Geçmiş

deneyim

"deneyim" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	deneyim	experience i.
General
2	Genel	deneyim	experimenting i.
3	Genel	deneyim	experiencing i.
4	Genel	deneyim	experience i.
5	Genel	deneyim	experimentation i.
6	Genel	deneyim	practice i.
7	Genel	deneyim	experiment i.
8	Genel	deneyim	adventure i.
9	Genel	deneyim	door i.
10	Genel	deneyim	feel i.
11	Genel	deneyim	tentative s.
Technical
12	Teknik	deneyim	experience i.
Philosophy
13	Felsefe	deneyim	experiment i.
Military
14	Askeri	deneyim	experience i.
Engineering
15	Engineering	deneyim	tentation i.

"deneyim" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 273 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	deneyim kazanmak	gain experience f.
General
2	Genel	deneyim etme	experiencing i.
3	Genel	bilgi ve deneyim	knowledge and experience i.
4	Genel	cinsel deneyim	sexual experience i.
5	Genel	cinsel deneyim	sexual prowess i.
6	Genel	harika bir deneyim	quite an experience i.
7	Genel	tam bir deneyim	quite an experience i.
8	Genel	deneyim paylaşımı	experience sharing i.
9	Genel	iyi deneyim	good practice i.
10	Genel	genel deneyim	general practice i.
11	Genel	ölüme yakın deneyim	near-death experience i.
12	Genel	ilk cinsel deneyim	first sexual experience i.
13	Genel	insani deneyim	human experience i.
14	Genel	iki yıllık deneyim	two year experience i.
15	Genel	(hayatta) yeni bir çığır açan deneyim	a life changing experience i.
16	Genel	hayatı değiştiren deneyim	a life changing experience i.
17	Genel	hayat değiştiren deneyim	life-changing experience i.
18	Genel	kötü deneyim	bad experience i.
19	Genel	hayatını değiştirecek bir deneyim	transformative experience i.
20	Genel	ilişki dışı cinsel deneyim	extradyadic sexual experience i.
21	Genel	eski deneyim	old experience i.
22	Genel	deneyim tasarımı	experience design i.
23	Genel	deneyim tasarımcısı	experience designer i.
24	Genel	acı deneyim	an unpleasant experience i.
25	Genel	dünya işlerinde deneyim	savoir vivre i.
26	Genel	olağanüstü deneyim	extraordinary experience i.
27	Genel	2 yıllık deneyim	two-year experience i.
28	Genel	iki yıllık deneyim	two-year experience i.
29	Genel	ilk deneyim	baptism i.
30	Genel	eşsiz deneyim	unique experience i.
31	Genel	yetenek ve deneyim	expertise i.
32	Genel	gerekli deneyim	necessary experience i.
33	Genel	gerekli deneyim	required experience i.
34	Genel	ölüme yakın deneyim	near-death experience (nde) i.
35	Genel	deneyim süresi	duration of experience i.
36	Genel	deneyim süresi	years of experience i.
37	Genel	geniş deneyim	broad experience i.
38	Genel	geniş deneyim	extensive experience i.
39	Genel	geniş deneyim	comprehensive experience i.
40	Genel	kapsamlı deneyim	extensive experience i.
41	Genel	kapsamlı deneyim	comprehensive experience i.
42	Genel	kapsamlı deneyim	broad experience i.
43	Genel	kapsamlı deneyim	wide experience i.
44	Genel	geniş deneyim	wide experience i.
45	Genel	erken deneyim	early experience i.
46	Genel	deneyim inovasyonu	experience innovation i.
47	Genel	iş deneyim belgesi	work experience certificate i.
48	Genel	kısa bir deneyim	taste i.
49	Genel	tehlikeli deneyim	adventure i.
50	Genel	ikinci deneyim	reexperience i.
51	Genel	ikinci deneyim	re-experiencing i.
52	Genel	korku veren deneyim	nightmare i.
53	Genel	deneyim paylaşım toplantısı	testimony meeting i.
54	Genel	unutulmayan deneyim	time i.
55	Genel	engin deneyim	extensive experience i.
56	Genel	engin deneyim	profound experience i.
57	Genel	göz açıcı deneyim	eyeopener i.
