Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
rub
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"rub"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 89 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
rub
f.
sürtmek
2
Yaygın Kullanım
rub
f.
ovmak
3
Yaygın Kullanım
rub
f.
sürtünmek
General
4
Genel
rub
i.
pürüz
5
Genel
rub
i.
sürtme
6
Genel
rub
i.
ovarak sürme
7
Genel
rub
i.
mahzur
8
Genel
rub
i.
iğneleme
9
Genel
rub
i.
ovma
10
Genel
rub
i.
ovalama
11
Genel
rub
i.
problem
12
Genel
rub
i.
engel
13
Genel
rub
i.
düğüm
14
Genel
rub
i.
alay
15
Genel
rub
i.
sürtünme
16
Genel
rub
i.
güçlük
17
Genel
rub
i.
friksiyon yapma
18
Genel
rub
i.
friksiyon
19
Genel
rub
i.
hareketi engelleyen engebe
20
Genel
rub
i.
sert eleştiri
21
Genel
rub
i.
sinirlendiren şey
22
Genel
rub
i.
can sıkıcı deneyim
23
Genel
rub
i.
pürüzlü alan
24
Genel
rub
i.
aşınmış alan
25
Genel
rub
i.
merhem
26
Genel
rub
i.
balsam
27
Genel
rub
i.
masaj
28
Genel
rub
i.
laf dokundurma
29
Genel
rub
i.
sertleşene/ağrıyana kadar ovalanmış yer
30
Genel
rub
i.
mesele
31
Genel
rub
i.
pürüz
32
Genel
rub
f.
masaj yapmak
33
Genel
rub
f.
friksiyon yapmak
34
Genel
rub
f.
sinirlendirmek
35
Genel
rub
f.
zımparalamak
36
Genel
rub
f.
kurcalamak
37
Genel
rub
f.
kazımak
38
Genel
rub
f.
idare etmek
39
Genel
rub
f.
klişe çıkarmak
40
Genel
rub
f.
sürüştürmek
41
Genel
rub
f.
sürmek
42
Genel
rub
f.
geçinip gitmek
43
Genel
rub
f.
sürtüşmek
44
Genel
rub
f.
ovarak sürmek
45
Genel
rub
f.
yemek
46
Genel
rub
f.
zımparayla düzeltmek
47
Genel
rub
f.
ovalamak
48
Genel
rub
f.
ovuşturmak
49
Genel
rub
f.
rendelemek
50
Genel
rub
f.
öfkelendirmek
51
Genel
rub
f.
zar zor devam etmek
52
Genel
rub
f.
aşınmak
53
Genel
rub
f.
tahrip olmak
54
Genel
rub
f.
üzerine ince bir madde yaymak
55
Genel
rub
f.
bulaştırmak
56
Genel
rub
f.
aşındırmak
57
Genel
rub
f.
çıkarmak
58
Genel
rub
f.
toz haline getirmek
59
Genel
rub
f.
yaymak
60
Genel
rub
f.
silmek
61
Genel
rub
f.
sürtünme ile (alev) oluşmak
62
Genel
rub
f.
(tel) sıcakken ovalayarak düzeltmek
63
Genel
rub
f.
acıtmak
64
Genel
rub
f.
kızdırmak
65
Genel
rub
f.
temas yoluyla aktarılmak
66
Genel
rub
f.
dokunarak giderilmek
67
Genel
rub
f.
sürtünmeyle giderilmek
68
Genel
rub
f.
silinip gitmek
69
Genel
rub
f.
kaşır gibi kazımak
70
Genel
rub
f.
kaşır gibi ovalamak
71
Genel
rub
f.
sürtünerek ağrıtmak
72
Genel
rub
f.
tahriş etmek
73
Genel
rub
f.
