have a (kind of) bone in (one's) body v. (birinde) en ufak (bir özellik) olmamak
not have a (kind of) bone in (one's) body v. (birinde bir özellik) hiç olmamak
not have a (kind of) bone in (one's) body v. (birinin) kumaşında (bir özellik) olmamak
not have a (some kind of) bone in (one's) body v. (birinde bir özellikten) eser olmamak
not have a (some kind of) bone in (one's) body v. (birinde bir özelliğin) zerresi olmamak
not have a (some kind of) bone in (one's) body v. (birinde) en ufak (bir özellik) olmamak
not have a (some kind of) bone in (one's) body v. (birinde bir özellik) hiç olmamak
not have a (some kind of) bone in (one's) body v. (birinin) kumaşında (bir özellik) olmamak
paint a (some kind of) picture of (something) v. (bir şeyle) ilgili (bir çeşit) bir tablo çizmek
paint a (some kind of) picture of (something) v. (bir şeyi bir şekilde) tasvir etmek/betimlemek
strike a (kind of) note v. (konuşma) belirli bir tonda olmak
strike a (kind of) note v. (konuşma) belirli bir tavırda olmak
of its kind adj. türünün
of its kind adj. aynı türünden olanlar arasında
virgin (some kind of drink) adj. alkolsüz (bir içecek)
virgin (some kind of drink) adj. alkolsüz (bir içki/kokteyl)
a kind of (something) expr. -yerine
a kind of (something) expr. -olarak
a kind of (something) expr. -namına
a kind of (something) expr. -temsilen
a kind of (something) expr. alternatif olarak
two of a kind expr. birbirinin aynısı
be cruel to be kind expr. dost acı söyler
in kind expr. kısasa kıssas
you are so kind expr. siz çok naziksiniz
best one of its kind expr. türünün en iyisi
a kind word for everybody expr. herkese yakın davranan
a kind word for everybody expr. herkese güler yüz ve tatlı dille yaklaşan
a kind word for everybody expr. herkese kibar/nazik davranan
a kind word for everybody expr. herkese sevecen davranan
doesn't have a (certain kind of) bone in (one's) body expr. (birinin) damarlarında bir damla bile kötülük/kıskançlık bulunmaz
in (some kind of) fashion expr. (belli bir) şekilde
in (some kind of) fashion expr. (belli bir) yoldan
in (some kind of) fashion expr. (belli bir) biçimde
in (some kind of) fashion expr. (belli bir) tarzda
in a (kind of) light expr. (belirli) bir şekilde
in a (kind of) light expr. (belirli bir) yönden
in a (kind of) light expr. (belirli bir) açıdan
Speaking
what kind of car do you drive? expr. arabanın markası ne?
you're very kind to offer this expr. bunu teklif etmen büyük incelik
what kind of question is that? expr. bu ne biçim bir soru?
it's kind of what I do expr. benim olayım bu
I don't like that kind of talk expr. bu tarz konuşmalardan hoşlanmıyorum
he was kind of austere expr. biraz sert biriydi
I kind of like it here expr. burayı sevdim gibi
we need some kind of relief expr. bir şekilde rahatlamalıyız
what kind of answer is this? expr. bu nasıl bir cevap?
what kind of answer is that? expr. bu nasıl bir cevap?
it's just not my kind of music expr. bu müzik benim tarzım değil
are you in some kind of trouble? expr. başın belada falan mı?
looks kind of like you expr. biraz sana benziyor
he's kind of my hero expr. benim kahramanım sayılır
I can't take on that kind of responsibility expr. böyle bir sorumluluğu alamam
I kind of like it here expr. burayı sevdim sayılır
it's kind of weird expr. bir tuhaflık var
you're so kind to offer this expr. bunu teklif etmen büyük incelik
I kind of expected it expr. bunu biraz da bekliyordum
i kind of lived there for a while expr. bir süre orada yaşadım sayılır
what kind of love is this? expr. bu nasıl sevgi?
I'm not that kind of girl expr. ben o tür bir kız değilim
don't put that kind of pressure on me expr. bana bu tür bir baskı yapma
I can't take that kind of rejection expr. böyle bir geri çevrilmeyi kabullenemem
what kind of question is that? expr. bu nasıl bir soru?
it's kind of weird expr. biraz tuhaf
that is kind of the least of my concerns right now expr. bu şu anda endişe edeceğim son şey
what kind of love is it? expr. bu nasıl sevgi?
that’s very kind of you expr. çok kibarsınız
that is very kind of you expr. çok naziksiniz
you are very kind expr. çok kibarsınız
you're so kind expr. çok incesin
you're so kind expr. çok kibarsın
you're so kind expr. çok incesiniz
you're so kind expr. çok kibarsınız
that's very kind of you,thank you! expr. çok kibarsınız, teşekkür ederim!
they differ in kind expr. çeşitleri ayrı
that's very kind of you expr. çok naziksiniz
it is very kind of you expr. çok naziksin
that's very kind of you expr. çok kibarsınız
you are very kind expr. çok kibarsın
that is really kind of you expr. gerçekten çok naziksiniz
it's kind of strange expr. gariplik var
nothing of the kind expr. hiç de öyle değil
it's kind of weird expr. gariplik var
what is your favorite kind of weather? expr. hangi havalardan hoşlanırsın?
it was nothing of the kind! expr. hiç de öyle değildi!
you are so kind as usual expr. her zamanki gibi çok naziksiniz
you are so kind as usual expr. her zamanki gibi çok naziksin
is this supposed to be some kind of joke? expr. nedir bu şaka falan mı?
what kind of job are you looking for? expr. nasıl bir iş arıyorsun?
that's very kind of you expr. naziksiniz
what kind of camera do you have? expr. ne tür bir kameran var?
what kind of animals do you like? expr. ne tür hayvanları seversin?
what kind of books do you like? expr. ne tür kitaplardan hoşlanırsın?
what kind of books do you read? expr. ne tür kitaplar okursun?
what kind of studies expr. ne tür çalışmalar
what kind of songs do you sing? expr. ne tür şarkılar söylüyorsunuz?
what kind of expr. ne mene
what kind of music do you listen to? expr. ne tür müzik dinlersin?
what kind of accident? expr. ne tür bir kaza?
what kind of tv programmes do you like expr. ne tür televizyon programlarından hoşlanırsın?
it's kind of weird expr. ortada bir gariplik var
he isn't that kind of man expr. o öyle bir adam değil
what kind of crap is that? expr. nasıl bir saçmalık bu?
what kind of business? expr. ne tür bir iş?
what kind of sites do you like? expr. ne tür siteleri seversin?
what kind of expr. ne çeşit
what kind of job are you looking for? expr. ne tür bir iş arıyorsun?
it's kind of important expr. önemli sayılır
what kind of things? expr. ne gibi şeyler?
what kind of expr. ne tür
what kind of ice cream do you want? expr. neli dondurma istiyorsun?
what kind of plans expr. ne tür planlar
what kind of room are you looking for? expr. nasıl bir oda arıyorsunuz?
what kind of books do you like? expr. ne tür kitaplardan hoşlanırsınız?
what kind a person are you? expr. nasıl bir insansın sen?
what kind of trouble? expr. nasıl bir bela?
what kind of songs do you sing? expr. ne tür şarkılar söylüyorsun?
it's kind of strange expr. ortada bir gariplik var
is this supposed to be some kind of joke? expr. ne şimdi bu şaka falan mı?
what kind of books do you read? expr. ne tür kitaplar okursunuz?
what kind of songs do you write? expr. ne tür şarkılar yazıyorsun?
what kind of house do you live in? expr. nasıl bir evde yaşıyorsun?
what kind of man do you think i am? expr. ne tür bir adam olduğumu sanıyorsun?
what kind of house do you live in? expr. nasıl bir evde yaşıyorsunuz?