58	Genel	yüce deneyim	sublime experience i.
59	Genel	deneyim, yargı gücü ve bilgeliği nedeniyle saygı duyulan kadın	wise woman i.
60	Genel	karakter üzerine belirgin etkisi olan deneyim	mill i.
61	Genel	acı verici deneyim	wringer i.
62	Genel	zorlu deneyim	wringer i.
63	Genel	yorucu deneyim	wringer i.
64	Genel	ilginç deneyim	head trip i.
65	Genel	heyecan verici deneyim	head trip i.
66	Genel	oldukça zorlu deneyim	hell i.
67	Genel	ilk deneyim	break-in i.
68	Genel	bilgi ve deneyim aralığı	horizon i.
69	Genel	ideal deneyim	idealism i.
70	Genel	özgür deneyim	idyll i.
71	Genel	can sıkıcı deneyim	rub i.
72	Genel	(deneyim veya düşünce bakımından) yakınlık	coadjacency i.
73	Genel	parataksik deneyim	parataxis i.
74	Genel	yaşanan deneyim	cup i.
75	Genel	kısa süren canlı deneyim	flashing i.
76	Genel	deneyim alanı	orbit i.
77	Genel	yeni bir deneyim veya etkinlikte rehberlik	orientation i.
78	Genel	algısal deneyim	perceptual experience i.
79	Genel	deneyim kazanmak	practise f.
80	Genel	deneyim kazanmak	practice f.
81	Genel	deneyim yaşamak	experience f.
82	Genel	deneyim kazanmak	become experienced f.
83	Genel	deneyim sahibi olmak	gain experience f.
84	Genel	deneyim almak	(gain) experience f.
85	Genel	deneyim sunmak	offer one's experiences f.
86	Genel	deneyim sağlamak	gather experience f.
87	Genel	deneyim almak	undergo an experience of f.
88	Genel	deneyim sahibi olmak	have experience f.
89	Genel	deneyim elde etmek	have (an) experience f.
90	Genel	deneyim sahibi olmak	gather experience f.
91	Genel	deneyim sağlamak	gain experience f.
92	Genel	deneyim elde etmek	gain experience f.
93	Genel	deneyim edinmek	gain experience f.
94	Genel	deneyim elde etmek	get experience f.
95	Genel	deneyim edinmek	get experience f.
96	Genel	deneyim kazandırmak	bring experience f.
97	Genel	deneyim kazandırmak	provide experience f.
98	Genel	deneyim kazandırmak	give experience f.
99	Genel	işten deneyim kazanmak	gain experience from the job f.
100	Genel	biraz daha deneyim kazanmak	get some more experience f.
101	Genel	(yeni başlanan bir işte) deneyim eksikliği hissetmek	feel out of depth f.
102	Genel	tekrar deneyim yaşamak	reexperience f.
103	Genel	tekrar deneyim yaşamak	re-experience f.
104	Genel	(halüsinojen, mistik deneyim etkisiyle) yoğun haz yaşamak	bliss f.
105	Genel	deneyim kazanmak	overpass f.
106	Genel	deneyim yoluyla bilmek	sample f.
107	Genel	deneyim edilmiş	experienced s.
108	Genel	deneyim sahibi	experienced s.
109	Genel	deneyim ile kazanılmış	learned s.
110	Genel	deneyim ve gözleme göre yönlendirilen	hard-nosed s.
111	Genel	yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)	born-again s.
112	Genel	yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)	born-again s.
113	Genel	olay veya deneyim bakımından zengin	crowded s.
114	Genel	(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki döneme ait	postexposure s.
115	Genel	(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönem ile ilgili	postexposure s.
116	Genel	(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönemde gelişen	postexposure s.
117	Genel	organizasyon veya deneyim içerisinde bireyselleştirilmiş	segmental s.
Phrasals
118	Öbek Fiiller	yeni bir işte deneyim kazanmak	break in f.
119	Öbek Fiiller	(bir deneyim) sunmak	serve up (something) f.
Phrases
120	İfadeler	yapmaya başlamazsan hiç tecrübe/deneyim edinemezsin	start from where you are expr.
121	İfadeler	yeni bir deneyim için	for a new experince expr.
122	İfadeler	yeni bir deneyim için	for a new experience expr.
