makine - Turco Inglés Diccionario
Historia

makine



Significados de "makine" en diccionario inglés turco : 18 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
makine machine n.
General
makine device n.
makine contraption n.
makine car n.
makine gadget n.
makine apparatus n.
makine machinery n.
makine motor n.
makine enginery n.
makine engine n.
makine machine n.
makine engyn [obsolete] n.
Colloquial
makine baby n.
Trade/Economic
makine machinery n.
Technical
makine dummy n.
Computer
makine host n.
Automotive
makine machine n.
Marine
makine wind sail n.

Significados de "makine" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
makine yağı grease n.
General
makine denetim kesmesi machine check interruption n.
makine ile sökme mechanical lifting n.
makine işleten kimse machine operator n.
çevrimsiz makine acyclic machine n.
makine departmanı engine department n.
makine hatalı çalışma zamanı machine spoilt work time n.
makine tasarımı machine design n.
dokümanlar üzerine acente adı ve diğer ayrıntıları basan makine validator n.
makine endüstrisi machinery industry n.
makine bölümü engine department n.
makine ustası head mechanic n.
makine tarafından okunabilir ortam machine readable medium n.
makine parçası machine part n.
makine tuğlası machine made brick n.
makine fabrikası engine works n.
makine odası machine room n.
makine ustası master mechanic n.
makine şasisi machine frame n.
makine mengenesi machine vice n.
makine cıvatası machine bolt n.
fazla çalıştırma (makine vb) overrunning n.
makine yağı dope n.
makine fabrikası machine shop n.
makine yağı machine oil n.
makine prosedürü machine procedure n.
makine aksamı machinery n.
makine yürütümü machine run n.
makine yağı slush n.
makine atölyesi machine shop n.
makine yağcısı greaser n.
iş yerinde makine machinery in the workplace n.
makine ile ulaşılabilir machine accessible n.
makine işçisi mechanic n.
makine operatörü operator n.
otomatik makine automat n.
makine dairesi engine room n.
makine işleten kimse machinist n.
makine hızı engine speed n.
öğütücü (makine/alet vb) grinder n.
çırçır makine gin n.
makine zekası machine intelligence n.
makine çevirisi machine translation n.
makine mühendisi mechanical engineer n.
makine işlemi machine operation n.
makine mühendisliği mechanical engineering n.
makine yönelimli dil machine oriented language n.
makine teknikeri machine technician n.
makine teorisi machine theory n.
kopyalamada kullanılan makine manifolder n.
makine bilimi mechanics n.
makine ressamı machine designer n.
makine ressamlığı machine design n.
oyları kaydeden makine voting machine n.
emekten tasarruf ettiren (makine vb) laboursaver n.
pnömatik makine pneumatic machinery n.
ıslatarak yumuşatan makine macerator n.
makine sanayi machine industry n.
makine eğitimi machine training n.
makine disiplini machine discipline n.
makine imalatı machine manufacturing n.
makine satıcısı machine seller n.
ek makine additional machine n.
yardımcı makine additional machine n.
makine halısı brussels carpet n.
tırtıl zincirli makine crawler n.
gemi makine mühendisliği marine mechanical engineering n.
makine parkı equipment pool n.
insan-makine sistemleri human-machine systems n.
şerbetçiotu toplamaya yarayan makine hop-picker n.
makine-takım tezgahları machine-tools n.
makine halısı machine-made rug n.
aşındırıcı makine grinder n.
öğütücü alet veya makine grinder n.
makine dairesi plant room n.
muharrik makine power engine n.
itici makine pushing vehicle n.
yüksek makine mühendisi mechanical engineer m.sc. n.
makine baş mühendisi chief mechanical engineer n.
şiş veya makine ile örülen ince saç cornrows n.
makine yapımcısı machine builder n.
püskürtme için kullanılan makine blaster n.
patlatmak için kullanılan makine blaster n.
makine yüksek mühendisi senior mechanical engineer n.
yüksek makine mühendisi senior mechanical engineer n.
makine çevirisi sonrası düzeltme post-editing n.
makine çevirisi sonrası düzeltme postediting n.
para atılarak kancayla oyuncakların yakalandığı makine claw machine n.