(ayakkabı vb.) vurmak
74
Genel
rub
f.
sürtünerek acıtmak
75
Genel
rub
f.
sürtünecek şekilde temas ettirmek
Colloquial
76
Konuşma Dili
rub
i.
talih
Technical
77
Teknik
rub
f.
ovalamak
78
Teknik
rub
f.
sürtünmek
79
Teknik
rub
f.
sürterek gidermek
Gastronomy
80
Mutfak
rub
i.
mevsim bitkilerinden yapılmış baharat
81
Mutfak
rub
f.
parmak uçlarıyla (unu) karıştırmak
Sport
82
Spor
rub
i.
çim topunda zemin yüzeyinin pürüzlülüğü
83
Spor
rub
i.
topa kazara vurma
84
Spor
rub
f.
(çim topu) yeşil alanda bir engelle temas etmek
Abbreviation
85
Kısaltma
rub
i.
silgi
86
Kısaltma
rub
s.
ovulmuş
87
Kısaltma
rub
s.
kırmızı
Archaic
88
Eski Kullanım
rub
f.
hatırayı uyandırmak
89
Eski Kullanım
rub
f.
hafızayı canlandırmak
"rub"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 369 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
friction rub
i.
sürtünme sesi
2
Genel
rub-a-dub
i.
davul sesi
3
Genel
rub-a-dub-dub
i.
bir ninni
4
Genel
the rub
i.
sorunu yaratan şey
5
Genel
the rub
i.
mesele
6
Genel
rub board
i.
döverek çamaşır yıkama tahtası
7
Genel
rub-off
i.
ortaya çıkan etki
8
Genel
rub-off
i.
sonuçlar
9
Genel
rub-out
i.
şüpheli durum
10
Genel
rub-out
i.
zor durum
11
Genel
rub-up
i.
sürtünme
12
Genel
rub-up
i.
cilalama
13
Genel
rub-up
i.
masaj yapma
14
Genel
rub-a-dub
i.
gürültülü ses
15
Genel
rub-a-dub
i.
tekrarlanan ses
16
Genel
rub-a-dub
i.
takırtı
17
Genel
rub-up
i.
revizyon
18
Genel
rub-up
i.
bilgiyi hatırlama
19
Genel
rub-up
i.
sürtünme
20
Genel
rub-up
i.
ovalama
21
Genel
rub down search
i.
(polis) elle arama
22
Genel
rub elbows with
f.
ile bir araya gelmek
23
Genel
rub along
f.
bata çıka gitmek
24
Genel
rub in
f.
tekrar tekrar söylemek
25
Genel
rub while washing
f.
çitilemek
26
Genel
rub elbows with
f.
ile bir arada olmak
27
Genel
rub oneself against
f.
sürtünmek
28
Genel
rub off
f.
ovarak temizlemek
29
Genel
rub off
f.
silip çıkarmak
30
Genel
rub against
f.
kertmek
31
Genel
rub with the hand
f.
sürtmek
32
Genel
rub shoulders with
f.
bir arada bulunmak
33
Genel
rub clothes while washing
f.
çitilemek
34
Genel
rub smooth
f.
cumbalamak
35
Genel
rub along
f.
geçinip gitmek
36
Genel
rub out
f.
temizlemek
37
Genel
rub down
f.
kaşağılamak
38
Genel
rub off
f.
silgi ile silmek
39
Genel
rub it in
f.
başına kakmak
40
Genel
rub off on
f.
(huyunu) almak
41
Genel
rub off
f.
sürtünmeyle çıkmak
42
Genel
rub out
f.
öldürmek
43
Genel
rub somebody the right way
f.
suyuna gitmek
44
Genel
rub in
f.
ovarak yedirmek (merhem vb'ni)
45
Genel
rub off
f.
dökülmek
46
Genel
rub something out
f.
silmek
47
Genel
rub along
f.
idare etmek
48
Genel
rub against
f.
sürünmek
49
Genel
rub with emery
f.
zımparalamak
50
Genel
rub somebody up the wrong way
f.
gıcık etmek
51
Genel
rub on
f.
bulaşmak
52
Genel
rub up against
f.
rastlaşmak
53
Genel
rub elbows with
f.
ile karşılaşmak
54
Genel
rub away
f.
aşındırmak
55
Genel
rub one's hands together
f.
ellerini ovuşturmak
56
Genel
rub something on
f.
bir şeyi bir yere sürmek
57
Genel
rub on
f.
geçmek
58
Genel
rub off on
f.