Proverb
123	Atasözü	deneyim en iyi öğretmendir	experience is the best teacher
124	Atasözü	deneyim en büyük erdemdir	experience is the father of wisdom
125	Atasözü	deneyim en büyük erdemdir	experience is the mother of wisdom
Colloquial
126	Konuşma Dili	acı bir deneyim	a bitter-sweet experience i.
127	Konuşma Dili	acı bir deneyim	a bitter experience i.
128	Konuşma Dili	acı deneyim	a bitter experience i.
129	Konuşma Dili	acı deneyim	a bitter-sweet experience i.
130	Konuşma Dili	bir deneyim en unutulmayan anı	high spot i.
131	Konuşma Dili	çok önemli bir deneyim	a very important experience i.
132	Konuşma Dili	insana aptal gibi hissettiren saçma sapan bilgi ya da deneyim	unlightening i.
133	Konuşma Dili	önemli bir deneyim	an important experience i.
134	Konuşma Dili	trajik bir deneyim	a tragic experience i.
135	Konuşma Dili	kötü bir deneyim	down trip i.
136	Konuşma Dili	üzücü deneyim	harrowing experience i.
137	Konuşma Dili	kötü deneyim	harrowing experience i.
138	Konuşma Dili	korkutucu deneyim	harrowing experience i.
139	Konuşma Dili	rahatsız edici deneyim	harrowing experience i.
140	Konuşma Dili	ürkütücü deneyim	harrowing experience i.
141	Konuşma Dili	korkunç deneyim	harrowing experience i.
142	Konuşma Dili	can sıkıcı deneyim	harrowing experience i.
143	Konuşma Dili	sarsıcı deneyim	jarring experience i.
144	Konuşma Dili	şok edici deneyim	jarring experience i.
145	Konuşma Dili	kafa karıştırıcı deneyim	jarring experience i.
146	Konuşma Dili	bilgi ve deneyim birikimi	baggage i.
147	Konuşma Dili	çok eğlenceli deneyim	ball i.
148	Konuşma Dili	eğlenceli bir deneyim	a laugh i.
149	Konuşma Dili	keyifli bir deneyim	a laugh i.
150	Konuşma Dili	değersiz deneyim	write-off [uk] i.
151	Konuşma Dili	verimsiz deneyim	write-off [uk] i.
152	Konuşma Dili	tatmin edici olmayan deneyim	write-off [uk] i.
153	Konuşma Dili	üzüntü verici deneyim	horror story i.
154	Konuşma Dili	can sıkıcı deneyim	dose i.
155	Konuşma Dili	pozitif deneyim	paradise i.
156	Konuşma Dili	deneyim sahibi olmak	be through the mill f.
Idioms
157	Deyim	acı deneyim	growth experience i.
158	Deyim	acı deneyim	learning experience i.
159	Deyim	acı deneyim	growth opportunity i.
160	Deyim	bir insanın hayatını değiştiren önemli deneyim	a life changer i.
161	Deyim	bir şeyde ilk deneyim/girişim	first crack at something i.
162	Deyim	hoş bir deneyim sonrası bir süre daha hissedilen haz	afterglow i.
163	Deyim	(kötü veya zor bir) ilk deneyim	a baptism of fire i.
164	Deyim	(kötü veya zor bir) ilk deneyim	a baptism by fire i.
165	Deyim	(zorlu bir) ilk deneyim	baptism of fire i.
166	Deyim	havalı bir şey/deneyim	stone groove i.
167	Deyim	harika bir şey/deneyim	stone groove i.
168	Deyim	mükemmel bir şey/deneyim	stone groove i.
169	Deyim	süper bir şey/deneyim	stone groove i.
170	Deyim	on numara bir şey/deneyim	stone groove i.
171	Deyim	müthiş bir şey/deneyim	stone groove i.
172	Deyim	yatırım konusunda deneyim/bilgi sahibi kimse	the smart money i.
173	Deyim	bir deneyim	taste of something i.
174	Deyim	çok eğlenceli bir deneyim	a (real) gas i.
175	Deyim	çok keyifli bir deneyim	a (real) gas i.
176	Deyim	çok zevkli bir deneyim	a (real) gas i.
177	Deyim	çok matrak bir deneyim	a (real) gas i.
178	Deyim	güllük gülistanlık durum/bir deneyim	a bowl of cherries i.
179	Deyim	keyifli/hoş bir deneyim	a bowl of cherries i.
180	Deyim	zevkli/eğlenceli bir deneyim	a bowl of cherries i.
