arzu - Turco Inglés Diccionario
Historia

arzu



Significados de "arzu" en diccionario inglés turco : 58 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
arzu desire n.
arzu wish n.
General
arzu want n.
arzu appetence n.
arzu hunger n.
arzu aspiration n.
arzu mind n.
arzu longing n.
arzu conation n.
arzu thirst n.
arzu hankering n.
arzu hanker n.
arzu intentness n.
arzu craving n.
arzu affect n.
arzu prurience n.
arzu maggot n.
arzu urge n.
arzu passion n.
arzu bid n.
arzu request n.
arzu pruriency n.
arzu lust n.
arzu solicitude n.
arzu eagerness n.
arzu wish n.
arzu appetite n.
arzu leaning n.
arzu eager n.
arzu rage n.
arzu itch n.
arzu yen n.
arzu appetency n.
arzu yearning n.
arzu desire n.
arzu will n.
arzu propensity n.
arzu ambition n.
arzu tendency n.
arzu thirstiness n.
arzu hungriness n.
arzu ardentness n.
arzu maw [obsolete] n.
arzu wouldingness [obsolete] n.
arzu bosom [obsolete] n.
arzu brame [obsolete] n.
arzu optation n.
arzu device n.
arzu devices n.
arzu inclining n.
arzu fancy n.
arzu fantasy [obsolete] n.
arzu fantasy n.
arzu inkling [dialect] n.
arzu sights n.
Trade/Economic
arzu will n.
Archaic
arzu list n.
arzu luxury n.

Significados de "arzu" con otros términos en diccionario inglés turco: 296 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
arzu etmek desire v.
General
edebiyatta arzu desire in literature n.
şiddetli arzu appetency n.
arzu edilen şey desideratum n.
arzu eden kişi desirer n.
şiddetli arzu craving n.
arzu edilen gerekli şey want n.
arzu edilirlik desirability n.
dişi hayvanlardaki cinsel arzu artışı ya da gebeliğe hazır olma dönemleri estrum n.
arzu edilir olma desirableness n.
çok şiddetli arzu lust n.
geçici arzu fancy n.
şiddetli arzu urge n.
anlık arzu sudden passion n.
arzu dolu bakış ogle n.
son arzu closing speech n.
son arzu dying wish n.
son arzu last wish n.
son arzu last will n.
cinsel arzu concupiscence n.
kuvvetli arzu earnest desire n.
arzu edilmeyen sonuç undesired result n.
arzu yatırımı libidinal investment n.
arzu edilen değerlendirmeler desired appreciations n.
arzu edilen değerlendirme desired appreciation n.
arzu edilen düzey desired level n.
arzu edilen sonuç desired result n.
arzu nesnesi object of desire n.
arzu edilen iş desired employment n.
arzu edilen sıcaklık desired temperature n.
arzu edilen ısı desired temperature n.
defileleri izlemek için ön sırada bulunan en prestijli ve arzu edilen koltukların bulunduğu alan frow (front row) n.
arzu olmadan yapılan seks acokoinonia n.
çok isteme/arzu etme ache n.
gelip geçici arzu notion n.
doğal arzu veya içgüdülerin yol açtığı davranış ve düşünceler naturalism n.
arzu edilen etkiyi yaratma gücü teeth n.
şiddetle arzu etme thirsting n.
arzu duymama thirstlessness n.
güçlü veya anormal arzu a month mind n.
belirli bir nesneye, hedefe veya amaca yönelik arzu appetition n.
arzu eden kimse aspirer n.
arzu dolu bakış eliad [obsolete] n.
cinsel arzu eros n.
derin cinsel arzu erotic love n.
kuvvetli arzu vote n.
arzu edilen şey wish n.
aşırı cinsel arzu lech n.
şehvetli arzu letch n.
aşırı arzu letch n.
