Historia

deneyim

Significados de "deneyim" en diccionario inglés turco : 16 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	deneyim	experience n.
General
2	General	deneyim	experimenting n.
3	General	deneyim	experiencing n.
4	General	deneyim	experience n.
5	General	deneyim	experimentation n.
6	General	deneyim	practice n.
7	General	deneyim	experiment n.
8	General	deneyim	adventure n.
9	General	deneyim	door n.
10	General	deneyim	feel n.
11	General	deneyim	background n.
12	General	deneyim	tentative adj.
Technical
13	Technical	deneyim	experience n.
Philosophy
14	Philosophy	deneyim	experiment n.
Military
15	Military	deneyim	experience n.
Engineering
16	Engineering	deneyim	tentation n.

Significados de "deneyim" con otros términos en diccionario inglés turco: 276 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	deneyim kazanmak	gain experience v.
General
2	General	deneyim etme	experiencing n.
3	General	bilgi ve deneyim	knowledge and experience n.
4	General	cinsel deneyim	sexual experience n.
5	General	cinsel deneyim	sexual prowess n.
6	General	harika bir deneyim	quite an experience n.
7	General	tam bir deneyim	quite an experience n.
8	General	deneyim paylaşımı	experience sharing n.
9	General	iyi deneyim	good practice n.
10	General	genel deneyim	general practice n.
11	General	ölüme yakın deneyim	near-death experience n.
12	General	ilk cinsel deneyim	first sexual experience n.
13	General	insani deneyim	human experience n.
14	General	iki yıllık deneyim	two year experience n.
15	General	(hayatta) yeni bir çığır açan deneyim	a life changing experience n.
16	General	hayatı değiştiren deneyim	a life changing experience n.
17	General	hayat değiştiren deneyim	life-changing experience n.
18	General	kötü deneyim	bad experience n.
19	General	hayatını değiştirecek bir deneyim	transformative experience n.
20	General	ilişki dışı cinsel deneyim	extradyadic sexual experience n.
21	General	eski deneyim	old experience n.
22	General	deneyim tasarımı	experience design n.
23	General	deneyim tasarımcısı	experience designer n.
24	General	acı deneyim	an unpleasant experience n.
25	General	dünya işlerinde deneyim	savoir vivre n.
26	General	olağanüstü deneyim	extraordinary experience n.
27	General	2 yıllık deneyim	two-year experience n.
28	General	iki yıllık deneyim	two-year experience n.
29	General	ilk deneyim	baptism n.
30	General	eşsiz deneyim	unique experience n.
31	General	yetenek ve deneyim	expertise n.
32	General	gerekli deneyim	necessary experience n.
33	General	gerekli deneyim	required experience n.
34	General	ölüme yakın deneyim	near-death experience (nde) n.
35	General	deneyim süresi	duration of experience n.
36	General	deneyim süresi	years of experience n.
37	General	geniş deneyim	broad experience n.
38	General	geniş deneyim	extensive experience n.
39	General	geniş deneyim	comprehensive experience n.
40	General	kapsamlı deneyim	extensive experience n.
41	General	kapsamlı deneyim	comprehensive experience n.
42	General	kapsamlı deneyim	broad experience n.
43	General	kapsamlı deneyim	wide experience n.
44	General	geniş deneyim	wide experience n.
45	General	erken deneyim	early experience n.
46	General	deneyim inovasyonu	experience innovation n.
47	General	iş deneyim belgesi	work experience certificate n.
48	General	kısa bir deneyim	taste n.
49	General	tehlikeli deneyim	adventure n.
50	General	ikinci deneyim	reexperience n.
51	General	ikinci deneyim	re-experiencing n.
52	General	korku veren deneyim	nightmare n.
53	General	deneyim paylaşım toplantısı	testimony meeting n.