181	Deyim	berbat bir deneyim	a fate worse than death i.
182	Deyim	kısa fakat yoğun bir deneyim	short, sharp shock i.
183	Deyim	(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim	a brush with (something) i.
184	Deyim	(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim	a brush with (something) i.
185	Deyim	(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim	one's brush with (something) i.
186	Deyim	(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim	one's brush with (something) i.
187	Deyim	berbat bir deneyim	fate worse than death i.
188	Deyim	-de ilk deneyim/girişim	first crack at i.
189	Deyim	-den deneyim kazanmak	cut one's teeth on f.
190	Deyim	başarı/deneyim sahibi olmak	get (something) under (one's) belt f.
191	Deyim	başarı/deneyim elde etmek	get (something) under (one's) belt f.
192	Deyim	(bir şeyde) deneyim edinmek	get (something) under (one's) belt f.
193	Deyim	başarı/deneyim sahibi olmak	have (something) under (one's) belt f.
194	Deyim	başarı/deneyim elde etmek	have (something) under (one's) belt f.
195	Deyim	(bir şeyde) deneyim edinmek	have (something) under (one's) belt f.
196	Deyim	deneyim kazanmak	get the feel of f.
197	Deyim	(belirli bir konuda) deneyim/tecrübe sahibi olmak	have been around the block f.
198	Deyim	bir şeyi yapmada uzman olmak/deneyim sahibi olmak/pratik sahibi olmak/iyi olmak	have something down to a T f.
199	Deyim	çok iyi bir cinsel deneyim yaşamak	feel the earth move f.
200	Deyim	deneyim kazanmak	see the elephant [us] f.
201	Deyim	tecrübeli birinin yanında işle ilgili deneyim kazanmak	sit next to nellie [old-fashioned] f.
202	Deyim	berbat bir deneyim/durum olmak	be a fate worse than death f.
203	Deyim	kötü bir deneyim/süreç/dönem geçirmek	be put through the hoop f.
204	Deyim	kötü bir deneyim/süreç/dönem geçirmek	be put through the wringer f.
205	Deyim	bir beceri/deneyim sunmak	come to the job with f.
206	Deyim	(belirli bir beceri/deneyim) sunmak	come to the job with (something) f.
207	Deyim	deneyim kazanmak	cut (one's) eyeteeth f.
208	Deyim	(bir şeyde) deneyim kazanmak	cut (one's) eyeteeth on (something) f.
209	Deyim	deneyim kazanmak	cut (one's) teeth f.
210	Deyim	(bir şeyde) deneyim kazanmak	cut eyeteeth on (something) f.
211	Deyim	deneyim kazanmak	cut your teeth f.
212	Deyim	(bir şeyde) deneyim kazanmak	get a feel of (something) f.
213	Deyim	(bir şeyde) deneyim kazanmak	get the feel of (something) f.
214	Deyim	bir şeyde deneyim kazanmak	get the feel of something f.
215	Deyim	(birine bir konuda) deneyim kazandırmak	give (one) a feel of (something) f.
216	Deyim	(birine bir konuda) deneyim kazandırmak	give (one) the feel of (something) f.
217	Deyim	uzman olmak/deneyim sahibi olmak/pratik sahibi olmak	have down to a t f.
218	Deyim	(birine) kötü bir deneyim yaşatmak	put (one) through the hoop f.
219	Deyim	(birine) kötü bir deneyim yaşatmak	put (one) through the wringer f.
220	Deyim	deneyim/tecrübe sahibi	under (one's) belt s.
221	Deyim	başarı/deneyim/tecrübe sahibi	under one's belt s.
222	Deyim	deneyim/tecrübe sahibi	under one's belt s.
223	Deyim	kötü bir deneyim geçirerek	to one's cost [brit] zf.
224	Deyim	hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim	once-in-a-lifetime experience expr.
225	Deyim	hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim	once-in-a-lifetime experience expr.
226	Deyim	tekrarlanması mümkün olmayacak bir deneyim	once-in-a-lifetime experience expr.