şehvetli arzu letch n.
aşırı arzu letch n.
olağanüstü arzu veya hevese sahip kimse whale n.
geçici arzu whigmaleerie n.
geçici arzu whimwham n.
geçici arzu wrinkle [dated] n.
arzu duygusu woulding n.
arzu edilen bir varış noktasına gitme amacıyla yapılan yolculuk hijra n.
arzu edilen bir varış noktasına gitme amacıyla yapılan yolculuk hijrah n.
arzu nedeni hope n.
geneli zeki, çalışkan ve yasalara saygılı olma gibi arzu edilen özelliklere sahip olan azınlık grubu model minority n.
arzu edilen özelliklere sahip azınlık üyesi model minority n.
güçlü arzu month's mind [uk] n.
cinsel arzu love n.
arzu edilen şey desiderate [obsolete] n.
arzu edilen şey desideration n.
ateşli arzu desiderium n.
arzu edilen şey desirable n.
arzu edilen şey desire n.
arzu edilecek şey optative n.
şehvetli arzu colt's tooth n.
arzu edilir olma concupiscibleness [obsolete] n.
geçici arzu conundrum [obsolete] n.
kuvvetli arzu flame n.
arzu etmemek not to wish v.
arzu etmek fancy v.
sönmek (öfke/arzu vb) cool v.
arzu etmek be desirous of v.
arzu etmek have a yearning to v.
arzu edilen bir şeyi belirtir do with v.
yerine getirmek (arzu, rica vb) indulge v.
arzu dolu bakmak ogle v.
arzu duymak yearn v.
şehvetle arzu etmek lust for v.
arzu etmek aspire to v.
arzu etmek long for v.
söndürmek (öfke/arzu vb'ni) cool v.
şehvetle arzu etmek lust after v.
arzu etmemek not to will v.
şiddetle arzu etmek covet v.
arzu etmek aspire v.
çok arzu etmek yearn v.
arzu etmek have a yearning for v.
bir şeyi çok arzu etmek dearly love to v.
arzu etmek wish v.
arzu etmek long (for) v.
arzu etmek want v.
arzu etmek wish for v.
arzu etmek long v.
çok arzu etmek yearn for v.
arzu etmek hope v.
arzu edilen olmak be desirable v.
-i çok arzu etmek be hungry for v.
-i çok arzu etmek hunger for v.
-i çok arzu etmek set one's mind on v.
-i çok arzu etmek thirst for v.
cinsel arzu uyandırmak turn on v.
-i çok arzu etmek thirst after v.
arzu etmek care v.
arzu etmek tempt v.
arzu ettiğine kavuşmak have one's will v.
arzu etmek will v.
arzu duymak list v.
çok arzu etmek wish v.
arzu etmek mind [dialect] v.
arzu etmek mint [scotland] v.
yoğun cinsel arzu beslemek lust v.
bir şeye şiddetli arzu duymak fiend v.
arzu dolu bakmak smicker [scotland] v.
arzu etmek strike v.
arzu verici aphrodisiac adj.
arzu edilmeyen undesired adj.
arzu edilen desirable adj.
arzu eden desirous adj.
arzu edilen desired adj.
arzu edilir desirable adj.
arzu eden would-be adj.
şehvet dolu/şehvetli/arzu edilir concupiscible adj.
cinsel arzu ve duygularla karakterize edilmiş sexed adj.
arzu edilen covetable adj.
arzu edilen petitive adj.
yasadışı bir şekilde arzu edilen temptatious adj.
arzu duymayan thirstless adj.
arzu edilen ambitioned adj.
arzu uyandıran appetible [obsolete] adj.
arzu etmeyen undesiring adj.
arzu duyulan yearned-for adj.
arzu duyulan longed-for adj.
arzu duyulan wished-for adj.
arzu edilmeyen unwished adj.
arzu verici venereous adj.
arzu gösteren votive adj.
arzu edilen wishable adj.
arzu edilir wishable adj.
arzu belirten wishful adj.
eşcinsel arzu uyandıran homoerotic adj.
homoseksüel arzu uyandıran homoerotic adj.
arzu duymayan lustless adj.
arzu edilen go-to adj.
arzu edilen gradely [dialect] adj.
arzu edilen optable [obsolete] adj.
arzu edilen in order adj.
hırsla arzu edilen coveted adj.
arzu edilen fancied adj.
arzu edilen fantasied adj.
arzu edilmeyen indesirable adj.
farklı farklı şeyler arzu eden diversivolent [obsolete] adj.
arzu edilen supposed adj.
arzu edilir bir halde desirably adv.
arzu edildiği gibi desirably adv.
arzu üzerine on request adv.
arzu edilir şekilde desirably adv.
arzu ettiğiniz üzere agreeably to your request adv.
arzu dolu amorously adv.
arzu ederek longingly adv.
arzu etmeksizin helplessly adv.
arzu dolu smickly adv.
cinsel arzu anlamı veren ön ek eroto- pref.