(huy) çekmek
59
Genel
rub off
f.
çıkmak
60
Genel
rub somebody's nose in it
f.
başına kakınç etmek
61
Genel
rub along
f.
yuvarlanıp gitmek
62
Genel
rub out
f.
silgi ile silmek
63
Genel
rub out
f.
silmek
64
Genel
rub shoulders with
f.
ile görüşmek
65
Genel
rub down
f.
silmek
66
Genel
rub off
f.
silmek
67
Genel
rub out
f.
silip çıkarmak
68
Genel
rub against each other
f.
ovuşturmak
69
Genel
rub on
f.
sürünmek
70
Genel
rub out
f.
sürtünmeyle çıkmak
71
Genel
rub out
f.
çıkmak
72
Genel
rub in
f.
tutturmak
73
Genel
rub away
f.
aşınmak
74
Genel
rub in
f.
sürünmek
75
Genel
rub away
f.
yemek
76
Genel
rub up
f.
tazelemek
77
Genel
rub somebody up the wrong way
f.
sinir etmek
78
Genel
rub off
f.
aşınmak
79
Genel
rub something against
f.
bir şeyi bir yere sürtmek
80
Genel
rub somebody the wrong way
f.
bamteline basmak
81
Genel
rub oneself
f.
sürtünmek
82
Genel
rub salt in the wound
f.
üstüne tuz biber ekmek
83
Genel
rub out
f.
kazımak
84
Genel
rub off on
f.
(huy) geçmek
85
Genel
rub off
f.
yıpranmak
86
Genel
rub shoulders with
f.
rastlamak
87
Genel
rub against each other
f.
sürtüşmek
88
Genel
rub out
f.
defterini dürmek
89
Genel
rub up
f.
parlatmak
90
Genel
rub up
f.
silmek
91
Genel
rub down
f.
ovmak
92
Genel
rub out
f.
dökülmek
93
Genel
rub down
f.
masaj yapmak
94
Genel
rub the wrong way
f.
bamteline basmak
95
Genel
rub shoulders with
f.
haşır neşir olmak
96
Genel
rub with emery
f.
zımparayla düzeltmek
97
Genel
rub on ointment
f.
ilaç sürmek
98
Genel
rub shoulders with someone
f.
ünlülerle vakit geçrimek
99
Genel
rub against the road
f.
yola sürtmek
100
Genel
rub salt into wound
f.
yaraya tuz basmak
101
Genel
rub salt into the wound
f.
yaraya tuz basmak
102
Genel
rub salt in the wound
f.
yaraya tuz basmak
103
Genel
rub oneself with a coarse bath-glove
f.
keselenmek
104
Genel
rub on
f.
-e sürtünmek
105
Genel
rub with a coarse bath-glove
f.
keselemek
106
Genel
rub against
f.
-e sürtünmek
107
Genel
rub down
f.
kurulamak
108
Genel
rub up
f.
ovarak parlatmak
109
Genel
rub down
f.
düzleştirmek
110
Genel
rub in
f.
ovarak yedirmek
111
Genel
rub the cream into one's face
f.
kremi yüzüne sürmek
112
Genel
rub the cream into one's skin
f.
kremi vücuduna sürmek
113
Genel
rub one's eyes
f.
gözlerini ovuşturmak
114
Genel
rub one's eyes
f.
gözlerini ovmak
115
Genel
rub in
f.
başa kakmak
116
Genel
rub with a cloth
f.
bez ile ovmak
117
Genel
rub up against the trees
f.
ağaçlara sürtünmek
118
Genel
rub off on
f.
geçmek
119
Genel
rub off on
f.
bulaşmak
120
Genel
rub off on
f.
aksetmek
121
Genel
rub off on
f.
yansımak
122
Genel
rub up against the wall
f.