Speaking
227	Konuşma	çok önemli bir deneyim	your road to damascus expr.
228	Konuşma	ne heyecanlı bir deneyim!	what an exciting experience! expr.
Trade/Economic
229	Ticaret/Ekonomi	deneyim eğrisine bağlı fiyatlandırma	experience curve pricing i.
230	Ticaret/Ekonomi	deneyim değerlendirme	experience rating i.
231	Ticaret/Ekonomi	deneyim paylaşım toplantısı	experience sharing meeting i.
232	Ticaret/Ekonomi	deneyim değerlendirmesi	experience rating i.
233	Ticaret/Ekonomi	mesleki deneyim	professional experience i.
234	Ticaret/Ekonomi	mesleki deneyim	work experience i.
235	Ticaret/Ekonomi	mesleki deneyim	occupational experience i.
236	Ticaret/Ekonomi	ön deneyim	pre-experience i.
237	Ticaret/Ekonomi	pazarlama sonrası deneyim	post-marketing experience i.
238	Ticaret/Ekonomi	ticari deneyim	business experience i.
239	Ticaret/Ekonomi	yaratıcı deneyim	creative experience i.
240	Ticaret/Ekonomi	yurtdışı deneyim	an abroad experience i.
Industry
241	Sanayi	yeterlilik sonrası deneyim	pqe (post-qualification experience) kısalt.
Technical
242	Teknik	yetersiz deneyim	poor practice i.
243	Teknik	zayıf deneyim	poor practice i.
Informatics
244	Bilişim	pratik deneyim	hands-on experience i.
245	Bilişim	yaparak edinilen deneyim	hands-on experience i.
Aeronautic
246	Havacılık	deneyim belgesi	certificate of experience i.
Medical
247	Medikal	klinik deneyim	clinical experience i.
Psychology
248	Psikoloji	duyusal deneyim	sensory experience i.
249	Psikoloji	beden dışı deneyim yoluyla kendini dışarıdan görme	autoscopy i.
250	Psikoloji	deneyim izi	engram i.
251	Psikoloji	deneyim izi	memory trace i.
252	Psikoloji	erotik hislere dayalı deneyim arzusu	pansexualism i.
253	Psikoloji	erotik hislere dayalı deneyim arzusu	pansexuality i.
254	Psikoloji	duyular, deneyim ya da mantık vasıtasıyla bilgi edinme süreci ile ilgili olmayan	noncognitive s.
255	Psikoloji	ego ve kişiliğin olağan sınırlarının ötesinde ezoterik zihinsel deneyim yaratan (terapi)	transpersonal s.
Social Sciences
256	Sosyal Bilimler	aile-güç deneyim kültür ölçeği	family-power experience culture scale (f-pec) i.
257	Sosyal Bilimler	her şeyi insanın deneyim ve değerleri açısından yorumlayan (bakış açısı)	anthropocentric s.
Religious
258	Dini	dini dönüşüm veya deneyim ile yenilenen insan	new man i.
259	Dini	(scientology inancında) deneyim izinden arınmış	clear s.
Philosophy
260	Felsefe	kant'ın bilgi teorisinde, deneyim sınırlarının ötesinde olup dolayısıyla bilinemez olmak	transcendence i.
261	Felsefe	(kant felsefesinde) deneyim ve bilgi sınırlarının ötesinde olan şey	transcendent i.
262	Felsefe	(platonculukta) deneyim ve algıya dayalı fikir veya inanç	opinion i.
263	Felsefe	(bilginin alt kümeleri olarak) algı ve deneyim	dianoia i.
Military
264	Askeri	planlanmış deneyim	planned experience i.
265	Askeri	planlı deneyim	planned experience i.
Cinema
266	Sinema	birçok insanın paylaştığının dışında kalan deneyim ve var oluş evreni	parallel universe i.
Slang
267	Argo	mutluluk veren deneyim	upper i.
268	Argo	korkutucu deneyim/durum	white-knuckler i.
269	Argo	gerilim dolu durum/deneyim	white-knuckler i.
270	Argo	kötü deneyim	bad shit i.
271	Argo	travmatik deneyim geçirmiş kimse	damaged goods i.
British Slang
272	İngiliz Argosu	kötü olay/deneyim	bummer i.
Modern Slang
273	Modern Argo	ambien isimli uyku ilacını aldıktan sonra yaşanan trip/deneyim/ağırlaşma hissi	ambien trip i.