çocuklara içinde sürpriz hediyeler olan toplar veren makine gacha n.
tamir etmeyi, makine ve parçalarıyla deneyler yapmayı seven kimse tinker n.
tamir etmeyi, makine ve parçalarıyla deneyler yapmayı seven kimse tinkerer n.
makine kayışı bakım ve onarımı yapan işçi beltman n.
makine gibi verimli, sert veya itaatkar kimse machine n.
makine operatörü machiner n.
makine işleten kimse machiner n.
et, kauçuk gibi malzemeleri küçük parçalara ayırmaya yarayan makine masticator n.
(silah, makine, alet) kullanım management n.
el ile çalıştırılan makine manual n.
elle işletilen makine manual n.
makine kullanarak dokunma handling n.
makine ve araç-gereç yapımında usta kimse mechanician n.
makine biliminde uzman kimse mechanician n.
makine mühendisi mechanician n.
makine yapımı, kullanımı ve onarımı konusunda uzman kimse mechanician [dated] n.
makine ile çoğaltılmış bir şeyin kopyalarından her biri mechanograph n.
makine aracılığıyla sanat eserlerinin kopyalarını üreten sanatçı mechanographist n.
makine mühendisliği, programlama ve elektronik biliminin birleşiminden meydana gelen, tasarımda ve yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesinde kullanılan alan mechatronics n.
basarak veya öğüterek sebzelerin suyunu çıkaran makine mill n.
fabrika veya makine vasıtasıyla üretim yapan kurum mill n.
çekirdeklerin ayıklanması, temizlenmesi, ovulması ve parlatılması için kullanılan makine mill n.
samanı hayvan yemi haline getiren fabrika veya makine mill n.
bazı basit eylemleri sürekli tekrarlayan makine mill n.
eldivenlerin bilek kısımlarını diken bir makine operatörü wrister n.
makine çalışma takibi health check [uk] n.
beygir gücünden faydalanan makine horse power [obsolete] n.
yoncaları dövüp tanelerini kabuklarından ayırmaya yarayan makine huller n.
makine dairesindeki yüksek ve dar platform monkey bridge n.
(pamuk, yün) kordonları aynı anda çekip kıvırarak ipliğe dönüştürüp masuraya saran makine mule n.
aşırı derecede hızlı makine go-devil [us] n.
(kitap, makine yaratıcı getterup n.
ticaret gemisinde yardımcı makine operatörü greaser n.
makine veya cihazın içindeki parçalar guts n.
(makine yağı, gres yağı) bir petrol türevi oil n.
deliğe para atılmasıyla çalışan makine one-armed bandit n.
kumaş, deri, kağıt gibi materyalleri el veya makine ile atılan dikişlerle süsleme sanatı opus n.
adamsıl makine robot n.
makine öğrenmesi machine learning n.
sayıları toplayıp toplamın yazılı kaydını çıkaran makine comptograph [obsolete] n.
mal tartımında kullanılan makine crane n.
eski püskü makine dunger n.
(makine veya depolama sistemi) giriş gücü input n.
delikli kartlarla deliklerle kaydedilen sembolleri basan bir makine interpreter n.
jetonla veya bozuk parayla çalışan makine coin machine n.
düşmeyle harekete geçen makine bölümü flathead [dialect] n.
(tekstil üretiminde) dantel işleme tezgahındaki bitişik iki makine arasındaki mesafe gate n.
makine öğretimi veya çevirisinin temel aşaması primitive n.
negatiflerden pozitif basan makine printer n.
(kereste tesviye aşamasında) aşağı doğru bastırmaya yarayan makine ayağı presser foot n.
tel fırçalı makine scratcher n.
makine yağı seam [obsolete] n.
makine yağı seame [obsolete] n.
eliyle veya makine ile ayırma işi yapan işçi separator n.
makine ustası shop mechanic n.
makine yağı smear [obsolete] n.
makine işi dantel point net n.
yapay kar üreten makine snowmaker n.
bulaşık) makine dolusu miktar load n.
uğuldamak (motor/makine) pulsate v.
takılmak (makine) seize v.
makine ile tohum ekmek drill v.
kapanmak (ışık/makine vb) shut off v.
bozulmuş olmak (makine) be out v.
kapalı olmak (makine/aygıt) be off v.