(kedi vb) duvara sürtünmek
123
Genel
rub lotion into one's muscles
f.
kaslarına losyon sürmek
124
Genel
rub with
f.
ile ovmak
125
Genel
rub yogurt on
f.
yoğurt sürmek
126
Genel
rub on ointment
f.
merhem sürmek
127
Genel
rub on ointment
f.
merhemlemek
128
Genel
rub with a coarse bath-glove
f.
kese yapmak
129
Genel
rub salt in somebody's wound
f.
yaraya tuz basmak
130
Genel
rub (up)
f.
düzleştirmek
131
Genel
rub (up)
f.
cilalamak
132
Genel
rub (up)
f.
ovalayarak parlatmak
133
Genel
rub down
f.
ovmak
134
Genel
rub down
f.
sürtmek
135
Genel
rub down
f.
sürtünmek
136
Genel
rub up
f.
cilalamak
137
Genel
rub up
f.
masaj yapmak
138
Genel
rub up
f.
bilgiyi canlandırmak
139
Genel
rub up
f.
gözden geçirmek
140
Genel
dry-rub
f.
ıslatmadan ovalayıp temizlemek
Phrasals
141
Öbek Fiiller
rub off on
f.
aktarılmak
142
Öbek Fiiller
rub out
f.
ovalayarak çıkarmak
143
Öbek Fiiller
rub up
f.
canlandırmak
144
Öbek Fiiller
rub out
f.
tamamen ortadan kaldırmak
145
Öbek Fiiller
rub away at something
f.
birbirine sürterek/ovalayarak çıkarmak
146
Öbek Fiiller
rub away
f.
ovarak çıkarmak
147
Öbek Fiiller
rub over
f.
sürerek üzerini kaplamak
148
Öbek Fiiller
rub off onto
f.
(pantolona/gömleğe vs) (boya vb) bulaşmak
149
Öbek Fiiller
rub off on someone
f.
üzerine bulaşmak
150
Öbek Fiiller
rub something into something
f.
(kremi vb) yedirmek
151
Öbek Fiiller
rub something in
f.
(kremi vb) yedirmek
152
Öbek Fiiller
rub (up) against (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) sürtünmek
153
Öbek Fiiller
rub (up) against (someone or something)
f.
(biri ya da bir şey) ile sürtüşmek
154
Öbek Fiiller
rub up on
f.
-e sürünmek
155
Öbek Fiiller
rub up on
f.
'-e sürtünmek
156
Öbek Fiiller
rub up on
f.
'-e sürünüp/sürtünüp durmak
157
Öbek Fiiller
rub up on
f.
-i tekrar hatırlamak
158
Öbek Fiiller
rub up on
f.
ile ilgili hafızasını tazelemek/canlandırmak
159
Öbek Fiiller
rub up on
f.
'-e tekrar ısınmak
160
Öbek Fiiller
rub up on
f.
ile ilgili bilgisini tazelemek
161
Öbek Fiiller
rub up on
f.
'-in üzerinden geçmek
162
Öbek Fiiller
rub along
f.
zorluklara rağmen devam etmek
163
Öbek Fiiller
rub along
f.
dostane bir ilişki sürdürmek
164
Öbek Fiiller
rub off
f.
yakın ilişki veya temas yoluyla etki yaratmak
165
Öbek Fiiller
rub out
f.
tamamen yok etmek
166
Öbek Fiiller
rub out [australia]
f.
askıya almak
167
Öbek Fiiller
rub out [australia]
f.
durdurmak
168
Öbek Fiiller
rub out [australia]
f.
iptal etmek
169
Öbek Fiiller
rub out
f.
işini bitirmek
170
Öbek Fiiller
rub out
f.
gidermek
171
Öbek Fiiller
rub up
f.
bilgisini tazelemek
172
Öbek Fiiller
rub up
f.
hatırlamak
173
Öbek Fiiller
rub up
f.
zekasını geliştirmek
174
Öbek Fiiller
rub up
f.
mürekkeple üzerinden geçmek
175
Öbek Fiiller
rub up
f.
masaj yapmak
176
Öbek Fiiller
rub (multiple things) together
f.