54	General	unutulmayan deneyim	time n.
55	General	engin deneyim	extensive experience n.
56	General	engin deneyim	profound experience n.
57	General	göz açıcı deneyim	eyeopener n.
58	General	yüce deneyim	sublime experience n.
59	General	deneyim, yargı gücü ve bilgeliği nedeniyle saygı duyulan kadın	wise woman n.
60	General	karakter üzerine belirgin etkisi olan deneyim	mill n.
61	General	acı verici deneyim	wringer n.
62	General	zorlu deneyim	wringer n.
63	General	yorucu deneyim	wringer n.
64	General	ilginç deneyim	head trip n.
65	General	heyecan verici deneyim	head trip n.
66	General	oldukça zorlu deneyim	hell n.
67	General	ilk deneyim	break-in n.
68	General	bilgi ve deneyim aralığı	horizon n.
69	General	ideal deneyim	idealism n.
70	General	özgür deneyim	idyll n.
71	General	can sıkıcı deneyim	rub n.
72	General	(deneyim veya düşünce bakımından) yakınlık	coadjacency n.
73	General	parataksik deneyim	parataxis n.
74	General	yaşanan deneyim	cup n.
75	General	kısa süren canlı deneyim	flashing n.
76	General	deneyim alanı	orbit n.
77	General	yeni bir deneyim veya etkinlikte rehberlik	orientation n.
78	General	algısal deneyim	perceptual experience n.
79	General	heyecanlı deneyim	a wild ride n.
80	General	deneyim kazanmak	practise v.
81	General	deneyim kazanmak	practice v.
82	General	deneyim yaşamak	experience v.
83	General	deneyim kazanmak	become experienced v.
84	General	deneyim sahibi olmak	gain experience v.
85	General	deneyim almak	(gain) experience v.
86	General	deneyim sunmak	offer one's experiences v.
87	General	deneyim sağlamak	gather experience v.
88	General	deneyim almak	undergo an experience of v.
89	General	deneyim sahibi olmak	have experience v.
90	General	deneyim elde etmek	have (an) experience v.
91	General	deneyim sahibi olmak	gather experience v.
92	General	deneyim sağlamak	gain experience v.
93	General	deneyim elde etmek	gain experience v.
94	General	deneyim edinmek	gain experience v.
95	General	deneyim elde etmek	get experience v.
96	General	deneyim edinmek	get experience v.
97	General	deneyim kazandırmak	bring experience v.
98	General	deneyim kazandırmak	provide experience v.
99	General	deneyim kazandırmak	give experience v.
100	General	işten deneyim kazanmak	gain experience from the job v.
101	General	biraz daha deneyim kazanmak	get some more experience v.
102	General	(yeni başlanan bir işte) deneyim eksikliği hissetmek	feel out of depth v.
103	General	tekrar deneyim yaşamak	reexperience v.
104	General	tekrar deneyim yaşamak	re-experience v.
105	General	(halüsinojen, mistik deneyim etkisiyle) yoğun haz yaşamak	bliss v.
106	General	deneyim kazanmak	overpass v.
107	General	deneyim yoluyla bilmek	sample v.
108	General	deneyim edilmiş	experienced adj.
109	General	deneyim sahibi	experienced adj.
110	General	deneyim ile kazanılmış	learned adj.
111	General	deneyim ve gözleme göre yönlendirilen	hard-nosed adj.
112	General	yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)	born-again adj.
113	General	yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)	born-again adj.
114	General	olay veya deneyim bakımından zengin	crowded adj.
115	General	(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki döneme ait	postexposure adj.
116	General	(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönem ile ilgili	postexposure adj.
117	General	(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönemde gelişen	postexposure adj.
118	General	organizasyon veya deneyim içerisinde bireyselleştirilmiş	segmental adj.
119	General	(gerçek) deneyim sonucu öğrenilen	synthetic adj.