çalışmak (makine) function v.
işlemek (makine) go v.
durmak (makine) pack up v.
kullanılmamak (makine) stand idle v.
makine vb fazla çalıştırmak overrun v.
hafif bir hırıltıyla çalışmak (makine) throb v.
makine ile yapmak machine v.
makine takmak engine v.
birdenbire durmak (makine) die v.
hafif bir hırıltıyla durmadan işlemek (makine) throb v.
makine ile yapmak veya şekil vermek machine v.
bozuk olmak (makine/aygıt) be out of order v.
çalışmak (makine/aygıt) be on v.
(makine/aygıt) bozulmuş olmak be out of order v.
çalışmak (makine vb) run v.
yerinden çıkmak (makine parçası) work out v.
kapatmak (ışık/gaz/makine vb'ni) shut off v.
makine ile karıştırmak whisk v.
makine ile karıştırmak blend v.
sökmek (makine vb) take down v.
makine ile biçim vermek machine v.
makine ile işlemek machine v.
(makine) durmak pack up v.
(makine parçası) yerinden çıkmak work out v.
takılmak (makine) seise v.
(makine vb) çalışmamak fail to work v.
(makine ile) yeri süpürmek vacuum the floor v.
(bir şeye) makine yapısı veya özelliği kazandırmak mechanize v.
makine ile üretmek veya çoğaltmak mechanize v.
(bir şeye) makine yapısı veya özelliği kazandırmak mechanise v.
makine ile üretmek veya çoğaltmak mechanise v.
(makine) üstünde dudak oluşturmak lip v.
makine veya düzeneği açıklayarak tanıtma işinde çalışmak demonstrate v.
siper takmak (kitap, makine, pencere) guard v.
makine yağı sürmek inseem v.
randımansız (iş yöntemi, makine vb) inefficient adj.
makine gibi efficient adj.
eski (teknoloji makine vb) outdated adj.
çalışmayan (makine) stationary adj.
işlemeyen (makine) idle adj.
eski (teknoloji/makine vb) outmoded adj.
makine ile yapılmış machine adj.
makine kontrollü machine controlled adj.
makine tarafından oluşturulmuş machine-generated adj.
makine işi machine-made adj.
makine ile imal edilmiş machine-made adj.
makine ile yapılmış machine-made adj.
makine yapımı machine-made adj.
makine gibi düşünmeden otomatik olarak yapılan automatonlike adj.
makine gibi machinelike adj.
makine gibi düşünmeden otomatik olarak yapılan machinelike adj.
makine gibi düşünmeden otomatik olarak yapılan robotic adj.
eski (teknoloji, makine) uncontemporary adj.
makine yağı gibi unctuous adj.
makine yağına benzeyen unctuous adj.
tamamen faydalanılmayan (makine veya tesis) underemployed adj.
makine veya aletle üretilen veya işletilen mechanical adj.
esnafa, zanaatkarlara veya makine ustalarına ait mechanical adj.
esnaf, zanaatkarlar veya makine ustaları ile ilişkili mechanical adj.
düzenek veya makine ile çalışan mechanical adj.
düzenek veya makine ile işletilen mechanical adj.
kişiliksiz bir şekilde veya makine gibi uygulanmış mechanical adj.
kişiliksiz bir şekilde veya makine gibi uygulamış mechanical adj.
makine ile yazılmış, çoğaltılmış veya kaydedilmiş mechanographic adj.
kullanımdan kalkmış (makine, silah) obsolescent adj.
(tesis veya makine sahibi tarafından) kişisel talebe göre gerçekleştirilen custom adj.
(tesis veya makine sahibi tarafından) özel talebe bağlı olan custom adj.
jetonla çalışan (makine) coin-operated adj.
bozuk parayla çalışan (makine) coin-operated adj.
makine gibi mechanically adv.
makine ile ilişkili anlamına gelen bir ön ek mechano- pref.
'-li (araç, makine) -powered suf.
Phrasals
(makine, cihaz) kapatmak close up v.
yavaşlamak (makine) grind down v.