(bir şeyleri) birbirine sürtmek
177
Öbek Fiiller
rub (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) ovmak/silmek
178
Öbek Fiiller
rub (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) keselemek
179
Öbek Fiiller
rub (someone or something) with (something)
f.
(birini/bir şeyi) bir şeyle ovarak kaplamak
180
Öbek Fiiller
rub (someone or something) with (something)
f.
(birine/bir şeye) ovarak (bir şey) sürmek
181
Öbek Fiiller
rub (something) (all) over (someone or something)
f.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her tarafına ovarak sürmek/yaymak
182
Öbek Fiiller
rub at
f.
-e sürtmek
183
Öbek Fiiller
rub at
f.
-i ovalamak
184
Öbek Fiiller
rub at (something)
f.
(bir şeyi) ovalamak
185
Öbek Fiiller
rub into
f.
-e basmak
186
Öbek Fiiller
rub into
f.
-e ovarak sürmek/uygulamak
187
Öbek Fiiller
rub together
f.
bir birine sürtmek
188
Öbek Fiiller
rub together
f.
ovuşturmak
Colloquial
189
Konuşma Dili
rub along with
f.
iyi geçinmek
190
Konuşma Dili
rub it in
f.
hava atmak
191
Konuşma Dili
rub it in
f.
övünmek
192
Konuşma Dili
rub it in
f.
gösteriş yapmak
193
Konuşma Dili
rub it in
f.
caka satmak
194
Konuşma Dili
rub it in
f.
böbürlenmek
195
Konuşma Dili
rub it in
f.
kıskandırmaya çalışmak
196
Konuşma Dili
here's the rub
expr.
asıl sorun şu ki
197
Konuşma Dili
here's the rub
expr.
sıkıntı şurada ki
198
Konuşma Dili
here's the rub
expr.
asıl zorluk şu ki
199
Konuşma Dili
that's the rub
expr.
asıl sorun şu ki
200
Konuşma Dili
that's the rub
expr.
sıkıntı şurada ki
201
Konuşma Dili
that's the rub
expr.
asıl zorluk şu ki
202
Konuşma Dili
rub (rich urban biker)
kısalt.
zengin şehir bisikletçisi
Idioms
203
Deyim
the rub of the green
i.
(sporda) iyi şans
204
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
nato kafa
205
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
nato mermer
206
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
zerre kadar aklı olmamak
207
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
aptal olmak
208
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
kafası tıntın olmak
209
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
zerre kadar aklı olmamak
210
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
kuş beyinli olmak
211
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
akıldan yoksun olmak
212
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
beyin kırıntısı bile olmamak
213
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
aklın a'sı bile olmamak
214
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
akıldan nasibini almamış olmak
215
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
kalın kafalı olmak
216
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
taş kafa olmak
217
Deyim
not have two brain cells to rub together
f.
kafası tın tın ötmek
218
Deyim
rub against the grain
f.
alışılmışın tersini yapmak
219
Deyim
rub somebody up the wrong way (brit)
f.
birini rahatsız etmek
220
Deyim
rub somebody's nose in the dirt
f.
başına kakmak
221
Deyim
rub someone's nose in it
f.
bir şeyi birinin başına kakmak
222
Deyim
rub somebody's nose in the dirt
f.
başa kakmak
223
Deyim
rub somebody's nose in it
f.