120	General	(gerçek) deneyim sonucu öğrenilen	synthetical adj.
Phrasals
121	Phrasals	yeni bir işte deneyim kazanmak	break in v.
122	Phrasals	(bir deneyim) sunmak	serve up (something) v.
Phrases
123	Phrases	yapmaya başlamazsan hiç tecrübe/deneyim edinemezsin	start from where you are expr.
124	Phrases	yeni bir deneyim için	for a new experince expr.
125	Phrases	yeni bir deneyim için	for a new experience expr.
Proverb
126	Proverb	deneyim en iyi öğretmendir	experience is the best teacher
127	Proverb	deneyim en büyük erdemdir	experience is the father of wisdom
128	Proverb	deneyim en büyük erdemdir	experience is the mother of wisdom
Colloquial
129	Colloquial	acı bir deneyim	a bitter-sweet experience n.
130	Colloquial	acı bir deneyim	a bitter experience n.
131	Colloquial	acı deneyim	a bitter experience n.
132	Colloquial	acı deneyim	a bitter-sweet experience n.
133	Colloquial	bir deneyim en unutulmayan anı	high spot n.
134	Colloquial	çok önemli bir deneyim	a very important experience n.
135	Colloquial	insana aptal gibi hissettiren saçma sapan bilgi ya da deneyim	unlightening n.
136	Colloquial	önemli bir deneyim	an important experience n.
137	Colloquial	trajik bir deneyim	a tragic experience n.
138	Colloquial	kötü bir deneyim	down trip n.
139	Colloquial	üzücü deneyim	harrowing experience n.
140	Colloquial	kötü deneyim	harrowing experience n.
141	Colloquial	korkutucu deneyim	harrowing experience n.
142	Colloquial	rahatsız edici deneyim	harrowing experience n.
143	Colloquial	ürkütücü deneyim	harrowing experience n.
144	Colloquial	korkunç deneyim	harrowing experience n.
145	Colloquial	can sıkıcı deneyim	harrowing experience n.
146	Colloquial	sarsıcı deneyim	jarring experience n.
147	Colloquial	şok edici deneyim	jarring experience n.
148	Colloquial	kafa karıştırıcı deneyim	jarring experience n.
149	Colloquial	bilgi ve deneyim birikimi	baggage n.
150	Colloquial	çok eğlenceli deneyim	ball n.
151	Colloquial	eğlenceli bir deneyim	a laugh n.
152	Colloquial	keyifli bir deneyim	a laugh n.
153	Colloquial	değersiz deneyim	write-off [uk] n.
154	Colloquial	verimsiz deneyim	write-off [uk] n.
155	Colloquial	tatmin edici olmayan deneyim	write-off [uk] n.
156	Colloquial	üzüntü verici deneyim	horror story n.
157	Colloquial	can sıkıcı deneyim	dose n.
158	Colloquial	pozitif deneyim	paradise n.
159	Colloquial	deneyim sahibi olmak	be through the mill v.
Idioms
160	Idioms	acı deneyim	growth experience n.
161	Idioms	acı deneyim	learning experience n.
162	Idioms	acı deneyim	growth opportunity n.
163	Idioms	bir insanın hayatını değiştiren önemli deneyim	a life changer n.
164	Idioms	bir şeyde ilk deneyim/girişim	first crack at something n.
165	Idioms	hoş bir deneyim sonrası bir süre daha hissedilen haz	afterglow n.
166	Idioms	(kötü veya zor bir) ilk deneyim	a baptism of fire n.
167	Idioms	(kötü veya zor bir) ilk deneyim	a baptism by fire n.
168	Idioms	(zorlu bir) ilk deneyim	baptism of fire n.
169	Idioms	havalı bir şey/deneyim	stone groove n.
170	Idioms	harika bir şey/deneyim	stone groove n.
171	Idioms	mükemmel bir şey/deneyim	stone groove n.
172	Idioms	süper bir şey/deneyim	stone groove n.
173	Idioms	on numara bir şey/deneyim	stone groove n.
174	Idioms	müthiş bir şey/deneyim	stone groove n.
175	Idioms	yatırım konusunda deneyim/bilgi sahibi kimse	the smart money n.
176	Idioms	bir deneyim	taste of something n.
177	Idioms	çok eğlenceli bir deneyim	a (real) gas n.
178	Idioms	çok keyifli bir deneyim	a (real) gas n.
179	Idioms	çok zevkli bir deneyim	a (real) gas n.
180	Idioms	çok matrak bir deneyim	a (real) gas n.