çalışmaya başlamak (motor, makine) turn over v.
(dökümü) makine ile işleme ve yerleştirme için işaretlemek mark off v.
Phrases
bu makine işlevsel olarak en iyisi this machine is functionally top n.
Colloquial
eski araba ya da herhangi bir makine bolt bucket n.
müşterek bahisleri hesaplayan makine tote® n.
(bir makine veya aletin) işi gören kısmı/parçası business end of something n.
belirli bir araç, makine veya eşya kullanan kimse jockey n.
(makine vb) bozulmak bite the dust v.
(makine) mükemmel çalışmak (do something) a treat [uk] v.
bir şeyi (makine, cihaz) başlatmak/çalıştırmak hit it v.
makine gibi on automatic adv.
Idioms
makine gibi çalışan kimse a real dynamo n.
tıkır tıkır çalışan makine a well-oiled machine n.
makine gibi konuşmak talk twenty to the dozen v.
makine gibi konuşmak talk ten to the dozen v.
makine gibi yalan söylemek lie like a rug v.
makine gibi konuşmak talk the hind legs off a donkey v.
makine gibi konuşmak talk nineteen to the dozen v.
(makine) arızalı olmak be on the fritz v.
(makine) bozuk olmak be on the blink v.
(makine vb) bozulmak go on the blink v.
(makine vb.) kendini döndürmek pay its way v.
(makine) bozuk olmak be on the fritz v.
(makine) arızalı olmak be on the blink v.
(makine vb.) masrafını karşılamak pay its way v.
(makine) bozulmak go wrong v.
(makine vb) arıza yapmak go on the blink v.
bozulmak (makine) give up the ghost v.
bozulmak (makine/motor) give up the ghost v.
makine gibi yalan söylemek lie like a tombstone v.
iyi yağlanmış makine gibi like a well-oiled machine expr.
makine gibi like a well-oiled machine expr.
Trade/Economic
belirli üretim hacminde ya da belirli zamanlarda kullanılan makine ve teçhizat standby equipment n.
bir mal ve hizmet üretimi için gerekli olan makine ve parçaların ayrıntılı dökümü bill of materials n.
büyük bir bakım gerektirmeden makine veya tesisin düzenli çalışabilme süresi life n.
bina ve makine donatımı building and equipment n.
daha etkin makine veya üretim yöntemlerinin ortaya çıkması dolayısıyla sermaye malının değerinin düşmesi obsolescence n.
makine operatörü machine operator n.
makine ve teçhizat gideri machinery and equipment expenditure/expense n.
makine-teçhizat machinery and equipment n.
makine veya tesisin tamir edilmez hale gelene kadar görevini düzenli olarak yaptığı süre life n.
makine atölyesi machine shop n.
makine işi machine work n.
makine sigortası machinery insurance n.
makine araç gereçleri machinery n.
makine bozulma zamanı machine breakdown time n.
makine imalatçısı machine manufacturer n.
makine dairesi engine room n.
makine kiralama equipment leasing n.
makine ve teçhizat sanayii machine and equipment industry n.
makine-saat machine hour n.
makine devir süresi machine cycle time n.
makine kodu machine code n.
makine yapısı machine made n.
makine parkı machinery n.
makine gücü machine power n.
makine imalatçıları machine manufacturers n.
makine işletmeni machine operator n.
makine saat ücreti machine-hour rate n.
makine parkuru machine park n.
makine yapımı machine-made n.
makine mühendisliği mechanical engineering n.
makine rehinli sertifika equipment trust certificate n.
makine ve teçhizat hasarı machine and equipment damage n.
malların makine ile ya da elle yapımı manufacturing n.
makine aksamı machinery n.
makine saat maliyeti machine-hour cost n.
makine satışı machine sales n.
makine veya tesisin hurdaya çıkartılması veya yenilenmesine kadar geçecek zaman life n.
makine dikkat zamanı machine attention time n.
makine yağı machine oil n.
makine saat maliyeti machine hour cost n.
otomatik makine automatic machine n.
özel kesim makine-teçhizat yatırım harcamaları private machinery-equipment investment expenditures n.
sabit makine stationary engine n.
standart makine zamanı standard machine time n.
tesis, makine ve teçhizat plant, machinery and equipment n.
tesis, makine ve cihazlar machinery, equipment and installations n.
tesis, makine ve cihazlar machinery, installation and equipments n.
tesis, makine ve cihazlar machinery, plant and equipment n.
tarımsal üretim faaliyetlerinde belli bir ürün miktarını üretmek üzere yoğun biçimde makine kullanılarak işgücü miktarının azaltılması annuity method n.
tesis makine ve cihazlar plants machinery and equipment n.
üretimden çıkartmak (bir makine/teçhizat) disinvest v.
makine ile ilgili mechanical adj.
makine ile yapılan mechanical adj.
fabrika makine ve ekipmana ilişkin on plant machinery and equipment expr.
Politics
makine direktifi machinery directive n.
Institutes
amerika makine mühendisleri birliği american society of mechanical engineers n.
makine kimya endüstrisi kurumu machinery and chemical industry institution n.
makine, otomotiv, elektrik ve elektronik ürünleri dairesi department of mechanical, automotive, electrical and electronic products n.
makine mühendisleri odası chamber of mechanical engineers n.
makine kimya endüstrisi kurumu mechanical and chemical industry corporation n.
makine ve kimya endüstrisi kurumu mechanical and chemical industry corporation n.
makine mühendisleri enstitüsü imeche (institution of mechanical engineers) abrev.
Industry
soğurmalı makine absorbing machine n.
(atölyede veya makine dairesinde) makinelerdeki kir ve yağı temizleyen işçi wiper n.
kenar işlemesi yapmak için telin üzerine tabaka metal kıvırması yapan makine operatörü wireman n.
yorganı süslemek veya katlarını dikmek için el veya makine dikişi yapan kimse quilter [uk] n.
kereste ürünlerin yapımında el aleti ve makine işlemlerini gerçekleştiren kimse woodworker n.
endüstriyel makinelere takılan ve makine bilgilerini içeren levha boilerplate n.
kaba malzemeyi küçük parçalara ayıran döner kesicileri olan makine hogger n.
delikli karta küçük kağıt veya film parçalarını yerleştiren veya iliştiren makine mounter n.
makine veya sisteme yapılan hizmet veya performans talebi load n.
hafif malzemeleri kaldırıp yükleyen makine loader n.
kağıt patlama dayanımını test etmek için kullanılan bir makine markası mullen® n.
makine ile kesilmiş köşelerdeki çapakları temizlemek için kullanılan keski burr n.
makine ile kesilmiş köşelerdeki çapakları temizlemek için kullanılan keski burr chisel n.
kalın mukavvaları kesmede kullanılan bıçaklı bir makine ripper n.
keteni soğutan makine gill frame n.
mobilyalara ağaç damarı deseni veren makine operatörü grainer n.
levhalara tanecik basan makine grainer n.
milin üzerinde dönen perdah çarkından oluşan bir makine grinding mill n.
şekeri şurup veya boya maddesi içinde tavada döndüren makine operatörü grosser n.
(ahşap silah kabzası tasarımı yapan) makine operatörü router n.
mürekkeple kağıda çizgi çizen makine operatörü ruler n.
silindirin kağıt hamurunu alarak kurutma silindirine gönderdiği bir makine cylinder engine n.
pamuk üretiminde kullanılan kutu şeklinde bir makine cotton sled n.
kağıt hamurunun ayrılması, yıkanması ve ağartılması için kullanılan bir makine potcher n.
kağıt hamurunun ayrılması, yıkanması ve ağartılması için kullanılan bir makine pocher n.
kağıt hamurlarını ağartma solüsyonuna karıştıran bir makine potcher engine n.
korkuluk, masa ayakları gibi mobilya kısımlarına spiral oluklar açan bir makine fluting lathe n.
öğütülmüş sabun parçalarını kalıp haline getiren makine plodder n.
ditme işlemi yapan makine kullanan işçi scutcher n.
ditme işlemi yapan makine kullanan işçi scotcher n.
pamuk, ipek, keten gibi tekstil ürünlerini döverek temizleyen makine scutching machine n.
pamuk, ipek, keten gibi tekstil ürünlerini döverek temizleyen makine batting machine n.
sabunları dilimleyen makine slabber n.
ayakkabı imalatında kullanılan darbeli makine slugger n.
(altın, gümüş, deniz kabuğu, değerli taş) hammaddeyi el veya makine ile işlemek manufacture v.
hassas ölçümlerle bir milimetreden daha küçük bir ölçekte makine ile işlemek micromachine v.
(makine atölyesinde) son işleme uygun boyuta küçültmek için (metal çubuk veya levhayı) derince kesmek hog v.
işlem sırasındaki belirli bir aralıkta hareketsiz olmak (hareketli alet veya makine parçası) dwell v.
makinedeki işin düzenli aralıklarla tekrarı için (makine üstündeki parçayı) hareket ettirmek index v.
makine ile çok sayıda üretilen mass-produced adj.
Insurance
makine ekspertizi machinery survey n.
makine bozulması machinery breakdown n.
makine kırılması sigortası machinery breakdown insurance n.
Technical
üretimde kullanılan makine, alet ve teçhizat capital goods n.
makine tahrik kayışının uçlarını birleştirmek için kullanılan ince deriden kayış veya bir dizi metal kelepçe lacing n.
ince levha haline getiren makine laminator n.
ayakkabı kenarlarını keserek kavis veren makine operatörü nicker n.
yüzey drenajı için teraslar veya geniş kanallar inşa etmek için kullanılan bir makine terracer n.
nükleer araştırmada kullanılan bir makine tevatron n.
vida dişi açan makine thread generator n.
vida dişi açan makine threading lathe n.
vida dişi açan makine threading machine n.
iki dairesel testeresi olan taşınabilir elektrikli makine tie scoring machine n.
borulara koruyucu kaplama yapan makine tuber n.
makine içerisine materyal beslemesi yapan işçi alimenter n.
altıgen başlı makine vidası hexagon head screw n.
amerikan makine mühendisleri derneği american society of mechanical engineers n.
askeri makine ustası artificer n.
ağır devirli makine low speed engine n.
amaç makine target machine n.
amaç makine object machine n.
ana makine main engine n.
ana makine ve teçhizat base machine and equipment n.
asenkron makine asynchronous machine n.
asiklik makine acyclic machine n.
aşırı doldurmalı makine supercharged engine n.
ayaklı döner elektrikli makine foot mounted rotating electrical machine n.
basit makine simple machine n.
bakıma alınması gereken bir makine üzerinde veya bu cihazın yanında çalışan görevli affected employee n.
bileşik makine compound machine n.
büyük makine ve mekanizmalarda kullanılan yağ heavy-duty oil n.
buharla soğutulan makine steam-cooled engine n.
bir makine veya mekanik bir cihazda dişil veya tekerlerin düzenlenmesi işi wheelwork n.
buhar genleşmeli makine expansion steam engine n.
birleşik makine compound machine n.
çift yakıtlı makine dual-fuel engine n.
çapraz muylulu makine pistonu crosshead type piston n.
çalıştırıcı makine starting engine n.
çift kutuplu makine bi-polar machine n.
çok silindirli makine multicrank engine n.
çok genişlemeli makine multipleexpansion engine n.
çok silindirli makine multicylinder engine n.
çevrimsiz makine acyclic machine n.
çift bileşenli makine double compound engine n.
çift pistonlu makine double acting engine n.
çok supaplı makine multivalve engine n.
çıplak makine bare engine n.
devir hareketli bir makine rotary machine n.
damla sızdırmaz makine drip-proof machine n.
darbeli makine percussion machine n.
delta makine delta engine n.
deney parçalarının makine ile işlenerek hazırlanması preparation of test specimens by machining n.
doğm akımlı makine uniflow engine n.
döner tablalı makine turntable machine n.
doğal emmeli ve otomatik solunumlu makine (dizel) self-breathing engine n.
düşük gürültü seviyesine sahip makine ve donanım low-noise machinery and equipment n.
dondurarak kurutma işlemi yapan makine freeze dryer n.
dizel makine diesel engine n.
dil (makine) trippet n.