başa kakmak
224
Deyim
rub someone the wrong way
f.
birinin tepesini attırmak
225
Deyim
rub somebody the wrong way (us)
f.
birini rahatsız etmek
226
Deyim
not have two nickels to rub together
f.
beş parasız olmak
227
Deyim
not have two cents to rub together
f.
beş parasız olmak
228
Deyim
rub someone's fur the wrong way
f.
birinin tepesini attırmak
229
Deyim
not have two nickels to rub together
f.
beş kuruş parası olmamak
230
Deyim
rub up the wrong way
f.
birisini sıkmak
231
Deyim
rub somebody's nose in it
f.
başına kakmak
232
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
beş kuruş parası olmamak
233
Deyim
rub someone's nose in it
f.
birinin ipliğini pazara çıkarmak
234
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
beş parasız olmak
235
Deyim
rub someone's nose in it
f.
başına kakmak
236
Deyim
rub up the wrong way
f.
birini çok kızdırmak
237
Deyim
rub someone's fur the wrong way
f.
birini rahatsız etmek
238
Deyim
rub salt into someone's wounds
f.
birinin yarasına tuz biber ekmek
239
Deyim
rub against the grain
f.
beklenenin tersini yapmak
240
Deyim
rub someone's nose in it
f.
başa kakmak
241
Deyim
rub shoulders with
f.
dirsek temasında bulunmak
242
Deyim
not have two nickels to rub together
f.
çulsuz olmak
243
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
çok yoksul olmak
244
Deyim
rub up the wrong way
f.
çok öfkelendirmek
245
Deyim
rub elbows with
f.
dirsek temasında bulunmak
246
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
cebi delik olmak
247
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
cep delik cepken delik olmak
248
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
çulsuz olmak
249
Deyim
rub one's nose in it
f.
hatasını yüzüne vurmak
250
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
elde avuçta bir şey kalmamak
251
Deyim
rub the shine off
f.
gölgede bırakmak
252
Deyim
rub somebody's nose in the dirt
f.
hatasını başına kakmak
253
Deyim
rub one's nose in it
f.
hatalarını yüzüne vurmak
254
Deyim
rub up the wrong way
f.
gıcık etmek
255
Deyim
rub somebody's nose in the dirt
f.
hatasını yüzüne vurmak
256
Deyim
rub one's nose in it
f.
hatasını başına kakmak
257
Deyim
rub someone's nose in it
f.
ipliğini pazara çıkarmak
258
Deyim
rub elbows/shoulders with somebody
f.
ile dirsek temasında bulunmak
259
Deyim
rub up the wrong way
f.
küplere bindirmek
260
Deyim
not have two cents to rub together
f.
meteliğe kurşun atmak
261
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
meteliğe kurşun atmak
262
Deyim
not have two pennies to rub together
f.
meteliksiz olmak
263
Deyim
rub hands in glee
f.
keyifle ellerini ovuşturmak
264
Deyim
rub up the wrong way
f.
sinirlerini ayağa kaldırmak
265
Deyim
have the rub of the green
f.
şansı yaver gitmek
266
Deyim
rub the right way
f.
suyuna gitmek
267
Deyim
rub up the right way
f.
suyuna gitmek
268
Deyim
have the rub of the green
f.
şanslı olmak
269
Deyim
rub up the wrong way
f.
sinirden kudurtmak
270
Deyim
rub somebody's nose in it
f.
yüzüne vurmak
271
Deyim
rub the wrong way
f.
zıtlaşmak
272
Deyim
rub salt in a wound
f.
yaraya tuz basmak
273
Deyim
rub salt in someone's wound
f.
yarasına tuz basmak
274
Deyim
rub hands in glee
f.
umutla ellerini ovuşturmak
275
Deyim
rub salt into the wound
f.
yaraya tuz biber ekmek
276
Deyim
rub salt into somebody's wounds
f.