181	Idioms	güllük gülistanlık durum/bir deneyim	a bowl of cherries n.
182	Idioms	keyifli/hoş bir deneyim	a bowl of cherries n.
183	Idioms	zevkli/eğlenceli bir deneyim	a bowl of cherries n.
184	Idioms	berbat bir deneyim	a fate worse than death n.
185	Idioms	kısa fakat yoğun bir deneyim	short, sharp shock n.
186	Idioms	(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim	a brush with (something) n.
187	Idioms	(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim	a brush with (something) n.
188	Idioms	(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim	one's brush with (something) n.
189	Idioms	(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim	one's brush with (something) n.
190	Idioms	berbat bir deneyim	fate worse than death n.
191	Idioms	-de ilk deneyim/girişim	first crack at n.
192	Idioms	-den deneyim kazanmak	cut one's teeth on v.
193	Idioms	başarı/deneyim sahibi olmak	get (something) under (one's) belt v.
194	Idioms	başarı/deneyim elde etmek	get (something) under (one's) belt v.
195	Idioms	(bir şeyde) deneyim edinmek	get (something) under (one's) belt v.
196	Idioms	başarı/deneyim sahibi olmak	have (something) under (one's) belt v.
197	Idioms	başarı/deneyim elde etmek	have (something) under (one's) belt v.
198	Idioms	(bir şeyde) deneyim edinmek	have (something) under (one's) belt v.
199	Idioms	deneyim kazanmak	get the feel of v.
200	Idioms	(belirli bir konuda) deneyim/tecrübe sahibi olmak	have been around the block v.
201	Idioms	bir şeyi yapmada uzman olmak/deneyim sahibi olmak/pratik sahibi olmak/iyi olmak	have something down to a T v.
202	Idioms	çok iyi bir cinsel deneyim yaşamak	feel the earth move v.
203	Idioms	deneyim kazanmak	see the elephant [us] v.
204	Idioms	tecrübeli birinin yanında işle ilgili deneyim kazanmak	sit next to nellie [old-fashioned] v.
205	Idioms	berbat bir deneyim/durum olmak	be a fate worse than death v.
206	Idioms	kötü bir deneyim/süreç/dönem geçirmek	be put through the hoop v.
207	Idioms	kötü bir deneyim/süreç/dönem geçirmek	be put through the wringer v.
208	Idioms	bir beceri/deneyim sunmak	come to the job with v.
209	Idioms	(belirli bir beceri/deneyim) sunmak	come to the job with (something) v.
210	Idioms	deneyim kazanmak	cut (one's) eyeteeth v.
211	Idioms	(bir şeyde) deneyim kazanmak	cut (one's) eyeteeth on (something) v.
212	Idioms	deneyim kazanmak	cut (one's) teeth v.
213	Idioms	(bir şeyde) deneyim kazanmak	cut eyeteeth on (something) v.
214	Idioms	deneyim kazanmak	cut your teeth v.
215	Idioms	(bir şeyde) deneyim kazanmak	get a feel of (something) v.
216	Idioms	(bir şeyde) deneyim kazanmak	get the feel of (something) v.
217	Idioms	bir şeyde deneyim kazanmak	get the feel of something v.
218	Idioms	(birine bir konuda) deneyim kazandırmak	give (one) a feel of (something) v.
219	Idioms	(birine bir konuda) deneyim kazandırmak	give (one) the feel of (something) v.
220	Idioms	uzman olmak/deneyim sahibi olmak/pratik sahibi olmak	have down to a t v.
221	Idioms	(birine) kötü bir deneyim yaşatmak	put (one) through the hoop v.
222	Idioms	(birine) kötü bir deneyim yaşatmak	put (one) through the wringer v.
223	Idioms	deneyim/tecrübe sahibi	under (one's) belt adj.
224	Idioms	başarı/deneyim/tecrübe sahibi	under one's belt adj.
225	Idioms	deneyim/tecrübe sahibi	under one's belt adj.
226	Idioms	kötü bir deneyim geçirerek	to one's cost [brit] adv.
227	Idioms	hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim	once-in-a-lifetime experience expr.
228	Idioms	hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim	once-in-a-lifetime experience expr.
229	Idioms	tekrarlanması mümkün olmayacak bir deneyim	once-in-a-lifetime experience expr.
Speaking
230	Speaking	çok önemli bir deneyim	your road to damascus expr.
231	Speaking	ne heyecanlı bir deneyim!	what an exciting experience! expr.
Trade/Economic
232	Trade/Economic	deneyim eğrisine bağlı fiyatlandırma	experience curve pricing n.
233	Trade/Economic	deneyim değerlendirme	experience rating n.
234	Trade/Economic	deneyim paylaşım toplantısı	experience sharing meeting n.
235	Trade/Economic	deneyim değerlendirmesi	experience rating n.
236	Trade/Economic	mesleki deneyim	professional experience n.
237	Trade/Economic	mesleki deneyim	work experience n.
238	Trade/Economic	mesleki deneyim	occupational experience n.
239	Trade/Economic	ön deneyim	pre-experience n.
240	Trade/Economic	pazarlama sonrası deneyim	post-marketing experience n.
241	Trade/Economic	ticari deneyim	business experience n.
242	Trade/Economic	yaratıcı deneyim	creative experience n.
243	Trade/Economic	yurtdışı deneyim	an abroad experience n.
Industry
244	Industry	yeterlilik sonrası deneyim	pqe (post-qualification experience) abrev.
Technical
245	Technical	yetersiz deneyim	poor practice n.
246	Technical	zayıf deneyim	poor practice n.
Informatics
247	Informatics	pratik deneyim	hands-on experience n.
248	Informatics	yaparak edinilen deneyim	hands-on experience n.
Aeronautic
249	Aeronautic	deneyim belgesi	certificate of experience n.
Medical
250	Medical	klinik deneyim	clinical experience n.
Psychology
251	Psychology	duyusal deneyim	sensory experience n.
252	Psychology	beden dışı deneyim yoluyla kendini dışarıdan görme	autoscopy n.
253	Psychology	deneyim izi	engram n.
254	Psychology	deneyim izi	memory trace n.
255	Psychology	erotik hislere dayalı deneyim arzusu	pansexualism n.
256	Psychology	erotik hislere dayalı deneyim arzusu	pansexuality n.
257	Psychology	duyular, deneyim ya da mantık vasıtasıyla bilgi edinme süreci ile ilgili olmayan	noncognitive adj.
258	Psychology	ego ve kişiliğin olağan sınırlarının ötesinde ezoterik zihinsel deneyim yaratan (terapi)	transpersonal adj.
Social Sciences
259	Social Sciences	aile-güç deneyim kültür ölçeği	family-power experience culture scale (f-pec) n.
260	Social Sciences	her şeyi insanın deneyim ve değerleri açısından yorumlayan (bakış açısı)	anthropocentric adj.
Religious
261	Religious	dini dönüşüm veya deneyim ile yenilenen insan	new man n.
262	Religious	(scientology inancında) deneyim izinden arınmış	clear adj.
Philosophy
263	Philosophy	kant'ın bilgi teorisinde, deneyim sınırlarının ötesinde olup dolayısıyla bilinemez olmak	transcendence n.
264	Philosophy	(kant felsefesinde) deneyim ve bilgi sınırlarının ötesinde olan şey	transcendent n.
265	Philosophy	(platonculukta) deneyim ve algıya dayalı fikir veya inanç	opinion n.
266	Philosophy	(bilginin alt kümeleri olarak) algı ve deneyim	dianoia n.
Military
267	Military	planlanmış deneyim	planned experience n.
268	Military	planlı deneyim	planned experience n.
Cinema
269	Cinema	birçok insanın paylaştığının dışında kalan deneyim ve var oluş evreni	parallel universe n.
Slang
270	Slang	mutluluk veren deneyim	upper n.
271	Slang	korkutucu deneyim/durum	white-knuckler n.
272	Slang	gerilim dolu durum/deneyim	white-knuckler n.
273	Slang	kötü deneyim	bad shit n.
274	Slang	travmatik deneyim geçirmiş kimse	damaged goods n.
British Slang
275	British Slang	kötü olay/deneyim	bummer n.
Modern Slang
276	Modern Slang	ambien isimli uyku ilacını aldıktan sonra yaşanan trip/deneyim/ağırlaşma hissi	ambien trip n.