donatımlı makine extended machine n.
dört zamanlı makine four-cycle engine n.
doğal emişli makine normally aspirated engines n.
dondurarak kurutma işlemi yapan makine freeze drying machine n.
döner elektrikli makine rotating electrical machine n.
dikey makine vertical engine n.
elektrikli dahili güç kaynağına sahip makine machine with internal electrical power supply n.
endüstriyel makine industrial machine n.
eşzamansız makine asynchronous machine n.
ek makine additional machine n.
eşzamanlı makine synchronous machine n.
giydirilmiş makine extended machine n.
genişlemesiz makine nonexpansion engine n.
görünümsel makine virtual machine n.
gerçek makine actual engine n.
hava basınçlı makine air pressure machine n.
hareketli baskı plakalı makine moving platen machine n.
hidrolik makine hydraulic machine n.
hava basınçlı makine atmospheric machine n.
hava sızdırmaz makine enclosed machine n.
hareketli makine aksamından korunma protection against access to live parts n.
hava soğutmalı makine air cooled engine n.
hidroelektrik makine hydroelectric machine n.
hava hücreli makine air cell engine n.
hareketsiz parçalar (makine) fixed parts n.
hamurun makineye yapışmasını önlemek için hamuru un ile kaplayan makine flour duster n.
içi dışı arasında hava değişimi olmayan makine enclosed machine n.
iki kutuplu makine two-pole machine n.
insan makine arabağı man-machine interface n.
iki sıralı yıldız makine double radial engine n.
ısıyla şekillendirici makine thermoforming machine n.
iki zamanlı motor veya makine two-cycle motor n.
içten yanmalı dört zamanlı olan makine valve-in-head engine n.
iki zamanlı motor veya makine two-stroke cycle engine n.
insansız makine dairesi unattended machinery space n.
insan makine sistemi man-machine system n.
işletici makine prime mover n.
ileri-geri hareketli merdaneli makine reciprocating roller machine n.
iç yakımlı makine internal combustion engine n.
içinde makine bulunan düşük gürültü seviyeli iş yeri low-noise workplace containing machinery n.
iki şaftlı makine two-shaft machine n.
iki zamanlı makine two-cycle engine n.
ileri geri hareketli besleme kızaklı makine reciprocating feed carriage machine n.
ince metal levhalar üzerine kabartma yapan makine graphotype n.
irgat makine dairesi capstan machinery room n.
karbüratörlü makine spark ignition engine n.
karşıt pistonlu makine opposed piston engine n.
kart çoğaltıcı makine card reproducer n.
karbüratörlü makine spark ignition engines n.
karbüratörlü veya benzin püskürtmeli makine gasoline engine n.
kapalı nipel (makine) close nipple n.
kapatılmış makine enclosed machine n.
kayış yerine makine parçası olarak kullanılan zincir chain feed n.
kayar tablalı makine slide-table machine n.
kızma kafalı makine surface ignition engine n.
kaynak yapımında kullanılan makine welding machine n.
kesik kesik çeken makine intermittent-pull machine n.
kendisinden hareketli makine self-propelled machine n.
kazık sökücü makine pile extractor machine n.
kaynak makine source machine n.
kıvılcım çakımlı makine spark discharge machine n.
kırpıcı (makine) trimmer n.
kendini organize eden makine self-organizing machine n.
kenar baskısı yapan makine hemmer n.
kovan pistonlu makine trunk-piston engine n.
korozyona dayanıklı gemi makine parçaları corrosion resistant ship machine parts n.
kömür püskürten makine coal pulverizer n.
kullanılabilir makine zamanı available machine time n.
kuru karterli makine dry sump engine n.
kopyalamada kullanılan makine manifolder n.
makine mühendisi mechanical engineer n.
makine pistonu barrel piston n.
makine yapan kişi machinist n.
makine verimliliği machine productivity n.
makine kumanda birimi machine control unit n.
makine hatası machine error n.
makine tarafından yayılan ışımadan kaynaklanan risk risk arising from radiation emitted by machine n.
makine sıvası machine-applied plaster n.
makine dairesiz asansör machine roomless elevator (mrl) n.
makine deplasmanı engine displacement n.