yarasına tuz basmak
277
Deyim
rub salt in wound
f.
yaraya tuz basmak
278
Deyim
rub one's hands
f.
açgözlüce bir beklentiye girmek
279
Deyim
rub one's hands
f.
hevesle beklemek
280
Deyim
rub one's hands
f.
açgözlüce beklemek
281
Deyim
rub one's hands
f.
ellerini ovuşturmak
282
Deyim
rub one's hands
f.
kendinden memnun/hoşnut bir şekilde beklemek
283
Deyim
rub elbows
f.
yakın ilişki kurmak
284
Deyim
rub elbows
f.
karşılaşmak
285
Deyim
rub elbows
f.
ilişki kurmak
286
Deyim
rub shoulders
f.
yakın ilişki kurmak
287
Deyim
rub shoulders
f.
karşılaşmak
288
Deyim
rub shoulders
f.
ilişki kurmak
289
Deyim
give a rub-up
f.
pürüzsüzleştirmek
290
Deyim
give a rub-up
f.
cilalamak
291
Deyim
not have two (something) to rub together
f.
hiç (bir şeyi) olmamak
292
Deyim
not have two (something) to rub together
f.
şu kadarcık bile (bir şeyi) olmamak
293
Deyim
not have two (something) to rub together
f.
(bir şey) yoksunu olmak
294
Deyim
not have two (something) to rub together
f.
zerre kadar (bir şeyi) olmamak
295
Deyim
not have two (something) to rub together
f.
(bir şey) kırıntısı bile olmamak
296
Deyim
not have two (something) to rub together
f.
(bir şeyden) nasibini almamış olmak
297
Deyim
not have two to rub together
f.
hiç (bir şeyi) olmamak
298
Deyim
not have two to rub together
f.
şu kadarcık bile (bir şeyi) olmamak
299
Deyim
not have two to rub together
f.
(bir şey) yoksunu olmak
300
Deyim
not have two to rub together
f.
zerre kadar (bir şeyi) olmamak
301
Deyim
not have two to rub together
f.
(bir şey) kırıntısı bile olmamak
302
Deyim
not have two to rub together
f.
(bir şeyden) nasibini almamış olmak
303
Deyim
not have two to rub together
f.
neredeyse hiç (bir şeyi) olmamak
304
Deyim
rub (one's) nose in (something)
f.
(geçmişte olan bir şeydeki) hatasını yüzüne vurmak
305
Deyim
rub (one's) nose in (something)
f.
(geçmişteki) hatalarını yüzüne vurmak
306
Deyim
rub (one's) nose in (something)
f.
(geçmişteki) hatasını başına kakmak
307
Deyim
rub (one's) nose in (something)
f.
(bir şeyi birinin) yüzüne vurmak/başına kakmak
308
Deyim
rub elbows with (someone)
f.
(biriyle/birileriyle) karşılaşmak
309
Deyim
rub elbows with (someone)
f.
(biriyle/birileriyle) bir araya gelmek
310
Deyim
rub elbows with (someone)
f.
(biriyle/birileriyle) bir arada olmak
311
Deyim
rub elbows with (someone)
f.
(biriyle/birileriyle) dirsek temasında bulunmak
312
Deyim
rub hands
f.
açgözlüce bir beklentiye girmek
313
Deyim
rub hands
f.
hevesle beklemek
314
Deyim
rub hands
f.
açgözlüce beklemek
315
Deyim
rub hands
f.
ellerini ovuşturmak
316
Deyim
rub hands
f.
kendinden memnun/hoşnut bir şekilde beklemek
317
Deyim
rub nose in
f.
başa kakmak
318
Deyim
rub nose in
f.
yüzüne vurmak
319
Deyim
rub nose in it
f.
başa kakmak
320
Deyim
rub nose in it
f.
yüzüne vurmak
321
Deyim
rub someone's nose in something
f.
bir şeyi birinin yüzüne vurmak
322
Deyim
rub someone's nose in something
f.
bir şeyi birinin başına kakmak
323
Deyim
rub the fear of god into (one)
f.