şiddetle arzu edilme anlamına gelen ön ek must- pref.
arzu anlamı veren son ek -orexia suf.
Phrasals
çok arzu etmek ache for (someone or something) v.
istek-arzu belirtmek purr over v.
arzu etmek will to v.
şehvetle arzu etmek lech after v.
aşırı cinsel arzu duymak lech after v.
(birini/bir şeyi) arzulamak/arzu etmek long for (someone or something) v.
(birini) şehvetle arzu etmek lust after (someone) v.
(birini) şehvetle arzu etmek lust for (someone) v.
(bir şeyi) çok arzu etmek thirst after (something) v.
(bir şeyi) çok arzu etmek thirst for (something) v.
Phrases
arzu olunduğu gibi as convenient expr.
içe hapsedilmiş bir arzu ile with a wish locked away inside expr.
içe gömülmüş bir arzu ile with a wish locked away inside expr.
ne arzu ettiğine dikkat et beware what you wish for expr.
ne arzu ettiğine dikkat et be careful what you wish for expr.
zaman geçtikçe arzu/istek de artar desires are nourished by delays expr.
siz nasıl arzu ederseniz (just) as you wish [uk] expr.
Colloquial
arzu edilen fanciable [uk] adj.
arzu nesnesi a bit of crackling [brit] expr.
yapmayı arzu eder misin? (would you) care to...? expr.
yapmayı arzu eder misin? would you care to... expr.
ne zaman arzu edersen whenever you wish expr.
yapmayı arzu etmek care to do expr.
… arzu eder misin/eder misiniz? care to…? expr.
ne arzu ettiğine/dilediğine dikkat et watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr.
Idioms
(kadın) arzu nesnesi a bit of crackling [brit] n.
arzu edilmeyen olaylara neden olan şey pandora's box n.
arzu edilmeyen olaylara neden olan şey a pandora's box n.
büyük bir/şiddetli arzu burning desire n.
son arzu ve vasiyet last will and testament n.
derin arzu yearning desire n.
şiddetli arzu/istek yearning desire n.
yürekten arzu/istek yearning desire n.
yoğun arzu/istek yearning desire n.
aşırı istek/arzu burning desire n.
(bir şeyi) çok arzu etme thirst for (something) n.
çok arzu edilen durum rose garden n.
(şefkat, arzu, endişe, vb.) nesnesi olmak lie at the heart v.
arzu ettiği gibi etkileyebilmek turn around one's finger v.
yapmayı arzu eder misin? care to (do something) v.
arzu etmek have one's eyes on v.
birine arzu ile bakmak give someone the big eye v.
çok arzu etmek set one's heart on v.
(birine karşı) cinsel arzu/istek duymak have hot pants (for someone) v.
(birine karşı) cinsel arzu/istek duymak have the hots (for someone) v.
(birine karşı) cinsel arzu/istek duymak have the hots v.
'-e karşı cinsel arzu/istek duymak have the hots for v.
(bir şeyi) çok arzu etmek hunger for (something) v.
-i çok arzu etmek set heart on v.
'-i çok arzu etmek set mind on v.
arzu edilmeyen bir durum yavaş ve dikkatli bir şekilde mücadele etmek take it day by day v.
arzu edilmeyen bir durum yavaş ve dikkatli bir şekilde mücadele etmek take things day by day v.
yoğun ilgi/arzu hot and heavy adj.
bir arzu/tutku uğruna ölüp bitmiş consumed by desire adj.
bir arzu/istek uğruna gözü dönmüş consumed by desire adj.
'-i çok arzu eden hungry for adj.
(bir şeyi) çok arzu eden hungry for (something) adj.
(bir şeyi) çok arzu eden thirsty for (something) adj.
(birine) karşı yoğun cinsel/romantik arzu besleyen thirsty for (someone) adj.
arzu ettiği kadar to (one's) heart's desire expr.
Speaking
arzu ederseniz if you care to expr.
nasıl arzu ederseniz as you desire expr.
nasıl arzu ederseniz however you want expr.
nasıl arzu edersen as you wish expr.
nasıl arzu edersen however you want expr.
nasıl arzu ederseniz do as you please expr.
nasıl arzu ederseniz as you please expr.
nasıl arzu ederseniz as you may wish expr.
nasıl arzu edersen as you like expr.
Trade/Economic
arzu edilmeyen risk unwished risk n.
arzu edilmeyen riziko unwished risk n.
arzu edilmeyen şirket birleşmeleri önerisi unfriendly merger n.
bir kimseyi belli bir amaca ulaşmadan alıkoyan arzu ve istek yokluğu frustration n.
insanları sosyal bir temele yerleştirme arzu ve isteği affiliation motive n.
insan davranışlarını belirli hedeflere yönlendiren arzu motive n.
arzu etmek desire v.
arzu edilmeyen unwished for adj.
Law
(veraset kanunu) feragat edilmiş bir hakkın vasiyetçinin arzu edeceği şekilde dağıtılması için yargı kontrolüne verilmesi sequestration n.
Politics
arzu ederek anxious to expr.
Technical
arzu edilen yer sıfır noktası desired ground zero n.
istemek arzu etmek desire v.
arzu edilir desirable adj.
Radio
arzu edilmeyen stray adj.
Medical
arzu edildiği zaman ad libitum n.
cinsel arzu bozukluğu sexual desire disorder n.
Psychology
kendi bedenine arzu duyma narcissism n.
hasta olmaya duyulan anormal arzu nosophilia n.
hasta olmaya duyulan anormal arzu pathophilia n.
bilindik, tanıdık yerlere dönmek için duyulan manik arzu nostomania n.
ölülere cinsel arzu duyan kimse necrophile n.
ölmeye patolojik düzeyde arzu duyma necrophilism n.
ölülere cinsel arzu duyma necrophily n.
arzu giderme wish fulfillment n.
aşırı cinsel arzu gösteren dişi nymphomaniac n.
birşeyi çok arzu edip ulaşamamanın verdiği çılgınlık içindeki kişi nympholept n.
çok arzu edip ulaşamamanın verdiği çılgın ruh hali nympholepsy n.
hipoaktif cinsel arzu bozukluğu hypoactive sexual desire disorder n.
istek irade arzu mind power n.
istek irade arzu mental power n.
ketlenmiş cinsel arzu inhibited sexual desire n.
cinsel arzu erotism n.
hareket etmeye duyulan aşırı arzu kinesomania n.
zihnin dışındaki nesnelere yönelik dikkat veya arzu objectivity n.
tüm arzu ve isteklerin cinsel içgüdü kaynaklı olduğu görüşü pansexualism n.
tüm arzu ve isteklerin cinsel içgüdü kaynaklı olduğu görüşü pansexuality n.
ışığa olan aşırı arzu photomania n.
birşeyi çok arzu edip ulaşamamanın verdiği çılgınlık içinde nympholeptic adj.
arzu ile ilgili epithymetic adj.
Literature
arzu dolu bakış oeillade n.
Religious
(budizmde) dört yüce gerçekten ilki olan, ızdırabın aşırı arzu ve bağlanmadan kaynaklandığı gerçeği duhkha n.
(budizmde) dört yüce gerçekten ilki olan, ızdırabın aşırı arzu ve bağlanmadan kaynaklandığı gerçeği dukkha n.
Art
bir şeyin çokça arzu edildiğinin ifadesi terribilita n.
Archaic
arzu uyandıran şey provocative n.
arzu edilen desireful adj.
arzu dolu desireful adj.
arzu edilen desirous adj.
Slang
arzu edilen şey jam n.
yoğun cinsel arzu hot n.
cinsel arzu nesnesi gash n.
cinsel arzu/istek hots n.
cinsel arzu nesnesi olmak get hit on v.
cinsel arzu duymak have hot pants v.
British Slang
cinsel arzu/istek the hots n.
Modern Slang
kız kardeşe duyulan ensest arzu adelphepothia n.
erkek yeğene karşı duyulan ensest arzu adelphirexia n.
kız yeğene karşı duyulan ensest arzu adelphithymia n.