what kind expr. ne tür
she looked kind of sad expr. morali bozuk gibiydi
what is your favorite kind of weather? expr. ne tür havalardan hoşlanırsın?
what kind expr. ne tip
what kind of expr. ne biçim
what kind of food do you like? expr. ne tür yemeklerden hoşlanırsın?
it's very kind of you to ask expr. sorman büyük bir incelik
does he look like the kind of person i'd go out with? expr. sence o çıkmak isteyeceğim türden birisi mi?
kind of expr. sayılır
it's kind of strange expr. tuhaflık var
it's kind of weird expr. tuhaf gibi
thank you you're so kind expr. teşekkür ederim çok naziksin
it's kind of weird expr. tuhaflık var
I am the last of my kind expr. türümün son örneğiyim
that's very kind of you expr. teveccühünüz
it's kind of weird expr. tuhaf sayılır
I'm kind of tired expr. yoruldum biraz
she looked kind of sad expr. üzgün gibiydi
she looked kind of sad expr. üzgün gibi görünüyordu
what kind of music do you like to listen? expr. ne tür müzik dinlemekten hoşlanırsınız?
may god be kind to you expr. tanrının merhameti seninle olsun
Trade/Economic
capital in kind n. ayni sermaye
payment in kind n. ayni ödeme
in-kind capital n. ayni sermaye
value in kind n. ayni değer
income in kind n. ayni gelir
in-kind benefits n. ayni gelirler
dividend in kind n. ayni kar
dividend in kind n. ayni temettü
in kind transfer n. ayni transfer
in-kind and in-cash n. ayni ve nakdi
tax in-kind n. ayni vergi
tax in kind n. ayni vergi
aids in kind n. ayni yardımlar
kind of revenue n. gelir çeşidi
every kind of good n. her türlü mal
kind reception n. hüsnü kabul
transfer in kind n. halen yapılan bir üretimin karşılığı durumunda olmadan devletin kişi veya ailelere mal ve hizmet biçimindeki ödemeleri
in kind investment n. mal cinsinden yatırım
in kind transfer n. mal cinsinden yapılan yardım
performance in kind n. mal olarak ödeme
payment in kind n. malla yapılan ödeme
capital in kind n. mal şeklindeki sermaye
payment in kind n. mal olarak ödeme
payment in kind n. misli olarak ödeme
value in kind n. nesnel değer
change of type/kind n. nevi değişikliği
kind of corporation n. şirket nevi
pay in kind v. ayniyatla ödemek
payable in kind adj. ayni olarak ödenebilecek
payable in kind adj. ayni olarak ödenecek
in kind adv. aynı cinsten
in kind adv. ayni
in kind adv. ayni olarak
in kind adv. para dışında varlık olarak
in cash and kind expr. ayni ve nakdi
in kind expr. mal olarak
Law
partition in kind n. aynen bölüşülmesi
replacement in kind n. aynen ikame
capital in kind n. ayni sermaye
compensation in kind n. aynen tazmin
rations given in kind n. ayni rasyon
restitution in kind n. eski halin iadesi
restitution in kind n. eski hale getirme
changing kind n. nevi değiştirme
in kind adv. ayın olarak
in kind expr. ayın nevinden
as the same kind expr. benzer türde
take appeals of any kind expr. her türlü temyiz talebini almaya
Politics
in-kind aid n. ayni yardım
aid in kind n. ayni yardım
in-kind contribution n. ayni katkı
retaliation in kind n. mukabele-i bilmisil
retaliation in kind n. misliyle mukabele
retaliation in kind n. mukabelei bilmisil
receive a benefit in kind v. ayni yardım almak
in cash or in kind expr. ayni veya nakdi olarak
Insurance
benefit in kind n. ayni yardım
Tourism
kind of service n. hizmet çeşidi
Technical
ration in kind n. ayni rasyon
error of the second kind n. ıskalama hatası
error of the first kind n. yanlış alarm hatası
kind of load n. yükle gerilme
kind of soil n. zemin cinsi
Computer
error of first kind n. birinci tür hata