(birinin) allahtan korkmasını sağlamak
324
Deyim
rub the fear of god into (one)
f.
(birinin) içine allah korkusu salmak
325
Deyim
rub the fear of god into (one)
f.
(birinin) ödünü koparmak
326
Deyim
rub the fear of god into (one)
f.
(birine) korku salmak
327
Deyim
rub your hands
f.
açgözlüce bir beklentiye girmek
328
Deyim
rub your hands
f.
hevesle beklemek
329
Deyim
rub your hands
f.
açgözlüce beklemek
330
Deyim
rub your hands
f.
ellerini ovuşturmak
331
Deyim
rub your hands
f.
kendinden memnun/hoşnut bir şekilde beklemek
332
Deyim
therein lies the rub
expr.
asıl sorun şu ki
333
Deyim
there's the rub
expr.
asıl sorun şu ki
334
Deyim
therein lies the rub
expr.
sıkıntı şurada ki
335
Deyim
there's the rub
expr.
sıkıntı şurada ki
336
Deyim
not have two pennies to rub together
expr.
züğürt
Speaking
337
Konuşma
don't know whether to eat it or rub it on
expr.
atsan atılmaz satsan satılmaz
338
Konuşma
don't rub my nose in it
expr.
başıma kakma
339
Konuşma
don't know whether to eat it or rub it on
expr.
bununla ne yapacağımı bilmiyorum
340
Konuşma
rub it harder
expr.
daha sert ovala
Technical
341
Teknik
rub-around coil
i.
çevresel serpantin
342
Teknik
rub [dialect] [uk]
i.
bileği taşı
343
Teknik
rub down
f.
zımparalamak
Railway
344
Demiryolu
rub iron
i.
vagon gövdesi üzerinde tekerleğin çok sıkışık olduğunda sürtündüğü demir koruma
Medical
345
Medikal
pericardial rub
i.
perikart sürtünme sesi
346
Medikal
pericardial friction rub
i.
perikart sürtünme sesi
Pathology
347
Patoloji
pericardic rub
i.
perikard sürtünmesi
Physics
348
Fizik
rub mark
i.
sürtünme izi
Geography
349
Coğrafya
rub' al khali
i.
suudi arabistan'da bir çöl
350
Coğrafya
rub al-khali
i.
suudi arabistan'da bir çöl
351
Coğrafya
rub' al khali
i.
rubülhali çölü
352
Coğrafya
rub al khali
i.
arap yarımadası'nın güneydoğu iç kısmında bir çöl bölgesi
Sport
353
Spor
rub of the green
i.
topa hareket halindeyken olan şey
Slang
354
Argo
rub out somebody
f.
birini öldürmek
355
Argo
rub someone out
f.
birini öldürmek
356
Argo
rub one out
f.
çavuşu tokatlamak
357
Argo
rub it out
f.
çavuşu tokatlamak
358
Argo
rub the cock
f.
mastürbasyon yapmak
359
Argo
rub one out
f.
otuzbir çekmek
360
Argo
rub it out
f.
otuzbir çekmek
361
Argo
rub the cock
f.
31 çekmek
362
Argo
rub out somebody
f.
(öldürmek anlamında) birini temizlemek
363
Argo
rub someone out
f.
(öldürmek anlamında) birini temizlemek
364
Argo
rub (oneself) off
f.
mastürbasyon yapmak
365
Argo
rub one off
f.
mastürbasyon yapmak
British Slang
366
İngiliz Argosu
rub-a-dub
i.
bar
367
İngiliz Argosu
rub-off
i.
cinsel organı elle uyarma
368
İngiliz Argosu
rub-up
i.
cinsel organı elle uyarma
369
İngiliz Argosu
rub-a-dub
i.
pub
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of rub
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy